Talak Sûresi / Boşanma

18 Temmuz 2006 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Kur'an Sohbetleri

Euzu billahi mineş şeytanir racim

Bismillahirrahmanirrahim.

Bu gün Talak suresine başlıyoruz. Her surenin başında yer alan besmelelerin kısaca bir mealini veriyoruz biliyorsunuz.

Bismillahirrahmanirrahim; rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.

Rahman kelimesi yanlız Allah’ta olan bir özelliği anlatan Allah’ın merhametini belirten bir kelimedir. Merhameti sonsuz demektir. Güçlü olan birinin merhameti yapacağı iyilikle ortaya çıkar. Dolayısıyla buna iyiliği sonsuz diyebiliriz. Çünkü insanlardan hiç kimse iyiliği sonsuz olamaz. İyiliği sonsuz olmak sadece Allah’a mahsus olan bir iyiliktir.

Rahim kelimesi insanlar için de kullanılabilir. Ona da ikramı bol diyebiliriz. Böylece bismillahirrahmanirrahimin meali: iyiliği sonsuz ikramı bol Allah’ın adıyla şeklinde olur. İyiliği sonsuz ikramı bol Allah’ın adıyla.

“Ya eyyuhen nebiyyu: ey peygamber”

“İza tallaktumul nisae fe tallikuhunne li iddetihinne: kadınları boşadığınız zaman iddetleri içerisinde boşayın”.

“Ve ahsul iddete: ve iddeti sayın”

“Vettekullahe rabbekum: rabbiniz Allah’tan çekinin”.

“La tuhricuhunne min buyutuhinne: onları evlerinden çıkarmayın”

“Ve la yahrucna: onlar da çıkmasınlar”

“İlla en’yetine bi fahişetin mubeyyineh: açık bir fahişelik olarak yapmış olarak gelirlerse başka”.

“Ve tilke hududullah: bu Allah’ın koyduğu sınırlardır”

“Ve men yetadde hududullahi fe kad zaleme nefsehu: kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa kendine kötülük yapmış olur, kendini kötü duruma sokmuş olur”.

“La tedri: bilemezsin”

“Lealallahe yuhdısu ba’de zalike emra: belki Allah bundan sonra bir şey ortaya çıkaracaktır”(TALAK 1).

“Fe iza belagne ecelehunne: sürelerinin sonuna ulaştıkları zaman”

Yani bekleme sürelerinin sonuna ulaştıkları zaman.

“Fe emsikuhunne ma’rufin: kadınları güzellikle tutun”

“Evfarikuhunne bi ma’ruf: yada güzellikle ayırın”.

Yani örfe, geleneğe ve kuranda anlatılan hükümlere göre tutun yada ayırın.

“Ve eşhidu zevey adlin minkum: içinizden güvenilir iki kişiyi de şahit getirin”.

“Ve ekımuş şehadete lillahi: şahitliği de Allah için doğru yapın”.

“Zalikum yuazu bihi men kane yu’minu billahi vel yevmil ahir: işte bu size yapılan öğüttür, Allah’a ve ahiret gününe inanana yapılan bir öğüttür”.

“Ve men yettekillahe yec’al lehu mahraca: kim Allah’tan korkarsa Allah ona bir çıkış kapısı açar, çıkış oluşturur”(TALAK 2).

“Ve yerzukhu min haysu la yahtesib: hiç beklemediği yerden Allah onu rızıklandırır”.

“Ve men yetevekkel alallahi: kim Allah’a güvenirse, Allah’a dayanırsa kendini Allah’ın koruması altına sokarsa”

“Fe huve hasbuhu: Allah ona yeter”.

“İnnallahe baligu emrihi: Allah işini sonuna ulaştırır”.

“Kad cealallahu li kulli şey’in kadra: şurası kesin ki Allah her şey için bir ölçü, bir standart koymuştur”(TALAK 3).

İşte buraya kadar anlatılanlar da talakın bir kimsenin eşini boşamasının standardıdır.

Şimdi kısa bir özetle hızlı bir şekilde okuduk ayetleri. Okuduklarımızın kısa bir özetini çıkaralım. Sonra detaya geçeriz.

Bir insan karısını boşamak istiyor. İddeti içerisinde boşaması lazım. İddet kadının boşamdıktan sonraki bekleme süresidir. Bu süre içerisinde kadın kendi başına kalabilecektir. Kendi başına kalması demek eşiyle ilişkiye girmemesi demektir. Kadın adetliyken zaten kendi başınadır değil mi? Eşiyle birlikte olamaz. O zaman adetliyken kadın boşanamaz. Adetten temizlenmiş de eşiyle ilişkiye bir kere olsun girmişse o dönem içerisinde kendi başına olamamışır. Daha sonra bunların ayetlerini de okuyacağım. Şimdi başlangıç olarak anlatıyorum. Dolayısıyla eşiyle ilişkiye girdiği temizlik döneminde de kadın boşanamaz. Yani bir kimse karısını adetliyken boşarsa boşama geçersizdir. Karısıyla ilişkide bulunduğu temizlik süresi içinde boşarsa boşama gene geçersizdir. Eşiyle ilişkiye girmediği temizlik döneminde karısını boşamak isteyen boşar. Sonra iddeti saymaya başlar. Kim? Erkek, boşayan. Eğer kadın adet görüyorsa kadının üç kere temizlik süresinin geçmesi lazım. Yani eşiyle ilişkiye girmeden üç temizlik süresi geçirmesi lazım. Bu temizlik süresinin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini kadın mı bilir? Erkek mi bilir? Kadın bilir! Kadın bilir ama Allah sayma görevini erkeğe vermiştir. Üç kere temizlik dönemi geçirecek, bu süreyi erkek sayacak.

Hamile ise doğuma kadar. Adetten kesilmişse yada adet görmüyorsa. Yani bazı hanımlar vardır normal adet görmez. Uzar da gider. Bunlar da üç ay iddet beklerler. Bu süreyi sayma görevi erkeğe verilmiştir. Erkek eşini ilişkiye girmediği temizlik döneminde boşar. O andan itibaren iddeti saymaya başlar. Bu süre içerisinde eşini evden çıkaramaz. Eşi o evde kalmak zorundadır. Eşi de çıkamaz. “Hadi ben babamın evine gidiyorum” diyemez. Yada erkek;”hadi babanın evine” diyemez. Ancak kadın açık bir fahişelik yapmışsa yani ıspatlanabilir, dört şahitli ıspatlanabilir bir fahişelik yapmışsa, o zaman evden çıkarılır. Yada kocanın kendisinin görmesi lazım gayrı meşru ilişkiyi, o zaman çıkarılır. Başka yok efendim pencereden baktk, telefonla konuştu, mesajlaştı, onunla olmaz. Bu süre içerisinde kadın yani bu bekleme süresini kocasının evinde geçirir.

Şimdi bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Yani bir kadını boşadığı zaman iddetini erkeğin sayması. Evden çıkarmaması kadının da çıkmaması. Fahişelik yapmışsa ancak o zaman çıkması Allah’ın koyduğu sınırladır. Kim bu sınırları aşarsa kötülüğü kendisine yapar. Çünkü Allah belki bir çözüm ortaya çıkaracaktır. Yani boşanmış olan kadın ve erkek. Erkek karısını boşadıktan sonra o süre içerisinde kadın kocasıyla aynı evde kalınca bir müddet sonra koca boşamaktan vazgeçebilir. Çünkü bu süre içerisinde kadının kocasını ikna etmesi için her türlü imkan kendi elindedir. Kaç göç yok. Kocasına karşı kendisini istediği kadar güzel gösterebilir. Kocasına kendini celbetmek için her şey yapabilir. Yani bu üç aylık süre içerisinde yani yaklaşık üç ay. Bu süre içerisinde eğer problem hala çözülememişse artık ondan sonra fazla ısrar etmenin bir anlamı kalmaz.

Bir de şahit tutmak gerekiyor. Hem boşamanın başında hem de sonunda.

“Fe iza belagne ecelehunne: kadınlar sürelerinin sonuna vardılar mı”. Yani o bekleme sürelerinin son noktasına geldiler mi

“Fe emsikuhunne bil ma’ruf: isterseniz o kadınları marufa göre ( iyilikle, güzellikle, dinin koyduğu kurallara uygun bir şekilde aileyi yürütme kaydıyla) tutarsınız”. Yani boşanmaktan vaz geçersiniz.

“Evfarikihunne bi ma’ruf: yada güzellikle onları ayırırsınız”.

“Ve eşhidu zevey adlin minkum: içinizden güvenilir iki kişiyi de şahit tutun”(TALAK 2). Güvenilir iki şahit.

İşte boşama bu. Bunların tamamı kişinin karısını bir kere boşamasıdır. Okuduğumuz ayetlerin sonunda AllahTeala;

“Kad cealallahu li kulli şey’in kadra: Allah herşeyin standardını koymuştur”

Buyuruyor. Şimdi bakın, insanların bir standardı vardır değil mi? Hatta değişik ırkların, değişik soyların, değişik boylarında kendine göre standardı vardır. İşte meyvelerinki, her türlü meyvenin, kainata bakın C.Hakk herşeye bir standart koymuştur.

“Kad cealallahu li kulli şey’in kadra”(TALAK 3)

Bir ölçüsü var. Bu ölçü olmazsa olmaz. İşte boşanmanın ölçüsü de burada anlatılandır. Buna göre demek ki bir insan, bunun tamamı bir tek boşama. Bir kişi bu şekilde boşamayı bir kere daha yapabilir. Üçüncü kez karısını boşarsa tekrar onu geri alma imkanını kaybeder. Zaten örfte de öyledir. Hani insan bir kere hata yapar bağışlanır. İkinci hatasında da bağışlanır mı? Bağışlanır değil mi? Üçüncüsünde? Artık kusura bakma bir değil iki değil üç denir, değil mi? İşte bu Talak suresinde anlatılan talak bu. Yani adetli değilken. Eşiyle ilişkiye girmediği temizlik döneminde bir kere boşar. Üç kere temizlik döneminin geçmesinin sonuna kadar eşi evden çıkmaz. Koca da çıkaramaz. Eşi de çıkamaz Allah’ın koyduğu yasaktır. Bu süre sonunda isterse eşine döner, isterse güzellikle ayrılırlar. Bu bir kere boşamadır. Böyle bir kere daha yapar. Ama üçüncü kere boşadığı zaman, artık bu şartlara uyulmaz. Üçüncü kez boşadığı zaman artık o evde durmasına gerek yok kadının. Bir daha bunlar geriye dönemeyecekleri için bu şartların tamamına uymak gerekmez.

Kuranı kerimde evlenme ile ilgili ayetler var. Bu ayetlerden herhangi birinde evlenirken şahit tutun diye bir şey okudunuz mu? Okuyan var mı? Hafızlar da var. Burada da var mesela, hafız kızlar var. Okudun mu öyle bir şey? Kuranda evlenme sırasında şahit tutma ile ilgili bir emir yok. Peygamberimizin bize ulaşan sahih hadislerinde de yok. Şimdi mezhepler evlenmede şahitliği esas almışlardır. Peygamber(sav)’in söylediği şudur;

“Nikahı ilan edin”.

İlan için de def çalınır. Şimdi böyle bir çalgı aleti yani def çaldığınız zaman; bir düğün var. Kim evlenmiş? Falan ile falan. Sizin istediğiniz de duyar istemediğinizde. Değil mi? Öyle değil mi? Evliliği herkesin duyması lazım. Ama evliliği iki şahitle sınırlandırırsanız, o zaman bugün olduğu gibi aman kimseye söylemeyin dersiniz gizli nikahlar olur. Evliliğin ilan edilmesi lazım. Bir de ailenin onayı lazım. Aile yoksa yetkili makamın onayı lazım. Evlilik öyle. Orada zaten bir sürü yanlışlıklar var. O tarafa şey yapmayalım zaman zaman onu anlatıyoruz zaten. İşte kuranı kerimde AllahTeala talak adıyla, yani erkeğin boşama hakkını anlatan bir sure indirmiş. İşte bu suredeki hükümler böyle.

Tekrar başlıyorum ayetlere.

“Ya eyyuhen nebiyyu: ey peygamber”

“İza tallaktumun nisae”. “tallaktum” filinin faili erkeklerdir. Kadınlar mefuldur. Onun için talak erkeklere ait bir boşama hakkıdır. Kursnı kerim kadınlara da boşama hakkı vermiştir, onun adı talak değildir. Adı nedir? İftida!

Onun sistemi farklı. Çünkü evlenme sırasında erkek karısına bir mal verir. Erkek karısını geçindirir. Dolayısıyla geri dönüşte, yani siz buraya bir yoldan geldiniz değil mi? Aynı yolu takip etmezseniz başka yere gidersiniz. Geri dönüş de o yoldan. Kadın kocasında mal aldığı için kendi ayrılacaksa o malı verir ondan sonra ayrılır. Ve onun sistemi farklıdır. Kadınların istismar edilmemesi için de C.Hakk hükümler koymuştur o ayrı bir konu.

Geleneğimizde iftida “hul” adıyla anılır, bu hul kelimesi erkeğin onayına bağlı olarak kadının mal vererek kocasından ayrılması şeklinde olur. Yani sonuçta onaylayan erkektir. Yani kadına boşama hakkı verilmemiş gelenekte. Ama kuran ve sünnette bu vardır. Erkeğin onayına bağlı kalmaksızın mahkeme kararıyla yada hakemlerin kararıyla kadın kocasından aldığını geri vermek şartıyla, durum ve şartlara göre kocasının baskısı falan varsa o zaman durum değişir. Bunun şartları ayrı. Kadının boşama hakkı var. Ama talak erkeğin boşama hakkıdır. Şimdi bizim geleneğimizde kadına hakkı verilmediği için bu defa şaşırtıcı bir uygulama yapılmıştır. Evlenme sırasında erkeğin karısına boşama hakkını vermesi gibi bir şey var. Böyle bir saçmalık olmaz. Yani evlenme sıradında Allah’ın verdiği hakkı bir insan tutup da başka tarafa veremez. Kadının hakkı belli, boşama hakkı. Erkeğin hakkı belli. Talak erkeğe ait olan bir boşama hakkıdır. Şimdi bizim gelenekte, nasıl olsa bizim cemaatimiz bu tür sözlere alıştı. Yavaş yavaş halkımız da alışacak, başka çaresi yok. Yani bu toplum da alışacak. İslam alemi de bu kelimelere alışacak. Ama siz epeyce alıştınız Allah’a şükür. Bizim geleneğimiz kuranı kerim dışında oluşmuştur malesef. Zaten bugün çektiğimiz sıkıntıların temelinde de o var. Fıkhımız kuranın dışında oluşmuş, kelamımız kuranın dışında oluşmuş, tefsirimiz bile kuranın dışında oluşmuş. Onun için bu fıkıh mezheplerinin hiç birinde sistem kurulurken şu okuduğumuz sure esas alınmamıştır. Şimdi burada Allah ben bir standart koydum diyor ya, değil mi? Bu standardın dışına çıkılır mı? Ne dersiniz? Çıkılır mı? Ondan sonra “hududullah” diyor “Allah’ın çizdiği sınırlar” diyor. Kuranı kerimde hududullah kelimesi fazla geçmez, bir kaç yerde geçer. Bunlardan bir tanesi mirasda geçiyor hududullah kelimesi. Mirasta Allah’ın hududu ciddi anlamda çiğnenmiştir. Gerçi biz onu hiç anlatmadık burada. Çünkü miras meselesi zor bir mesele. Talebelere anlatıyoruz anlatıyoruz anlamakta zorlanıyorlar. Zor bir konu, onun için burada onu pek anlatmak istemiyorum. Orada çiğnenmiştir C.Hakkın koyduğu sınırlar, ciddi manada,çiğnenmiştir. Ondan sonra en fazla talak konusunda hududullah kelimesi geçer; Allah’ın koyduğu sınırlar. Ve bu sınırlar talakta tümüyle aşılmıştır. Yani erkeğin boşama hakkı denen olayda hududullah diye bir şey kalmamıştır tamamı aşılmıştır. En başta bizim meşhur mezhepler talak sistemlerini kurarken talak suresine göre kurmaları gerekirken bu sureyi cımbızla bir iki  cümlesini almak suretiyle olması gereken yerde değil başka yerlerde kullanmışlar, bu sureyi esas almamışlardır. Bu sureyi esas almayınca Bakara suresinde geçen talak ayetlerini de doğru değerlendirme imkanlarını elden kaçırmışlardır. Onu doğru değerlendirmeyince talak ile ilgili hadislerin doğru değerlendirilmesi mümkün olmamıştır. Sonuçta müslümanların karşısına hilkat garibesi bir ucube şekline bir talak sistemi çıkmıştır. Adamın kafası bozuldu karısına, şimdi ben bugün camiden çıktım birisi geldi. Hocam dedi birisi karısını üç talak ile boşadı. Yani karısına demiş boşsun boşsun boşsun demiş. Şimdi bunlar tekrar kurulabilir mi bu aile. Mevcut dört mezhebe göre bu aile bitmiştir. Tekrar kurulma imkanı yoktur. Ama bu fetvanın ne kuran ile, ne sünnet ile, ne fıtrat ile en küçük bir ilgisi de yoktur. İşte elinizde kuranı kerim var siz kendiniz okuyorsunuz. Talak suresi diye bir sure. Onun için her derste görüyorsunuz yani. İşimiz çok büyük gerçekten, çok yapmamız gereken şeyler var. Çok şeyler yapmamız gerekiyor. Mesela dört mezhebe göre de bir insan karısını adetliyken boşarsa boşama geçerlidir. Bir insan karısını ilişkiye girdiği temizlik süresinde boşarsa boşama geçerlidir. Haramdır ama geçerlidir derler. Acayip bir şey. Bir anda üç kere boşarsa bitti, zaten evlenme imkanı yok. Böyle olunca da bu defa başka oyuna şey yaparlar. Kadını anlaşmalı bir şekilde başkasıyla evlendirirler. O evlenir gerdeğe girer sonra boşar, bu da son derece çirkin. Tabi mizahlara konu oluyor, hulleci diye anlatılıyor. Haklı, haklı. Yani mubarek islam dininin o büyük güzelliği bizim yanlış davranışlarımız sebebiyle mizahlara konu edilecek hale getiriliyor. Bugün müslümanlar olarak bütün hayatımızı kuranı kerime göre yeniden şekillendirme mecburiyetimiz var. İşte kefere karşısında ayakta duramamamızın sebeplerinden bir tanesi de bu. O kadar çok sebepler var ki bir tanesi de bu.

