Vitr Namazı

13 Kasım 2010 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri

Abdülaziz Bayındır:

Bugün vitir namazı ile ilgili bir ders yapacağız inşallah. Vitir namazı biliyorsunuz yatsı namazından sonra sabah namazından önce kılınan gece namazıdır. Yatsı namazından sonra derken de yatsı namazının vaktinden sonra demektir. Yoksa yatsı namazını kılıp arkasından vitri kılmak değil buradaki maksat. Çünkü burada tekrar etmekte fayda var. Yatsı namazı Cenabıhakkın İsra Suresi 78. ayette “gasakıl leyl” dediği… Burada Allahütealâ şöyle buyuruyor: “Güneşin batıya kaydığı vakitte namazı kıl. Gecenin kararmasına (gasakıl leyl) kadar.” (İsra 17/78) Biliyorsunuz Felak Suresi’nde o gasıkın şerrinden, yani “Gecenin karanlığının şerrinden de Allah’a sığınırım, gelip bastırdığı zaman.” (Felak 113/3) İşte gecenin karanlığı batı ufkunda aydınlığın tamamen kaybolduğu zaman başlıyor. O saatte yıldız gözlemi yapanlar gözlemlerine başlayabiliyorlar. Güneş ufkun 18 derece altına indiği zaman gasak-ul leyl oluyor. Vitir namazının vakti de o zaman başlıyor. Ama tabi faziletli vakti daha sonra olabilir. Şimdi ayeti kerimelerden okuyacağız.

Şimdi gasak-ul leyle kadar yani hava kararıncaya kadar namazları bitirmiş olmak gerekiyor. “Namazı kıl-akimüsselat” geçen iki tane ayeti kerime var.  Bir tanesi bu. Dolayısıyla günün ilk namazı öğlen namazıdır. Peygamber’e (sav) Cebrail’in Kâbe’yi Şerifte namaz kıldırdığında da günün ilk namazı öğlen namazı olarak kılınmıştır. Peygamberimizin müslümanlara namaz vakitlerini öğrettiği zaman da günün ilk namazıdır. Zaten daha önce de defalarca okumuştuk ama bunu defalarca tekrar etmekte fayda var. Çünkü zihinlerde yer etmesi gerekiyor. Yasin Suresi’nin 40. Ayetinde diyor ki: “Güneşin aya yetişmesi uygun olmaz çünkü her birisinin yörüngesi farklıdır. Gece de gündüzü geçemez” (Yasin 36/40) diyor. Gece gündüzü geçemez deyince önce gündüz gelir sonra gece gelir demektir. Ayeti kerimede Allahütealâ gece gündüzü geçemez buyurduğu için gündüzün güneşin doğmasıyla başlıyor güneşin batmasıyla bitiyor. Yeni ayın hilalinin güneşin batmasından itibaren gözükmesi zihinleri hep karıştırıyor. Bizim de zihnimizi yıllarca karıştırdı. Aslında karıştırıyor değil. Bizim kitaplarımızda güneşin batmasıyla başlatıyorlar ama Kuran’ı Kerim’e bakınca bu işin değiştiğini gördük. O değişince de bütün sistem de değişiyor ve Kuran’la sünnet arasında birebir uyum yakalamış oluyoruz.

Bundan şu anlaşılıyor demek ki Peygamberimiz zamanında bu konu doğru ve düzgün anlatılmış, sistem kurulmuş. Ama sonradan kaybolmuş. İşte buradan güneşin batıya kaymasından itibaren namaz kıl. Gecenin kararmasına kadar. Dolayısıyla hava kararınca, bugün Türkiye’deki duruma göre, dün yapmış olduğumuz gözlemlere göre Beykoz’un Riva kasabasında tam deniz kenarında bir gözlem yaptık. Orada gördük ki güneş ufkun 18 derece altına indiği zaman yatsı ezanları okunuyor. Hâlbuki Diyanet’in yaptığı ilanda 17 derece. Demek ki 17 derecenin üzerine bir temkin de koymuş. 4-5 dakikalık bir temkin koymuş. O temkini koyunca ki ben koymadığını zannediyordum. Türkiye’de yatsı ezanının okunduğu an yatsı vaktinin bitmiş olduğu andır. Yatsı ezanı okunduğu zaman yatsının başlangıcını değil bitişini ilan etmiş oluyor. Hâlbuki bunun tam tersi olması lazım.

İşte akimussalate diye başlayan ikinci ayet Hud Suresi 114. Ayet… Bu ifadenin akimussalate diye başlamasının önemi şurada. Akimüssalate bir emirdir. Namaz kıl. Burada akimussalati dememesi de çok önemlidir. Namaz kılın denseydi insanlar bunun cemaatle kılınacak namaz olduğunu düşünebilirlerdi. Ama namaz kıl diyor. Çünkü namaz öyle bir şey ki tek başınıza da olsa kılacaksınız cemaatle de olsa kılacaksınız, dünyanın neresinde olursanız olun kılacaksınız. Bir de insanların kolunda saat ellerinde namaz vakitleri takvimi olacak değil. O zaman yapacakları şey nedir? Gözlemdir. O gözlem de çıplak gözle yapılacak gözlemdir. O zaman bu gözlemleri yetkili kişiler yapsınlar bizi ilgilendirmez ki Türkiye’de genellikle öyle söyleniyor. Ramazan’da sahur vaktiyle ilgili konuşmalar yapınca biz işte diyanete uyarız falan… Herkesin söylediği oydu. Güzelde bu mazeretini Cenabıhak kabul edecek mi asıl mesele o. Ya da bunu Allah mazeret olarak sayacak mı. İşte burada diyor ki akim tek kişiye verilen emir. “Namazı kıl…” Peki, nasıl kılacağım? “…gündüzün iki bölümünde.” (Hud 11/114) Taraf kelimesi üç manasına geldiği gibi bölüm manasına da gelir. Kâfirlerin bir tarafını kessin diye. Ucunu kessin diye değil herhalde. Ortadan da olabilir kenardan da köşeden de.  O toprağı çevresinden daraltıyoruz. Dolayısıyla taraf kelimesi uç manasında olduğu gibi sözlük anlamı bölüm manasına geliyor. Gündüzün iki bölümü diyor. Gündüzün başlangıcı öğlen vakti olduğuna göre. Gündüz de güneşin batmasıyla bitiyor. Demek ki öğleden güneşin vaktinin bitmesine kadar iki tane namazı kılmayı Allah emretmiş oluyor. Onun bölüm olmasının da gözlemle tespit edilecek bir tarafı vardır. Güneşin batıya kaydığı zaman sıcağın en yoğun olduğu zaman olur. Ama biraz sonra güneşin sıcaklığı hafifler. Onun için her yerde, Fransızlar birisine midi diyor diğerine apres-midi diyor. Afternoon diyor İngilizler. Bu fıtratta olan bir şey. Bütün toplumlarda bilinen bir zaman kavramıdır.

Şimdi güneş batıncaya kadar iki namaz. Ama Kuran bu iki namazın arasını kesin olarak açmadığı için Peygamberimiz birleştirilebileceğini de göstermiştir. Ondan sonra gecenin zülfelerinde. Yani gecenin yakın zamanlarında. Gecenin yakın zamanı derken neye yakın olur? Gündüze yakınlık olur. Bir akşam güneşin batmasından sonra gündüze yakın zamanları olur bir de güneşin doğmasından önce gündüze yakın zamanları olur. Başka olmaz değil mi? Gecenin gündüze yakınlığının işareti ne olur güneşten kalan ışıklar olur. İşte akşam güneşten gelen ışıkların ufkumuza hiç gelmediği yani tamamen kesildiği an güneşin ufkun 18 derece altına indiği andır. Dolayısıyla güneş ufkun 18 derece altına ininceye kadar akşamı ve yatsıyı bitirmiş olmamız gerekiyor. Gasukulleyi biraz daha açmış oluyor bu ayet. Peki, o zaman geceleyin bir kırmızı şafak oluşur o zaman akşam namazı kılınır.  Şafak kaybolduktan sonra beyazlık olur. Onun kaybolmasına kadar da yatsı kılınır. Burada da ayetlerde kesin ifadeler kullanılmadığı için akşamla yatsı birleştirilebilmiştir Peygamberimiz tarafında.

