Necm Sûresi 33.Ayet / Şefaat

21 Haziran 2005 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Kur'an Sohbetleri

“Euzubillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim.”

            “Elhamdulillahi rabbil alemin vel agibetu lil muttakin vessalatu vesselamu ala rasuluna muhammedin ve ala alihi vessahbihi ecmain.”

            Geçen hafta en son Necm Suresinin 25. ayetini okumuştuk. Şimdi 26. ayetten itibaren okumaya devam ediyoruz.

“Ve kem min melekin fissemavati la tuğni şefaatuhum şeyen illa min ba’di en ye’zenallahu limen yeşau ve yerza, göklerde nice melekler, onların şefaati hiç bir şeyi gideremez.” Yani hiç bir ihtiyacı karşılayamaz. “Ancak Allah’ın izin vermesinden sonra bir ihtiyacı karşılar” oda “limen yeşau, Allah’ın istediği kişi için, ve yerda, ve razı olduğu kişi için. Yani şefaat Ancak Allah’ın istediğinin Allah’ın istediği kişiye yapacağı şefaat olur. O zaman bizim anladığımız manadaki şefaat nedir? Biz halk arasında şefaat dediğimiz zaman ne anlarız?

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

Yani birisi geliyor, kurtarıyor. Mesela, deniyor ki Peygamberimiz işte ümmeti, ümmeti diye yalvaracak, secdelere kapanacak ve Cenabı Hak da hadi sana ümmetini bağışladım diyecek.

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

            O şekilde anlatılıyor, yani Peygamberimiz bizi kurtaracak deniyor. Peygamberimiz kurtaracak. Kurtarma kelimesi kullanılıyor değil mi? Kimden kurtaracak?

Katılımcı: Allah’tan.

Allah’tan kurtaracak. Allah’tan kurtaracak ifadesi Peygamberimiz’in Allah’tan daha merhametli olmasını gerektirmez mi? Daha merhametli olur değil mi? Haşa..! Halbuki merhametli olan Allahu Teala’dır. Allah’tan kurtaracak, Allah’tan daha güçlü olmasını gerektirmez mi? Çünkü güçlü olması lazım ki ondan kurtarsın. O zaman bu ikinci bir tanrı demektir. Şimdi Hıristiyanlar İsa bizi kurtaracak dedikleri zaman İsa’yı ikinci tanrı yapıyorlar. Ve bizi kurtarmaya gücü yeter ifadesini de kullanıyorlar. Şimdi bizimkiler gücü yeter diyemiyorlar da efendim naz eder, orası naz makamıdır, Allah da onu kıramaz, Haşa sanki Cenabı Hak böyle duygusal davranacak, kulları arasında birisini diğerine üstün görecek, kayırma yapacak falan gibi. Pekiyi o kayırmayı bulamayan adamın suçu ne? Birisi bulmuş birisi bulamamış. İnsanlar ahireti de dünya gibi düşünüyorlar, birileri torpil buluyor, ileri geçiyor, öbürü bulamadığı zaman geçmiyor. Halbuki insanların tamamı Cenabı Hak’ka eşit mesafededir. Hepsi Allah’ın yarattığı kişilerdir. Hepsi Allah’ın kuludur ve Allah hepsine şah damarından daha yakındır. Hepsinin her halini herkesden daha iyi bilir.

Şimdi genellikle Peygamberimiz (s.a.v.) için şefaat derler. Öncelikle Hıristiyanlar’dan bahsedelim. Çünkü Hıristiyanlar’dan bahsetmek kolay. Onlarla ilgili ne söylesen millet sizi alkışlar. Ama Müslümanlar’dan bahsettiniz mi külahları değiştirmek gerekir. Şimdi diyorlar ki, Allah diyorlar yücelerdedir, biz aşağı seviyedeyiz. Ne kadar yalvarsak yakarsak sesimizi Allah’a duyuramayız. O zaman birisi araya girmeli, bizim sesimizi duyup Allah’a duyurmalı. O birisi Allah’ın yakını olmalı. Şu şeydeki resim vardı, nerede o resim, onu gösterelim? Burada varsa burada gösterelim. Onun resmini de yapıyoruz, orada yok galiba, o resim orada yok. Pekiyi varsa burada vardır. Şimdi kitaplarda görmüşsünüzdür, yani şöyle bir tavan gibi bir yer çiziyorlar, onun üzerine Allah’ı yazıyorlar, en alt tarafta insan ne kadar yalvarsa yakarsa sesini oraya ulaştıramıyor. Araya kuzu giriyor, kuzu da İsa (a.s.). Bu insanların isteklerini Cenabı Hak’ka ulaştırıyor. Dolayısıyla bu aracı olmadan isteklerimiz Allah’a ulaşamaz ve bu aracı ile giden istekler de reddedilmez. Çünkü bu aracı kabul ettirir, ettirmeye gücü yeter. İnançları böyle.

Şimdi o zaman bir düşünün, Hıristiyanlar dua ediyorlar, her yerde. Dünyada şu kadar milyar Hıristiyan var. Birisi Kazakistan’da Kazak Hıristiyanlar var değil mi? Ben Almaata’da şeylerini gördüm, çok görkemli kiliseleri var. Birisi Kazak diliyle yalvaracak, orada Almanlar da var birisi Almanca yalvaracak, birisi Rusça yalvaracak. Ha buldum! Bak şurdan şöyle bir gösterelim de şöyle görebilirseniz bu Hıristiyanlar’ın sitesinden alınmıştır bu resim, burada şey yapıyorlar. Ataullah görebiliyor musun? Görülüyor hah. Şimdi yukarıda Kutsal Tanrı demişler yani Allah, şu çizginin üstü, bu çizginin altı da günahlı insan buradan ne kadar yalvarsa yakarsa en fazla yakaranın sesi yükseliyor ama yukarıya dokunmuyor, arada gene bir boşluk kalıyor. Tanrı’nın haberi olmuyor yalvarmalarından yakarmalarından. Şimdi öbür resmi de çıkar. Neyse sen onu buluncaya kadar ben konuşmaya devam edeyim.

Şimdi dünyada çeşitli diller konuşuluyor, bütün bunların sesini Allah duyamıyor ama kim duyuyor?

Katılımcı : İsa duyuyor.

İsa duyuyor. Değil mi? Hah işte burada, şimdi bakın araya kuzu yerleştirilmiş. Görüyor musunuz kuzuyu? Kuzu İsa (a.s.) oluyor arada, gördünüz mü?

Katılımcıar: Evet.

İşte burada siz de görün. Kuzu İsa (a.s.). Ataullah sen görüyor musun? Şimdi şu kutsal Tanrı ile günahlı insanın arasına kuzu girince -kuzu İsa (a.s.)- aradaki boşluğu dolduruyor.

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

            Uydu görevi evet. İşte günahlı insanla yani Tanrı ile günahlı insan arasındaki boşluğu İsa dolduruyor.

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

            Dil problemini de hallediyor tabii. Bir de burada şunu çok iyi kavramamız lazım, Tanrı üst tarafta insan onun dun’unda. İnsan edna en alt katta yani. Tanrı’nın dun’unda, insanın fevkinde bir şey var. Yani insanın üstünde tanrının altında. Kim? İsa. Şimdi İsa arabulucu olduğu için birini bir yere arabulucu koyarsanız hem öbür tarafla arasının iyi olması lazım hem sizinle değil mi? Onun için İsa bir yönüyle Tanrı’ya benziyor, bir yönüyle insana benziyor. Öyle olması lazım ki aracı olsun. Ondan dolayı da diyorlar ki İsa yüzde yüz Allah’tır, yüzde yüz insandır diyorlar. Ve ama Allah’ın seviyesinde değil onun aşağısında bakın. Kur’an’ı Kerim’de geçen “Min dunillah” kelimesi bu bakımdan çok önemlidir. Müslümanlar bu kelime üzerinde hiç durmamışlardır. Bu “Dun” son derece önemlidir, şirkin asıl tanımı o “dun” kelimesi içerisindedir. Allah’ın aşağısında ama insanların üstünde. Tamam mı burada gördünüz.

Katılımcı: Yalnız şöyle bir yorum yapılıyor hocam. Allah kullarıyla muhatab olurken aracı kullanıyor, Cebrail olsun, Resul olsun. Allah’a ulaşmada da bir aracı olması gayet normal olarak yorumlanıyor.

Şimdi tabii Allah’ı insandan uzak sayarsanız öyle olur. Ama Allahu Teala ne diyor? “Ve nahnu akrabu ileyhi min hablil verid, kişiye biz şah damarından daha yakınız.” (Kaf 50/16). Şah damarıyla insanın arasında bir boşluk olur mu? O araya bir boşluk sokarsanız o kişi yaşar mı? Yani şah damarıyla kalbi arasın bir boşluk koyarsanız, şöyle ince bir jilet geçirseniz ne olur? Kişi anında ölür. Onun için mesela şeyde de ayette de tefsirde de genellikle çok çabuk alel acele mana verirler. Zaten bizim müfessirler hiç bir zaman kendileri olmazlar yani Kur’an’ı Kerim’i tefsir eden insanlar hiç kendileri değildir hep tarihte yaşarlar. Mesela, “Vellezine yunkuzune ahdallahi minba’di misakihi ve yektaune maemerallahu bihi en yusale ve yufsidune fil arz” (Rad 13/25). Şimdi bu ayeti nasıl tefsir ediyorlar? “Vellezine yunkuzune ahdallahi minba’di misakihi, Allah’la sözleştikten sonra verdikleri sözü bozanlar.” Ne deniyor burada, tefsirlerde ne deniyor? Şu en son çıkan şeyi getirsene, bu Diyanet’in yayınladığı tefsiri, birinci cilt birinci cilt. Şimdi bir ayeti kerimeyi açanlar bakar bizden önceki müfessirler ne demiş, hiç Allah ne demiş diye düşünmezler. Ayetler arası ilişki kurarak bundan ne anlaşılır diye düşünmezler. Yav ben mecbur muyum falanca kişi gibi düşünmeye? Biz kafamızı şuna buna kiraya mı vermek zorundayız? Ve o falanca kişi de mutlaka ölmüş olması lazım, hayattaysa zaten bir ilmi değeri yoktur. Öleceksiniz ki kıymete binesiniz. Şimdi mesela siz tabipsiniz, çok ölenlerle karşılaşmıssınızdır. En berbat adamlar öldükten sonra kıymetlenirler değil mi? Rahmetli ne kadar kıymetliymiş de tanımıyormuşuz meğer diyeceksiniz.

Şimdi bunlar düşünüyorlar ki; İsa (a.s.) bu kadar geniş çoğrafyaya yayılmış olan bütün Hıristiyanlar’ın isteklerini duyuyor değil mi? Ve bütün o dilleri anlıyor, herkesin isteğini karşılayabilecek bir imkana sahip ama Allah duymuyor. Şimdi bu zaten Tanrı olur değil mi? Başka bir şey söyleseler de bu Tanrı olur. Ve Allah’tan güçlü bir Tanrı. O Allah’ın oğlu diyorlar. Ama öyle bir oğul ki babayı emekli etmiş. Dükkana o oturmuş, tezgahta o var. Baba emekli. Ama şimdi bütün tapular onun üzerinde olduğu için yine işleri onunla yürütmek zorunda. Şimdi burada, geçen hafta okuduğumuz kısımla birleştirirsek, geçen hafta şeyi okumuştuk hatırlarsanız. “Efera eytumul late vel uzza, Lat’ı ve Uzza’yı gördünüz mü? Ve menates salihetel uhra, üçüncü diğeri olan Menat’ı?” (Necm 53/19-20). Diğer üçüncüsü olan Menat’ı gördünüz mü? Lat, Menat, Uzza neyi hatırlatıyordu bize?

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Benden duyduklarını anlatma sen, geleneksel olarak neler duydun?

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Hah! bunu da geçen hafta buradan duydun. Yani insanlar Lat, Menat, Uzza dediği zaman tarihte olsun diğer yerlerde olsun neyi hatırlarlar? Putları hatırlarlar değil mi yani Araplar’ın en önemli putlarıdır bunlar Lat, Menat, Uzza. Şimdi burada diyor ki: “Elekumuz zekaru ve lehul unsa, erkek sizin de dişi Allah’ın mı?” (Necm 53/21). O zaman bu Lat, Menat, Uzza ne olur? Hem dişi olur hem Allah’a maledilmiş olur. Onlar neyi Allah’a malediyorlardı, hangi dişileri? Melekleri değil mi? Onunla ilgili ayet ne idi? “İnnellezine la yu’minune bil ahirati leyusemmunel melaikete tesmiyetel unsa, ahirete inanmayanlar melekleri dişi adlarıyla adlandırırlar.” (Necm 53/27). İşte bunlar birer melek. Yani Mekkeli’lerin taptığı putlar birer melek. Onlara göre melek. Ve kim? Ve Allah’ın kızları. Aracı tabii. Onlar Allah’ın kızlarını aracı koyuyor, Hıristiyan’lar oğlunu aracı koyuyor. Bizimkiler neyi aracı koyuyor? Dostlarını, Allah’ın dostlarını. Allah’ın dostları diyerek aracı koyuyorlar. Çünkü o aracılar Allah’a yakın olması lazım. Aynı şeyde yani, “mindunillah” insanların üstünde ve Allah’ın aşağısında olması lazım. Bu arada. Siz onlardan isteyeceksiniz, onlar Allah’tan isteyecek. Şimdi bu ayeti kerimede Mekkeli müşrikler de şefaata inanıyorlar mı idi? Neydi onların şaffati? Yani bu putlara, Allah’ın kızı dediği bu varlıklara niye tapıyorlardı? “Ha ulai şufeauna indallah, bunlar Allah yanında bizim şefaatçilerimizdir.” (Yunus 10/18). E pekiyi bunlar ahirete inanmıyor. “İnnellezine la yu’minune bil ahirah” diyor Allah. “Leyusemmunel melaikete tesmiyetel unsa.” E ahirete inanmıyor..? Bizimkiler şefaat derken ahiretteki şefaati kasdediyorlar değil mi? Pekiyi bunlar şefaat derken neyi kasdediyorlar? İsteklerinin Allah’a ulaştırılmasını. Şimdi denir ki, ya bana bir şefaatçi ol da şu belediye başkanı işimizi yapsın. Yani aracı ol. Bu dünyadaki istekleri için aracı yapıyorlardı, şefaatçi yapıyorlardı. İşte burada Allahu Teala diyor ki: “Ve kem min melekin fissemavati la tuğni şefaatuhum şey en, göklerde nice melekler vardır onların şefaatleri hiç bir şeyi gidermez.” Yani bunlar isteklerini kabul ediyorlar yani sizin bu üç tane, dört tane, beş tane melek diyorsunuz, çok sayıda melekler var. Gerçi bunlar bir şey ifade etmez ama onlar kendi zihinlerinde bir melek oluşturuyorlar. Bunların şefaatlerinin bir anlamı yoktur. Şefaat edecek olurlarsa Allah izin verdikten sonra şefaat ederler. Ve Allah’ın istediği kişiye şefaat ederler, Allah’ın razı olduğu kişiye. O zaman bütün yetki kimde? Allah’ta. Allah şefaat et diyecek ki etsinler, şuna şefaat et diyecek ki etsinler. Pekiyi bizdeki şefaat mesela Mekkeli müşriklerdeki şefaat anlayışı ne? Gidiyorlar Uzza’ya rüşveti veriyorlar yani cebine parayı koyuyorlar. Onun rüşveti de o, karşısında bir kurban kesiyor, bir secdeye kapanıyor. Bu onun manası yani birisine cebine bir para koyuyorsun git belediye başkanıyla aramı düzelt. Orada para işi görüyor, burada da ibadet işi görüyor. Esas mesele üst tarafla ilişkiyi düzeltmektir.

Şimdi gidiyorlar, benim işimi yukardakiyle düzelt diyor değil mi Mekkeli müşrik? Ve onun da düzelteceğine inanması lazım. Allah devre dışı. Çünkü o istedi mi yapacak. Hıristiyanlar da öyle. E bizdekilerin anlayışı da bu şekilde değil mi? Ama Allah’ın istediği kişi Allah’ın istediği kişiye şefaat edecektir dediğiniz zaman bizim şefaat anlayışı ortadan kalkıyor.

Yahya Şenol: Rad suresinde aynı ayet var.

Ha Rad suresinde var. Pekiyi onu oku! Nasıl tefsir etmişler?

Yahya Şenol: Gerek Allah’a ve gerekse kullara verdikleri sözden dönen, yaptıkları anlaşmaları bozan, akraba konu komşu ve diğer insanlarla ilişkiyi kesen, fakir fukarayı gözetmeyen, yeryüzünde fesat….

Ha bak şimdi orada kal! Gerek Allah’a gerek insanlara verdikleri sözden dönen… Şimdi o ayetin benzeri bir ayetin mealini veriyor ki hep öyle yaparlar. Şimdi şuradan bir okuyalım, bakalım ki böyle bir manayı vermek mümkün mü? “Vellezine yenkuzune ahdallahi min ba’di misagıhi” Ahdallah nedir? Allah’a karşı üstlenilen bir şey, taahhüt edilen yani bir görev üstlenmissin Cenabı Hak’ka bir söz vermişsin. O sözü güçlü bir şekilde verdikten sonra bozanlar “Ve yekteune ma emerallahu bihi en yusal, Allah’ın birleştirmesini emrettiği şeyi kesenler.” Allah akrabayı ziyareti emrediyor mu, ayetlerde var mı böyle bir şey?

Yahya Şenol: “Ve ita izil kurba…..

            “Ve ita izil kurba” başka. Onlara yardımda bulunmak. Ama şurada yazılan şekli bir okur musun?

