Burada Cenabı Hak şöyle buyuruyor;

“Ve lil mutallakâti metâun bil ma’rûf(ma’rûfi) hakkan alel muttekîn” Bakara Suresi:241.ayet                                                                                                                                                        Şimdi kocası ölen kadınların bir müddet geçindirilmelerini anlattık.Boşan kadınlarında ma’ruf a göre nimetlendirilmeleri gerekir diyor.Ma’ruf dediği Kur’an-ı Kerim’de  ölçüleri belli.Şimdi bir kişi eşini boşadığı zaman ona vereceği şey,o kişiyide sıkıntıya sokan şey değil.Mesela adam evleniyor-boşanıyor ömür boyu karısını geçindirmek zorunda.Bu olmaz bu yanlış.Boşadıysan boşadın.Peki ma’ruf a göre olan nedir ? Kişi evlendiği zaman eşine bir mehir verir,eğer ilişkiye girdikten sonra boşadıysa bu mehrin tamamı kadınındır.Hiçbir şey alamaz.Eğer ilişkiye girmeden boşamışsa yarısı kadınındır.Eğer mehir belirlenmeden boşamışsa kişinin maddi durumuna göre kadının sosyal durumuna göre alacağı bir maddi yardım vardır kocasından alacağı.Yani kadın belli bir süre kimseye muhtaç olmadan belli bir süre yaşar,sonrada zaten eğer bir toplumda zina yoksa kadınlar son derece matlup olan(yani kendilerine çok yüksek talepler olan varlıklar olurlar).Daha önce okuduğumuz ayettede Allahu Teala şöyle diyordu;

“İddet sırasında kocası ölen bir kadına çıtlatabilirsiniz ama sakın ha sözleşme yapmayın”.Niye ?

Çünkü insanlar gerçekten evlenecek kadın ararlar.Şu anda Türkiye’de kadın erkek arasındaki oranda bildiğim kadarıyla erkeğin oranı daha fazladır.Böyle bir ortamda evlilikten başka bir yol olmazsa kadınlar çok büyük bir şekilde talep edilen kişiler haline geliyorlar.Yani yapı öyle.Son istatistikleri iyi bilmiyor olabilirim.şimdi bundan sonraki ayeti okuyoruz

“hakkan alel muttekîn”(müttakiler üzerinde bir görevdir bu)diyor Allahu Teala.Yani sen mü’minsen müttaki isen bu senin bir görevindir.Öyle “kaçmak kurtulmak işte ben bu kadını boşadım bir daha benden bir şey mi istiyor”yok kardeşim.yani bu bir görevdir,bunu yapmadığın takdirde bunun hesabını Cenabı Hakka verirsin.O iddet süresi içerisinde bütün geçimini kocası sağlayacak,bunu Talak suresinden okumuştuk.Eğer kadın hamileyse doğum yapana kadar tüm geçimini kocası sağlayacak,doğumdan sonra çocuğu emzirirse(emzirme zorunluluğu yok),boşanmamışsa emzirme görevi var kadının.Yani eğer evlilik devam ediyorsa çocuğu emzirme görevi var.Ama evlilik bitmişse o zaman çocuğu emzirme görevi yok.Emzirirse ondan dolayı ücret alıyor.Şimdi emzirme görevinin olmaması o kadının evlenmesinin önündeki engeli kaldırıyor.Ama emzirecem diyorsa zaten ona kimse mani olamaz,o zaman kocası onun ücretini vermek zorunda.Ama astronomik bir rakam istiyorsa kusura bakma ben başkasına emdirteceğim der.Yani kimse kimseyi sömüremez.Yani kadının çocuğundan uzaklaştırılması diye bir şey yok.Ona bırakılıyor,kendisi yanlış davranıyorsa kendi cezasını kendisi çeker.O da Talak suresinin 6.ayetiydi galiba değil mi? İsterseniz o ayetide okuyalım.Allahu Teala şöyle diyor burada;

“Eskinû hunne min haysu sekentum min vucdikum…(boşadığınız kadınları kendi gücünüze göre oturduğunuz yerlerde oturtun). “Ben boşadım hadi sen git şu odada”. Hayır öyle değil.Sen nerde nasıl bir yerde oturuyorsan o da orada oturacak. …ve lâ tudârrûhunne li tudayyikû aleyhinn(aleyhinne)…(ona hayatı dar etmek içinde baskı yapmayın sıkıntı vermeyin boşadığınız kadınlara). … ve in kunne ulâti hamlin fe enfikû aleyhinne hattâ yeda’ne hamle hunn(hunne)…(eğer hamileyseler doğum yapana kadar onlara nafakalarını verin). …fe in erda’ne lekum fe âtûhunne ucûre hunn(hunne)…(eğer sizin için çocuğunuzu emzirirse(doğumdan sonra)ücretini verin). …ve’temirû beynekum bi ma’rûf… (çocukla ilgili olarakta aranızda görüş alış-verişi yapın). …ve in teâsertum fe se turdıu lehû uhrâ”.(sıkıntıya girerseniz o zaman bir başkası emizir(yani kadın başka yere gitmek durumundadır,başka yere gitmek istiyor sen buradasın,git-gel senin için sıkıntı var onun için sıkıntı var o zaman bir başkası emzirir).  Talak Suresi:6.ayet

“Li yunfık zû seatin min seatih(seatihî)…(imkanı olan maddi durumu geniş olan kendi imkanına göre eşine harcamada bulunsun). …ve men kudire aleyhi rızkuhu fel yunfik mimmâ âtâhullâh…(ama dar gelirli ise Allah ona ne vermişse ona göre harcamada bulunsun).Borçlanmasına gerek yok yani. …lâ yukellifullâhu nefsen illâ mâ âtâhâ…(Allah kimseye verdiğinden daha fazla bir sorumluluk yüklemez). …seyec’alullâhu ba’de usrin yusrâ”.(Allahu Teala o girdiğiniz sıkıntıdan sonra mutlaka bir kolaylıkta açacaktır).Bunuda bilin demiş oluyor.