Bir de şunu diyor Allah: kuranel fecr. O kuranel fecr kelimesini de dünkü gözlemde benim zihnimde biraz daha açıldı. El-fecr herkesin bildiği fecr. Demek ki herkesin bildiği bir fecr. Yani fecrin kuran bölümü. Fecrin kuran bölümü nedir? Kuran toplaşma demektir. Şimdi burada tek bir kişi olsa toplantı denir mi? İki kişi olsa bir toplanma yapar değil mi? Toplantı yapıyoruz dendiği zaman iki kişinin de toplantısı olur.

O zaman fecirde tan yerinin ışıkları o fecri oluşturuyor. Dolayısıyla kuranen fecrin oluşması için sabahın beyaz aydınlığı o kırmızı aydınlıkla karışması lazım en azından. Ondan dolayı Peygamberimiz hadisi şerifinde şafakı ahmer diyor. Yani kırmızı şafak. Gene bir başka ayette … sizde kesin olarak ayrılıncaya kadar diyor. Dolayısıyla sabahleyin olan zülfe tan yerinin ilk ışıklarının ortaya çıktığı zaman başlamıyor, yani sabah namazı. Tan yerinde yoğun bir ışık koridoru oluştuğu zaman ve kırmızı ışıkla beyaz ışık arasında bir karışma olduğu zaman sabah namazı vakti başlıyor.  Bu da güneş ufkun 10 derece 11 derece, en ihtiyatlı düşünürseniz 12 dereceye kadar belki çıkabilir. O zamandan güneşin doğuşuna kadar. (Kaç dakika oluyor?) Derecelerin dakikaya dönüştürülmesi hem mevsimlere göre fark eder, güneşin deklinasyonu derler ona. Biliyorsunuz dünyanın 23 derece 27 dakika eğimi vardır. Onunla da orantılı olarak iki derece arasındaki dakika değişir. Sadece ekvatorda 4 dakikadır hiç değişmez. Yani yaz kış değişmez. Ekvatordan kuzeye ya da güneye gidildikçe dakikalar arasındaki sürenin saate dönüştürülmesinde ciddi fark olur. Kuzeye doğru gittikçe iyice artar. Mesela Türkiye’de 5 dakika civarındadır. Biraz aşağı biraz yukarı. Yani bir saati geçmez Türkiye’de. Bir saatten daha az olması lazım. Şimdi yeniden gözlemlere başladık Türkiye’de. En son yaptığımız gözlemlerde tan yerimizde ufuk net değildi. Ama en son yaptığımız gözlemlerde 11 dereceyi geçmiyor. 55 dakika civarında olmuş oluyor. Ama bunu kesin bir şey söylemiş olarak kabul etmemek lazım. Bunu devam ettireceğiz Allah nasip ederse. Kuzeye doğru gittikçe dakikaya dönüşüm değişebilir. 20 dakikaya kadar çıkabilir. Bölgeye göre. İki derecenin arası 4 dakikadır meselesi sadece ekvator için geçerlidir.

Peki, vitir namazının vakti ne zamandır? Vitir namazının vaktini de İsra Suresi’nin 79. ayetine bakalım. Gasakul leyl dedi mi? O leyl ne olur? O bihi zamiri nereye gider? Akime gider mi? Kurana gitmez. Fecr Kuranı deniyor. Fecr Kuranı olamayacağını şu ayetten bir daha anlamaya çalışalım bakın. Bizde mana verilirken diğer ayetlerle ilişkisine hatta iç ilişkilerine bile bakılmadan mana verilir maalesef. Dolayısıyla ciddi manada sıkıntı doğurur. Namazı kıl. Güneşin batıya kaydığı vakitte namazı kıl. Ne zamana kadar. Havanın kararmasına kadar kıl. Ondan sonra ne demektir? Kuranel fecre sabah namazı Kuranı diyenler var. Bu yanlış bir ifade çünkü orada vakitten bahsediyor. Burada fecr kelimesi başka salât başka. Kuranen fecr deyince vakitten bahsediyor. “Güneşin kaymasından havanın kararmasına kadar namaz kıl” dedikten sonra kuranel fecre sabah namazı ifadesi kullanılmaz ki. Fecrin yoğunlaştığı zaman kıl demektir o başka bir şey olamaz.

Keşşafta da sabah namazı diye geçiyor. Kuran’a neden Kuran kelimesi kullanılıyor? Neden okumaya karae deniyor? İşin esası nedir? İşin esası cemadır. Cem etmektir. Bu sebepten dolayı kuran kavramı da anlaşılamamış ve bir sürü ayete de yanlış manalar veriliyor. Kuran birkaç şeyin bir kapta birleştirilmesi demektir. Allahın bütün ayetlerini birleştirdiği için Kuran deniyor. Yoksa okunduğu için değil. Kıraat kelimesi de birleştirme kelimesinden geliyor. Çocuk okumayı söktü dersiniz. Ne zaman dersiniz bunu? İki kelimeyi yan yana okuduğu zaman ne denir? Okumayı söktü denir. Üç dört kelimeden bir cümle oluşturur. “Ali geldi.” İkisini bir arada okuduğu zaman ne derler? Okumayı söktü. Okumak odur. Okumak kelimeleri bir araya getirip bir arada seslendirmektir. Yani toplamaktır. Türkçemizde de öyle. Bizde yok da Anadolu’da Kayseri’de varmış. Düğüne okutmak diye bir kavram varmış. Cem etmek yani davet etmek manasında… Türkçede bile o manada kullanılıyor.

(Tefsirden okuyor) “Kuran kıraattir kıraat de namazın rüknüdür.” E tamam da kardeşim niye diğer namazlarda bunu demiyor sadece sabah namazında mı rükün? İnsan biraz düşünür. İşte bu küçük gibi görünen kelimelere verilen yanlış anlamlar sistemi tamamen altüst ediyor.

            (Kara’a kelimesine sözlükten bakıyor) “Topladım birbirine ekledim” demektir. Toplamak fecr ne oluyor? Fecea yarmak manasındadır. Sabahleyin o gecenin karanlığı güneşin ışığıyla ne oluyor? Yarılıyor değil mi? O fecrin kendisi. Kuranen fecr ne olur? Neyle toplaşır sabahın o beyaz ışığı biraz sonra çıkacak diğer ışıklarla. Çünkü ışığın rengi değişmeye başlıyor biraz sonra. Beyazı da kırmızısı da olan bir renk olur. İşte o kuranen fecir. İşte o zaman siyah iplikle beyaz iplik birbirinden ayrılır. Büyük bir hat oluşur doğu ufkunda. Hiç kimsenin şüphelenmeyeceği bir noktaya gelir. İşte bu sözlük. Keşşaf 538’de vefat etmiş. Sözlüğü yazan zat 393’de vefat etmiş. Aşağı yukarı 150 senelik bir fark var aralarında. Kuran eklemek ve birleştirmek demekmiş. İsim olarak olunca ne olur? Eklenmiş ve birleştirilmiş şey. Allahın ayetlerini birleştirdiği için buna Kuran deniyor. Kıraate de kelimeleri birleştirdiğiniz için okumak deniyor.

Mesela kur kelimesi kadınların adetleri için kullanılır. Rahimdeki kanlar toplanıp birbirine eklendiği için ona kur diyor Allahütealâ. Bir kadın için de birleşme demektir aynı zamanda. Bir kümeleşme. Adet kanlarının birbirine eklendiği zaman kadının hangi zamanı olur? Temiz zamanı olur değil mi? Temiz zamanında birleşir o kanlar, daha sonra dışarı atılır. Onun için ayeti kerimede kur mesela ne diyor: “üç gün bekler” üç temizlik süresi demektir. Diğer ayetlerle birleştirdiğiniz zaman öyle olduğu ortaya çıkıyor. İşte Kuran da o. Bunda da büyük sıkıntılar vardır mezhepler arasında. Mesela Hanefiler temizlik demez de üç hayız der ve sistemi tamamen altüst eder maalesef.