Yahya Şenol: Akraba konu komşu ve diğer insanlarla ilişkilerini kesen…

Diğer insanlarla ilişkilerini kesen… Şimdi günahlar arasında belli bir sıralama vardır. Tabii ki ilişkileri kesmek doğru bir davranış değildir ama bakın sonuç ne geliyor? Diyor ki: “Ulaike humul hasirun, bunlar kaybetmişlerdir.” Bunlar kaybetmişlerdir diyor. Kaybedenler kimdir Kur’an’ı Kerim’e göre? Sadece müşriklerdir değil mi? “İnnallahe la yağfire en yuşrake bihi.” (Nisa 4/48). Kaybedenler bunlardır. Öbürlerinin hepsi affedilebilecek günahlardır. “Ve yağfiru ma dune zalike limen yeşa’ (Nisa 4/48).  Öyleyse, kaybetmişler deniyorsa, burada efendim ona buna verdiği sözü bozmuş, akrabayı ziyaret etmemiş gibi af kapsamına girebilecek günahlarla açıklanamaz bu ayet. Ya nasıl açıklanır? Allah’a verdikleri sözden cayanlar çünkü her insan yeryüzünde – defalarca ayetlerden okuduk- Allah’ın varlığına ve birliğine inanır. Sonra onu bozmaya başlar.

Yahya Şenol: “Elesti bi rabbukum….”

            “Elesti bi rabbukum galu bela…” Ama bu geleneksel anlayışa göre değil, Kur’an’ı Kerim’deki anlayışa göre. Şimdi tabii onun ne olduğunu dinleyenler bizim diğer sohbetlerde ve kitaplarda bakar bulurlar, konuyu dağıtmamak için tekrarlamıyorum. Allahu Teala’ya bir söz vermiş yani “Elestu bi rabbukum, ben sizin rabbiniz değil miyim?” diyor Allah. Çevrede gördüğünüz bütün ayetler yani kevni ayetler size bunu gösteriyor. İnsanlar da evet diyor. İşte diyor ki: “En tekulu yevmel kıyameti inna kunna an haza gafilin, sonra kıyamet günü kalkıp diyesiniz ki bizim bundan haberimiz yok.” (Araf 7/172). Diyemeyeceksiniz. Yav biz şirki bilmiyorduk. Yo yoo biliyorsunuz. “Ev tekulu innema eşrena abauna min kablu ve kunna zurriyyeten min ba’dihim efe tuhlikuna bima falun yubdirun,” ya işte bizim, biz kalktık, anamız babamız müşrik, biz de onların soyundan gelen insanlarız, ne gördüysek onu yaptık, bize gerçeği ters gösterenlerin yaptığından dolayı bizi helak edecek misin falan da diye savunamayacaksınız. İşte “Vellezine yenkuzune ahdallah” budur. Ama siz bunu, bakın işte tefsir. Yani bütün tefsirler böyledir. Sadece bu değil.

Cenabı Hak’kın af kapsamına soktuğu günahı burada zikrediyor ama sonuç affedilemeyecek bir sonuç çıkacak, olur mu öyle şey? O zaman Kur’an içerisinde çelişki olur. “Ve yekteune ma emerallahu bihi en yusal, Allah’ın vas edilmesini emrettiği şeyi keserler.” Allah’ın vas edilmesini emrettiği nedir? “İyya kena’ budu ve iyya kenestain” dir. “Ya Rabbi kulluğu yalnız sana yapar, yardımı yalnız senden isteriz.” İşte araya birisini soktuğun zaman kesersin. Zaten kesmek nedir? Kelle ile vücudun arasına bıçağı sokmaktır. Başka bir şey yok. Allah’la senin arana birisini soktun mu ilişki kesilmiştir. Zaten gerçekten de öyledir. Madem Allah’la ilişkilerini bu şahıs yürütecektir daha seni Allah ne ilgilendirir. Bu şahsı razı et yeter senin için.

Evet, şimdi benzeri şey müslümanlarda da var. “İnnellezine la yu’minune bil ahirati le yusemmunel melaikete tesmiyetel unsa, ahirete inanmayanlar melekleri dişiler gibi adlandırırlar.” (Necm 53/27 den devam). Bizde de gelenek olarak melekler hep dişi kabul edilir. Böyle bir gelenek yerleşmiş. Mesela bir erkeğe melek adı verildiğini duydunuz mu? Ama melik derler.

Katılımcı: Melek gibi adam derler.

Melek gibi adam der de, e kız gibi delikanlı da diyorlar yani.

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

            Şimdi o Rıdvan’ın melek ismi olduğunu bilmezler onlar.

Katılımcı: Haberleri yok.

Evet. “Vema lehum bihi min ilm, bunların buna dair bir bilgileri yok. İn yettebiune illezzan, bunlar sadece zanna tabi oluyorlar. Ve innezzanne la yuğni minel hakkı şeya, ama zan gerçekten herhangi bir şeyi ortadan kaldırmaz.” Yani ona olan ihtiyacı ortadan kaldırmaz. Zanla herhangi bir şey elde edilemez.

            “Fea’riz an men tevella an zikrina, bizim bu hatırlatmamızdan yüz çevirenlerden sen de yüz çevir.” Şimdi bu hatırlatma kelimesi çok önemli. Bunun üzerinde sık sık duruyoruz. Zaten Kur’an’ı Kerim duruyor, o vesileyle duruyoruz. Peygamberler’in görevi tezkir değil mi? Tezkir, “Fe zekkir innema ente müzekkir, sen hatırlat sen sadece bir hatırlatıcısın.” (Gaşiye 88/21). Neyi hatırlatabiliriz? Bilmediğin bir şeyi hatırlatabilir miyim sana? Bildiğini hatırlatırım değil mi? Onun için Peygamberler insanlara bildiklerini söylüyorlar. Yani aklınızı çalıştırın işte burada da söylüyor. Meleklere kız diyorsunuz, nereden biliyorsunuz kız olduğunu? Bu sizin sadece zannınız. Adam düşünecek, ya gerçekten öyle ya. İşte bu hatırlatma. E bunlar Allah’ın kızı diyorsunuz, nereden biliyorsunuz Allah’ın kızı olduğunu? Sonra kafanızı çalıştırsanıza, kızı kendinize yakıştıramıyorsunuz, Allah’a yakıştırıyorsunuz.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Tabii aynı tekrarlar. Kendinize yakıştıramıyorsunuz, Allah’a yakıştırıyorsunuz. Kendinizin kız çocuğu olduğu zaman yüzünüz kararıyor ama Allah’a kızlarla yaklaşmaya çalışıyorsunuz. Bu ne akıldır. İşte fezekkir sen hatırlat. Yani Peygamberler insanları kendilerine dönmeye çağırıyorlar. Kafanı çalıştır, aklını kullan, bak işte! diyor. Düşündüğün zaman bunu anlayacaksın. Pekiyi aklını çalıştıran insan bunlara inanır mı? İnanmaz. İsa’nın Allah’la kul arasında aracı olacağına inanır mı? Bir insanın bir anda milyarlarca kişinin isteğini duyduğunu, tasnif ettiğini ondan sonra dilleridir, şudur budur hepsini katagorilere ayırarak Cenabı Hak’ka ulaştırdığını hangi akılla adam kabul eder? Ölmüş bir adam, İsa (a.s.) aynı anda kendisine yönelen binlerce isteği, milyarlarca isteği duyacak, bütün onları tasnif edecek ve Allah’a ulaştırıp o işi sonuçlandıracak. Sonuçlandırana kadar da zaten bir kaç milyar istek yığılacak bu arada. Bir akıllı adam bunu düşünebilir mi? Peygamberler hatırlatma görevi yaparlar. Kafanızı çalıştırın bu olmaz, yanlıştır derler. Ama doğru inançtan uzaklaştığınız zaman tezkir yoktur. Ne vardır? Telkin vardır. Bu böyledir, buna böyle inanacaksın, böyle kabul etmen lazım, buna senin aklın ermez, bu akıl işi değil, bu başka bir saha, orada baskı, zorla kabul ettirme. O zaman kişiyi kişiliğinden uzaklaştırır kendine köle eder.

Dün bir kadın telefon açtı. Almanya’dan. Bizim bu tarikatçılık kitabını okumuş. Hocam dedi, dört senedir tarikattayım, tarikattaydım. Deprosyana girdim, bunalımlar geçirdim, çok sıkıntılar geçirdim dedi. E niye? Söylenenleri kabul etmem gerektiğini söylüyorlar, bir türlü içim yatmıyor, bu defa kendimi günahkar sayıyorum, zorlanıyorum vücudum buna tepki gösteriyor ve bunalıma giriyorum. Sizin kitabı okudum, kuşlar gibi oldum, hürriyetime kavuştum. Şimdi düşünüyorum hocam dedi, gerçekten bu insanlar bu sözleri söylediler mi sana dedi? E tabii söylediler. Allah, Allah e bu kadar saçma olur mu? Şimdi uyandın da bu kadar saçma olur mu diyorsun. Niye geçen sene yaptıklarına saçma demiyordun? Ve dikkat edin, bir insan mesela sigaradan, sigarayı bırakan kişiler vardır. Artık tamamen kendilerini ondan uzaklaştırdıktan sonra derler ki, yav ben ne aptalmışım o şey içilir miymiş o pislik derler değil mi? Bütün günahları terk edenler aynı şeyi söyler. Yav amma da aptalmışım bunlar yapılır mı? Ama işte o günahın içindeyken hiç aptallık ta gelmez adama, çok da zevkli gelir.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Bütün bit’adlar öyledir, zordur terketmek.

“İnne rabbeke huve a’lemu bimen zalle an sebilihi, senin rabbin yolundan çıkanı çok iyi bilir. Ve huve a’lemu bi menihteda, kimin yola geldiğini de çok iyi bilir.” O zaman bakın, dalle, ihteda, failleri kim? Kişi değil mi? Kişi. Dalle, ihteda. Allah kimin yoldan çıktığını çok iyi bilir. Yoldan çıkan o kişinin kendisi. Yola gelen de kişinin kendisidir. Ama hidayet ya da sapıklığı onaylayan kim? Yani sapıklığa, hidayete karar veren kim? Allah. Onun için “yehdullahi limen yeşa.” Bakın, “Allah hidayete erdirir.” Kimi? Limen, o kişiyi ki yeşau ister. Allah isteyeni yola getirir, hidayete erdirir. “Ve yudillu men yeşa, isteyeni de yoldan çıkarır.” Yoldan çıkmayı sen istedin, hidayete gelmeyi sen istedin. Mesela, “İnnekela tehdi men ahdedde” diyor Peygamber (s.a.v.)’e “sen istediğini yola getiremezsin.” Devamı neydi? “Ve huve a’lemu bil muhtedin. Sen insanları yola getiremezsin ama Allah isteyeni yola getirir.” O kimin yola geldiğini çok iyi bilir. Niye? Çünkü sen yola gelmiştir zannedersin, o münafıktır. Vela kinnallahe Allah yola getirir. Kimi? Men o kişiyi ki yeşau ister. Yola gelmek isteyeni Allah yola getirir. Çünkü gerçekten isteyip istemediğini Allah bilir. Ve huve a’lemu bil muhtedin. Tamam mı? Yola gelmiş olanları da en iyi bilen Allah’tır. Bunun gerçekten böyle bir isteği var mı yok mu? Onu Allah bilir sen bilemezsin ki sen dış görünüşü itibariyle bu adamı dört dörtlük zannedersin ama ayette belirtildiği gibi, humul aduvvu fahzaruhum dediği gerçek düşman olur. Hani bir şiir vardır,

Dime düşmene düşmen elinde silahı ola

Veli müşkil budur sureti haktan gele

Yani elinde silahı olan düşmana ne düşman diyorsun o zaten belli. Asıl düşman sureti haktan gelendir.

Şimdi bütün bu ayetlere de hep zamanında bu mezhepler oluşmuş, müfessirler mezheplerin peşinden gitmişler. Hem fıkıh mezheplerinin peşinden gitmişler hem akaid mezheplerinin peşinden gitmişler. Yav kardeşim sen bari ayakta dur. Bunlar gider bunlar genellikle şeydir. Hakim ideolojinin hizmetçileridir genellikle. Sen niye bunların peşinden gidiyorsun? Sen Kur’an’ı Kerim’e hizmet ettiğini söylüyorsun. Hadisçiler de öyle yapıyorlar, peşlerine takılıp gidiyorlar mezheplerin. Sana ne? bu defa ayetin manalarını o beyleri razı edecek şekilde saptırıyorlar. Yeşa’nın faili men’e gitmez Allah’a gider. Bi Cebriye, niye çünkü insan, hadis uydurmak çok kolay, Kur’an’ı Kerim’e bir şey sokuşturmak zor. “Es saidu saidun fi batlu umbihi ve şakiu şakiun fi batlu umbihi.” Adam annesinin karnında iyi yada kötü daha dünyaya niye geliyor? Eee canım Allah’ın bilgisi işi değiştirmez. Allah’ın bilgisi değişir mi? Eee o zaman ne oldu? Bir sürü ayeti kerime anlamsız hale geldi. Onlar anlamsız hale geldiği için ayetlerin manası bozuluyor. “Yehdullahi menyeşa, Allah istediğini yola getirir.” Mesela “Vema erselna min rasulin illa bi lisani kavmihi li yubeyyine lehum, her Peygamberi kendi kavminin diliyle göndermişizdir ki onu açık açık anlatsın.” (İbrahim 14/4). Güzel bu gayet güzel buraya kadar ama ondan sonra, “fe yuzillullahu men yeşa, Allah istediğini saptırır, ve yehdi men yeşa’, istediğini yola getirir.” Yav Allah istediğini saptıracak istediğini yola getirecektiyse niye Peygamber gönderdi? Değil mi? Niye Peygamber gönderdi? O Peygamber o kavminin diliyle gelse ne olur, gelmese ne olur? Neyi açıklayacak onlara? Arapça’ya aykırı olarak, buna Arapça’ya aykırı olarak verilen manalardır bunlar. Halbuki Arapça’ya uygun mana, “Vema erselna min rasulin illa bi lisani kavmihi, her Peygamberi kendi kavminin diliyle göndermişizdir.” Yani o kavminin dilini konuşan kişi olarak “li yubeyyine lehum, onlara açık açık anlatsın, fe yuzillullahu men yeşa, bundan sonra Allah isteyeni sapıklıkta bırakır.” Doğru mana bu. Arapça’ya uygun olan mana bu. Çünkü zamir en yakınına gider, Arapça’da öyle bir prensip vardır. “Ve yehdi men yeşa’, isteyeni de yola getirir. Ve huvel azizul hakim. Allah her şeyi bilir.” Çünkü bilir ne demektir? Yani yola gelmek isteyeni de bilir, sapıtmak isteyeni de bilir. “Hakimdir.” Doğru karar verir, yanlış karar da vermez. Ve huvel azizul hakim mi? Ha! O güçlüdür doğru karar verir, tamam. Şimdi doğru mana bu. Ama öbüründe şimdi sen şurdan bi okurmusun o meali? Elinizdeki meallere de bakın, İbrahim Suresinin 4. ayeti.

Yahya Şenol: “Biz gönderdiğimiz her bir Peygamberi kendilerine apaçık anlatsız diye ancak kendi kavminin diliyle gönderdik. Artık Allah kimi dilerse saptırır kimi dilerse de doğru yola iletir. O azizdir hakimdir.”

            Evet Diyanet Vakfının yayınladığı meal, yok bu şey imiş Beşir Eryarsoy, Ahmet Ağırascan. Hepsi de öyle farklı olan var mı? İşte bu anlayış İslam alemini bitirmiştir. Sonra da şunu söyler bizim ulema, “İnnellahe yebsukul rızka limen yeşau yektır.” Şimdi bakın nasıl bir insan tipi ortaya çıkıyor. Allah dilediğini yola getirir dilediğini saptırır dendiği zaman artık benim uğraşmamın bir anlamı kalıyor mu? Ben ne yaparsam yapayım neticede, neticeye ben etki etmeyeceğim. Anamın karnında Said isem Said olacağım Şaki isem şaki olacağım. Uyraşsam ne uğraşmasam ne?

Katılımcı: Suçlu Allah hocam.

Suçlu Allah tabii haşa!

Katılımcı: Aynen onu yazan da var.

Kitaplar öyle yazıyor, yazan da var ne demek, yazmayan yok. Ben onu söylüyorum. Siz yazan da var diyorsunuz, yazmayan yok.

Yahya Şenol: Burada on tane meal, onu da öyle.

A işte on tane meal, onu da aynıymış. Buradan bakıyor. Sizin elinizdeki mealler de öyle değil mi? Elmalı da öyle imiş.

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

Yasin, öyle bir soruyu sormak sana yakışmaz. Sen Arapça bilen bir adamsın. Bak, bak orda teşa var. Teşa’nın faili ente’dir zaten. Teşa ile yeşa aynı olur mu?

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

            Kardeşim teşa var yeşa var, teşa ile yeşa aynı olur mu?

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

Teşa başka yeşa başka. O ente zaten açıkça. Biz yeşa’dan bahsediyoruz, sen teşa’dan bahsediyorsun.

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

Ha söyle söyle hangi ayet? Oku oku! Ayeti oku! “Futul mülke men teşa” mı?

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

            Bizim burada anlattığımız o muydu? Ondan mı bahsettik az önce?

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

Şimdi konuşacağım şeye bağlayabilirsin ama az önce konuştuğuma bağlayamazsın onu. O mülk kelimesi mülk. O ayrı bir konu. Bu hidayet meselesi. Şimdi, bak şimdi soruyu sorarken tam dikkatli bir şekilde, mesela sen şimdi Arapça bilen bir insan olduğun için sana öyle karşı çıktım ama burada diğerleri sorsaydı o cevabı vermezdim. Şimdi orada bakıyorsun mülk kelimesi var teşa var zaten ente faili. Şimdi bir taraftan böyle var siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın neticeye etki edemiyeceksiniz. Böyle bir insanı yarışa sokabilir misiniz? Sokulabilir mi böyle bir adam yarışa. E ne olacak neticen zaten belli. Neticesi şimdiden belli olan yarışa niye gireceğim değil mi? Ondan sonra ikincisi, bak şimdi sen o itirazını söyleyeceğini yapabilirsin Yasin. Şimdi söyleyeceğini yapabilirsin. Çünkü görünüşte ona ters düşecek o ayeti kerime.

