Kur’an’da Örtünme -2

18 Temmuz 2009 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri

Ferc farklı bir şekilde anlaşılırsa sadece belli bir şeyle serbest bırakılırsa cariye ilişkiye gireceği anlaşılmış olur.

Hoca: Cariye ile ilişkiye giriyorsa niye üç vakitte sınırlıyor ki.

Katılımcı: Bu ayetler sadece erkekler için mi indi. Erkekleri kapsayan ayetler bunlar?

Hoca: Öyle mi? Kadınlar yok mu?

Aynı katılımcı: Yok yok yani göbek deliği ile diz kapağı arası diyoruz sadece bu erkeklerle alakalı konuşuyoruz.

Hoca: Diğer ayetleri de okuyacağız.

Katılımcı: Erkek istediği zaman girebilir ama cariye istediği zaman giremiyor, şu şu vakitlerde izin alması gerekiyor diye sorulmuyor mu?

Hoca: Kendi cariyesi, başkasının cariyesi. Evet tabi bir yanlışa girdin mi gidiyor artık ondan sonrası. Şimdi, burada anlaşılmayan yer var mı? İzin konusu yani. İsterseniz bir kere daha tekrarlayalım. Ferclerini korurlar eşleri ve sahip oldukları köle ve cariyeler hariç diyor. Bak “ma meleket eymanukum” de bu erkek yada kadın olma ayrımı yok burada tamam mı? Köle de olabilir cariye de olabilir. Fark yok yani. Bak onun için orada “illa ala ezvacihim: Eş”. “Ev ma meleket eymanuhum: yada sahip oldukları köle veya cariye”. Fark etmez. Tamam. Şimdi şu Nur suresi 58. Ayete göre; bu ayet eşlerden bahsetmedi. O zaman “vellezi min furucuhim ala ezvacihim” de o ayete göre eşler birbirlerine karşı ferclerini hiç bir şekilde muhafaza etmelerine gerek yok.

Katılımcı: İzin de yok

Hoca: İzin de yok. Ama “ma meleket eymanuhum” u sınırladı burada. Tamam mı?

Katılımcı: Buradaki hüküm, bu ayette yani cariyenin yataklık edilmesinin caiz olmadığı açık.

Hoca: Buradan da anlaşılıyor cariye ile yatılamayacağı . Çok net.

Katılımcı: “ev ma meleket eymanuhum”,” vellezine lem yeblugul” “ve” ile atıf yapılıyor ama evladı konusunda “ev” ile atıf yapılıyor.

Hoca: Tabi yani, malesef tabi bu cariyelerin odalık olarak alınmasının hiç bir delili yok. Mutlaka nikahsız ilişkiye asla izin yok kuranı kerimde ama gelenekte bu oluşmuş malesef.

İşte şimdi buradan cariye ile köle demek ki diğer aile fertlerinin göremediği yerleri görebilir. Buluğa ermemiş çocuklar da. Ama buluğa ermemiş çocukların ve cariye ve kölelerin göremeyeceği, sadece eşlerin göreceği yerler de var. Değil mi? O zaman

1- Vücutta sadece eşlerin görebileceği yerler var.

Katılmcı: Eşlerinde yanlız olduğu zaman

Hoca: Bir başkası açısından değerlendiriyorum. Kendi kendine değil de.

1- Sadece eşlerin görebileceği yerler var.

2-Küçük çocukların ve köle ve cariyelerin görebileceği yerler var.

Katılımcı: Eşleri o köle ve cariyelerin görebildiği yerleri görebilir.

Hoca: Şüphesiz canım, o zaten öyle. O belli zaten.

Katılımcı: Dar kapsamdan geniş kapsama doğru

Hoca: Aşağıdan yukarıya doğru gidiyor. İnsanın vücudunda;

1-Sadece eşlerin görebileceği yerler var

2-Küçük çocukların, köle ve cariyelerin görebileceği yerler vardır.

3- Diğer aile fertlerinin görebileceği yerler vardır.

Diğer aile fertlerinin göreceği yerler ile küçük çocukların, köle ve cariyelerin görebileceği yerler farklı olduğu için bunların üç vakit dışında izin alma şartı yok ama diğerlerinin her vakitte içeri girmeleri için izin alma şartı var.

Katılımcı: Büyük çocuklarda olduğu gibi hocam.

Hoca: Buluğa erdin mi izinsiz giremeyeceksin.

Katılımcı: Evlerde hizmetli çalışanlar?

Hoca: Evlerde hizmetli çalışanlar diğerleri gibi olmuş oluyor,onun örneği de Enes Bin Malik. Enes Bin Malik Peygamber(sav)’in hizmetine verilmiş olan bir gençtir.

Fatih Orum: “Tavvafune aleykum” kapsamına alınabilir”

Hoca: Olmaz “tavvafune aleykum” kapsamına. Şundan dolayı ; Enes Bin Malik olayı var ya. Enes Bin Malik Peygamberimizin hizmetine verilmiş olmasına rağmen sadece diz kapağından yukarısını Hayber’de atını hızla sürdüğü bir sırada görmüş.

Fatih Orum: Hizmetliler “tavvafune aleykum” değil mi?

Hoca: Girebilir ama, şimdi hadisten, Peygamber efendimizin uygulaması da bizim için çok önemli. Bu olayın farkedemediğimiz bir tarafı vardır. Yani, çünkü kuranı kerimi en iyi Onun anladığını biliyoruz, kesin. Bazen bir hadisi şerifi anlayamıyoruz ama yıllar sonra anlayabiliyoruz, ayetle irtibat kurduğumuz zaman.

Katılımcı: Hocam bu “tavvafune” üç vaktin dışında izin almaması gerektiğinin açıklaması değilmidir?

Hoca: Üç vaktin dışındadır “tavvafune”, evet. O da onu söylüyor zaten.

Üçincüsü de aile fertlerinin görüp diğerlerinin göremiyeceği

Dördüncüsü de başkalarının göremeyeceği yerlerdir. Değil mi? Şimdi buradan Nur suresinin 30 ve 31. ayetlerine intikal edelim .

Enes Hoca: Bu ayet daha iyi açıklar.

Hoca: Ama o alt yapıyı oluşturduktan sonra açıklıyor. O zaman direk buraya gelsen anlaman zor olur. Şimdi burada ne diyor;

“Kul lil mu’minine yaguddu min ebsarihim yahfezu furucehum: mümin erkeklere söyle gözlerini sakınsınlar ve ferclerini korusunlar”(NUR 30).

Onlar için emir diz kapağı ile göbeğinin arasını kapatmak. Bu artık dışarıya karşı. Tamam mı? Onun için hadisi şerif nasıl: “avretun reculi ma beyne suhretihi ve rukveteyhi” (Bu hadis duyulduğu gibi yazıldı, latin harfler ile arapça yazılışını bulamadım) diye şey yapıyorlar ya.

“Zalike ezka lehum”(NUR 30) bak işte Serkan buradaki “ezka” ismi tafdil değil. Sıfatı müşebbehedir.

Serkan: Onlara yakışan budur.

Hoca: Temiz olan budur. Öbürü ne ? Pis. Bu daha temizdir dersen tüm sistem bozulur. Orada o ayetlerin anlattıklarının hiç bir manası kalmaz.

Serkan: Zaten hiç bir kullanılmış şekli de yok ki.

Hoca: Ama bakın şimdi meallerde öyle diyor mu?

Serkan: “Ezka” kelimesinin hiç bir ismi tafdil kullanılmış şekli yok ki.

Hoca: Meallere bir bakarmısınız?

Fatih Orum: Daha temiz diyor.

Hoca: Daha temiz dediğin zaman ismi tafdil manası vermiş oluyor.

Serkan:Onlar öyle yapabilirler ama ben sadece şunu söylüyorum  burada o kullanış şeklinde hiç bir tanesinde yok. Kendince uyarlamış olabilirler.

Hoca: Tamam işte, senin dediğin doğru,doğru da bu hataları bilmemiz lazım. Bak mealler böyle. Şimdi mesela Diyanet İşleri Başkanlığı’nın meali var hemen önümde; “bu onların arınmasını daha iyi sağlar” ismi tafdil manası vermiş.

Katılımcı: Daha temiz bir davranıştır diyor burada.

Hoca: Elmalı’ya bakalım; daha temizdir diyor. Ömer Nasuhi Bilmene bakın “çok temizdir” diyor. Çok temiz ile daha temiz arasında fazla bir şey yok ki. Öbürü az temizdir, bura çok temizdir. Bak bepsi ismi tafdil manası vermiş. Bunlar aslında kendileri vermiyor bu manayı, bu manayı verirken diğer tefsirlerden çıkarıyorlar. Aç öbür tefsirleri hepsi tafdil manası vermiş.

Katılımcı: Furucun manasını karşılaştırdığında asıl çelişki orada çıkıyor.

Hoca: Ciddi manada çelişki var.

Katılımcı: Avret diyor; örtülmesi kesin, sonra daha iyi.

Hoca: Hayır bak ayet diyor ki: “vellezinehum li furucihim hafızun illa ala ezvacihim ev ma meleket eymanuhum”(MUMİNUN 5-6). Öyle kesinleştirdikten sonra sen bu “ezka’ya” nasıl ismi tafdil manası verirsin.

Katılımcı:Hocam onları geçtim “Ezka” kelimesini ismi tafdil olarak kullanılabilmesi için (10:00-10:03 anlaşılmadı).

Hoca: Ya tamam kardeşim tamam dediklerin doğru, ben buna dikkatini çekmek istiyorum. Yani “li babihi li gayri babihi” meselesi çok önemlidir dedik ya işte onun burada meal verirken gözükmesi lazım. Mesela şeye diyor ki; haulai benati hunne etharu lekum: kızlarım sizin için daha temizdir bu”(HUD 78)diye mana veriyorlar. Bu daha temizse yaptıkları fiil de temizdir.