Şimdi o Kuran kelimesini namaz anlamında kullanıyorsa ayeti kerime diğer dört vakit için de kullanması lazım. Onlar için kullanmıyor da bunun için niye kullansın? Sonra fecrin Kuranı ne demek? Çünkü bir başka ayette de fecr olacak daha sonra siyah iplik beyaz iplik ortaya çıkacak. Siyah iplik dediğimiz kara parçası geç aydınlandığı için kara görünür. Üst taraf da gökyüzü çabuk aydınlandığı için beyazdır. Üst tarafı beyaz alt tarafı siyah büyük bir hat meydana gelir tan yeri ağardığı zaman. Kuran kelimesinden hareketle de Peygamberimiz “kırmızı şafak gözükünceye kadar” diye bir ifade kullanıyor.

Bu açıklamalardan sonra el-leyli o gasakla gasaklanan leyl olur mu? Namazla teheccüd yap. Yani gece gasakulleyde namaz kıl demiş oluyor burada. Ama kim için diyor? Sana mahsus ilave bir görev olarak. O da Peygamberimiz oluyor.

“Namaz emriyle uyan gece. Bu sana mahsus ek görev olarak.” O zaman bütün Müslümanlar için değil. “Belki Allah seni Makamen Mahmuda yükseltecektir. De ki yarabbi beni doğru bir şekilde girdir doğru bir şekilde çıkar kendi katında yardımcı bir güç oluştur.” (İsra 17/79-80)

Şimdi kuranel fecr gasakulleyl sayılmıyor ayette. Gasakulleyl denen kısımda yani yatsı vaktinin bitip sabah namazının vaktinin başlayacağı zamana kadar kalk ve namaz kıl diyor. İşte vitir namazının vakti bu vakittir. Şimdi bu vakti belirten ayet… Mesela bizler için de Peygamberimiz (sav) teşvik ediyor bu namazı değil mi? Onunla ilgili hadisler vardı. Şimdi burada maksat şu ayetlerle hadisler arasındaki birebir uyuşmayı da göstermek. Biliyorsunuz her derste de bunu yapmaya çalışıyoruz. Maalesef İslam âleminde bugüne kadar herkesin yapmayı arzu ettiği ama yapılamamış bir çalışma. Tek rekât olduğu için ona salâtı vitir deniyor. Üç olur, beş olur, yedi olur, dokuz olur, on bir olur. Aişe validemizin rivayetine göre Peygamberimiz yaz kış on bir rekât vitir kılarmış. Tek rekâtlı olduğu için mecaz olarak adına vitir deniyor. Yoksa tabii ki adı gece namazıdır.

Ebu Davut’a geçen hadiste, Peygamberimiz demiş ki “vitir her müslümanın üzerinde bir görevdir. İsteyen tek rekât isteyen üç rekât kılsın.” Zaten bu hadisten dolayı şafiler tek rekât vitirin de olacağını söylüyorlar. Ama hepsinde de güzel olanın üç rekât olmasıdır. Şimdi peygamberimiz gece namazını teşvik etmiş ama farz değil. Az önce senin okuduğun ayetlerde de var. Hatta vitrin vaktine işaret eden başka bir ayet var onu da okuyalım da ondan sonra onlara geçelim.

Taha Suresi’nin 130. ayeti. “Onların sözlerine sabret…” Yani katlan. Feveran etme söylenecekler. Sen onlar ne derse desin yoluna devam et demiş oluyor. “Rabbinin hamdine karşılık tespih eyle.” Yani rabbinin sana yapmış olduğu sonsuz iyiliğe karşılık ona boyun eğ ibadet et. Buradaki namaz. Tespih yirmi dört saat olur da, vakitle sınırladığı için bu namaz olmalı. Vakitle sınırladığı tespihten bahsediyor burada. Ne zaman yap diyor bunu? “Güneşin doğmasından önce, güneşin batmasından önce ve gecenin anlarında.” (Taha 20/130) Gecenin anları ne olur? En az üç olur. Akşam, yatsı, sabah namazı olur. Ama üçten de fazla olabilir. Güneşin doğmasından önce sabahı söyledi. Anın en az üç olması sebebiyle ikisi akşam ve yatsı. Üçüncüsü ne? Vitr namazı, teheccüd namazı işte. Şimdi diyorlar ki namaz vakitleri Kuranı Kerim’de yok. E tabi bakmazsan olmaz kardeşim! İşte vitrin vakti var mıymış? “Anlar” diyor. Belli zaman dilimleri.

Ondan sonra “gündüzün taraflarında/bölümlerinde.” (Taha 20/130)  Hud suresinin 114. ayetinde tarafeyn Nehar diye okumuştuk. Gündüzün iki tarafında diye. Ama orada farz olarak geçiyor. Demek ki gündüzün farz olarak kılınması gereken iki tane namaz var. Ama farzın dışında etraf diyor. Etraf dediğine göre en az üç bölüm olması lazım. E o üçüncü bölümün de kuşluk vakti olduğu Peygamberimiz söylüyor.

Şafiler bir işrak namazı kılarlar bir de duha namazı kılarlar ayrıca. İkisini de kılarlar. O zaman öğlen namazı bir. Kuşluk namazı iki. O zaman bir başka namaz daha olmalı. Ama benim aklıma şu geldi bu ayetleri okurken. Sahih bir hadiste var. İkindiden sonra iki rekât namaz kıldığına dair değil mi? İkindiden önce değil de sonra. Gerçi Hanefiler çoğunlukla ikindiden sonra namaz kılmayı mekruh sayarlar. İkindiden sonra bir namaz olmaması gerekiyor. Onu da sabah namazı olarak düşündüğümüz zaman, sabah namazının farzıyla güneşin doğuşu arası başka bir namaz olmaması akla geliyor. Ama bu üçüncü namazı o şafilerin kıldığı duhanın dışında işrak namazı mıdır? Bu da zihinlerimizde bir soru işareti olarak kalıyor. İşrak ayrı duha ayrı şafilerde. Yani ayeti kerimede Cenabıhak vitir namazının vaktini de vermiş oluyor. Başka bir ayette de. Bakın hepsinde Kuranı Kerim’deki ikili sistem geçerli.

Ondan sonra Secde Suresi’nin 15. ayetine bakalım. “Ayetlerimize şunlar inanırlar, ayetler hatırlatıldığında secdeye kapanırlar.” Secdeye kapanma ne demek? Hemen başüstüne derler. Derhal derler. Yani hiç itiraz etmeden uyarlar. Yani fiilen secde etmeleri gerekmez. “Rablerinin hamdi sebebiyle tespihte bulunurlar.” Yani Cenabıhak bize bu kadar ikramda bulunuyor. Ona boyun eğeriz. Başüstüne derler. “Büyüklük taslamazlar.” (Secde 32/16) Bu ayetlerden dolayı da secdeye kapanma olayı da var biliyorsunuz. Ömer (ra) bir keresinde secde ayetini okuyor. Hutbeden inip secde ediyor. İkincisinde okuyor millet secde için kalkıyor, “yok, oturun” diyor. Secde yapmıyor. Dolayısıyla bu ayetler her okunduğunda secde etmek gerekmez. Ondan sonra: “Yanları yattıkları yerden uzaklaşır.” Kalkarlar yani. Uykularından kalkarlar. “Allahtan korkarak ve Allahın ikramını umarak rablerinden isterler, dua ederler. Kendilerine rızık olarak verdiklerimizden de infak ederler.” (Secde 32/16) Şimdi bu da emredilmediğini, mesela zekât için böyle bir ifade yok. Zekat için ne diyor Allahüteala: mallarından sadakayı al. Fazla mal için al diyor. Ama burada iyi kimselerin vasıflarını anlatıyor. Yataklarından kalkarlar ondan sonra rablerinden korkarak ve umarak dua ederler. İşte peygamberimizin hadisindeki teşviklere de güzel bir örnek olmuş oluyor. Kunut da namazın içerisinde yapılan duadır.

Gece kalkıp da kunuta başladığınız zaman genellikle Peygamberimiz açar ellerini ayakta… Hanefilerde kunut vitir namazında kalkılır ve belli şeyler okunur. Kunut duaları denen dualar okunur. Bunlar okunur elbette duadır bunlar. Ama Hanefilerde vitir namazında Fatiha’yı okursunuz zammı sureyi okursunuz tekbir alırsınız arkasından okursunuz. Bunun delili neydi? Bunun çok zayıf bir delili var.