            “İnnallahe yebsutur rızka limen yeşau veyaktir.” Şimdi burada yeşa’nın failini de Cenabı Hak’ka verirler. “Allah dilediğine rızkı bol verir dilediğine daraltır” diye mana verilir. Şimdi bu insan tipinin hayattaki başarısını düşünün. Rızkı da Allah isterse bollaştıracak, isterse daraltacak, hidayeti de Allah isterse verecek, isterse vermeyecek. O zaman sen ne oluyorsun? Ne oluyorsun? Rüzgarın önündeki gazel gibi oluyorsun değil mi? Bununla yarışa girer mi bir insan, buna inanan insan yarışa girer mi? Ama açın meallerinizin hepsinde öyledir. Hangi ayetler bir şey yapsana, bulsunlar.

Katılımcı: İsra 29, Bakara 245.

İsra 29 muş, orayı bir açın. Çok yerde var ama.

Katılımcı: İsra’da değil, Bakara 245.

Ha Bakara 245 açın. Çok yerde var da yani bir tanesi yeter canım.

Katılımcı: Asıl İsra 30, tam okuduğumuz.

İsra 30 mu? Pekiyi İsra 30’u açalım o zaman. İsra 17. Sure 30. ayet.

“İnne rabbeke yebsudur rızka limen yeşau veyektır. İnnehu kane bi ibadihi habiran basira.” Ben şimdi benim elimdeki mealden okuyacağım. “Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O kullarından haberdardır, çok iyi görür.” Farklı bir meal var mı? Şimdi siz bu insan tipiyle bu gün yarışın bakalım, problemlerinizi çözün bakalım çözebiliyor musunuz? Ama şimdi burada okuyacağız biraz sonra bu günkü dersimizde. “Ve en leyse lil insani illa ma saa.”

            Katılımcı: Hocam 29’unda Peygamberimiz’in şeyi var, biraz önce okuduğunuz ayetin 29’unda.

“Vela tecal yedeke mağluleten ila unkike vela tebsudha kullel besti vetekude malumen mahsura.” Yani “elini boynuna bağlama” yani cebinde yılan olmasın bizim Türkçe’mizdeki gibi. Ondan sonra da “büsbütün de açma o zaman kendini ayıplar tamamen kuşatılmış bir vaziyete gelirsin.”

            Katılımcı: Yani şeyse burada o zaman bizim hareketimizle, Peygamber’in hareketiyle hasretini çekmek kısmı nasıl oluyor?

            Tabii şimdi o manaları verdiğiniz zaman da bir çok ayetle uyuşmuyor. Ben şimdi bu günkü dersimizdeki bir ayeti kerime ile karşılaştırmak istiyorum. Yani bu Necm Suresindeki bir ayetle. Burada 39. ayet. “Ve en leyse lil insani illa ma saa. Leyse lil insan, İnsanın kendisine ait değildir.” Yani bu benim diyeceğim bir şey sadece kendi çalışmanla ortaya koyduğun şeydir. O zaman bununla öbür ayet arasında bir uyuşma var mı? Çünkü Allah istediğine verecek, istediğine vermeyecek. Halbuki doğru mana nedir?

Katılımcı: Hocam 39 ile 40?

İşte onu şey yaptık zaten, onu okuduk şimdi biz. “İnnallahe yaksıkul rızk, Allah rızkı yayar.” Yani herkesin önünde, şeyde Fussilet Suresinde belirtildiği gibi yeryüzünün rızıklarını dört günde yarattı yani dünyayı iki günde dünya üzerindeki rızıkları da dört günde oluşturdu. “Sevaen lissailin, onu araştıranlar için eşit uzaklıkta.” Herkese eşit uzaklıkta rızık. Gidersin çalışırsan elde edersin, yoksa yok. Çalışmazsan değil.

Katılımcı: Hocam! Yani Allahu Teala ol deseydi olmaz mıydı neden böyle bir zaman diliminden söz ediliyor?

Bizim Cenabı Hak’kı sorgulama diye bir görevimiz yok. Allah böyle yapmış böyledir. Şimdi Allah’ın gücüyle kudretiyle delil getirmeye kalkarsan hayatta hiç bir şey yapamazsın. O zaman da dersin ki, Allah yani niye ben bu kadar okuyorum ki bir üniversite imtihanlarını kazanmak için gece gündüz çalışacağım, Allah kazan der kazanırım dersin olur biter değil mi? Hiç bir şeyin anlamı kalmaz o zaman.

Katılımcı: Hocam nasibi nasıl anlayacağız?

Nasibi sonra anlayacaksın. Önce bu dersi anla ondan sonra nasibi anlayacaksın. Bunu bir anla da ondan sonra nasibi anlarsın.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Şimdi bak Allah diyor ki: “Allah rızkı yayar. Limen yeşau, isteyen için, ve yahtiru, ve gücü yeten için.” Hem isteyeceksin hem gerekli kudrete sahip olacaksın.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

E yaktıru lehu zaten.., kadere aleyhu dediğin zaman zaten daraltmış olur. Lehu da zaten mahsuftur orada.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Ve yaktiru leh.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Kadere ala’dır sıtmak, lehu değil. Şimdi “ala kulli şeyin kadir” başka “kadere aleyhi” başkadır. Bak! “Ve kadere aleyhi rızkahu feyekulu rabbi ehanen.”

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Şüphesiz ki var. Ona geleceğiz.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Tabii şimdi ona geleceğiz zaten, netice oraya gelecek. Onun için ben az önce Yasin’e dedim ki sen o ayeti kerimeyi unutma çünkü oraya da geleceğiz. Şimdi bu işin tek yönü yok. Şimdi bir yönü var, bir kere Allah yaymış. Bak! “Yebsutu” yaymış. Şimdi şu tarlada bir rızık koymuş Cenabı Hak. Ama kimin için? İsteyen için. Kimin için? Gerekli güce sahip olan için. Yani orada o rızkı kazanmak için gereken güç neyse ona sahip olacaksın. Ve isteğin olacak. O zaman bu seni çalışmaya zorlar mı? Bu seni yarışa sokar mı? Ama yayan Allah’tır. “Yebsut.” Yayan Allah’tır. Yayan O olduğu için istediği kadar yaymıştır. Bu tarlaya bire on verim koyar, öbür tarlaya bire yüz koyar, öbür tarlaya bire bin koyar. Fakat önündeki tarla ne olursa olsun eğer sende o çalışma isteği yok, gereken güç yok ise hiç bir şey elde edemezsin. Onun için “tu’tilu mulke men teşa, mülkü istediğine verirsin.” (Ali İmran 3/26). Yani istediğinin önüne çok güzel şeyler koyarsın. Şimdi akşam önünüze her evde bir sofra gelir yersiniz. Sofraya ne gelirse onu yersiniz değil mi? Ama sofraya ne gelirse gelsin siz yemezseniz, ya da canınız yemek istiyor da yiyemiyorsanız, dişlerinizde apseler var, mideniz bozuk falan yiyemiyorsanız bunun bir anlamı yok. Ama yiyebiliyorsanız, yemeğe de istekliyseniz önünüzde ne varsa ancak onu yersiniz. O önünüzde olan da ev sahibinin size koyduğudur. Ondan dolayı derler ki: “misafir umduğunu değil bulduğunu yer” derler. Şimdi şey de öyle, Cenabı Hak istediğine istediği kadar koyar. İşte bir yerde bir kuyu açarsınız su çıkmaz, öbür yerde açarsınız petrol çıkar. Onu Allahu Teala koymuştur. Ama sende o istek ve kudret olmazsa ne olursa olsun ondan istifade edemezsin. Onun için bu işin iki tarafı var, iki ayağı var yani.

Katılımcı: Gücü yetmeyenler nasıl faydalanır hocam?

E gücün yetmezse yapamazsın ki o işe güç yetirebilmen lazım. Yani o işi yapabilmen lazım. Güç dediğin o iş için gerekli bilgi ve donanımdır.

Katılımcı: Pekiyi, adam çok çalışıyor ama işi iyi gitmiyor. Ama onun altında alıyorsunuz o da Allah’ın takdiri oluyor yani.

Güç yetmenin değişik şeyleri vardır. Güç yetmek demek fiziki güç değildir esas. Mesela bak o “tu’til mulke men teşa”daki mülk kelimesi çok önemlidir. Mülk melikliktir, idaredir, yönetimdir. Bu günkü ifadelerle teşebbüstür. Şimdi teşebbüs gücü riskleri de, tehlikeleri de, zararları da göğüsleyen bir güçtür. Siz ne kadar zararı, ama mantıklı bir şekilde tabii, akıllı bir şekilde zararı da düşüneceksiniz, kârı da düşüneceksiniz. Orada o tehlikelerden geçerek kazanmanın bütün yollarını ortaya koyacaksınız, tabii ki esaslı kazancı siz elde edersiniz. Ama işçi ve memursanız ben kardeşim ona buna karışmam, ben otuz tamam maaş tamam beni ilgilendirmez derseniz sizinki de ancak o kadar olur. Tamam mı? Onun için o mülk kelimesi çok önemlidir. “Tu’til mulke men teşa ve tenziul mulke mimmen teşa ve tuizzu men teşau ve tuzillu men teşa’ bi yedikel hayr.” (Ali İmran 3/26). Şimdi o yaratılıştan olan bir kabiliyettir, onu herkes şey yapamaz. Dolayısıyla Cenabı Hak sana ne kadar kabiliyet vermişse o kadarını kullanırsın. Ama sen o kabiliyeti kullanmazsan dünyanın en büyük kabiliyetine sahip olsan da bir şey elde edemezsin. Yani bunun iki yönü var. Hem sen elinden gelen gayreti göstereceksin hem de Cenabı Hak sana ne kadarını vermişse o kadarını. Ondan dolayı mesela, “fe minen nası menyegulu rabbena atina fid dünya, kimi insanlar derler ki ya rabbi bize bu dünyada ver, ve ma lehu fil ahirati min halak, bunun ahirette bir payı yok.” (Bakara 2/200). Dünyada bir payı var mı? Ona da bir şey demedi bak! Bir şey demedi. İnsanlardan kimisi yarabbi bana dünyada ver der. Ver demekle vermez Allah. “Ve min hum men yekulu rabbena atina fid dünya hasaneten ve fil ahirati haseneten ve kına azaben nar, kimisi de der ki ya rabbi bana bu dünyada güzellik ver ahirette de güzellik ver ve beni cehennem azabından koru.” (Bakara 2/201). Ona da bir şey vermez. “Ulaike lehum nasibun mimma kesebu, bunların kazançlarından bir payları var.” (Bakara 2/202). Hadi bakalım çalışın. Çalışın. Sadece lafla olmaz. İstiyeceksin elbette Ya Rabbi bana ver, “yeşa” var ya istiyeceksin. Ama bir de “yaktir” işte “kesebe.” Tamam mı? Kesb ile kudret aynı şey değil mi yani? Kudretin fiile geçmiş şekli değil midir kesb? “Ulaike lehum nasibun, işte senin nasibin burada, mimma kesebu, kazançlarından bir pay vardır onlara.” Çalışacaksın kazanacaksın. Yani dünyayı da istiyorsan çalışacaksın, ahireti de istiyorsan çalışacaksın, hem dünyayı hem ahireti istiyorsan gene çalışacaksın. Bu mantıkta olduğun zaman seni kimse tutamaz. Değil mi? O zaman çalışırsın. Ama tutar da bu ayeti kerimelere Allah istediğine rızkı genişletir, istediğine daraltır dersen senin müslüman böyle yangelir yatar. “Ya aman kardeşim ya sıkma canını Allah ne demiş o olur.” Allah ne demiş o olur. Allah ne demiş ki? Ne demiş ki Allah kardeşim? Sen tembelliğini Cenabı Hak’ka niye fatura ediyorsun?

Katılımcı: Ayrıyeten bir de Allah’a iftira attığı için günahtır.

Ayrıca bir günahtır tabii. Ama şimdi ben bu meallerden size niye gösteriyorum bunu? Problemin yapısal hale geldiğini göstermeye çalışıyorum. Tamam mı? Yani tefsirlere böyle geçmiş kardeşim. Biz insanlara diyoruz ki meal oku. E burada bunu okuyacak, bakacak ki: Allah istediğine rızkı bol verir istediğine daraltır diyor. Öbür tarafta kişiye çalıştığından başkası yoktur diyor. Amma da çelişkili kitapmış diyecek. Ve az önceki ayeti mesela, Allah kafirlere pek öyle fazla akıl vermemiş onun için bizi yormuyorlar. Keşke çok zeki olsalar da bizim burnumuzu yere sürtseler belki daha çabuk aklımız başımıza gelir.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Yok yok! Bu açıdan sürtmüyorlar, başka açıdan sürtüyorlar.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Şimdi Turan Dursun ne yaptı, onun kitaplarını okumadım. Belki sürtmüş olabilir. Şimdi birisi size sorsa, getirdi mesela sizden birinize dedi ki: Ya bak bu Kur’an Allah’ın kitabı diyorsunuz değil mi? Evet amenna, şüphen mi var? Evet şüphem var. Sen kafirsin. Tamam, ben zaten kabul ediyorum kafirliği de sen benim şüphemi gider ben müslüman olacağım diyecek adam. Ondan sonra da size okuyacak ayeti. İbrahim Suresinin 4. ayetini okuyacak. Diyecek ki, Allah her ümmete bir Peygamber göndermiş mi, o Peygamberleri kendi diliyle göndermiş mi, açıklasın diye, e tamam buraya kadar anlıyorum. Ondan sonra Allah istediğini saptırıp istediğini yola getirecek. E Allah beni zaten saptırmış sen beni niye yola getirmeye çalışıyorsun ki?

Şimdi geçenlerde şeyde, bazı arkadaşlar bizim talebelerden duyuyor bu tip konuşmalarımızı. Talebeler de herhalde tam anlatamıyorlar, iyi dillemiyor bazısı tabii o anda kafa başka şeyle meşgul. Kayseri’ye liman isteyen milletvekili gibi müdahele edenler çıkıyor arada sırada. Şimdi geçenlerde bir arkadaş diyor ki ya sen şu “yeşa” failini Allah’a vermeni pek doğru bulmuyorum. Niye bulmuyorsun dedim? İşte bir iki örnek vermeye kalkıştı. Dedim bak! Şimdi siz şöyle mana veriyorsunuz geleneksel olarak. Allah istediğini yola getirir, istediğini saptırır değil mi? Evet. Pekiyi. Allah kimi yola getirir? Allah diyor ki: “İnnallahe la yehdil kavmel kafirin.” (Maide 5/67) diyor. Şimdi dedim Mekke toplumunu bir düşün. Nasıl olmuşsa Peygamber Efendimiz’i müslüman yapmış. Ha orada dersiniz ki: Zaten O puta tapmamıştı, zaten saf Allah inancına sahipti ve mü’mindi. Doğru gerçekten onun gibi bir çok kimse de vardı Mekke’de. Hiç bir zaman için şirke düşmemişti, doğru. O zaten mü’mindi, tamam. Ama kaç kişiydi bunlar, birkaç kişiydi. Şimdi Allah diyor ki: “Allah kafirleri yola getirmez.” Değil mi? Allah istediğini yola getirir diyorsun ya, kimleri ister diye soracaksın değil mi? Kafirleri yola getirmek istemez. Ayet işte “İnnallahe la yehdil kavmel kafirin. Allah kafir toplumu yola getirmez.” (Maide 5/67) “İnnallahe la yehdil kavmel fasikın. (Münafikun 63/6) Fasıkları da yola getirmez. Zalimleri de yola getirmez. Pekiyi Mekke’de kimi yola getirecek o zaman? Diye soruyorsun, kimi yola getirecek Mekke’de? Zaten bunlar yola gelmiş. E zaten yolda onlar. Kimi yola getirecek? Sonra dedim şu ayete nasıl mana verirsin? “Ve yehdi ileyhi men enab.” Ona ne mana vereceksin? “Allah o tarafa yöneleni yola getirir.” (Rad 13/27). Yani bir gayret gösteriyor adam, şimdi yoldan gidiyorsunuz adamın birisi yolun altına yuvarlanmış. Ve çıkmak istiyor, beni bir tutar mısın diyor. Onu tutarsınız değil mi? Ama şimdi siz orada “ya hemşehrim gel çıkarayım.” Git işine dediği zaman sen ne yapacaksın? “Ne halin varsa gör” diyeceksin, başka yapacağın bir şey yok. Onun için; adam kafirlikte direniyorsa Cenabı Hak tabii ki yola getirmez. Ama çıkmak için gayret gösteriyorsa Allah onu yola getirir. Şimdi gördünüz mü, soru kaldı mı? Yasin tamam mı soru kaldı mı? Tamam.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Kardeşim, bunu senden çöz diyen yok ki ben sana tefsirlerden bahsediyorum yav. Bizim ulemamızdan bahsediyorum. Sana çöz diyen yok! Problemi görün! Ama burada şurada bulunan cemaatin bu konuda çok ciddi etkileri olduğuna inanıyorum.

Katılımcı: Rad 11’de..

Söyle, söyle!

Katılımcı: Tabii Allah istediğini yapar ama Rad 11’in ikinci paragrafında,

Haa, “İnnallahe la yuğayyiru ma bi kavmin hatta yuğayyiru ma bienfusihim” o mu? E tamam işte bu her şeyi çözüyor.“İnnallahe la yuğayyiru ma bi kavmin, Allah bir toplumda olanı değiştirmez.” Ne zamana kadar? “Onlar kendilerini değiştirinceye kadar.” O zaman sen kendin değiş, işte yarış. Ve bunlar bakın ne kadar birbirine uyuyor, görüyor musunuz Bekir bey? Ama siz Allah istediğini saptırır, istediğini yola getirir dediğiniz zaman zihniniz karıncalanmaya başlamıyor mu?

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Bu zaten şeyde, mesela; İsa gelecek diyorlar. E buyursun gelsin. Eğer çay kaldıysa derim ki bir bardak çay da İsa’ya ver derim. Tamam getir ne olacak? Mehdi gelecekmiş, o da buyursun gelsin, bir bardak da o içsin. Yav niye geliyor bu adamlar? Ne işleri var? Yok efendim işte milleti kurtaracaklarmış. Yav nasıl kurtaracak? Allah diyecek ki: “İnnallahe la yuğayyiru ma bi kavmin hatta yuğayyiru ma bienfusihim. İnsanlar kendini değiştirmeden Allah bir toplumda olanı değiştirmez” diyecek, e bunlar gelip ne yapacak? Allah’tan daha mı merhametli olacaklar? Görüyor musun?