Katılımcı: Yapmayın diyor, yapmayın dedikten sonra, bu daha temiz.

Hoca: “Ma sebekakum biha min ehadin minel alemin”(ARAF 80) dediği o çok çirkin bir davranış o homoseksüelliği, hiç kimsenin yapmadığı çirkin davranış olduğunu söyleyecek, ondan sonra bu daha temizdir diyecek.

Katılımcı: Bir şey söyleyeceğim;efalu tafdil” lam” ile mesela “eftalu ezka lekum” lam ile kullanıp da gösterebilirmiyiz

Hoca: Ya kardeşim işte bunların hepsi arap ve bu adamların hepsi arapça uzmanı. Tamam mı? Tefsirler böyle. Onun için vatandaşın zihni allak bullak oluyor. Vatandaşa meal oku diyoruz, adam okuyor. Bakıyor,Allah Allah. Tamam.

Katılımcı: Şimdi burada “yahfezu furucekum” dan oradaki biraz önce zikrettiğiniz dört mertebe hepsi kastediliyor olabilirmi? Mesela “yahfezu furucekum” bütün insanlara karşı bütün vücudunu korusun.

Hoca: O buradan anlaşılmıyor. Yani bütün insanlara karşı koruyacağı diz kapağı ile göbeğinin arası olduğu belli. Yani şu ana kadar şu çok ortaya çıktı ki “ferc” dediğimiz ön ve arkadan ibaret değil. Netleşti bu yani. Değil yani, öbür ayetten kesin olarak çıkıyor. Ve Peygamberimiz öyle kendiliğinden söylemiş değil. Ayetleri en iyi anlayan kişi olduğu için. İşte hikmet bu. Ayetlerden çıkarılan hüküm. Bütün bunları güzel bir şekilde düşündümüz zaman bu ortaya çıkıyor ve biz ekip halinde düşünüyoruz. Peygamberimizin bizden farkı onun ekip kurmaya ihtiyacı yok, çünkü Allah “yuallimuhul kitabe ve hikme” demiş. Ama bizim ekip kurma mecburiyetimiz var. Çünkü fussilet ayatuhu kur’anen arabiyyen li kavmin ya’lemun”(FUSSİLET 3)bilen bir kavim oluşturacağız ki anlayalım.

Katılımcı: Hocam, bir şey sorabilirmiyim. Daha önce dörde ayırdık, diğer aile fertleriyle başkaları aynı şekilde değerlendirilemez mi? Zaten çocukları ayırdık.

Hoca: Şimdi ona geleceğiz. Cevap vermediğimiz kısım o. Şimdi ona geliyoruz.

“Kul lil mu’minati: mümin kadınlara söyle”

“Yagdudne min ebsarihinne ve yahfezne furucehunne”(NUR 31),

“vellezinehum li furucuhim hafizun”(MEARİC 29).

“Mümin kadınlara söyle gözlerini önlerine eğsinler” ve “ferclerini korusunlar”.

O zaman demek ki kadınlara mahsus pilaj da diz kapağıyla göbek arasını açamazlar kadınlar. Yaz tatilinde şurada burada. Yok

Katılmcı: Burada özel hüküm zikretti. İşte biraz önce Sekan’da sordu.

Hoca: Şimdi devam ediyoruz. Bak “ve la yubdine zinetehunne”. Şuna da dikkatinizi çekeyim; zinet kelimesi sadece kadın ile ilgili geçti, erkek ile ilgili geçmedi. Eksik kalan dedim ya işte şimdi oradayız. “Ve la yubdine zinetehunne: Zinetlerini açmasınlar”(NUR 31). O zaman burada şu ortaya çıkıyor; diz kapağı ile göbeğin dışındaki yerleri kapatan elbiseye zinet denmiş oluyor. Tamam.

Katılımcı: O elbiseyi nasıl gösteririz hocam?

Hoca: Yada şöyle de anlayabilirsiniz; diz kapağı ile göbeğin arasını zaten açamayacak, diğer yerlerini de açmasın. Beden olur o zaman zinet, daha net olur. Çünkü o elbise “yuvari sev’atikum” un kısmından o “riş” olmayabilir. Güzel elbise olmayabilir. Çirkin de olabilir elbisesi. O zaman diz kapağı ile göbek bir kere.

Katılmcı: Kadın erkek ortak, hiç bir şekilde açamıyor.

Hoca: Hiç bir şekilde açamıyor. Sadece o küçük çocuklar, zaten geçti az önce. Kadın erkek orada eşit. O zaman vücudunun zinet kısmı diğer kısım. Orayı zaten açamayacak. “Ve la yubdine zinetehunne illa ma zehara min ha” “Ma zehara min ha’sı” hariç. Olması gerekiyor. Göz ile görmesi lazım. Burunla koklaması, nefes alması lazım, ağızla konuşması lazım. Yüzüyle kimliğinin  ortaya konması lazım. Mesela onun için Peygamberimiz hac sıradında özellikle yüzlerin açılmasını emretmiştir. Hacca gidince bu emrin ne kadar yerinde olduğunu görüyorsunuz. Çünkü binlerce insan içerisinde yüzünü görmezsen tanıma şansın yok. Kaybediyor insanlar birbirlerini. Allah’ın bu yasağı olsaydı yüz ile ilgili Peygamberimiz o emri verirmiydi. Veremezdi, mümkün değil. Elleriyle tutacak, abdest alacak, iş yapacak, ayaklarıyla yürüyrcek, çorap kolay bir şey mi? Bak biz mesela İstanbul gibi bir yerde bu kadar imkanlar içerisinde yaşadığımız halde yırtık olmayan çorap bulmak, sürekli çorap almayı gerektirmiyor mu? Sonra o çorap heryerde giyilmez ki? Sen Suudi Arabistan’da çorap giyebilirmisin? Burada bile giyemiyorsun yazın. Ayakkabı da bulamayabilir. Yürüyecek, ayakları açık olur.

Katılımcı: Şurası işte “ma zehara min ha” bir de Ahzab suresi 59

Hoca: Burayı bitirelim oraya geliriz.

Katılımcı: Eğer ayette çıkmadığı halde Peygamber(sav) hac mevsiminde kadınların yüzlerini açmalarını söylerse

Hoca: Tabi, eğer kuranda olmayan bir şeyi söyleyecek olursa Peygamberimiz, ne diyor; “ve lev tekavvele aleyna ba’del  ekavil”(HAKKA 44) yani küçücük bir şey bile olsa, “ba’d”.

Katılımcı: Bu “yahuddu min ebsarihim” sözü “inne ma zehara” ya şeydir. Yani bu örtünmesi zor olan yerlere karşı gözünüzü yumun yada bakmayın.

Hoca: Yok değil. Göz göze geldiği zaman.

Katılımcı: O da öyle demek istiyor zannedersem

Hoca: Öyle demek istemiyor

Katılmcı: Yani yüzüne bakmayın kendinizi yada onun yüzünü koruyun.

Hoca: Tamam anladım senin maksadını. Yani o gözüken yerlere de bakmayın demiş oluyor.

Katılımcı: Göz göze gelmeyin.

Hoca: Kısın Yani. İlk önce bakacaksın tabi. İlk bakış tamam. Peygamberimizin hadisi zaten ordan anlaşılıyor. İlk önce görmezsen nasıl kısacaksın? Karşında ne olacağını göreceksin ona göre kısasın. Gözünü dikip de bakma demiş oluyor AllahTeala

Katılımcı: Peygamberimiz zamanında herhalde yolların üzerinde mi oturuyorlarmış, ne yapıyorlardıysa Peygamber efendimiz demiş

Hoca: Farketmez o şey değil, yolların üzerine otururlarsa otursunlar. Karşılaştığınız zama da yani.

“Ve la yubdıne zınetehunne illa ma zehara minha”. Gözüken. Tamam, ihtiyaç gereği şey yapmış oluyor. Şimdi, “illa ma zehara minha” da hem dersiniz ki şurada açılmalı. Çünkü buradan bir hava girecek, rahatlayacak dersiniz mesela kadınla ilgili olarak. Tamam mı? O akla gelir yani. Sonra başı açılabilir dersiniz. “İlla ma zehara minha” ya girebilir de. İnsanın aklına gelir bu. Ama hemen, AllahTeala bir açık bırakmıyor diyor ki; “Vel yadribne bi humuruhinne ala cuyubihinne”

Katılımcı: Orasını da kapatsın.

Hoca: “Bi humuruhinne” “min humuruhinne” olabilir yani. Baş örtülerinin bir kısmnı yakalarının üzerine vursunlar. “Darabe ala” çadır kurmak gibi birşey. Yani bir şeyi bir şeyin üzerine, çatma diyoruz ya. Şunu şunun üzerine çattı. Onun üzerine vurdu. Şeyi şuraya bir vur derler yani. Vurma kelimesi bizde de kullanılır. Şunu şunun üzerine vurmak manasına. O zaman baş örtülerinin bir kısmını da yakalarının üzerine örtsünler. O zaman öyleyse yakaları “inna ma zehara minha” ya girmiyor. Ondan sonra

Katılmcı: Sanki giriyor da sonradan onu kapatıyor.

Hoca: Tabi tabi. Siz bu ayet olmazsa yakaların açık olması gerektiği şeklinde baş açık olabilir diyebilirsiniz. Yakalar açık olabilir diyebilirsiniz.

Katılmcı: Çünkü “ve la yubdine zinetehunne” dediği zaman

Hoca: “İnna ma zehara minha” akla gelir. Yani baş açık olsun, çünkü bir çok kimse burada direniyor bugün. İşte boyun açık olabilir falan diye değil mi? O akla gelebildiği için hemen C.Hakk burada onu kapatmış.

“Ve la yubdine zinetehunne: zinetlerini açmasınlar”. Bir kere diz kapağı göbek arasının dışı bu. “İlla li buuletihinne: kocaları”. Zaten öbür ayet olmazsa karı-koca da birbirinin bir şeyini göremez.