Ramazanda hacca gidenler bilirler. Medine’de vitir namazı kılınırken rükuya varılır, sonra kalkılır eller açılarak dua edilir. Şimdi bu dua sırasında ne isterseniz isteyin Cenabıhaktan. Tabii Türkçe isteyeceksin bilmediğin dilde bir şey isteyecek halin yok. Çünkü istek sahibi sensin. Hâşâ Cenabıhak bilmediği bir şey değil ki.

Şimdi Hz. Peygamber’in torunu Hasan (ra) rükûdan kalktığında secdeden başka yapacak bir şey kalmadığında şu duayı yap diyor. Delillerden birisi o. Neyse esas mesele şu. Dua edildiği zaman insan elini açar. İstediği kadar dua eder. Zaten, “Namazla ve sabırla yardım isteyin” (Bakara 2/153) diyor. Rükûdan kalktığı zaman da yapabilir secdede de istediği kadar yapabilir. Vitirde rükûdan önce kunut yaptığına dair de rivayetler varmış Hanefilerde.

Şimdi başka ayetlere bakalım. Zariyat Suresi’nin 15-18. ayetleri. Burada diyor ki Allahütealâ “Müttakiler bahçelerde ve subaşlarındadırlar. Rablerinin onlara verdikleri alırlar sürekli. Çünkü onlar ondan önce iyilik yaparlardı. Gece pek az uyurlardı ve seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.” (Zariyat 51/15-18) Demek ki geceyi uykuyla geçirme istenmiyor. Seher vakitlerinde de onlar istiğfar ederleri. Emredilmiyor ama tavsiye edilmiş oluyor.

Furkan 63. ayetler: “Rahmanın kulları şöyledir, yeryüzünde çalım satarak yürümezler” Yani rahat yürürler. Kendilerini bir şey sanmadan yürürler. “Cahiller onlara laf atmak istediklerinde “selametle” derler. Gecelerini de secde ederek ve ayakta durarak geçirirler.” (Furkan 25/63-64) Yani namaz kılarak geçirirler. Bunlar da Cenabıhakk’ın methettiği şeylerden oluyor. Bütün bunları bir araya getirdiğiniz zaman vitir namazı yatsı namazının hemen arkasından kılınan namaz değil yatsı namazından sonra uyunur kalkılır sonra kılınır. Esas ayetlerde istenen ve Peygamberimizin de uyguladığı o. Tirmizi’de geçen sözünde Peygamberimiz (sav) demiş ki: “Ey insanlar, aranızda selamı yayın. Gerçekten tanıdığınıza da tanımadığınıza da selamı verin. Oruçlulara iftar ettirin. Herkes uyurken kalkın namaz kılın. Selametle cennete girerseniz.” Zaten ayetler de bunu söylüyor. Burada şunu tekrarlayalım. Kuran ne diyorsa Peygamberimiz de onu söylüyor. Mesela şu selam kelimesini Kuranı Kerim’de bulamazsınız. Peygamberimiz Kuranı Kerim’e baktığımız zaman hepimizin göremeyeceği şeyler görmüş oluyor. Peygamberiz (sav) diyor ki cennette bir yer vardır ki dışarıdan içerisi içeriden dışarısı görünür. Burası kimin içindir? Güzel söz söyleyen, milletin karnını doyuran, herkes uyurken gece kalkıp namaz kılan, aynı ifadeler. ***1:07:34*** Bir öncekinden farkı iftar ettirmek. Ama manası aynı…

Aişe validemizden gelen bir rivayette: “Peygamberimiz her gece namazını kılmıştır. Gecenin başından ortasından ve sonundan. Seher vaktinde tek rekâtla namazını tamamlamıştır.” Şimdi bunu tabi uyumadan önce kıldığı şeklinde anlamak da mümkün de… “Sabahleyin kalkamayacağından korkanlar uyumadan vitir namazını kılsınlar.” Kim de sabahleyin kalkarsa gecenin sonunda vitir namazını kılsın. Zaten bütün bu şeylerde tavsiye ve teşvik edilmiş oluyor. Gece az uyuma işi uyuyup uyanma şeklinde anlaşılabileceği gibi uykusunu geciktirme olarak da anlaşılabilir.

Evet şimdi vitir namazı kaç rekattır. Ne diyor orada hadisler? Beş rekâtta vitir yapabilen yapsın. Üç rekatta vitir yapabilen yapsın. Bir rekâtta vitir yapmak isteyen yapsın. Peygamberimiz başta on üç rekât vitir namazı kılıyordu. Yaşlanınca vücudu zayıflayınca on bir rekât kılmış oldu diyor. Tabi burada bizim yatsıdan sonra kıldığımız iki rekatı da Peygamberimiz namazına katmak lazım. O iki rekatı zaten mescitte kılmıyor. O iki rekât arkasından da üç rekât kılıyor ediyor beş. Sabah namazının iki rekatını da katan var yedi. Bazıları da öyle hesap ediyor. Onun dışında bir dört rekât daha kıldığınız zaman on bir eder. Peygamberimiz ramazanda da ramazan dışında da onbir rekattan fazla kılmazdı diyor Buhari rivayeti. Tabi bu yatsıdan sonra kıldığımız iki rekât da dahil. Aişe validemizden gelen başka bir rivayette: “Yedi kılar dokuz kılar onbir kılar sabah namazının iki rekatı dışında.”

Şimdi tek rekât kılınması benim aklıma yatmıyor. Peygamberimizin tek rekatlar vitir yapın meselesi kıldığınız iki rekata bir rekât daha ilave edin gibi geliyor bana. Niye rekât uygun düşmüyor. İki artı bir tamam. Akşam namazı üç rekâttır. Ama bir rekatlık namazımız yok bizim. Bir rekata sadece yolculuk sırasında Nisa Suresi’nin 101-102. ayetinde izin veriliyor. Okuduğumuz gibi yolculuk sırasında karşımıza düşman çıktığında bir grup düşmanın karşısında siperdeyken diğerleri onların arkasında bir rekât kılarlar. Peygamberimiz kıldırdığı zaman iki rekât kılıyor ama cemaat birer rekât kılıyor. Özel olarak bir rekata düşüyor namaz. Onun dışında bir rekatlık namazımız yok. Dolayısıyla gece kalkıp da tek rekât namaz kılınması Kuran sünnet bütünlüğü çerçevesinde benim hiç aklıma yatmıyor. Şafi de dahil diğer bütün mezhepler en az üç rekatı tavsiye etmişlerdir. Gece namazı iki ikidir. Sabah olacağından korkarsan bir rekatla onu vitire çevir.”  Beş olur üç olur ama bir olmaz. Çünkü bir rekât sadece korku namazı olarak kılınabiliyor.

(Vitir namazının Hanefiler tarafından vacip sayılması konusu?) Hanefiler değil de Ebu Hanife vacip sayıyor. O da bir rivayetten dolayı. Diyor ki “Allah size bir namaz daha ilave etti. Sizin için kırmızı develerden daha hayırlıdır. Yatsıyla sabah namaz arasındadır onun vakti. O da vitir namazıdır.” Hepsi zayıf olduğunu söylüyor değil mi? Mecburen zayıf olacak çünkü Allahütealâ bir ilave yaptıysa bunu Kuranı Kerim’de ilave eder. Kuranı Kerim’de böyle bir ilave olmadığını biliyoruz. Ama teşvik ettiği açık. Bunun ayrı bir namaz olarak ilave edilmesi mümkün değil çünkü namazın beş vakit olduğu ayetlerde açıkça belli. Allahüteala gece namazını sadece Peygamberimiz için farz kılıyor onu da ayeti kerimede gördük. Diğer Müslümanlar için de teşvik ediyor ama farz değildir. Bu yüzden Ebu Hanife’nin dışındaki uleam vacip ya da farz kelimesini kullanmıyor. Hanefiler vitir vaciptir derken Ebu Hanife’nin görüşüne göre diyor. Diğer Hanefi uleması buna vaciptir demiyor.

Namaz beş vakittir. Vitir namazının kılması da tavsiye ediliyor. Kılınırsa sevabı vardır. Vitir namazının kazası var mı diye soruluyor. Hiçbir namazın yok ki vitirin olsun. Geçtiyse geçti. Geçen vakti nasıl geri getiremiyorsak o vakte ait namazı da geri getiremeyiz. Yapılacak şey tevbe ve istiğfar etmektir.

