Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler – 2

30 Nisan 2011 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri

(Abdülaziz Bayındır) Bugün İnşallah bu İnsanların yaşadığı düzeni desteklemeleri oy kullanmaları ile ilgili zihinlerde olan şüpheleri izale edecek Ayetleri İnşallah okuyacağız. Mümtehine Suresinin biliyorsunuz Kuran ı Kerim in 60 ıncı Suresi 4 ve 5 inci ayetleri bu konuda en fazla delil getirilen Ayetlerden. Sende de var mı? İbrahim AS ın en çok onu delil getiriyorlar, Ayet i Kerime de şöyle buyuruyor Allah u Teala:

Mümtehine 60/4 “İbrahim ve onunla beraber olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Kavimlerine demişlerdi ki biz sizden uzak kimseleriz ve sizin Allah ile aranıza koyarak kulluk ettiğiniz şeylerden de uzağız.”   İbrahim AS ın kavminin Müşrik olduğunu bilmeyen yok zaten; putlara taptıklarını bilmeyen yok,

“… Biz sizi tanımıyoruz (tanımadık) aramızda düşmanlık ve kin ortaya çıktı, Allah a ve O nun birliğine inanıncaya kadar,” İnanırsanız, o zaman biter düşmanlık.

“İbrahim de ve beraberinde olanlarda sizin için böyle bir örnek vardır…” diyor Allah u Teala. Nedir mesela İbrahim AS bir devlet içerisindeydi değil mi? yani Nemrut un; hakimiyeti onda olan bir devlet ailesi de vardı, babasının durumu Kuran ı Kerim de belirtiliyor. Allah u Teala İbrahim AS ı bize örnek veriyor: İbrahim de ve onunla beraber olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır… Diyor.  Devlet e karşı koymuşlar; biz sizden uzağız derken karşılarında bir devlet var. Biz sizi tanımıyoruz, demişler siz Allah a ve Onun birliğine inanıncaya kadar aramızda düşmanlık ve kin ortaya çıkmıştır diyor… Bu bize örnek olduğuna göre bizim de böyle yapmamız gerekir. Çok tabii bir sonuç gibi gözüküyor.

“… İbrahim in babasına söylediği şu söz size örnek değil: Babasına demişti ki senin için mutlaka Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, ama senin lehine Rabbimden yana herhangi bir yetkim de yok,” Yani Allah tan aldığım herhangi bir yetki de yok. Ben sadece dua ederim Cenab ı Hakka affetmesi İçin ederse eder etmezse etmez. İşte İbrahim AS ın bu duası size örnek değil; diyor Cenab ı Hak çünkü müşrik birisi için Dua edilmez, mağfiret dilenmez.  Müşrik birisinin Allah tarafından affedilmesi istenmez çünkü Allah böyle birisini affetmeyeceğini, açıkça ilan etmiştir.  Onun dışındaki tavırları size örnektir diyor.

“… Ya Rabbi sana güvendik, sana yöneldik ve dönüş de sanadır.”

Mümtehine 60/5 “Ya Rabbi bizi Kafirler için bir fitne (Kafirlerin eline düşürme bizi) vesilesi kılma, ya Rabbi bizim günahlarımızı ört çünkü Hazir ve Hakim olan sensin, güçlüsün ve doğru karar verirsin.” Şimdi bu ayetlere baktığımız zaman, yaşadığımız devlet eğer ilk bakışta Tağut devleti ise, ağut ile ilgili ne söylüyorlar?

  • İşte Allah ın hükümlerini kabul etmeyen herkes her kişi her kurum, Tağuttur.

Tuğyan içerisindedir yani taşkınlık içerisindedir. Doğru Allah a karşı isyan halindedir… Doğru yanlış değil. Değil de işte burada da İbrahim AS devlete rest çekmiş ailesine rest çekmiş ve aramızda kin ve nefret ortaya çıkmıştır biz sizi tanımıyoruz demiştir… Öyleyse böyle bir ortamda İbrahim AS seçim olsaydı oy kullansaydı sözünü yemiş olurdu değil mi? yanlış bir iş yapmış olurdu.

Şimdi şu var Kuran ı Kerim deki ayetler tek tek ele alındığı zaman yanlış sonuçlara varılabilir. Bu sebeple ayetler kümeler halinde alınması gerekir, ve Ayetler arası ilişki ler dikkate alınması lazım yani bir konu ile ilgili bütün Ayetler dikkate alınması lazım o konuyu bilen bir ekibin değerlendirmiş olması lazım, ondan sonra varılan sonuçlar bu sonuçlara göre hareket edilir, burada biz bunu mesela şöyle örnek vermiştik bir bahçe gibi düşünün demiştik mesela bahçede, kızılcık ağaçları olur kızılcıktan da çok güzel sopa yapılır. Şimdi kızılcıktan sopa yapılır diye ondan bir sopa yapıp ta arkadaşının kafasına indireceksin manasına gelmez. Sopanın da kullanılacağı yer vardır. Birisi çok güzel tabanca tüfek üretir onun da kullanılacağı yer vardır. O ilişkileri iyi kavramadıktan sonra yanlış hareket etmiş olursunuz. Şimdi bu Surenin bir de başını okuyalım ilk ayetini okuyalım… Burada Allah u Teala diyor ki:

Mümtehine 60/01 “Benim ve sizin düşmanlarınızı veliler edinmeyiniz,”

  • Tekil kullanılmış “Haduv” denmiş, çoğul değil de tekil…

Mastar ismidir, çoğul manası da burada olur çünkü orada esas olan o eylemin ismi; o adaletin düşmanlığın ortaya çıktığı konumdan bahsediyor. Dolayısıyla “ileyhin” den, evliya kelimesinden de onun Cem i olduğu anlaşılıyor. İşte bu da bazı kimseleri mesela Azerbaycan dan bir soru gönderilmiş “Ah” kelimesi “müfrettir” felan diye onun cevabını vereceğiz.

Kuran ı Kerim i anlarken çok dikkatli olmak lazım.09:38

“…Siz onlara karşı sevgi gösterisinde bulunuyorsunuz,”  Şimdi veli kelimesinin anlamları var burada mesela sabahleyin Risa un Arab dan çıkarmıştım… Mesela Yetim in velisi: Yetim in işlerini çekip çeviren kişi dir O. Türkçe de kullanılır mesela “ben çocuğun velisiyim” belli bir yaşa kadar ilkokuldaki öğrenciden Lise yi bitirinceye kadar, birisi velisi olur onun yani onun işlerinden o sorumlu olur. Arapçadaki manaya uygun, evlilikte de mesela “veli-ül mera” dedikleri kadının velisi vardır, evlenme işini denetleyen kişidir. Bu gün mesela velilik görevini evlenme dairesi yapıyor. Veli kelimesi mirasçı manasına da kullanılıyor, mesela işte Zekeriya AS şöyle demişti “Allah a dua ederken: Ya Rabbi arkamdan gelecek mirasçılarımdan korkuyorum bunlar bu işi götüremezler diye, Yahya AS ı Cenab ı Hak müjdelemişti. Yani o bir sonraki şeyi üstlenen… Dolayısıyla bu veli Zekeriya AS Meryem suresi 5 inci ayette:

Meryem 19/05 “… Ya Rabbi bana kendi katından bir veli ver,” diyor yani şu “Benim işimi devam ettirebilsin… Ben iyice yaşlandım.” Diyor; “Artık kemiklerim zayıfladı benden sonra gelenlere de bir güvenim yok kendi katından bu işi devam ettirecek birisini ver.” Diyor. “Bana mirasçı olsun ve Yakup ailesine mirasçı olsun.” Diyor. Şimdi bu nedir? Bu içli dışlı olmaktır, yani bir kız velisiyle içli dışlıdır her şeyini bilir, bir yetim velisiyle içli dışlıdır, mirasçı olsun bana bir veli ver dediği zaman o çocuğudur, ya da Meryem validemizin çocuğu da olabilir orada içli dışlıdır. Türkçe de de bu manada kullanılabilir değil  mi o velayet yani velilik. Mesela Vali kelimesi var aynı kökten işte İstanbul Valisi deniyor… Birtakım yetkilere sahip olan kişi… Ayette Allah u Teala diyor ki:

Mümtehine 60/01 “…Sizin ve benim düşmanlarımızı veliler edinmeyin,” size çok yakın dostlar saymayın,

“… Hatta onlara sevgi gösterisinde bulunuyorsunuz, hal bu ki onlar size gelen gerçeği inkar etmişlerdir,” bugün mesela “Tagut düzeni” diyor, benim inancıma inanmayan insanlar deniyor değil mi? doğru… Gerçekten senin inandığın gibi inanmıyor, hatta senin inancının ortadan kalkmasını da istiyor onunla mücadele ediyor.  Tamam: Onlar başka ne yapıyorlarmış Müslümanların veli olarak kabul ettiği kişiler; bunlar Resulu ve sizi çıkardılar, çünkü bu sure Medine de inmiştir Peygamberimiz ve Müslümanlar zaten çıkmıştı… Niye çıkartmışlar Ülkelerinden?

“… Rabbiniz olan Allah a inanmanız sebebi ile çıkardılar,” tek suçunuz bu başka bir suç işlemiş felan değilsiniz…

“… Benim yolumda cihada çıktığınız zaman (Benim rızamı kazanmak için çıktığınız zaman) içinizde onlara sevgi besliyorsunuz,” Sizi ülkenizden çıkarmış Medine ye sürgün etmiş olan o insanlara sevgi besliyorsunuz diyor…

“… Sizin neyi gizlediğinizi neyi açığa vurduğunuzu ben gayet iyi biliyorum, kim onu yaparsa O mutlaka orta yoldan sapmış olur.”