“Ya eyyuhen nebiyyu iza tallaktumun nisae: ey peygamber kadınlarınızı boşamak istediğiniz zaman”

“Tallikuhunne li iddetihinne: iddetleri içinde ” fi iddetihinne” demektir “iddetleri içinde boşayın”.

Bu talak ile ilgili olarak en sahih olarak kabul edilen bir hadis vardır. Yani Peygamberimize ait olduğu konusu aşağı yukarı ittifakla kabul edilen bir hadis vardır. Abdullah Bin Ömer halife ömerin oğlu Abdullah. Karısını adetliyken boşamış. Durum Peygamber(sav)’e bildirilince Ömer’e diyor ki. Hz.Ömer demiyorum. Hazret kelimesi şu anda Türkiye’de farklı bir mana kazanmıştır, sayın anlamına geliyor da. Ama aslında hazret demek hazır olan manasınadır. Yani bir inanç vardır; büyükler zikredildiği zaman ruhları hazır olur. Şimdi Ömer dediğiniz zaman hemen ruhu buraya gelir. Onun için hazret derler. Bu da tam bir iftiradır, hurafedir, yanlıştır. Bu yanlışa alet olmamak için hazret kelimesini kullanmamak lazım ama alışmışız bazen farkına varmadan kullanıyoruz. Bu hazret kelimesi arapça da falsn kullanılmaz. Arapça da kullanırlar, nasıl kullanır; adam yanında bulunan kişiye der. Hazratek der yani sen buradasın ya anlamına. Türkçe de hazret şu anda hazır olma manasında kullanılmıyor. Artık sayın manasına gelmiştir de, fakat bu işin böyle bir geçmişi var. Bu geçmişin kalıntılarını temizleme uğruna bu kelimeyi kullanmamakta fayda var. Yoksa bugün Türkiye’de hazret kelimesini kullananlar, ama hazreti kullananlar da mesela sıradan bir insana hazret derseniz hemen itiraz ederler değil mi? Mesela hazreti Ahmet, arkadaşına Hazreti Ahmet desen, Hazreti Mehmet desen ne derler? Olurmu öyle şey derler değil mi? Yani ancak kutsal kişilere hazret denir. Dolayısıyla bu kelimeyi kullanmamak gerekir. (Salondan bir şey söylendi, duyulmadı32:07 dk). Efendim. Allah heryerde hazırdır da AllahTeala için pek problem yok. Fakat diğerleri için esasen kullanılıyor. AllahuTeala zaten her yerde hazır ve nazırdır. (Salondan bir şey söylendi duyulmuyor 32:30.dk). Dil bakımından itiraz etti, arapça bakımından.

Şimdi Ömer, mesela bizim kitaplara bakın eski kitaplara Ömer der, en fazla r.a der Allah razı olsun der, o kadar. Başka bir şey yok. Bizde başına bir şey katmadın mı eksik kalır. Bu gelenek böyle oluşmuş ya. Bir de kutsallaştıracaksınız.

Ömer geliyor Peygamber(sav)’e diyor ki; bizim Abdullah böyle böyle yaptı ya Rasulallah. Peygamberimiz sinirleniyor, söyle ona karısına dönsün diyor. Adetliyken karısını boşamış ya. Kadın temizlensin, bir daha adet görsün, tekrar temizlensin eğer boşamak istiyorsa o zaman ilişkiye girmeden boşasın. Bu Allah’ın (işte bu ayeti okuyor) emrettiği boşamadır. Şimdi o adetliyken boşadığı zaman demiyor ki temizlensin, temizlendikten sonra boşasın demiyor Peygamberimiz. Sen bir an önce kadından ayrılmak istiyorsun, yani boşamaman gereken bir zamanda boşuyorsun ya sana bir ceza vereyim sen de geciktir. Bu temizlik süresinde değil bundan sonraki temizlik süresinde ancak boşayabilirsin diyor Peygamberimizin ifadesi. Bu Allah’ın emrettiğidir diyor. Bir de şöyle şey yapın. Şimdi bir insanın karısını boşamasıyla ilgili olarak çok ciddi bir şey yok. Yani mahkemelerde insanlar boşamak için uğraşmıyorlar, karısını boşamak isteyen. Kocasından ayrılmak isteyenin bir mahkeme safhası var onu daha önce anlatmıştık. Yani birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak, aleyhte şahitler bulmak falan, filan. Gerek yok gayet kolay. Kolay ama uygulaması çok zor. Şimdi, öyle bir zamanda Allah erkeğe boşama yetkisi veriyor ki karısı adetten temizlenmiş, karısına olan arzusu en üst noktaya çıkmış. Demek ki öyle kafam bozuldu, sinirlendim, bilmem ne, falan filan, böyle bir kadın boşama yok. Ve ondan sonra da yaklaşık üç ay aynı evde kalıyorlar. Aynı evde kalıyorlar, tabi ayrı yataklarda yatıyorlar. Çünkü kadın kendi başına bekleyecek. Ama erkek isterse bu süre içerisinde vazgeçebilir. Ama vazgeçmesi de şarta bağlı.

“Ve buuletuhunne ehakku bi reddihinne fi zalike in eradu ıslaha”(BAKARA 228). Kocaları bu süre içerisinde karılarına dönme hakkına sahiptirler. Madem süre sonunda dönebiliyorlar süre içinde öncelikle dönebilirler. Ama bir şartla; iyi niyetle yapıyorlarsa. Kadın kötü niyeti keşfederse, o zaman dönüşü kabul etmeyebilir. Ama kötü niyeti keşfetmek çok zordur, ayetlerde AllahTeala bu konuda çok ağır uyarılarda bulunuyor. Az önce sınırlardan bahsettik hududullah kelimesi bir mirasta geçiyor. Bir zıhar vardır, orada geçiyor. Bakara 187’de oruç ile ilgilidir, bir de orada geçiyor. Oruç ike ilgili olarak geçiyor. Ondan sonra, onun dışında da hep talak ile ilgili. Onun dışındakilerin hepsi talak ile ilgili. Bu sınırları sakın aşmayın diyor. Ama sınırların hiç birisi kalmamıştır. AllahTeala ısrarla bu sınırları aşmayın diyor, hepsi aşılmıştır.

Aynı evde kalacaklar, erkek iddeti sayacak. Karısına soracak, adet oldun mu? Boşadığı karısına. Temizlendin mi? Allah öyle bir görev veriyor ki erkeğe kadının cinselliğiyle alakalı bir görev veriyor. Ona ilgisini ateşleyecek görevler veriyor. Sayma görevi erkeğe ait. Bazıları diyor ki, efendim diyor kadının bu beklemesi hamile olup olmamasının anlaşılmasıyla alakalıdır. Kadının hamile olup olmaması üç kere adet görüp temizlenmenin birincisinde anlaşılır zaten. İkinciye, üçüncüye gerek yok. AllahTeala burada diyor ki bunun sebebini anlatırken;

“La tedri leallallahe yuhdısu ba’de zalike emra: Bilemezsin belki Allah bundan sonra bir şey ortaya çıkaracaktır”(TALAK 1).

Yani aileyi yeniden kuracaktır. Yani bunun sebebi kadının hamile olup olmaması değil. Sebep ailenin yeniden kurulması için ortamın hazırlanmasıdır. Evet boşamaya müsade etmiş ama öyle şartlar koşmuş ki hadi boşayabiliyorsan boşa. Ha boşadın, tamam boşa. Ondan sonra da AllahTeala garanti veriyor, diyor ki; siz eğer diyor; “Ve men yettekullahe: kim Allah’tan korkarsa” boşanan karı kocadan hangisi. Boşamayı haram kılmıyor. Tamam yapın. Ama Allah’tan korkarsanız üzülmeyin. Allah ona bir çıkış yolu açar, ister kadın ister erkek olsun. Hiç beklemediği yerden ona rızık verir. Böyle de bir garanti veriyor. Yeter ki siz bu şartlara uyun.

Bu süre içerisinde kadın çıkar babasının evine giderse yada erkek karısını kovarsa bu defa ne olur? Araya başkaları girer değil mi? Başkaları girer. Mesela bir gazetede okumuştum. Adam karısından ayrılmış. Boşanmamışlar ama karısı babasının evine gitmiş. O da karısını getirmek için evin kapısına gitmiş. Adamı orada kadının kardeşleri öldürmüşler. Araya başkaları girdiği zaman problem iyice çözümsüz hale geliyor. Başkalarını sokmuyor C.Hakk. Onları aynı çatının altında üç ay içerisinde yaşıyorlar. Üç ay geçmiş hala problemleri giderilmemişse artık birlikte yaşamalarının bir anlamı yok. Demek ki birbirlerine karşı sevgileri saygıları kalmamış. En azından erkeğin kalmamıştır. Bu aile öyle birşeydir ki tek taraflı yürümez. Sadece kadından olmaz sadece erkekten olmaz, iki taraflı olması lazım. Ve kuranı kerimde evlenmede şahit şartı yok ama boşanmada şahit şartı vardır. İşte ayeti okuduk. Hem başlangıçta tespit edeceksiniz hem bitişte. Çünkü yarın birisi der ki beni falanca zaman boşadı birisi der ki filan zaman boşadım. Birisi der ki yok efendim boşadığı zaman ben adetliydim, birisi diyor yok değildin. Yok olmaz, bu çok ciddi bir iş. Onun için hem başta hem sonda şahşitle tespiti gerekir. Bunu nereden çıkarıyoruz? Eğer burada “fe eşhidu” olsaydı, arapça bilenler için diyorum. “Fe işhidu” fa harfi kullanılsaydı bir sıralama anlamı taşırdı. Ama “vav” harfi kullanıldığı için burada sıralama yok. Bu işin hem başı hem sonuyla alakalıdır. Çünkü her ikisininde tespite ihtiyacı vardır. Sürenin bitimiyle alakalı, başlangıcıyla alakalı, aradaki geçen şeylerle ilgili şahitle tespit edilir. Ondan sonra da ayrılma meydana gelirse gelir. Ayrıldıktan sonra isterlerse yeni bir nikah ile tekrar birleşebilirler. Sonra bir daha ayrılırlarsa bir daha birleşebilirler. Şimdi şöyle bir düşünün, bugünkü yaygın uygulama islam aleminde asrlardır yapılan uygulama. Bir adam ben karımı üç talakla boşadım yada Anadolu’da üçten dokuza şart olsun ben seni boşadım. Yada sadece şart olsun gibi kelimeler kullanılarak adam karısını boşadımı artık o andan itibaren kadın bu kişiye haram. Haram olunca ne yapacaklar? Mecburen ayrılacaklar, evden çıkıp gidecek. Haram, aynı çatı altında yaşayamazlar ki. Yabancı. Bunların pişman olma imkanı var mı? Yok. Ya böyle şey olur mu? Allah insana bir çıkış yolu göstermez mi? Pişman olsa da faydası yok. Bin defa pişman ol neye yarar ki? Kadın orada ağlayacak, erkek burada ağlayacak. Ondan sonra dolaşacaklar. Bu tür adamlar dolaşır dolaşır en son bize gelirler ondan sonra sevinerek giderler. Bu senemiydi geçen senemiydi, daha iyi bilir bizim çocuklar da. Şimdi ben tarihi tam hatırlamıyorum. Birisi bir kavanozla bal göndermiş. İşte kendi ürettiğim baldır diye. Nereden? Kastamonudan mı, Zonguldaktan mıydı neydi. Birisi getirdi, hiç tanımadığım bir adam. Hocam bizim köyde falanca adam siz tanımazsınız size bir bal gönderdi. İyi Allah razı olsun, hayırdır? Niye? Dedi ki bu adam karısınınüç talakla boşamış. Fakat ne kadın ayrılıyor ne erkek ayrılıyor. Aynı evi ikiye bölmüşler, bir tarafta kadın yaşıyor bir tarafta erkek yaşıyor. Altı yedi sene böyle yaşamışlar. Fetva aramış aramış en son gelmiş bana. Ben demişim ya bunda birşey yok gidin de birlikte yaşamaya devam edin. Adam da sevinmiş. Benim için o bal çok tatlı oldu. Çünkü sembolik değeri başka yani onun. Bal değil artık o. Bir sembolik değeri var. Yani bu sıkıntılar ne acayip şeylerdir. Bu islam aleminde dert çekiyorlar. Şimdi, islam alemi bir adım daha ileri attı, İbni Teymiye’nin fetvasına dayanarak bir mecliste verilen üç talakı bir talak saymaya başladılar. Yani adam bir anda karısına boşsun boşsun boşsun derse bir talak olur. Peki burada karısına boşsun dedi, ondan sonra gitti mutfakta boşsun dedi, ondan sonra da gitti öbür odada dedi bunun da çaresi yok. Gerçi bak şunu söyleyelim; İbni Teymiye’nin hakkını yememek lazım. İbni Teymiye’nin fetvası şu talak suresine dayanıyor. Tamı tamına burada anlatılan gibi. Fakat ben şeye hayret ediyorum; Suudlular İbni Teymiye’yi yere göğe bırakmazlar. Ama bu fetvalarından hiç mi haberleri yok. Hayret ediyorum yani. Onu nereden bulmuşlar. Onu uyguluyorlar. Halbuki İbni Teymiye’nin fetvasına da luzum yok, ya Allah’ın ayeti var. Şimdi bana gelenlere veriyorum Talak suresini oku bakayım buradan kardeşim. Okuyor! Ne anladın? Haa diyor, buna göre biz hiç boşanmamışız ki diyor. Mesela geçende öyle oldu. Hah bak gördünmü sen anladın.(Salından bir şey söylendi duyulmadı 46:52dk). Ütü, yemek işlerini daha sonra konuşuruz özel olarak)

Şimdi, işte tekrar edeyim. Süre bitiyor. Bir insan burada anlatıldığı gibi karısını boşamış. Üç ay aynı çatı altında kalmışlar. Üç ayın sonunda ayrılmaya karar vermişler yada dönmüş. Bu üç ay kelimesini yaklaşık olarak söylüyorum. Çünkü üç kere temizlik kadının yaklaşık üç ay sürer. Eğer adetten kesilmişse zaten üç ay. Hamileyse doğuma kadar. Adet görmüyorsa yani bazı kadınlar düzenli adet görmezler, o da üç ay. Bu kadar süre aynı çatı altında kalmış ve ayrılmışlar. Sonra tekrar nikahlanmışlar. İkinci kez adam boşamış kadını. Gene aynı şartlarla birbirlerinden uzak kalmışlar. Sonra tekrar birleşmişler. Bir daha boşamış. Böyle bir adam sizin yanınıza gelse buna ne dersiniz? Dese ki; ya işte. Fıtrat olarak ne dersiniz? Ya kardeşim bu oyuncak mı? Böyle şeymi olur hadi yürü demezmisiniz? Bak fıtrat bunu gerektiriyor. Bunun kuranı kerimde yeri var mı? Var. Hatırlayın, Musa(as) hızırla arkadaşlık etti. Hızır ne demişti ona? Sen dayanamazsın demişti. Ya dayanırım! O zaman bana bir şey sormayacaksın ha dedi değil mi? Birincisinde sordu. Ne dedi Hızır? Ben sana dememişmiydim dayanamazsın diye. Ne dedi? Ya unuttum kusura bakma dedi. E peki dedi, tamam unuttuysan unuttun. Şimdi bunu birinci boşama gibi düşünün. İkincisinde sordu. Ben dememişmiydim dayanamazsın diye. Haa dedi bir daha sorarsam benimle arkadaşlık etme. Artık özrün sonuna ulaşmış oldu. Bir dahası kaçıncı olur? Üçüncü! Üçüncüyü sorunca Hızır dedi ki; “haza firaku beyni ve beynik: bu benimle seni ayırır artık”(KEHF 78). Ondan sonra artık daha birlikte olamadılar değil mi? Fıtrat. Yani Allah insanları böyle yaratmış. Bütün dünyada böyle. O adam üç ayrı kez karısıyla birleşmiş, ondan sonra hiç onun yüzüne bakmaz kimse. Ama o Zonguldağın mı? Artık Kastamonu’nun köyünde olan kişiye herkes üzülür, acır ya böyle şey mi olur der. Çünkü adam bir türlü içine sindirememiş karısından ayrıldığını. Kadın da sindirememiş. Böyle ayrılma olmaması lazım diye düşünüyorlar, 5-6 yıl habire araştırmışlar, nihayet bize geldiler. Ve aslında bizim yaptığımız da hiç bir şey yok. Bizim yaptığımız tek şey var, biz diyoruz ki Allah ne demişse doğrudur o kadar. Buyrun Allah’ın kitabı. Ve siz bir kitabı açtığınız zaman o kitapta bir konuyu araştırıyorsanız, bir yerde konu başlığı varsa oraya bakarsınız değil mi? İşte konu başlığı. Surenin adı Talak. Adı öyle. Oraya bakmayıp da nereye bakacaksınız. Ve şimdi siz islam aleminin hali perişanının sebeplerinden bir tanesini daha görmüş oldunuz değil mi? Malesef durum böyle. AllahTeala’nın kuranda anlattığı talak öyle bir talak ki siz bunu dünyanın her yerinde  alnı açık yüzü ak olarak anlatırsınız, dinleyen herkes hayran kalmak zorundadır. Çünkü fıtrata uygun. Son derece tabii. Herkesin kafasına yatan bir şekildedir. Bu sene Çekoslovakya’dan bir öğrenci gelmişti bize. Çek Cumhuriyeti’nden. Çek Cumhuriyeti’nden bir öğrenci gelmişti. Benim derslerime de girdi. Yüksek lisans öğrencisiydi. Ben ona islam hukukuyla ilgili her anlattığımda şunu söylüyordum; bak diyordum, tabiatta gördüğün her şey, yani fıtri olan. Senin mantığında soru kalmayacak şekilde anlayabileceğin şeydir islam hukuku. Eğer fıtrata ters geliyorsa anlayamamış olabilirsin, o islam hukuku değildir. Sonra boşanmayı anlattım bu şeyi. Kendisine de verdim ingilizce  bir kuranı kerim. Şimdi buradan sen de takip et dedim. Güzelce bir takım sorular sordu. Tamam mı dedi, tamam. Şaşırdı kaldı. Şimdi siz kuranda olan şekilde anlatırsanız adam karısını boşadığı zaman adetli olmayacak karısı. Eğer adetten temizlenmiş de eşiyle ilişkiye girmemiş olacak. Çünkü kadın adetliyken boşamak kolaydır. Kadın da sinirli olur, erkek de yaklaşamadığı için eşine erkek de sinirli olur. O zaman kolayca boşarsın karıyı. Allah o zaman boşamayı geçersiz saymış. Eşin temizlendi, temizlik döneminde ilişkiye girerse zaten adam muradını almış olur, boşaması kolay olur. Gene kolay boşar. Allah öyle bir an’a bağlıyor ki erkeğin eşine arzusu doruk noktasında. O zaman boşama kararını veriyorsa mutlaka arada ciddi bir problem var. Kadın adetten yeni temizlenmiş. Eşiyle ilişkiye girmemiş, o anda boşayacak. Ondan sonra da iddet sonuna kadar aynı çatı altında kalacaksın, kadının adet görüp görmediğini erkek sorup o sayacak. Yani o süre içerisinde de Allah erkeği kadının cinselliğiyle, yani karısının cinselliğiyle irtibatlı olarak görevlendiriyor. O sürenin sonuna kadar kadın evden çıkmayacak, siz de çıkaramayacaksınız. Eğer bunların tekrar birleşme ümidi varsa birleşirler. Yoksa süre bitti güzellikle ya ayıracaksın yada tutacaksın. Tutmana fırsat veriyor. Bu mezheplerin talak meselesi kuranı kerimib hiç bir ayetine uymaz. Peygambere efendimizin hadislerine de uymaz. İşte bunun tamamı, Allah da diyor; ben bunun standardını belirledim diyor. Ayette okudum ya;

“Kad ceaallahu kulli şey’in kadra”(TALAK 3).