Şimdi buradan şunu da anlamış oluyoruz. Yatsı namazını kılıp hemen arkasından vitir namazı kılınıyor. Demek ki bu teşvik edilen bir şey değil. Yatsı namazını kendi vakti içerisinde kılmak durumundayız yani hava kararıncaya kadar. Yani şu anda ezan okununca yatsı namazı bitmiş oluyor. O zamana kadar yatsı namazını kılmış olmamız lazım. Ezan okunduktan sonra vitir namazı kılınabilir ama gece kalkamayacak durumda olanlar için. Ama ben şahsen mesela akşamdan hiç kılmıyorum. Geceden kalkıp kılıyorum. O sayede vücudum erken uyanmaya alıştı. Sabah namazından önce uyanıyorum ve bir daha da uyku isteği olmuyor. Demek ki Cenabıhak vücudu ona göre yaratmış. Şöyle bir şey de oluyor. Bunun da mutlaka tıbbi bir izahı vardır. Bu sabah saat üçbuçukta kalktım. Baktım biraz daha vakit var yatayım. Saat 5 olmamıştı. 4 buçuk sıraları baktım bir ter bastı. Kalkmazsam vücudu bir ter basıyor.

Soru: Cebrail’in (as) peygamberimize namazı öğrettiğini söylediniz. Peki Cebrail vahiy dışında peygamberimizle görüşüyor muydu?

Tabii ki görüşüyordu. Çünkü bunun vahyi gayri metluv olduğu söyleniyor. Hayır değil. Bununla ilgili ayrı bir dersimiz vardı. Cebrail’in Peygamberimize öğretmenliği. O konuda özel bir dersimiz var.

Soru: Kuranı Kerim’de namaz rekâtları yazılı mıdır?

Tabii ki yazılıdır. Kuranı Kerim’de yok yoktur. Bu konuda özel bir ders yapmadık ama dersler arasında sık sık anlatıyoruz. Ben kısaca özetleyim. Nisa Suresi’nin 101 ve 102. ayetlerinde yolculukta namazın iki rekât olduğu açık olarak ortaya çıkıyor. Namaz ayetlerini hep birlikte değerlendirdiğimiz zaman akşam namazı orta namazdır. Orta olması rekât sayısı itibariyle de ortadır. Zekat sayısı itibariyle iki tane ikinin ortası bir de olabilir üç de olabilir. Bir rekât sadece korku halinde kılınabildiği için o zaman üçten başka şansı yok. Bütün bunları birleştirdiğiniz zaman namazların iki rekât üç rekât ve dört rekât olması gereği Kuranı Kerim’den çıkar. Bir de şu var. Namaz meselesi bütün peygamberlerde aynıdır. Cebrail (as) niye öğretiyor? Cebrail (as) Allahtan ayrı bir vahiy alarak öğretmiyor. Cebrail (as) bütün Peygamberlere vahiy getiren melektir. Bütün peygamberler de aynı namazı kılmıştır. Bir önceki peygamberlerden gördüğü namazdır. Bizim peygamberimize de öğretmiştir.

Soru: Maide 6’da topuklara ve dirseklere kadar dendiğinde topukları ve dirsekleri dahil ediyoruz. Gece karanlığına kadar dendiğinde gece karanlığını da ilave etmeli miyiz?

Şimdi gasakıl leylde gece karanlığı ilave edilirse bir kere burada iki husus var. Gaye mugayyere dâhil midir diye bir tartışma vardır. Mesela şuradan duvara kadar gittim deyince duvarın içine girdim anlaşılır mı? Anlaşılmaz. Neden çünkü yürüdüğüm şeyle duvar aynı cinsten değil. Farklı bir vasıf olursa olmaz. Ama İstanbul’dan Ankara’ya kadar gittim deyince Ankara’ya girmiş olur mu olmaz mı? Olur. Çünkü İstanbul neyse Ankara da odur yerleşim yeridir. Allahütealâ ayırıyor. Gecenin farklı vakitleri. Farklılık olunca dâhil olmaz. Gasakul leyle varınca biter. Bir de Nur Suresi 58. ayette[1] sabah namazından önce yatsı namazından sonra insanların uyuduğu uzunca bir süre olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla az önce gaye mugayyere dâhildir değildir meselesi bu şekildedir.

Soru: Bayram günleri kaç gündür? Peygamberimiz bayram namazı kılmış mıdır?

Tabii ki kılmıştır. Geçen haftaki dersimizi dinlerseniz orada anlatılıyor. Bayram günleri ile ilgili de orada anlatılıyor. Dört gündür. Bu ayetlerde var. Hanefiler bunu kurban kesme günleri olarak düşünüyorlar. Bunu siteden dinlerseniz yeterli bilgi edinirsiniz.

Soru: Süleyman’ın (as) atlar vasıtasıyla aşırı mal sevgisinin mahsurlarının anlatıldığı Sad 30-35 arasında…

Şimdi gerçekten yani bir insan eğer şükrediyorsa eline geçen her bir imkânda Cenabıhakka olan şükrünü daha da arttırır. Ama bazıları da o malı günah için kullanırlar. Boş zamanlarını, sağlığını, kabiliyetlerinizi Allah rızası için değerlendirirseniz çok güzel olur.

Soru: Sad 31. ayete atın kurban edilebileceği gibi meal verenler var. At kurban edilir mi?

            Bu safinat kelimesindendir. Safinad kelimesi atlar dururken tırnağını yere basar ya hafifçe. Ondan kesilen hayvanların üçayağının bağlanmasını falan çıkarmış olabilir. Cenabıhak kurbanın ayakta kesilmesini istiyor. Sıra sıra diziliyken Allahın adını an. Çünkü hayvan ayakta kesildiği zaman kesildiğinin farkına bile varmıyor. Keskin bir bıçakla atar damarı kesildiği an kan fışkırıyor bıçakta keskin olduğundan hayvan kesildiğinin farkına varmıyor. Sonra beynine kan gitmediği için de bayılıp olduğu yere düşüyor. Kurbanın enamdan olduğunu söylüyor zaten. Enamın da koyun keçi sığır ve deve olduğunu söylüyor En’am suresinde. Burada bir çeviri hatası var.

Soru: Sad 34.[2] ayetteki ceset at cesedi olabilir mi?

Bu cesed konusunda çok çeşitli şeyler söyleniyor ama şu an aklıma tatmin edici bir cevap gelmiyor.

Soru: Kıyamıl leyle teheccüd arasında fark var mıdır?

Hayır fark yoktur. İkisi de aynı manaya gelir. Teheccüd uykudan kalkıldığı için söyleniyor. Kıyamıl Leyl de gece namaz kılındığı için söyleniyor.

Soru: Farz olan dört rekâtlık namazları ikişer ikişer kılabilir miyiz?

Farz olan dört rekatlık namazlar ikişer kılınamaz. Ama nafile namazları ikişer ikişer dir. Öğle namazının sünneti de iki ikidir. Hanefiler  birleştirmişlerdir. Şafiler buna dikkat ediyor.

(Yazıya Geçiren: Efe Mısırlı – [email protected])

[1] “Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nur 24/58, D.V. Meali)

[2] Andolsun biz Süleyman’ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü. (Sad 34/38, D.V. Meali)