Bunlar hepsi, şeyde var bu, Mecusilik’te var bu Mehdi beklentisi. İşte Hıristiyanlık’ta, Yahudilik’te var. Neden var? Şeyde de Sabiilik’te de var. Niye var biliyor musunuz? Bunların hepsinin geçmişlerinde de bir Peygamber var. “Ve inmin ummetin illa hala fiha nezir” Her toplumun geçmişinde mutlaka bir uyarıcı bir Peygamber vardır. Şimdi o Peygamberler’in hepsi benden sonra gelecek Peygamber’e inanacaksınız diyorlar. E şimdi normal Peygamber geldimi bir sürü külfet yüklüyor, adamların keyfini kaçırıyor. Ama öyle birirsi gelmeli ki, bunların keyiflerini kaçırmayacak hayallerini gerçekleştirecek olsun. Onun için bu Mehdi beklentisi, şey beklentisi… Ama bizimkiler de onların peşine takılmış gidiyorlar.

Katılımcı: Mehdi gelecek İslam Alemi dünyaya hakim olacak.

Haa İslam Alemi dünyaya hakim olacak, Hıristiyanlar’la barışacaklarmış. Haçı kıracakmış İsa geldiği zaman. E ne olacak haçı kırsan ne kırmasan ne? Önemli olan o insanların kalbindeki inancın düzelmesidir.

Katılımcı: Bolluk ve zenginlik olacakmış.

Bolluk, zenginlik olacak, zekat verecek… Hep kendi hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Cenneti bu dünyaya getirmeye çalışıyorlar.

Evet. Yani problemler büyük. Evet gençler size çok şey düşüyor. Ben şimdi sizin zamanınızda bana bunları böyle okuyanlar olsaydı kimbilir şimdi ne olacaktı? Dişimizle tırnağımızla, dayak yiye yiye bu noktalara geldik. Millet bizi sıkıntıya soktu. Cevap verememek milletin sorduğu sorulara, onlar mecbur etti bu, dedi ki yav bir durun bakalım yav hep falan ne demiş, filan ne demişe bakıyoruz, bir kere de Allah ne demişe bakalım dedik, Elhamdulillah rahatladık çok şükür.

Evet, şimdi esas konuya geliyoruz. Eğer vakit bitmediyse.

“Velillahi ma fissemavati vema fil ard, göklerde ne var yerde ne varsa hepsi Allah’ındır.” Mesela şimdi bak bu ayet de Bekir bey! Ayetlere doğru mana verirsen hepsi birbirini tamamen doğruluyor. Ama bir değiştirdin mi iş bozuluyor. “Liyeczi yellezine esau bima amilu, kötülük yapanı yaptığı kötülüğe karşı cezalandırsın diye.” Tam tuttu mu şimdi az önceki manalarla? “Ve yeczi yellezine ehsenu, iyi davrananları da, bil husna, daha iyisiyle mükafatlandırsın diye.” (Necm 53/31). Bak kötülük yapanı yaptığı kötülüğe karşılık, iyilik yapanı daha iyisiyle.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Hah bravo en iyisiyle, daha iyisi değil. Şimdi “el husna” diyor tabii. “Husna min” demiyor. “El husna” diyor, doğru sağol! En iyisiyle.

Katılımcı: Başka ayette “el ziyadeh” var.

“El husna vel ziyadeh, iyilik yapana en iyisi, bir de ilavesi vardır.” Şimdi, Bir ayette Allah ne diyor? “Ve cezau seyyietin seyyietun misluha, yapılan bir kötülüğün karşılığı tıpkı onun dengi bir kötülüktür.” Onsa on. Devamı neydi?

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            “Ve mencae bil haseneti felehu aşru emsala, kim bir iyilik yaparsa ona onun on katı vardır.”

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            “Ve mencae bis seyyieti fela yucza illa misliha, kim bir kötülük yaparsa sadece yaptığının dengiyle cezalandırılır ama iyilik yapan on katı.” (Enam 6/160). Bir başka ayeti kerimede de işte “meselüllezine yunfikune emvalehum fi sebilillah, mallarını Allah yolunda infak edenler, kemeseli habbetin enbitet seb a senabil, bir buğday tanesi gibidir ki yedi sümbül yedi başak bitirmiştir, fi kulli sunbuletin bi etu habbet, başakta yüz tane vardır.” Ne oldu? Bire yediyüz oldu. Ve ziyadesi geliyor. “Vallahu yuzaıfu bi men yeşa’, Allah istediğine ya da isteyene katlar.” (Bakara 2/261). İkisi de olabilir bu ayeti kerimede. Bunun katlarını verir. Bakın kötülüğe bire bir ama iyiliğe en iyisi.

Şimdi en önemli kısım geliyor. Bu işin en önemli kısmı geliyror. Onun için sıkı durun, tu demiyeceğim ben artık. Sıkı durun. Şimdi iyi davrananlar kimler? Onun tanımını da Cenabı Hak bize bırakmamış. Şimdi bize şunu söylerler, efendim derler normal bir kişinin hasenesi tarikatta olanın seyyiesi sayılır.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Hah… Bravo. Neydi bir daha tekrarla!

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Hasenatul ebrar, iyilerin haseneleri yani iyi davranışları Allah’a yakın olanların günahları sayılır. Yani artık onlar iyice şey yapmışlar, iyiden iyiye artık kendilerini çok daha yüceltmiş kimseler. Ama Allah’ın söylediği ne? Çünkü o tabii değil, o bir rol yapmadır. İnsanlara karşı rol yapar, o arka taraftan gene çevirdiği üçkağıdı çevirir. Allahu Teala diyor ki, İyi davrananlar kimler? “Ellezine yectenibune kebairal ismi velfevehişa, iyi davranış gösterenler yani ahsanu grubuna girenler, en iyiyi hak edenler ismin büyüklerinden kaçanlardır.” İsim nedir? isim günahtır, yani kişiyi hayırlardan uzaklaştıran şeydir isim. Mesela şeyde, Cenabı Hak içki için “gul fihima ismun kebirun vemenafiu linnas” diyor. “Her ikisinde de büyük bir isim vardır ama insanlar için de menfaatler vardır.” (Bakara 2/219). Şimdi bu ismi de açıklıyor bir başka ayette: “İnnema yuriduşşeytane en yugia beynekumul adevete vel bağza efil hamrı vel meysiri veyusuddekum an zikrillahi ve anissalah,” yani “aranıza kin nefret sokar sizi Allah’ın kitabından ve namazdan uzaklaştırır.” (Maide 5/91). Yani kötülüklere teşvik eden iyiliklerden uzaklaştıran şeydir isim. Dolayısıyla günahtır. Haa bu günahları, günah ama günahların büyüklerinden kaçınanlar. Hepsi de günah fakat bunların bir büyükleri var. Büyük günahlardan kaçınanlardır iyi davranış yapanlar. Küçük günahları yapmış olabilirler. Onun için “illellemem” diyor Allah. Lemem’i yapabilirler. Yani o da günah, o da günah. O lemem’i yapabilir, o küçükleri yapmış olabilir. Ama büyük günahlardan kaçarlarsa ki bunlar neler? Adam öldürmek.

Katılımcılar: Anlaşılmıyor.

Şirk büyüğün büyüğü, onu oraya katmayalım. Çünkü Allah onu asla affetmiyor. Ondan kesinlikle kaçınmak lazım. Ama tabii en başta şirk geliyor. Onu saymak lazım, o bir… Zina, mesela zina için Cenabı Hak ne diyor? “Vela tekrabuzzina innehu kane fahişeten vesae sebila, zinaya yaklaşmayın” (İsra 17/32). diyor. Zina etmeyin demiyor bakın, zinaya yaklaşmayın diyor. Arada bir mesafe var. Çünkü o çirkin bir şeydir. Ve kötü bir yoldur. Adam öldürmek, “Vemen yektul mu’minen muteammiden fecezauhu cehennemu haliden fiha, kim kasden bir mü’mini öldürürse cezası ebedi cehennemdir.” (Nisa 4/93). İşte faiz, “fe’zenu bi harbin minallahi ve rasulihi, Allah ve Rasuliyle şavaşta yüz yüze olduğunuzu bilin” (Bakara 2/279) diyor. Savaştan kaçmadır. Ki bu tabii çok önemli bir şey. Mü’minlerin savaştan kaçtığınız zaman mü’minlerin hayatını tehlikeye atmaktır ki bu bir tek mü’min değil çok sayıda mü’mini öldürmek gibi bir olaydır. Namuslu kadına zina iftirasında bulunmak. Onun hayatını evet, Açlık korkusuyla evladımızı öldürmemiz falan…

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Yok! Gıybet girmiyor büyük günahlara, girmez. Büyük günahlara girse millet yandı.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

“Es sebiul mubidat” evet kişiyi böyle batıran yedi şeyden kaçının diye şey yapılıyor. Yedi tane saydık mı? Şimdi baştan bir dedik gerisini devam ettiremedik.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Namaz emirdir, bunlar yasaklar. Yasaklardan bahsediyoruz.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Yoo… Faizi saydık. Yalan yere şahitlik var.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Tabii hadislere göre rivayet değişiyor, neyse şimdi büyükler belli zaten. Bir de bu büyük yasakların evrensellik özelliği de vardır. Dünyanın hemen her yerinde insanlar bunları kötü sayarlar.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Evrensel kötülükler. Yani var mesela şimdi bakın, faize bakın. Faiz bu dünyanın her yerinde yasaktır. Şaşırmadınız değil mi? Her yerinde dünyanın bütün bölgelerinde faiz yasaktır. Sadece devletin müsaade ettiği kişiler, devletin müsaade ettiği kadar faizcilik yapabilirler. Kendiliğinden yapamazlar. Devletin kontrolünde yapabilirler. Ama mesela ticaret devletin kontrolünde değildir. Devlet ticarete müdehale ettiği zaman millet feveran eder. Olur mu, müdehaleci piyasa, bilmem ne, falan filan, haklıdırlar gerçekten. Ortalık karışır. Onun için bütün dünyada faiz yasaktır. Ondan dolayı bankalar çok sıkı denetlenirler. Bankaların bütün dünyada, ticaret yapması da yasaktır.

Zina, evet bu gün bir takım şeyler var ama ne olursa olsun, bakın her yerde bir adamın zina ettiğinin söylenmesi, mesela işte dün Maykıl Ceksın ile ilgili olay bütün haber kanallarını meşgul etmişti Amerikada. Bir zina duyurusu. Bu insanların fıtraten uzaklaştığı bir şey. İşte adam öldürmek aynışey, hırsızlık aynı şey, namuslu kadına iftirada bulunmak aynı şey, falan. Yani bir evrensel yönü vardır.

İşte diyor ki Allah: Hepsi de yasak. Ama mesela yasaklardan birisi, “Gul lil mü’minine yeğuzzu min ebsarihim veyehfezu furucehum zalike ezka lehum. Mü’minlere söyle gözlerini sakınsınlar ve namuslarını korusunlar bu onlar için daha temizdir.” (Nur 24/30). Şimdi bu da bir yasak. Ama daha temizdirle bitiyor. Ama öbürleri gibi büyük yasak değil. Şimdi siz kendinize bakın, akşama kadar işte gözümüzü sakındıramıyoruz falan filan dersiniz doğru. Günah mı günah doğru. Bakma diyor Allahu Teala bakma! O da doğru. Ama burada diyor ki: “Yasaklandığınız şeylerin büyüklerinden sakınırsanız, küçüklerini” zaten bir başka ayette diyor Nisa Suresi 31. ayeti kerime: “İntectenibu kebaira ma tunhevne anhu nukeffir ankum seyyietikum, yasaklandığınız günahların büyüklerinden kaçınırsanız o küçüklerin üstünü örter göstermeyiz.” Yani Allah dört dörtlük insan istemiyor. Zaten olamazsın ki dört dörtlük. Küçüklerin üstünü örterim diyor.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

İşte neden istisna edilmiş, büyük günahlar büyük olmayan günahlar işte istisnayı munkatta bu.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Haa o istiğfar konusu ayrı bir konu. Orada istiğfar var.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

Tamam istiğfar var. O istiğfar konusu işi değiştirir. Yani fuhşu yapmazlar yani tevbe ettiyse tevbe zaten günahı götürür. Şimdi burada işin başka boyutunu söylüyor ayeti kerime.

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Şimdi ona geleceğiz zaten, ona geleceğiz sonrada tevbe etmeden ölürseye geleceğiz şu anda niyetimiz o. Oradan da tekrar şefaate döneceğiz.

“İnne rabbeke vasiul mağfirah, rabbinin bağışı geniştir, huve a’lemu bikum, sizi çok iyi tanır, izenşeekum minel arzi, sizi yeryüzünden şeyetti, neşet ettirildi, büyüttürüldü,” yani bizi topraktanız. Ama birkaç safhayla. Anamız babamız yemek yiyor, onların vücutlarında tohum oluşuyor sonra topraktan gelen yiyeceklerle biz saksıda büyümüş bir çiçek gibi büyüyoruz. “Ve enbateha nebaten hasena” (Ali İmran 2/37) dediği gibi Cenabı Hak’kın, güzel bir bitkiyi bitirmek gibi. Sonra da bir insan olarak dünyaya geliyoruz ama sürekli topraktan besleniyoruz. “Ve izentum ecinnetun fibutuni ummehatikum, ve annenizin karnında siz cenin haldeydiniz,” diyor. “Fela tuzekku enfusekum, kendinizi temize çıkartmayın.” Haa… Kendinizi temize çıkartmayın, ben şöyleyim böyleyim demeyin. Bakın Allah büyük günahları işlemedinizmi küçüklerini görmeyecek. “Huve a’lemu bimenitteka, korunanı Cenabı Hak çok iyi bilir.” Şimdi buradan şeye intikal edelim, fazla zamanımız kalmadı. Konunun asıl en can alıcı noktasına.

Bir ayette Allahu Teala diyor ki, şimdi bunlar büyük günahlar bir de büyüklerin büyüğü var: Şirk: “İnnallah la yağfiru en yuşreke bihi” (Nisa 4/48). Şimdi burada bir kere büyük günahları işlemedin mi küçük günahları zaten Allah örtüyor. Onu yok sayıyor. Pekiyi büyük günahları işledin ama şirk işlemedin. “İnnallah la yağfiru en yuşreke bihi, Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz, ve yağfiru ma dune zalik, onun altında kalanı bağışlar, limen yeşa’, istediği kişi için bağışlar.” Pekiyi burada istediği dememiz gerekiyor çünkü bağışlama fiili var ortada. İsteyen derse adam tevbe etmiş olur, zaten o tevbe burada tevbe konusu değil, o garanti olur, burada tevbe söz konusu değil. Şimdi adam tevbe etmiş olsa zaten bağışlar değil mi? Şirkten tevbe etse Allah şirki bağışlamaz mı? Haa, o zaman ne anlayacağız? Bu adam tevbe etmeden ölmüş, onu anlayacağız. Değil mi? Adam tevbe etmeden ölmüşse ama şirk günahını da işlememiş, diğer bütün günahları işlemiş. Bunun için de bir bağışlanma ümidi var. Çünkü diyor ki: “İnnallah la yağfiru en yuşreke bihi, Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Ama bunun altında kalanı istediği kişi için bağışlar.” Şimdi ahirette mahşer meydanına geldik. Büyük günah işlememiş olanlar küçüklerinden sorumlu olacak mı? İşte ayetler! Pekiyi sorumlu olunacak günahlar hangileri öyleyse? Büyükler. Ve Allah istediği kişi için istediği kişiyi şefaatçi ettirir diyor ya! O zaman bu şefaat olayı kimin için geçerli olur? Büyük günahı işleyenler için. Peygamberimiz ne demiş?

Katılımcı: Anlaşılmıyor.

            Hah. “Şefaatihi ehlil kebairi min ummeti. Benim şefaatim ümmetimden büyük günah işleyenler için.” Ama şirk günahı işleyenler için değil. Pekiyi Peygamberimiz kurtaracak değil. Allah ben istediğimi bağışlarım diyor ya, o büyük günah işleyenlerden şu gurubu ben bağışladım diyecek. Ya Muhammed gel bunlara bağışladığımı söyle.

Katılımcı: Hocam, bu türbelere doluşanlar….

Ha türbelere doluşma işi, türbelerden bir şey isteme işi, onu araya koyma işi şirke giriyor. O bağışlanmayacak günah. Bağışlanmayacak günah o. Türbelerden, yatırlardan, büyüklerin ruhlarından bir şey istemek o bağışlanmayacak günaha giriyor. Ama lotoyu dolduranlar bağışlanacak günaha giriyorlar.

Katılımcı: Hocam, şefaat işini şöyle mi anlamak gerek diye düşünüyorum: Diploma töreninde kalan birincinin, ikincinin diplomasını vermek için….

Tabii yani diploma töreni gibi yani. Ama burada diploma demeyelim de bağışlanma diyelim. Mesela madalya takma deyin. Şimdi herkezin şeyde varya “ve izes suhufu nuşirat” (Tekvir 81/10) sayfalar dağılıyor. Şimdi herkezin sayfaları dağıldı. Büyük günah işlemeyenler sayfalarını aldılar. Neresi? Cennetin falan mahallesine, hadi Allaha ısmarladık, kahvaltıya beklerim diyor. Şimdi e burada bu grup duruyor ki bunlar sayfalarını almamışlar. E bir grup da soldan aldı, onlar da Cehenneme gidiyor. Burada bir grup var büyük günah işlemişler böyle sereserpe bekliyorlar. Şimdi Cenabı Hak bunların da bir kısmını affediyor, şirk işlemedikleri için. Şirk işleyenler de zaten almıştır diyor. E bunların sayfalarını da gel sen dağıt. Falanca buna sen dağıt, sen dağıt. İşte odur bu şefaat odur. Yoksa Allah bağışlamıştır, kimse araya ricacı giremez.