Ve şahit tutacaksın, baştan ve sondan şahit tutacaksın. Şahitler de tabi doğrulukla şahitlik yapacaklar. Bunun tamamı bir talak olacak. Adam aynı şeyi bir kere daha yaparsa aynı şartlara uygun olarak, o ikinci talak olacak. Ama artık üçüncüsünde aynı şartlara gerek yok. Tıpkı Hızır(as) olayında olduğu gibi üçüncüsünde artık kusura bakma denir bitti. Bir değil iki değil üç. Çünkü Hızır(as) üçüncüyü de yaptıktan sonra Musa(as)’dan hemen ayrıldılar değil mi? Sadece gerekçelerini anlattı o kadar. Peki şimdi bu talak suresinde olan talak.

  1. BÖLÜM

SORULAR VE CEVAPLAR

Bismillahirrahmanirrahim

SORU: Elimdeki mealde şöyle yazıyor; “Onları evlerinizden kovmayın”. Yani ” La tuhricuhunne min buyutihinne” ayeti “evlerinden çıkarmayın”(TALAK 1).

Bu hangi meal. Muhammed Esed’in mealimi? Eğer bir tercüme hatası değilse bu bağışlanması imkansız bir suç dememiz lazım. Yani buna hata demek mümkün değil. Ben şimdi size izah edeceğim. Muhammed Esad’in meali değil mi? Eminsiniz. Tamam.

Şimdi bak, “Onları evlerinizden kovmayın”. Bir kere burada kovma kelimesi yok ayette.

“La tuhricuhunne: onları çıkarmayın”.”Min buyutuhinne: kendi evlerinden”.

Yani o eve kadının evi diyor Allah, kocanın evi demiyor. Onun için evlerinizden değil evlerinden. Çünkü süre bitene kadar o ev o kadının evidir. Kocasının evi değil. Tabi kocasının da evidir. Süre bitene kadar o evi o kadının evi sayıyor AllahTeala. Onun için “kovmayın” kelimesinin kullanılması mümkün değil. Zaten “ve la yahrucne” var “onlarda kendilerini kovmasınlar” mı denecek.

Şöyleymiş; “onları evlerinizden kovmayın ve açıkça hayasız davranışlarda bulunmadıkça onlar ayrılmak zorunda bırakılmasın”. Tabi parantez içerisinde, “zorunda bırakılmasın” kısmı parantez içerisinde. Böyle bir anlam olamaz. Ayrılmasın’ı ayrılmak zorunda bırakılmasın şeklinde almış. Böyle bir anlam olamaz. Yani bu hata falan değil. Buna hata demek hatadır. Böyle bir tercümeye hata demek hatadır. Bu bir hata falan değil.

Açıklama kısmında da şöyle yazılıymış; mesela kocalarının onların hayatlarını idameyi teminden vazgeçmeleri suretiyle, bu özel talimat boşanan kadının evini kendi iradesiyle terk etmesini yasak olduğunu göstermez. Yani hangi tarafını şey yapalım. Deveye demişler ki boynun eğri. O da demiş ki nerem düz. Onun gibi bir şey.

Ayette AllahTeala diyor ki;

“La tuhricuhunne min buyutihinne”. Kendi evleri diyor kadınlara. Evlerinizden demiyor, evlerinden çıkarmayın. “Ve la yahrucne: onlar da çıkmasınlar”. “İlla en ye’tine bi fahişetin mubeyyineh: açık bir fahişelik yapmış olurlarsa başka”.

Sonra bu Allah’ın koyduğu sınırlardır diyor. Sınırda muhayyerlik olur mu? İstersem çıkarım istersem çıkmam olur mu? Çıkarsan ne olur? Zararı kendine yaparsın. Bu aile yeniden kurulacakken başkaları devreye girer kurulma imkanı ortadan kalkar. Fitne girer araya. Anlatabildim mi? Yani böyle bir meal olmaz.

SORU: Finans kurumlarının vermiş olduğu kar payları kafamızı karıştırdı. Faiz mi? Şayet faiz ise kullandığımız bu miktarı fakirlere mi vermemiz gerekir?

CEVAP: Finans kurumları bankalara ait kanuna tabi tutuldular. Bankalarla şu anda aynı kanun geçerli finans kurumlarında. Finans kurumlarının yapıp bankaların yapamayacağı bir tek iş var, finans kurumları bankaların yaptığı her işi yapar ama bankalar leasing yapamazlar. Yani finansal kiralama dediğimiz işlemi yapamazlar. Bir de finans kurumlarına ruhsat verilen murabahadır,mudarebedir,müşarekedir. Yani ticari ortaklık, sermaye ortaklığı, ve ticaret yapamazlar. Şimdi bunun manası şu; finans kurumları bu günkü kanuna rağmen isterlerse faize girmeden işlem yapabilirler. Ama isterlerse bankaların yaptığı bütün işlemleri yasal olarak yaparlar. Daha önce yapamıyorlardı. Ama biz onların içlerinde uzun süre kaldığımız için sürekli işi ticaretten faize doğru kaydırdılar. Onun için benim şahsen güvenim yok. Ama şu anda böyle yapmıyorlar şunu yapıyorlar diye kesin olarak söylememiz mümkün değil. Yani söyleyebileceğimiz şu; onların kendi zorlamalarıyla ki bende ilgili yerlere müdahale ettim başarılı olamadık onlar başarılı oldular. Bankaların yapabileceği bütün işlemleri yapabilecek konuma getirdiler kendilerini. Ve bankaların yapamayacakları leasingi de yapabiliyorlar. Ayrıca isterlerse ticaret de yapabilirler. Bankalar onu da yapamazlar. Ama hangisini yapıyorlar? Bu konuda kesin bir şey söyleyemediğimiz için artık kendilerine soracaksınız ama bilmiyorum artık ne ölçüde güvenebilirsiniz verdikleri cevaplara, o size kalmış bir şey. Şimdi şu anda verecekleri şey tamamen faizdir demek kolay değil. İsterlerse faize girmeden işlerini yürütebilirler. Ama ne yapıyorlar onu bilmiyorum.

Evet sorulan iki tane soru böylece bitti. Başka soru kalmadıysa. Var mı Ataullah? İnternetten gelen sorular.

Aynı soruyu sormuşlar. Finans kurumlarıyla ilgili. İşte üç aylık elde edilen faizmidir diye. Ben şimdi geçen hafta söyledim ya. Benim bu kurumlarla herhangi bir ilişkim kalmamıştır yani. Aşağı yukarı iki sene oldu. Herhangi bir ilişkim kalmadı. Dolayısıyla onların yaptıkları hiç bir işlemde benim en küçük bir sorumluluğum yok. Bana sordukları herhangi bir şey yok. Onu çok açık ve net olarak. Çünkü piyasada hala bunu böyle zannedenler varmış. Onu duyduğum için geçen hafta söyledim. Ama az önce söylediğimin aynısını söyleyeceğim. Yani şimdi bu kendilerine verilen yetkiyi nasıl kullanıyorlar, o konuda bir şey söylememiz mümkün değil. Ama o kanunun olmaması lazımdı. O kanun asla çıkmamalıydı o şekilde. Asla çıkmamalıydı. Çünkü daha önceki faizciliği yasaklayan hükümlere rağmen faize doğru ciddi manada zorlama vardı, şimdi nasıl güvenebileceğiz.

Peki, bu arada çay esnasında bir arkadaşımız soru sordu bunlar  internetten gelenleri not etmeye devam ederken. Konuşma sırasında Allah heryerde nazır ve hazırdır ifadesini kullanmıştım. Selefilerin, işte, Allah göktedir şeklinde birşeyleri var. Allah gökte değildir diyenlere çok kötü şeyler söylüyorlar. Allah heryerdedir ifadesini söyleyen AllahTeala’dır.

“Ve huve meakum eyne ma kuntum: siz nered olursanız olun O sizinle beraberdir”(HADİD 4)diyor.

Allah sizinle beraberdir demek ne olur? Her yerde vardır demektir değil mi? Ondan sonra;

“Ve nahnu akrabu ileyhi min hablil velidi: biz ona şah damarından daha yakınız”(KAF 16).

Bu da Allah Teala’nın sözü. Allah semadadır! Tamam da sema ne? Dünya nerede peki? Dünya nerede? O zaman Allah yücedir demektir. Allah semadadır demek Allah yücedir demek. Elbetteki yücedir. Bunu zaten inkar eden birşey yok. Bir de

“Er rahmanu alel arşisteva: arşın üzerine istiva etmiştir”(KAF 5)

ayeti kerimesi var. Bu tür şeyler Peygamberimiz(sav) zamanında hiç problem olmamış. Çünkü kuranı kerim halkın konuştuğu dille inmiştir. Yani herkesin anlaması lazım. AllahTeala diyor ki;

“Ve ma erselna min rasulin illa bi lisani  kavmihi li yubeyyine lehum: gönderdiğimiz her peygamberi mutlaka kavminin diliyle göndermişizdir ki onlara her şeyi açıklayabilsin”(İBRAHİM 4).

Halkın konuşmadığı dili peygamber kullanırsa, mesela işte bir yüksek dil kullanırsa, ne bileyim ilim adamlaronın, şairlerin kullandığı dili kullanırsa vatandaş anlar mı? Halkn diliyle. Onun için kuranı kerime bakın. Kuranı kerimde bir tane uzun cümle bulamazsınız. Çok kısa cümlelerdir. Çok kısa. Çünkü insanlar kısa cümleleri anlarlar. Evet uzun uzun ayetleri görürsünüz ama onların hepsi kısa kısa cümlelerden oluşmuştur. Sokakta uzun cümlelerle kimse konuşamaz. Siz bir arkadaşınızla konuşurken de uzun cümle kuramazsınız. Onu yazarken insanlar düşünür düşünür uzun uzun cümleler yazar. Ondan sonra okutsn da anlayamaz.

– Anlayamadım!

– Senin seviyen buna yetmez kardeşim

Bu bir birlerine karşı şey yapmak içindir. Kuranı kerim kısa cümlelerledir ve sokaktaki insanın, halkın diliyledir.

Arş kelimesi kuranı kerimde Belkıs ile ilgili olarak da geçer.

“Ve leha arşun azim: onun büyük de bir arşı var”(NEML 23).

Yani? Tahtı var. Türkçemizde de koltuk derler bugün. Başbakanlık koltuğunda kim oturuyor. Tayyip Erdoğan lturuyor! Peki başbakanlık koltuğu diye bir koltuk var mı? Hiç öyle bir koltuk duydunuz mu şimdiye kadar? Ama öyle denir değil mi? Başbakanlık koltuğunda şu kişi oturuyor! Öyle bir koltuk yok ama. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda falanca adam oturuyor! Burada kastedilen nedir? Makamdır! Yani başbakanın oturduğu koltukla falancanın oturduğu koltuk aynıdır aslında, ne fark eder. Yani maddi olarak. Dolayısıyla bu tip şeylerde,

– Efendim rahman arşa istiva etti, istivanın manası şudur, istivanın manadı şudur,arşın manası budur, falan filan. Yok şöyledir.

Bu tür şeylere gerek yok. Bunu herkes rahatlıkla anlıyordu Peygamberimiz zamanında, hiç kimse soru sormuyordu. Ne zaman ki arapça bilmeyenler işin içine girdi, bir de işi karıştıranlar. Zaten karıştırmaya başladınmı önce mecazdan başlayacaksın. Ancak öyle karıştırabilirsin. Öylece, yok efendim arş arştır, istiva istivadır, kelime malumdur keyfiyet meçhuldur falan… Ne gerek var kardeşim. Madem Allah’a

“melikin nas”(NAS 2) diyorsun “insanların kralı” diyorsun.

Allah öyle diyor kendisine.

“Ve lillahi mulkus semavatı vel ard: göklerin ve yerin mülkiyeti Allah’a aittir”(NUR 42)

diyorsun, tamam. Yani bir insan, sokakta konuşan böyle anlar. Bir insan başbakansa, cumhurbaşkanıysa koltuğa o oturuyor denir. İşte “er rahman arşisteva” da o dur. Sokakta konuşulan dil budur. Bunu tutupta sağa sola çekmenin bir anlamı yok.

SORU: Ergenik çağına girmemiş 13 yaşındaki kız çocukların ( Her halde kızın kendisi sormuş galiba) günahları yazılmaya başlamışmıdır?

CEVAP: Bunun yaşla alakası yok. Dokuz yaşından itibaren de kız adet görmeye başlayabilir, 13’de de olur, 15’de de olur. Ama 15 yaşını tamamlayıp da hala adet görmeye başlamamışsa onu adet görmeye başlamış sayarız.

Ne zaman günahları yazılır? Adet görmeye başladığı andan itibaren. Çünkü artık o andan itibaren daha çocuk değildir, büyüktür. Büyüklerin bütün sorumluluklarıyla sorumludur. O zaman başlar.

SORU: Akşam sakız çiğnemek günahmıdır?

CEVAP: Sakız çiğnemenin hiç bir zaman günahı yoktur da belki akşam millet evde toplandığı için, birisi sevmiyordur çiğneme demek yerine kızım günahtır diyerek işi kapatmaya çalışmıştır.

SORU: Aliİmran 7’deki müteşabih ayetlerin tevilini Allah’tan başkasının bilebileceğini söylemek küfürmüdür?

CEVAP: Yani müteşabih ayetlerin tevilini Allah’tan başkası bilir diyen bir adam kafir olur mu?

Şimdi bu soru oldukça iyi bir soru. Aliİmran 7. ayeti bir açalım. Şimdi bu ayette hemen sorunun cevabını verelim de sonra detaya geçeriz. Bu ayette AllahTeala diyor ki;

“Ve ma ya’lemu te’vilehu illallah: O ayetin tevilini Allah’tan başkası bilmez”.

Allah’tan başkası bilmez dediğine göre bunu kabul etmek lazım değil mi? Başkası da bilir dersen ne olur? Yanlış yapmış olursun, günaha girersin. Kafir olur mu? Adamın tabi niyetine bağlı olarak kafir olduğunu da söylenebilir. Çünkü ondan sonra gelen ayeti kerimeye değişik manalar vermişlerdir. Vermelerinin de sebebi farklı. Çünkü bu ayet öteden beri islam aleminde en yanlış anlaşılan ayetlerin başlarında gelir. Son derece yanlış bir anlam verilmiş ve bu yanlış üzerine sistemler kurulmuştur. Yani hakikaten bu kadar yapılan affedilmez hatalara rağmen hala müslümanlardan dünyada bahsediliyor olması Allah’ın çok büyük bir ikramı. Çok büyük bir ikramı. Biz şimdi “yok bu savaşta niye böyle oluyor, bu savaşta niye böyle oluyor” diyoruz, müslüman diye bir cemaatin olduğuna siz şükredin. Elinizde Allah’ın kitabı var, ona yapmadığınızı bırakmayacaksınız. Bunu ben sokaktaki vatandaştan bahsetmiyorum ilim adamlarından bahsediyorum. Bizim o saygı değer! kitaplardan bahsediyorum. Sokaktaki adamın yaptığı sadece kendini bağlar ama bir ilim adamı hata yaparsa bütün ümmeti sıkıntıya sokar.

“Huvellezi enzele aleykel kitab: sana bu kitabı indirmiş olan AllahTeala’dır”.

“Min hu ayatun muhkematun kunne ummul kitab: onun bir kısmı muhkem ayetlerdir”.

Muhkem demek; hükmü belli açık,net,rahat bir şekilde anlıyorsun.

“Onlar kitabın anasıdır”.

Ana. Bir yerde ana mı çok olur diğerleri mi? Diğerleri! Ana azdır. Bir evde bir tane ana vardır, diğerleri çok sayıdadır değil mi? Yada bir binada ana taşıyıcı vardır diğerleri çoktur. Her yerde ana azdır.

“Ve uharu muteşabihat: diğerleri de müteşabih ayetlerdir”.