Katılımcı: Zaten anlaşılıyor. Çünkü

Hoca: Tamam yani, bazı böyle kocalarına kan kusturan kadınlar var.

Katılmcı: Saçlarını açmıyorlar,göstermiyorlarmış.

Hoca: Bitti yani bitti. Bana telefonla kaç tane kadın sormuştur; gece yatarken saçlarımı bağlayabilirmiyim diye.

Katılmcı: Meleklerden utanıyormuş

Hoca: Diyor ki; başımı yarım bağlayabilirmiyim? Kocasının yanında yatacak başımı yarım bağlayabilirmiyim diye bana soruyor. Kardeşim ister yarım bağla ister bağlama, sen bilirsin. Yok melekler girmezmiş! Sana ne?

Katılmcı: Kocasına sorsaydı

Hoca: Hayır bir müddet sonra karısından ayrılan çok kimse var biliyormusunuz. O tür bazı tarikatlarda falan yetişen kızlar

Katılımcı: O baş kapamayı kitapta görmüştüm; edep,adap kitabımıydı neydi görmüştüm.

Hoca: Yatarken? Ya kardeşim sen meleklere karşı sorumlu değilsin ki. İşte bak ayetler ne kadar güzel açıklıyor herşeyi değil mi? Hayatımızda ayet yok yani. Adap kitabı, evet olur.

“Ev abaihinne: babaları”, ev abnai buuletihinne: kocalarının babaları”,”ev ebnaihinne”. Bak bunlar da aile içerisinde birbirleriyle sürekli beraber olan insanlar.

Katılımcı: Üçüncüsüne giriyor. Aile fertleri

Hoca: Aile fertleri evet.

Katılımcı: Ama orada “ferc” ile alakalı, burada “zinetten” bahsediyoruz.

Hoca: Tabi. Bir kere o “ferc” hiç kimse göremez.

Aynı katılımcı: Üçüncü dediye hoca. O ferc üçüncüsü dedi ama zineti açıyor.

Hoca: Sadece zinet açılıyor.

“Ve ihvanihinne ev beni ihvanihinne”. Şimdi, kadınla erkek arasında zinet kelimesi geçiyor. Bu ferc’in dışındaki kısım. Erkek de zinet kelimesi geçmiyor. Aradaki fark bu, tamam mı?

“Ev beni ahavatihinne ev nisaihinne”. İşte kadınları. Mümin kadınlar. “ev nisaihinne” derken; burada nisaün mu’minat dememesi de çok önemli. Buradaki kadın, mümin olmayabilir de. Kadın kadına yani. İşte çok güzel benim hoşuma gidiyor huyunu suyunu bildikleri kadınlar diye, bu güzel. Yoksa mümin kadın şartı yok. Yanlız burada şuna da dikkat etmek lazım; “kul lil mu’minat”. “mu’minat” derken mümin cariyeler bunun içine girer mi?

Katılımcı: Girer.

Hoca: Girer tabi. “Kul le ezvacik” biraz sonra okuyacağız, sen şey yaptın ya. “Kul le ezvacike ve benatike ve nisail muminine”

Katılımcı: Cariyeyi hadisi şeriften de değil, sadece Hz.Ömer’in uygulamasını rivayet ediyorlar. Oradan kapsam dışına bırakıyorlar.

Hoca: Ve o rivayet de hiç bir sahih kaynakta yok. Hz.Ömer’e maal ettikleri rivayet. Yani bu kölelik ve cariyelikle ilgili kurdukları kurgu islama tamamen iftira. Ama kuran da bunu ona göre de gerekeni yaparak, ayetleri de ona göre anlamını kaydırarak işi halletmişler.

“Evit tabiine gayri ulil irbeti miner ricali”.Erkeklerden artık kafınlara karşı bir arzusu kalmamış, bakıma muhtaç hale gelmiş, çocuklaşmış olan. Bunlarda aynı şekilde diğerleri gibi olmuş oluyor. Bak “Evit tıflillezine lem yazharu ala avratin nisa”. “Tıfıl”.

Katılmcı: Aile fertleri olması şart değil.

Hoca: Aile fertlerinden olan tıfılın hükmü başka bu başka.

Katılımcı: Bu üçüncü gurup Hocam.

Hoca: Bu üçüncü guruba giriyor. Ondan sonra da demiş ki; “ve la yadribne bi erculihinne”. Ben bu konuyuda şöyle anlıyorum bak; “ayaklarıyla vurması” meselesi kadınların belli bir yürüyüş şekli vardır. Vücudun güzelliğini gösteren şekilde. Yoksa o “hal hal” falan değil yani. Bir yerde kullanılıp da bir başka yerde, sen hiç şuana kadar ayağında hal hal olan kadın gördün mü?

Katılımcı: Hintliler, araplar da var.

Katılımcı: Nadir

Hoca: O nadire göre hüküm verilir mi?

Katılımcı: Ama o moda meselesi

Hoca: Mesela şimdi o mankenlerin yürüyüşüne bakın. Mutlaka ayaklarını özel bir şekilde birini şuraya vurur birini buraya vurur. Vücudundaki güzelliği gösterebilmek için. İşte “ve la yadribe bi erculihinne li yu’leme zinetihinn”, bu maksatla yapmasınlar yani: Gizledikleri zinet bilinsin diye. “Li yurine” değil. Göstermek için değil. Göstermek başka bilinmesi başka.

Ondan sonra “Ve tubu ilallahi cemian eyyuhel mu’minune”. Şimdi insanların bu konularda hataları, kusurları,eksikleri olabileceği için C.Hakk diyor ki; Allah’a hep birlikte tevbe edin, belki umduğunuza kavuşursunuz.

Şimdi Ahzab 59’a geçelim mi? İlgili hadislere galiba zaman kalmayscak, öyle anlaşılıyor. Ama gene ben beş tane daha hadis okurum. Nasıl olsa konu anlaşıldı.

Katılımcı: Kadınlarla ilgili “yubdine zinetehunne” biraz önce 58. Ayetteydi yanılmıyorsam. Erkeklere ilişkin diz kapağıyla göbek arası kadın ile erkek aynı şekilde. Orası hiç bir şekilde açılmayacak.

Hoca: Ama onun dışındakiler açılabiliyor.

Aynı katılımcı: Ya göbeğin üstü

Hoca: Şimdi mesela bu tip şeyler genellikle örfle alakalıdır. Çocuğunu emziren kadınlar bir çok yerde çok tabii şekilde aile içerisinde emzirir yani. Bunlar şey oluyor, yani biraz da örf artık burada devreye girer. Ama demek ki bir kere burada sayılanların dışındakilerin yanında çocuğunu emzirmeyecek. O açık. Mesela eskiden ben çocukken giderdim hastahaneye. Erzurum’un bir takım kazalarından gelen kadınlar hiç çekinmeden çocukları emziriyorlardı.

Katılımcı: Bir çok toplumda öyle.

Hoca: Şimdi bunun olmayacağını onlara anlatmak lazım. Emziriyorsan tedbirini al öyle emzir kardeşim.

Bak ne diyor burada AllahTeala;

“Ya eyyuhen nebi: ey peygamber”

“Kul li ezvacike ve benatike ve nisail mu’minin: eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle”. Müminler cariyrlerle de evlenebilirler değil mi? O zaman “nisaul mu’minin” değil mi?

Katılımcı: Hür varken evlenemez.

Hoca: Farketmez, evlendiği zaman o “nisaul mu’minin” olmuyor mu?

Katılımcı: Önemli olan evlenebilmesi.

Hoca: Evlenebiliyorsa “nisaul mu’minindir” o da farketmez.

Katılımcı: Evlendirin diyor Hocam cariyelerinizi

Hoca:  Peygamberimiz kendi nikahlı eşi varken esirle evlenmedi mi?

Katılımcı: Evlendi ama azad etti.

Hoca: Azad etti tamam, farketmez. Satın aldı Cüveyriye’yi. Hür yapar. İmkanı varsa zaten cariyeyle evlenemez ki. “Ve men lem yesteti’minkum tavlen en yenkıhal muhsanatil mu’minat”(NİSA 25) gücü yeten eğer cariyeyi seviyorsa onu alır hürtiyetine kavuşturur, o bedel onun mihri olur evlenir. Evet.

Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle.

“Yudnine aleyhinne min celabibihinn”. Evet, “cilbablarından bir kısmını üzerlerinden aşağıya doğru sarkıtsınlar”. Yada kendilerine yaklaştırsınlar, sıkı örtsünler manasında da olur.

“ibna” yaklaştırmak ya. Yani üstlerinden sıkı bir şekilde örtünsünler.

Katılımcı: O “yadrib” ile yani sağlamlaştırma. Yaklaştırma, oradaki “ıdrib” yani sağlam yerleştirme.

Hoca: Aslında bu baş örtüsüdür. İğne kullanıyorlar, batırıyorlar rüzgar atmasın falan diye.

Katılımcı: O “darb” kelimesinin kullanılması

Katılımcı: “yudribune” dediğiniz zaman mesela orada zinet görülüyor anlaşılıyor. Buradaki maksat herhalde başlarını örttükleri zaman biraz sıkı bağlasınlar anlamında kullanılabilir.

Hoca: Bugün işte iğnelerle, şunlarla bunlarla tutturuyorlar rüzgar açmasın diye bağlıyorlar, nir şeyler ediyorlar. İşte o bu. Aslında buradaki cilbab büyük bir başörtü demektir.

Katılımcı: İşte orada çok şey var. Bazıları mesela şuandaki bu çarşaf 31:10-31:19 arası anlaşılmadı).

Hoca: Bak şimdi, çarşaf ne demektir? Çar ne demek? Çar ne demek Serkan

Serkan: 4

Hoca: 4 demek değil mi? Şef ne demek?

