Kasten Orucu Bozanın Cezası -1

12 Eylül 2009 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri

İnternette orucu bozan haller diye ilan edilmiş ama bizim zihnimizdeki isim orucu bozan haller değil. Daha önce burada dersini yapmıştık kefaretle alakalı olarak, kasten orucunu bozan kişilere ne yapmak gerekir? İşte yeme içmeyle bozar, başka şekilde bozar. Bakara 187’de biliyoruz yani orucu, Allahü Teâlâ yeme, içme ve cinsel ilişkiyi yasaklıyor. Tanyerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar. Dolayısıyla bunlardan hangisini yaparsa insanlar orucu bozulur.

Şimdi burada belki şu hususlara yer verilebilir. Bakara 187. ayet, yani Allahü Teâlâ oruçla ilgili sınırları belirttikten sonra yani yeme, içme, cinsel ilişki. “Bunlar Allah’ın sınırlarıdır, bunlara yaklaşmayın.” Bunlara yaklaşmayın derken biz neye yeme içme diyoruz? İnsanlar yeme içme derken neyi yeme içme diyorlar? Mesela ayağınızı suya koysanız, susuz bir adam ayağını suya koysa, elini suya koysa susuzluğu gitmez. Nitekim ayeti kerimede de var, Rad Suresi 14. ayet, “Hak dua Allah için yapılır.” Doğru dua yapıyorsan bu Allah’a mahsus bir şeydir. Allah’tan başkasından bir şey isteyemez. “Bazıları Allah’la kendi arasına koydukları, kendilerinden yüksek, Allah’tan aşağı aracı birtakım varlıklar oluştururlar. Onlardan isteyenler, bu istedikleri varlıklar hiçbir şeyle bunlara cevap veremezler. Bu tür insanlardan istekte bulunanlar, avuçlarını suya uzatan kimseler…”, suyun üzerine ellerini yaymışlar, avuçlarını açmışlar suyun üzerine, ağzına su ulaşsın diye. Sen ağaç olsan, ağaç zaten öyle alır suyu. Yani köklerini elleri olarak kabul et. O toprağa yayar oradan su kendiliğinden yukarı doğru çıkar. Toprağa yayılmasa su çıkmaz. Ama sen insansın, sen su içmek için ellerini suyun içine koyarsan su içemezsin. “Su oradan ağza ulaşmaz.”

Şimdi, buradan şuraya gelmek istiyorum, yani şimdi “Bunlar Allah’ın sınırlarıdır, bunlara yaklaşmayın.” derken biz yeme içme yasak, tamam su içmeyeceğiz ama ağzımıza su alacak mıyız? Abdest alırken ağzımıza aldığımız su orucu bozacak mı? Peki abdest alırken bozmuyorsa ağzımızı çalkalarken bozar mı? Dişini yıkarsan bozar mı? Şimdi fela takrabuha’nın sınırı ne? Ona yaklaşmanın sınırı ne?

Şimdi yeme içme dediğiniz zaman belli işte su içersiniz sıvı cinslerinden insanın vücuduna yarasın yaramasın. Mesela adam içki de içer zararlıdır ama içmiş olur. Şimdi burada yeme ve içmenin orucu bozduğu açık ve net. Peki fela takrabuha’nın sınırına neler girer? Mesela bir insanın cinsel ilişkide bulunması orucu bozar, açık. Peki, eşini öpmesi orucunu bozar mı? Orada cinsel ilişkiye yaklaşmış oluyor. Ya da eşine sarılması orucunu bozar mı? Şimdi bu muallakta kalsa biz kendi kendimize düşündüğümüz zaman gerçekten cinsel ilişkiye yaklaştırma denir. Bozması lazım diyoruz. Peygamber efendimizden öğreniyoruz bunu. Hakikaten ihtiyacımız var. Ayşe validemiz ne diyor? Öperdi, sarılırdı oruca yine devam ederdi. Böyle değil mi ibare? Peygamberimiz oruçluyken eşlerine sarılırdı, bu mübaşeret deri deriye dokunması manasında. Orada elini tutardı o da mübaşeret. Öperdi, eşleriyle deri deriye teması olurdu, oruçlu olurdu Peygamberimiz. O zaman buradan öğreniyoruz ki bu, orucu bozmuyor demek ki.

Peki, o zaman cinsel ilişki orucu bozuyor, inzal orucu bozar mı yani cinsel ilişkide meninin gelmesi olayıdır. Belki temel öğelerinden bir tanesidir. İnzal orucu bozar mı, bozmaz. Rüyada inzal orucu bozmaz. Demek ki onu yakın olanlardan sayılmıyor. Hadis yok mu?

(Hadis yok, sadece cima var. inzal olsun ya da düşünme yoluyla ya da başka şekilde inzal olursa onu cimaya kıyas ediyorlar.)

Yani bununla ilgili hadisi şerif yok. İşte orada deniyor ki rüyada insan engel olamaz. Peki, rüyada olursa bu normal işte meninin gelmesi ve şehvetli gelmesi demek. O zaman biz bunları rüyada gelmesi mi şehvetle gelmesi mi diyeceğiz? Şevhetle gelmesi deyince uyanıkken de gelirse bozulmaz. İşte düşünse, baksa. Bundan dolayı gelse bozulmaz. Peki o zaman istimna var, kendi kendini tatmin olayı var ki bu orucu bozar.

(Oradaki inzal olayı, uyku haliyle inzal olması istisnai bir durum değil mi?)

Bunu söyleyen ulema, uyku halindeyken bir şey yese içse orucu bozulur diyorlar. Uyku halindeyken bir şey yese içse orucu bozulur diyor. Bu, unutma da değildir, hata da değildir diyorlar. Yani bu orucu bozan bir şeyse uyku halinde olması değiştirmez demiş oluyor yani iradi, gayri iradi fark etmez demiş oluyor.

(Bizim anlamamız açısından uyku hali, mazeret halidir değil mi?)

Aynı zamanda öyledir tabi. Yani insan uyuduğu zaman sorumlu değildir. Bayıldığı zaman sorumlu değildir uyanıncaya kadar. Tamam sorumlu değil de günahı yoktur ama orucu bozulur mu bozulmaz mı meselesi getiriliyor gündeme. Adam günahkardır demiyor ki. Orucu bozulur mu bozulmaz mı?

(Şöyle bir şey mümkün müdür yani, adam günaha giriyordur da orucu bozulmuyordur.)

Mümkün. Mesela bir başkasına hakaret etmek günahtır ama orucu bozmaz.

(Hani bir hayvanla ilişkiye girerse orucu bozulur mu bozulmaz mı? Sonuçta yani kötü bir şey olduğu ortada. Ama cima da değildir.)

Kadın erkek ilişkisi de değil. İşte burada ayeti kerimeye baktığımız zaman burada iki kişi var. Bir erkek var, bir de karısı var. Oruçlu bulunduğunuz günlerin gecelerinde eşlerinizle ilişkide bulunmanız… Yani bu fiilin mefulu eşler. Eşlerinizle yine ilişkide bulunmayın. Neyse burada asıl anlatılan o. Ondan sonrası tikle hududullah fela takrabuha’ya girer. Şimdi bu eşiyle ilişki şey yapmıyorsa fela takrabuha ne olacak? Yani öyle bir saha olacak ki şimdi şurada bir benzin istasyonu var. Ateş yakmayın denmiyor orada. Ateşle yaklaşmayın deniyor. Peki kaç metreye kadar yaklaşabilirim. Çünkü bunun da bir mesafesi olması lazım. o zaman yaklaşmayın dendiğine göre demek ki benzinle benim aramda bir mesafe konacak. O mesafeyi aştığım zaman ne olur? Tehlike ortaya çıkar.

O zaman fela takrabuha diyorsa ayeti kerimede, şimdi cinsel ilişki tamam, açık. Eşiyle cinsel ilişki. Ama öyle bir şey olmalı ki bu orucu bozmalı. O zaman Peygamberimiz s.a.s. öpmenin ve eşine dokunmanın da bozmadığını kendi uygulamasıyla bize göstermiş oluyor. O zaman burada ne kalıyor? Senin dediğin gibi durumlar kalıyor. Hayvanla ya da elle doyum meselesi de burada akla geliyor. Onun için fukuhanın bir kısmı burada orucu bozar diyor. Bence haklı. İbn Hazm gibiler de diyor ki ya siz ne biçim fetva veriyorsunuz diyor. Adam diyor kendi kendine düşünerek ya da bakarak yahut da uykuda ihtilam olsa ihtilam orucu bozmaz diyor. İhtilam olmaksızın insan eliyle cinsel organına dokunsa yine oruç bozmaz diyor. İkisi birleştiği zaman bozar diyor. Bunun anlamı ne, mantığı ne falan diye o da böyle itiraz ediyor. Ama bozmaz diyor. Ama ben şahsen o da bozmaz, bu da bozmaz denilirse fela takrabuha anlamsız kalır.