Müteşabihlerdir. Müteşabih demek; benzerler demektir. O ana ayete benzer ayetlerdir. Teşabuh kelimesi iki şey arasındaki benzerlik için kullanılır. Kuranı kerimde sekiz ayette geçer bu teşabüh kelimesi. Biri diğerine benzeyen iki şey için kullanılır. Fakat bizim ulema yedi tanesinde biri diğerine benzeyen iki şey diye mana vermiştir. Bu ayette hiç bir şeye benzemeyen diye bir mana vermiştir müteşabihe. Yani o kadar çok şeye benziyor ki anlayamıyorum manasını; manası anlaşamayan ayet. Özeti bu. Peki muhkemler ana diğerleri muteşabih. O zaman kuranı kerimden bir kaç tane ayet anlayacaksın diğerlerini anlayamayacaksın demektir öyle değil mi? Çok açık bu. Öyle olunca bakmışlar ki bu çok şey, kırpa kırpa getirmişler surelerin başındaki elif-lam-mim, ha-mim gibi kelimeler; bunlar müteşabih demişler. O zaman büsbütün kötü birşey yaptın. Çünkü ana, anayı çoğalttın bu defa işi tam tersine çevirdin. Bir evde on tane ana koydun, bir tane yavru koydun. Hatta yüz tane ana koydun, bin tane ana koydun küçücük bir yavru koydun. Çünkü ayetlere bakıyorsunuz 6000 küsür ayet var, o senin müteşabih dediğin bir kaç tane. Bu daha ters bir şey. Yani öyle bir mana vermişlerdir ki müteşabihe, ne sözlük manasına uyar, ne kuranı kerimde belirtilen anlama uyar, ne fıtrata utar, ne akıla uyar, ne bu konuda Peygamberimizin söylediği bir söz vardır. Hiç. Acayip bir şey. Kendileri çalmış kendileri oynamışlar. Müteşabih demek biri diğerine benzeyen iki şey demektir. İşte burada bir muhkem ayet var, bir ona benzeyen ayet var. Bir de o ikisine benzeyen var. Sonra o ikisine benzeyen, benzeyen,benzeyen o benzerliklerden hareket ederek sistemi kurarsınız. Bir ayet, bakarsınız bir ayet buldun mu, onun ikincisi mutlaka vardır. Onu biraz daha açıklayan. Açıkladığını anlaman için arada benzerlik olması lazım ki bakasın. Ondan sonra onları açıklayan vardır. Sonra onları, sonra onları.. öyle gider. Kuranı kerimde bir de “mesani” kelimesi vardır.

“Allahu ..hadis: Allah sözlerin en güzelini indirmiştir”

“Kitaben muteşabihen mesaniye: bir birine benzeyen ve ikişerlilerden oluşan bir kitap halinde indirmiştir”.

Birbirine benzeyen en az iki şey olur değil mi? Bunlar iki, dört,altı,sekiz,on,oniki,onaltı,onsekiz,yirmi diye gider, siz o benzer ayetleri bulduğunuz an her konudaki en detaylı hükümleri bulursunuz. Yani şimdi vaktimiz olsa da keşke Talak suresinde bunu bir uygulasak. Baksanız ki ne kadar detaylı hükümler var. Bizim bu doğru bildiğimiz yanlışlar kitabında okursanız orada bunu görürsünüz. Doğru Bildiğimiz Yanlışlar kitabının son bölümünde bu müteşabih- mesani konusu izah ediliyor. İlgili kişiler oraya bakabilirler.

Tevil demek; tevil kelimesine de o kadar yanlış anlam vermişlerdir ki bizim ulema. Efendim diyor bir ayetin on tane manası var, bunlardan hangisi doğru. İşte bunlardan bir tanesini bulacaksın. Çünkü gizli bunlar açık değil. Gizli anlamlar. Gizli olduğu için de herkes bulamaz.”Ve ma ya’lemu tevilehu illallah” demişler. Ondan sonra orada dur “rasihune fil ilmihi” yi oraya atfetmişler. “İllallahu rasihune  fil ilm: Allah ve ilimde derinlemesine olanlar bilir” demişler. Ki o da metne uymuyor. Hani bizim şeylerde vardır, yöneticiler yönetmelik çıkarır ondan sonra adama dersiniz ki şunu yap. Yönetmelik böyle emrediyor der. Ya sen çıkardın, değiştir! Kendileri yaptı şimdi işin içinden çıkamıyorlar, bir o tarafa bir bu tarafa. Tevil ile ilgili olarak da; ikişerliler diye bir sistem var kuranı kerimde o sistem son derece önemlidir. Bizim zaten size burada farklı şeyler anlatmamızın temelinde bu var. Kurandaki bu ikişerliler sistemiyle biz gittiğimiz için her konuda hiç kimsenin itiraz edemeyeceği ama herkesin hop oturup hop kalktığı sonuçlara varıyoruz. Öyle bir kötü ki, adam bakıyor itiraz imkanı yok.

Eski Tunus müftüsü Muhammed Muhtar Es Sellami vardır Allah selamet versin, uzun ömürler versin. Çok iyi bir alimdir. Yani islam aleminde en önde gelen bir kaç kişiden biridir. Medyatik tarafı yoktur. Çünkü konuşurken çok hızlı konuşur. Öyle halkın anlaması zor. Bir gün Bahreyn’den beraber geldik Türkiye’ye. Onun kırmızı pasaportu var uçaktan inerken ayırdılar bizi de tekrar binerken de beraberdik inetken sonra da beraber. Şehzadebaşında bir yerde kaldı, vakfa da bir kaç kere gitti geldi. Yanına faiz konusunda yazdığım bir yazıyı verdim. Dedim şunu bir okurmusun. Aldı yazıyı Tunus’a gitti. Tekrar Bahreyn’e beraber mi gittik, yok beraber gitmedik galiba. Gene bir Bahreyn’de toplantıya giriyormuş telefon etti geliyorum diye geldi. Gene vakıfta oturduk, Süleymaniye vakfında. Dedi ki; ya senin  yazını okudum dedi. Kardeşim dedi, öyle yazmışsın ki kabul etmek mümkün değil. Çünkü tüm geleneğe ters şeyler anlatıyorsun. Diyorsun ki fıkıh kitaplarının anlattığı faiz kuranı kerimin kabul ettiği faiz değildir. Ama öyle bir delillendirmişsin ki itiraz mümkün değil dedi. Hem kabul etmek mümkün değil, hem itiraz etmek mümkün değil. İşte bu noktaya varmanın sebebi kuranı  kerimdeki o metoddur. O müteşabih var ya muhteşem bir şeydir. Siz düşünün sosyal hayatta kümeleşmeler hep müteşabihler arasındadır. Yani bir birine benzeyenler. İlimler hep birbirine benzer şeylerin birleştirmesiyle oluşur,değişik ilim dalları. İlişkiler hep öyle olur. Peki tevil ne? Kuranı kerimde tevil ile ilgili de dört tane ayet vardır. Yani dört ayrı şekilde anlatılmıştır. Bak iki,iki mesani. İki tane iki, dört. Tevil bir şeyi hedefine bağlamak demektir. Muhkem ayetin hedefi müteşabihtir. Aslında muhkem de bir yönüyle müteşabih ayettir. Çünkü o buna benziyorsa, bu da ona benziyor demektir. Dolayısıyla iki ayet aradındaki bağ Allah tarafından tespit edilmiştir. O bağı kurmak için ayetler arasında benzerliği koyan Allah’tır. Mesela kısaca bir örnek vereyim ki anlaşılsın. Yani bilenler anlar diğerleriniz artın kusura bakmayın. Zaten bilenler anlasın yeter. Arapça bilenler açısından diyorum. Mesela “et talaku merretan”. Kısa özlü bir hüküm. “O talak iki kerredir”. Arapçada “merre” kelimesi kullanıldığı zaman bir zaman dilimi anlaşılır ondan. “O talak iki keredir”.” Et talak” elif- lam’lı; o talak. Hangi, nerede? Bir yerde anlatıyor demek ki AllahTeala. İşte az önce onuduğumuz;

“Ya eyyuhen nebiyyu iza tallaktumun nisae” anlatıyor, şuraya kadar olan talak. Yani tekrar bittiği zaman dönebiliyorsun. Bütün detaylarını veriyor mu? İşte bu ona benzedi mi? Birinci ayet kısa ikincisi detaylı. Bütün detaylar burada var. Burada anlatılan şekildeki talak  iki kere olur. Burada anlatılanın dışındaki talakı zaten Allah kabul etmiyor asla. Öyle bir talak yok. Onun için babanın evine gidersen boşsun, bilmem yağmur yağarsa boşsun, böyle saçmalıklar olmaz. Böyle şey olmaz. Bunlar hiç bir şekilde hüküm ifade edecek şeyler değildir. Çünkü AllahTeala “o talak iki keredir” diyerek sınırlıyor. Üçüncü kez olursa artık talak suresindeki gibi değil. Onu da anlatıyor zaten.

“Fe in tallakaha fe la tahıllu lehu min ba’du hatta tenkiha zevcen gayrah” diyor. “Üçüncü kez boşarsa artık bu kadın ona helal olmaz, kadın ikinci bir kocayla evleninceye kadar”(BAKARA 230).

Bak “et talak”(BAKARA 229) diyor, “İza tallaktum”(TALAK 1)diyor. İkisinde de “talak” kelimesini zikrederek birbirine benzerliklerini ortaya koyuyor. İşte ayetler arası benzerlikleri kuran Allah’tır. Allah’tan başkası bu benzerliği kuramaz. Onun için “ve ma ya’lemu te’vilehu illallah”(ALİ İMRAN 7) der. Yani bu ayetle öbür ayet arasındaki bağlantıyı Allah’tan başkası bilmez. Allah o bağlantıyı kurmuş ve arada benzerlikler koyarak bize gösteriyor. O zaman o bağlantıyı biz oluşturamayız Allah’ın kurduğu o bağlantıları biz ortaya çıkarırız. Ulema kendisi yorum yapamaz. Allah zaten kuranı kerimde her şeyi açıklamış ama o bağlarla açıklamış. İkili ilişkiler. Şimdi mesela bu telefon cihazı değil mi? Bunun üzerinde on tane rakam var. Bu on rakamla kaç tane telefon numarası çevirebilirim? Sonsuz. Bunu için bilmem gereken şey rakamlar arası ilişkiler o kadar. Ayetler arası ilişkiyi de bilip orataya koyabildiğimiz zaman da sonsuz açıklamalar bizim önümüzdedir demektir. İşte bu müteşabih ve tevil ayetler arası ilişkiyi gösterir. Onu kuran AllahTeala’dır, ortaya çıkarma görevi de bize aittir. Ama bunu sıradan vatandaş yapamaz. Bunu kim yapar? AllahTeala diyor ki;

“Kitabun uhkimet ayatuhu sümme fussilet: bu bir kitaptır ki ayetleri muhkem kılınmış”.

Yani kısa özlü şekilde. “Sonra açıklanmıştır”. Açıklayan kim?

“Min ledun hakimin habir: hakim ve habir olan Allah tarafından”(HUD 11).

Peygamber tarafından açıklanmamıştır. Peygamberimiz kuranı açıklamaz. Peygamberimizin hadislerini okursanız, bir de ayetler arası ilişkiye bakarsanız o hadislerin kuranda zaten olduğunu görürsünüz. Yeter ki bu ilişkileri kurun. Kuranda var olanı bize zaten söylemiştir Peygamberimiz. Ve Peygamberimizle ilgili olarak C.Hakk ne diyor;

“Le kad kane lekum fi resulillahi usvetun hasene: Allah’ın resulünde sizin için güzel bir örnek vardır”(AHZAB 21). Dolayısıyla Allah’ın rasulünün her sözü, her uygulaması kuranın uygulamasıdır. Kuranda zaten var olanı bize gösteriyor ama bunu araştırıp orataya çıkarmak bizim için kolay olmadığından dolayı Peygamberimizin söylediklerine uyar, kolay yoldan işimizi hallederiz. Ondan sonra;

“Kitabun fussilet ayatuhu: bu bir kitaptır ki ayetleri açıklanmıştır”

“Kur’anen arabiyyen: arapça okuyuş olarak açıklanmıştır”

Kimin için açıktır?

“Li kavmin ya’lemun: bilenler topluluğu için”(FUSSİLET 3).

Ondan dolayı biz vakıfta hiç bir çalışmayı tek başımıza yapmayız. Bak burada da üç kişi çıkıyoruz sizin karşınıza. Çünkü hemen birşeyde Enes Hoca yada Yahya hemen müdahale ederek bana yardımcı oluyorlar. Ama bizim geleneğimizde alim tek başına çalışır. Onun için de bir sonuca varamamışlardır. Kuranı anlamak istiyorsanız çok iyi arapça bilenlerle ekip çalışması yapacaksınız. Herkesin arapça bilmesine lüzum yok. Şimdi mesela biz burada Rasim hocayla kuran üzerine çalışıyoruz. Rasim hoca hiç arapça bilmez. Hiç arapça bilmez. Ama kendi ilim dalında uzmandır. İyi bir felsefecidir. Bizim arapça bilmiş olmamız yetiyor onn için. Yani o ekibin içerisinde herkesin arapça bilmesine gerek yok ki. Ama ekibin içerisinde mutlaka iyi arapça bilenler olması lazım. Çünkü kuranı kerim arapça olduğu için. O zaman kuran demek ki ekip çalışmasıyla ancak anlaşılabilir. Anlaşılabilir dediğim yani detaylı anlama. Yoksa gene anlarız. Bunu şuna benzetebiliriz; bir ormana girdiniz. Yeni doğmuş bir çocukla gidin o çocuk ormandan istifade eder mi? Eder, temiz havasından. Biraz büyük bir çocuksa o da oynar, zıplar, çiçeklerini toplar daha çok istifade eder. Bir başkası gelir odununu götürür istifade eder. Bir başkası suyundan istifade eder, oradaki ağaçların meyvelerinden istifade eder. Ama bir de orman uzmanı geldiği zaman, bir de ağaç uzmanı geldiği zaman onlar daha başka istifade ederler. Yani burada şu anlaşılmasın; kuranı kerimden herkes anlamaz manası değil. Detaylı açıklamalara varmak herkesin işi değildir. İşte orada ilim adamlarına gerek var. AllahTeala diyor ki;

“Ve nezzelna aleykel kitabe tibyanen li kulli şey: sana biz bu kitabı herşeyi açıklasın diye indirdik”(NAHL 89).

O zaman herşey kelimesinden ne anlıyorsanız o dur. İşte bu şekilde baktığınız zaman, mesela işte Rasim hoca bir felsefeci gözüyle bakıyor ve kurandaki felsefeye hayran kalıyor. Bir başka rakadaşımız geliyor iktisatçı gözüyle bakıyor şaşırıp gidiyor. Her defasında ya Allah Allah diyor, biz bunlardan hiç haberdar değildik diyor. Bir üçüncüsü geliyor bir hukukçu gözüyle bakıyor öyle. Kurana yeter ki uzmanları, çünkü kişi o işin uzmanı değilse bulduğu bilginin farkına varamaz. Zaten bulamaz da. Uzmanlar yaklaştığı zaman bütün bilimsel çalışmaların merkezinde olması gereken kitaptır kuranı kerim. Çünkü kainatı yaratan Allah’ın kitabıdır bu. Ama kuranın metoduna göre yaklaşırsanız herşeyi en detaylı şekilde kuranı kerimde bulursunuz. Ama başka şekilde yaklaşırsanız kuranda genel prensipler vardır dersiniz ve çıkarsınız işin içinden.

(Salondan müdahale var duyulmuyor 1:33:23)

İyiki sordunuz orayı. Biriniz sorarsınız diye, yok müfessir değil peygamber efendimiz. Tekrar edeyim, çünkü internetten dinleyenler var.

“Enzelna ileykez zikre li  tubeyyine lin nasi ma nunzile ileyhim: sana bu zikri indirdik(kuranı) ki insanlara kendilerine indirileni açıklayasın”(NAHL 44). “Kendilerine indirileni açıklayasın”. Şimdi burada bu “tebyin” kelimesi açıklama manasına da gelir konuşma manasına da gelir. Şimdi AllahTeala diyor ki, şimdi ben sana söyleyeceğim. Aslnda bu sözün cevabını demin verdim ama sorduğun çok iyi oldu.

“Summe inne aleyna beyaneh” de buyuruyor AllahTeala. “Kuranı açıklamak bize aittir”(KIYAMET 19) diyor. Ondan sonra;

“Kitabun uhkimet ayatuhu sümme fussilet min ledun hakimin habir: bu bir kitaptır ki ayetleri muhkem, sonra açıklanmıştır”(HUD 1)

Kimin tarafından? Hakim ve habir tarafından açıklanmıştır. Şimdi peygamberimiz ayetler arası ilişkiyi en iyi bilendir. O iyi anlaşılmamış demek ki. Mesela şöyle bir çalışma yapıyoruz, bizim Doğru Bildiğimiz Yanlışlar kitabına bakarsanız görürsünüz. Ayetler arası ilişkileri kurduğunuz zaman Peygamber Efendimizin söylediği sözleri o ayetlerin içinde zaten görüyorsunuz. Anlatabildim mi? Yani Peygamberimizin sözlerini,onun için bizim konuşmamızda sünneti kurandan ayırma diye bir mantık yoktur. Çünkü sünnet kurana tabidir. Ondan ayırmanın bir anlamı yok. Uymuyorsa zaten değil demektir. Beklersin biraz, anlayamamış olabilirsin. Siz ayetler arası ilişkileri takip ettiğiniz zaman Peygamberimizin sözlerini onun içerisinde görüyorsunuz zaten. Orada zaten var. O var olanı Peygamberimiz anlattığı için, Peygamberimiz kendiliğinden bir şey katmıyor kuranda olanı size aktarıyor. Ama siz bulamamış olabiliyorsunuz. O bir beyandır, açıklamadır doğru, o manada doğru. Ama kuranda olanı açıklıyor size kendiliğinden de bir şey katmış olmuyor. Bizim hangi konuya bakarsanız bakın ulemanın almadığı hadislerin, mesela bir konu ile ilgili Peygamberimizin ağızından çıkan hadislerin biz hemen hemen tamamını kullanırız. Niye kullanırız? Çünkü o ayetler o hadisleri istiyor zaten. Yani o hadisler o ayeti doğru anlayıp anlamadığınızın da bir kontrolü halinde oluyor. Ama mesela bakıyorsunuz, şimdi siz içinizde, siz de hocasınız diğer hoca arkadaşlar için de söyleyeyim. Mesela gidin siz hanefilerin en meşhur kitabı Hidaye vardır. Bugün okuduğumuz konuyla ilgili olarak Hidaye’nin Talak bahsine bakın. Bakın ki burada okuduğumuz ayetlerden herhangş biri o talak bahsinde geçiyor mu? Bir bakın. Gözünüzle görün. Benim burada söylediğim gibi olmasın, lütfen bir bakın. Bakın ki hangi ayet geçiyor. Hiç bir ayetin geçmediğini göreceksiniz. Küçücük bir ayete hiç alakası olmayan bir olay nedeniyle değinilmiştir o kadar. Ve bir bakın ki Peygamberimizin hangi hadisi geçiyor. Ondan sonra da bizim yazdığımız Talak bölümüne bakın, orada bütüm Peygamberimizin ağızından çıkan bütün hadisleri bulacaksınız. İlgili bütün ayetleri de bulacaksınız.