Mümtehine 60/02 “Bunlar sizi bir yakalasalar, düşmanlık ederler. Ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar.” Elleri ile yapamasalar dilleri ile yaparlar. Ama bir yakalasalar yapacaklarını yaparlar.

“… Çok isterler; keşke bir Kafir olsanız diye,” şimdi mesela ailesinden bu şekilde baskı gören nice insanlar var şu anda. Şimdi bunların bir kısmı bunların oğulları bir kısmı amcaları dayıları kardeşleri anneleri oluyor. Ee yakınlarımız bunlar, işte Allah u Teala diyor ki;

Mümtehine 60/03 “Sizin Rahim yakınlarınız (aynı anadan geldiğiniz, akraba  olduğunuz kişiler) size hiçbir fayda vermeyecektir. Evladınızın da size faydası olmayacaktır, Kıyamet günü Allah aranızı açacaktır.” Çünkü siz Münim siniz, onlar değiller…

“… Allah yapmakta olduğunuzu görüyor.” Şimdi bütün bu okuduğum ayetlere baktığımız zaman “Oy veren Kafir olur.” Diyemezsin ama demiyor çünkü Allah u Teâlâ burada. Böyle yapıyorsunuz diyor, yani tenkit ediyor ama Kafir olursunuz demiyor… Neden? “…Aranızı açacaktır,” diyor. Siz Cennete onlar Cehenneme… “Kâfir olursunuz,” deseydi onlarla beraber olursunuz diyecekti, ondan sonra diyor ki:

Mümtehine 60/04 “Sizin için İbrahim de ve beraberinde olanlarda güzel bir örnek vardır,” diyor.

İbrahim AS ile ilgili Ayetleri okudum şimdi ondan sonraki ayete geçelim altıncı ayete…  Hatta İbrahim A.S.  ile ilgili Ayeti de okuyayım belki yeni bilgisayarlarını açanlar olur, kısaca hızlı bir şekilde okuyayım… “Lekum” derken Medine ye hicret etmiş Müslümanlardan bahsediyor Allah u Teala; Sizin için İbrahim de tabii biz de söz konusuyuz biz kendimizi uzak tutamayız ondan da; biraz sonra ayetin tamamına bakacağız…

Mümtehine 60/04 “ Sizin için İbrahim de ve beraberinde olanlarda güzel bir örnek vardır. Kavimlerine ir gün demişlerdi ki; biz sizden uzağız, Allah ile aranıza koyup kulluk ettiğiniz şeylerden de. Biz sizi tanımadık (tanımıyoruz) aramızda sürekli bir düşmanlık ve kin ortaya çıktı, hatta Allah ın birliğine inanmanıza kadar. İbrahim in babası için söylediği; senin için bağışlanma dileyeceğim ama Allah’a karşı herhangi bir yetkim yoktur. Sözü konusunda İbrahim size örnek değildir, onun dışında örnektir.” Diyor. “… Ya Rabbi sana yöneldik sana güvendik ve dönüş sanadır.”

Mümtehine 60/05 “Ya Rabbi bizi Kâfirlerin eline düşürme onların elinde bir fitne vesilesi yapma, Ya Rabbi bizi bağışla, sen Aziz, Güçlüsün ve doğru karar verirsin…”  Şimdi buraya kadar İbrahim AS ın durumuna bakın; İbrahim AS bu sözü ne zaman söylemiş olabilir? Ateşe atılmadan önce mi sonra mı? Önce olamaz; “Biz sizden uzağız diyemezdi ki o zaman…” Ateşe atıldıktan sonra olur, önce olamaz. Ölümüne karar verilmiş ve uygulamışlar, onun için aramızda düşmanlık ve kin ortaya çıktı yani siz beni öldürme kararını verdiniz uygulamaya koydunuz, artık benim bundan sonra sizinle hiçbir ilgim olamaz. Dedi ve çekti gitti. Beraberindekiler de…

Peki, yukarıdaki Ayetler Müslümanlar Mekke de iken mi indi Medine de iken mi? İlk okuduğumuz ayetler… Medine de indi, peki Medine de indi ise Müslümanlar Mekke den göç etmişlerdi değil mi? En azından Peygamberimiz beraberindekiler…

  • Bu Ayetin Medine de ya da Mekke de inip inmediğini onu teknik olarak bilmesek bile Ayetten Medine de indiği çıkıyor.

Ayette Medine de indiği çok net anlaşılıyor. Mesela Medine den Peygamberimizin çıkması ile BU Harran bölgesinden İbrahim AS ın çıkması arasında bir fark var mı? Peygamberimizi de öldürmeye karar vermişler miydi? Evet… Uygulamak için harekete geçilmiş miydi? Ve Müslümanlar da oradan göçe zorlanmışlardı. Dolayısıyla Peygamberimizin artık ondan sonra bir saniye Mekke de yaşama imkanı var mıydı? Yoktu bitti… Çünkü öldürmek için kapısına gelmişlerdi yakalasalar kesin öldüreceklerdi. Artık o saatten sonra Peygamberimiz orada kalabilir miydi? Ya da İBRAHİM AS o bölgede kalabilir miydi? Mümkün değil.

Bu zihinleri hazırlamak tır biraz sonra Ayetleri çok net bir şekilde göreceğiz. O sözü bz söylemeyeceğiz son sözü Cenab ı Hak söyleyecek. Şimdi burada diyor ki Allah u Teala altıncı Ayette.

Mümtehine 60/06 “ Onlarda (İbrahim ve beraberindekiler) sizin için güzel bir örnek vardır. Allah ve Ahiret gününü uman kişiler için, kim yüz çevirirse bundan, Allah Gani ve Hamid tir.” Yani Cenab ı Hak’ın size ihtiyacı yoktur. Siz yüz çeviriyorsanız çevirin. Allah Hamid tir yani Allah yaptığı her şeyi güzel yapar. Yüz çevirirsen yani beni dinlemez isen Allah ı Ahret gününü istemez isen, Dünya yı istersen o zaman sen bilirsin. Öbür tarafa yönelirsen sen bilirsin, senin bana bir zararın olmaz, diyor Allah u Teala…22:25

  • İbrahim ile beraberinde olanlara örnekteki gibi tam ters davranılıyor,

Hz. İbrahim ve beraberindekiler gibi değil tam ters davrananlar. Allah uTeala Gani dir Hamid tir bir şey yapamazsınız Cenab  Hakka karşı…

  • Burada çok genel bir kural var yani dolayısıyla konumuzla çok alakalı bir konu; Burada tercih meselesi var; ya Allah ı ve Ahreti seçmek ya da Dünya yı seçmek…

Şimdi biraz daha detaylara ineceğiz Allah nasip ederse,

Mümtehine 60/07“Belki, Allah sizinle; aranızda düşmanlık olanlar arasında bir sevgi ortaya çıkarabilir,” Ey muhacirler! Geldiniz; evet onlara karşı tavırlarınız netleştirin yani onlar bilsinler ki sizin düşmanlığınız sadece inancınızdan dolayıdır. Siz dik durun belki Allah u Teala aranızda bir sevgi ortaya çıkaracaktır. Niye? Çünkü sizin doğru olduğunuzu onlar gayet iyi biliyorlar. Şu anda size düşman gözüküyorlar ama belki doğruya yönelebilirler. Gerçekten düşmanlar sizi öldürmeye kalktılar her şeyi yaptılar, ama oradan sevgi ortaya çıkmayacak değil. Ümitsiz de olmayın diyor Cenab ı Hak burada…

“… Allah Kadir’dir,”

  • Ortaya çıkacak olan sevgi onlar iman etmeden önce mi, çıkacak olan sevgi yoksa iman edecekler de öyle bir sevgi mi ortaya çıkacak?

İkisi de olabilir iman etmedikleri halde de sevgi ortaya çıkabilir, iman ettikten sonra da çıkabilir tabii burada ilk anlaşılan iman etmeleridir. Ama İman etmeden de olabilir biraz sonraki ayet onu gösterecek orada… Allah Kadir dir. Neydi Kadir? Ölçü koyar. Allah her şeyin bir ölçüsünü koyar bu da Allah ın koyduğu ölçüyü ifade ediyor.

“… Allah Gafur dur ve Merhametlidir çok affeder.” Şimdi buraya kadar birçok yasaklar geldi. Müslümanların Mekkelilere karşı sevgi göstermeleri yasaklandı, İbrahim AS ın kavmine karşı Tavrı örnek gösterildi ve buraya geldi. Bir yasak kondu şimdi burada Allah u Teala diyor ki:

Mümtehine 60/08 “Allah size yasak koymaz, din konusunda sizinle savaşmayanlara karşı (Allah size bir yasak koymaz),” Din konusunda sizinle savaşmayanlara sizi öldürmeye kalkışmayanlara karşı Allah bir yasak koymaz. Şimdi Tekrar Peygamberimize ve İbrahim AS a dönün. Ne yaptılar onlar? Öldürmeye kalktılar değil mi?  Hem İbrahim AS hem Peygamberimiz. Ondan sonra diyor ki:

“…Ve sizi ülkenizden çıkarmayanlara,” Mekkelileri Mekke den çıkarmadılar mı? Bak öbür Ayette ne dedi?