Şimdi fela takrabuha meselesinde Fatih’in haklı olduğu bir taraf var. Uyuyan bir adama emir verilir mi? O zaman yaklaşmayın emri uyuyan adamla ilgili olmaz değil mi? Unutan bir adam da burada mazur olabilir. Çünkü o da o anda o emre muhatap değil. Ayeti kerimede Allahü Teâlâ ne diyor? Bize dua ettiriyor değil mi? “Ya Rabbi bizi sorumlu tutma unutursak ya da hata yaparsak.” Burada hata kalıyor. Zaten insanın hata etmemesi de mümkün değil yani. İnsansınız. O zaman fela takrabuha şuurlu eylemler için verilmiş olan bir emirdir. O zaman fela takrabuha’ya o elle tatmin, hayvanla ilişki pekala girer ve orucu bozar. Yani ben o ulemanın doğru fetva verdiği kanaatindeyim.

(Gerekçelerinden bir tanesi de şunu öne sürüyorlar. Hani bir insan neden ilişkiye girer? Zevk almak için.)

O zevk orada da var demek istiyorlar. Tamam, doğru. Neden yemek yer mesela? Karnının doyurmada da zevk var yani. Çünkü o da zevk. Onun gibi değil ama zevk kelimesi ikisinde de kullanılabiliyor. Çünkü yemenin içmenin insana verdiği bir lezzet de var.

(Zaten yatmadaki amacı bu ihtiyacı gidermektir.)

Tabi, ihtiyacı gidermek de var her ikisinde de.

Şimdi yeme içme tamam orucu bozdu. Peki, yeme içme gibi sayılan şeyler nedir? Kendisi bizatihi yeme içme olmadığı halde yeme içme sayılan neler var? Mesela şimdi itiraz ediyorlar diyorlar ki sigara niye orucu bozsun? Bir kere hiç kimse ben sigara yedim demez. Şimdi Türkçede sigara içtim kullanılıyor ama Arapçada sigara içtim kullanılmıyor. Dumanlama deniyor. İngilizcede de smoke deniyor. O da dumanlama manasında. Şimdi biz bunu içme kelimesi sigara için kullanılmıyor. Farz edin ki Türkçede de sigara içmek denmiyor sigara tüttürmek deniyor. Öyle kabul edin. Şimdi peki bu orucu bozacak mı? Yeme içme tamam. Buna orucu bozmaz derseniz fela takrabuha ne olur? Ona yaklaşmayın. Zevk alma meselesiyse sen çıkarsın şurada boğazı seyredersin ondan da zevk alırsın. Önemli değil.

Şimdi, burada mesela yiyen içen ağzından vücudunun içine birtakım şeyler gönderiyor. Ama o gidenler mideye gidiyor. Sigara içeninki mideye değil ciğerlere gidiyor. Orada birtakım maddeler gidiyor. Buradan mesela şeye atlayalım. Diyanet İşleri Başkanlığı 2 veya 3 senedir o fısfıs denen nefes açıcı ilacın orucu bozmadığını söylüyor. Bu, yeme içme sayılmaz diyorlar ağızdan alınsa bile. İşte mideye bir şey gitmiyor. Şimdi mideye gitmiyor ne ölçüde yeterli? Mideye o gitmiyor diyorsanız, ondan dolayı oruç bozulmuyor diyorsanız sigaradan da bozulmaz demek zorunda kalırsınız öyle değil mi? Ama sigara içenin orucu bozulur diyor.

(Hele içine çekmiyorsa sigara içen iyice bozulmaz. Dudak tiryakileri olur ya.)

Ama tümüyle gitmese de biraz gider. onun için ben şahsen bu fela takrabuha’ya sigaranın da, o fısfısın da girdiği orucu bozduğu kanaatindeyim. Sigara içmesen bile pasif içiciler deniyor.

(Onun orucu bozulur mu?)

Orada bir kere fela takrabuha emri yerine gelmiyor. Çünkü bu adamın kendisi böyle bir şey yapmıyor ki. Başkasının yaptığı bir işlem var, kendisi onun mağduru durumunda yani. Kendi isteği ve arzusu ile oluşmuş bir durum söz konusu değil. Bir yerlerde yaşaman lazım, bir yerlere gitmen lazım, bir yerde durman lazım. Ateş yakarken duman girmiş gibi oluyor. O hataendir, orucu bozmaz. Bir de zaten ateş yakarken giren duman insanların istediği şey değildir. Onun için herkes kaçınır.

(Kişi yaptığı ile yaklaşmayacak ya da başkalarının yaptığıyla o sana yaklaşıyorsa bir sakıncası…)

Hayır sen, emir sanaysa senin yapabileceğin kadar ondan sorumlu olursun. Başkasının fiilinden sen nasıl sorumlu olursun öyle değil mi?

(Ortama eğer sigara içen varsa…)

(Girmeyeceksin yani öyle ortama. Şimdi ramazan günü bir kafede oturursan sigara içilen bir yerde…)

Özellikle oraya girmiş olan başka ama girmek zorunda olan başka. Orada bulunmak zorunda olan insanlar da var.

(Solunum yolunu esas aldık ya hocam, parfüm de sıktığın zaman havaya küçücük zerrecikler olarak yayılıyor. O da gidiyor.)

Gider, engelleyemezsin. Polenler gider. Hava içinde bir sürü tozlar görürsünüz. Aslında öyle tozlar yok zannedersiniz ama en temiz yerde bile bakarsınız ki gözükür. Nedir o? O tozları her zaman soluyorsunuz, alıyorsunuz. Orada fela takrabuha meselesi yok. Öyle bir şey olacak ki sen kendi fiilinle yaklaşabileceğin ya da yaklaşamayacağın bir şey olacak. O yaşadığın hayat, tabi ki havayla bir sürü şeyler alıyorsunuz. Ciğerler zaten onun için var. Onları temizlemesi için var. Bunlar normal, orucu bozmaz. Fela takrabuha kelimesi işi tamamıyla çözüyor. Sen kendi isteğinle onlara yaklaşmayacaksın. Soruyorlar işte banyo orucu bozar mı? Banyo bozmaz, çünkü banyo yapmakla insanın yeme içme… Ya da serinliyorsun, serinleyebilirsin ama bu yeme içme değil.

Şimdi bugün asıl üzerinde duracağımız orucunu isteyerek bozan insanlar. İsteyerek yemiş içmiş ya da eşiyle ilişkiye girmiş. Ya da işte okula imtihana gireceğim oruca niyet etmiyorum diyor. Peki, bir insanın, bir Müslüman’ın ramazanda oruca niyet etmeme yetkisi var mı? Allahü Teâlâ ne diyor? “Kim o aya şahit olursa o ayı oruçlu geçirsin.” Bu ay oruçlu olacaksın. Bu ayın dışında oruç tutamazsın. O ayın dışında oruç tutma yetkisi sadece iki gruba tanınıyor. “Kim hasta ya da yolcu olursa…” Peygamber efendimiz hadisi şerifinde hamile kadınları ve emzikli kadınları bu kapsama sokmuş. Tamam hamile ve emzikli kadın, hasta ve yolcu olursa “Diğer günlerde tutar.”

Peki, bir önceki ayette Allahü Teâlâ diyordu ki sen hastasın, yolcusun oruç tutmayabilirsin “Ama oruç tutmanız sizin için hayırlıdır.” Yani hastasın, bundaki hayrı bilseniz öyle yaparsınız. Yolcusun, oruç tutarsın bu senin için hayırlıdır. Peki, o zaman ona soru geliyor öyleyse ya Rabbi daha niye bu insanlara oruç tutmayabilirsin diye ruhsat veriyor? Diyor ki “Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez.” Peki, o zaman daha sonra niye kaza ettiriyorsun? “Bu süreyi tamamlayasınız diye.” Yani sizin bir eksiğiniz olmasın, size ruhsat tanıdım ama bu defa herkes 30 gün oruçla gelmişken siz 25 gün oruçla gelirseniz ahirette ona göre sevabınız az olur. Bak size de bu fırsatı veriyorum. “O sayıyı tamamlayasınız diye.” O zaman bakıyorsunuz ki Allahü Teâlâ sadece iki gruba orucu kaza etme imkanı tanımış, diğerlerine yok.