Sonuç şu; Peygamberimiz tabiki açıklıyor ama Peygamberimiz bir ilave yaparak açıklamıyor. Allah’ın zaten kurana yerleştirdiği ama ancak uzman kişilerin bulabileceklerini bize anlatıyor. O da ciddi mana da bir açıklamadır, en güzel bir açıklamadır. Fakat bir ilave yok yani, kurana herhangi bir ilave söz konusu değil. Herhangi bir ilavesi yok Peygamber efendimizin. Onun için;

“Ve ma aler resuli illel belag”(ANKEBUT 18).

Peygamberimizin yaptığı da bize tebliğden ibarettir, başka bir şey değil. Tabi bu dersin son kısmı oldukça ağır yani şeyler, çok uzun saatlerde anlatılması gerekeni bir kaç dakikaya sıkıştırdığımız için elbetteki bir çok şeyi açıklayamadık. Ama tekrar edeyim bunların genişçe açıklanması bizim Doğru Bildiğimiz Yanlışlar kitabında vardır.

SORU: Bugünkü mahkemelerde boşanan insanlar okuduğumuz ayetlere göre boşanmış sayılmıyorlar. İstedikleri zamsn tekrar aile olabilirler mi?

CEVAP: Hayır, boşanmış sayılabilirler de bugünkü mahkemelerde boşananlar. Sayılmazlar dememiz biraz zor. Yani hemen  çalakalem bir şey değil. Boşanmış sayılabilirler de sayılmayabilirler de ama genellikle sayılırlar. Tekrar evlenebilirlermiye sıra gelince, zaten bir kere boşandıktan sonra tekrar evlenilebiliyor. İkincisinden sonra tekrar evlenilebiliyor, üçüncüsünden sonra evlenilmiyor. Dolayısıyla bir problem yok tekrar evlenme konusunda.