Tüm Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 Kitaba Çağrı 16 Eylül 2017
2 Kurban İbadeti 24 Ağustos 2017
3 Hadislerin Derlenmesinde İran Etkisi 19 Ağustos 2017
4 Diyanetin Fetö Raporu: Bu din bu hale nasıl geldi? 14 Ağustos 2017
5 Hilal, Fitre ve Bayram 28 Haziran 2017
6 Nebi’mizin Ramazan Hayatı 12 Haziran 2017
7 İmsak Ölçüleri 27 Mayıs 2017
8 Dini Siyasete Alet Etmek 20 Mayıs 2017
9 Nebilere Yüklenen Olağanüstü Özellikler 13 Mayıs 2017
10 Tarih Boyunca Nebilere Gösterilen Tepkiler 6 Mayıs 2017
11 Yanlış Şeriat Algısı Suç ve Ceza 29 Nisan 2017
12 Kapitalizmin Sonu 15 Nisan 2017
13 Faiz Bağlamında Modern Finansal Ürünler 8 Nisan 2017
14 Hadislere Bakışımız Nasıl Olmalı 1 Nisan 2017
15 Haram Aylar 25 Mart 2017
16 Kur’an’cılık Tehlikesi 1.Bölüm 20 Mart 2017
17 Din ve Devlet İlişkileri 1.Bölüm 11 Mart 2017
18 Cuma Namazı ve Hutbe’si 4 Mart 2017
19 Kur’an’a Göre Sihir Kavramı 25 Şubat 2017
20 Abese Suresi Bağlamında Nebi’mizin Korunmuşluğu 18 Şubat 2017
21 Ev İçi Mahremiyet Kuralları 11 Şubat 2017
22 Örtünme İle İlgili Hükümler 4 Şubat 2017
23 Baş Örtüsü ve Örtünme 28 Ocak 2017
24 Kur’an’nın Çözüm Üretmedeki Yeri 21 Ocak 2017
25 Yahudileri Gölgede Bırakan Hileler 16 Ocak 2017
26 Müslümanlar’da Allah’a Güven Krizi 31 Aralık 2016
27 Müslümanlığımızı Gözden Geçirme İhtiyacı 24 Aralık 2016
28 Ümmet Olamamanın Ağır Bedeli 17 Aralık 2016
29 Tarihsellik İddialarında Cezalar Örneği 10 Aralık 2016
30 Mezhepçiliğin Doğurduğu Acı Sonuçlar 3 Aralık 2016
31 Kur’an’nın Tarihselliği İddiası ve Miras Konusu 26 Kasım 2016
32 Takiye (Kimliği Gizleme) 19 Kasım 2016
33 Faiz ve Güncel Meseleler 12 Kasım 2016
34 Mehdi Gelicek mi ? 7 Kasım 2016
35 Hz.İsa Gelicekmi? 31 Ekim 2016
36 Çağdaş Ulemanın Usulsüzlüğü 22 Ekim 2016
37 Dinsel Çoğulculuk 15 Ekim 2016
38 Son Kitabı Devre Dışı Bırakma Projesi, Dialog 8 Ekim 2016
39 Fıtrat Zemininde Buluşma 1 Ekim 2016
40 Nisa 34. Ayet Bağlamında Kadına Şiddet 24 Eylül 2016
41 Kurban İbadeti 10 Eylül 2016
42 Kadının Dövülmesi 3 Eylül 2016
43 Kur’an’a Göre Hükmetmek 27 Ağustos 2016
44 15 Temmuz Darbe Gecesine Kurani Bir Bakış 20 Ağustos 2016
45 Paralel Dinin Olmazsa Olmazı Aracılık – 1 13 Ağustos 2016
46 Müslüman Gayrimüslim İlişkileri 2 Temmuz 2016
47 Zekat 25 Haziran 2016
48 Oruçla İlgili Hükümler 18 Haziran 2016
49 Uydurulan Dinde Yatsı Sonu, Seher ve İmsak Vakti 4 Haziran 2016
50 Uydurulan Dinde Mut’a Nikahı 28 Mayıs 2016
51 Uydurulan Dinde Şartlı Talak 21 Mayıs 2016
52 Uydurulan Dinin Dayatması Olarak Çocukların Evlendirilmesi 7 Mayıs 2016
53 Kölelik ve Cariyelik Mezheplerin Dayatması mı? 30 Nisan 2016
54 Musa Hızır Kıssasının Evrensel Mesajı 23 Nisan 2016
55 Sünnetin Delil Değeri 16 Nisan 2016
56 Kira Sertifikaları Faizsiz Ürün mü? 9 Nisan 2016
57 Suç-Ceza Dengesi Açısından Cinsel İstismar 2 Nisan 2016
58 Boşanma Konusunda Allah’ın Koyduğu Sınırlar 26 Mart 2016
59 Allah’ın Koyduğu Sınırlar Nasıl Aşıldı 19 Mart 2016
60 Muhsana, Kadına Pozitif Ayrımcılık 13 Mart 2016
61 İnsanlar ile Cinlerin Ortak Özellikleri 5 Mart 2016
62 Nebiler Günahtan Korunmuş mudur? 27 Şubat 2016
63 Bedir Savaşı Örneğinde Nebi ve Resul Farkı 20 Şubat 2016
64 Dinde Haram-Helal Koyma Yetkisi 13 Şubat 2016
65 Cinler 6 Şubat 2016
66 İlk İnsanın Yaratılışı 30 Ocak 2016
67 İnsanı İnsan Yapan Özellikler 23 Ocak 2016
68 Allah’ı İkinci Sıraya Koymak 16 Ocak 2016
69 Şirkle İman Arasındaki Kararsızlık 9 Ocak 2016
70 Mehdi Beklentisi 2 Ocak 2016
71 Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
72 Fıkıh Müzakereleri | Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
73 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik – 2 19 Aralık 2015
74 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik 12 Aralık 2015
75 Kur’ân’da Dindarlık 5 Aralık 2015
76 Tarih Boyunca Bir Siyasi Baskı ve Ötekileştirme Aracı Olarak Zındıklık 28 Kasım 2015
77 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 2) 21 Kasım 2015
78 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 1) 21 Kasım 2015
79 Kur’an’a Göre Dinden Dönmenin Hükmü 16 Kasım 2015
80 Kur’an’da Zina Suçu Ve Cezası 7 Kasım 2015
81 Tağut Doğru Yolun Üstünde Oturur 31 Ekim 2015
82 Hadis Uydurma Faaliyetleri 24 Ekim 2015
83 Kader İnancı Ve Nesih 17 Ekim 2015
84 Resulullah Sonrası Siyasi Gelişmeler 10 Ekim 2015
85 Nesih 3 Ekim 2015
86 Hac Ve Kurban 19 Eylül 2015
87 Terör Olayları Karşısında Nebevi Siyaset 12 Eylül 2015
88 Dinde Özgürlük 5 Eylül 2015
89 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 4 “Cariyelik” 29 Ağustos 2015
90 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 3 “Cariyelik” 22 Ağustos 2015
91 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 2 “Kitap Algısı” 15 Ağustos 2015
92 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 8 Ağustos 2015
93 Nebimizin Yürüttüğü Dış Politika 1 Ağustos 2015
94 Kadir Gecesi ve İmsak Vaktine Tavırlar 11 Temmuz 2015
95 Zekat 4 Temmuz 2015
96 Oruç İbadeti 2 27 Haziran 2015
97 Oruç İbadeti 20 Haziran 2015
98 Kutup Bölgelerinde İftar ve İmsak Vakitleri 13 Haziran 2015
99 Emtia Borsalarındaki İşlemlerin Fıkhi Hükmü 6 Haziran 2015
100 Kur’ân’a Göre Gece-Gündüz 30 Mayıs 2015
101 Prof. V. A. Yefimov’la Yapılan Toplantının Değerlendirilmesi 23 Mayıs 2015
102 İsra ve Mirac 16 Mayıs 2015
103 Berzah Alemi 2 9 Mayıs 2015
104 Berzah Alemi 2 Mayıs 2015
105 Enflasyon ve Faiz 25 Nisan 2015
106 İşsizlik Probleminin Kaynağı 18 Nisan 2015
107 Peygamberimizin Öldürülmesini Emrettiği Kişiler Hakkındaki Rivayetler 4 Nisan 2015
108 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Zekat-Faiz Karşılaştırması) 28 Mart 2015
109 Faizsiz Sistemin İlkeleri – Faizsiz Bankacılık 28 Mart 2015
110 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Enflasyon) 21 Mart 2015
111 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Bankacılık) 14 Mart 2015
112 Faizsiz Sistemin İlkeleri 7 Mart 2015
113 Tecavüz Suçunun Cezası 28 Şubat 2015
114 İdam Cezası ve Kıssas Tartışmaları 21 Şubat 2015
115 Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 14 Şubat 2015
116 Kur’ân’da Ruh Kavramı 7 Şubat 2015
117 İcmanın Delilleri ve Değerlendirilmesi 24 Ocak 2015