Katılımcı: Şef kumaş demek

Hoca: Kenar. Dört kenarlı bez parçası demektir çarşaf. Bu İranlıların giydiği o dur. Yani büyük bir baş örtüsüdür. Büyük bir baş örtüsüdür. Yani Türkiye’deki çarşaf aslında çarşaf değil. Ama biz ona çarşaf adını vermişiz. Yatak çarşafı; işte çarşaf o dur.

Katılımcı: Yok ben o değil, bildiğimiz çarşaftan bahsettim.

Hoca: Ama hayır, O çarşaf Türkiye’ye girdiği zaman Malta’dan gelmiştir. O zaman ki yazıları bir oku, ben bir zamanlar okumuştum. İstsnbul’da büyük bir şey başlıyor. Bu kadınlar milleti yoldan çıkaracak diye. Evet. Hayır çarşaf görünümünü çok güzel hale getiriyor. Yani yürüyen selvi gibi işte. Bir de ince bir kumaş. Sonradan iş tersine çevrilmiş. Bir takım siyasi sebeplerle. Göreceksin 19. asırdaki bir takım gazeteleri, dergileri oku. Ben eskiden okumuştum ama şuanda nerede olduğu aklımda değil, şu dediğşm bilgi en az 20 senelik bilgidir. Şuanda kaynağı nerede diye desen şey yapamam.

Katılmcı: Biraz baktım cilbab nedir falan çarşaf olduğu gördüm bir anlamının

Hoca: O şeyde de vardır, Ömer Nasuhi Bilmen. Tamam bak bir dakika. Abdurahman Hoca yok mu? Ömer Nasuhi Bilmen’in tefsiri var Abdurahman. Abdurahman Hoca’nın oturuşuna göre sağ köşede. Ö. N. Bilmen çok müceddid bir alimdir gerçekten. Mevcut tarihi çok güzel bir şekilde aktarmıştır.

Neyse “Zalike edna en yu’refne”. Bak ne diyor burada; böyle yapsınlar derken aslında öbür kesinlikle söylemiyor bunu. Haram kılmıyor, yasaklamıyor. Bu bir tavsiye olduğu belli. Niye: “Edna en yurefne” tanınmalarına daha yakındır. Nasıl tanınacaklar? “Fe la yu’zeyn” oradan belli. Eziyet edilmemeleri. Namuslu bir kadın bu. Kardeşim budan sana bir şey yok. “Ve kanallahu gafuren rahima” da gelerek, burada öyle de sık boğaz edilmediğini ortaya koyuyor.

Katılımcı: Yani kadın bunları yapınca ben sizin böyle laf yapacağınız kadın değilim.

Hoca: Ben öyle senin bildiğin kadınlardan değilim demiş oluyor.

Katılımcı: Yani kendini işaretlemiş oluyor.

Hoca: Yani saygın bir yeri olduğunu göstermiş olacak o kadar.

Katılımcı: Bu ayet üzerinden eski dönemlerde cariyeleri taciz ediyordular. Müslüman kadınlar da bundan rahatsız olmasınlar diye böyle bir emir geldi. Günümüzde cariyeler olmadığından

Katılmcı: Bu ayetin hükmü kalmadı mı?

Hoca: Öyle söylüyorlar evet.

Katılımcı: Başka şey de var. Eski zamanda köle diye bir şey olmadığından dolayı boş sahralara gidildiğini söylüyorlar. Erkeklerin bu kadınları rahatsız ettiği bundan dolayı da nazil olduğu söyleniyor.

Hoca: Tabi çeşitli şeyler söylenir ama ayet açık.

Ben şimdi birkaç tane hadisi şerif okuyayım size. Buhari’den bir rivayet var. Ebu Musa diyor.(35:57) “Ene Radulullah(sav) kane kaide fi mekanin fihi mae: Peygamberimiz(sav) içinde su olan bir yerde oturuyordu. Demek ki ayaklarını suyun içine sokmuş belli ki. “tekecede rukbeteyhi(34:12): iki dizini açtı”. Dizden yukarısı değil ama. “Ev rukbetihi(36:19): yada bir dizini”. “Fe lem ma dekale Osmanu kadda(Bu hadis fuyulduğu gibi yazıldı.Yazılu metnimi bulamadım 36:24): Osman girince kapattı”. Şimdi bunu bu Ebu Musa’dandır, muallak bir hadis bu. Peygamberimizden rivayet edenin kim olduğu belli değil. Şimdi ama başka yerlerde ben, şu anda şey yapamayacağım ama Şevkani’nin Neylu’l Evtar’ında. Bu Sevde validemizden kaynaklanan bir rivayet olduğu söyleniyor. Sevde vaidemiz eşidir. Dizini de açar, yukarısını da açar. Ama Osman girerken örtmüş.

Katılımcı: Bu olay ile ilgili Buhari’de geçen bir hadisi hatırlıyorum. Hz.Ebu Bekşir giriyor, sırasıyla

Hoca: Öyle bir şeyler söyleniyor. Şimdi bak ikinci hadise.

“Revahul Hamseti İllel Nesaiu”. dedikleri Nesai’nin dışındaki diğer bütün kitapların rivayet ettikleri hadis. Aişe validemizden rivayet ediliyor. Peygamber(sav) demiş ki; “La yakberullahu salate illa bi hımar.(Bu hadis duyulduğu gibi yazıldı 37:25)”. Öbür ayete geleceğiz daha gelmedik. Peki o namazda örtünmeyi bir başka derste yapacağız, bugün yapamayız. O zaman ben bunu geçeyim. Ahzab 59’a bakacaksın, tamam mı? Namaz ile ilgili olan kısım hadislerini geçiyorum.

Katılımcı: Bu İbni Abbas cilbab için diyor; kadınların hür olduklarının bilinmesi için yüzleri hariç başlarını örterler

Hoca: İşte hür olduklarını ifadesi yok. Tamam bak, ayeti kerimenin metnini görüyormusun. Ayeti kerimenin metni diyor ki; zalike edna en yu’refne”. Bunu yapsınlar diyor. Burada bir haram koymuyor AllahTeala. Bu daha güzel olur diyor. Tamam. Ayetin metnine bir bak. Öbür tarafta AllahTeala ne diyor? Diyor ki bak “intectenibu kebair ma tunhevne: yasaklandığınız günahların büyüklerinden kaçınırsanız” diyor. “nukefftir ankum seyyiatikum”(NİSA 31). Burada bir yasak masak yok yani. Emir va, emir de “edna en yu’refna” ile şey yapılmış. Tanınmanıza daha uygundurla takdir edilmiş.

Katılımcı: mu’minat’a cariyelerde dahil olduğu için

Hoca: Cariyeler dahil olduğu için

Aynı katılımcı: Hür olduğu tanınsın değil. Sonra ayette genel ifade edilmek istenen kadınların durumu olduğu için mu’min olduğu bilinmesi için, mu’min olarak bilinmesi daha ayete uygun.

Hoca: Bak Peygamber efendimizin hadisi şerifi.

Katılımcı: “zalike yurefne edna”

Hoca: Tamam geliriz, şu hadisleri görelim de. Hadisleri açtım önüme. Ebu Davud ve İbni Mace’nin rivayet ettiği bir hadiste Ali(ra) Peygamberimizden şunu rivayet ediyor; “Kale Rasulullah(sav) la tubris fahizeke ela tanzır ila fehızi hayyın ve la meyyit(Bu hadis duyulduğu gibi yazıldı 39:34): Yani o diz kapağından yukarısı “fahiz” dediğimiz o. Baldır, uyruk. “Uyruğunu açma canlı olsun, ölü olsun hiç kimsenin uyruğuna da bakma” diyor. İşte “furucihim hafizun’a” birebir uyuyor değil mi?

Katılımcı: Diz kapağının şüpheli olduğu..

Hoca: Olabileceği de anlaşılıyor. Yani diz kapağının

Katılımcı: Baldır kesin

Hoca: Ama diz kapağı min ila’dan, yani birisi o açılabilir der birisi açılmaz der. İşte bu hadisleri gördüğün zaman diyorsun ki işte hikmet bu işte peygamber bu. Meseleyi gayet doğru anlamış. O zaman yanlış rivayetleri de ayıklama imkanın oluyor ayetlerle karşılaştırdığın zaman.

Evet, Ahmet anlaşıldı mı?

Katılımcı 1 : Hocam burada bir şey demiş; zevceleri, cariyeleri gibi kendilerine helal olan kimselerden başkasına göstermesinler.

Hoca: Ya şey değil, Ömer Nasuhi Hoca geleneği anlatıyor. O değil esas cilbaba verdiği manaya bak.

Katılımcı: Ona bakmak istemediği için buna bakıyor.

Katılımcı 1: Çarşaflarını başlarının üzerine örtsünler demiş hocam.

Hoca: Tamam, o cilbabı açıkladığı yer var. Çarşaf kelimesine ne mana verildiği çok önemli. Dört köşeli bir bez parçası. Bugün İranlı kadınlar işte o bizim yatak üzerine örttüğümüz çarşafın benzeri çarşafı başlarından aşağı, zaten bu İran’dan gelme bir kelimedir. Türkçe değildir ki bu.

Katılımcı: Bizim orada da çarşaf var

Hoca: Bizim oradaki çarşaf geleneksel. İstanbul’dan gelen çarşaf o.

Aynı katılımcı: Yok, dört köşe yatak çarşafı gibi

Hoca: Bizde ona ihram derler, çarşaf demezler bizde ona ihram derler.

Katılmcı: Bu vakitlerin haricinde uygunsuz olmayıp, sade bu üç vakitte çıkartabiliyormuyuz

Hoca: Tabi o da anlaşılır. Ama banyoya istediğin dakikada girersin, kapıyı kapatırsın. Evde eşin varsa başka kimse yoksa problem değil. Mesela taksiciler gibi gece çalışanlar için bu zaman değişiyor.