(Hiç tutmama ya da tuttunsa bozma, her ikisi de var yani onlarda.)

Tabi her ikisi için de. Tutmuşken de bozabilir. Niye? Hasta, orucunu tutmamış; hasta, tuttuğu orucunu bozmuş. Yolcu için de aynı şey söz konusu. Orada Cenabı Hak orayı boş bırakmış ya.

(Peygamberimize kadar oruçluyken bozduğu da var sahih rivayetlerde, yolculukta.)

Ramazan orucunu?

(Büyük ihtimalle ramazan orucunu.)

Biliyorum, oruç tutmadığını biliyorum. Mesela Bedir Savaşı’nda ramazan ayına gelmiştir, oruç tutmamışlardır. Ama oruca başladıktan sonra bozduğuna dair bir rivayet bilmiyorum.

(Yok, var. Orucu tuttuktan sonra bozduğuna dair rivayet var da kesin ramazan mı değil mi onu bilmiyorum.)

Hayır ben onu biliyorum. Nafile oruçta bozduğuna dair…

(Seferde özellikle hepsi birden oruçlular, sonra haber geliyor diyor ki ya Resulallah hani bazıları çok güçsüz düştü ama siz tutuyorsunuz diye onlar da bozmuyorlar oruçlarını. Baya zayıf düştüler diyor. O zaman Peygamberimiz getirin bir bardak su diyor, içiyor ve milletin gözü önünde içiyor. Ki onlar da onu görüp ha Peygamberimiz bozabiliyor orucunu…)

Çünkü karşıda düşman var, gereken direnci gösteremeyecekler. Orada daha büyük bir menfaat bekliyor.

Şimdi, burada her halükarda bunlar zaten ayetin metni oruca başlamamaya da başlanmış orucu bozmaya da müsait. Dolayısıyla bir adam, en çok sorulan sorulardandır. Ben oruçluyum, hastaneye gittim, doktor işte tahlil yapmak için illa su içeceksin diyor. Kan alma neyse de illa su içeceksin, şu ilacı içeceksin diyor. Ben ne yapayım? Bozabilirsin, Allahü Teâlâ burada burada müsaade etmiş. Bozmuyorum, bayramdan sonra… Tamam o da olur. Ama bozmak istiyorsan bozarsın. Allahü Teâlâ ona müsaade etmiş. Aynı şey yolcu için de geçerli.

(Peki, şöyle bir mantık olabilir mi? O hastalık konusunda siz demiştiniz ki hasta adamın sınırı belli değil mi, adam kendisi bilir, Allah’a da hesabını o verecektir. Mesela der ki hasta olduğunu biliyor ama ben tutacağım inşallah deyip niyetlenir ama gerçekten de sıkıntıya düşerse yine de bozar. Yani orada bir sıkıntı olmuyor.)

Olmuyor tabi, evet.

(Hocam, nasıl problem yok. Yani sonuçta mesela orucun bir cezası yoktur. Ben oruç tutmadım hani bana on sopa atacak değiller. Ben hasta değilim ve kendi kendime diyorum hasta… Kitaplarda geçiyor, adam ben hastayım bugün oruç tutamıyorum. Bunda bir şey yok mu yani. Biz…)

Ya kardeşim hesabı bize vermeyecek Allah’a verecek. Biz bu hasta mı değil mi buna bakarız. Bu şahıs eğer oruç tutmaya rağbet eden bir insansa parmağına, parmak dediğin basit bir hadise değildir. Onun tedbirini almazsan, ilacını kullanmazsan büyüyebilir. Hiçbir hastalığı biz şey yapmayalım. Her hastalığın bir şeyi var. Ama bu adam kendine bakacak. Onu bahane edip bozuyorsa bozar. Yani hastalık olmadığı halde ben hastayım da der. Hesabı Cenabı Hakk’a verecek.

(Çoğu insan hasta olmuyor, tutmuyor.)

Hesabı Allah’a verecek, bana ne yani. O orucu benim için tutmuyor ki. Hasta mı hasta. Tamam. Ben tutamıyorum… Allahü Teâlâ tutmanız daha hayırlıdır diyor. Bütün hastalar için de söz konusu olabilir aynı şey.

(Tuttuklarında zorlananlar mı yoksa hiç tutamayanlar mı?)

Sen geçen derste yok muydun?

(Vardım, öylesine sordum.)

Ve alel nebili yutikunehu. Yutikunehu’daki hu zamiri nereye gidiyor? Oruç yani ramazan orucu değil mi? “Ramazan orucuna güçleri yetenler.” Yani orucu tutabilenler. Onu tutabilenler üzerine ne gerekir? “Bir miskin doyuracak fidye gerekir.” Yani çaresiz bir adamı doyuracak fidye gerekir.

Şimdi oruç görevi fakir zengin ayırıyor mu? Ayırmıyor. O zaman bu fakire de gereken bir görevdir. Peki, köle, cariye, Müslüman’sa? Onun da vermesi lazım. Peygamberimizden s.a.s. gelen Buhari hadisinde olacak, diyor ki “Oruç tutan, kadın erkek, köle cariye herkese bir şundan bir sa, bundan bir sa gerekir, hurmadan, buğdaydan, arpadan.” Bazı rivayetlerde üzümden bir sa gerekir diyor. Yaklaşık 3 kilo. Dolayısıyla zengin olması söz konusu değil. Nisap söz konusu değil.

O zaman bu nedir? Ramazan orucu tutabilenlere gereken bir şeydir. Ramazan orucu tuttuğumuz da ancak ramazanın son günü belli olur değil mi? Ha, ondan dolayı ramazanın son günü, güneşin batmasından sonra vacip oluyor. Ertesi gün sabah namazından öncesine kadar verirseniz diyor Peygamberimiz s.a.s., bu bir makbul sadaka olur. Yani makbul sadaka-i fıtır olur. Daha sonra verirseniz sadakalardan bir sadaka olur. Bu da ne demek oluyor? Şimdi bu insanlar, ben bunu şeyde gördüm. Yani bizim buralarda bir adet yok ama Araplarda var bu. bakıyorsunuz ki sabah namazına, bayram namazına tüm aile çoluk çocuk gidiyor. Orada gerçekten o namaz yerinde bir bayram oluşuyor. İşte o bayram, namazdan önce o insanların eline sadaka geçerse o da bayramı bayram yapar.

Şimdi hakikaten bu ayetten ramazan bayramının işaretini de görüyoruz. Zaten iftar ediyor, orucunuzu açıyorsunuz ve toplumun tüm kesimleri iki ayrı zevki birlikte yaşıyorlar. En fakiri Allah için verme zevkini yaşıyor, bu bir. Peygamber efendimiz hadisi şerifinde “Bu oruçta söylenen yanlış sözler, işte günah fiilleri için kefaret olur, miskinler için, çaresizler için de bir taam olur.” diyor değil mi? Dolayısıyla her insan Allah için vermenin bir zevkini yaşamış oluyor. Bir de toplumun bütün yoksul kesimleri o günü rahat geçirme imkanı elde ediyor. Çalışmasalar da o günü rahat geçiriyorlar ve gerçekten orada bu bir bayram olmuş oluyor. Tabi bizim maalesef bu gelenekte vaalellezine yutikunehu’yu, müspeti menfiye çevirmişler, işleri tamamen alt üst etmişler, onu geçen hafta anlatmıştık.

Şimdi burada bir soru olarak şu kalıyor. Adam kasten yiyip içiyor. Diyor ki ben bugün niyet etmedim diyor. Öyle bir yetkin mi var senin kardeşim. Ramazan ayında oruç tutulur. Daha sonra tutarım. Daha sonra tutamazsın kardeşim. Daha sonra oruç tutma yetkisi sadece iki gruba tanınmış. Hasta ve yolcu, üçüncü bir gruba böyle bir yetki yok. O da eksikleri kalmasın diye, Allahü Teâlâ kolaylık olsun diye tanımış. E benimki? Bitti kardeşim kusura bakma. Kaybettin. Daha sonra yapamazsın. Bitti. Kazası yok. Onun için Peygamberimiz s.a.s. sahih hadisinde, neredeydi o. Diyor ki “Bir insan ramazanda herhangi bir özür olmaksızın, hastalıklı olmaksızın -yani herhangi bir sebep yok, meşru bir sebep yok, hastalık yok– orucunu bozmuş. Bütün zamanını oruçlu geçirse ondan sonra, onun yerine geçmez.”