Mümtehine 60/01 “Rabbiniz Allah a inandığınız için sizi ve Resulü çıkarıyorlar,” İşte Müteşabih ayet budur. Yani Ayetler arasında benzerlik.  Dolayısıyla bunların hepsini bir arada değerlendirmezseniz yanlış sonuçlara varırsınız… “Allah yasak koymaz,”, bak yukarıdaki dostluk yasağını gördünüz değil mi çok kesin ifadeler. Ve İbrahim AS  “Aramızda düşmanlık ortaya çıkmıştır” diye koydu… 27:03 Ama hangi noktadan itibaren? Onun için sizi inancınızdan dolayı; sizi öldürmeye kalkmayan; “Kate” ne demek? Katele; “Öldürmek” demek, karşılıklı vuruşmak demek. Onu öldürmek için vuruyorsun.. İste savaş diyoruz nedir? O; seni savmaya çalışıyor sen onu savmaya çalışıyorsun karşılıklı ama iki tarafta yakaladı mı öldürecek, onun için bunlara Kıtal deniyor  “Mukatele” Türkçe de,   vuruşma deniyor. O seni  bulsa vuracak sen onu bulsan vuracaksın. Onun için iki tarafın da niyeti karşı tarafı öldürmek… Burada mana verirken “Sizi öldürmeye kalkmayan” diye mana veriyorum daha iyi anlaşılsın diye o manayı veriyorum. Din konusunda inancınız konusunda… Başka konulardan dolayı sizinle savaşabilirler, Müslümanlar da birbirleri ile savaşabilir. Mesela Hucurat Suresinde Alah u Teala diyor ya:

Hucurat 49/09“Müminlerden iki taraf birbirini öldürürse,” inancından dolayı değil başka sebeplerden dolayı. Ama bu sırf inancınızdan dolayı sizi öldürmeye kalkarlarsa. İbrahim As ın öldürülmesinin tek sebebi neydi? İnancı. Peygamberimizin öldürülmeye kalkılmasının tek sebebi de inancıydı başka bir problemden dolayı değil.

Mümtehine 60/08 “Allah İnancınızdan dolayı sizi öldürmeye kalkmayan sizi ülkenizden çıkarmayan kimselere yasak koymaz, onlara iyilik yapmanıza,” Bu bir bdel oluyor öncekinden, sizinle savaşmayan, sizi ülkenizden çıkarmayanlara karşı iyilik yapmanızı Allah yasaklamaz… Demek ki yasak kim ile ilgiliymiş? Biraz sonra söyleyecek Allah u Teala onlarla alakalı.

“… Onlara karşı (Onların kısd larını vermeniz) ,dengeli davranmanızı da yasaklamaz. Allah dengeli davrananları da sever.” “İnne ma” ne ifade eder Hasır, yani “Sadece”. O yukarıdaki yasakların şimdi tam sınırlarını çiziyor Cenab ı Allah… Bak gördünüz mü? Ayetlerin hepsini okumadığınız zaman yanlış manalara gidilebiliyor.

Mümtehine 60/09 “Allah; size sadece şu yasağı koyar;  inanç konusunda sizi öldürmeye kalkanlar,” İnandığınız için öldürmeye kalkıyor başka bir şey için değil, onlara karşı sadece size yasak koyar.

“…Ülkenizden çıkaranlar, çıkarılmanıza destek verenler,” üç kişi; inancınızdan dolayı öldürmeye kalkan, inancınızdan dolayı ülkenizden çıkaran, inancınızdan dolayı çıkarılmanıza destek verenler… Üç tane kırmızıçizgi Allah ın yasağı ise sadece bunlarla sınırlıdır…

Peki; olumsuz propaganda; yapacak tabii, adam senin inancını beğenmiyorsa seninle tartışacak. Bu çok normal bir şey, ama seni öldürmeye kalkmıyorsa, inandığın için ülkenden çıkarmıyorsa, çıkarana da destek vermiyorsa Allah bu konuda bir yasak koymaz. Neyi yasaklamaz?

“… Onları Veli edinmenizi,” bak birinci ayette neyi yasakladı Allah? “Onları Veli ediniyorsunuz”; diye yasakladı değil mi? Burada “Veli edinmenizi yasaklamaz.” Dedi. Veli edinmekte karşılıklı destek var mı? Bak şimdi Veli nin anlamı; burada birçok anlamı vardı.

Mesela işte: Dost manasına geliyor, yardımcı manasına geliyor, işin kendisine verilmesi manasına geliyor, destekleme anlamına geliyor, ondan sonra; bir işin başına geçirilmesi manasına geliyor bütün manalara geliyor.

“… Onları Veli edinmenizi Allah yasaklar…” Diyor. Allah ın koyduğu tek yasak bu. Kimi veli edinemezsiniz? Sizi inancınızdan dolayı öldürmeye kalkan, Ülkenizden çıkaran, çıkarılmanıza vesile olan. Sadece bunları veli edinemezsiniz.  Onun dışındakileri veli edinebilir miyiz?

Bir ülke sizin orada yaşama hakkınızı tanıyorsa “Gayrimüslim” tabii. Şimdi şu anda Türkiye için; “Türkiye de oy kullanmak haramdır,” diyenler Türkiye yi Müslüman ülkesi sayanlar değil…

Burada bir Tağut düzeni var diyorlar, tamam Tağut düzeni var güzel:

Türkiye Cumhuriyeti: Şeriat düzenini Kabul etmediğini söylüyor… Şeriatın dışına çıktığınız zaman da Kuran ı Kerim Ona Tağut diyor. Doğru da buna karşı tavır ne? Tağut demek; Tuğyan yani “Taşkınlık” demek yani Allah ın koyduğu çizgiden çıkmak manasında, Cenab ı Hakkın koyduğu çizginin dışında bunu herkes açık ve net bunu ifade ediyor. Tamam, yalnız burada Allah u Teala nın koyduğu üç temel yasak var mı?

1-Yani sırf Mümin olduğu için bir adamı öldürüyorlar mı? Suçu sadece bu…

2- Sadece suçu Müslümanlık olduğu için sürgün ediyorlar mı? Bu ülkede…

3-Sadece bu ülkede onun sürgününe destek veriyorlar mı? Verilmiyor peki, şu ayeti de bitireyim ondan sonra konuşuruz…

Allah ın koyduğu tek yasak, tekrar ediyorum üç tane kırmzı çizgi koyuyor Cenab ı Hak İnancınızdan dolayı sizi öldürmeye kalkıyorlar mı? Sürgün ediyorlar mı? Ya da destek veriyorlar mı? Bu üçünü yapmıyorlarsa onlarla dostane geçinmenizi Allah yasaklamaz. Diyor, onları bir işin başına geçirmek te bunun içerisine girer burada hakimiyet senin değil… sen bir başkasının hakimiyeti altında yaşıyorsun. Yukarıda da Allah u Teala nın bildirdiği gibi işte bu “Meveddet” Müslüman olmaları ile mi sınırlıdır yoksa değildir, her ikisi de olabilir dedik.

“Belki Allah sizinle size düşman olanlar arasında bir sevgi ortaya çıkaracaktır.” Derken, bu insanlar Müslüman olmasa da sizi sevebilirler… Sevmelerinin anlamı şudur, yani sizi dinlerler sizi dost olarak bilirler onlar da oturursunuz konuşursunuz, zaten asıl ihtiyaç konuşmak tır. Konuştuğunuz zaman siz onlara Allah ın Ayetlerini okursunuz, bu Allah ın Ayeti O da Allah ın kulu. İşte mesela; iki hafta önce Almanya da Katolik Fakültesi ne gittik önümüze Kuran ı Kerim i koyduk, Allah u Teala nın Kuran ı Kerim de koyduğu ceza prensiplerini oradaki insanlara anlattık. O insanlar da Fakültenin dekanı da oranın önde gelen on dört uzmanını çağırmış ve bizi dinlediler sonra birtakım sorular sordular konuştuk. Şimdi işte bu ortamlardır asıl ihtiyacımız olan. İhtiyaç bu, şimdi bu insanlar bu ortamları sağlıyorlarsa biz onlara tabii ki destek veririz. İşte Allah burada yasak koymuyor.

Şimdi biz de şu anda bu oy vermeyelim; denen Türkiye Cumhuriyetinin içerisinde Süleymaniye Vakfı Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre Kurulmuş bir Vakıftır. Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş bir Vakıf ta Kuran ı Kerim’i: Siz T.C. vatandaşlarına burada anlatıyorum. Bundan dolayı bir takip söz konusu değil, bir zamanlar vardı… Ne yapıyorsunuz? Ne yapıyorsunuz derken “Devletin İdaresini mi ele geçirmek istiyorsunuz…” şeklinde… Şuna da dikkat edin; Peygamberlerden hiçbir tane iktidara talip olan yoktur. Hatta şunu söylerler:

Şuara 26/109 “Bu yaptığımız iş karşılığında sizden bir ücret istemiyorum…” Diyor… Bütün Peygamber lerin söylediği bu.

  • Ama hocam hiç biri de Tağut a kulluk edin, Tağut a boyun eğin de demiyor…

Herhalde Ayetler çok açık… Tağuta kulluk edin falan diyen yok sana burada, gel de falan yere git…. O sorular burada var o yok bir kere… Türkiye de böyle bir olay yok. Biz Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan… Bu yok bir kere yani insaflı olmak lazım. Böyle bir olay yok bir defa burada… Tagut var tabii Tağut olmaz mı? Tabii ki Tağut var, Dünyanın her yerinde var bu.

  • Okumuş olduğunuz soru üzerine Medine bölgesi Müslümanlığın hakim olduğu, İslam Devletinin olduğu bir bölgeden bahsediyoruz…

Medine de İslam devleti Hudeybiye den sonra oluştu, Hudeybiye ye kadar İslam devleti yoktu.

  • Sonuçta Müslümanların hakim olduğu bir bölgeydi, burada Onları dost edinmeyin, onlarla ilişki kurmayın; Ayetin özü… Şçyle sorayım; bu Medine ile ilgili ayetler bunlar: Mekke deki tavrı neydi Resul Allah ın?