Tüm Kur'an Sohbetleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 İsra Suresi 13-15. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Mart 2024
2 İsra Suresi 9-11. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Şubat 2024
3 İsra Suresi 4-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Şubat 2024
4 İsra Suresi 2-3. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Şubat 2024
5 İsra Suresi 1. Ayet | Kur’an Sohbetleri 6 Şubat 2024
6 Nahl Suresi 124-128. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ocak 2024
7 Nahl Suresi 119-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Ocak 2024
8 Nahl Suresi 114-118. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ocak 2024
9 Nahl Suresi 110-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ocak 2024
10 Nahl Suresi 103-109. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Ocak 2024
11 Nahl Suresi 101-102. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Aralık 2023
12 Nahl Suresi 94-100. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Aralık 2023
13 Nahl Suresi 93. Ayet | Kur’an Sohbetleri 12 Aralık 2023
14 Nahl Suresi 90-93. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Aralık 2023
15 Nahl Suresi 83-89. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Kasım 2023
16 Nahl Suresi 77-82. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Kasım 2023
17 Nahl Suresi 72-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Kasım 2023
18 Nahl Suresi 68-71. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Kasım 2023
19 Nahl Suresi 65-67. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ekim 2023
20 Nahl Suresi 60-64. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ekim 2023
21 Nahl Suresi 56-59. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ekim 2023
22 Filistin-İsrail Savaşı | Kur’an Sohbetleri 10 Ekim 2023
23 Nahl Suresi 51-55. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ekim 2023
24 Nahl Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Eylül 2023
25 Nahl Suresi 41-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Eylül 2023
26 Nahl Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Eylül 2023
27 Nahl Suresi 35-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Eylül 2023
28 Nahl Suresi 30-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Ağustos 2023
29 Nahl Suresi 24-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Ağustos 2023
30 Nahl Suresi 15-23. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Ağustos 2023
31 Nahl Suresi 9-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Ağustos 2023
32 Nahl Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Ağustos 2023
33 Nahl Suresi 3-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Temmuz 2023
34 Nahl Suresi 1-2. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Temmuz 2023
35 Hicr Suresi 88-99. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Temmuz 2023
36 Hicr Suresi 85-87. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Temmuz 2023
37 Hicr Suresi 61-77. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Haziran 2023
38 Hicr Suresi 51-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Haziran 2023
39 Hicr Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Mayıs 2023
40 Hicr Suresi 43-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Mayıs 2023
41 Hicr Suresi 28-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Mayıs 2023
42 Hicr Suresi 26-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Mayıs 2023
43 Hicr Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Mayıs 2023
44 Hicr Suresi 14-18. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Nisan 2023
45 Hicr Suresi 6-13. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Nisan 2023
46 Hicr Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Nisan 2023
47 İbrahim Suresi 42-52. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Nisan 2023
48 İbrahim Suresi 35-41. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Mart 2023
49 İbrahim Suresi 28-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Mart 2023
50 İbrahim Suresi 22-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Mart 2023
51 İbrahim Suresi 18-21. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Mart 2023
52 İbrahim Suresi 9-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Şubat 2023
53 İbrahim Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Şubat 2023
54 İbrahim Suresi 1-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Şubat 2023
55 Rad Suresi 41-43. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Şubat 2023
56 Rad Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ocak 2023
57 Rad Suresi 36-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ocak 2023
58 Rad Suresi 33-36. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ocak 2023
59 Rad Suresi 30-32. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 10 Ocak 2023
60 Rad Suresi 26-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ocak 2023
61 Rad Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Aralık 2022
62 Rad Suresi 17-19. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Aralık 2022
63 Rad Suresi 15-16. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Aralık 2022
64 Rad Suresi 11-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Aralık 2022
65 Rad Suresi 6-10. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Kasım 2022
66 Rad Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Kasım 2022
67 Yusuf Suresi 105-111. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Kasım 2022
68 Yusuf Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Kasım 2022
69 Yusuf Suresi 87-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Kasım 2022
70 Yusuf Suresi 77-86. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Ekim 2022
71 Yusuf Suresi 67-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Ekim 2022
72 Yusuf Suresi 58-66. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Ekim 2022
73 Yusuf Suresi 43-57. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Ekim 2022
74 Yusuf Suresi 36-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Eylül 2022
75 Yusuf Suresi 30-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Eylül 2022
76 Yusuf Suresi 23-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Eylül 2022
77 Yusuf Suresi 7-22. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Eylül 2022
78 Yusuf Suresi 1-6. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ağustos 2022
79 Kur’an’da İman Esasları | Kur’an Sohbetleri 23 Ağustos 2022
80 Hud Suresi 118-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ağustos 2022
81 Hud Suresi 116-117. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ağustos 2022
82 Hud Suresi 114-115. Ayetler – Namazların Birleştirilmesi | Kur’an SohbetleriFgOoOm0a2AkFgOoOm0a2Ak 2 Ağustos 2022
83 Hud Suresi 109-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Temmuz 2022
84 Hud Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Temmuz 2022
85 Hud Suresi 84-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Haziran 2022
86 Hud Suresi 69-83. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Haziran 2022
87 Hud Suresi 61-68. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Haziran 2022
88 Hud Suresi 50-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Haziran 2022
89 Hud Suresi 36-49. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Mayıs 2022
90 Hud Suresi 25-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Mayıs 2022
91 Hud Suresi 18-24. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Mayıs 2022
92 Hud Suresi 15-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Mayıs 2022
93 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 13-14. Ayetler 26 Nisan 2022
94 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 12. Ayet 20 Nisan 2022
95 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 8-11. Ayetler 13 Nisan 2022
96 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 7. Ayet 6 Nisan 2022
97 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 5-6. Ayetler 30 Mart 2022
98 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 1-4. Ayetler 23 Mart 2022
99 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 107-109. Ayetler 16 Mart 2022
100 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 101-106. Ayetler 9 Mart 2022
101 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 99-100. Ayetler 2 Mart 2022
102 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 93-98. Ayetler 23 Şubat 2022
103 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 75-86. Ayet 9 Şubat 2022
104 Kur’an Sohbetleri | Yunus 71-74. Ayetler 2 Şubat 2022
105 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 65-70. Ayetler 26 Ocak 2022
106 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 61-64. Ayetler 19 Ocak 2022
107 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 59-60. Ayetler 12 Ocak 2022
108 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 54-58. Ayetler 5 Ocak 2022
109 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 45-53. Ayetler 29 Aralık 2021
110 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 41-44. Ayetler 22 Aralık 2021
111 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 38-40. Ayetler 15 Aralık 2021
112 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 37. AYET 8 Aralık 2021
113 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 31-36. AYETLER 1 Aralık 2021
114 Kur’an Sohbetleri | YUNUS 26-30. AYETLER 24 Kasım 2021
115 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 21-25. AYETLER 17 Kasım 2021
116 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 15-20. AYETLER 10 Kasım 2021
117 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 7-14. AYETLER 3 Kasım 2021
118 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 4-6. AYETLER 27 Ekim 2021
119 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 1-3. AYETLER 20 Ekim 2021
120 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 123-129. AYETLER 13 Ekim 2021
121 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 119-122. AYETLER 5 Ekim 2021
122 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 113-118. AYETLER 28 Eylül 2021
123 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 107-112. AYETLER 21 Eylül 2021
124 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 97-106. AYETLER 15 Eylül 2021
125 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 90-96. AYETLER 8 Eylül 2021
126 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 81-89. AYETLER 31 Ağustos 2021
127 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 74-80. AYETLER 24 Ağustos 2021
128 Kur’an Sohbetleri | SIKINTILAR VE BOLLUKLA İMTİHAN 17 Ağustos 2021
129 Kur’an Sohbetleri | RESUL VE TEBLİĞ 17 Ağustos 2021
130 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 71-73. AYETLER 4 Ağustos 2021
131 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 64-70. AYETLER 27 Temmuz 2021
132 Kur’an Sohbetleri | BÜYÜK GÜNAHLAR 20 Temmuz 2021
133 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 61-63. AYETLER 14 Temmuz 2021
134 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 58-60. AYETLER 6 Temmuz 2021
135 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 53-57. AYETLER 30 Haziran 2021
136 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 43-52. AYETLER 23 Haziran 2021
137 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 38-42. AYETLER 16 Haziran 2021
138 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 36-37. AYETLER 9 Haziran 2021
139 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 34-35. AYETLER 2 Haziran 2021
140 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 32-33. AYETLER 26 Mayıs 2021
141 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 30-31. AYETLER 19 Mayıs 2021
142 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 29. AYET (CİZYE) 12 Mayıs 2021
143 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 28. AYET (Müslüman olmayanlar Mekke’ye giremez mi?) 5 Mayıs 2021
144 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 25-27. AYETLER 28 Nisan 2021
145 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 23-24. AYETLER 21 Nisan 2021
146 Kur’an Sohbetleri | ORUÇ İLE İLGİLİ AYETLER 15 Nisan 2021
147 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 17-22. AYETLER 6 Nisan 2021
148 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 16. AYET 31 Mart 2021
149 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 9-15. AYETLER 24 Mart 2021
150 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 5-8. AYETLER 17 Mart 2021
151 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 1-5. AYETLER 10 Mart 2021
152 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 72-75. AYETLER 3 Mart 2021
153 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 67-71. AYETLER 25 Şubat 2021
154 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 65-66. AYETLER 17 Şubat 2021
155 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 59-64. AYETLER 10 Şubat 2021
156 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 52-58. AYETLER 5 Şubat 2021
157 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 50-51. AYETLER 27 Ocak 2021
158 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 49. AYET 21 Ocak 2021
159 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 45-48. AYETLER 14 Ocak 2021
160 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 41-44. AYETLER 6 Ocak 2021
161 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 35-40. AYETLER 30 Aralık 2020
162 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 31-34. AYETLER 23 Aralık 2020
163 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 28-30. AYETLER 16 Aralık 2020
164 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 17-23. AYETLER 2 Aralık 2020
165 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 13-16. AYETLER 26 Kasım 2020
166 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 9-12. AYETLER 18 Kasım 2020
167 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 5-8. AYETLER 5 Kasım 2020
168 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 1-4. AYETLER 29 Ekim 2020
169 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 204-206. AYETLER 22 Ekim 2020
170 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 200-204. AYETLER 15 Ekim 2020
171 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 189-199. AYETLER 8 Ekim 2020
172 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 188. AYET 1 Ekim 2020
173 Kur’an Sohbetleri | SUR’A ÜFLENMESİ 24 Eylül 2020
174 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’DA KIYAMET SAATİ 17 Eylül 2020
175 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 184-186. AYETLER 10 Eylül 2020
176 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 180-183. AYETLER 3 Eylül 2020
177 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 179. AYET VE DEVAMI 28 Ağustos 2020
178 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 175-178. AYETLER 20 Ağustos 2020
179 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 172-174. AYETLER 13 Ağustos 2020
180 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 168-171. AYETLER 5 Ağustos 2020
181 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 163-167. AYETLER 24 Temmuz 2020
182 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 158-162. AYETLER 15 Temmuz 2020
183 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 154-157. AYETLER 8 Temmuz 2020
184 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 138-153. AYETLER 1 Temmuz 2020
185 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 127-137. AYETLER 24 Haziran 2020
186 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 103-126. AYETLER 17 Haziran 2020
187 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 100-102. AYETLER 10 Haziran 2020
188 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 94-99. AYETLER 3 Haziran 2020
189 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 85-93. AYETLER 26 Mayıs 2020
190 Kur’an Sohbetleri | KADİR GECESİ 19 Mayıs 2020
191 Kur’an Sohbetleri | A’RÂF SURESİ 73-78. AYETLER 13 Mayıs 2020
192 Kuran Sohbetleri | A’RAF SURESİ 65-72 ARASI AYETLER 6 Mayıs 2020
193 Kur’an Sohbetleri | NAMAZ VAKİTLERİNİN EVRENSEL ÖLÇÜLERİ 30 Nisan 2020
194 Kur’an Sohbetleri | ORUCA BAŞLAMA VE BİTİŞ VAKİTLERİ 23 Nisan 2020
195 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 59-64. AYETLER 16 Nisan 2020
196 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 57-58. AYETLER 9 Nisan 2020
197 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 53-56. AYETLER 2 Nisan 2020
198 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 52. AYET 26 Mart 2020
199 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 42-51. AYETLER 19 Mart 2020
200 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 37-41. AYETLER 13 Mart 2020
201 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 34-37. AYETLER 5 Mart 2020
202 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 31-32. AYETLER 27 Şubat 2020
203 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 29-30. AYETLER 20 Şubat 2020
204 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 26-28. AYETLER 13 Şubat 2020
205 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 10-25. AYETLER 7 Şubat 2020
206 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 4-9. AYETLER 30 Ocak 2020
207 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 1-3. AYETLER 23 Ocak 2020
208 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’A DAİR KURGULAR VE GERÇEKLER 16 Ocak 2020
209 Kur’an Sohbetleri | İSLAM VE TİCARET 10 Ocak 2020
210 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 159-165. AYETLER 3 Ocak 2020
211 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 154-157. AYETLER 26 Aralık 2019
212 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 150-153. AYETLER 19 Aralık 2019
213 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 148-150. AYETLER 12 Aralık 2019
214 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 146-147. AYETLER 6 Aralık 2019
215 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 142-145. AYETLER 28 Kasım 2019
216 Kur’an Sohbetleri | DÜNYA HAYATININ ANLAMI 21 Kasım 2019
217 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 141. AYET 14 Kasım 2019
218 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 136-140. AYETLER 7 Kasım 2019
219 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 133-135. AYETLER 31 Ekim 2019
220 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 128 – 132. AYETLER 24 Ekim 2019
221 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 122 – 127. AYETLER 17 Ekim 2019
222 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 118 – 121. AYETLER 10 Ekim 2019
223 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 113-117. AYETLER 3 Ekim 2019
224 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 111 VE DEVAMI AYETLER 26 Eylül 2019
225 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 108-111. AYETLER 19 Eylül 2019
226 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 106-108. AYETLER 12 Eylül 2019
227 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 106-107 ARASI AYETLER 5 Eylül 2019
228 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 100-106 ARASI AYETLER 29 Ağustos 2019
229 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 95-99 ARASI AYETLER 22 Ağustos 2019
230 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 93-94 ARASI AYETLER 11 Temmuz 2019