Peki, geçmezse ne olacak? Keffaret kelimesi nedir, kefara? Örtmek manasına, onun yerine geçme meselesi. Öyleyse orucun yerine geçmez diyorsa Peygamberimiz, tüm ömrünü oruçlu geçirse onun yerine geçmez diyorsa artık burada 61 gün falan kar etmez. O zaman peki kefareti ne yapacağız? Geçen hafta biraz konuşmuştuk ama bugün konuşmadığımız tarafları üzerinde duralım.

(Adet günü de mi şeye giriyor?)

Adetli gün oruç tutacak, hastalık değil. Adetlinin oruç tutmamasıyla ilgili bir olay yok. Maalesef sonradan bu kelimelerin manalarını değiştirerek sonra bu noktalara getirmişler.

(Hocam, buraya kadar söylediklerinizden şöyle bir sonuç çıkabilir mi? Ramazan orucunda niyet diye bir şey yok.)

Zaten niyetlisin yani. Zaten niyetli olmak zorundasın.

(Nafilede şunda bunda olabilir.)

O oruca tahsis edilmiş çünkü. Ben bugün oruç tutmuyorum, niyet etmem. Böyle bir yetkin yok kardeşim.

(Sünnet oruçla farz orucu birbirinden ayırıyoruz ya eğer niyet varsa hepsinde vardır.)

Yok, bak şimdi burada ramazan o oruç için bir zarf. Ramazan ayına girdiğiniz zaman işte o özürlüler dışında her mümin oruç tutmak zorunda. Ramazanın dışında oruç tutman gerekmiyor. Sen bir gün akşama kadar yiyecek bulamadığın için yeme, içme, cinsel ilişkiden uzak kalabilirsin. Oruç mu tutmuş olursun? Allah da emretmiş değil. Ramazanda Allah emretmiş, oruç tutsun. Onun ramazan olması zaten o emrin yerine gelmesi için… Oruç tutmak demek yemeden, içmeden, cinsel ilişkiden uzak kalmak demek. Ama ramazan oldu mu bunu böyle yapsın diyor. Tabi bu dediğin doğru. Oruç ne demek? Yeme, içme ve cinsel ilişkiden kişinin kendini tutması. Ramazan günü bunları yapamazsın demiş oluyor. Tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar Müslüman’san ramazan günü yeme, içme ve cinsel ilişki sana yasak kardeşim.

Mesela oruca başlasın diye bir ifade yok ayette değil mi? Belki şeyde fecir tarafından, fecir, yarılma manasına geliyor, gökle yer birbirinden yarılmış gibi oluyor. Allah nasip ederse pazartesi akşamı Ülke Tv’de bir astronomi hocasıyla beraber bunu geniş geniş anlatacağız. Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı bize bir  cevap vermiş sitesinde dün gördüm. Onu da alacağız. Yaptığımız 3 yıllık rasat belgelerini de götüreceğiz oraya. Hadi bakalım milleti 40 dakika erkenden oruca başlatıyorsunuz. Bir de yatsı namazını vaktin bitiminden yarım saat sonra ezan okuyorsunuz. İnşallah bunu orada anlatacağız.

Şimdi, bu fecirden itibaren diyor Allah, akşama kadar siyamı tamamlasınlar. Siyam ne demek? Yani bu üçünü yapmasınlar. Bitti. Yani sen niyet etmene falan gerek yok. O gün senin öyle bir şey yapmaya ruhsatın yok kardeşim. Ama onun dışındaki bütün günlerde yiyip içebilirsin. Yiyip içmeyeceksen niyet etmek zorundasın. Yiyip içmediğin Allah için olmalı. Yoksa sen, adam seni bir yere tıkamış, 3 gün hiç yemek vermemiş, yiyecek bir şey de bulmamışsın, aç susuz kalmışsın, sen şimdi oruçlu musun? Orada mecburen niyet edeceksin. Ama burada niyet etmene gerek yok. Allah burada emretmiş demiş ki bu ramazan günleri tan yeri ağarmasından güneş batana kadar ben sana şunları yasaklıyorum demiş.

(İbadet niyeti mi gerektiriyor?)

Ben zaten Müslüman’sam Allah bana yasakladığı için yapmıyorum. Zaten Allah emretmiş, mecbursun ona.

(Diğer günlerdeki normal kendini aç bırakmaktan ayırt etmek için ibadet niyeti…)

Şüphesiz tabi Allah için oruç yani sen akşama kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak kalmayı niçin yapıyorsun? Doktor da tavsiye edebilir. Onu Allah rızası için yaparsan ibadet olur. Yoksa ibadet olmaz.

(Japon bir arkadaş her gün tutuyor ramazan boyunca. İnanmıyor Allah’a.)

(İnanmadığı halde tutuyor orucunu.)

Bir kere iman gerekiyor. Barajdan kaybediyorsunuz. Yani şimdi benim…

(Ramazan gününde bir Müslüman akşama kadar aç susuz ve şeysiz durdu…)

Diyelim mesela benim sevdiğim bir adam bana dese ki senin derslerine gireceğim. Bütün derslerime girse üniversitede ben ona ne not verebilirim ne de diploma verebilirim. Oraya bir kere uygun olması lazım. O Japon bir kere oruç tutmaya salih değil. Japon olduğu için değil, Müslüman olmadığı için evet. Mümin olması şartıyla yaptığı salih amel geçerlidir.

(Öbür türlü boşa gider diyor ayette.)

(Mesela sabahtan akşama kadar bir şey yememiş, hiçbir şey yememiş ama niyet etmemiş. Doktor tavsiye etmiş. Başka bir niyetle olması oruç sayılması…)

Tamam bu soru güzel. Şimdi, diyor ki mesela ramazan için söylüyorum, diğerleri için değil. Yani adamın oruç tutma niyeti yok. Ama doktor tavsiye ettiği için sabahtan akşama kadar yememiş içmemiş ve cinsel ilişkiye girmemiş. Bu adam oruçlu sayılır mı? Sayılmaz çünkü o gün  doktor istediği için değil Allah istediği için yemeyi içmeyi terk edeceğiz. Zaten niyet o. Ama bizim şeyimizde işte niyeti akşamdan olmak, bilmem şurada olmak, burada olmak, yok ben bugün niyetli değilim, yemiyorum bu tür meselelere cevabı olsun diye söylüyorum. Ben kardeşim Müslüman’sam o gün iftara kadar yeme, içme ve cinsel ilişki ruhsatım yok. Herhangi bir saatte hata ile ağzına bir şey kaçtı olabilir. Orucum bozuldu diyemezsin. Kusura bakma. Unutarak yemişsin, karnın doymuş, aklına gelmiş, ya zaten yedik. Yiyemezsin. O gün senin akşama kadar yemen, içmen, cinsellik insana yasak. Anlatmak istediğimiz bu. Ha adam tutmak istemiyorsa tutmaz. Adam namaz kılmak istemiyor da bana gösteriş yapıyor. O şekil değil ki, içindeki mana önemli.

(Hocam, ayrıca bizim bu niyete bu şekilde bakışımız işte ben nasıl olsa bugün niyetli değilim diyerek oruç tutmama mazeretinin önünü kapamak için…)

Ağır şartlarda talim yapan askerler hastalanırlarsa bozarlar. Onun dışında olmaz. Bir kere Allah’ın emrinden daha üstün bir emir yok. Ama sadece zorla oruç bozdurulmuşsa o anda yer ondan sonra yine yemez.

(Seferi hükmüne koyabilir miyiz hocam?)

Seferi olur mu? Niye seferi olsun? Biz askerlik yaptık. Eğitim sahasında sürekli cemaatle namaz kıldık. Camiye de yürüyüş koluyla gittik. Bu konuda en küçük bir engel görmüyorum. Ama bazı yerlerde bazı komutanlar bundan hoşlanmayabilirler. Orada da sen açıkça diyeceksin ben Müslüman’ım. Bir kere bir komutan çıkıp konuşmuştu, ben hemen kalktım ona cevap verdim. Adam sustu. Söylediğin zaman oluyor ama bir insan haklarını savunmasını bilmesi lazım. Çünkü o askerlik gereği verilen bir emir değil. Sen hakkını savunacaksın. Ha, zorlamış, gücün yetmemiş. O zaman ikraha girer. O ikrah kalktığı andan itibaren yine yiyip içme yapamazsın. Çünkü Allah o gün yasaklamış onu.