Medine de bu olduğuna göre; Mekke de Peygamberimiz SAV can güvenliği sıfır noktasına gelinceye kadar oradan ayrılmadı… İbrahim AS da can güvenliği sıfır noktasına kadar oradan ayrılmadı… Bizde şu var: Zaten Allah u Teala Peygamberlere diyor: “Sen onlara anlat” diyor. “Sen anlat, senin görevin sadece anlatmaktır…” Senin görevin Devlete hakim olmaktır diye bir tek ayet yoktur. Şimdi bizde bazı kimseler Devlete hakim olmak istiyorlar, bu hakimiyetin en çok kullanılan unsunu Din dir. Çünkü en kolay Din den insanlara yaklaşırsınız. Ondan sonra oyları bana verin başkasına vermeyin diyemedikleri için “Bunlara vermeyin” deniyor… Bir de bazı guruplar var ki yine dini kullanarak biraz dindar insanların yetkili makamlara gelmemesi için onlar başka kişileri kullanarak oy vermek küfürdür diyip Müslümanları sandıktan uzaklaştırıyor, öbürlerini destekliyorlar… Ben ilk önce size; İbrahim As ile ilgili ayeti okudum, Peygamberimiz e Medine de inmiş. “Onlara karşı sevgi göstermeyin,” diyen ayeti okudum.

Cihad savaşmak değildir. Cihad ile Savaş karıştırılıyor, Kital başkadır cihad başkadır. Bizim şu anda yaptığımız Cihad dır. Cihadı n en iyi yolu budur. Allah ın Kitabını anlatmaktır. Cihad demek olumsuzluklara karşı savaşmak demektir. Bir insanı öldürmek değil. İnsanın içindeki kötülüğü öldürmeye yönelik savaştır Cihad. O insanı diriltmeye yönelik bir savaştır. O insanın ayakları üzerinde durmasını Allah tan başkasına köle olmamasını ve dik durmasını sağlamak için yapılan Mücadele dir Cihad. Kıtal başkadır. Kıtalı da Cenab ı Hak Bakara suresinin:

Bakara 2/190 “… Allah yolunda sizinle savaşanlar ile savaşın, aşırıya kaçmayın…” diyor. Biz Müslümanlar olarak dünyanın neresinde olursak olalım yaptığımız şey öyle olması lazım ki insanlar kendilerini suçlu görmeye çalışsalar bile göremesinler, görememeleri lazım dolayısıyla bize karşı yaptıkları yanlışın sıkıntısını içlerinde duymaları lazım ki işte ayette belirtildiği gibi;

Mümtehine 60/07 “Belki Allah sizinle size düşmanlık edenlerin arasında bir sevgi ortaya çıkarır.” Şimdi bakın şunu mesela Devlet deniyor, içinizde şu ana kadar devlet ile oturup böyle bir bardak çay içeniz var mı? Bir bardak ta sana doldurayım… Devlet gel bu akşam yemeği beraber yiyelim böyle bir olay var mı?

43:01 Peygamberimiz SAV Medine de tamam bir oluşum; oradaki siyasal boşluğu çok güzel kullandı bir devlet başkanı gibi görev yaptı ama devlet başkanı değildi. Peygamberimizin devletinin adını bileniniz var mı? Adı yoktu. Devlet dediğiniz insanların bir organizasyonudur. Orada bulunan bütün insanlar, şu adam Devlet de ben değilim… Orada yaşıyorsanız herkes devlettir. Herkes devletin organizasyonunun istese de istemese de bir parçasıdır. O Organizasyonun bir parçasıdır. Devlet kimdir diye bana sordukları zaman; benim diyorum… Devlet diye bir varlık yok ki, devlet diye bir organizasyon var sen de orada hangi kimlikte bulunursan bulun sen o organizasyonun bir parçasısın… Öyleyse burada Allah u Teala Devlet kelimesini kullanmıyordu; şunu diyordu:

“Hani inancınızdan dolayı sizi öldürenler,” Dolayısıyla şurada bir köy olsun istr şurada bir cemaat olsun ister kim olursa olsun, inancından dolayı beni öldürmeye kalkıyorsa onla ben mesafeyi koymak zorundayım ama bizim içi asıl lazım olan insanlara Allah ın Kelamını anlatmaktır. Yalnız şu oluyor yani,  din iki şekilde uygulanır: Birinde siz Dine uyarsınız, dine uyanlar Ahreti dünyaya tercih eden insanlardır. Bir de dini kendinize uydurursunuz, bunlar da Dünyayı Ahrete tercih eden insanlardır. Birtakım dünyevi maksatlarını kullanmak için dini aracı edinenler de vardır. Şimdi yetkili makamlar; bu insanlar bizim yetkimizi elimizden Alacaklar dedikleri an sizi artık dinlemezler. Ne Mekke deki Ebu Cehil dinler ne de Musa AS ın çevresindeki Firavun, hiç kimse dinlemez sizi. Bakın Taha Suresinde vardır Musa AS diyor ki “İsrailoğulları’na Müsaade et de alıp gideyim,” diyor. Firavun da diyor ki: Bunlar sizi ülkenizden çıkarmak için gelmişler…” Musa AS diyor ki: İsrailoğulları’nı ver ben çekip gideyim sen de rahatla… Firavun dese ki bunlar İsrailoğulları nı buradan alıp götürmek istiyor bütün mısırlılar akşamdan razı… Bir an önce çeksin gitsinler de rahat edelim, ama Firavun öyle demiyor… Kavminin desteğini almak istiyor… Burada Müthiş bir örnek var, bir Firavuna karşı nasıl mücadele edilir? Allah u Teala Musa ve Harun a şöyle emir veriyor…

Taha 20/47 “Firavun a gidin biz Alemlerin Rabbi nin elçileriyiz deyin, bizimle beraber İsrail oğullarını serbest bırak,”

Peki Firavun ne diyor? Orada Musa AS ve Harun As ı dinleyen önde gelenlere diyor, onların hepsi de duyuyor Onun ne dediğini… Diyor ki bakın,

Şuara 26/34-35 “Bu adam bilgin bir sihirbazdır, hepimizi büyüledi. Onun asıl maksadını ben anladım; O kendisini ve sizi Ülkenizden çıkarmak istiyor. Ne emredersiniz?” Firavun çevresindekilere “Ne emredersiniz?” diyor. Bunun manası nedir Firavun un zihni dağılmış ne yapacağını bilmiyor?? İşte onun için Allah u Teala diyor ki,

Enbiya 21/18 “Hakkı, batılın üzerine atarız; onun dimağını (beynini) dağıtır,” Onun beynini dağıtır; işte burada Firavun un beyni dağılmış… Sulanmış değil dağılmış, Musa As ın konuşmaları Firavunu bitirmiş burada dengesini bozmuş. Onun için Firavun çevresine diyor ki ne emredersiniz diyor… Firavun bunu söyler mi?

Ondan sonra da diyor ki:

Şuara 26/35 “…Bunun asıl niyetini ben fark ettim,” Şimdi Müslümanlara da “Sizin asıl niyetiniz ne biz biliyoruz… Siz burada şunu şunu yapmak istiyorsunuz…” diyecekler bu gayet normal. Buna karşı da çıkacaklar… İnancınızdan dolayı sizinle mutlaka mücadele edecekler bunu Allah u Teala söylüyor Ayet i Kerime de. 50.54

“… Ne emredersiniz? Onlar da bunu da kardeşini tut, bütün Şehirlere toplayıcılar gönder,” yani onların da zihni karışmış biz buna karşı gelemeyiz onun için ne kadar kimse varsa hepsi gelsin… Dolayısıyla, doğruyu anlatma fırsatı bulursanız sizin için yeten o başkasına gerek yok, doğruları anlatın. Her Müslüman’a Cenab ı Hakkın verdiği bir görev var… Bak bir de Ali İmran Suresinde bende 75 inci sayfa 186 ıncı ayet. Diyor ki Allah u Teala:

Ali İmran 3/186 “…Şurası çok kesin; mallarınız ve canlarınız konusunda yıpratıcı bir imtihan dan geçirileceksiniz,” 52:07 İşleriniz biraz iyi gider sonra kesat olur, sıkıntıya girersiniz ödeme güçlüğüne girersiniz her şeyinizi kaybetmekle yüz yüze gelirsiniz bu Allah ın imtihanıdır. Ondan sonra da diyor ki:

“…Kendilerine Kitap verilmiş olanlardan mutlaka duyacaksınız,” mesela bizim ülkemizde bunlar Yahudi ve Hıristiyanlar değil mi? Onlardan mutlaka işiteceksiniz, işitmemiz için onların söylemesi lazım.

“… Ve Müşriklerden,” Böyle diyince ne olur? İnanmayan bütün kesimlerden, Hıristiyandan Ateist ten, kendisine Laik diyenden şundan bundan herkesten işiteceksiniz. Ne işiteceksiniz?

“…Çok eziyet işiteceksiniz,” Hocam sen söylüyorsun ama… Adamlar şunu söylüyor bizi bunaltıyor… Bunaltacak tabii işte Allah burada söylüyor bunu. Sen de onu bunaltıyorsun, yani Musa AS Firavun u bunaltmadı mı? Gördük Ayette çevresini de bunalttı ne yapacaklarını şaşırdılar.

“…Çok eziyet işitecek ama…” Yapacağınız nedir? Sabırlı olacaksınız her şeye rağmen sabredeceksiniz. Her şeye rağmen Allah ın Ayetlerini okumaya devam eder ve kendinizi koruma altına alırsanız,

“…Bu; işlerin azim ve kararlılık gerektirenlerindendir.” Ve Allah u Teala:

Ali İmran 3/187 “Allah kendisine Kitap verilenlerden söz aldığı zaman, şöyle demişti: Bunu mutlaka İnsanlara açıklayacaksınız,” Dolayısıyla karşı taraf bize Allah ın Ayetlerini okuma fırsatı veriyorsa bu bize yeter.