Hoca: Olabilir, zaten meselenin açık olduğu üç vakittir diyor genel. İstisnai olarak sen başka vakitlerde yatıyor da olabilirsin. Ona bir mani yok ki.

Katılımcı: Yada öğleden sonra yarmıyor da olabilir

Hoca: Yatmıyor da olabilirsin . Ondan sonra bir de şu var bak; Muhammed B. Caşh. Bunu da Buhari rivayet etmiş. Peygamber(sav) Muammer’in yanına uğramış iki uyruğu açıkmış. Demiş ki Ya Muammer! (42:48) “Fakti fahizeyke fe innel fahizeyke avreh: uyruklarını kapat onlar avrettir” demiş. Tamam. Yani hadis olduğu ortada. Hadis yani. Peygamber sözü. Net olarak anlıyorsunuz. Ama meela işte bu ayetler arası,öyle diyorlar ama gözümle görmedim ama duydum, burada varsa bakarız. Bu Süleyman Ateş hoca aile fertlerinin birbirlerinin her tarafına bakabileceğini çıkarmış o ayetten. “Ve la yubdine zinetehunne” den. İşte bizde böyle bir ayetler aradı ilişki diye bir mantık yok. Ayetleri birlikte değerlendirme diye bir mantık yok bizde. Öyle olmayınca her şey birbirine karışıyor. İşte hadisi esas alıyor, birisi sünneti badiyetun aleyhun kitap diyor, birisi kitap ile sünneti birbirinden ayırıyor, ne bileyim bir acayip şeyler. Çelişkiler yumağı. Çık çıkabilirsen işin içinden.

Katılımcı: Fıtratın hiç kabul etmeyeceği şeyler

Hoca: Fıtrat zaten bizde hiç yoktur yani değerlendirmeye hiç alınmaz fıtrat. Bizim gelenekte hiç değerlendirmeye alınmaz. Şimdi bu şeye baktın mı?

Katılmcı: Cilabıb kadınların örtündükleri çarşaflar, feraceler, elbiselerin üzerinden giydikleri şeyler yani karlar demektir. Cilbabdır.

Hoca: Büyükce başörtü ifadesi geçmiyor mu? Orada bir yerde geçiyor olacak ama.

Katılmcı: Üzerine feraceleri sıkı örtsünler. Başörtülerini vücutlarına yaklaştırsınlar

Hoca: Baş örtülerini. Baş örtüsü olarak da geçiyor. O manayı da veriyor orada. Tamam. Cilbaba baş örtüsü manasını da veriyor.

Katılımcı: Sizin yazınız vardı herhalde örtünme ile ilgili

Hoca: Eskidir. Bunları öğrenmeden önce yazdıklarımdan, fıkıh kitaplarında geçenlerdir orada yazdıklarımız, tamammı.

Aynı katılımcı: Yine orada başörtü kelimesini nakletmişsiniz.

Hoca: Baş örtüsü, evet. Tamam doğrudur.

Şu ayeti bir daha okuyalım. Ahzab 59.

“Ya eyyuhen nebiyyu: ey peygamber”

“Kul li ezvacik: eşlerine söyle”.

“Ve benatik: kızlarına”

“Ve nisail mu’minin: ve müminlerin kadınlarına söyle”.

Buna ister istemez cariyeler girer.

“Yudinine aleyhinne min celabibihinne”. Bak “nisail mu’minin” dediğiniz zamam mümin olmayan cariyeler bile girer buna. Sen bizim evin kadınısın der. Evin kadınıdın der yani “nisaihinne” varya.

Katılmcı: Cariye sadece efendisine karşı örtmeyecek, onun dışındakilere karşı normal müslüman kadın gibi, fark yok.

Hoca: Efendisine karşı, bravo bak orada çok güzel şey yaptın. Sadece efendisine karşı o Nur suresi 58’deki ifadeler var, diğerlerine karşı değil. Diğerlerine karşı diğer kadınlar ne ise o da aynıdır. Zaten Hz.Ömer’e bir takım iftiralar yapıyorlar ya, Hz.Ömer’in bunun tam zıddına Hz.Ömer’den gelen çok sahih rivayetler var. Bir cariyenin fazlaca süslendiğini görünce milleti yoldan çıkaracaksın diyor. Üstü başı kapalı olduğu halde. Yani Hz.Ömer’e iftira ettikleri çok zayıf, hatta rivayet bile denmeyecek şey üzerine hükümler bina etmişler ama Hz.Ömer’e ait olan çok sahih rivayetler görmezlikten gelinmiş. Cariyelerle ilgili olarak.

Katılmcı: Hocam burada müminler geçmeyip de nisail müminin geçmesi,

Hoca: Çok önemli, evet.

Aynı katılımcı: Hıristiyan olan

Hoca: Hıristiyan da olabilir müminlerin kadınıdır.

Aynı katılımcı: Cariye hıristiyan, müslüman olabilir.

Hoca: Evdeki hizmet yapan kadınlardır.

Aynı katılımcı: Şöyle bir soru sorulabilir yani: bu kadın madem müslüman değildir, islam dini müslümanlaradır. Benimsemeyen, bu dini bilmeyen birine nasıl dersin

Hoca: Sen bizim evimizin kadınısın. Sen dışarı çıktığın zaman bizi temsil ediyorsun

Aynı Katılmcı: Mahalle baskısı dedikleri olaya dönüşmüyor mu?

Hoca: Ama bak işte bu sorunun cevabı bu ayette var. Diyor ki Allah; söyle onlara diyor, zaten o imanla ilgili şeyleri söyledi yukarıda. Başka ayetlerde.

Söyle onlara cilbablarından bir kısmını kendilerine iyice yaklaştırsınlar, iyice sıkı vursunlar. Bu onların tanınmalarına daha yakındır diyor. Ve eziyet edilmemelerine daha yakındır. E şimdi senin evinde oturan kadın dışarıya çıkacak, ondan sonra bir sürü şikayetle gelecek. Falan adam bana laf attı, filan adam şunu yaptı. Diyeceksin; kardeşim tamam. Sen dışarıya çıktığın zaman senin görünen kısmın imanın değil ki senin vücudun. Korusaydın. Değil mi? Beni niye sıkıntıya sokuyorsun.

Katılımcı: Ama şimdi örtündükleri için eziyet çekiyorlar.

Hoca: Örtündükleri için bu manada bir eziyet yok. O imanla mücadele manası, o sevap kazandıran bir eziyet. O çok güzel bir şey, cihat yapmış oluyorlar. Geçende birisi diyor; bir de takke farz olsaydı ne olacaktı? Doğru söylüyor yani. Cihat yapıyor kadınlar.

Katılmcı: Ama o zaman belki kadın ile erkek birlikte mücadele ederdik ve kazanırdık.

Hoca: Evet doğru.

Ondan sonra da bak ayet nasıl bitiyor;

“Ve kanallahu gafuren rahima” diye bitiyor.

Katılımcı: Hocam o “zalike edna” ya nasıl mana vereceğiz?

Hoca: Edna: daha yakındır. Edna mudaftır tamam mı? En en yu’refne, ismi tafdil ya muzaf olur ya “mim” ile olur. Muzaf değil mi “edna en yu’refna?

Katılımcı: Bende onu diyorum yani

Hoca: Şüphesiz tabi ya. Edna marifetihinne. Yani mastarı yerine göre ister meçhul manada ister malum mana verirsin. Sıfatı müşebbehe olabilir mi diyor Ahmet. Olur mu? Şimdi şu var yani sıfatı müşebbehe, afedersin bu efalu tafdil ya mudafla kullanılır ya mim ile kullanılır yada elif- lam ile kullanılır. Burda muzafla kullanılmış.

Enes Hoca: Ezka lekum, edka lekum olunca

Hoca: Orada muzaf değil, orada başka bir şey. Bu üç kullanımın da dışı oluyor.

Katılımcı: Ondan başka size layık değil anlamına gelir. Bunların bilinmesinin en yakın yolu.

Hoca: Bir de şu bizim sarf ve nahiv de öğrendiğimiz kaideler ekseriyeti gösterir. Bütünü göstermez. Onun için o kaideler de fazla bağlanmamak gerekiyor. Ama gerçekten yol da göstericidir. Yani aksine bir sebep yoksa da o kaidelerden ayrılmamak gerekir. Yoksa böyle mudaf olmasına rağmen sıfatı müşebbehe manası verebileceğimiz yerler olabilir. Tamam.

Peki şimdi  burada sorulan sorulara cevap verelim. O namazda öryünmeyi ayrı bir ders olarak yapalım. Çünkü şu anda vakit bitti zaten çoktan.

Fatma Akçan Almanya’dan soruyor. Diyor ki baş örtünün örtülüş şekli var mı?

Baş örtünün örtülüş şekli var işte: yakaları kapatacak şekilde örtülecek, ayette okuduk zaten.

Çarşaf ve peçe giymek,

Katılımcı: O sıkma baş var, arkadan şey yapıyor modasına göre. Arkasını uzatma var falan onu soruyor.

Hoca: Yakaları kapattı mı tamam. Yakaları kapatacak. Yakalar açık kalmayacak.

Fatih Orum: Başı örttüğü şeyle kapatmak zorunda

Hoca: Başı örttüğü şeyle kapatacak yakaları. Başını örtyüğü şeyle yakalarını kapatacak, evet.

Bir de çarşaf ve peçe şartının olmadığını zaten ders içerisinde ortaya, çarşafın da ne olduğunu az önce konuştuk. Peçenin de şart olmadığını ders içerisinde konuştuk.

Dışarı çıkarken mutlaka pardesü giymek şart mı? Şart değil. O da ortaya çıktı zaten. Yani evin içindeki örtü, evin dışındaki örtü, evden dışarı çıkarken. Evin içerisinde kadın biraz rahattır. Mesela bizim köylerde her evin kapısının arkasında bir örtü asılı durur. Kadın evin içerisinde başı açık olur, boynu açık olur, kolları açık olur hiç şey değil, rahat. Çünkü kendi evinde. Dışarıya çıkacak oldumu hemen onu başına alır örter içeri girerken tekrar aynı yere asar.