(Şöyle düşünenler de çıkabilir. İkrah, ne zaman, nereye kadar ikrah?)

Bir yerde insan varsa, insan yaşıyorsa orada mutlaka olumsuzluklar olur. Bu kanunlar, bu cezalar onun için konmuştur. Bugün şeytanla ilgili Cenabı Hak ne diyor? “O da cinlerdendi. Allah’ın emrinden çıktı.” Demek ki o zamana kadar Allah’ın emrindeydi. Yani çok dindar gördüğün bir adam bir anda Allah’ın emrinden çıkıp sana zulmedebilir. Yani insanın olduğu her yerde olumsuzluk olur, bunu unutmamak lazım. Yine çok düşman gibi gördüğün bir adam bakarsın tam tersine dönüvermiş. İnsan bu. Bunu kişilerin kendi durumlarıyla anlatmakta fayda var.

Neyse şimdi, asıl az önce anlatmaya çalıştığımız hususa dönelim. Şimdi iki tane husus var biliyorsunuz hadis kitaplarında. Birisi Ayşe validemizden gelen bir rivayet. Onu bir okusana. Buhari ve Müslim’in ilk hadisleri.

(Müslim’e baktım da hocam, Müslim’de ilk hadis değil. Sonlara doğru.)

Buhari’nin ilk Müslim’in son hadisi, tamam öyle diyelim.

Hz. Ayşe’den gelen rivayet: Bir erkek Peygamberimize gelmiş demiş ki yandım ya Resulallah demiş. Ne oldu ki demiş Peygamber efendimiz. Kitab-ı Savm’da mı var? Ramazanda eşiyle ilişkiye girerse… Neyin var diyor. O da  diyor ki ramazanda eşimle ilişkiye girdim diyor. O sıra Peygamber efendimize bir ölçek, arak adı verilen ölçekle bir şey verildi. Yanan adam nerede diyor. O adam da benim ya Resulallah diyor. Veriyor o gelen 15 sa ağırlığındaki hurmayı ki aşağı yukarı 40 kilonun üzerinde. Veriyor diyor ki al, git bunu sadaka olarak dağıt. İlk rivayet budur. Buhari rivayeti. Neyse şimdi, bu şahıs geliyor ben yandım ya Resulallah diyor. Ne yaptın? Ramazan günü eşimle ilişkiye girdim. Bir de Müslim’in rivayetini oku ikisini birleştirelim.

Yine Ebu Hureyre değil mi?

(Yok.)

Ha, Abdullah bin Zübeyr. Ayşe validemizin yeğeni oluyor. Ondan duydum diyor. Bir erkek ramazan günü Peygamberimize s.a.s. geldi. Dedi ki yandım, yandım ya Resulallah. Peygamberimiz sormuş durumun ne? Dedi ki eşimle ilişkiye girdim. Peygamberimiz diyor ki sadaka ver. Demiş ki ey Allah’ın peygamberi valla hiçbir şeyim yok, ne vereyim? Buna gücüm yetmez. Otur demiş Peygamberimiz. O da oturmuş. Bir adam gelmiş, eşek sürüyor. Eşeğin üzerinde de yiyecek var. Peygamberimize getirmiş yiyeceği. Az önce yanan adam nerede diye sormuş Peygamberimiz. Adam kalkmış benim deyince al götür bunu sadaka olarak dağıt demiş. Demiş ki yani başkasına mı vereyim? Vallahi biz açız, hiçbir şeyimiz de yok demiş. Demiş ki Peygamberimiz hadi yiyin o zaman. O da bir tasadduktur, çünkü ailesine tasadduk ediyor. Farz bir sadaka olmayınca. Farz olunca değişir tabi, kefaret olunca değişir.

Şimdi, burada bu kişi bir günah işlemiş ve günahının cezası olarak da adama demiyor ki bir gün kaza et, tut. İşte 60 gün oruç tut ya da köle azat et yahut işte 60 fakiri doyur demiyor. Rakam yok. Zaten o bir eşek yükü 60 kişiyi doyurmaz. Yani o Peygamber efendimizin hadisi şerifine göre 60 sa olması lazım, o da yaklaşık 250 kilo eder. Evet o bir ayeti kerime vardı, Tövbe suresinde 103. ayet. “O mallarından sadaka al, onları temizlersin, arındırırsın, onunla onları geliştirirsin. Onlara da dua et, senin duan onları rahatlatır.” Başka ayeti kerime de vardı bununla ilgili olarak.

(Onun devamı.)

“Onlar bilmiyorlar mı ki Allah onların tövbesini kabul eder ve sadakaları alır.” Yani şimdi tövbe ile sadaka arasında bir yakın bağlantı kurmuş Peygamberimiz. Allahü Teâlâ kurmuş, Peygamberimiz onu uygulamış. Adam ben yandım diye geldiğine göre tövbe etmiş demek ki günahından değil mi? Peygamber efendimize gelmiş demiş. Sadaka ver. E yok.

(Çok tövbe etmişe benzemiyor.)

Yandım kelimesi nedir? Bu Ayşe validemizin rivayeti. Bir de Ebu Hureyre rivayeti var. Ama bunu şöyle söyleyelim. Bunun detaylarını daha önce okumuştuk. Fazla uzatmayalım, daha önceki sohbette o vardı. Ebu Hureyre rivayeti değişik şekillerde geliyor ve parçaları eksik. Buhari’de var, Müslim’de var, diğer kitaplarda var. Başka kişilerin ağzıyla geliyor. Şimdi şöyle düşünün. Peygamber efendimizin mescidinde en az 1000 kişi namaz kılıyor her vakitte o kadar insan var. Birisi gelip bir şey sorduğu zaman o insanların kaç tanesi sağlıklı olarak duyar?

(Etrafındaki 15-20 kişi ancak.)

Onlar bile tam duyamaz. Bir kelimeyi kaçırdın mı zor olur. Şimdi bu rivayet bir, başkalarının duyduğu şekilde bize geliyor. Bir de bu olayı bizzat yaşayan, gelip soran kişinin anlattığı var. O soran kişi meseleyi tam olarak anlatır. Şimdi sen onu oku. Ebu Davut’ta o var. Ben diğerlerini daha önce okumuştum.

İbnül Alel Beyadi, bu adamın adı o. Dedi ki ben bir adamım ki kadınlardan başım dertte hiç kimsenin olmadığı kadarıyla. Ramazan geldi ben korktum ki eşimle bir şey yaparım da ondan dolayı ceza çekerim. Bir de burada bir arkadaş hatırlattı, gerçekten bana da çok mantıklı geldi. Dedi ki o ayet inmeden olabilir bu iş. Gece de cinsel ilişki yasaktı ya başlangıçta.

(Zıhar yapmasının bir anlamı yok ki o zaman.)

Olur mu? Adam şimdi ramazan geceleri de ilişki yasak olduğu bir zamanda ben kendimi tutamam da eşimle ilişkiye girerim diye bayrama kadar zıhar ediyor ki kendini daha da tutsun. Çünkü zıhar Arap anlayışına göre eşi boşamaktan daha beter bir olay. Bayrama kadar kendini tutabilmesi için zıharda bulunuyor. O ikisini birleştirdiğiniz zaman daha uygun düşüyor. Biz anladık gece niye şey yapıyorsun ki? Kendini yasaklıyorsun ki? Yani bu olmazsa onun bir anlamı olmuyor evet.