“…Bunu gizlemeyeceksiniz,” İşte onları Veli edinmeniz de yasak değil diyor Cenab ı Hak dolayısıyla şeye de katılırsın, oy da verirsin sen kendisine daha uygun olanı seçersin. Ondan sonra

“…Ama bu kendilerine Kitap verilenler Allah ın Kitabını sırtlarının arkasına attılar, ondan güçün kir karşılık satın aldılar.” Dini menfaatlerine alet ettiler. E bu da olacak ne yapalım? Çünkü Cehenneme gitme hürriyeti herkes için verilmiş bir hürriyettir. Herkes gidebilir. Ama biz gitmemeliyiz.

“…Satın aldıkları şey ne kötüdür.” …. Evet söyle şimdi sen, sıra sende…

  • (Yahya Şenol) Bakara Suresi 256 ıncı ayeti açalım şimdi deniyor ki bu Ayet te önce metnini okuyalım… Onların yazdığı şekillerde okuyorum,
  • “Bakara 2/256 “Kim Tağutu inkar eder ve Allah a inanırsa kopmaz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur.” Burada Cenabı Allah imanın şartı olarak Kendisinden önce Tağut un reddini söylemiş…

Hiç şüphe Yok…

  • Dolayısıyla bugün devlet mekanizmasını Tağut olarak kabul ettiğimizde ona oy vermek; onu reddetmek değil ona destek vermek olur. Dolayısıyla Dine girişin ilk şartı olan “Tağutu Reddetme” ilkesi oy kullananlarda gerçekleşmez.

Şimdi bakın bu kişiler kendilerini Cenab ı Hak ın yerine koyarak;  Allah ın ayetine anla veriyorlar. Asıl Tagutluk odur.  Asıl Tağut luk bu kişilerin söylediği sözdür. Bunu neden söylüyorum? Her zaman okuduğumuz ayet var biliyorsunuz 11 inci Sure… Asıl Tağutluk Cenab ı Hakkın Ayetini kendi kafana göre yorumlamaktır. Bak işte Ayetten şimdi göreceğiz.

Diyor ki Allah u Teala burada…

Hud 11/1 “Bu bir kitaptır ki Ayetleri Muhkem kılınmış sonra da Hakim ve Habir tarafından açıklanmıştır.” Peki neden açıklamayı Allah Yapmış? Niye bize bırakmamış?

Hud11/2 “Allah tan başkasına kul olmayasınız diye,” Bak benaz önce anlatırken ilgili bütün ayetleri okudum size… Burada açıklamayı kim yaptı biz mi yaptık? Allah u Teala mı yaptı? Allah u Teala yaptı… Allah u Teala 3 tane kırmızı çizgiyi koydu… Bu üç kırmızı çizgiyi koyan Allah aynı Surede; kendi toplumuna red çeken; …Aramızda düşmanlık ve kin ortaya çıkmıştır. Diyen İbrahim AS ı burada örnek verdi mi? Sizi tanımadık bilmiyoruz; Müslümanlara da dedi mi, Mekkelilere karşı böyle sevgi gösterisinde bulunuyorsunuz yapmayın dedi. O yasaklardan sonra dedi ki:

Mümtehine 60/09 “…Allah ın yasağı sadece şuradadır” İnnema hasır anlamındadır “Sır” sadece ifade eder.

“…İnancınızdan dolayı sizi öldürmeye kalkan, ülkenizden çıkaran, çıkarılmanıza destek verenler, onları sizin veli edinmenizi Cenab ı hak yasaklamıştır.” Diyor. Yasak sadece onlarla ilgilidir diyor. Öyle dediğine göre Cenab ı Hak… Öbür ayet ne o zaman bütün bu ayetleri bütünlük içerisinde değerlendirmek zorundayız. Allah öyle diyor çünkü. Şimdi:

Ayetin başını Alalım

Bakara 2/256 “Dinde Herhangi bir zorlama yoktur,” Ne demek oluyor? Bir kimseyi zorla imana getiremezsiniz. Niye getiremiyorsunuz çünkü iman Kalp işidir. Adam içten inanmıyorsa dıştan sana inandım dese de mümin olmaz. O zaman adama baskı yaparsın “Müslüman ol Kafir” dersin; ölmemek için; adam ne yapacağım ben Müslüman olmak için? İşte şöyle der; “tamam” … Müslüman mı oldu şimdi bu adam. Onun için diyor ki Allah u Teala “Dinde zorlamanın hiçbir çeşidi olmaz…” Diyorlar ki efendim: Dine girerken zorlanmaz da çıkarken zorlanır… Ne demek? O zaman “La ikraha” olur mu? Yok zorla namaz kıldırırız. Diyor, kıldır da bir göreyim bakayım bir adama zorla namaz kıldırabiliyor musun? Yani sen İbadette niyet esas değil mi? sen adama zorla niyet ettirebilir misin? Ne olacak… Yani fayda mı sağlamış olacaksın? Dine girmek var çıkmak yok diyor.. Nereden çıkardın sen bunu? Allah u Teala Ahrette bütün Kafirlerin: Dine girdikten sonra çıkan kimseler olduğunu söylüyor.  (Ali İmran 106 da)

Ali İmran 3/106 “ O gün bazı yüzler ak bazı yüzler kara olacak, yüzleri kara olanlara şöyle denecek; inandıktan sonra Kafir mi oldunuz?” Allah ın tanıdığı Kafir olma hürriyetini sen mi engelleyeceksin… Bu konuda Ayetler son derece açık. Ayetlerin hiç birisini görmeyin birisinin uydurduğu bir Hadisi alın… Efendim o hadis Buhari de geçiyormuş. Nerede geçerse geçsin… Allah u Teala nın açık Ayetlerine aykırı olduktan sonra nerede geçerse geçsin. “Kim dinini değiştirirse öldürün…” Peki Hıristiyan olan Müslümanlığa geçerken din değiştirmiş olmuyor mu? O zaman da öldürelim Peygamberin ağzından çıkan söz böyle mi olur. Cenab ı Hak Ali İmran Suresinde (86 ıncı Ayette ve devamında) Bunların cezasını;

Ali İmran 03/87 “…Allah ın, Meleklerin ve bütün İnsanların Laneti olur,” başka bir şey yok…86- 87 inci ayette ne diyor? 87-88; “Sürekli o Lanette kalırlar…” Öldürülen kişi için Sürekli kelimesi kullanılır mı? Ondan sonra,

Ali İmran 03/88 “Azap onlardan hafifletilmez, yüzlerine de bakılmaz. Tevbe eden başka ve durumunu düzelten.” Adamı kendi kendine bırakıyorsun, yok diyorlar ki adama üç gün Tevbe ettirilir bilmem ne yapar? Yahu kardeşim oyun mu oynuyorsunuz Allahınızı severseniz… Bu sakat din bu sakat din ile bu Kuran ı Kerim in dışında bir din anlayışıdır. Şimdi o din anlayışını bırakmak zorundayız. Yani O din anlayışı olmaz. Sen şimdi “Dinde zorlama yoktur… (Bakara 256) Ayetini oku, Bu günkü devlete geç, bırak Allahını seversen o zaman sen kendini Allah yerine koyarsın. Hud Suresinin bir ve ikinci Ayetlerine göre işte asıl Tağutluk odur. Şimdi O Ayeti okuyalım.

Bakara 02/256 “Dinde zorlamanın hiçbir çeşidi yoktur,” Zorlanmadığına göre ne olacak? “…Çünkü iyi ile kötü birbirinden kesin olarak  ayırt edilmiştir,” her insan ne yaptığını gayet iyi bilir. Başkasına karşı ne kadar iyi dese bile kendi içinden yanlış olduğunu bilir. “…Kim Tağutu inkar eder, (Cenabı Hakkın yasakladığı şirk ve küfrün her çeşidini reddeder.) Allah a inanır ve güvenir ise en sağlam kulpa yapışmıştır.” Bu zaten Mümin olmanın olmazsa olmaz şartıdır. Ama Mümin olanlar; bir toplum içerisinde yaşarken hangi esaslara göre yaşayacaklar? O da Mümtehine Suresinde anlatılmıştır. Burada Mümin olanlar ondan sonra bir arka ayette de şöyle diyor…

Bakara 2/257 “Allah Müminlerin Velisidir, Allah onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, Kafirlerin velisi (Evliya olmuş Şeytan) O Tağut tur,” şimdi Tağuta burada devlet nasıl diyeceğiz? “…O Tağut da (iblis insan ve cin şeytanları)” cin şeytanından bir Euzü Besmele ile kurtulursun ama insan şeytanına bin tane hatim okusan yerinden bile kıpırdamaz.  “… İşte bunlar Cehennemliktir ler sürekli orada kalacaklardır.” Ve işte İbrahim AS ın ülkesinden çıkmadığı zaman yaptığı iş, İbrahim AS, bakın yaşama hakkı bitinceye kadar çalışmasına devam etmiş yatmamış; Musa AS ın yaptığı gibi.