Katılımcı: Hocam “car” diyorlar.

Hoca: Sadece “car” mı diyorlar.

Aynı katılmcı: Sadece “car” diyorlar.

Katılımcı: Yerleri süpürür böyle

Hoca: Süpürmez süpürmez beline kadar gelir ancak, daha fazla değildir. Baş örtüsüdür aslında o. Cilbab o işte. Cilbab o.Yani şimdi başını o kadın göğüslerini örtecek bir baş örtüsü örttüğü zaman, işte cilbabı da örtmüş oluyor. Tamam mı?

Ondan sonra. Bayanların pantolon giymesi yanlışmı? Pantolon! Mesela bayan şalvar giyebilir mi diye sormazlar pantolon giyebilir mi diye sorarlar. Şalvar da, silvan iki bacağı olan, hatta seravil derler araplar. Müfredini de kullanmazlar. İki bacağı olan bir elbise demektir, iki bacağa da giyilen. Hatta Peygamber efendimizin silvan kullanan kadınlara da rahimallahul muservikati diye dua ettiği de vardır. Sivan giyen kadınlara Allah ikramda bulunsun diye duası vardır. Şimdi nedir bu silvardır bu, şalvar. Bizim şalvar geniştir. Bacağı şey yapmaz. Dışarı çıkarken pantalon giyecekse, pantolon geniş olursa yani pantalonla şalvarın farkı kumaş farkı bizim geleneğimizde. Başka bir fark yok. Birisi şu kumaştan yapılır, birisi bu kumaştan yapılır.

Katılımcı: Etek tipi pantolon yapıyorlar

Hoca: Tabi iki paçalı. O aslında daha çok koruyor onları. Daha çok koruyor, daha çok fonksiyonel. O zaman yani geniş rahat bir pantolon giymede sakınca yok.

Pantolon giyen erkeğe benzerse Allah’ın laneti üzerine olur şeklinde söylemler doğru mu?

Şimdi bu giyim kuşamda mesele değil. Yani erkeğe benzeyen kadınlar, kadına benzeyen erkekler meselesi farklı bir mesele. Bem mesela hacca ilk gittiğim günleri hatırlıyorum. Karşıdan, bakıyorum bir gurup kadın geliyor. Yanıma geliyor hepsi erkek çıkıyor. Hatta bir keresinde önümde,  ekose etekli bir adam tavaf ediyor. Ben onu adam değil kadın olduğunu zannettim. Baktım ayakları çıplak, AllahAllah dedim. Yani kollar açık, ayaklar açık öyle tavaf ediyor falan. Bir de baktım ki sakallı erkek. Şimdi burada şu elbise kafın elbisesidir, şu elbise erkek elbisesidir, mesela bakarsınız badı kimseler tek bir elbisesi olduğu için karısının elbisesini giyip dışarı çıkmıştır. Olmuştur bu tip şeyler. Yani benzeme bu değil, benzeme başka bir şey. Zaten pantolon da olsa bugün, erkek pantolonuyla kadın pantolonu da farklıdır.

Bayanlar ve erkeklerin aynı odada oturup sohbet etmeleti günah mı?

O da başbaşa olmaları Peygamberimiz tarafından yasaklanmıştır. Baş başa olmadıkları takdirde. İki kişi başbaşa olanın üçüncüsü şeytan olur diyor Peygamber(sav). “Ve la takrabu zina”. Zinaya götüren sebepler ortaya çıkar. Şeytan devreye girer. AllahTeala zina etmeyin demiyor zinaya yaklaşmayın diyor. Yani zinayı hissettirecek ortamlarda bulunmayın diyor. Ona dikkat etmek lazım. Böylece dersi bitirelim. Haftaya ders yok. Ondan sonraki hafta inşallah. Namazda örtünme.