  1. Bölümden devam ediyor.
Tüm Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 Kitaba Çağrı 16 Eylül 2017
2 Kurban İbadeti 24 Ağustos 2017
3 Hadislerin Derlenmesinde İran Etkisi 19 Ağustos 2017
4 Diyanetin Fetö Raporu: Bu din bu hale nasıl geldi? 14 Ağustos 2017
5 Hilal, Fitre ve Bayram 28 Haziran 2017
6 Nebi’mizin Ramazan Hayatı 12 Haziran 2017
7 İmsak Ölçüleri 27 Mayıs 2017
8 Dini Siyasete Alet Etmek 20 Mayıs 2017
9 Nebilere Yüklenen Olağanüstü Özellikler 13 Mayıs 2017
10 Tarih Boyunca Nebilere Gösterilen Tepkiler 6 Mayıs 2017
11 Yanlış Şeriat Algısı Suç ve Ceza 29 Nisan 2017
12 Kapitalizmin Sonu 15 Nisan 2017
13 Faiz Bağlamında Modern Finansal Ürünler 8 Nisan 2017
14 Hadislere Bakışımız Nasıl Olmalı 1 Nisan 2017
15 Haram Aylar 25 Mart 2017
16 Kur’an’cılık Tehlikesi 1.Bölüm 20 Mart 2017
17 Din ve Devlet İlişkileri 1.Bölüm 11 Mart 2017
18 Cuma Namazı ve Hutbe’si 4 Mart 2017
19 Kur’an’a Göre Sihir Kavramı 25 Şubat 2017
20 Abese Suresi Bağlamında Nebi’mizin Korunmuşluğu 18 Şubat 2017
21 Ev İçi Mahremiyet Kuralları 11 Şubat 2017
22 Örtünme İle İlgili Hükümler 4 Şubat 2017
23 Baş Örtüsü ve Örtünme 28 Ocak 2017
24 Kur’an’nın Çözüm Üretmedeki Yeri 21 Ocak 2017
25 Yahudileri Gölgede Bırakan Hileler 16 Ocak 2017
26 Müslümanlar’da Allah’a Güven Krizi 31 Aralık 2016
27 Müslümanlığımızı Gözden Geçirme İhtiyacı 24 Aralık 2016
28 Ümmet Olamamanın Ağır Bedeli 17 Aralık 2016
29 Tarihsellik İddialarında Cezalar Örneği 10 Aralık 2016
30 Mezhepçiliğin Doğurduğu Acı Sonuçlar 3 Aralık 2016
31 Kur’an’nın Tarihselliği İddiası ve Miras Konusu 26 Kasım 2016
32 Takiye (Kimliği Gizleme) 19 Kasım 2016
33 Faiz ve Güncel Meseleler 12 Kasım 2016
34 Mehdi Gelicek mi ? 7 Kasım 2016
35 Hz.İsa Gelicekmi? 31 Ekim 2016
36 Çağdaş Ulemanın Usulsüzlüğü 22 Ekim 2016
37 Dinsel Çoğulculuk 15 Ekim 2016
38 Son Kitabı Devre Dışı Bırakma Projesi, Dialog 8 Ekim 2016
39 Fıtrat Zemininde Buluşma 1 Ekim 2016
40 Nisa 34. Ayet Bağlamında Kadına Şiddet 24 Eylül 2016
41 Kurban İbadeti 10 Eylül 2016
42 Kadının Dövülmesi 3 Eylül 2016
43 Kur’an’a Göre Hükmetmek 27 Ağustos 2016
44 15 Temmuz Darbe Gecesine Kurani Bir Bakış 20 Ağustos 2016
45 Paralel Dinin Olmazsa Olmazı Aracılık – 1 13 Ağustos 2016
46 Müslüman Gayrimüslim İlişkileri 2 Temmuz 2016
47 Zekat 25 Haziran 2016
48 Oruçla İlgili Hükümler 18 Haziran 2016
49 Uydurulan Dinde Yatsı Sonu, Seher ve İmsak Vakti 4 Haziran 2016
50 Uydurulan Dinde Mut’a Nikahı 28 Mayıs 2016
51 Uydurulan Dinde Şartlı Talak 21 Mayıs 2016
52 Uydurulan Dinin Dayatması Olarak Çocukların Evlendirilmesi 7 Mayıs 2016
53 Kölelik ve Cariyelik Mezheplerin Dayatması mı? 30 Nisan 2016
54 Musa Hızır Kıssasının Evrensel Mesajı 23 Nisan 2016
55 Sünnetin Delil Değeri 16 Nisan 2016
56 Kira Sertifikaları Faizsiz Ürün mü? 9 Nisan 2016
57 Suç-Ceza Dengesi Açısından Cinsel İstismar 2 Nisan 2016
58 Boşanma Konusunda Allah’ın Koyduğu Sınırlar 26 Mart 2016
59 Allah’ın Koyduğu Sınırlar Nasıl Aşıldı 19 Mart 2016
60 Muhsana, Kadına Pozitif Ayrımcılık 13 Mart 2016
61 İnsanlar ile Cinlerin Ortak Özellikleri 5 Mart 2016
62 Nebiler Günahtan Korunmuş mudur? 27 Şubat 2016
63 Bedir Savaşı Örneğinde Nebi ve Resul Farkı 20 Şubat 2016
64 Dinde Haram-Helal Koyma Yetkisi 13 Şubat 2016
65 Cinler 6 Şubat 2016
66 İlk İnsanın Yaratılışı 30 Ocak 2016
67 İnsanı İnsan Yapan Özellikler 23 Ocak 2016
68 Allah’ı İkinci Sıraya Koymak 16 Ocak 2016
69 Şirkle İman Arasındaki Kararsızlık 9 Ocak 2016
70 Mehdi Beklentisi 2 Ocak 2016
71 Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
72 Fıkıh Müzakereleri | Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
73 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik – 2 19 Aralık 2015
74 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik 12 Aralık 2015
75 Kur’ân’da Dindarlık 5 Aralık 2015
76 Tarih Boyunca Bir Siyasi Baskı ve Ötekileştirme Aracı Olarak Zındıklık 28 Kasım 2015
77 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 2) 21 Kasım 2015
78 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 1) 21 Kasım 2015
79 Kur’an’a Göre Dinden Dönmenin Hükmü 16 Kasım 2015
80 Kur’an’da Zina Suçu Ve Cezası 7 Kasım 2015
81 Tağut Doğru Yolun Üstünde Oturur 31 Ekim 2015
82 Hadis Uydurma Faaliyetleri 24 Ekim 2015
83 Kader İnancı Ve Nesih 17 Ekim 2015
84 Resulullah Sonrası Siyasi Gelişmeler 10 Ekim 2015
85 Nesih 3 Ekim 2015
86 Hac Ve Kurban 19 Eylül 2015
87 Terör Olayları Karşısında Nebevi Siyaset 12 Eylül 2015
88 Dinde Özgürlük 5 Eylül 2015
89 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 4 “Cariyelik” 29 Ağustos 2015
90 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 3 “Cariyelik” 22 Ağustos 2015
91 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 2 “Kitap Algısı” 15 Ağustos 2015
92 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 8 Ağustos 2015
93 Nebimizin Yürüttüğü Dış Politika 1 Ağustos 2015
94 Kadir Gecesi ve İmsak Vaktine Tavırlar 11 Temmuz 2015
95 Zekat 4 Temmuz 2015
96 Oruç İbadeti 2 27 Haziran 2015
97 Oruç İbadeti 20 Haziran 2015
98 Kutup Bölgelerinde İftar ve İmsak Vakitleri 13 Haziran 2015
99 Emtia Borsalarındaki İşlemlerin Fıkhi Hükmü 6 Haziran 2015
100 Kur’ân’a Göre Gece-Gündüz 30 Mayıs 2015
101 Prof. V. A. Yefimov’la Yapılan Toplantının Değerlendirilmesi 23 Mayıs 2015
102 İsra ve Mirac 16 Mayıs 2015
103 Berzah Alemi 2 9 Mayıs 2015
104 Berzah Alemi 2 Mayıs 2015
105 Enflasyon ve Faiz 25 Nisan 2015
106 İşsizlik Probleminin Kaynağı 18 Nisan 2015
107 Peygamberimizin Öldürülmesini Emrettiği Kişiler Hakkındaki Rivayetler 4 Nisan 2015
108 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Zekat-Faiz Karşılaştırması) 28 Mart 2015
109 Faizsiz Sistemin İlkeleri – Faizsiz Bankacılık 28 Mart 2015
110 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Enflasyon) 21 Mart 2015
111 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Bankacılık) 14 Mart 2015
112 Faizsiz Sistemin İlkeleri 7 Mart 2015
113 Tecavüz Suçunun Cezası 28 Şubat 2015
114 İdam Cezası ve Kıssas Tartışmaları 21 Şubat 2015
115 Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 14 Şubat 2015
116 Kur’ân’da Ruh Kavramı 7 Şubat 2015
117 İcmanın Delilleri ve Değerlendirilmesi 24 Ocak 2015