Tüm Kur'an Sohbetleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 İsra Suresi 13-15. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Mart 2024
2 İsra Suresi 9-11. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Şubat 2024
3 İsra Suresi 4-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Şubat 2024
4 İsra Suresi 2-3. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Şubat 2024
5 İsra Suresi 1. Ayet | Kur’an Sohbetleri 6 Şubat 2024
6 Nahl Suresi 124-128. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ocak 2024
7 Nahl Suresi 119-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Ocak 2024
8 Nahl Suresi 114-118. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ocak 2024
9 Nahl Suresi 110-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ocak 2024
10 Nahl Suresi 103-109. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Ocak 2024
11 Nahl Suresi 101-102. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Aralık 2023
12 Nahl Suresi 94-100. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Aralık 2023
13 Nahl Suresi 93. Ayet | Kur’an Sohbetleri 12 Aralık 2023
14 Nahl Suresi 90-93. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Aralık 2023
15 Nahl Suresi 83-89. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Kasım 2023
16 Nahl Suresi 77-82. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Kasım 2023
17 Nahl Suresi 72-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Kasım 2023
18 Nahl Suresi 68-71. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Kasım 2023
19 Nahl Suresi 65-67. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ekim 2023
20 Nahl Suresi 60-64. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ekim 2023
21 Nahl Suresi 56-59. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ekim 2023
22 Filistin-İsrail Savaşı | Kur’an Sohbetleri 10 Ekim 2023
23 Nahl Suresi 51-55. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ekim 2023
24 Nahl Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Eylül 2023
25 Nahl Suresi 41-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Eylül 2023
26 Nahl Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Eylül 2023
27 Nahl Suresi 35-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Eylül 2023
28 Nahl Suresi 30-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Ağustos 2023
29 Nahl Suresi 24-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Ağustos 2023
30 Nahl Suresi 15-23. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Ağustos 2023
31 Nahl Suresi 9-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Ağustos 2023
32 Nahl Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Ağustos 2023
33 Nahl Suresi 3-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Temmuz 2023
34 Nahl Suresi 1-2. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Temmuz 2023
35 Hicr Suresi 88-99. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Temmuz 2023
36 Hicr Suresi 85-87. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Temmuz 2023
37 Hicr Suresi 61-77. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Haziran 2023
38 Hicr Suresi 51-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Haziran 2023
39 Hicr Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Mayıs 2023
40 Hicr Suresi 43-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Mayıs 2023
41 Hicr Suresi 28-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Mayıs 2023
42 Hicr Suresi 26-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Mayıs 2023
43 Hicr Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Mayıs 2023
44 Hicr Suresi 14-18. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Nisan 2023
45 Hicr Suresi 6-13. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Nisan 2023
46 Hicr Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Nisan 2023
47 İbrahim Suresi 42-52. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Nisan 2023
48 İbrahim Suresi 35-41. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Mart 2023
49 İbrahim Suresi 28-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Mart 2023
50 İbrahim Suresi 22-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Mart 2023
51 İbrahim Suresi 18-21. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Mart 2023
52 İbrahim Suresi 9-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Şubat 2023
53 İbrahim Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Şubat 2023
54 İbrahim Suresi 1-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Şubat 2023
55 Rad Suresi 41-43. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Şubat 2023
56 Rad Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ocak 2023
57 Rad Suresi 36-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ocak 2023
58 Rad Suresi 33-36. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ocak 2023
59 Rad Suresi 30-32. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 10 Ocak 2023
60 Rad Suresi 26-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ocak 2023
61 Rad Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Aralık 2022
62 Rad Suresi 17-19. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Aralık 2022
63 Rad Suresi 15-16. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Aralık 2022
64 Rad Suresi 11-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Aralık 2022
65 Rad Suresi 6-10. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Kasım 2022
66 Rad Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Kasım 2022
67 Yusuf Suresi 105-111. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Kasım 2022
68 Yusuf Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Kasım 2022
69 Yusuf Suresi 87-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Kasım 2022
70 Yusuf Suresi 77-86. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Ekim 2022
71 Yusuf Suresi 67-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Ekim 2022
72 Yusuf Suresi 58-66. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Ekim 2022
73 Yusuf Suresi 43-57. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Ekim 2022
74 Yusuf Suresi 36-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Eylül 2022
75 Yusuf Suresi 30-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Eylül 2022
76 Yusuf Suresi 23-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Eylül 2022
77 Yusuf Suresi 7-22. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Eylül 2022
78 Yusuf Suresi 1-6. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ağustos 2022
79 Kur’an’da İman Esasları | Kur’an Sohbetleri 23 Ağustos 2022
80 Hud Suresi 118-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ağustos 2022
81 Hud Suresi 116-117. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ağustos 2022
82 Hud Suresi 114-115. Ayetler – Namazların Birleştirilmesi | Kur’an SohbetleriFgOoOm0a2AkFgOoOm0a2Ak 2 Ağustos 2022
83 Hud Suresi 109-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Temmuz 2022
84 Hud Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Temmuz 2022
85 Hud Suresi 84-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Haziran 2022
86 Hud Suresi 69-83. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Haziran 2022
87 Hud Suresi 61-68. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Haziran 2022
88 Hud Suresi 50-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Haziran 2022
89 Hud Suresi 36-49. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Mayıs 2022
90 Hud Suresi 25-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Mayıs 2022
91 Hud Suresi 18-24. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Mayıs 2022
92 Hud Suresi 15-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Mayıs 2022
93 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 13-14. Ayetler 26 Nisan 2022
94 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 12. Ayet 20 Nisan 2022
95 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 8-11. Ayetler 13 Nisan 2022
96 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 7. Ayet 6 Nisan 2022
97 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 5-6. Ayetler 30 Mart 2022
98 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 1-4. Ayetler 23 Mart 2022
99 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 107-109. Ayetler 16 Mart 2022
100 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 101-106. Ayetler 9 Mart 2022
101 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 99-100. Ayetler 2 Mart 2022
102 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 93-98. Ayetler 23 Şubat 2022
103 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 75-86. Ayet 9 Şubat 2022
104 Kur’an Sohbetleri | Yunus 71-74. Ayetler 2 Şubat 2022
105 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 65-70. Ayetler 26 Ocak 2022
106 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 61-64. Ayetler 19 Ocak 2022
107 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 59-60. Ayetler 12 Ocak 2022
108 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 54-58. Ayetler 5 Ocak 2022
109 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 45-53. Ayetler 29 Aralık 2021
110 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 41-44. Ayetler 22 Aralık 2021
111 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 38-40. Ayetler 15 Aralık 2021
112 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 37. AYET 8 Aralık 2021
113 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 31-36. AYETLER 1 Aralık 2021
114 Kur’an Sohbetleri | YUNUS 26-30. AYETLER 24 Kasım 2021
115 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 21-25. AYETLER 17 Kasım 2021
116 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 15-20. AYETLER 10 Kasım 2021
117 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 7-14. AYETLER 3 Kasım 2021
118 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 4-6. AYETLER 27 Ekim 2021
119 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 1-3. AYETLER 20 Ekim 2021
120 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 123-129. AYETLER 13 Ekim 2021
121 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 119-122. AYETLER 5 Ekim 2021
122 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 113-118. AYETLER 28 Eylül 2021
123 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 107-112. AYETLER 21 Eylül 2021
124 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 97-106. AYETLER 15 Eylül 2021
125 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 90-96. AYETLER 8 Eylül 2021
126 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 81-89. AYETLER 31 Ağustos 2021
127 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 74-80. AYETLER 24 Ağustos 2021
128 Kur’an Sohbetleri | SIKINTILAR VE BOLLUKLA İMTİHAN 17 Ağustos 2021
129 Kur’an Sohbetleri | RESUL VE TEBLİĞ 17 Ağustos 2021
130 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 71-73. AYETLER 4 Ağustos 2021
131 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 64-70. AYETLER 27 Temmuz 2021
132 Kur’an Sohbetleri | BÜYÜK GÜNAHLAR 20 Temmuz 2021
133 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 61-63. AYETLER 14 Temmuz 2021
134 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 58-60. AYETLER 6 Temmuz 2021
135 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 53-57. AYETLER 30 Haziran 2021
136 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 43-52. AYETLER 23 Haziran 2021
137 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 38-42. AYETLER 16 Haziran 2021
138 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 36-37. AYETLER 9 Haziran 2021
139 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 34-35. AYETLER 2 Haziran 2021
140 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 32-33. AYETLER 26 Mayıs 2021
141 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 30-31. AYETLER 19 Mayıs 2021
142 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 29. AYET (CİZYE) 12 Mayıs 2021
143 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 28. AYET (Müslüman olmayanlar Mekke’ye giremez mi?) 5 Mayıs 2021
144 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 25-27. AYETLER 28 Nisan 2021
145 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 23-24. AYETLER 21 Nisan 2021
146 Kur’an Sohbetleri | ORUÇ İLE İLGİLİ AYETLER 15 Nisan 2021
147 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 17-22. AYETLER 6 Nisan 2021
148 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 16. AYET 31 Mart 2021
149 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 9-15. AYETLER 24 Mart 2021
150 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 5-8. AYETLER 17 Mart 2021
151 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 1-5. AYETLER 10 Mart 2021
152 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 72-75. AYETLER 3 Mart 2021
153 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 67-71. AYETLER 25 Şubat 2021
154 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 65-66. AYETLER 17 Şubat 2021
155 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 59-64. AYETLER 10 Şubat 2021
156 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 52-58. AYETLER 5 Şubat 2021
157 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 50-51. AYETLER 27 Ocak 2021
158 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 49. AYET 21 Ocak 2021
159 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 45-48. AYETLER 14 Ocak 2021
160 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 41-44. AYETLER 6 Ocak 2021
161 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 35-40. AYETLER 30 Aralık 2020
162 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 31-34. AYETLER 23 Aralık 2020
163 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 28-30. AYETLER 16 Aralık 2020
164 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 17-23. AYETLER 2 Aralık 2020
165 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 13-16. AYETLER 26 Kasım 2020
166 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 9-12. AYETLER 18 Kasım 2020
167 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 5-8. AYETLER 5 Kasım 2020
168 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 1-4. AYETLER 29 Ekim 2020
169 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 204-206. AYETLER 22 Ekim 2020
170 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 200-204. AYETLER 15 Ekim 2020
171 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 189-199. AYETLER 8 Ekim 2020
172 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 188. AYET 1 Ekim 2020
173 Kur’an Sohbetleri | SUR’A ÜFLENMESİ 24 Eylül 2020
174 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’DA KIYAMET SAATİ 17 Eylül 2020