Tüm Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 Kitaba Çağrı 16 Eylül 2017
2 Kurban İbadeti 24 Ağustos 2017
3 Hadislerin Derlenmesinde İran Etkisi 19 Ağustos 2017
4 Diyanetin Fetö Raporu: Bu din bu hale nasıl geldi? 14 Ağustos 2017
5 Hilal, Fitre ve Bayram 28 Haziran 2017
6 Nebi’mizin Ramazan Hayatı 12 Haziran 2017
7 İmsak Ölçüleri 27 Mayıs 2017
8 Dini Siyasete Alet Etmek 20 Mayıs 2017
9 Nebilere Yüklenen Olağanüstü Özellikler 13 Mayıs 2017
10 Tarih Boyunca Nebilere Gösterilen Tepkiler 6 Mayıs 2017
11 Yanlış Şeriat Algısı Suç ve Ceza 29 Nisan 2017
12 Kapitalizmin Sonu 15 Nisan 2017
13 Faiz Bağlamında Modern Finansal Ürünler 8 Nisan 2017
14 Hadislere Bakışımız Nasıl Olmalı 1 Nisan 2017
15 Haram Aylar 25 Mart 2017
16 Kur’an’cılık Tehlikesi 1.Bölüm 20 Mart 2017
17 Din ve Devlet İlişkileri 1.Bölüm 11 Mart 2017
18 Cuma Namazı ve Hutbe’si 4 Mart 2017
19 Kur’an’a Göre Sihir Kavramı 25 Şubat 2017
20 Abese Suresi Bağlamında Nebi’mizin Korunmuşluğu 18 Şubat 2017
21 Ev İçi Mahremiyet Kuralları 11 Şubat 2017
22 Örtünme İle İlgili Hükümler 4 Şubat 2017
23 Baş Örtüsü ve Örtünme 28 Ocak 2017
24 Kur’an’nın Çözüm Üretmedeki Yeri 21 Ocak 2017
25 Yahudileri Gölgede Bırakan Hileler 16 Ocak 2017
26 Müslümanlar’da Allah’a Güven Krizi 31 Aralık 2016
27 Müslümanlığımızı Gözden Geçirme İhtiyacı 24 Aralık 2016
28 Ümmet Olamamanın Ağır Bedeli 17 Aralık 2016
29 Tarihsellik İddialarında Cezalar Örneği 10 Aralık 2016
30 Mezhepçiliğin Doğurduğu Acı Sonuçlar 3 Aralık 2016
31 Kur’an’nın Tarihselliği İddiası ve Miras Konusu 26 Kasım 2016
32 Takiye (Kimliği Gizleme) 19 Kasım 2016
33 Faiz ve Güncel Meseleler 12 Kasım 2016
34 Mehdi Gelicek mi ? 7 Kasım 2016
35 Hz.İsa Gelicekmi? 31 Ekim 2016
36 Çağdaş Ulemanın Usulsüzlüğü 22 Ekim 2016
37 Dinsel Çoğulculuk 15 Ekim 2016
38 Son Kitabı Devre Dışı Bırakma Projesi, Dialog 8 Ekim 2016
39 Fıtrat Zemininde Buluşma 1 Ekim 2016
40 Nisa 34. Ayet Bağlamında Kadına Şiddet 24 Eylül 2016
41 Kurban İbadeti 10 Eylül 2016
42 Kadının Dövülmesi 3 Eylül 2016
43 Kur’an’a Göre Hükmetmek 27 Ağustos 2016
44 15 Temmuz Darbe Gecesine Kurani Bir Bakış 20 Ağustos 2016
45 Paralel Dinin Olmazsa Olmazı Aracılık – 1 13 Ağustos 2016
46 Müslüman Gayrimüslim İlişkileri 2 Temmuz 2016
47 Zekat 25 Haziran 2016
48 Oruçla İlgili Hükümler 18 Haziran 2016
49 Uydurulan Dinde Yatsı Sonu, Seher ve İmsak Vakti 4 Haziran 2016
50 Uydurulan Dinde Mut’a Nikahı 28 Mayıs 2016
51 Uydurulan Dinde Şartlı Talak 21 Mayıs 2016
52 Uydurulan Dinin Dayatması Olarak Çocukların Evlendirilmesi 7 Mayıs 2016
53 Kölelik ve Cariyelik Mezheplerin Dayatması mı? 30 Nisan 2016
54 Musa Hızır Kıssasının Evrensel Mesajı 23 Nisan 2016
55 Sünnetin Delil Değeri 16 Nisan 2016
56 Kira Sertifikaları Faizsiz Ürün mü? 9 Nisan 2016
57 Suç-Ceza Dengesi Açısından Cinsel İstismar 2 Nisan 2016
58 Boşanma Konusunda Allah’ın Koyduğu Sınırlar 26 Mart 2016
59 Allah’ın Koyduğu Sınırlar Nasıl Aşıldı 19 Mart 2016
60 Muhsana, Kadına Pozitif Ayrımcılık 13 Mart 2016
61 İnsanlar ile Cinlerin Ortak Özellikleri 5 Mart 2016
62 Nebiler Günahtan Korunmuş mudur? 27 Şubat 2016
63 Bedir Savaşı Örneğinde Nebi ve Resul Farkı 20 Şubat 2016
64 Dinde Haram-Helal Koyma Yetkisi 13 Şubat 2016
65 Cinler 6 Şubat 2016
66 İlk İnsanın Yaratılışı 30 Ocak 2016
67 İnsanı İnsan Yapan Özellikler 23 Ocak 2016
68 Allah’ı İkinci Sıraya Koymak 16 Ocak 2016
69 Şirkle İman Arasındaki Kararsızlık 9 Ocak 2016
70 Mehdi Beklentisi 2 Ocak 2016
71 Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
72 Fıkıh Müzakereleri | Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
73 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik – 2 19 Aralık 2015
74 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik 12 Aralık 2015
75 Kur’ân’da Dindarlık 5 Aralık 2015
76 Tarih Boyunca Bir Siyasi Baskı ve Ötekileştirme Aracı Olarak Zındıklık 28 Kasım 2015
77 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 2) 21 Kasım 2015
78 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 1) 21 Kasım 2015
79 Kur’an’a Göre Dinden Dönmenin Hükmü 16 Kasım 2015
80 Kur’an’da Zina Suçu Ve Cezası 7 Kasım 2015
81 Tağut Doğru Yolun Üstünde Oturur 31 Ekim 2015
82 Hadis Uydurma Faaliyetleri 24 Ekim 2015
83 Kader İnancı Ve Nesih 17 Ekim 2015
84 Resulullah Sonrası Siyasi Gelişmeler 10 Ekim 2015
85 Nesih 3 Ekim 2015
86 Hac Ve Kurban 19 Eylül 2015
87 Terör Olayları Karşısında Nebevi Siyaset 12 Eylül 2015
88 Dinde Özgürlük 5 Eylül 2015
89 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 4 “Cariyelik” 29 Ağustos 2015
90 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 3 “Cariyelik” 22 Ağustos 2015
91 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 2 “Kitap Algısı” 15 Ağustos 2015
92 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 8 Ağustos 2015
93 Nebimizin Yürüttüğü Dış Politika 1 Ağustos 2015
94 Kadir Gecesi ve İmsak Vaktine Tavırlar 11 Temmuz 2015
95 Zekat 4 Temmuz 2015
96 Oruç İbadeti 2 27 Haziran 2015
97 Oruç İbadeti 20 Haziran 2015
98 Kutup Bölgelerinde İftar ve İmsak Vakitleri 13 Haziran 2015
99 Emtia Borsalarındaki İşlemlerin Fıkhi Hükmü 6 Haziran 2015
100 Kur’ân’a Göre Gece-Gündüz 30 Mayıs 2015
101 Prof. V. A. Yefimov’la Yapılan Toplantının Değerlendirilmesi 23 Mayıs 2015
102 İsra ve Mirac 16 Mayıs 2015
103 Berzah Alemi 2 9 Mayıs 2015
104 Berzah Alemi 2 Mayıs 2015
105 Enflasyon ve Faiz 25 Nisan 2015
106 İşsizlik Probleminin Kaynağı 18 Nisan 2015
107 Peygamberimizin Öldürülmesini Emrettiği Kişiler Hakkındaki Rivayetler 4 Nisan 2015
108 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Zekat-Faiz Karşılaştırması) 28 Mart 2015
109 Faizsiz Sistemin İlkeleri – Faizsiz Bankacılık 28 Mart 2015
110 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Enflasyon) 21 Mart 2015
111 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Bankacılık) 14 Mart 2015
112 Faizsiz Sistemin İlkeleri 7 Mart 2015
113 Tecavüz Suçunun Cezası 28 Şubat 2015
114 İdam Cezası ve Kıssas Tartışmaları 21 Şubat 2015
115 Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 14 Şubat 2015
116 Kur’ân’da Ruh Kavramı 7 Şubat 2015
117 İcmanın Delilleri ve Değerlendirilmesi 24 Ocak 2015
118 Fıkıh Müzakereleri | Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 17 Ocak 2015
119 Nebiye Hakaretin Cezası 10 Ocak 2015
120 Noel ve Mevlid Kandili Kutlamalari 3 Ocak 2015
121 Kelime Oyunları ve Şeb-i Arus 27 Aralık 2014
122 Evlilik Nedeniyle Ortaya Çıkan Haramlık 20 Aralık 2014
123 Talak’ın Şarta Bağlanması 13 Aralık 2014
124 Kadının Boşanma Hakkı 6 Aralık 2014
125 Boşanmanın Hükümleri 29 Kasım 2014
126 Küçüklerin Evlendirilmesi 22 Kasım 2014
127 İslam Hukuku-Roma Hukuku Karşılaştırması 15 Kasım 2014
128 Beni Kureyza Yahudileri ve Esirlerin Öldürülmesi 8 Kasım 2014
129 İslâm Miras Hukukunda Kelâle 3 Kasım 2014
130 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı – 2 25 Ekim 2014
131 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı 18 Ekim 2014
132 İslam Alimlerinin Işid’e Gönderdikleri Mektubun Eleştirisi 11 Ekim 2014
133 Kurban İbadeti 27 Eylül 2014
134 Birbirimizden yardım istemek şirk midir? 9 Ağustos 2014
135 Nafile Oruç 2 Ağustos 2014
136 Zekat ve Fitre 26 Temmuz 2014
137 Kadir Gecesi 19 Temmuz 2014
138 Tarihi gelişimi ve Hükümleri Açısından İtikaf 12 Temmuz 2014
139 Yatsının Son Vakti 5 Temmuz 2014
140 Vakti Dışında Namaz, Süresinden Fazla Oruç 28 Haziran 2014
141 Bakara 187. Ayet Işığında Oruç İbadeti 21 Haziran 2014
142 Kimler Oruç Tutabilir 14 Haziran 2014
143 Orucun Tarihi ve Meşruiyeti 7 Haziran 2014
144 Ecel ve Şehitlik – Sorular ve Cevaplar 24 Mayıs 2014
145 Ecel ve Şehitlik 17 Mayıs 2014
146 Seferilik Mesafesi ve Müddeti 10 Mayıs 2014
147 Yolculukta Namaz – 2 26 Nisan 2014
148 Dinden Dönmek 19 Nisan 2014
149 Yolculukta Namaz 5 Nisan 2014
150 Namazı Terketmenin Hükmü 29 Mart 2014
151 Namazda Zikir 8 Mart 2014
152 Kadınların Cemaate Katılması 1 Mart 2014
153 Cemaatle Namaz – 2 22 Şubat 2014
154 Cemaatle Namaz 15 Şubat 2014
155 Sehiv Secdesi 8 Şubat 2014
156 Namazı Bozan Haller – 2 1 Şubat 2014
157 Namazı Bozan Haller 18 Ocak 2014
158 Cumanın Farzından Önceki ve Sonraki Sünnetler 11 Ocak 2014
159 Cuma Hutbesi 4 Ocak 2014
160 Cuma Namazı 28 Aralık 2013
161 Sünnet Namazları 21 Aralık 2013
162 Vitir Namazı 14 Aralık 2013
163 Teheccüd Namazı 7 Aralık 2013
164 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – Sorular 23 Kasım 2013
165 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – 2 18 Kasım 2013
166 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları 2 Kasım 2013
167 Cezanın Amacı Açısından Mağdur Hakları 26 Ekim 2013
168 Bayram Namazı ve Teşrik Tekbirleri 12 Ekim 2013
169 Tarihi, Amacı ve Ahkamı Yönüyle Kurban 5 Ekim 2013
170 Kur’an’da Münafıkların Durumu – 2 28 Eylül 2013
171 Kur’an’da Münafıkların Durumu 21 Eylül 2013
172 Günümüz İslam Dünyasının Problemleri 14 Eylül 2013
173 Bedel Hac – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Eylül 2013
174 Allah’ın Bilgisi ve Kader 24 Ağustos 2013
175 Mısırdaki Müslümanların Durumu 17 Ağustos 2013
176 Kadir Gecesi 3 Ağustos 2013
177 İmsak Tartışmaları 27 Temmuz 2013
178 Kutup Bölgelerinde İbadet Vakitleri 20 Temmuz 2013
179 Kader 19 Ocak 2013
180 Kıyamet Alametleri 22 Aralık 2012