Bakara 2/258 “Kendisine Meliklik vermiş diye Rabbi konusunda İbrahim’e delil getiren kişiyi görmedin mi?” Diyor. Yani gözünde bir canlandırsana…01:05:00

“… İbrahim çıktı dedi ki Benim Rabbim hayat veren ve öldürendir,” Nemrut un karşısına çıkmış, en büyüklerin karşısına çıkmış… Asıl istenen bu. Bu ortam sağlandığı zaman her şey tamamdır bitti…

“…Demişti ki: Ben de hayat verir öldürürüm,” işte diyorlar ki iki tane Mahkum çağırmış birisine seni affettim demiş, öbürünü de öldürmüş; tamam. Şimdi İbrahim AS bakıyor ki bu adam geri zekalının teki. Yani şimdi O da ona başka bir şey söylüyor.  Diyor ki:

“… Allah güneşi doğudan doğuruyor,” onu ben doğduruyorum deme şansı yok tabi Nemrut un…

“… Sen de batı dan doğdur bakalım,” deyince o kafirlik yapan kişi büyük bir şaşkınlığa uğradı, ne yapacağını şaşırdı.

“… Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.” Olay bu…

Mesele karşı tarafın Mümin olma meselesi değil sen olacaksın. Her an yoldan çıkma ihtimal,n vardır. Yahu kardeşim bakın akşam Mümin sabah Kafir olamaz mı bir insan. Sabah Mümin akşam Kâfir olamaz mı? Ve şimdi adamın inancı değişti diye Devlet değiştirecek olsa yandık… Bir tane özel uçağı olacak, sonra nereye gideceksin? Dolayısıyla senin orada can güvenliğin sağlanıyorsa… İbrahim AS can güvenliği tamamen ortadan kalkıncaya kadar oradan ayrılmadı… Peygamberimizin de can güvenliği kalkıncaya kadar Mekke den ayrılmadı. Diğer soruya geçelim…

  • Nisa Suresinin 60 ıncı ayeti var yine bu Tağut kelimesinin geçtiği… Orada:
  • “Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tağut a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde onun önünde Muhakemeleşmek istiyorlar…” Nisa 04/60 Bu Ayette de ne gösteriliyor?

Burada deniyor ki; …

  • Tam açabilir misiniz Tağut?

Tağut Tuğyan demektir, yani taşkınlık yapan herkes… İnsan ve Cin şeytanları olarak ifade ediyor bunu…

  • Allah ın indirdikleri ile hükmetmeyenlerin Tağut olduğunu söyleyebilir miyiz?

Onu geçen hafta anlattık ama söyleyeyim burada da:

Allah ın indirdiği ile hükmetmemek iki şekilde olur. Bir Allah ın indirdiği ile hükmetmek dediğiniz zaman bir kere bunu, aklınıza hemen bir devlet geliyor ya da mahkeme geliyor. Onların verdikleri karar ya da hükümler geliyor O Allah ın indirdiği ile hükmetme işi yeryüzündeki herkes; bizim için de söz konusudur. Cenab ı Hakkın ibadet ile ilgili hükümler ahlak ile ilgili hükümler iman ile ilgili hükümler diye geçer biliyorsun… Şimdi o Allah ın indirdiği ile hükmetme meselesi sen de kendi üzerinde onunla hükmetmez isen Kabul etmeme manasında hükmetmez isen Kafir olursun… Geçen hafta Adem As ve Şeytan örneğini verdik. Adem AS da Allah ın indirdiği ile hükmetmedi Şeytan da hükmetmedi. Ama Adem AS kendisini suçlu kabul ettiği için Mümin Kaldı öbürü suçsuz kabul ettiği için kendisini haklı gördüğü için Kafir oldu. Dolayısıyla Allah ın indirdiği ile hükmetmeyenin Kafir olması için onu kabul etmemesi gerekir.

Şimdi bu Ayete bakalım…

Ondan önceki Ayette diyor ki:

Nisa 04/59 “Müminler Allah ve Resulü ne Boyun eğin diyor. Ve içinizden olan yetkililere boyun eğin,” Müminlerin boyun eğmesi gereken şey; Allah ın emri ve Peygamber SAV in yoludur.

“… Allah ve Resulü ve içinizden olan yetkililer,” Bu yetkililer de mutlak değil. O yetkili olan kişilerle biz nizaya girebiliriz. Allah ile nizaya girilmez, Rasulü ile nizaya girilmez ama yetkili olan kişiler ile nizaya girebiliriz.

“…Nizaya girdiğiniz zaman onu Allah a ve Resulüne götürün…” Bu ne demek? Müslümanlar yöneticilerle her zaman nizaya girebilirler, yani anlaşmazlığa girebilirler. Bu anlaşmazlığın çözüleceği bir mahkeme de olmalı o da kitap ve sünnet e göre hüküm vermeli. Kitap ve sünnete göre hüküm verdiği zaman bu zaten doğru hüküm olur. Ama olmamış benim bildiğim kadarıyla şimdiye kadar, Anlaşmazlık olduğu zaman hemen filan Mezhebin görüşlerine gidirlir… Olmaz O…

Kitap ve Sünnet, oraya gidilmesi lazım.

“… Hayırlı olan ve sonucu çok güzel olacak olan budur.”

Nisa 04/60 “Sana indirilene inandığını (iddia edenler) zannedenler, istiyorlar ki Tağut’ta yargılansınlar, ama kendilerine Tağut u tanımamaları emredilmiştir.”

Yani Şeytanların önünde ister insan şeytanı ister Cin şeytanı olsun… Senin, Dinini Tanımayanların önünde yargılanmak istiyor… Halbuki burada Peygamber Efendimizin önünde yargılanma imkanı varken oraya gidiyor…

“… Şeytan da onları Pek derin bir Sapıklıkla sapıtmak ister. Onlara dense ki: Allah ın indirdiğine ve Allah ın Resulüne gelin, O Münafıklara bakarsın ki senden böyle sıvışmaya çalışıyorlar…” Böyle yavaş yavaş kaçıp kurtulmak istiyorlar. Bunlar Münafık insanlardır… Açıkça Ayet söylüyor bunu. Hem Mümin gözükür hem de başka tarafa… Bundan çok var, yani ben İstanbul müftülüğünde iken çok olmuştur: Adam gelir, Müftülüğe girer, “Hocam bir Fetva soracağım…” Buyur. “Ama ben yazılı isterim.” Tamam kardeşim. Sor bakalım. Soruyu sorar cevabını verirsin, peki Allaha ısmarladık… Hani sen cevabı yazılı istiyordun? Çünkü hesabına gelmedi. Birisinin elinden bir menfaat alacak, birisine karşı kendisini üstün gösterecek; onun için de umdu ki Müftülükten bir yazı alırsam ona karşı galip gelirim.01:12:53 Yoksa yani doğrularla bir alakası yok geçen hafta da uzun uzun bir olay anlatmıştım. Bu çokça rastladığımız bir şeydir.

  • İkinci öne sürülen iddia: Oy kullanmak; Allah a ait olan bir vasfı ondan başkasına vermektir… Temellendirmesi şöyle. “Oy verilerek başa getirilen parti veya vekiller artık O ülkede kanun yapma ülkeyi yönetme hakkına sahiptirler, hatta bu partilere yöneten egemen olan güç manasında İktidar Partisi denir. O zaman yüce Allah a ait olan bu özellik yani hüküm verme özelliği artık oy vesilesi ile Başka bir varlığa verilmiştir.” Delil olarak kullandıkları Ayetler ise Emrin ve Mülkün sadece Allah a ait olduğunu bildiren bütün Ayetler… Mesela bir tanesi Yusuf12 Suresindeki 40 ıncı Ayet.

Bak şimdi burada zaten dikkat ederseniz hep böyle cımbızlamasına… Allahu Teala bunu asla kabul etmiyor. Tek bir Ayetin alınmasını da kabul etmiyor. Ayetler bütünlüğünü istiyor. Hep böyle Cımbızlamasına alakası olmayan şeyler. Şimdi bu ayetin tamamını okuyayım ben size: Az önce onu dinlerken aklıma geldi bir adam kendisine örek denilmesinden hoşlanmıyormuş. Arkadaşları ördek diye onunla dalga geçiyorlarmış sonra arkadaşları vazgeçmiş tamam seni rahatsız etmeyeceğiz demişler… Birisi demiş ki “Yağmur yağıyor…” Sen bana ördek dedin demiş Yağmur yağıyor dedim ördek ile ne alakası var? Kardeşim bak: “Yağmur yağar sular birikir göl haline gelir, gölde ne yüzer? Ördek sen bana ördek dedin.”  Bu da aynı…

Diyor ki Allah u Teala, Allah u Teala Yusuf AS ın hapishanedeki arkadaşlarına yaptığı Nasihat’i anlatıyor…

Yusuf 12/40 “ Allah ile kendi aranıza koyarak kulluk yaptıklarınız var ya, onlar sizin ve babalarınızın verdiği boş isimlerdir,” Sadece isim arkasında bir şey yok.

“…Allah O konuda kimseye bir belge indirmemiştir. Bu konudaki hüküm sadece Allah a mahsustur,” Ne hükmüdür bu? Yani şimdi burada ördek örneği bile bunun yanında hafif kalıyor…

Şimdi; bunlar hapishanede iki tane köle hapse atılmış, yani şimdi hüküm derken gidip te oy vermeyin sakın ha bilmem ne? Allah ile aranıza koyup taptıklarınız… Yani bu konudaki karar Cenab ı Hakka aittir. Peki; bu Hükmün ne olduğunu söylüyor Allah burada… Hüküm ne? Hüküm de:

“…Kendinden başkasına Kul olmamanızı Allah Emretti,” Aranıp O putlara tapmayın diyor Yusuf AS.

“…Sağlam din budur ama insanların çoğu bilmezler.” Değil mi?

Buradan iki tane kelimeyi çekeceksiniz… Allah u Teala tam bir Ayeti açıklamayı bile kişinin kendisini Allah ın yerine koyması olarak sayarken. Bu ne asıl Tağutluk bu değil mi?