175 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 184-186. AYETLER 10 Eylül 2020
176 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 180-183. AYETLER 3 Eylül 2020
177 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 179. AYET VE DEVAMI 28 Ağustos 2020
178 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 175-178. AYETLER 20 Ağustos 2020
179 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 172-174. AYETLER 13 Ağustos 2020
180 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 168-171. AYETLER 5 Ağustos 2020
181 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 163-167. AYETLER 24 Temmuz 2020
182 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 158-162. AYETLER 15 Temmuz 2020
183 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 154-157. AYETLER 8 Temmuz 2020
184 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 138-153. AYETLER 1 Temmuz 2020
185 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 127-137. AYETLER 24 Haziran 2020
186 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 103-126. AYETLER 17 Haziran 2020
187 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 100-102. AYETLER 10 Haziran 2020
188 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 94-99. AYETLER 3 Haziran 2020
189 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 85-93. AYETLER 26 Mayıs 2020
190 Kur’an Sohbetleri | KADİR GECESİ 19 Mayıs 2020
191 Kur’an Sohbetleri | A’RÂF SURESİ 73-78. AYETLER 13 Mayıs 2020
192 Kuran Sohbetleri | A’RAF SURESİ 65-72 ARASI AYETLER 6 Mayıs 2020
193 Kur’an Sohbetleri | NAMAZ VAKİTLERİNİN EVRENSEL ÖLÇÜLERİ 30 Nisan 2020
194 Kur’an Sohbetleri | ORUCA BAŞLAMA VE BİTİŞ VAKİTLERİ 23 Nisan 2020
195 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 59-64. AYETLER 16 Nisan 2020
196 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 57-58. AYETLER 9 Nisan 2020
197 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 53-56. AYETLER 2 Nisan 2020
198 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 52. AYET 26 Mart 2020
199 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 42-51. AYETLER 19 Mart 2020
200 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 37-41. AYETLER 13 Mart 2020
201 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 34-37. AYETLER 5 Mart 2020
202 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 31-32. AYETLER 27 Şubat 2020
203 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 29-30. AYETLER 20 Şubat 2020
204 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 26-28. AYETLER 13 Şubat 2020
205 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 10-25. AYETLER 7 Şubat 2020
206 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 4-9. AYETLER 30 Ocak 2020
207 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 1-3. AYETLER 23 Ocak 2020
208 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’A DAİR KURGULAR VE GERÇEKLER 16 Ocak 2020
209 Kur’an Sohbetleri | İSLAM VE TİCARET 10 Ocak 2020
210 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 159-165. AYETLER 3 Ocak 2020
211 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 154-157. AYETLER 26 Aralık 2019
212 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 150-153. AYETLER 19 Aralık 2019
213 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 148-150. AYETLER 12 Aralık 2019
214 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 146-147. AYETLER 6 Aralık 2019
215 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 142-145. AYETLER 28 Kasım 2019
216 Kur’an Sohbetleri | DÜNYA HAYATININ ANLAMI 21 Kasım 2019
217 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 141. AYET 14 Kasım 2019
218 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 136-140. AYETLER 7 Kasım 2019
219 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 133-135. AYETLER 31 Ekim 2019
220 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 128 – 132. AYETLER 24 Ekim 2019
221 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 122 – 127. AYETLER 17 Ekim 2019
222 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 118 – 121. AYETLER 10 Ekim 2019
223 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 113-117. AYETLER 3 Ekim 2019
224 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 111 VE DEVAMI AYETLER 26 Eylül 2019
225 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 108-111. AYETLER 19 Eylül 2019
226 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 106-108. AYETLER 12 Eylül 2019
227 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 106-107 ARASI AYETLER 5 Eylül 2019
228 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 100-106 ARASI AYETLER 29 Ağustos 2019
229 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 95-99 ARASI AYETLER 22 Ağustos 2019
230 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 93-94 ARASI AYETLER 11 Temmuz 2019
231 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (91-92 ARASI AYETLER) 4 Temmuz 2019
232 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (83-90 ARASI AYETLER) 27 Haziran 2019
233 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (74-83 ARASI AYETLER) 20 Haziran 2019
234 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (68-73 ARASI AYETLER) 14 Haziran 2019
235 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (63-67 ARASI AYETLER) 3 Mayıs 2019
236 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (61-64 ARASI AYETLER) 25 Nisan 2019
237 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (60-62 ARASI AYETLER) 18 Nisan 2019
238 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (56-59 ARASI AYETLER) 11 Nisan 2019
239 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (54-59 ARASI AYETLER) 4 Nisan 2019
240 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (50-53 ARASI AYETLER) 28 Mart 2019
241 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (42-49 ARASI AYETLER) 21 Mart 2019
242 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (37-41 ARASI AYETLER) 14 Mart 2019
243 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (32-36 ARASI AYETLER) 7 Mart 2019
244 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (19-31 ARASI AYETLER) 28 Şubat 2019
245 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (11-18 ARASI AYETLER) 21 Şubat 2019
246 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (1-11 ARASI AYETLER) 12 Şubat 2019
247 KUR’AN SOHBETLERİ | HER KÂFİR YALANCIDIR (ENAM 6/27) 5 Şubat 2019
248 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’DAN KİMLER İSTİFADE EDER 29 Ocak 2019
249 KUR’AN SOHBETLERİ | CAİZ OLAN VE OLMAYAN VESİLELER 22 Ocak 2019
250 KURAN SOHBETLERİ | KİMSE MÜŞRİĞİM DEMEZ (ENAM 6/22-24) 15 Ocak 2019
251 KUR’AN SOHBETLERİ | İSLAM’IN EVRENSELLİĞİ (EN’AM 6/19-21) 8 Ocak 2019
252 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’IN EVRENSELLİĞİ 1 Ocak 2019
253 Kuran Sohbetleri | İnsanı Kamil Uydurması 25 Aralık 2018
254 Allah’a Teslim Olmak (En’am 12-15. Ayetler) 18 Aralık 2018
255 Kur’an’da Yolculuk ve Amaçları (En’am 11. Ayet) 11 Aralık 2018
256 Nebimize Kur’an’dan Başka Mucize Verilmiş Midir? (En’am 7-10. Ayetler) 4 Aralık 2018
257 Allah Her Şeyi Bilir (En’am 1-6. Ayetler) 27 Kasım 2018
258 Dinin Bozulmasının Canlı Örneği: Namaz Vakitleri (En’am 3-6. Ayetler) 20 Kasım 2018
259 Ecel (En’am 2. Ayet) 13 Kasım 2018
260 Dünya Düz Mü Yuvarlak Mı? (En’am 1. Ayet) 6 Kasım 2018
261 İsa Aleyhisselam’ın Mucizeleri (Maide 109. Ayet ve Devamı) 30 Ekim 2018
262 Mahşerde Rasullerle Yüzleşme (Maide 109. Ayet) 23 Ekim 2018
263 Vasiyet ve Kadının Şahitliği (Maide 106-108. Ayetler) 16 Ekim 2018
264 Tebliğ Görevi ve Bireysel Sorumluluğumuz (Maide 103-105. Ayetler) 9 Ekim 2018
265 Soru Sorma Özgürlüğü (Maide 101 ve 102. Ayetler) 2 Ekim 2018
266 Çoğunluk Hakikatin Ölçüsü mü? (Maide 100. Ayet) 25 Eylül 2018
267 İnsanları Uyarma Görevi (Maide 77-81. Ayet) 18 Eylül 2018
268 Dinde Aşırılık (Maide 77. Ayet) 11 Eylül 2018
269 Rasul ve Tebliğ (Maide 99. Ayet) 4 Eylül 2018
270 İhramlıyken Avlanma Yasağı (Maide 94-98. Ayetler) 24 Temmuz 2018
271 Uyuşturucu Maddelerin Haramlığı (Maide 90-93. Ayetler) 17 Temmuz 2018
272 İçkinin Yasaklanması ve Tedricilik (Maide 90. Ayet) 10 Temmuz 2018
273 Yemin Keffâreti (Maide 89. Ayet) 3 Temmuz 2018
274 Ehl-i Kitaptan Mümin Olanlar (Maide 82-86. Ayetler) 19 Haziran 2018
275 Hristiyanlıktaki Teslis İnancı (Maide 72-76. Ayetler) 15 Mayıs 2018
276 Kur’an’a Yönelik Saldırılar (Maide 70 ve 71. Ayetler) 8 Mayıs 2018
277 İsrailoğulları’nın Kur’an’a Karşı Tutumları (Maide 70. Ayet) 1 Mayıs 2018
278 Ehli Kitap Ne Zaman Kafir Olur? (Maide 69. Ayet) 24 Nisan 2018
279 Müslümanın Görevi Kur’an’a Uyma (Maide 67-68. Ayetler) 17 Nisan 2018
280 Gerçek Zenginliğin Yolu (Maide 66. Ayet) 10 Nisan 2018
281 Yahudilerin Çıkmazları (Maide 64-66. Ayetler) 3 Nisan 2018
282 İslam’da Ticaret Ahlakı: Çiftlik Bank Örneği 27 Mart 2018
283 Günahta Yarışan Dindarlar (Maide 60-63. Ayetler) 20 Mart 2018
284 Ehli Kitaptan Maymunlaşan ve Domuzlaşanlar (Maide 60-63. Ayetler) 13 Mart 2018
285 Ehli Kitabın Müslümanlardan İntikamı (Maide 59. Ayet) 6 Mart 2018
286 Tasdik Bağlamında Namaz (Maide 55-57. Ayetler) 27 Şubat 2018
287 Mü’minlerin Yakın Dostu Sadece Mü’minlerdir (Maide 55-57. Ayetler) 20 Şubat 2018
288 Ehli Kitapla Savaşta Nebevi Siyaset (Maide 54-56. Ayetler) 13 Şubat 2018
289 Dinden Dönme ve Zındıklık (Maide 53-54. Ayetler) 6 Şubat 2018
290 Ehl-i Kitaptan Münafıklar (Maide 51-52. Ayetler) 30 Ocak 2018
291 Savaş Ahlakı 23 Ocak 2018
292 Yahudiler ve Hristiyanlarla İlişkiler: Cizye (Maide 51. Ayet) 16 Ocak 2018
293 Yahudi ve Hristiyanlarla İlişkiler (Maide 51. Ayet) 9 Ocak 2018
294 Ehli Kitapla İlişkiler (Maide 50-51. Ayetler) 2 Ocak 2018
295 Hadisler Vahiy Olabilir mi? (Maide 48-49. Ayetler) 26 Aralık 2017
296 Önceki Şeriatler (Maide 48. Ayet) 19 Aralık 2017
297 Muhammed Aleyhisselam ve Kur’an (Maide 48. Ayet) 12 Aralık 2017
298 İsa Aleyhisselam ve İncil (Maide 46-47. Ayet) 5 Aralık 2017
299 Kısasta Hayat Vardır (Maide 45. Ayet) 28 Kasım 2017
300 Allah’ın İndirdiğiyle Hükmetmeyenler (Maide 44. Ayet) 24 Kasım 2017
301 Tevrat Kime Verildi? (Maide 43-44. Ayetler) 14 Kasım 2017
302 Kafirlikte Yarışanlar (Maide 41-42. Ayetler) 7 Kasım 2017
303 Hırsızlık Suçu ve Cezası (Maide 38-40. Ayetler) 31 Ekim 2017
304 Küfür ve Şirk (Maide 36-37. Ayetler) 24 Ekim 2017
305 Şirke Alet Edilen Ayet (Maide 35. Ayet) 17 Ekim 2017
306 Toplumsal Güvenliği İhlal Suçu ve Cezası (Maide 32-34. Ayetler) 10 Ekim 2017
307 Kur’an’da Kuşların Dünyası (Maide 27-32. Ayetler) 3 Ekim 2017
308 Kendini Büyük Görmek (Maide 15-26. Ayetler) 28 Eylül 2017
309 İmtihanı Kaybettiren Benlik Yarışı (Maide 17,18 ve 19. Ayetler) 22 Eylül 2017
310 Allah Kime Lanet Eder? (Maide 12-13. Ayetler) 8 Eylül 2017
311 Allah’a Verilen Sözde Daima Adil Olmak (Maide 7-11. Ayetler) 5 Eylül 2017
312 Adaletten Şaşmamak (Maide 8-10. Ayetler) 22 Ağustos 2017
313 Yargısız İnfaz (Mâide 7-8. Ayetler) 23 Mayıs 2017
314 Allah’a Verilen Söz 16 Mayıs 2017
315 Abdestte Ayağa Mesh Meselesi (Maide 6. Ayet) 9 Mayıs 2017
316 Evlenmede Namuslu Olma Şartı 2 Mayıs 2017
317 Haram Kılınan Hayvansal Gıdalar (Maide 3. Ayet) 25 Nisan 2017
318 Dosta ve Düşmana Karşı Tavrımız Ne Olmalı? 18 Nisan 2017
319 Şirk Tehlikesi 11 Nisan 2017
320 Kitaplara İman’ın Anlamı Nisa 136 Ankabut 46 4 Nisan 2017
321 Miras Nisa 176.Ayet 28 Mart 2017
322 Kafir’lik Kendini Büyük Görmektir Nisa 172 ve 175.Ayetler 21 Mart 2017
323 Din’de Aşırılık Nisa 171 ve 173.Ayetler 14 Mart 2017
324 İnsanlığa Çağrı Nisa 170.Ayet 7 Mart 2017
325 Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları Nisa 167-169.Ayetler 28 Şubat 2017
326 Nebi ve Resul Nisa 163-166.Ayetler 21 Şubat 2017
327 Ehli Kitap’tan Mümin Olanlar 14 Şubat 2017
328 Her Haram Bir Mahrumiyet Doğurur Nisa 160-162. Ayetler 7 Şubat 2017
329 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (3) 153-158.Ayetler 31 Ocak 2017
330 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (2) 153-155.Ayetler 25 Ocak 2017
331 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa 153-155.Ayetler 17 Ocak 2017
332 Allah İle Resul’lerinin Arasını Ayırmak Nisa-148-149 ve 150. Ayetler 3 Ocak 2017
333 Müslümanların Baş Belası Münafıklar II 27 Aralık 2016
334 Müslümanların Baş Belası Münafıklar Nisa 138 ve Devamı 20 Aralık 2016
335 İman Konusunda Verilen İmtihan Nisa 137 ve 147.Ayetler 13 Aralık 2016
336 Kafirlik Müşriklik ve Munafıklık Nisa 136.Ayet ve Devamı 6 Aralık 2016
337 İmanın Şartları Nisa 136 29 Kasım 2016
338 Takva Nisa Suresi 131 ve 135.Ayetler 22 Kasım 2016
339 Nüşuz ve Kadına Darp Nisa-128 ve 130.ayetler 15 Kasım 2016
340 Nisa suresi 125 ve 127.ayetler 8 Kasım 2016
341 Nisa suresi 122 ve 125.ayetler 2 Kasım 2016
342 Yüzü Suyu Hürmetine Dua – Nisa Suresi 117. Ayet 28 Ekim 2016
343 En Büyük Din İstismarı Şirk – Nisa Suresi 116-121. Ayetler 18 Ekim 2016
344 İcma 11 Ekim 2016
345 Peygamberlerin İsmet Sıfatı – Nisa Suresi 113. Ayet 4 Ekim 2016
346 Tevbe İstiğfar – Nisa Suresi 110-112. Ayetler 27 Eylül 2016
347 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 4 – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 20 Eylül 2016
348 Kur’an Yorumlanabilir mi? – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 6 Eylül 2016
349 Düşmanı Etkisizleştirmenin İlkeleri – Nisa Suresi 101-104. Ayetler 30 Ağustos 2016
350 Yolculukta Namaz – Nisa Suresi 101-103. Ayetler 23 Ağustos 2016
351 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 3(Tevbe Suresi Bağlamında) 16 Ağustos 2016
352 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 2 9 Ağustos 2016
353 Müslümanın Ana Görevi Cihad – Nisa Suresi 94-100.Ayetler 31 Mayıs 2016
354 Adam Öldürmenin Cezası – Nisa Suresi 92-93. Ayetler 24 Mayıs 2016
355 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır – Nisa Suresi 88-91. Ayetler 18 Mayıs 2016
356 Münafıklık – Nisa Suresi 89-90. Ayetler 10 Mayıs 2016
357 Allah’a ve Ahiret Gününe İman – Nisa Suresi 86-87. Ayetler 3 Mayıs 2016
358 Şefaat İnancı – Nisa Suresi 85. Ayet 26 Nisan 2016
359 Müslüman-Gayrimüslim İlişkileri – Nisa Suresi 84. Ayet 19 Nisan 2016
360 Yetkililere İtaat – Nisa Suresi 83.Ayet 12 Nisan 2016
361 Kur’an’ı Çelişkili Olarak Gösterenler – Nisa Suresi 82.Ayet 5 Nisan 2016
362 Kitap-Resul İlişkisi – Nisa Suresi 80-82. Ayetler 29 Mart 2016
363 Bollukla ve Sıkıntı ile İmtihan 22 Mart 2016
364 Canı Pahasına İmtihanı Kazanmak 15 Mart 2016
365 Nisa Süresi 71. Ayet Ve Devamı (Allah Yolunda Cihad) 8 Mart 2016
366 Nisa Süresi 65-70. Ayetler (İntihar Eylemleri) 1 Mart 2016
367 Nisa Süresi 60-65. Ayetler (Müslümanların Kur’ân’dan Kaçışı) 23 Şubat 2016
368 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı 2) 16 Şubat 2016