231 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (91-92 ARASI AYETLER) 4 Temmuz 2019
232 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (83-90 ARASI AYETLER) 27 Haziran 2019
233 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (74-83 ARASI AYETLER) 20 Haziran 2019
234 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (68-73 ARASI AYETLER) 14 Haziran 2019
235 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (63-67 ARASI AYETLER) 3 Mayıs 2019
236 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (61-64 ARASI AYETLER) 25 Nisan 2019
237 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (60-62 ARASI AYETLER) 18 Nisan 2019
238 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (56-59 ARASI AYETLER) 11 Nisan 2019
239 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (54-59 ARASI AYETLER) 4 Nisan 2019
240 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (50-53 ARASI AYETLER) 28 Mart 2019
241 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (42-49 ARASI AYETLER) 21 Mart 2019
242 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (37-41 ARASI AYETLER) 14 Mart 2019
243 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (32-36 ARASI AYETLER) 7 Mart 2019
244 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (19-31 ARASI AYETLER) 28 Şubat 2019
245 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (11-18 ARASI AYETLER) 21 Şubat 2019
246 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (1-11 ARASI AYETLER) 12 Şubat 2019
247 KUR’AN SOHBETLERİ | HER KÂFİR YALANCIDIR (ENAM 6/27) 5 Şubat 2019
248 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’DAN KİMLER İSTİFADE EDER 29 Ocak 2019
249 KUR’AN SOHBETLERİ | CAİZ OLAN VE OLMAYAN VESİLELER 22 Ocak 2019
250 KURAN SOHBETLERİ | KİMSE MÜŞRİĞİM DEMEZ (ENAM 6/22-24) 15 Ocak 2019
251 KUR’AN SOHBETLERİ | İSLAM’IN EVRENSELLİĞİ (EN’AM 6/19-21) 8 Ocak 2019
252 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’IN EVRENSELLİĞİ 1 Ocak 2019
253 Kuran Sohbetleri | İnsanı Kamil Uydurması 25 Aralık 2018
254 Allah’a Teslim Olmak (En’am 12-15. Ayetler) 18 Aralık 2018
255 Kur’an’da Yolculuk ve Amaçları (En’am 11. Ayet) 11 Aralık 2018
256 Nebimize Kur’an’dan Başka Mucize Verilmiş Midir? (En’am 7-10. Ayetler) 4 Aralık 2018
257 Allah Her Şeyi Bilir (En’am 1-6. Ayetler) 27 Kasım 2018
258 Dinin Bozulmasının Canlı Örneği: Namaz Vakitleri (En’am 3-6. Ayetler) 20 Kasım 2018
259 Ecel (En’am 2. Ayet) 13 Kasım 2018
260 Dünya Düz Mü Yuvarlak Mı? (En’am 1. Ayet) 6 Kasım 2018
261 İsa Aleyhisselam’ın Mucizeleri (Maide 109. Ayet ve Devamı) 30 Ekim 2018
262 Mahşerde Rasullerle Yüzleşme (Maide 109. Ayet) 23 Ekim 2018
263 Vasiyet ve Kadının Şahitliği (Maide 106-108. Ayetler) 16 Ekim 2018
264 Tebliğ Görevi ve Bireysel Sorumluluğumuz (Maide 103-105. Ayetler) 9 Ekim 2018
265 Soru Sorma Özgürlüğü (Maide 101 ve 102. Ayetler) 2 Ekim 2018
266 Çoğunluk Hakikatin Ölçüsü mü? (Maide 100. Ayet) 25 Eylül 2018
267 İnsanları Uyarma Görevi (Maide 77-81. Ayet) 18 Eylül 2018
268 Dinde Aşırılık (Maide 77. Ayet) 11 Eylül 2018
269 Rasul ve Tebliğ (Maide 99. Ayet) 4 Eylül 2018
270 İhramlıyken Avlanma Yasağı (Maide 94-98. Ayetler) 24 Temmuz 2018
271 Uyuşturucu Maddelerin Haramlığı (Maide 90-93. Ayetler) 17 Temmuz 2018
272 İçkinin Yasaklanması ve Tedricilik (Maide 90. Ayet) 10 Temmuz 2018
273 Yemin Keffâreti (Maide 89. Ayet) 3 Temmuz 2018
274 Ehl-i Kitaptan Mümin Olanlar (Maide 82-86. Ayetler) 19 Haziran 2018
275 Hristiyanlıktaki Teslis İnancı (Maide 72-76. Ayetler) 15 Mayıs 2018
276 Kur’an’a Yönelik Saldırılar (Maide 70 ve 71. Ayetler) 8 Mayıs 2018
277 İsrailoğulları’nın Kur’an’a Karşı Tutumları (Maide 70. Ayet) 1 Mayıs 2018
278 Ehli Kitap Ne Zaman Kafir Olur? (Maide 69. Ayet) 24 Nisan 2018
279 Müslümanın Görevi Kur’an’a Uyma (Maide 67-68. Ayetler) 17 Nisan 2018
280 Gerçek Zenginliğin Yolu (Maide 66. Ayet) 10 Nisan 2018
281 Yahudilerin Çıkmazları (Maide 64-66. Ayetler) 3 Nisan 2018
282 İslam’da Ticaret Ahlakı: Çiftlik Bank Örneği 27 Mart 2018
283 Günahta Yarışan Dindarlar (Maide 60-63. Ayetler) 20 Mart 2018
284 Ehli Kitaptan Maymunlaşan ve Domuzlaşanlar (Maide 60-63. Ayetler) 13 Mart 2018
285 Ehli Kitabın Müslümanlardan İntikamı (Maide 59. Ayet) 6 Mart 2018
286 Tasdik Bağlamında Namaz (Maide 55-57. Ayetler) 27 Şubat 2018
287 Mü’minlerin Yakın Dostu Sadece Mü’minlerdir (Maide 55-57. Ayetler) 20 Şubat 2018
288 Ehli Kitapla Savaşta Nebevi Siyaset (Maide 54-56. Ayetler) 13 Şubat 2018
289 Dinden Dönme ve Zındıklık (Maide 53-54. Ayetler) 6 Şubat 2018
290 Ehl-i Kitaptan Münafıklar (Maide 51-52. Ayetler) 30 Ocak 2018
291 Savaş Ahlakı 23 Ocak 2018
292 Yahudiler ve Hristiyanlarla İlişkiler: Cizye (Maide 51. Ayet) 16 Ocak 2018
293 Yahudi ve Hristiyanlarla İlişkiler (Maide 51. Ayet) 9 Ocak 2018
294 Ehli Kitapla İlişkiler (Maide 50-51. Ayetler) 2 Ocak 2018
295 Hadisler Vahiy Olabilir mi? (Maide 48-49. Ayetler) 26 Aralık 2017
296 Önceki Şeriatler (Maide 48. Ayet) 19 Aralık 2017
297 Muhammed Aleyhisselam ve Kur’an (Maide 48. Ayet) 12 Aralık 2017
298 İsa Aleyhisselam ve İncil (Maide 46-47. Ayet) 5 Aralık 2017
299 Kısasta Hayat Vardır (Maide 45. Ayet) 28 Kasım 2017
300 Allah’ın İndirdiğiyle Hükmetmeyenler (Maide 44. Ayet) 24 Kasım 2017
301 Tevrat Kime Verildi? (Maide 43-44. Ayetler) 14 Kasım 2017
302 Kafirlikte Yarışanlar (Maide 41-42. Ayetler) 7 Kasım 2017
303 Hırsızlık Suçu ve Cezası (Maide 38-40. Ayetler) 31 Ekim 2017
304 Küfür ve Şirk (Maide 36-37. Ayetler) 24 Ekim 2017
305 Şirke Alet Edilen Ayet (Maide 35. Ayet) 17 Ekim 2017
306 Toplumsal Güvenliği İhlal Suçu ve Cezası (Maide 32-34. Ayetler) 10 Ekim 2017
307 Kur’an’da Kuşların Dünyası (Maide 27-32. Ayetler) 3 Ekim 2017
308 Kendini Büyük Görmek (Maide 15-26. Ayetler) 28 Eylül 2017
309 İmtihanı Kaybettiren Benlik Yarışı (Maide 17,18 ve 19. Ayetler) 22 Eylül 2017
310 Allah Kime Lanet Eder? (Maide 12-13. Ayetler) 8 Eylül 2017
311 Allah’a Verilen Sözde Daima Adil Olmak (Maide 7-11. Ayetler) 5 Eylül 2017
312 Adaletten Şaşmamak (Maide 8-10. Ayetler) 22 Ağustos 2017
313 Yargısız İnfaz (Mâide 7-8. Ayetler) 23 Mayıs 2017
314 Allah’a Verilen Söz 16 Mayıs 2017
315 Abdestte Ayağa Mesh Meselesi (Maide 6. Ayet) 9 Mayıs 2017
316 Evlenmede Namuslu Olma Şartı 2 Mayıs 2017
317 Haram Kılınan Hayvansal Gıdalar (Maide 3. Ayet) 25 Nisan 2017
318 Dosta ve Düşmana Karşı Tavrımız Ne Olmalı? 18 Nisan 2017
319 Şirk Tehlikesi 11 Nisan 2017
320 Kitaplara İman’ın Anlamı Nisa 136 Ankabut 46 4 Nisan 2017
321 Miras Nisa 176.Ayet 28 Mart 2017
322 Kafir’lik Kendini Büyük Görmektir Nisa 172 ve 175.Ayetler 21 Mart 2017
323 Din’de Aşırılık Nisa 171 ve 173.Ayetler 14 Mart 2017
324 İnsanlığa Çağrı Nisa 170.Ayet 7 Mart 2017
325 Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları Nisa 167-169.Ayetler 28 Şubat 2017
326 Nebi ve Resul Nisa 163-166.Ayetler 21 Şubat 2017
327 Ehli Kitap’tan Mümin Olanlar 14 Şubat 2017
328 Her Haram Bir Mahrumiyet Doğurur Nisa 160-162. Ayetler 7 Şubat 2017
329 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (3) 153-158.Ayetler 31 Ocak 2017
330 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (2) 153-155.Ayetler 25 Ocak 2017
331 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa 153-155.Ayetler 17 Ocak 2017
332 Allah İle Resul’lerinin Arasını Ayırmak Nisa-148-149 ve 150. Ayetler 3 Ocak 2017
333 Müslümanların Baş Belası Münafıklar II 27 Aralık 2016
334 Müslümanların Baş Belası Münafıklar Nisa 138 ve Devamı 20 Aralık 2016
335 İman Konusunda Verilen İmtihan Nisa 137 ve 147.Ayetler 13 Aralık 2016
336 Kafirlik Müşriklik ve Munafıklık Nisa 136.Ayet ve Devamı 6 Aralık 2016
337 İmanın Şartları Nisa 136 29 Kasım 2016
338 Takva Nisa Suresi 131 ve 135.Ayetler 22 Kasım 2016
339 Nüşuz ve Kadına Darp Nisa-128 ve 130.ayetler 15 Kasım 2016
340 Nisa suresi 125 ve 127.ayetler 8 Kasım 2016
341 Nisa suresi 122 ve 125.ayetler 2 Kasım 2016
342 Yüzü Suyu Hürmetine Dua – Nisa Suresi 117. Ayet 28 Ekim 2016
343 En Büyük Din İstismarı Şirk – Nisa Suresi 116-121. Ayetler 18 Ekim 2016
344 İcma 11 Ekim 2016
345 Peygamberlerin İsmet Sıfatı – Nisa Suresi 113. Ayet 4 Ekim 2016
346 Tevbe İstiğfar – Nisa Suresi 110-112. Ayetler 27 Eylül 2016
347 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 4 – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 20 Eylül 2016
348 Kur’an Yorumlanabilir mi? – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 6 Eylül 2016
349 Düşmanı Etkisizleştirmenin İlkeleri – Nisa Suresi 101-104. Ayetler 30 Ağustos 2016
350 Yolculukta Namaz – Nisa Suresi 101-103. Ayetler 23 Ağustos 2016
351 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 3(Tevbe Suresi Bağlamında) 16 Ağustos 2016
352 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 2 9 Ağustos 2016
353 Müslümanın Ana Görevi Cihad – Nisa Suresi 94-100.Ayetler 31 Mayıs 2016
354 Adam Öldürmenin Cezası – Nisa Suresi 92-93. Ayetler 24 Mayıs 2016
355 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır – Nisa Suresi 88-91. Ayetler 18 Mayıs 2016
356 Münafıklık – Nisa Suresi 89-90. Ayetler 10 Mayıs 2016
357 Allah’a ve Ahiret Gününe İman – Nisa Suresi 86-87. Ayetler 3 Mayıs 2016
358 Şefaat İnancı – Nisa Suresi 85. Ayet 26 Nisan 2016
359 Müslüman-Gayrimüslim İlişkileri – Nisa Suresi 84. Ayet 19 Nisan 2016
360 Yetkililere İtaat – Nisa Suresi 83.Ayet 12 Nisan 2016
361 Kur’an’ı Çelişkili Olarak Gösterenler – Nisa Suresi 82.Ayet 5 Nisan 2016
362 Kitap-Resul İlişkisi – Nisa Suresi 80-82. Ayetler 29 Mart 2016
363 Bollukla ve Sıkıntı ile İmtihan 22 Mart 2016
364 Canı Pahasına İmtihanı Kazanmak 15 Mart 2016
365 Nisa Süresi 71. Ayet Ve Devamı (Allah Yolunda Cihad) 8 Mart 2016
366 Nisa Süresi 65-70. Ayetler (İntihar Eylemleri) 1 Mart 2016
367 Nisa Süresi 60-65. Ayetler (Müslümanların Kur’ân’dan Kaçışı) 23 Şubat 2016
368 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı 2) 16 Şubat 2016
369 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı) 9 Şubat 2016
370 Nisa Süresi 56-57. Ayetler (Hocaları Sorgulayan Müslüman) 2 Şubat 2016
371 Nisa Süresi 53-54. Ayetler (Hikmetsiz Kalan Müslümanların Çaresizliği) 26 Ocak 2016
372 Nisa Süresi 48-52. Ayetler (Müslümanların Kimlik Bunalımı) 19 Ocak 2016
373 Nisa Süresi 47. Ayet (Kur’ân’a Güvenmemenin Acı Sonuçları) 12 Ocak 2016
374 Nisa Süresi 44-46 Ayet (Ayetleri Tahrif) 5 Ocak 2016
375 Nisa Süresi 43. Ayet (Abdestte Çıplak Ayağa ve Çoraplara Mesh) 29 Aralık 2015
376 Nisa Süresi 41-42. Ayetler (Kafir İle Günahkarın Farkı) 22 Aralık 2015
377 Harcama Kültürü, Nisa 36.Ayet 16 Aralık 2015
378 Nisa Süresi 36. Ayet (Anne-Babaya İyi Davranmak) 8 Aralık 2015
379 Nisa Süresi 36. Ayet (Müslümanları Batıran Şirk) 1 Aralık 2015
380 Nisa Süresi 35. Ayet (Aile Hakemliği) 24 Kasım 2015
381 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi 2) 17 Kasım 2015
382 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi) 10 Kasım 2015
383 Nisa Süresi 33. Ayet (Mirasta Kadın-Erkek Dengesi ve Avliyye) 3 Kasım 2015
384 Nisa Süresi 32. Ayet (Kendimizi Keşfedelim) 27 Ekim 2015
385 Büyük Günahlar 20 Ekim 2015
386 Sorgulamayan Müslümanlar Ve İntihar Eylemleri 13 Ekim 2015
387 Nisa Süresi 29. Ayet Ve Devamı (Faizli Kredi Ekonomiyi Öldürür) 6 Ekim 2015
388 Hac’da Şeytan Taşlama 29 Eylül 2015
389 Nisa Süresi 26-28. Ayetler (Allah’ın İradesi Ve Sünnetullah) 22 Eylül 2015
390 Nisa Süresi 25. Ayet Ve Devamı (Recim Cezası Konusunda Şii-Sünni İttifakı) 15 Eylül 2015
391 Nisa Süresi 25. Ayet (Evlenmede Öncelik Sıralaması) 8 Eylül 2015
392 Nisa Süresi 24. Ayet (Muta Nikahı) 1 Eylül 2015
393 Nisa Süresi 22-23. Ayetler (Hürmet-i Müsahare) 25 Ağustos 2015
394 Mekkeli Müşrikler Bir Nebi Beklentisi İçindemiydiler 18 Ağustos 2015
395 Nisa Süresi 20-21. Ayetler “Evlenme Ve Boşanma Kolay Olmalı” 11 Ağustos 2015
396 Nisa Süresi 19. Ayet (Kadına Yönelik Şiddet) 4 Ağustos 2015
397 Nisa Süresi 17-18. Ayetleri (Tevbe) 28 Temmuz 2015
398 Nebimizin Yürüttüğü İç Politika (Son Olaylara Kur’an Penceresinden Bakış) 21 Temmuz 2015
399 Kur’ân’a Göre İftar ve İmsak Vakitleri 16 Haziran 2015
400 Nisa Süresi 15-16. Ayetler (Batı Güdümüne Giren Müslümanların Perişan Hali) 9 Haziran 2015
401 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 2.Bölüm 6 Haziran 2015
402 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 1.Bölüm 2 Haziran 2015
403 Nisa Süresi 13-14. Ayetleri (Allah’ın Koyduğu Sınırların Aşılması ve Kader) 26 Mayıs 2015
404 Nisa Süresi 12. Ayet ve Kelale 19 Mayıs 2015
405 Nisa Süresi 12. Ayet – Miras Konuları 12 Mayıs 2015
406 Miras Ayetleri Bağlamında Vasiyet – 2 5 Mayıs 2015
407 Nisa Süresi 11. Ayet – Miras Paylaşımı 29 Nisan 2015
408 Nisa Süresi 11. Ayet 21 Nisan 2015
409 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras (Vasiyet) 14 Nisan 2015
410 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras 7 Nisan 2015
411 Nisa Süresi 6. Ayet – Miras’da Asabelik 31 Mart 2015
412 Nisa Süresi 6. Ayet – Yetim ve Öksüz Çocuklar 24 Mart 2015
413 Nisa Süresi 3.Ayet – Çok Eşlilik 17 Mart 2015
414 Nisa Süresi 2.Ayet – Evlilik Yaşı 10 Mart 2015
415 Nisa Süresi 1. Ayeti ve Devamı – Kadın ve Erkeğin Yaratılışı 3 Mart 2015
416 Al-i İmrân Süresi 196 – Dünyalıkla İmtihan 24 Şubat 2015
417 Al-i İmrân Suresi 188. Ayet – Yaratılan Ayetlerdeki Zikir 17 Şubat 2015
418 Al-i İmrân Suresi 187. Ayet – Kur’ân’ı Anlatma Görevi 10 Şubat 2015
419 Al-i İmrân Suresi 186. Ayet – Gayrimüslimlerle İlişkiler 3 Şubat 2015
420 Al-i İmrân Suresi 183. Ayet – Geleneksel Dinin Çıkmazları 27 Ocak 2015
421 Al-i İmrân Suresi 180. Ayet – Cimrilik Eden Kendine Eder 20 Ocak 2015
422 Ali İmran Suresi 179- Ayet – Kur’an’ı Merkeze Koyma Zorunluluğu 13 Ocak 2015
423 Al-i İmrân Suresi 169-172. Ayetler – Güven ve Kararlılık 6 Ocak 2015
424 Al-i İmrân Suresi 164-168. Ayetler – Allah’ın Bilgisi ve Kader 30 Aralık 2014
425 Al-i İmrân Suresi 156-161. Ayetler – Hoşgörülü ve İlkeli Olmak 23 Aralık 2014
426 Al-i İmrân Suresi 149-154. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 3 16 Aralık 2014
427 Al-i İmrân Suresi 142-148. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 9 Aralık 2014
428 Al-i İmrân Suresi 140-142. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 Aralık 2014
429 Al-i İmrân Suresi 137-140. Ayetler – Allah’a Güvenenler En Üstünlerdir 25 Kasım 2014
430 Al-i İmrân Suresi 137-139. Ayetler-Sünnetullah Kavramı 18 Kasım 2014
431 Al-i İmrân Suresi 132-136. Ayetler 11 Kasım 2014
432 Al-i İmrân Suresi 130-131. Ayetler – Faiz ve Ekonomi 4 Kasım 2014
433 Al-i İmrân Suresi 121-129. Ayetler 28 Ekim 2014
434 Al-i İmrân Suresi 116-120. Ayetler 21 Ekim 2014
435 Al-i İmrân Suresi 109-115. Ayetler 14 Ekim 2014
436 Kurban İbadeti ve Bayram Ahlakı 30 Eylül 2014
437 Ehl’i Kitap ile İlişkiler 23 Eylül 2014
438 Gayri Müslimler ile İlişkiler 16 Eylül 2014
439 Al-i İmrân Suresi 104-108. Ayetler 9 Eylül 2014
440 Al-i İmrân Suresi 100-105. Ayetler – Allah’ın İpine Sarılmak 2 Eylül 2014
441 Al-i İmrân Suresi 98-101. Ayetler 26 Ağustos 2014
442 Âl-i İmrân Suresi 96-97.ayetler 19 Ağustos 2014
443 Âl-i İmrân Suresi 92-93.ayetler 12 Ağustos 2014
444 Tevbe Nedir? Nasıl Yapılır? 7 Ağustos 2014
445 Yatsı Namazı ve İmsak Vakti 24 Haziran 2014
446 Esirlere Yapılması Gereken Muamele 17 Haziran 2014
447 Ali-İmran Suresi 90. Ayet 10 Haziran 2014
448 Ali-İmran Suresi 85-89. Ayetler 3 Haziran 2014
449 Ali-İmran Suresi 83-84. Ayetler 27 Mayıs 2014
450 Ali-İmran Suresi 81-82. Ayetler 20 Mayıs 2014
451 Ali-İmran Suresi 81. Ayet 13 Mayıs 2014
452 Ali-İmran Suresi 78-80. Ayetler – Nebimizin Sözleri Vahiy midir? 6 Mayıs 2014
453 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-3 Paralel Din 29 Nisan 2014
454 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-2 Paralel Din 22 Nisan 2014
455 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-1 Paralel Din 15 Nisan 2014
456 Ali-İmran Suresi 77. Ayet 8 Nisan 2014
457 Geçici Zaferi Kalıcı Hale Getirmek 1 Nisan 2014
458 Ali-İmran Suresi 70-77. Ayetler 25 Mart 2014
459 Ali-İmran Suresi 64-69. Ayetler 11 Mart 2014
460 Ali-İmran Suresi 64. Ayet – Dinler Arası Diyalog İhaneti 4 Mart 2014
461 Ali-İmran Suresi 60-64. Ayetler – Kur’an’da Mehdilik 25 Şubat 2014
462 Ali-İmran Suresi 56-59. Ayetler – İsa (a.s) ve Adem (a.s)’ın Yaratılışları 18 Şubat 2014
463 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı 11 Şubat 2014
464 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı – 2 (Şahs-i Manevi) 11 Şubat 2014
465 Ali-İmran Suresi 49-51. Ayetler – İsa a.s. Hayatı 4 Şubat 2014
466 Yahudilere Temiz Yiyeceklerin Haram Kılınması 4 Şubat 2014
467 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 4 28 Ocak 2014
468 Ali-İmran Suresi 44-48. Ayetler 28 Ocak 2014
469 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 3 21 Ocak 2014
470 Ali-İmran Suresi 38-44. Ayetler – Meryem Ana 21 Ocak 2014
471 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 2 14 Ocak 2014
472 Ali-İmran Suresi 33-37. Ayetler – Zekeriyya a.s. ve Meryem Ana 14 Ocak 2014
473 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? 7 Ocak 2014
474 Ali-İmran Suresi 33. Ayet – Haddini Aşmak 31 Aralık 2013
475 Allah’ın Kullarını, Allah’ın Kitabına Davet 24 Aralık 2013
476 Ali-İmran Suresi 33. Ayet 17 Aralık 2013
477 Ali-İmran Suresi 30. Ayet 10 Aralık 2013
478 Ali-İmran Suresi 29. Ayet 3 Aralık 2013
479 Ali-İmran Suresi 28-30. Ayetler – Kafirleri Dost Edinmek 26 Kasım 2013
480 Ali-İmran Suresi 27. Ayet 19 Kasım 2013
481 Ali-İmran Suresi 26-27. Ayetler 12 Kasım 2013
482 Ali-İmran Suresi 19-25. Ayetler – Allah’ın Kitabına Teslim Olmak yada Olmamak 5 Kasım 2013
483 Ali-İmran Suresi 14-20. Ayetler – Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları 29 Ekim 2013
484 Dünya Sevgisi 22 Ekim 2013
485 Ali-İmran Suresi 8-12. Ayetler – Muhkem Müteşabih Ayetler – 3 8 Ekim 2013
486 Ali-İmran Suresi 7. Ayet – Muhkem Müteşabih Ayetler – 2 1 Ekim 2013
487 Muhkem ve Müteşabih Ayetler 24 Eylül 2013
488 Ali-İmran Suresi 5-6. Ayetler 17 Eylül 2013
489 Kur’an’da Furkan Kavramı 10 Eylül 2013
490 Ebubekir Sifil ve Faruk Beşer’e Cevaplar 27 Ağustos 2013
491 Kur’an’ı İkinci Sıraya Koymak 20 Ağustos 2013
492 Kur’an’ın Önceki Kitapları Tasdiki 20 Ağustos 2013
493 Ali-İmran Suresi 1-2. Ayetler 13 Ağustos 2013
494 Bakara Suresi 285-286 Ayetler 2 Temmuz 2013
495 Bakara Suresi 284-Ayet Kişinin İçinde Olanlardan Sorumluluğu 25 Haziran 2013
496 Bakara Suresi 283. Ayet – Vasiyet ve Rehin 18 Haziran 2013
497 Bakara Suresi 282. Ayet – 11 Haziran 2013
498 Kur’an’daki Musa-Hızır Kıssasının Kader Konusu ile İlgisi 4 Haziran 2013
499 Bakara Suresi 282. Ayet – Daru’ul-harpte Faiz, Borcun Zekata Sayılması ve Borcun Belgelenmesi 28 Mayıs 2013
500 Bakara Suresi 278-280. Ayetler 14 Mayıs 2013
501 Bakara Suresi 277-279. Ayetler-Kredi Sisteminin Ekonomiye Etkisi 7 Mayıs 2013
502 Bakara Suresi 275-276. Ayetler 30 Nisan 2013
503 Bakara Suresi 274. Ayet 23 Nisan 2013
504 Bakara Suresi 270-273. Ayetler – Yardımı İncitmeden Yapmak 16 Nisan 2013
505 Bakara Suresi 269. Ayet – Hikmet ve Sünnet 9 Nisan 2013
506 Bakara Suresi 267. Ayet 2 Nisan 2013
507 Bakara Suresi 262-266. Ayetler 26 Mart 2013
508 Kader İnancının Hesap Günündeki Yansımaları 19 Mart 2013
509 Kader İnancının Dini Hayata Yansımaları 12 Mart 2013
510 Allah’ın Bilgisi ile İlgili Ayetler 5 Mart 2013
511 Allah’ın Gayb Bilgisi 26 Şubat 2013
512 Doğru Allah İnancı 19 Şubat 2013
513 İnsanın Kaderi Ne Zaman Yazılır 12 Şubat 2013
514 Allah’ın İlmi ve İradesi 5 Şubat 2013
515 Bakara Suresi 261. Ayet ve Kader Konusuna Cevaplar 22 Ocak 2013
516 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar – 2 15 Ocak 2013
517 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar 8 Ocak 2013