118 Fıkıh Müzakereleri | Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 17 Ocak 2015
119 Nebiye Hakaretin Cezası 10 Ocak 2015
120 Noel ve Mevlid Kandili Kutlamalari 3 Ocak 2015
121 Kelime Oyunları ve Şeb-i Arus 27 Aralık 2014
122 Evlilik Nedeniyle Ortaya Çıkan Haramlık 20 Aralık 2014
123 Talak’ın Şarta Bağlanması 13 Aralık 2014
124 Kadının Boşanma Hakkı 6 Aralık 2014
125 Boşanmanın Hükümleri 29 Kasım 2014
126 Küçüklerin Evlendirilmesi 22 Kasım 2014
127 İslam Hukuku-Roma Hukuku Karşılaştırması 15 Kasım 2014
128 Beni Kureyza Yahudileri ve Esirlerin Öldürülmesi 8 Kasım 2014
129 İslâm Miras Hukukunda Kelâle 3 Kasım 2014
130 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı – 2 25 Ekim 2014
131 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı 18 Ekim 2014
132 İslam Alimlerinin Işid’e Gönderdikleri Mektubun Eleştirisi 11 Ekim 2014
133 Kurban İbadeti 27 Eylül 2014
134 Birbirimizden yardım istemek şirk midir? 9 Ağustos 2014
135 Nafile Oruç 2 Ağustos 2014
136 Zekat ve Fitre 26 Temmuz 2014
137 Kadir Gecesi 19 Temmuz 2014
138 Tarihi gelişimi ve Hükümleri Açısından İtikaf 12 Temmuz 2014
139 Yatsının Son Vakti 5 Temmuz 2014
140 Vakti Dışında Namaz, Süresinden Fazla Oruç 28 Haziran 2014
141 Bakara 187. Ayet Işığında Oruç İbadeti 21 Haziran 2014
142 Kimler Oruç Tutabilir 14 Haziran 2014
143 Orucun Tarihi ve Meşruiyeti 7 Haziran 2014
144 Ecel ve Şehitlik – Sorular ve Cevaplar 24 Mayıs 2014
145 Ecel ve Şehitlik 17 Mayıs 2014
146 Seferilik Mesafesi ve Müddeti 10 Mayıs 2014
147 Yolculukta Namaz – 2 26 Nisan 2014
148 Dinden Dönmek 19 Nisan 2014
149 Yolculukta Namaz 5 Nisan 2014
150 Namazı Terketmenin Hükmü 29 Mart 2014
151 Namazda Zikir 8 Mart 2014
152 Kadınların Cemaate Katılması 1 Mart 2014
153 Cemaatle Namaz – 2 22 Şubat 2014
154 Cemaatle Namaz 15 Şubat 2014
155 Sehiv Secdesi 8 Şubat 2014
156 Namazı Bozan Haller – 2 1 Şubat 2014
157 Namazı Bozan Haller 18 Ocak 2014
158 Cumanın Farzından Önceki ve Sonraki Sünnetler 11 Ocak 2014
159 Cuma Hutbesi 4 Ocak 2014
160 Cuma Namazı 28 Aralık 2013
161 Sünnet Namazları 21 Aralık 2013
162 Vitir Namazı 14 Aralık 2013
163 Teheccüd Namazı 7 Aralık 2013
164 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – Sorular 23 Kasım 2013
165 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – 2 18 Kasım 2013
166 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları 2 Kasım 2013
167 Cezanın Amacı Açısından Mağdur Hakları 26 Ekim 2013
168 Bayram Namazı ve Teşrik Tekbirleri 12 Ekim 2013
169 Tarihi, Amacı ve Ahkamı Yönüyle Kurban 5 Ekim 2013
170 Kur’an’da Münafıkların Durumu – 2 28 Eylül 2013
171 Kur’an’da Münafıkların Durumu 21 Eylül 2013
172 Günümüz İslam Dünyasının Problemleri 14 Eylül 2013
173 Bedel Hac – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Eylül 2013
174 Allah’ın Bilgisi ve Kader 24 Ağustos 2013
175 Mısırdaki Müslümanların Durumu 17 Ağustos 2013
176 Kadir Gecesi 3 Ağustos 2013
177 İmsak Tartışmaları 27 Temmuz 2013
178 Kutup Bölgelerinde İbadet Vakitleri 20 Temmuz 2013
179 Kader 19 Ocak 2013
180 Kıyamet Alametleri 22 Aralık 2012
181 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 20 Ekim 2012
182 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Hac İbadeti 13 Ekim 2012
183 Faiz-Zekat İlişkisi 6 Ekim 2012
184 Namazların Birleştirilmesi 29 Eylül 2012
185 İslama Yönelik Saldırılar 22 Eylül 2012
186 Alternatif Bir Finansal Ürün Olarak Kira Sertifikaları(SUKUK) 15 Eylül 2012
187 Öğle ve İkindi Namazlarının Vakitleri 8 Eylül 2012
188 Yatsı Namazı Vaktinin Bitişi 1 Eylül 2012
189 Kur’an’a Göre Gelenek 25 Ağustos 2012
190 Bayram Namazı ve Fitre 18 Ağustos 2012
191 Televizyondan Kabe İmamına Uyulabilir mi? 11 Ağustos 2012
192 Ramazan Ayının İnsana Sunduğu Fırsatlar 4 Ağustos 2012
193 İmsak Vakti ve Seher – 2 28 Temmuz 2012
194 İmsak Vakti ve Seher 21 Temmuz 2012
195 Nesih, Kıblenin Değişmesi Örneği 23 Haziran 2012
196 İsra ve Miraç 16 Haziran 2012
197 Uydurma Hadisler – Harun Ünal 9 Haziran 2012
198 Sezaryen Doğum 2 Haziran 2012
199 Vahiy – Sünnet İlişkisi 26 Mayıs 2012
200 Nesih Kavramı 19 Mayıs 2012
201 Din ve Tıp Açısından Sünnet 14 Mayıs 2012
202 Din ve Müzik 5 Mayıs 2012
203 Hadislerin Kur’an’a Arzı 28 Nisan 2012
204 Türkiye’de Kutlu Doğum Etkinlikleri 21 Nisan 2012
205 Allah’ın Elçisini Doğru Anlamak 14 Nisan 2012
206 Kur’an Öncesi Mekke Toplumu 7 Nisan 2012
207 Faizsiz Bankacılğın Problemleri 31 Mart 2012
208 Hz.Muhammed’in(S.A.V.) Tebyin Görevi 24 Mart 2012
209 İslam ve Türk Medeni Kanunu(TMK) Miras Sistemlerinin Mukayesesi 17 Mart 2012
210 Kur’an’a Göre Tağut Kavramı 10 Mart 2012
211 Farklı İnançların Birlikte Yaşamasının Doğal Kuralları 3 Mart 2012
212 Kur’an’a Göre Resule İman, İtaat ve İttiba 25 Şubat 2012
213 Organ Nakli 18 Şubat 2012
214 Sebeb-i Nüzul Meselesi 11 Şubat 2012
215 Daru’l-Harbde Faiz 4 Şubat 2012
216 İftida 28 Ocak 2012
217 Talak (Boşanma) 21 Ocak 2012
218 Gayrimüslimlerle Evlilik 14 Ocak 2012
219 A’raf Ehli 7 Ocak 2012
220 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? – 2 31 Aralık 2011
221 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? 24 Aralık 2011
222 Çocukların Evlendirilmesi 17 Aralık 2011
223 İnanç Özgürlüğü 10 Aralık 2011
224 Evliliğin Denetlenmesi 3 Aralık 2011
225 Adetli Kadın Kur’an’a Dokunabilir mi? 26 Kasım 2011
226 Hz.İsa’yı(a.s.) Geri Getirmek İsteyenlerin Hedefi 19 Kasım 2011
227 Nebi ve Resul Kavramları 12 Kasım 2011
228 Kurban Bayramına Nasıl Hazırlanmalıyız? 5 Kasım 2011
229 İcma Delili ve Değerlendirilmesi 22 Ekim 2011
230 Vekaletle(Bedel) Hac 15 Ekim 2011
231 İhram Yasakları 8 Ekim 2011
232 Kadınların Yolcuğu 1 Ekim 2011
233 Kur’an ve Sünnet Işığında Hac İbadeti 24 Eylül 2011
234 Faiz Anlayışı 10 Eylül 2011
235 Bayram Namazı 27 Ağustos 2011
236 İmsak Vakti 20 Ağustos 2011
237 Teravih Namazı Konusunda Diyanet’e Cevap 13 Ağustos 2011
238 Oruç Tutamayanlar Ne Yapmalı? 6 Ağustos 2011
239 Güneşin Batmadığı Yerlerde Namaz Vakitleri 2 Temmuz 2011
240 Yatsı Namazının Vakti 7 Mayıs 2011
241 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler – 2 30 Nisan 2011
242 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler 23 Nisan 2011