369 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı) 9 Şubat 2016
370 Nisa Süresi 56-57. Ayetler (Hocaları Sorgulayan Müslüman) 2 Şubat 2016
371 Nisa Süresi 53-54. Ayetler (Hikmetsiz Kalan Müslümanların Çaresizliği) 26 Ocak 2016
372 Nisa Süresi 48-52. Ayetler (Müslümanların Kimlik Bunalımı) 19 Ocak 2016
373 Nisa Süresi 47. Ayet (Kur’ân’a Güvenmemenin Acı Sonuçları) 12 Ocak 2016
374 Nisa Süresi 44-46 Ayet (Ayetleri Tahrif) 5 Ocak 2016
375 Nisa Süresi 43. Ayet (Abdestte Çıplak Ayağa ve Çoraplara Mesh) 29 Aralık 2015
376 Nisa Süresi 41-42. Ayetler (Kafir İle Günahkarın Farkı) 22 Aralık 2015
377 Harcama Kültürü, Nisa 36.Ayet 16 Aralık 2015
378 Nisa Süresi 36. Ayet (Anne-Babaya İyi Davranmak) 8 Aralık 2015
379 Nisa Süresi 36. Ayet (Müslümanları Batıran Şirk) 1 Aralık 2015
380 Nisa Süresi 35. Ayet (Aile Hakemliği) 24 Kasım 2015
381 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi 2) 17 Kasım 2015
382 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi) 10 Kasım 2015
383 Nisa Süresi 33. Ayet (Mirasta Kadın-Erkek Dengesi ve Avliyye) 3 Kasım 2015
384 Nisa Süresi 32. Ayet (Kendimizi Keşfedelim) 27 Ekim 2015
385 Büyük Günahlar 20 Ekim 2015
386 Sorgulamayan Müslümanlar Ve İntihar Eylemleri 13 Ekim 2015
387 Nisa Süresi 29. Ayet Ve Devamı (Faizli Kredi Ekonomiyi Öldürür) 6 Ekim 2015
388 Hac’da Şeytan Taşlama 29 Eylül 2015
389 Nisa Süresi 26-28. Ayetler (Allah’ın İradesi Ve Sünnetullah) 22 Eylül 2015
390 Nisa Süresi 25. Ayet Ve Devamı (Recim Cezası Konusunda Şii-Sünni İttifakı) 15 Eylül 2015
391 Nisa Süresi 25. Ayet (Evlenmede Öncelik Sıralaması) 8 Eylül 2015
392 Nisa Süresi 24. Ayet (Muta Nikahı) 1 Eylül 2015
393 Nisa Süresi 22-23. Ayetler (Hürmet-i Müsahare) 25 Ağustos 2015
394 Mekkeli Müşrikler Bir Nebi Beklentisi İçindemiydiler 18 Ağustos 2015
395 Nisa Süresi 20-21. Ayetler “Evlenme Ve Boşanma Kolay Olmalı” 11 Ağustos 2015
396 Nisa Süresi 19. Ayet (Kadına Yönelik Şiddet) 4 Ağustos 2015
397 Nisa Süresi 17-18. Ayetleri (Tevbe) 28 Temmuz 2015
398 Nebimizin Yürüttüğü İç Politika (Son Olaylara Kur’an Penceresinden Bakış) 21 Temmuz 2015
399 Kur’ân’a Göre İftar ve İmsak Vakitleri 16 Haziran 2015
400 Nisa Süresi 15-16. Ayetler (Batı Güdümüne Giren Müslümanların Perişan Hali) 9 Haziran 2015
401 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 2.Bölüm 6 Haziran 2015
402 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 1.Bölüm 2 Haziran 2015
403 Nisa Süresi 13-14. Ayetleri (Allah’ın Koyduğu Sınırların Aşılması ve Kader) 26 Mayıs 2015
404 Nisa Süresi 12. Ayet ve Kelale 19 Mayıs 2015
405 Nisa Süresi 12. Ayet – Miras Konuları 12 Mayıs 2015
406 Miras Ayetleri Bağlamında Vasiyet – 2 5 Mayıs 2015
407 Nisa Süresi 11. Ayet – Miras Paylaşımı 29 Nisan 2015
408 Nisa Süresi 11. Ayet 21 Nisan 2015
409 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras (Vasiyet) 14 Nisan 2015
410 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras 7 Nisan 2015
411 Nisa Süresi 6. Ayet – Miras’da Asabelik 31 Mart 2015
412 Nisa Süresi 6. Ayet – Yetim ve Öksüz Çocuklar 24 Mart 2015
413 Nisa Süresi 3.Ayet – Çok Eşlilik 17 Mart 2015
414 Nisa Süresi 2.Ayet – Evlilik Yaşı 10 Mart 2015
415 Nisa Süresi 1. Ayeti ve Devamı – Kadın ve Erkeğin Yaratılışı 3 Mart 2015
416 Al-i İmrân Süresi 196 – Dünyalıkla İmtihan 24 Şubat 2015
417 Al-i İmrân Suresi 188. Ayet – Yaratılan Ayetlerdeki Zikir 17 Şubat 2015
418 Al-i İmrân Suresi 187. Ayet – Kur’ân’ı Anlatma Görevi 10 Şubat 2015
419 Al-i İmrân Suresi 186. Ayet – Gayrimüslimlerle İlişkiler 3 Şubat 2015
420 Al-i İmrân Suresi 183. Ayet – Geleneksel Dinin Çıkmazları 27 Ocak 2015
421 Al-i İmrân Suresi 180. Ayet – Cimrilik Eden Kendine Eder 20 Ocak 2015
422 Ali İmran Suresi 179- Ayet – Kur’an’ı Merkeze Koyma Zorunluluğu 13 Ocak 2015
423 Al-i İmrân Suresi 169-172. Ayetler – Güven ve Kararlılık 6 Ocak 2015
424 Al-i İmrân Suresi 164-168. Ayetler – Allah’ın Bilgisi ve Kader 30 Aralık 2014
425 Al-i İmrân Suresi 156-161. Ayetler – Hoşgörülü ve İlkeli Olmak 23 Aralık 2014
426 Al-i İmrân Suresi 149-154. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 3 16 Aralık 2014
427 Al-i İmrân Suresi 142-148. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 9 Aralık 2014
428 Al-i İmrân Suresi 140-142. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 Aralık 2014
429 Al-i İmrân Suresi 137-140. Ayetler – Allah’a Güvenenler En Üstünlerdir 25 Kasım 2014
430 Al-i İmrân Suresi 137-139. Ayetler-Sünnetullah Kavramı 18 Kasım 2014
431 Al-i İmrân Suresi 132-136. Ayetler 11 Kasım 2014
432 Al-i İmrân Suresi 130-131. Ayetler – Faiz ve Ekonomi 4 Kasım 2014
433 Al-i İmrân Suresi 121-129. Ayetler 28 Ekim 2014
434 Al-i İmrân Suresi 116-120. Ayetler 21 Ekim 2014
435 Al-i İmrân Suresi 109-115. Ayetler 14 Ekim 2014
436 Kurban İbadeti ve Bayram Ahlakı 30 Eylül 2014
437 Ehl’i Kitap ile İlişkiler 23 Eylül 2014
438 Gayri Müslimler ile İlişkiler 16 Eylül 2014
439 Al-i İmrân Suresi 104-108. Ayetler 9 Eylül 2014
440 Al-i İmrân Suresi 100-105. Ayetler – Allah’ın İpine Sarılmak 2 Eylül 2014
441 Al-i İmrân Suresi 98-101. Ayetler 26 Ağustos 2014
442 Âl-i İmrân Suresi 96-97.ayetler 19 Ağustos 2014
443 Âl-i İmrân Suresi 92-93.ayetler 12 Ağustos 2014
444 Tevbe Nedir? Nasıl Yapılır? 7 Ağustos 2014
445 Yatsı Namazı ve İmsak Vakti 24 Haziran 2014
446 Esirlere Yapılması Gereken Muamele 17 Haziran 2014
447 Ali-İmran Suresi 90. Ayet 10 Haziran 2014
448 Ali-İmran Suresi 85-89. Ayetler 3 Haziran 2014
449 Ali-İmran Suresi 83-84. Ayetler 27 Mayıs 2014
450 Ali-İmran Suresi 81-82. Ayetler 20 Mayıs 2014
451 Ali-İmran Suresi 81. Ayet 13 Mayıs 2014
452 Ali-İmran Suresi 78-80. Ayetler – Nebimizin Sözleri Vahiy midir? 6 Mayıs 2014
453 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-3 Paralel Din 29 Nisan 2014
454 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-2 Paralel Din 22 Nisan 2014
455 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-1 Paralel Din 15 Nisan 2014
456 Ali-İmran Suresi 77. Ayet 8 Nisan 2014
457 Geçici Zaferi Kalıcı Hale Getirmek 1 Nisan 2014
458 Ali-İmran Suresi 70-77. Ayetler 25 Mart 2014
459 Ali-İmran Suresi 64-69. Ayetler 11 Mart 2014
460 Ali-İmran Suresi 64. Ayet – Dinler Arası Diyalog İhaneti 4 Mart 2014
461 Ali-İmran Suresi 60-64. Ayetler – Kur’an’da Mehdilik 25 Şubat 2014
462 Ali-İmran Suresi 56-59. Ayetler – İsa (a.s) ve Adem (a.s)’ın Yaratılışları 18 Şubat 2014
463 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı 11 Şubat 2014
464 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı – 2 (Şahs-i Manevi) 11 Şubat 2014
465 Ali-İmran Suresi 49-51. Ayetler – İsa a.s. Hayatı 4 Şubat 2014
466 Yahudilere Temiz Yiyeceklerin Haram Kılınması 4 Şubat 2014
467 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 4 28 Ocak 2014
468 Ali-İmran Suresi 44-48. Ayetler 28 Ocak 2014
469 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 3 21 Ocak 2014
470 Ali-İmran Suresi 38-44. Ayetler – Meryem Ana 21 Ocak 2014
471 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 2 14 Ocak 2014
472 Ali-İmran Suresi 33-37. Ayetler – Zekeriyya a.s. ve Meryem Ana 14 Ocak 2014
473 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? 7 Ocak 2014
474 Ali-İmran Suresi 33. Ayet – Haddini Aşmak 31 Aralık 2013
475 Allah’ın Kullarını, Allah’ın Kitabına Davet 24 Aralık 2013
476 Ali-İmran Suresi 33. Ayet 17 Aralık 2013
477 Ali-İmran Suresi 30. Ayet 10 Aralık 2013
478 Ali-İmran Suresi 29. Ayet 3 Aralık 2013
479 Ali-İmran Suresi 28-30. Ayetler – Kafirleri Dost Edinmek 26 Kasım 2013
480 Ali-İmran Suresi 27. Ayet 19 Kasım 2013
481 Ali-İmran Suresi 26-27. Ayetler 12 Kasım 2013
482 Ali-İmran Suresi 19-25. Ayetler – Allah’ın Kitabına Teslim Olmak yada Olmamak 5 Kasım 2013
483 Ali-İmran Suresi 14-20. Ayetler – Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları 29 Ekim 2013
484 Dünya Sevgisi 22 Ekim 2013
485 Ali-İmran Suresi 8-12. Ayetler – Muhkem Müteşabih Ayetler – 3 8 Ekim 2013
486 Ali-İmran Suresi 7. Ayet – Muhkem Müteşabih Ayetler – 2 1 Ekim 2013
487 Muhkem ve Müteşabih Ayetler 24 Eylül 2013
488 Ali-İmran Suresi 5-6. Ayetler 17 Eylül 2013
489 Kur’an’da Furkan Kavramı 10 Eylül 2013
490 Ebubekir Sifil ve Faruk Beşer’e Cevaplar 27 Ağustos 2013
491 Kur’an’ı İkinci Sıraya Koymak 20 Ağustos 2013
492 Kur’an’ın Önceki Kitapları Tasdiki 20 Ağustos 2013
493 Ali-İmran Suresi 1-2. Ayetler 13 Ağustos 2013
494 Bakara Suresi 285-286 Ayetler 2 Temmuz 2013
495 Bakara Suresi 284-Ayet Kişinin İçinde Olanlardan Sorumluluğu 25 Haziran 2013
496 Bakara Suresi 283. Ayet – Vasiyet ve Rehin 18 Haziran 2013
497 Bakara Suresi 282. Ayet – 11 Haziran 2013
498 Kur’an’daki Musa-Hızır Kıssasının Kader Konusu ile İlgisi 4 Haziran 2013
499 Bakara Suresi 282. Ayet – Daru’ul-harpte Faiz, Borcun Zekata Sayılması ve Borcun Belgelenmesi 28 Mayıs 2013
500 Bakara Suresi 278-280. Ayetler 14 Mayıs 2013
501 Bakara Suresi 277-279. Ayetler-Kredi Sisteminin Ekonomiye Etkisi 7 Mayıs 2013
502 Bakara Suresi 275-276. Ayetler 30 Nisan 2013
503 Bakara Suresi 274. Ayet 23 Nisan 2013
504 Bakara Suresi 270-273. Ayetler – Yardımı İncitmeden Yapmak 16 Nisan 2013
505 Bakara Suresi 269. Ayet – Hikmet ve Sünnet 9 Nisan 2013
506 Bakara Suresi 267. Ayet 2 Nisan 2013
507 Bakara Suresi 262-266. Ayetler 26 Mart 2013
508 Kader İnancının Hesap Günündeki Yansımaları 19 Mart 2013
509 Kader İnancının Dini Hayata Yansımaları 12 Mart 2013
510 Allah’ın Bilgisi ile İlgili Ayetler 5 Mart 2013
511 Allah’ın Gayb Bilgisi 26 Şubat 2013
512 Doğru Allah İnancı 19 Şubat 2013
513 İnsanın Kaderi Ne Zaman Yazılır 12 Şubat 2013
514 Allah’ın İlmi ve İradesi 5 Şubat 2013
515 Bakara Suresi 261. Ayet ve Kader Konusuna Cevaplar 22 Ocak 2013
516 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar – 2 15 Ocak 2013
517 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar 8 Ocak 2013
518 Başımıza Gelenler Ne Zaman Yazılır? 1 Ocak 2013
519 Allah’ın Bilgisi ve Kader 25 Aralık 2012
520 Canlıların İlk Yaratılışı ve Yaratılışın Tekrarı 18 Aralık 2012
521 Bakara Suresi 258. Ayet – Üzeyir(a.s.) Allah’ın Oğlu mudur? 11 Aralık 2012
522 İbrahim As’ın Tağuta Karşı Tavrı 4 Aralık 2012
523 Bakara Suresi 257-258. Ayetler 27 Kasım 2012
524 İnandığı Gibi Yaşama Hürriyeti 20 Kasım 2012
525 Bakara Suresi 255. Ayet – Allah İnancı (Ayetu’l Kursi) 13 Kasım 2012
526 Bakara Suresi 254. Ayet 6 Kasım 2012
527 Resul Kavramının İçinin Boşaltılması 30 Ekim 2012
528 Kurban Bayramının Vakti ve Bayram İle İlgili Hükümler 23 Ekim 2012
529 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 16 Ekim 2012
530 Bakara Suresi 246-252. Ayetler – Allah’a Güvenen Kazanır 9 Ekim 2012
531 Bakara Suresi 240-245. Ayetler 2 Ekim 2012
532 İddet Bekleyen Kadının Geçindirilmesi 2 Ekim 2012
533 Ölüm İddeti Bekleyen Kadının Evden Çıkması 2 Ekim 2012
534 Ölüm, Allaha Ait Bir Karardır 2 Ekim 2012
535 Kaza Namazı Yoktur, Korku Namazı Nedir? 25 Eylül 2012
536 Bakara Suresi 235. Ayet 18 Eylül 2012
537 Bakara Suresi 234. Ayet 11 Eylül 2012
538 Bakara Suresi 233. Ayet 4 Eylül 2012
539 Bakara Suresi 230. Ayet 28 Ağustos 2012
540 Kadir Gecesi 14 Ağustos 2012
541 Evlilik İle İlgili Mezheplerin Hataları 7 Ağustos 2012
542 Oruçla Alakalı Güncel Meseleler 31 Temmuz 2012
543 Bakara Suresi 185-187. Ayetler 24 Temmuz 2012
544 Nikahın Denetlenmesi 26 Haziran 2012
545 Bakara Suresi 230. Ayet 19 Haziran 2012
546 Kadının Boşama Hakkı İftida 3 12 Haziran 2012
547 Kadının Boşanması 5 Haziran 2012
548 Boşanma (Talak ve İftida) 29 Mayıs 2012
549 Kur’an’da Erkeğin Eşini Boşaması 22 Mayıs 2012
550 İla ve Yemin 15 Mayıs 2012
551 Bakara Suresi 222. Ayet 8 Mayıs 2012
552 Farklı Dinden Olanların Evliliği 1 Mayıs 2012
553 Yetimlerle İlgili Ayetler 24 Nisan 2012
554 Artan Malın Hepsi Verilecek mi? 17 Nisan 2012
555 Peygamberi Yanlış Algılamak 10 Nisan 2012
556 Bakara Suresi 218-219. Ayetler – İçki ve Kumar Yasağı 3 Nisan 2012
557 Bakara Suresi 214-217. Ayetler 27 Mart 2012
558 Dinlerde Süreklilik ve Allah’ın Kitabına Uyma Zorunluluğu 20 Mart 2012
559 Kafir ve Münafıkların Davranışları 13 Mart 2012
560 Şeytan Taşlama 6 Mart 2012
561 Bakara Suresi 197-202. Ayetler 28 Şubat 2012
562 Hac Farklı Zamanlarda Yapılabilir mi? 21 Şubat 2012
563 Hac Kurbanı 14 Şubat 2012
564 Faizin Ekonomiye Etkileri – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Şubat 2012
565 Ekonomi Krediye Değil Zekatla Gelişir 31 Ocak 2012
566 Ceza Yargılamasında Objektif Delil 24 Ocak 2012
567 Bakara Suresi 190-191. Ayetler – Savaş Hukukunun Temel Kuralı 17 Ocak 2012
568 Bakara Suresi 188. Ayet – 1 – Rüşvet 10 Ocak 2012
569 Bakara Suresi 188. Ayet – 2 – Hilal Hesapla Belirlenir 10 Ocak 2012
570 Bakara Suresi 183-187. Ayetler 3 Ocak 2012
571 Çağdaş Kölelik Sistemi – Kredi 27 Aralık 2011
572 Özel Hayatın Gizliliği 20 Aralık 2011
573 Bakara Suresi 180-183. Ayetler – Vasiyet ve Miras 13 Aralık 2011
574 Bakara Suresi 180-181. Ayetler – Mirası Paylaştırma Görevi 6 Aralık 2011
575 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Ölüm Cezası 29 Kasım 2011
576 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Kur’an’da Kısas Cezası 22 Kasım 2011
577 Bakara Suresi 177. Ayet – Allah Yolunda İyi Olanlar 15 Kasım 2011
578 Ayet ve Hadislere Göre Kurban İbadeti 1 Kasım 2011
579 Allah’ın Evliyası Kimlerdir? 25 Ekim 2011
580 Bakara Suresi 172-175. Ayetler – Helal Gıda 18 Ekim 2011
581 B. 171. Ayet – Kalp, Göz ve Kulakların Mühürlenmesi Ne Demektir? 11 Ekim 2011
582 Bakara Suresi 168-170. Ayetler – Hayvan Kesimi ve Deniz Ürünleri 4 Ekim 2011
583 Bakara Suresi 163-167. Ayetler – Allah İle İlişkiyi Koparmak 27 Eylül 2011
584 Bakara Suresi 159-162. Ayetler – Ayetleri Gizlemek Küfürdür 20 Eylül 2011
585 Bakara Suresi 158. Ayet – Geleneğin Kur’an ve Sünnet Anlayışı 13 Eylül 2011
586 Bakara Suresi 155-157. Ayetler – Sıkıntıyı Bunalıma Dönüştürmemek 6 Eylül 2011
587 Kadir Gecesi 23 Ağustos 2011
588 Sosyal ve Ekonomik Açıdan Zekat 16 Ağustos 2011
589 Kur’an ve Sünnet Işığında Teravih Namazı 9 Ağustos 2011
590 Bakara Suresi 183-186. Ayetler – Oruç 2 Ağustos 2011
591 Bakara Suresi 154. Ayet 5 Temmuz 2011
592 Kutuplara Yapılan İkinci Yolculuk 30 Haziran 2011
593 Bakara Suresi 153. Ayet – Allah’tan Başkasından Yardım İstenir mi? 14 Haziran 2011
594 Bakara Suresi 152. Ayet – Allah’ı Zikir 7 Haziran 2011
595 Bakara Suresi 152. Ayet – Kur’an’da Hikmet Kavramı 31 Mayıs 2011
596 Bakara Suresi 151-152. Ayetler – Sahabenin Kur’an Eğitimi 24 Mayıs 2011
597 Bakara Suresi 142-150. Ayetler -“Kıblenin Değişmesi” 17 Mayıs 2011
598 Bakara Suresi 142. Ayet 10 Mayıs 2011
599 Bakara Suresi 139-141. Ayetler 3 Mayıs 2011
600 Bakara Suresi 135-138. Ayetler 26 Nisan 2011
601 Kur’an’da Peygamber Algısı 19 Nisan 2011
602 Bakara Suresi 130-134. Ayetler 12 Nisan 2011