181 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 20 Ekim 2012
182 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Hac İbadeti 13 Ekim 2012
183 Faiz-Zekat İlişkisi 6 Ekim 2012
184 Namazların Birleştirilmesi 29 Eylül 2012
185 İslama Yönelik Saldırılar 22 Eylül 2012
186 Alternatif Bir Finansal Ürün Olarak Kira Sertifikaları(SUKUK) 15 Eylül 2012
187 Öğle ve İkindi Namazlarının Vakitleri 8 Eylül 2012
188 Yatsı Namazı Vaktinin Bitişi 1 Eylül 2012
189 Kur’an’a Göre Gelenek 25 Ağustos 2012
190 Bayram Namazı ve Fitre 18 Ağustos 2012
191 Televizyondan Kabe İmamına Uyulabilir mi? 11 Ağustos 2012
192 Ramazan Ayının İnsana Sunduğu Fırsatlar 4 Ağustos 2012
193 İmsak Vakti ve Seher – 2 28 Temmuz 2012
194 İmsak Vakti ve Seher 21 Temmuz 2012
195 Nesih, Kıblenin Değişmesi Örneği 23 Haziran 2012
196 İsra ve Miraç 16 Haziran 2012
197 Uydurma Hadisler – Harun Ünal 9 Haziran 2012
198 Sezaryen Doğum 2 Haziran 2012
199 Vahiy – Sünnet İlişkisi 26 Mayıs 2012
200 Nesih Kavramı 19 Mayıs 2012
201 Din ve Tıp Açısından Sünnet 14 Mayıs 2012
202 Din ve Müzik 5 Mayıs 2012
203 Hadislerin Kur’an’a Arzı 28 Nisan 2012
204 Türkiye’de Kutlu Doğum Etkinlikleri 21 Nisan 2012
205 Allah’ın Elçisini Doğru Anlamak 14 Nisan 2012
206 Kur’an Öncesi Mekke Toplumu 7 Nisan 2012
207 Faizsiz Bankacılğın Problemleri 31 Mart 2012
208 Hz.Muhammed’in(S.A.V.) Tebyin Görevi 24 Mart 2012
209 İslam ve Türk Medeni Kanunu(TMK) Miras Sistemlerinin Mukayesesi 17 Mart 2012
210 Kur’an’a Göre Tağut Kavramı 10 Mart 2012
211 Farklı İnançların Birlikte Yaşamasının Doğal Kuralları 3 Mart 2012
212 Kur’an’a Göre Resule İman, İtaat ve İttiba 25 Şubat 2012
213 Organ Nakli 18 Şubat 2012
214 Sebeb-i Nüzul Meselesi 11 Şubat 2012
215 Daru’l-Harbde Faiz 4 Şubat 2012
216 İftida 28 Ocak 2012
217 Talak (Boşanma) 21 Ocak 2012
218 Gayrimüslimlerle Evlilik 14 Ocak 2012
219 A’raf Ehli 7 Ocak 2012
220 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? – 2 31 Aralık 2011
221 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? 24 Aralık 2011
222 Çocukların Evlendirilmesi 17 Aralık 2011
223 İnanç Özgürlüğü 10 Aralık 2011
224 Evliliğin Denetlenmesi 3 Aralık 2011
225 Adetli Kadın Kur’an’a Dokunabilir mi? 26 Kasım 2011
226 Hz.İsa’yı(a.s.) Geri Getirmek İsteyenlerin Hedefi 19 Kasım 2011
227 Nebi ve Resul Kavramları 12 Kasım 2011
228 Kurban Bayramına Nasıl Hazırlanmalıyız? 5 Kasım 2011
229 İcma Delili ve Değerlendirilmesi 22 Ekim 2011
230 Vekaletle(Bedel) Hac 15 Ekim 2011
231 İhram Yasakları 8 Ekim 2011
232 Kadınların Yolcuğu 1 Ekim 2011
233 Kur’an ve Sünnet Işığında Hac İbadeti 24 Eylül 2011
234 Faiz Anlayışı 10 Eylül 2011
235 Bayram Namazı 27 Ağustos 2011
236 İmsak Vakti 20 Ağustos 2011
237 Teravih Namazı Konusunda Diyanet’e Cevap 13 Ağustos 2011
238 Oruç Tutamayanlar Ne Yapmalı? 6 Ağustos 2011
239 Güneşin Batmadığı Yerlerde Namaz Vakitleri 2 Temmuz 2011
240 Yatsı Namazının Vakti 7 Mayıs 2011
241 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler – 2 30 Nisan 2011
242 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler 23 Nisan 2011
243 Günahlarla İlgili Kavramlar – 2 2 Nisan 2011
244 Günahlarla İlgili Kavramlar 26 Mart 2011
245 Büyük Günahlar – 3 19 Mart 2011
246 Büyük Günahlar Nelerdir? 12 Mart 2011
247 Büyük Günah İşleyenlerin Durumu 5 Mart 2011
248 Ye’cüc ve Me’cüc 26 Şubat 2011
249 Dabbetü’l-Arz 19 Şubat 2011
250 Tarikatlarda Vesile ve Tevessül 12 Şubat 2011
251 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar – 2 5 Şubat 2011
252 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 29 Ocak 2011
253 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar 22 Ocak 2011
254 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular – 2 1 Ocak 2011
255 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular 25 Aralık 2010
256 Mehdi İnancı 18 Aralık 2010
257 Kur’an’a Göre Zekat Oranları 4 Aralık 2010
258 Artan Malı İnfak Etme 27 Kasım 2010
259 Vitr Namazı 13 Kasım 2010
260 Bayram Namazları 6 Kasım 2010
261 Sehiv Secdesi – Mukayeseli Fıkıh Dersleri 30 Ekim 2010
262 Kurban İle Alakalı Sorular 23 Ekim 2010
263 Hac Farklı Aylarda Yapılabilir mi? – Fıkıh Dersi 9 Ekim 2010
264 Başkasının Yerine Hacc Yapmak 2 Ekim 2010
265 Hilal İle İlgili Sorulan Sorular 25 Eylül 2010
266 Cariyeler İle İlgili Sorulan Sorular 18 Eylül 2010
267 ORUÇ BOZMANIN CEZASI 4 Eylül 2010
268 Zekat 28 Ağustos 2010
269 İmsak ve Yatsı Vakitleri – 2 21 Ağustos 2010
270 İmsak ve Yatsı Vakitleri 14 Ağustos 2010
271 İsra ve Miraç -2 10 Temmuz 2010
272 İsra ve Miraç -1 3 Temmuz 2010
273 İcma’a Delil Getirilen Hadisler 26 Haziran 2010
274 İcma 19 Haziran 2010
275 Başörtüsü ve Örtünme 12 Haziran 2010
276 Mezheplerin Tutarlılığı 29 Mayıs 2010
277 Asabe Siyaset İlişkisi (Kızın Çocuklarının Mirasçılığı Örneği) 22 Mayıs 2010
278 Kur’an’ı Açıklama Usulü 15 Mayıs 2010
279 Kartepe Programı Değerlendirme 5 Mayıs 2010
280 Abdestte Ayakların Mesh Edilmesi 24 Nisan 2010
281 Hudeybiye’den Geri Kalanlar 13 Nisan 2010
282 Peygamberimizin Zeynep (ranha) ile Evliliği 3 Nisan 2010
283 Bedir Savaşı 20 Mart 2010
284 Kur’an Sünnet Bütünlüğü: Allah’ın İzni Meselesi 13 Mart 2010
285 Vahiy Çeşitleri 6 Mart 2010
286 Kadınların Özel Halleri 11 Şubat 2010
287 Kur’an’a Göre Zekat Nispeti 6 Şubat 2010
288 Vahy-i Gayr-i Metlüv’e Dair Getirilen Deliller -1 30 Ocak 2010
289 Iskat (Ölen Kimseyi İbadet Borçlarından Kurtarmak) 16 Ocak 2010
290 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrailin Rolü -2 2 Ocak 2010
291 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrail’in Rolü 26 Aralık 2009
292 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kurban 21 Kasım 2009
293 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -2 14 Kasım 2009
294 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -1 7 Kasım 2009
295 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kur’anı Anlama 31 Ekim 2009
296 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Yolculukta Namazin Kısaltılması Örneği 24 Ekim 2009
297 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? -2 17 Ekim 2009
298 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-1 10 Ekim 2009
299 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-2 10 Ekim 2009
300 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -1 3 Ekim 2009
301 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -2 3 Ekim 2009
302 Mirasta Avliye Meselesi -1 26 Eylül 2009
303 Mirasta Avliye Meselesi -2 26 Eylül 2009
304 Kasten Orucu Bozanın Cezası -1 12 Eylül 2009
305 Kasten Orucu Bozanın Cezası -2 12 Eylül 2009
306 Oruç Keffareti -2 29 Ağustos 2009
307 Oruç Keffareti -1 29 Ağustos 2009
308 Adetli Kadının Orucu -1 22 Ağustos 2009
309 Adetli Kadının Orucu -2 22 Ağustos 2009
310 Hastaların Orucu -1 15 Ağustos 2009
311 Hastaların Orucu -2 15 Ağustos 2009
312 Namazda Örtünme / 2-1 8 Ağustos 2009
313 Namazda Örtünme / 2-2 8 Ağustos 2009
314 Namazda Örtünme / 1-1 1 Ağustos 2009
315 Namazda Örtünme / 1-2 1 Ağustos 2009
316 Kur’an’da Örtünme -1 18 Temmuz 2009
317 Kur’an’da Örtünme -2 18 Temmuz 2009
318 Gayrimüslimlerle Evlilik -1 11 Temmuz 2009
319 Gayrimüslimlerle Evlilik -2 11 Temmuz 2009
320 Müşriklerle Evlilik -1 4 Temmuz 2009
321 Müşriklerle Evlilik -2 4 Temmuz 2009
322 Ehli Kitap ve Müşrikler -1 27 Haziran 2009
323 Ehli Kitap ve Müşrikler -2 27 Haziran 2009
324 Hayvan Kesimi / 2-1 20 Haziran 2009
325 Hayvan Kesimi / 2-2 20 Haziran 2009
326 Hayvan Kesimi -1 13 Haziran 2009
327 Hayvan Kesimi -2 13 Haziran 2009
328 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -1 6 Haziran 2009
329 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -2 6 Haziran 2009
330 Nafile Namazlar -1 9 Mayıs 2009
331 Nafile Namazlar -2 9 Mayıs 2009
332 Vitir Namazı -1 2 Mayıs 2009
333 Vitir Namazı -2 2 Mayıs 2009
334 Kur’an’ın Genel Açıklaması -1 25 Nisan 2009
335 Kur’an’ın Genel Açıklaması -2 25 Nisan 2009
336 Namazın Mekruhları -1 11 Nisan 2009
337 Namazın Mekruhları -2 11 Nisan 2009
338 Namazı Bozan Şeyler -1 4 Nisan 2009
339 Namazı Bozan Şeyler -2 4 Nisan 2009
340 Namazda Konuşmak -1 28 Mart 2009
341 Namazda Konuşmak -2 28 Mart 2009
342 Namazda Abdestin Bozulması / 2-1 21 Mart 2009
343 Namazda Abdestin Bozulması / 2-2 21 Mart 2009
344 Namazda Abdestin Bozulması / 1-1 14 Mart 2009
345 Namazda Abdestin Bozulması / 1-2 14 Mart 2009
346 Namazda İmamlık / 3-1 28 Şubat 2009
347 Namazda İmamlık / 3-2 28 Şubat 2009
348 Namazda Saf Düzeni -1 21 Şubat 2009
349 Namazda Saf Düzeni -2 21 Şubat 2009
350 Namazda İmamlık / 2-1 14 Şubat 2009
351 Namazda İmamlık / 2-2 14 Şubat 2009
352 Namazda İmamlık / 1-1 7 Şubat 2009
353 Namazda İmamlık / 1-2 7 Şubat 2009
354 İmamın Arkasında Kıraat -1 24 Ocak 2009
355 İmamın Arkasında Kıraat -2 24 Ocak 2009
356 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-1 17 Ocak 2009
357 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-2 17 Ocak 2009
358 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-1 10 Ocak 2009
359 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-2 10 Ocak 2009
360 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-1 3 Ocak 2009
361 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-2 3 Ocak 2009
Kuran Dersi Canlı Yayın