243 Günahlarla İlgili Kavramlar – 2 2 Nisan 2011
244 Günahlarla İlgili Kavramlar 26 Mart 2011
245 Büyük Günahlar – 3 19 Mart 2011
246 Büyük Günahlar Nelerdir? 12 Mart 2011
247 Büyük Günah İşleyenlerin Durumu 5 Mart 2011
248 Ye’cüc ve Me’cüc 26 Şubat 2011
249 Dabbetü’l-Arz 19 Şubat 2011
250 Tarikatlarda Vesile ve Tevessül 12 Şubat 2011
251 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar – 2 5 Şubat 2011
252 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 29 Ocak 2011
253 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar 22 Ocak 2011
254 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular – 2 1 Ocak 2011
255 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular 25 Aralık 2010
256 Mehdi İnancı 18 Aralık 2010
257 Kur’an’a Göre Zekat Oranları 4 Aralık 2010
258 Artan Malı İnfak Etme 27 Kasım 2010
259 Vitr Namazı 13 Kasım 2010
260 Bayram Namazları 6 Kasım 2010
261 Sehiv Secdesi – Mukayeseli Fıkıh Dersleri 30 Ekim 2010
262 Kurban İle Alakalı Sorular 23 Ekim 2010
263 Hac Farklı Aylarda Yapılabilir mi? – Fıkıh Dersi 9 Ekim 2010
264 Başkasının Yerine Hacc Yapmak 2 Ekim 2010
265 Hilal İle İlgili Sorulan Sorular 25 Eylül 2010
266 Cariyeler İle İlgili Sorulan Sorular 18 Eylül 2010
267 ORUÇ BOZMANIN CEZASI 4 Eylül 2010
268 Zekat 28 Ağustos 2010
269 İmsak ve Yatsı Vakitleri – 2 21 Ağustos 2010
270 İmsak ve Yatsı Vakitleri 14 Ağustos 2010
271 İsra ve Miraç -2 10 Temmuz 2010
272 İsra ve Miraç -1 3 Temmuz 2010
273 İcma’a Delil Getirilen Hadisler 26 Haziran 2010
274 İcma 19 Haziran 2010
275 Başörtüsü ve Örtünme 12 Haziran 2010
276 Mezheplerin Tutarlılığı 29 Mayıs 2010
277 Asabe Siyaset İlişkisi (Kızın Çocuklarının Mirasçılığı Örneği) 22 Mayıs 2010
278 Kur’an’ı Açıklama Usulü 15 Mayıs 2010
279 Kartepe Programı Değerlendirme 5 Mayıs 2010
280 Abdestte Ayakların Mesh Edilmesi 24 Nisan 2010
281 Hudeybiye’den Geri Kalanlar 13 Nisan 2010
282 Peygamberimizin Zeynep (ranha) ile Evliliği 3 Nisan 2010
283 Bedir Savaşı 20 Mart 2010
284 Kur’an Sünnet Bütünlüğü: Allah’ın İzni Meselesi 13 Mart 2010
285 Vahiy Çeşitleri 6 Mart 2010
286 Kadınların Özel Halleri 11 Şubat 2010
287 Kur’an’a Göre Zekat Nispeti 6 Şubat 2010
288 Vahy-i Gayr-i Metlüv’e Dair Getirilen Deliller -1 30 Ocak 2010
289 Iskat (Ölen Kimseyi İbadet Borçlarından Kurtarmak) 16 Ocak 2010
290 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrailin Rolü -2 2 Ocak 2010
291 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrail’in Rolü 26 Aralık 2009
292 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kurban 21 Kasım 2009
293 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -2 14 Kasım 2009
294 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -1 7 Kasım 2009
295 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kur’anı Anlama 31 Ekim 2009
296 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Yolculukta Namazin Kısaltılması Örneği 24 Ekim 2009
297 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? -2 17 Ekim 2009
298 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-1 10 Ekim 2009
299 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-2 10 Ekim 2009
300 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -1 3 Ekim 2009
301 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -2 3 Ekim 2009
302 Mirasta Avliye Meselesi -1 26 Eylül 2009
303 Mirasta Avliye Meselesi -2 26 Eylül 2009
304 Kasten Orucu Bozanın Cezası -1 12 Eylül 2009
305 Kasten Orucu Bozanın Cezası -2 12 Eylül 2009
306 Oruç Keffareti -2 29 Ağustos 2009
307 Oruç Keffareti -1 29 Ağustos 2009
308 Adetli Kadının Orucu -1 22 Ağustos 2009
309 Adetli Kadının Orucu -2 22 Ağustos 2009
310 Hastaların Orucu -1 15 Ağustos 2009
311 Hastaların Orucu -2 15 Ağustos 2009
312 Namazda Örtünme / 2-1 8 Ağustos 2009
313 Namazda Örtünme / 2-2 8 Ağustos 2009
314 Namazda Örtünme / 1-1 1 Ağustos 2009
315 Namazda Örtünme / 1-2 1 Ağustos 2009
316 Kur’an’da Örtünme -1 18 Temmuz 2009
317 Kur’an’da Örtünme -2 18 Temmuz 2009
318 Gayrimüslimlerle Evlilik -1 11 Temmuz 2009
319 Gayrimüslimlerle Evlilik -2 11 Temmuz 2009
320 Müşriklerle Evlilik -1 4 Temmuz 2009
321 Müşriklerle Evlilik -2 4 Temmuz 2009
322 Ehli Kitap ve Müşrikler -1 27 Haziran 2009
323 Ehli Kitap ve Müşrikler -2 27 Haziran 2009
324 Hayvan Kesimi / 2-1 20 Haziran 2009
325 Hayvan Kesimi / 2-2 20 Haziran 2009
326 Hayvan Kesimi -1 13 Haziran 2009
327 Hayvan Kesimi -2 13 Haziran 2009
328 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -1 6 Haziran 2009
329 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -2 6 Haziran 2009
330 Nafile Namazlar -1 9 Mayıs 2009
331 Nafile Namazlar -2 9 Mayıs 2009
332 Vitir Namazı -1 2 Mayıs 2009
333 Vitir Namazı -2 2 Mayıs 2009
334 Kur’an’ın Genel Açıklaması -1 25 Nisan 2009
335 Kur’an’ın Genel Açıklaması -2 25 Nisan 2009
336 Namazın Mekruhları -1 11 Nisan 2009
337 Namazın Mekruhları -2 11 Nisan 2009
338 Namazı Bozan Şeyler -1 4 Nisan 2009
339 Namazı Bozan Şeyler -2 4 Nisan 2009
340 Namazda Konuşmak -1 28 Mart 2009
341 Namazda Konuşmak -2 28 Mart 2009
342 Namazda Abdestin Bozulması / 2-1 21 Mart 2009
343 Namazda Abdestin Bozulması / 2-2 21 Mart 2009
344 Namazda Abdestin Bozulması / 1-1 14 Mart 2009
345 Namazda Abdestin Bozulması / 1-2 14 Mart 2009
346 Namazda İmamlık / 3-1 28 Şubat 2009
347 Namazda İmamlık / 3-2 28 Şubat 2009
348 Namazda Saf Düzeni -1 21 Şubat 2009
349 Namazda Saf Düzeni -2 21 Şubat 2009
350 Namazda İmamlık / 2-1 14 Şubat 2009
351 Namazda İmamlık / 2-2 14 Şubat 2009
352 Namazda İmamlık / 1-1 7 Şubat 2009
353 Namazda İmamlık / 1-2 7 Şubat 2009
354 İmamın Arkasında Kıraat -1 24 Ocak 2009
355 İmamın Arkasında Kıraat -2 24 Ocak 2009
356 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-1 17 Ocak 2009
357 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-2 17 Ocak 2009
358 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-1 10 Ocak 2009
359 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-2 10 Ocak 2009
360 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-1 3 Ocak 2009
361 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-2 3 Ocak 2009
Kuran Dersi Canlı Yayın