603 Bakara Suresi 124-130. Ayetler 5 Nisan 2011
604 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar – 2 29 Mart 2011
605 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar 22 Mart 2011
606 Bakara Suresi 124-128. Ayetler 15 Mart 2011
607 Bakara Suresi 122-123. Ayetler 8 Mart 2011
608 Bakara Suresi 121. Ayet 1 Mart 2011
609 Bakara Suresi 120. Ayet 22 Şubat 2011
610 Bakara Suresi 117-119. Ayetler 15 Şubat 2011
611 Bakara Suresi 116. Ayet 8 Şubat 2011
612 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 1 Şubat 2011
613 Bakara Suresi 114-115. Ayetler 25 Ocak 2011
614 Bakara Suresi 113. Ayet 18 Ocak 2011
615 Bakara Suresi 110-112. Ayetler 11 Ocak 2011
616 Bakara Suresi 109. Ayet – “Ehl-i Kitabın Kıskançlıkları” 4 Ocak 2011
617 Bakara 108. Ayet – “Ehl-i Kitap ve Müşriklerin Peyg. İstekleri” 28 Aralık 2010
618 Bakara Suresi 105-107. Ayetler – İlahi Kitaplarda Nesh 21 Aralık 2010
619 Bakara Suresi 104. Ayet – İlahi Kitapların Tahrifi 14 Aralık 2010
620 Bakara Suresi 102-104. Ayetler 7 Aralık 2010
621 Bakara Suresi 97-102. Ayetler 30 Kasım 2010
622 Bakara Suresi 91-96. Ayetler 23 Kasım 2010
623 Hayvan Kesimi 9 Kasım 2010
624 Hayvan Kesimi – Sorular ve Cevaplar 9 Kasım 2010
625 Kurban İbadeti 2 Kasım 2010
626 Kurban İbadeti – Sorular ve Cevaplar 2 Kasım 2010
627 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti 26 Ekim 2010
628 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti – Sorular ve Cevaplar 26 Ekim 2010
629 Bakara Suresi 87-90. Ayetler 19 Ekim 2010
630 Bakara Suresi 84-86. Ayetler 12 Ekim 2010
631 Bakara Suresi 83. Ayet – 4. Bölüm 5 Ekim 2010
632 Bakara Suresi 83. Ayet – 3. Bölüm 28 Eylül 2010
633 Bakara Suresi 83. Ayet – 2. Bölüm 21 Eylül 2010
634 Bakara Suresi 83. Ayet 14 Eylül 2010
635 Bakara Suresi 80-82. Ayetler / Günaha Batma ve Sonuçları 31 Ağustos 2010
636 Bakara Suresi 78-79.Ayetler – Kendi Kitaplarını Kuran Gibi Gösterenler 24 Ağustos 2010
637 Bakara Suresi 74-77. Ayetler / İman ve Küfür İlişkisi 17 Ağustos 2010
638 Bakara Sûresi 183-187.Ayetler / Oruç 10 Ağustos 2010
639 Bakara Sûresi 72-73.Ayetler – Ölülerin Diriltilmesi 6 Temmuz 2010
640 Bakara Sûresi 65-71.Ayetler – Kurbanlık Boğa Olayı 29 Haziran 2010
641 Bakara Sûres 65.Ayet – Allah’a İsyanın Dünyadaki Sonuçları 22 Haziran 2010
642 Bakara Sûresi 64.Ayet – Yahudilerden Alınan Söz 15 Haziran 2010
643 Bakara Sûresi 62.Ayet – Kimler Cennete Girer 8 Haziran 2010
644 Bakara Sûresi 61.Ayet – Tarım ve Avcı Toplumu 25 Mayıs 2010
645 Bakara Suresi 60. Ayet – Mucize ve Keramet 18 Mayıs 2010
646 Bakara Sûresi 58-59 – Ehl-i Kitabın Dünya Hakimiyeti Beklentisi 11 Mayıs 2010
647 Bakara Sûresi 53-58 Ayetler – Hz. Musa’ya İnen Kitap 4 Mayıs 2010
648 Bakara Sûresi 50-52 Ayetler – Yahudilerin Denizi Geçme Mucizesi 27 Nisan 2010
649 Bakara Sûresi 47-52 Ayetler – Yahudilere Verilen Nimetler 20 Nisan 2010
650 Bakara Sûresi 40-46 Ayetler – Yahudilerin Peygamber Beklentisi 13 Nisan 2010
651 Bakara Sûresi 39.Ayet – İnsanların ve Cinlerin Ortak Sorumluluğu 6 Nisan 2010
652 Bakara Sûresi 34-39 Ayetler 30 Mart 2010
653 Bakara Sûresi 34.Ayet – Hz. Adem (as) ve Cenneti 23 Mart 2010
654 Bakara Sûresi 31.Ayet – Hz. Adem’e Eşyanın İsimlerinin Öğretilmesi 16 Mart 2010
655 Bakara Sûresi 30.Ayet – Halifelik 9 Mart 2010
656 Bakara Sûresi 29.Ayet / Göklerin ve Yerin Yaratılışı 2 Mart 2010
657 Bakara Sûresi 28.Ayet / Reenkarnasyon İddialarına Kur’an’dan Cevaplar 23 Şubat 2010
658 Bakara Sûresi 26-27 Ayetler – Allah’a Teslimiyet 16 Şubat 2010
659 Bakara Sûresi (25) Ayet / Cennet ve Cennet Nimetleri 26 Ocak 2010
660 Bakara Sûresi (24-25) Ayetler 19 Ocak 2010
661 Bakara Sûresi (23-24) Ayetler 12 Ocak 2010
662 Bakara Sûresi (21-22) Ayetler 5 Ocak 2010
663 Bakara Sûresi (7-20) Ayetler 29 Aralık 2009
664 Bakara Sûresi (5-7) -1 22 Aralık 2009
665 Bakara Sûresi (1-5) 15 Aralık 2009
666 Bakara Sûresi -1 8 Aralık 2009
667 Fatiha Sûresi -1 1 Aralık 2009
668 Bakara Sûresi (5-7 Ayetler) -1 22 Kasım 2009
669 Bakara Sûresi (1-5 Ayetler) -1 15 Kasım 2009
670 Fatiha Sûresi -1 8 Kasım 2009
671 Ehli Kitap ve Müşrikler 30 Haziran 2009
672 Nas Sûresi / Vesvese 28 Nisan 2009
673 Hased ve Nazar 21 Nisan 2009
674 Felak Sûresi / Şerden Korunma 17 Nisan 2009
675 İhlas Sûresi / Allah’ın Varlığı 7 Nisan 2009
676 Tebbet Sûresi / Beddua 31 Mart 2009
677 Nasr Sûresi / Allah’ın Yardımı 24 Mart 2009
678 Roma Ziyareti 17 Mart 2009
679 Kafirûn Sûresi / Kafirler 3 Mart 2009
680 Kevser Sûresi / Kurban 24 Şubat 2009
681 Maûn Sûresi / Dini Yalanlayanlar 17 Şubat 2009
682 Kureyş Sûresi / Kadınların Mahremsiz Yolculuğu 10 Şubat 2009
683 Fil Sûresi / Fil Olayı ve Yanardağ Patlaması 3 Şubat 2009
684 Hümeze Sûresi / Koğuculuk 27 Ocak 2009
685 Asr Sûresi / İyiliği ve Sabrı Tavsiye 20 Ocak 2009
686 Tekasür Sûresi / Çoğaltma Sevgisi ve Ölüm 13 Ocak 2009
687 Kur’anda İsrailoğulları 6 Ocak 2009
688 Karia Sûresi / Sevapların ve Günahların Tartılması 30 Aralık 2008
689 Cariyeler ve Sömürülen Cinsellikleri 23 Aralık 2008
690 Adiyat Sûresi / Aşırı Mal Sevgisinin Tehlikesi 16 Aralık 2008
691 Ayetler ve Hadisler Işığında Kurban 2 Aralık 2008
692 Ayetler ve Hadisler Işığında Mut’a Nikahı 25 Kasım 2008
693 Hac 11 Kasım 2008
694 Zilzal Sûresi / Hesap Günü 11 Kasım 2008
695 Zilzal Sûresi / Zelzele 4 Kasım 2008
696 Beyyine Sûresi / Hanifler 27 Ekim 2008
697 Beyyine Sûresi / Kafirler ve Müşrikler 27 Ekim 2008
698 Alak Sûresi / Namaz Vakitleri 14 Ekim 2008
699 Alak Sûresi / Yaratılış Safhaları 7 Ekim 2008
700 Kadr Sûresi / Kadir Gecesi 26 Eylül 2008
701 Alak Sûresi / Okumanın Önemi 16 Eylül 2008
702 Tin Sûresi / Salih Amel 9 Eylül 2008
703 İnşirah Sûresi / Zorluk ve Kolaylık 2 Eylül 2008
704 Oruç 26 Ağustos 2008
705 Duha Sûresi / Yetimlik 19 Ağustos 2008
706 Duha Sûresi / Peygamberin Yetimliği 12 Ağustos 2008
707 Leyl Sûresi / Cömertlik ve Cimrilik 15 Temmuz 2008
708 Şems Sûresi – İyilik ve Kötülük 8 Temmuz 2008
709 Beled Sûresi / İnsanın Vasıfları 1 Temmuz 2008
710 Fecr Sûresi / Kötülüğe Yönelmek 24 Haziran 2008
711 Gaşiye Sûresi / Kıyamet Günü 17 Haziran 2008
712 Ala Sûresi / Eşyanın Dili -2 10 Haziran 2008
713 Kur’anda Haram Kılınan Yiyecekler 3 Haziran 2008
714 Tekvir Sûresi / İsar Kelimesi 1 Haziran 2008
715 Ala Sûresi / Eşyanın Dili 27 Mayıs 2008
716 Avrupa’da Hayvan Kesimi 20 Mayıs 2008
717 Ala Sûresi / Kainatın Oluşumu 13 Mayıs 2008
718 Tarık Sûresi / Sabah Yıldızı 6 Mayıs 2008
719 Büruc Sûresi / Göğün Burçları -2 29 Nisan 2008
720 Büruc Sûresi / Göğün Burçları 22 Nisan 2008
721 İnşikak Sûresi / Mal ve Mülk ile Şımarma 8 Nisan 2008
722 İnşikak Sûresi / Göğün Yarılması 1 Nisan 2008
723 Mutaffifin Sûresi / İlliyyun 25 Mart 2008
724 Mutaffifin Sûresi / Ölçü ve Tartıda Hile 18 Mart 2008
725 İnfitar Sûresi / Göğün Yarılması 11 Mart 2008
726 Tekvir Sûresi / Mesiet ve İrade Toplantısı Değerlendirmesi 4 Mart 2008
727 Tekvir Sûresi / Kuranda Meşiet ve İrade 26 Şubat 2008
728 Tekvir Sûresi / Kıyamet Sahneleri 5 Şubat 2008
729 Abese Sûresi / Kıyamette İnsanların Durumu 29 Ocak 2008
730 Abese Sûresi / İnanç Hürriyeti 15 Ocak 2008
731 Abese Sûresi / Peygamberin Masumiyeti 8 Ocak 2008
732 Abese Sûresi / Peygamber Masum mudur? 1 Ocak 2008
733 Nâziat Sûresi / Kıyamet 25 Aralık 2007
734 Hac Sûresi / Hac İle İlgili Ayetler 18 Aralık 2007
735 Nâziat Sûresi / Yeniden Diriliş 11 Aralık 2007
736 Nâziat Sûresi / Ahiretle İlgili Hatırlatmalar 4 Aralık 2007
737 Nebe Sûresi / Hüküm Günü 13 Kasım 2007
738 Nebe Sûresi / Büyük Haber 6 Kasım 2007
739 Nebe Sûresi / Kıyamet Haberleri 30 Ekim 2007
740 Mûrselat Sûresi / Hakikatler 23 Ekim 2007
741 Mûrselat Sûresi / Alemin İdaresi 17 Ekim 2007
742 Ramazan Özel / Bayramdaki Görevlerimiz 9 Ekim 2007
743 2007 Ramazan Özel / Zekat ile İlgili Ayetler 2 Ekim 2007
744 2007 Ramazan Özel / Zekat – Sadaka 18 Eylül 2007
745 2007 Ramazan Özel / Ramazan ile İlgili Ayetler 11 Eylül 2007
746 İnsan Sûresi / İnsanın Yaratılışı 4 Eylül 2007
747 Kıyamet Sûresi / Kıyamet Sahnesi 31 Temmuz 2007
748 Kıyamet Sûresi / Kıyamet 24 Temmuz 2007
749 Müddessir Sûresi / 32-56.Ayetler 17 Temmuz 2007
750 Müddessir Sûresi / Faiz Yasağı 26 Haziran 2007
751 Müddessir Sûresi / İnsanları Uyarma 26 Haziran 2007
752 Müzzemmil Sûresi / Kur’an Okumanın Önemi 19 Haziran 2007
753 Müzzemmil Sûresi / Gece Kur’an Okumak 12 Haziran 2007
754 Müzzemmil Sûresi / Örtüsüne Bürünen 5 Haziran 2007
755 Ana Rahmindeki Sakat Ceninin Alınması 29 Mayıs 2007
756 2007 Ramazan Özel / Oruç ile İlgili Ayetler 25 Mayıs 2007
757 Kalem Sûresi / 32-52.Ayetler 25 Mayıs 2007
758 Cin Sûresi / Mescidler 22 Mayıs 2007
759 Cin Suresi 15 Mayıs 2007
760 Cin Suresi 8 Mayıs 2007
761 Cin Sûresi / İnsan ve Cinler 1 Mayıs 2007
762 Nuh Sûresi / Davet 24 Nisan 2007
763 Nuh Sûresi / Nuh Kıssası 17 Nisan 2007
764 Meâric Sûresi / İnkarcılar 10 Nisan 2007
765 Meâric Sûresi / Hesap Günü 4 Nisan 2007
766 Mearic Suresi 27 Mart 2007
767 Hakka Suresi / Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
768 Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
769 Hakka Sûresi / Helak Olan Kavimler 13 Mart 2007
770 Kalem Sûresi / 13-43.Ayetler 6 Mart 2007
771 Hakka Sûresi / Semûd ve Ad Kavmi 27 Şubat 2007
772 Hakka Sûresi / Kıyamet Günü 20 Şubat 2007
773 İnsanın Yaratılışı / Yokluk 6 Şubat 2007
774 İnsanın Yaratılışı / Ana Rahmi 23 Ocak 2007
775 Kalem Sûresi / Öğretmek 9 Ocak 2007
776 Ramazan Özel -Soru Cevap 2 Ocak 2007
777 Kurban Özel / Kurban İle İlgili Ayetler 26 Aralık 2006
778 Kalem Sûresi / Kalem’e Yemin 19 Aralık 2006
779 Süleymaniye Vakfı Hakkında 12 Aralık 2006
780 Mülk Sûresi 24.Ayet / İnsanın Gelişimi 5 Aralık 2006
781 Mülk Sûresi 23.Ayet / İnşâ Etmek 28 Kasım 2006
782 Mülk Sûresi 15.Ayet / Yeryüzü Nimetleri 21 Kasım 2006
783 Mülk Sûresi / Yardımlaşma 14 Kasım 2006
784 Tahrim Sûresi / Tevbe Etmek 30 Ekim 2006
785 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -4 10 Ekim 2006
786 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -3 3 Ekim 2006
787 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -2 26 Eylül 2006
788 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler 19 Eylül 2006
789 Tahrîm Sûresi 3.Ayet / Haram Kılma Yetkisi 12 Eylül 2006
790 Tahrîm Sûresi / Peygamberlerin Haram Kılma Yetkisi 5 Eylül 2006
791 Talak Sûresi 8.Ayet / Boşanma -4 8 Ağustos 2006
792 Talak Sûresi 6.Ayet / Boşanma -3 1 Ağustos 2006
793 Talak Sûresi 4.Ayet / Boşanma -2 27 Temmuz 2006
794 Talak Sûresi / Boşanma 18 Temmuz 2006
795 Teğabun Sûresi 14.Ayet / İtaat 11 Temmuz 2006
796 Teğabun Sûresi / Cehennemlikler 4 Temmuz 2006
797 Teğabun Sûresi 5.Ayet / Kafir Kime Denir 20 Haziran 2006
798 Tegabûn Sûresi / Kafirlik 13 Haziran 2006
799 Teğabun Sûresi / Aldatmak 6 Haziran 2006
800 Münafikûn Sûresi / Ecel -2 30 Mayıs 2006
801 Münafikûn Sûresi 11. Ayet / Ecel 23 Mayıs 2006
802 Hz.İsa Gelecek mi? 20 Mayıs 2006
803 Münafikûn Sûresi / Münafıklar 20 Mayıs 2006
804 Münafikûn Sûresi / Allah Yolunda Olanlara Karşı Gelenler 16 Mayıs 2006
805 Münafikun Sûresi / Cuma Namazı 2 Mayıs 2006
806 Cum’a Sûresi / Cuma Namazı 25 Nisan 2006
807 Muhammed Sûresi 1-4 Ayetler / Aracılık ve Şirk 19 Nisan 2006
808 Cum’a Sûresi / Kitap Yüklenenler 18 Nisan 2006
809 Hz. İsa’nın Müjdesi 11 Nisan 2006
810 Saff Sûresi 3. Ayet / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 28 Mart 2006
811 Saff Sûresi / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 21 Mart 2006
812 Mümtehine Sûresi 13.Ayet / İftida – Bey’et 14 Mart 2006
813 Mümtehine Sûresi / İftida – Gayrimüslimlerle Evlilik 7 Mart 2006
814 Mümtehine Sûresi 10.Ayet / Kadınların Boşama Hakkı 28 Şubat 2006
815 Karikatür Olayı 14 Şubat 2006
816 Mümtehine Sûresi / Gayrimüslimlerle İlişkiler 14 Şubat 2006
817 Mücadele Sûresi 18.Ayet / Allah’ın İsimleri 31 Ocak 2006
818 Haşr Sûresi 11. Ayet / Münafıklar ve Karekterleri 19 Ocak 2006
819 Ganimet – Kurban 3 Ocak 2006
820 Fetih Suresi -15 / Tebük Seferi ve Münafıklar 28 Aralık 2005
821 Haşir Sûresi / Ganimet ve Nesir 27 Aralık 2005
822 Fetih Sûresi / Hudeybiye Sonrası Olaylar 21 Aralık 2005
823 Haşr Sûresi / Sürgün ve Ganimetler 20 Aralık 2005
824 Mücadele Sûresi / Allah’ın Gazab Ettiği Kişilerle İlişkiler 13 Aralık 2005
825 Mücadele Sûresi / Allah’a ve Peygamberine Karşı Gelmek 6 Aralık 2005
826 Mücadele Sûresi / Zihar ve Kefareti 22 Kasım 2005
827 Kur’anı Kerim’de Ehli Kitap 15 Kasım 2005
828 Hadid Sûresi / Demirin Önemi 8 Kasım 2005
829 Fetih Sûresi / İslam Müslümanlar ve Diğer Dinler 1 Kasım 2005
830 Ramazan Özel / Zekat 1 Kasım 2005
831 Ramazan Özel / Zekat ve Kadir Gecesi 25 Ekim 2005
832 Ramazan Özel / İnfak – Zekat 18 Ekim 2005
833 Ramazan Özel / Oruç 11 Ekim 2005
834 Ramazan Özel 4 Ekim 2005
835 Hadid Sûresi 20.Ayet 27 Eylül 2005
836 Hadid Sûresi 11.Ayet 20 Eylül 2005
837 Hadid Sûresi 7.Ayet / İnfak 13 Eylül 2005
838 Hadid Sûresi / Arş ve Kûrsi 6 Eylül 2005
839 Vakıa Sûresi 41. Ayet / Cehennemlikler 16 Ağustos 2005
840 Vakıa Sûresi / Cennet Nimetleri 9 Ağustos 2005
841 Rahman Sûresi / Cennette Hûriler ve Gilmanlar 3 Ağustos 2005
842 Rahman Sûresi 14. Ayet / Cinlerin Yaratılışı 26 Temmuz 2005
843 Rahman Sûresi / İnsanın Yaratılışı 19 Temmuz 2005
844 Kamer Sûresi 41.Ayet / Allah’ın Varlıklara Koyduğu Standart 12 Temmuz 2005
845 Kamer Sûresi 23.Ayet / Kur’anı Anlamak Kolaydır 5 Temmuz 2005
846 Necm Sûresi 33.Ayet / Şefaat 21 Haziran 2005
847 Necm Sûresi 26.Ayet / Şefaat 14 Haziran 2005
848 Necm Sûresi 19. Ayet / Şefaat 7 Haziran 2005
849 Necm Sûresi / İsra ve Miraç 31 Mayıs 2005
850 Necm Sûresi / Sünnet – Vahiy İlişkisi 24 Mayıs 2005
851 Fetih Sûresi 24.ayet / Hac Rüya ve Mekkenin Fethi 17 Mayıs 2005
852 Tur Sûresi / İsra Miraç Hristiyanlar ve Mucize 10 Mayıs 2005
853 Zariyat Sûresi / Siirt Konferansı ve Kadın Erkek Ayrımcılığı 26 Nisan 2005
854 Zariyat Sûresi 38.Ayet / Tevbe ve Zamanı 12 Nisan 2005
855 Zariyat Sûresi 41.Ayet / Kıssalar 3 Nisan 2005
856 Zariyat Sûresi 36.Ayet / Ecel-i Musemma 29 Mart 2005
857 Zariyat Sûresi / Gökten Rızık İnmesi 22 Mart 2005
858 Zariyat Sûresi / Gök Kapıları 15 Mart 2005
859 Kaf Sûresi / Kıyamet 8 Mart 2005
860 Kaf Sûresi / Kıyamet Günü ve Yeniden Dirilme 1 Mart 2005
861 Hucurat Sûresi 18.Ayet / İman İslam ve Münafıklar 22 Şubat 2005
862 Hucurat Sûresi 7. Ayet / İslam Kardeşliği 15 Şubat 2005
863 Başörtüsü ve Laiklik 12 Şubat 2005
864 Hucurat Sûresi / Öncelik Allah ve Elçisi 1 Şubat 2005
865 Kamer Sûresi / Peygamberlerine Karşı Çıkanların Sonu 28 Ocak 2005
866 Hucurat Suresi 25 Ocak 2005
867 Kur’an ve Sünnete Göre Kurban 18 Ocak 2005
868 İftida – Hudeybiye 14 Aralık 2004
869 Muhammed Sûresi (28-38) 30 Kasım 2004
870 Kadir Gecesi 19 Kasım 2004
871 Sadaka ve Zekat 1 Kasım 2004
872 Oruç ile ilgili ayetler 2 Ekim 2004
873 Zekat / Tevbe Sûresi 60.Ayet 13 Mayıs 2004
Kuran Dersi Canlı Yayın