118 Fıkıh Müzakereleri | Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 17 Ocak 2015
119 Nebiye Hakaretin Cezası 10 Ocak 2015
120 Noel ve Mevlid Kandili Kutlamalari 3 Ocak 2015
121 Kelime Oyunları ve Şeb-i Arus 27 Aralık 2014
122 Evlilik Nedeniyle Ortaya Çıkan Haramlık 20 Aralık 2014
123 Talak’ın Şarta Bağlanması 13 Aralık 2014
124 Kadının Boşanma Hakkı 6 Aralık 2014
125 Boşanmanın Hükümleri 29 Kasım 2014
126 Küçüklerin Evlendirilmesi 22 Kasım 2014
127 İslam Hukuku-Roma Hukuku Karşılaştırması 15 Kasım 2014
128 Beni Kureyza Yahudileri ve Esirlerin Öldürülmesi 8 Kasım 2014
129 İslâm Miras Hukukunda Kelâle 3 Kasım 2014
130 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı – 2 25 Ekim 2014
131 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı 18 Ekim 2014
132 İslam Alimlerinin Işid’e Gönderdikleri Mektubun Eleştirisi 11 Ekim 2014
133 Kurban İbadeti 27 Eylül 2014
134 Birbirimizden yardım istemek şirk midir? 9 Ağustos 2014
135 Nafile Oruç 2 Ağustos 2014
136 Zekat ve Fitre 26 Temmuz 2014
137 Kadir Gecesi 19 Temmuz 2014
138 Tarihi gelişimi ve Hükümleri Açısından İtikaf 12 Temmuz 2014
139 Yatsının Son Vakti 5 Temmuz 2014
140 Vakti Dışında Namaz, Süresinden Fazla Oruç 28 Haziran 2014
141 Bakara 187. Ayet Işığında Oruç İbadeti 21 Haziran 2014
142 Kimler Oruç Tutabilir 14 Haziran 2014
143 Orucun Tarihi ve Meşruiyeti 7 Haziran 2014
144 Ecel ve Şehitlik – Sorular ve Cevaplar 24 Mayıs 2014
145 Ecel ve Şehitlik 17 Mayıs 2014
146 Seferilik Mesafesi ve Müddeti 10 Mayıs 2014
147 Yolculukta Namaz – 2 26 Nisan 2014
148 Dinden Dönmek 19 Nisan 2014
149 Yolculukta Namaz 5 Nisan 2014
150 Namazı Terketmenin Hükmü 29 Mart 2014
151 Namazda Zikir 8 Mart 2014
152 Kadınların Cemaate Katılması 1 Mart 2014
153 Cemaatle Namaz – 2 22 Şubat 2014
154 Cemaatle Namaz 15 Şubat 2014
155 Sehiv Secdesi 8 Şubat 2014
156 Namazı Bozan Haller – 2 1 Şubat 2014
157 Namazı Bozan Haller 18 Ocak 2014
158 Cumanın Farzından Önceki ve Sonraki Sünnetler 11 Ocak 2014
159 Cuma Hutbesi 4 Ocak 2014
160 Cuma Namazı 28 Aralık 2013
161 Sünnet Namazları 21 Aralık 2013
162 Vitir Namazı 14 Aralık 2013
163 Teheccüd Namazı 7 Aralık 2013
164 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – Sorular 23 Kasım 2013
165 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – 2 18 Kasım 2013
166 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları 2 Kasım 2013
167 Cezanın Amacı Açısından Mağdur Hakları 26 Ekim 2013
168 Bayram Namazı ve Teşrik Tekbirleri 12 Ekim 2013
169 Tarihi, Amacı ve Ahkamı Yönüyle Kurban 5 Ekim 2013
170 Kur’an’da Münafıkların Durumu – 2 28 Eylül 2013
171 Kur’an’da Münafıkların Durumu 21 Eylül 2013
172 Günümüz İslam Dünyasının Problemleri 14 Eylül 2013
173 Bedel Hac – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Eylül 2013
174 Allah’ın Bilgisi ve Kader 24 Ağustos 2013
175 Mısırdaki Müslümanların Durumu 17 Ağustos 2013
176 Kadir Gecesi 3 Ağustos 2013
177 İmsak Tartışmaları 27 Temmuz 2013
178 Kutup Bölgelerinde İbadet Vakitleri 20 Temmuz 2013
179 Kader 19 Ocak 2013
180 Kıyamet Alametleri 22 Aralık 2012
181 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 20 Ekim 2012
182 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Hac İbadeti 13 Ekim 2012
183 Faiz-Zekat İlişkisi 6 Ekim 2012
184 Namazların Birleştirilmesi 29 Eylül 2012
185 İslama Yönelik Saldırılar 22 Eylül 2012
186 Alternatif Bir Finansal Ürün Olarak Kira Sertifikaları(SUKUK) 15 Eylül 2012
187 Öğle ve İkindi Namazlarının Vakitleri 8 Eylül 2012
188 Yatsı Namazı Vaktinin Bitişi 1 Eylül 2012
189 Kur’an’a Göre Gelenek 25 Ağustos 2012
190 Bayram Namazı ve Fitre 18 Ağustos 2012
191 Televizyondan Kabe İmamına Uyulabilir mi? 11 Ağustos 2012
192 Ramazan Ayının İnsana Sunduğu Fırsatlar 4 Ağustos 2012
193 İmsak Vakti ve Seher – 2 28 Temmuz 2012
194 İmsak Vakti ve Seher 21 Temmuz 2012
195 Nesih, Kıblenin Değişmesi Örneği 23 Haziran 2012
196 İsra ve Miraç 16 Haziran 2012
197 Uydurma Hadisler – Harun Ünal 9 Haziran 2012
198 Sezaryen Doğum 2 Haziran 2012
199 Vahiy – Sünnet İlişkisi 26 Mayıs 2012
200 Nesih Kavramı 19 Mayıs 2012
201 Din ve Tıp Açısından Sünnet 14 Mayıs 2012
202 Din ve Müzik 5 Mayıs 2012
203 Hadislerin Kur’an’a Arzı 28 Nisan 2012
204 Türkiye’de Kutlu Doğum Etkinlikleri 21 Nisan 2012
205 Allah’ın Elçisini Doğru Anlamak 14 Nisan 2012
206 Kur’an Öncesi Mekke Toplumu 7 Nisan 2012
207 Faizsiz Bankacılğın Problemleri 31 Mart 2012
208 Hz.Muhammed’in(S.A.V.) Tebyin Görevi 24 Mart 2012
209 İslam ve Türk Medeni Kanunu(TMK) Miras Sistemlerinin Mukayesesi 17 Mart 2012
210 Kur’an’a Göre Tağut Kavramı 10 Mart 2012
211 Farklı İnançların Birlikte Yaşamasının Doğal Kuralları 3 Mart 2012
212 Kur’an’a Göre Resule İman, İtaat ve İttiba 25 Şubat 2012
213 Organ Nakli 18 Şubat 2012
214 Sebeb-i Nüzul Meselesi 11 Şubat 2012
215 Daru’l-Harbde Faiz 4 Şubat 2012
216 İftida 28 Ocak 2012
217 Talak (Boşanma) 21 Ocak 2012
218 Gayrimüslimlerle Evlilik 14 Ocak 2012
219 A’raf Ehli 7 Ocak 2012
220 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? – 2 31 Aralık 2011
221 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? 24 Aralık 2011
222 Çocukların Evlendirilmesi 17 Aralık 2011
223 İnanç Özgürlüğü 10 Aralık 2011
224 Evliliğin Denetlenmesi 3 Aralık 2011
225 Adetli Kadın Kur’an’a Dokunabilir mi? 26 Kasım 2011
226 Hz.İsa’yı(a.s.) Geri Getirmek İsteyenlerin Hedefi 19 Kasım 2011
227 Nebi ve Resul Kavramları 12 Kasım 2011
228 Kurban Bayramına Nasıl Hazırlanmalıyız? 5 Kasım 2011
229 İcma Delili ve Değerlendirilmesi 22 Ekim 2011
230 Vekaletle(Bedel) Hac 15 Ekim 2011
231 İhram Yasakları 8 Ekim 2011
232 Kadınların Yolcuğu 1 Ekim 2011
233 Kur’an ve Sünnet Işığında Hac İbadeti 24 Eylül 2011
234 Faiz Anlayışı 10 Eylül 2011
235 Bayram Namazı 27 Ağustos 2011
236 İmsak Vakti 20 Ağustos 2011
237 Teravih Namazı Konusunda Diyanet’e Cevap 13 Ağustos 2011
238 Oruç Tutamayanlar Ne Yapmalı? 6 Ağustos 2011
239 Güneşin Batmadığı Yerlerde Namaz Vakitleri 2 Temmuz 2011
240 Yatsı Namazının Vakti 7 Mayıs 2011
241 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler – 2 30 Nisan 2011
242 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler 23 Nisan 2011