518 Başımıza Gelenler Ne Zaman Yazılır? 1 Ocak 2013
519 Allah’ın Bilgisi ve Kader 25 Aralık 2012
520 Canlıların İlk Yaratılışı ve Yaratılışın Tekrarı 18 Aralık 2012
521 Bakara Suresi 258. Ayet – Üzeyir(a.s.) Allah’ın Oğlu mudur? 11 Aralık 2012
522 İbrahim As’ın Tağuta Karşı Tavrı 4 Aralık 2012
523 Bakara Suresi 257-258. Ayetler 27 Kasım 2012
524 İnandığı Gibi Yaşama Hürriyeti 20 Kasım 2012
525 Bakara Suresi 255. Ayet – Allah İnancı (Ayetu’l Kursi) 13 Kasım 2012
526 Bakara Suresi 254. Ayet 6 Kasım 2012
527 Resul Kavramının İçinin Boşaltılması 30 Ekim 2012
528 Kurban Bayramının Vakti ve Bayram İle İlgili Hükümler 23 Ekim 2012
529 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 16 Ekim 2012
530 Bakara Suresi 246-252. Ayetler – Allah’a Güvenen Kazanır 9 Ekim 2012
531 Bakara Suresi 240-245. Ayetler 2 Ekim 2012
532 İddet Bekleyen Kadının Geçindirilmesi 2 Ekim 2012
533 Ölüm İddeti Bekleyen Kadının Evden Çıkması 2 Ekim 2012
534 Ölüm, Allaha Ait Bir Karardır 2 Ekim 2012
535 Kaza Namazı Yoktur, Korku Namazı Nedir? 25 Eylül 2012
536 Bakara Suresi 235. Ayet 18 Eylül 2012
537 Bakara Suresi 234. Ayet 11 Eylül 2012
538 Bakara Suresi 233. Ayet 4 Eylül 2012
539 Bakara Suresi 230. Ayet 28 Ağustos 2012
540 Kadir Gecesi 14 Ağustos 2012
541 Evlilik İle İlgili Mezheplerin Hataları 7 Ağustos 2012
542 Oruçla Alakalı Güncel Meseleler 31 Temmuz 2012
543 Bakara Suresi 185-187. Ayetler 24 Temmuz 2012
544 Nikahın Denetlenmesi 26 Haziran 2012
545 Bakara Suresi 230. Ayet 19 Haziran 2012
546 Kadının Boşama Hakkı İftida 3 12 Haziran 2012
547 Kadının Boşanması 5 Haziran 2012
548 Boşanma (Talak ve İftida) 29 Mayıs 2012
549 Kur’an’da Erkeğin Eşini Boşaması 22 Mayıs 2012
550 İla ve Yemin 15 Mayıs 2012
551 Bakara Suresi 222. Ayet 8 Mayıs 2012
552 Farklı Dinden Olanların Evliliği 1 Mayıs 2012
553 Yetimlerle İlgili Ayetler 24 Nisan 2012
554 Artan Malın Hepsi Verilecek mi? 17 Nisan 2012
555 Peygamberi Yanlış Algılamak 10 Nisan 2012
556 Bakara Suresi 218-219. Ayetler – İçki ve Kumar Yasağı 3 Nisan 2012
557 Bakara Suresi 214-217. Ayetler 27 Mart 2012
558 Dinlerde Süreklilik ve Allah’ın Kitabına Uyma Zorunluluğu 20 Mart 2012
559 Kafir ve Münafıkların Davranışları 13 Mart 2012
560 Şeytan Taşlama 6 Mart 2012
561 Bakara Suresi 197-202. Ayetler 28 Şubat 2012
562 Hac Farklı Zamanlarda Yapılabilir mi? 21 Şubat 2012
563 Hac Kurbanı 14 Şubat 2012
564 Faizin Ekonomiye Etkileri – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Şubat 2012
565 Ekonomi Krediye Değil Zekatla Gelişir 31 Ocak 2012
566 Ceza Yargılamasında Objektif Delil 24 Ocak 2012
567 Bakara Suresi 190-191. Ayetler – Savaş Hukukunun Temel Kuralı 17 Ocak 2012
568 Bakara Suresi 188. Ayet – 1 – Rüşvet 10 Ocak 2012
569 Bakara Suresi 188. Ayet – 2 – Hilal Hesapla Belirlenir 10 Ocak 2012
570 Bakara Suresi 183-187. Ayetler 3 Ocak 2012
571 Çağdaş Kölelik Sistemi – Kredi 27 Aralık 2011
572 Özel Hayatın Gizliliği 20 Aralık 2011
573 Bakara Suresi 180-183. Ayetler – Vasiyet ve Miras 13 Aralık 2011
574 Bakara Suresi 180-181. Ayetler – Mirası Paylaştırma Görevi 6 Aralık 2011
575 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Ölüm Cezası 29 Kasım 2011
576 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Kur’an’da Kısas Cezası 22 Kasım 2011
577 Bakara Suresi 177. Ayet – Allah Yolunda İyi Olanlar 15 Kasım 2011
578 Ayet ve Hadislere Göre Kurban İbadeti 1 Kasım 2011
579 Allah’ın Evliyası Kimlerdir? 25 Ekim 2011
580 Bakara Suresi 172-175. Ayetler – Helal Gıda 18 Ekim 2011
581 B. 171. Ayet – Kalp, Göz ve Kulakların Mühürlenmesi Ne Demektir? 11 Ekim 2011
582 Bakara Suresi 168-170. Ayetler – Hayvan Kesimi ve Deniz Ürünleri 4 Ekim 2011
583 Bakara Suresi 163-167. Ayetler – Allah İle İlişkiyi Koparmak 27 Eylül 2011
584 Bakara Suresi 159-162. Ayetler – Ayetleri Gizlemek Küfürdür 20 Eylül 2011
585 Bakara Suresi 158. Ayet – Geleneğin Kur’an ve Sünnet Anlayışı 13 Eylül 2011
586 Bakara Suresi 155-157. Ayetler – Sıkıntıyı Bunalıma Dönüştürmemek 6 Eylül 2011
587 Kadir Gecesi 23 Ağustos 2011
588 Sosyal ve Ekonomik Açıdan Zekat 16 Ağustos 2011
589 Kur’an ve Sünnet Işığında Teravih Namazı 9 Ağustos 2011
590 Bakara Suresi 183-186. Ayetler – Oruç 2 Ağustos 2011
591 Bakara Suresi 154. Ayet 5 Temmuz 2011
592 Kutuplara Yapılan İkinci Yolculuk 30 Haziran 2011
593 Bakara Suresi 153. Ayet – Allah’tan Başkasından Yardım İstenir mi? 14 Haziran 2011
594 Bakara Suresi 152. Ayet – Allah’ı Zikir 7 Haziran 2011
595 Bakara Suresi 152. Ayet – Kur’an’da Hikmet Kavramı 31 Mayıs 2011
596 Bakara Suresi 151-152. Ayetler – Sahabenin Kur’an Eğitimi 24 Mayıs 2011
597 Bakara Suresi 142-150. Ayetler -“Kıblenin Değişmesi” 17 Mayıs 2011
598 Bakara Suresi 142. Ayet 10 Mayıs 2011
599 Bakara Suresi 139-141. Ayetler 3 Mayıs 2011
600 Bakara Suresi 135-138. Ayetler 26 Nisan 2011
601 Kur’an’da Peygamber Algısı 19 Nisan 2011
602 Bakara Suresi 130-134. Ayetler 12 Nisan 2011
603 Bakara Suresi 124-130. Ayetler 5 Nisan 2011
604 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar – 2 29 Mart 2011
605 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar 22 Mart 2011
606 Bakara Suresi 124-128. Ayetler 15 Mart 2011
607 Bakara Suresi 122-123. Ayetler 8 Mart 2011
608 Bakara Suresi 121. Ayet 1 Mart 2011
609 Bakara Suresi 120. Ayet 22 Şubat 2011
610 Bakara Suresi 117-119. Ayetler 15 Şubat 2011
611 Bakara Suresi 116. Ayet 8 Şubat 2011
612 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 1 Şubat 2011
613 Bakara Suresi 114-115. Ayetler 25 Ocak 2011
614 Bakara Suresi 113. Ayet 18 Ocak 2011
615 Bakara Suresi 110-112. Ayetler 11 Ocak 2011
616 Bakara Suresi 109. Ayet – “Ehl-i Kitabın Kıskançlıkları” 4 Ocak 2011
617 Bakara 108. Ayet – “Ehl-i Kitap ve Müşriklerin Peyg. İstekleri” 28 Aralık 2010
618 Bakara Suresi 105-107. Ayetler – İlahi Kitaplarda Nesh 21 Aralık 2010
619 Bakara Suresi 104. Ayet – İlahi Kitapların Tahrifi 14 Aralık 2010
620 Bakara Suresi 102-104. Ayetler 7 Aralık 2010
621 Bakara Suresi 97-102. Ayetler 30 Kasım 2010
622 Bakara Suresi 91-96. Ayetler 23 Kasım 2010
623 Hayvan Kesimi 9 Kasım 2010
624 Hayvan Kesimi – Sorular ve Cevaplar 9 Kasım 2010
625 Kurban İbadeti 2 Kasım 2010
626 Kurban İbadeti – Sorular ve Cevaplar 2 Kasım 2010
627 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti 26 Ekim 2010
628 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti – Sorular ve Cevaplar 26 Ekim 2010
629 Bakara Suresi 87-90. Ayetler 19 Ekim 2010
630 Bakara Suresi 84-86. Ayetler 12 Ekim 2010
631 Bakara Suresi 83. Ayet – 4. Bölüm 5 Ekim 2010
632 Bakara Suresi 83. Ayet – 3. Bölüm 28 Eylül 2010
633 Bakara Suresi 83. Ayet – 2. Bölüm 21 Eylül 2010
634 Bakara Suresi 83. Ayet 14 Eylül 2010
635 Bakara Suresi 80-82. Ayetler / Günaha Batma ve Sonuçları 31 Ağustos 2010
636 Bakara Suresi 78-79.Ayetler – Kendi Kitaplarını Kuran Gibi Gösterenler 24 Ağustos 2010
637 Bakara Suresi 74-77. Ayetler / İman ve Küfür İlişkisi 17 Ağustos 2010
638 Bakara Sûresi 183-187.Ayetler / Oruç 10 Ağustos 2010
639 Bakara Sûresi 72-73.Ayetler – Ölülerin Diriltilmesi 6 Temmuz 2010
640 Bakara Sûresi 65-71.Ayetler – Kurbanlık Boğa Olayı 29 Haziran 2010
641 Bakara Sûres 65.Ayet – Allah’a İsyanın Dünyadaki Sonuçları 22 Haziran 2010
642 Bakara Sûresi 64.Ayet – Yahudilerden Alınan Söz 15 Haziran 2010
643 Bakara Sûresi 62.Ayet – Kimler Cennete Girer 8 Haziran 2010
644 Bakara Sûresi 61.Ayet – Tarım ve Avcı Toplumu 25 Mayıs 2010
645 Bakara Suresi 60. Ayet – Mucize ve Keramet 18 Mayıs 2010
646 Bakara Sûresi 58-59 – Ehl-i Kitabın Dünya Hakimiyeti Beklentisi 11 Mayıs 2010
647 Bakara Sûresi 53-58 Ayetler – Hz. Musa’ya İnen Kitap 4 Mayıs 2010
648 Bakara Sûresi 50-52 Ayetler – Yahudilerin Denizi Geçme Mucizesi 27 Nisan 2010
649 Bakara Sûresi 47-52 Ayetler – Yahudilere Verilen Nimetler 20 Nisan 2010
650 Bakara Sûresi 40-46 Ayetler – Yahudilerin Peygamber Beklentisi 13 Nisan 2010
651 Bakara Sûresi 39.Ayet – İnsanların ve Cinlerin Ortak Sorumluluğu 6 Nisan 2010
652 Bakara Sûresi 34-39 Ayetler 30 Mart 2010
653 Bakara Sûresi 34.Ayet – Hz. Adem (as) ve Cenneti 23 Mart 2010
654 Bakara Sûresi 31.Ayet – Hz. Adem’e Eşyanın İsimlerinin Öğretilmesi 16 Mart 2010
655 Bakara Sûresi 30.Ayet – Halifelik 9 Mart 2010
656 Bakara Sûresi 29.Ayet / Göklerin ve Yerin Yaratılışı 2 Mart 2010
657 Bakara Sûresi 28.Ayet / Reenkarnasyon İddialarına Kur’an’dan Cevaplar 23 Şubat 2010
658 Bakara Sûresi 26-27 Ayetler – Allah’a Teslimiyet 16 Şubat 2010
659 Bakara Sûresi (25) Ayet / Cennet ve Cennet Nimetleri 26 Ocak 2010
660 Bakara Sûresi (24-25) Ayetler 19 Ocak 2010
661 Bakara Sûresi (23-24) Ayetler 12 Ocak 2010
662 Bakara Sûresi (21-22) Ayetler 5 Ocak 2010
663 Bakara Sûresi (7-20) Ayetler 29 Aralık 2009
664 Bakara Sûresi (5-7) -1 22 Aralık 2009
665 Bakara Sûresi (1-5) 15 Aralık 2009
666 Bakara Sûresi -1 8 Aralık 2009
667 Fatiha Sûresi -1 1 Aralık 2009
668 Bakara Sûresi (5-7 Ayetler) -1 22 Kasım 2009
669 Bakara Sûresi (1-5 Ayetler) -1 15 Kasım 2009
670 Fatiha Sûresi -1 8 Kasım 2009
671 Ehli Kitap ve Müşrikler 30 Haziran 2009
672 Nas Sûresi / Vesvese 28 Nisan 2009
673 Hased ve Nazar 21 Nisan 2009
674 Felak Sûresi / Şerden Korunma 17 Nisan 2009
675 İhlas Sûresi / Allah’ın Varlığı 7 Nisan 2009
676 Tebbet Sûresi / Beddua 31 Mart 2009
677 Nasr Sûresi / Allah’ın Yardımı 24 Mart 2009
678 Roma Ziyareti 17 Mart 2009
679 Kafirûn Sûresi / Kafirler 3 Mart 2009
680 Kevser Sûresi / Kurban 24 Şubat 2009
681 Maûn Sûresi / Dini Yalanlayanlar 17 Şubat 2009
682 Kureyş Sûresi / Kadınların Mahremsiz Yolculuğu 10 Şubat 2009
683 Fil Sûresi / Fil Olayı ve Yanardağ Patlaması 3 Şubat 2009
684 Hümeze Sûresi / Koğuculuk 27 Ocak 2009
685 Asr Sûresi / İyiliği ve Sabrı Tavsiye 20 Ocak 2009
686 Tekasür Sûresi / Çoğaltma Sevgisi ve Ölüm 13 Ocak 2009
687 Kur’anda İsrailoğulları 6 Ocak 2009
688 Karia Sûresi / Sevapların ve Günahların Tartılması 30 Aralık 2008
689 Cariyeler ve Sömürülen Cinsellikleri 23 Aralık 2008
690 Adiyat Sûresi / Aşırı Mal Sevgisinin Tehlikesi 16 Aralık 2008
691 Ayetler ve Hadisler Işığında Kurban 2 Aralık 2008
692 Ayetler ve Hadisler Işığında Mut’a Nikahı 25 Kasım 2008
693 Hac 11 Kasım 2008
694 Zilzal Sûresi / Hesap Günü 11 Kasım 2008
695 Zilzal Sûresi / Zelzele 4 Kasım 2008
696 Beyyine Sûresi / Hanifler 27 Ekim 2008
697 Beyyine Sûresi / Kafirler ve Müşrikler 27 Ekim 2008
698 Alak Sûresi / Namaz Vakitleri 14 Ekim 2008
699 Alak Sûresi / Yaratılış Safhaları 7 Ekim 2008
700 Kadr Sûresi / Kadir Gecesi 26 Eylül 2008
701 Alak Sûresi / Okumanın Önemi 16 Eylül 2008
702 Tin Sûresi / Salih Amel 9 Eylül 2008
703 İnşirah Sûresi / Zorluk ve Kolaylık 2 Eylül 2008
704 Oruç 26 Ağustos 2008
705 Duha Sûresi / Yetimlik 19 Ağustos 2008
706 Duha Sûresi / Peygamberin Yetimliği 12 Ağustos 2008
707 Leyl Sûresi / Cömertlik ve Cimrilik 15 Temmuz 2008
708 Şems Sûresi – İyilik ve Kötülük 8 Temmuz 2008
709 Beled Sûresi / İnsanın Vasıfları 1 Temmuz 2008
710 Fecr Sûresi / Kötülüğe Yönelmek 24 Haziran 2008
711 Gaşiye Sûresi / Kıyamet Günü 17 Haziran 2008
712 Ala Sûresi / Eşyanın Dili -2 10 Haziran 2008
713 Kur’anda Haram Kılınan Yiyecekler 3 Haziran 2008
714 Tekvir Sûresi / İsar Kelimesi 1 Haziran 2008
715 Ala Sûresi / Eşyanın Dili 27 Mayıs 2008
716 Avrupa’da Hayvan Kesimi 20 Mayıs 2008
717 Ala Sûresi / Kainatın Oluşumu 13 Mayıs 2008
718 Tarık Sûresi / Sabah Yıldızı 6 Mayıs 2008
719 Büruc Sûresi / Göğün Burçları -2 29 Nisan 2008
720 Büruc Sûresi / Göğün Burçları 22 Nisan 2008
721 İnşikak Sûresi / Mal ve Mülk ile Şımarma 8 Nisan 2008
722 İnşikak Sûresi / Göğün Yarılması 1 Nisan 2008
723 Mutaffifin Sûresi / İlliyyun 25 Mart 2008
724 Mutaffifin Sûresi / Ölçü ve Tartıda Hile 18 Mart 2008
725 İnfitar Sûresi / Göğün Yarılması 11 Mart 2008
726 Tekvir Sûresi / Mesiet ve İrade Toplantısı Değerlendirmesi 4 Mart 2008
727 Tekvir Sûresi / Kuranda Meşiet ve İrade 26 Şubat 2008
728 Tekvir Sûresi / Kıyamet Sahneleri 5 Şubat 2008
729 Abese Sûresi / Kıyamette İnsanların Durumu 29 Ocak 2008
730 Abese Sûresi / İnanç Hürriyeti 15 Ocak 2008
731 Abese Sûresi / Peygamberin Masumiyeti 8 Ocak 2008
732 Abese Sûresi / Peygamber Masum mudur? 1 Ocak 2008
733 Nâziat Sûresi / Kıyamet 25 Aralık 2007
734 Hac Sûresi / Hac İle İlgili Ayetler 18 Aralık 2007
735 Nâziat Sûresi / Yeniden Diriliş 11 Aralık 2007
736 Nâziat Sûresi / Ahiretle İlgili Hatırlatmalar 4 Aralık 2007
737 Nebe Sûresi / Hüküm Günü 13 Kasım 2007
738 Nebe Sûresi / Büyük Haber 6 Kasım 2007
739 Nebe Sûresi / Kıyamet Haberleri 30 Ekim 2007
740 Mûrselat Sûresi / Hakikatler 23 Ekim 2007
741 Mûrselat Sûresi / Alemin İdaresi 17 Ekim 2007
742 Ramazan Özel / Bayramdaki Görevlerimiz 9 Ekim 2007
743 2007 Ramazan Özel / Zekat ile İlgili Ayetler 2 Ekim 2007
744 2007 Ramazan Özel / Zekat – Sadaka 18 Eylül 2007
745 2007 Ramazan Özel / Ramazan ile İlgili Ayetler 11 Eylül 2007
746 İnsan Sûresi / İnsanın Yaratılışı 4 Eylül 2007
747 Kıyamet Sûresi / Kıyamet Sahnesi 31 Temmuz 2007
748 Kıyamet Sûresi / Kıyamet 24 Temmuz 2007
749 Müddessir Sûresi / 32-56.Ayetler 17 Temmuz 2007
750 Müddessir Sûresi / Faiz Yasağı 26 Haziran 2007
751 Müddessir Sûresi / İnsanları Uyarma 26 Haziran 2007
752 Müzzemmil Sûresi / Kur’an Okumanın Önemi 19 Haziran 2007
753 Müzzemmil Sûresi / Gece Kur’an Okumak 12 Haziran 2007
754 Müzzemmil Sûresi / Örtüsüne Bürünen 5 Haziran 2007
755 Ana Rahmindeki Sakat Ceninin Alınması 29 Mayıs 2007
756 2007 Ramazan Özel / Oruç ile İlgili Ayetler 25 Mayıs 2007
757 Kalem Sûresi / 32-52.Ayetler 25 Mayıs 2007
758 Cin Sûresi / Mescidler 22 Mayıs 2007
759 Cin Suresi 15 Mayıs 2007
760 Cin Suresi 8 Mayıs 2007
761 Cin Sûresi / İnsan ve Cinler 1 Mayıs 2007
762 Nuh Sûresi / Davet 24 Nisan 2007
763 Nuh Sûresi / Nuh Kıssası 17 Nisan 2007
764 Meâric Sûresi / İnkarcılar 10 Nisan 2007
765 Meâric Sûresi / Hesap Günü 4 Nisan 2007
766 Mearic Suresi 27 Mart 2007
767 Hakka Suresi / Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
768 Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
769 Hakka Sûresi / Helak Olan Kavimler 13 Mart 2007
770 Kalem Sûresi / 13-43.Ayetler 6 Mart 2007
771 Hakka Sûresi / Semûd ve Ad Kavmi 27 Şubat 2007
772 Hakka Sûresi / Kıyamet Günü 20 Şubat 2007
773 İnsanın Yaratılışı / Yokluk 6 Şubat 2007
774 İnsanın Yaratılışı / Ana Rahmi 23 Ocak 2007
775 Kalem Sûresi / Öğretmek 9 Ocak 2007
776 Ramazan Özel -Soru Cevap 2 Ocak 2007
777 Kurban Özel / Kurban İle İlgili Ayetler 26 Aralık 2006
778 Kalem Sûresi / Kalem’e Yemin 19 Aralık 2006
779 Süleymaniye Vakfı Hakkında 12 Aralık 2006
780 Mülk Sûresi 24.Ayet / İnsanın Gelişimi 5 Aralık 2006
781 Mülk Sûresi 23.Ayet / İnşâ Etmek 28 Kasım 2006
782 Mülk Sûresi 15.Ayet / Yeryüzü Nimetleri 21 Kasım 2006
783 Mülk Sûresi / Yardımlaşma 14 Kasım 2006
784 Tahrim Sûresi / Tevbe Etmek 30 Ekim 2006
785 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -4 10 Ekim 2006
786 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -3 3 Ekim 2006
787 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -2 26 Eylül 2006
788 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler 19 Eylül 2006
789 Tahrîm Sûresi 3.Ayet / Haram Kılma Yetkisi 12 Eylül 2006
790 Tahrîm Sûresi / Peygamberlerin Haram Kılma Yetkisi 5 Eylül 2006
791 Talak Sûresi 8.Ayet / Boşanma -4 8 Ağustos 2006
792 Talak Sûresi 6.Ayet / Boşanma -3 1 Ağustos 2006
793 Talak Sûresi 4.Ayet / Boşanma -2 27 Temmuz 2006
794 Talak Sûresi / Boşanma 18 Temmuz 2006
795 Teğabun Sûresi 14.Ayet / İtaat 11 Temmuz 2006
796 Teğabun Sûresi / Cehennemlikler 4 Temmuz 2006
797 Teğabun Sûresi 5.Ayet / Kafir Kime Denir 20 Haziran 2006
798 Tegabûn Sûresi / Kafirlik 13 Haziran 2006
799 Teğabun Sûresi / Aldatmak 6 Haziran 2006
800 Münafikûn Sûresi / Ecel -2 30 Mayıs 2006
801 Münafikûn Sûresi 11. Ayet / Ecel 23 Mayıs 2006
802 Hz.İsa Gelecek mi? 20 Mayıs 2006
803 Münafikûn Sûresi / Münafıklar 20 Mayıs 2006
804 Münafikûn Sûresi / Allah Yolunda Olanlara Karşı Gelenler 16 Mayıs 2006
805 Münafikun Sûresi / Cuma Namazı 2 Mayıs 2006
806 Cum’a Sûresi / Cuma Namazı 25 Nisan 2006
807 Muhammed Sûresi 1-4 Ayetler / Aracılık ve Şirk 19 Nisan 2006
808 Cum’a Sûresi / Kitap Yüklenenler 18 Nisan 2006
809 Hz. İsa’nın Müjdesi 11 Nisan 2006
810 Saff Sûresi 3. Ayet / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 28 Mart 2006
811 Saff Sûresi / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 21 Mart 2006
812 Mümtehine Sûresi 13.Ayet / İftida – Bey’et 14 Mart 2006
813 Mümtehine Sûresi / İftida – Gayrimüslimlerle Evlilik 7 Mart 2006
814 Mümtehine Sûresi 10.Ayet / Kadınların Boşama Hakkı 28 Şubat 2006
815 Karikatür Olayı 14 Şubat 2006
816 Mümtehine Sûresi / Gayrimüslimlerle İlişkiler 14 Şubat 2006
817 Mücadele Sûresi 18.Ayet / Allah’ın İsimleri 31 Ocak 2006
818 Haşr Sûresi 11. Ayet / Münafıklar ve Karekterleri 19 Ocak 2006
819 Ganimet – Kurban 3 Ocak 2006
820 Fetih Suresi -15 / Tebük Seferi ve Münafıklar 28 Aralık 2005
821 Haşir Sûresi / Ganimet ve Nesir 27 Aralık 2005
822 Fetih Sûresi / Hudeybiye Sonrası Olaylar 21 Aralık 2005
823 Haşr Sûresi / Sürgün ve Ganimetler 20 Aralık 2005
824 Mücadele Sûresi / Allah’ın Gazab Ettiği Kişilerle İlişkiler 13 Aralık 2005
825 Mücadele Sûresi / Allah’a ve Peygamberine Karşı Gelmek 6 Aralık 2005
826 Mücadele Sûresi / Zihar ve Kefareti 22 Kasım 2005
827 Kur’anı Kerim’de Ehli Kitap 15 Kasım 2005
828 Hadid Sûresi / Demirin Önemi 8 Kasım 2005
829 Fetih Sûresi / İslam Müslümanlar ve Diğer Dinler 1 Kasım 2005
830 Ramazan Özel / Zekat 1 Kasım 2005
831 Ramazan Özel / Zekat ve Kadir Gecesi 25 Ekim 2005
832 Ramazan Özel / İnfak – Zekat 18 Ekim 2005
833 Ramazan Özel / Oruç 11 Ekim 2005
834 Ramazan Özel 4 Ekim 2005
835 Hadid Sûresi 20.Ayet 27 Eylül 2005
836 Hadid Sûresi 11.Ayet 20 Eylül 2005
837 Hadid Sûresi 7.Ayet / İnfak 13 Eylül 2005
838 Hadid Sûresi / Arş ve Kûrsi 6 Eylül 2005
839 Vakıa Sûresi 41. Ayet / Cehennemlikler 16 Ağustos 2005
840 Vakıa Sûresi / Cennet Nimetleri 9 Ağustos 2005
841 Rahman Sûresi / Cennette Hûriler ve Gilmanlar 3 Ağustos 2005
842 Rahman Sûresi 14. Ayet / Cinlerin Yaratılışı 26 Temmuz 2005
843 Rahman Sûresi / İnsanın Yaratılışı 19 Temmuz 2005
844 Kamer Sûresi 41.Ayet / Allah’ın Varlıklara Koyduğu Standart 12 Temmuz 2005
845 Kamer Sûresi 23.Ayet / Kur’anı Anlamak Kolaydır 5 Temmuz 2005
846 Necm Sûresi 33.Ayet / Şefaat 21 Haziran 2005
847 Necm Sûresi 26.Ayet / Şefaat 14 Haziran 2005
848 Necm Sûresi 19. Ayet / Şefaat 7 Haziran 2005
849 Necm Sûresi / İsra ve Miraç 31 Mayıs 2005
850 Necm Sûresi / Sünnet – Vahiy İlişkisi 24 Mayıs 2005
851 Fetih Sûresi 24.ayet / Hac Rüya ve Mekkenin Fethi 17 Mayıs 2005
852 Tur Sûresi / İsra Miraç Hristiyanlar ve Mucize 10 Mayıs 2005
853 Zariyat Sûresi / Siirt Konferansı ve Kadın Erkek Ayrımcılığı 26 Nisan 2005
854 Zariyat Sûresi 38.Ayet / Tevbe ve Zamanı 12 Nisan 2005
855 Zariyat Sûresi 41.Ayet / Kıssalar 3 Nisan 2005
856 Zariyat Sûresi 36.Ayet / Ecel-i Musemma 29 Mart 2005
857 Zariyat Sûresi / Gökten Rızık İnmesi 22 Mart 2005
858 Zariyat Sûresi / Gök Kapıları 15 Mart 2005
859 Kaf Sûresi / Kıyamet 8 Mart 2005
860 Kaf Sûresi / Kıyamet Günü ve Yeniden Dirilme 1 Mart 2005
861 Hucurat Sûresi 18.Ayet / İman İslam ve Münafıklar 22 Şubat 2005
862 Hucurat Sûresi 7. Ayet / İslam Kardeşliği 15 Şubat 2005
863 Başörtüsü ve Laiklik 12 Şubat 2005
864 Hucurat Sûresi / Öncelik Allah ve Elçisi 1 Şubat 2005
865 Kamer Sûresi / Peygamberlerine Karşı Çıkanların Sonu 28 Ocak 2005
866 Hucurat Suresi 25 Ocak 2005
867 Kur’an ve Sünnete Göre Kurban 18 Ocak 2005
868 İftida – Hudeybiye 14 Aralık 2004
869 Muhammed Sûresi (28-38) 30 Kasım 2004
870 Kadir Gecesi 19 Kasım 2004
871 Sadaka ve Zekat 1 Kasım 2004
872 Oruç ile ilgili ayetler 2 Ekim 2004
873 Zekat / Tevbe Sûresi 60.Ayet 13 Mayıs 2004
Kuran Dersi Canlı Yayın