  • Kehf Suresi 26 ıncı Ayet i var bir de bu konuya delil getirilen. Orada da Cenab ı Hak şöyle buyuruyor, “…Allah hüküm konusunda kimseyi kendisine ortak etmez.” 26 ıncı ayet. Bu da Parlamento’nun yani Meclisin hüküm yapma konusunda Allah a ortak kabul edildiğini…

Yani bunlar kardeşim bu en başta okuduğumuz Ayet te; zaten bunların Kafir olduğu kabul ediliyor.

Karşınızda Kafirler var; onlar sizin yaşama hakkınızı tanıyor mu? Sizi Ülkenizden çıkarmamayı kabul ediyor mu? Çıkarsınlar diye destek vermeyenler var mı? Eğer sizi inancınızdan dolayı öldürmeye kalkarlarsa Ülkenizden çıkarırlarsa işte “Onlarla Dost olamazsınız…” diyor Cenab ı Allah… Yoksa bu adamlar Müslüman olmuş falan değil tabii ki… BU çok farklı kulvarlardan bahsediliyor. Şimdi bu 26 ıncı ayete bakalım. Bu Ashab ı Kehf in ne kadar kaldıkları ile ilgili ayetler bunlar. Onların sonuncusu burada diyor ki:

Kehf 18/26 “Orada üç yüz sene, kaldı ve dokuz sene daha ilave ettiler, orada ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir. Göklerin ve Yer in Gaybı ona mahsustur. Onu en güzel bir şekilde görür, ne güzel işitir. Onların Allah ın Dun’unda bir velileri yok.” Allah ın Dun’unda ne demek Dun aşağısı demektir. Şirk yapılanmasında Allah yukarıda kabul edilir. Ne kadar zıplarsan zıpla yetişemezsin… Allah ile insanların arasında Veliler Evliyalar konulur. Ve onlar Allah ile ilişkiyi kuran kişilerdir. Aracı tanrılar olur… Şirk’in tamamı böyle “… Onunla sizin aranızda Veli olmaz Allah hükmünü kimseye ortak saymaz, yapmaz.” Yani siz onları Allah ile kendi aranıza koyuyorsunuz onlara bir takım yetkiler veriyorsunuz… Tasavvufta Gavs lar vardır. Gökleri ve Yeri Onların idare ettiğine inanılır. Abdülkadir Geylani nin bir kitabı var orada diyor ki, ya da ona dedirtiliyor yani kitapta öyle yazılı… Elimin birisi Balığın karnındadır, çünkü o zaman Dünyanın balığın sırtında olduğuna inanılıyor. Öbürü de yedi kat göğün üstündedir… Bütün Kâinatı kucaklamış, çok küçükmüş değil mi kucağı Yedi kat göğün üzeri ve balığın karnı “…Bu ikisinin arasında benden habersiz bir şey olmaz” diyor. İşte olay bu olay niye delil getiriliyor.

  • Bu gün Meclis hüküm yapıyor mu? Oy kullanan kişi tamam sen de Allah a Rağmen bir hüküm yapabilirsin. Demiş oluyor?

Burada karşıdaki insanın Müslüman olup olmaması değil. Karşıdaki insan ile olan ilişkilerden bahsediliyor. Şimdi Allah ın Dunundan veli edinmeyin diye söylüyor Allah. İle kendi aranızda demektir. Yoksa öbür Ayette “Tevellehum” dedi aynı kökten değil mi? Mümtehine 9 uncu ayette… “…Onları Veli edinmenizi yasaklar,” diyor. Kimi? Sizin can güvenliğinizi tanımayan yaşama hürriyetinizi tanımayan kişileri veli edinmenizi yasaklar. Tanıdıkları zaman yasaklamıyor. BU Ayetleri farklı yerler için kullanırsanız bu son derece kötü bir şeydir. 01:22:10 Şimdi bu bardak burada gayet güzeldir, çok iyi ama bu bardağı alıp götürüp tuvaletin çukuruna koyun o zaman ne olur? Çok kötü olur…

  • Bu ayeti oy kullanmaya…. Nasıl anlıyoruz onları veli edinebileceklerini… Bizi Yurdumuzdan çıkartmayan bizi öldürmeyen; inancımızdan dolayı, çıkaranlarla işbirliği yapmayanlara karşı iyilikte bulunmamız yasaklanmamıştır. Alttaki Ayette… Burada “Veli edinmeniz yasaklanmıştır…” Yukarıda ise “Bunları yapmayanlara karşı bir iyilikte bulunmanız, iyilik yapmamız yasaklanmamıştır.” Yapabilirsiniz. Bir de şu var, hani yaşama hakkı tanınmaz, yaşama hakkı verilmiştir o adam yaşama hakkını elinden alır. Aynı şekilde barınma hakkı da verilmez barınma hakkı verilmiş bir şeydir.  Anladığım kadarıyla yani nedir? Sana hiç dokunmuyordur, sen de yaşayabilirsin burada istediğin şekilde yaşayabilirsin hangi şekilde ise bir özgürlük ortamı verilmiştir bu baştakiler ama Müslüman değiller inancından dolayı Mücadele edebilirler. Ama burada konuştuğumuz meseleler daha doğrusu oy kullanamazsınız diyenlerin daha çok hani insanın tüm safhalarda hayatın her anında kurallar ile belirlenmiş şeyler vardır, sen ona aykırı zaten davranamıyorsun bu durumda senin dininden dolayı seni öldürmeyen seni yurdundan zaten yani…

Sen de tamamen siyasi konuşuyorsun hiç dini konuştuğun yok yani kusura bakma da bu tamamen siyasi bir konuşma bak; Arapçayı bilen bir kişisin ben şu ayetleri bir okuyayım sana bak: Ne diyor burada Allah un Teala? Burada şunu yapıyor bunu yapıyor yok kadıya adamı Müslüman edeceksin diye bir olay yok.

  • Bu durumda nasıl iman etmiş oluyoruz hani diyor ya dininizden dolayı sizi…

Bak şimdi ben Ayeti okuyacağım* sen şimdi istediğin kadar siyasi takılabilirsin. Tekrar Ayet i Kerime yi okuyorum. Mümtehine 1inci Ayette dedi ki Allah: “Benim ve sizin düşmanlarınızı veliler edinmeyin” dedikten sonra, Bir “Veli” kelimesini söyledi ikincisi “Sevgi” kelimesini söyledi.  Sevgi kelimesinden bahsetti ve burada da onların özelliklerini anlattı dedi ki sizi ülkenizden çıkarıyorlar. Mesela Mekke de iken Peygamber efendimize karşı ne Tedbirler aldılar onu gayet iyi biliyorsun… Sen şimdi Parlamento falan… Onlara üç yıl abluka hayatı yaşatmadılar mı? Bırakın onu aç bıraktılar ama yine onlar Mekke de kaldı. Burada diyor ki Allah u Teâlâ, yukarıda Velilikten ve Sevgi den bahsederken:

Mümtehine 60*/08 “Allah size yasak koymaz, inancınızdan dolayı sizi öldürmeye kalkmayan,”

Mekke dekiler kalktı mı? Kalktı… İbrahim A.S.’a da aynı olay oldu mu? Oldu, bitti.

“…Sizi ülkenizden çıkarmayan bunlara karşı iyilik yapmanızı,”  iyilik yapmak “Meveddet” in biraz daha ilerisi değil mi? Sevgi nin sonucudur iyilik değil mi? Sevmediğin bir insana iyilik yapmazsın ki. Sevdikten sonraki bir olaydır.

“…Onlara karşı dengeli davran,” davranıyorsun haklarını veriyorsun… Bir de bu ikisi var.

“…Allah dengeli davrananları sever,” Allah sadece şu yasağı koyar, Allah ın koyduğu yasak Evliya ile ilgili idi değil mi?

“Benim ve sizin düşmanlarınızı veliler edinmeyin,” dedi veli edinmeyi yasakladı. Veli dediğiniz zaman her şey işin içerisine giriyor. Vali ye kadar çıkıyor. Hatta en baştaki kişiye de Vali denir yani devlet başkanına da Vali denir bütün yetkileri enlinde bulundurduğu için “Veli-ül Emr” denir ona.. Şimdi yine Veli kelimesi ile.

“Allah; yasağı sadece Din konusunda sizi öldürmeye kalkan sizi ülkenizden çıkaran ve çıkaranlara destek verenlerle ilgili koyar,” dedi. Orada onları Veli edinmenizi yukarıdaki yasağı tekrarladı burada. Şimdi burada birisini iktidara getirmek onu Veli edinmek olmuyor mu?  Arapça olarak. Şimdi bu insanlar eğer senin yaşama hakkını tanıyorsa ondan sonra ülkenden çıkarmıyorsa çıkarmana destek vermiyorsa onu iktidara getirirsin bu bir. Bu iktidara getirdiğin kişi Müslüman falan da değil. BU Kafir. Mesela Almanya’dasın mesela Hollanda dasın oradaki partilerden birisine oy veriyorsun onlardan birisi diyor ki sizin ve Müslümanların yaşayışı ile ilgili şu sözleri veriyorum ve getiriyorsun. Ama bugün Türkiye de adam “Ben Müslümanım “ diyor bu işin başına ben gelmek istiyorum diyor, onunla hiç kıyas bile kabul etmez bu. Bu Ayette söylenenler işbşına gelmek isteyenler yüzdeyüz Kafir. Kafirliğinden şüphe olmayan kimseler, ama bugün Türkiye öyle değil bak Türkiye de bugün hani şimdi siz Münafık dersiniz Mümin dersiniz o ayrı bir konu ama Türkiye’deki en aşırı partiler de seçin mitinglerinde Ezan okunduğu zaman konuşmalarını kesiyorlar. Bir saygı ifadesi. “Efendim bu oy almak için yapıyorlar…” Oy almak için de olsa orada bir saygı gösteriyor bir kez o ciddi bir şeydir. Bu gün Türkiye de beş vakit ezanlar okunuyor, bu partilerden hangisi ezanı susturacağız diye devreye girebiliyor.  Ama bu ayette yazılanlari ezanı susturacağım diyebilir. Sen ibadetini evinde yap da diyebilir. Şu ayette sözü edilenler en kötü örnekler…

Ama Türkiye ye geldiğiniz zaman o çok daha iyiye doğru gidiyor. Öyle değil mi?