243 Günahlarla İlgili Kavramlar – 2 2 Nisan 2011
244 Günahlarla İlgili Kavramlar 26 Mart 2011
245 Büyük Günahlar – 3 19 Mart 2011
246 Büyük Günahlar Nelerdir? 12 Mart 2011
247 Büyük Günah İşleyenlerin Durumu 5 Mart 2011
248 Ye’cüc ve Me’cüc 26 Şubat 2011
249 Dabbetü’l-Arz 19 Şubat 2011
250 Tarikatlarda Vesile ve Tevessül 12 Şubat 2011
251 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar – 2 5 Şubat 2011
252 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 29 Ocak 2011
253 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar 22 Ocak 2011
254 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular – 2 1 Ocak 2011
255 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular 25 Aralık 2010
256 Mehdi İnancı 18 Aralık 2010
257 Kur’an’a Göre Zekat Oranları 4 Aralık 2010
258 Artan Malı İnfak Etme 27 Kasım 2010
259 Vitr Namazı 13 Kasım 2010
260 Bayram Namazları 6 Kasım 2010
261 Sehiv Secdesi – Mukayeseli Fıkıh Dersleri 30 Ekim 2010
262 Kurban İle Alakalı Sorular 23 Ekim 2010
263 Hac Farklı Aylarda Yapılabilir mi? – Fıkıh Dersi 9 Ekim 2010
264 Başkasının Yerine Hacc Yapmak 2 Ekim 2010
265 Hilal İle İlgili Sorulan Sorular 25 Eylül 2010
266 Cariyeler İle İlgili Sorulan Sorular 18 Eylül 2010
267 ORUÇ BOZMANIN CEZASI 4 Eylül 2010
268 Zekat 28 Ağustos 2010
269 İmsak ve Yatsı Vakitleri – 2 21 Ağustos 2010
270 İmsak ve Yatsı Vakitleri 14 Ağustos 2010
271 İsra ve Miraç -2 10 Temmuz 2010
272 İsra ve Miraç -1 3 Temmuz 2010
273 İcma’a Delil Getirilen Hadisler 26 Haziran 2010
274 İcma 19 Haziran 2010
275 Başörtüsü ve Örtünme 12 Haziran 2010
276 Mezheplerin Tutarlılığı 29 Mayıs 2010
277 Asabe Siyaset İlişkisi (Kızın Çocuklarının Mirasçılığı Örneği) 22 Mayıs 2010
278 Kur’an’ı Açıklama Usulü 15 Mayıs 2010
279 Kartepe Programı Değerlendirme 5 Mayıs 2010
280 Abdestte Ayakların Mesh Edilmesi 24 Nisan 2010
281 Hudeybiye’den Geri Kalanlar 13 Nisan 2010
282 Peygamberimizin Zeynep (ranha) ile Evliliği 3 Nisan 2010
283 Bedir Savaşı 20 Mart 2010
284 Kur’an Sünnet Bütünlüğü: Allah’ın İzni Meselesi 13 Mart 2010
285 Vahiy Çeşitleri 6 Mart 2010
286 Kadınların Özel Halleri 11 Şubat 2010
287 Kur’an’a Göre Zekat Nispeti 6 Şubat 2010
288 Vahy-i Gayr-i Metlüv’e Dair Getirilen Deliller -1 30 Ocak 2010
289 Iskat (Ölen Kimseyi İbadet Borçlarından Kurtarmak) 16 Ocak 2010
290 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrailin Rolü -2 2 Ocak 2010
291 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrail’in Rolü 26 Aralık 2009
292 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kurban 21 Kasım 2009
293 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -2 14 Kasım 2009
294 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -1 7 Kasım 2009
295 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kur’anı Anlama 31 Ekim 2009
296 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Yolculukta Namazin Kısaltılması Örneği 24 Ekim 2009
297 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? -2 17 Ekim 2009
298 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-1 10 Ekim 2009
299 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-2 10 Ekim 2009
300 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -1 3 Ekim 2009
301 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -2 3 Ekim 2009
302 Mirasta Avliye Meselesi -1 26 Eylül 2009
303 Mirasta Avliye Meselesi -2 26 Eylül 2009
304 Kasten Orucu Bozanın Cezası -1 12 Eylül 2009
305 Kasten Orucu Bozanın Cezası -2 12 Eylül 2009
306 Oruç Keffareti -2 29 Ağustos 2009
307 Oruç Keffareti -1 29 Ağustos 2009
308 Adetli Kadının Orucu -1 22 Ağustos 2009
309 Adetli Kadının Orucu -2 22 Ağustos 2009
310 Hastaların Orucu -1 15 Ağustos 2009
311 Hastaların Orucu -2 15 Ağustos 2009
312 Namazda Örtünme / 2-1 8 Ağustos 2009
313 Namazda Örtünme / 2-2 8 Ağustos 2009
314 Namazda Örtünme / 1-1 1 Ağustos 2009
315 Namazda Örtünme / 1-2 1 Ağustos 2009
316 Kur’an’da Örtünme -1 18 Temmuz 2009
317 Kur’an’da Örtünme -2 18 Temmuz 2009
318 Gayrimüslimlerle Evlilik -1 11 Temmuz 2009
319 Gayrimüslimlerle Evlilik -2 11 Temmuz 2009
320 Müşriklerle Evlilik -1 4 Temmuz 2009
321 Müşriklerle Evlilik -2 4 Temmuz 2009
322 Ehli Kitap ve Müşrikler -1 27 Haziran 2009
323 Ehli Kitap ve Müşrikler -2 27 Haziran 2009
324 Hayvan Kesimi / 2-1 20 Haziran 2009
325 Hayvan Kesimi / 2-2 20 Haziran 2009
326 Hayvan Kesimi -1 13 Haziran 2009
327 Hayvan Kesimi -2 13 Haziran 2009
328 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -1 6 Haziran 2009
329 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -2 6 Haziran 2009
330 Nafile Namazlar -1 9 Mayıs 2009
331 Nafile Namazlar -2 9 Mayıs 2009
332 Vitir Namazı -1 2 Mayıs 2009
333 Vitir Namazı -2 2 Mayıs 2009
334 Kur’an’ın Genel Açıklaması -1 25 Nisan 2009
335 Kur’an’ın Genel Açıklaması -2 25 Nisan 2009
336 Namazın Mekruhları -1 11 Nisan 2009
337 Namazın Mekruhları -2 11 Nisan 2009
338 Namazı Bozan Şeyler -1 4 Nisan 2009
339 Namazı Bozan Şeyler -2 4 Nisan 2009
340 Namazda Konuşmak -1 28 Mart 2009
341 Namazda Konuşmak -2 28 Mart 2009
342 Namazda Abdestin Bozulması / 2-1 21 Mart 2009
343 Namazda Abdestin Bozulması / 2-2 21 Mart 2009
344 Namazda Abdestin Bozulması / 1-1 14 Mart 2009
345 Namazda Abdestin Bozulması / 1-2 14 Mart 2009
346 Namazda İmamlık / 3-1 28 Şubat 2009
347 Namazda İmamlık / 3-2 28 Şubat 2009
348 Namazda Saf Düzeni -1 21 Şubat 2009
349 Namazda Saf Düzeni -2 21 Şubat 2009
350 Namazda İmamlık / 2-1 14 Şubat 2009
351 Namazda İmamlık / 2-2 14 Şubat 2009
352 Namazda İmamlık / 1-1 7 Şubat 2009
353 Namazda İmamlık / 1-2 7 Şubat 2009
354 İmamın Arkasında Kıraat -1 24 Ocak 2009
355 İmamın Arkasında Kıraat -2 24 Ocak 2009
356 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-1 17 Ocak 2009
357 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-2 17 Ocak 2009
358 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-1 10 Ocak 2009
359 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-2 10 Ocak 2009
360 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-1 3 Ocak 2009
361 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-2 3 Ocak 2009
Kuran Dersi Canlı Yayın