  • Hocam İzmir de bir milyon insan toplanıyor Meydanlarda “Biz Şeriata karşıyız, Dinin zıttında görüşler söylüyor… Bunlar Apaçık ortada falan kişinin yolunda gidiyoruz gibi şeyler söyleniyor. Biz bu insanların diyoruz ya saygı din falan bunların eline fırsat geçse….

Mesele anlaşılmıştır. İzmir de bir milyon insan toplandı Şeriat a karşıyız dedi… İşte bu ayetler Şeriata karşı olanlarla ilgili ayetler. Tamam mı? Bu ayetler onların durumu ile ilgili ayetler.  O İnsanlar “Biz Müslümanları öldüreceğiz… Biz Müslümanları bu Ülkeden çıkaracağız, bu ülkede biz Müslüman istemiyoruz”. Dediler ise o zaman onlarla dost olamazsınız. Dost olursanız herkes sana aptal diye bakar. Aptal diye bakar; onun için de Allah uTeala Ayetin sonunda diyor ki,

“… Kim onları Veli edinirse bunlar Zalim insanlardır,” Yanlış yapmış olurlar, bu yanlışa da katlanırlar. Diyor. İşte Karşı taraftaki İnsanlar Müslüman değil. Bu Ayette anlatılanlar Müslüman değil ama burada o iyi ilişkiler sonucu sen onlara Allah ın Ayetini okuyacaksın. Dersin başında da anlattım geçen Cuma günü gittik, önceki hafta Katolik fakültesinin içerisinde açtık Kuran ı Kerim’i Videolarda görürsünüz, o insanlara Ceza Hukuku Prensiplerini anlattık. İstenen bu, Katolik dünyasının bir numaralı Üniversitesi olan Tübingen Üniversitesinde bu gün, İlahiyat Fakültesi kuruldu. İslam İlahiyat Fakültesi Kuruldu. Bu iyi ilişkiler sonucu… Allah bir sevgi yaratır, diyor ya işte onun için dedim Müslüman da olur Kafir de olur fark etmez. Ve o İslam İlahiyat Fakültesine öğretim üyesi arıyorlardı ve bana sordular, burada da işte duyanlar eğer bilenler var ise bize bildirsinler bizi dinleyenlerden. Almanca bilen Hoca var ise bize lütfen bildirin dediler yani. Çünkü orada dersler Almanca verilecek. Kıraat hocası arıyoruz dediler,  Almanya da üç tane şu anda İlahiyat Fakültesi var. Devletin desteklediği.  Müslüman Cemaatlerin değil. Almanya da bu gün 2500 adet Mescit var. Bu insanlar size hayat hakkı tanıdıktan sonra bir insanın bir teşekkür etmesi gerekmez mi? “O insanlar efendim Parlamentolarında şu kararları…” yahu Müslüman değilse tabii ki onu yapacak, başka ne bekliyorsun? Ama önemli olan mesela biz Müslümanlar olarak bütün gayrimüslimlerin can güvenliğini sağlamak ile görevliyiz. Allah BU ayette bize bunu veriyor. Karşı taraftan da bunu istemek hakkımızdır. Bunu sağladın mı? Bitti. Asgari, yoksa biz daha fazlasını, illa Müslüman olacak… Bu gün Türkiye de öyle değil. Türkiye de en sağından en soluna kadar bütün partiler Müslümanlığa sıra geldi mi kimseye vermiyorlar. 01:34:06 Allah rahmet eylesin Saadettin Çulcu vardı, Tercüman da Gong diye bir yazı dizisi yazardı, her gün iki satırlık fakat çok güzeldi öyle, hemen çabucak okurdunuz seçim zamanında şöyle bir şeyi vardı hiç unutmuyorum, “Allah adın zikredelim evvela, seçim günü vacip oldu her kula…” Bu İslamın gücünü gösteriyor, bunu hiçbir zaman yadsıyamayız. Bugün Türkiye de kaç tane İlahiyat Fakültesi var şu anda sayısını bilmiyorum biliyor musun sen?  45… buyurun şimdi Yurt dışına çıkıyorsunuz her tarafta bu ülkenin görevlendirdiği din görevlilerine buradan maaşlar gidiyor. İşte ben karşınızda ben varım İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde hocalık yapıyorum… İslam Hukukunu anlatıyorum, işte burada da Kuran ı Kerim i anlatıyorum. Giriyorum derslere İslam Hukukunu anlattığım için; bugünkü hükümet ile ilgili değil bu 28 Şubat ta da aynıydı. Mesela o dönemde de ben onlar iyidir kötüdür meselesi değil kıstas şu Ayet i Kerime de yazılanlardır. O dönemde de aynı şeyi yaptım işte o dönemde de Hilal bizim talebemizdi değil mi? Hiç böyle derslerde sağa sola bir şey yaptığımız olmuş mu? Neyse O. Sen de o zaman benim talebemdin, o gün konuşuyorduk. O zaman Süleymaniye Camisinde vaaz ediyordum ama bugün Süleymaniye Camisinde Namaz kıldırmam bile yasakladılar. Ama bu insandır normaldir.  Ama peki bugün bize Süleymaniye Camiinde Namaz kıldırtmayan vaaz ettirmeyen kişiler bizim fetvalarımızdan her gün yararlanıyorlar. Bu da bir gerçek, bu gayet normaldir, kişisel sürtüşmedir kıskanacaktır bu kişiselliktir, beğenmeyecektir bunu tutup ta genelleştirmenin bir anlamı yok.…

  • Bu 42 inci Şura Suresinin 21. İnci ayeti var. BU da karşı delillerden birisi Ayet şöyle: “Allah’ın izin vermediği konularda onlara kanunlar yapan ortakları mı var?” Tercüme öyle… Oy kullandığınız zaman Meclisin Allah a rağmen kanun yapmasını onaylamış oluyorsunuz dolayısıyla Müşrik oluyorsunuz.

Evet… Tekrar ediyorum asıl Tağutluk budur işte. Allah ın Ayetlerini böyle makas ile parçalayarak bağlantılarından kopar ondan sonra hüküm ver. Konuyu asıl anlatan ayetleri zaten okuduk. Şimdi bu Ayete bakalım bir önceki ayetten başlayalım…

Şura 42/20 “Kim Ahiret gelirini isterse Onun gelirini arttırırız, kim de Dünya gelirini isterse ona da ondan veririz. Ama Onun Ahrette bir payı olmaz…” 

Şura 42/21 “Onların ortakları mı var? Bu dinde Allah ın müsaade etmediği bir takım şeriatlar koymuşlar?” Şimdi ben bu Ayete dayanarak iddia sahiplerine soruyorum… BU Ayetle soruyorum? “oy veren müşriktir” Diyenler onların dayandıkları Allah a bir takım ortaklar mı buldular ki böyle bir ifade kullanıyorlar. Allah Mümtehine Suresinde her şeyi açık ve net belirtmişken Allah ın Müsaade etmediği yeni Şeriatlar ortaya koyan ortaklar mı var? Mümtehine suresinde Allah’ın koyduğu şeriat O, hüküm orada işte.

“… Eğer O fasıl sözü olmasaydı şimdi işleri bitirirdi,” Yani Cenab ı Hak Ahret’te bu işleri çözecek. Yoksa Şu anda bunların işleri bitirilirdi diyor.

“… O zalimler için acıklı bir azap vardır.” Dikkat ediyor musunuz böyle cımbızlamasına, halbuki bu Ayet i Kerime de anlatılan O sözü söyleyen kişilerin aleyhine… Cenab ı Hak Kurallarını koymuş, alakalı olmayan Ayeti çekeceksin sağa sola öyle şey olur mu? Ve enteresandır bu tip insanlar Almanya için hiçbir şey söylemezler ki Gayri Müslim bir ülkedir. Ya da Rusya için demezler Türkiye için geldi mi herkes… Yani bizim bilmediğimiz bir Din mi var kardeşim… Öyle şey mi var…

Bir Ülke Müslüman olursa orada yaşarım, olmaz ise yaşamam o ülkeye destek vermem dersen, İbrahim A.S. da gümbürtüye gider, Musa A.S. da Peygamberimiz de… Yusuf A.S. da hepsi gider; bu hayatın bir gerçeği. Tekrar ediyorum, bir insan Bugün akşam Müslüman sabah Kafir olabilir, Biraz sonra tekrar Müslüman olabilir adam hata yaptı diye hemen yer değiştirecek değil ki tabii ki orada kalacak ve devam edecek.

  • Bir de Tevbe Suresinin 31 inci Ayeti ne göre; oy kullananlar, Oy verdikleri kişileri Rab ediniyorlar. Bunun detaylandırılması şöyle: Diyorlar ki, “Birisi çıkıp dese ki ben Namazların sayısını değiştirme yetkisini falanca partiye veriyorum Akşam namazını 4 Rekat yapacaklarmış, Sabah Namazını 8 e çıkaracaklarmış… Biz bu insana Kafir deriz. Ama oy vererek Yüce Allah ın Tüm kanunlarını değiştirme yetkisini başkalarına veren insanlara neden oy verelim?”

Yani O insanlar demek ki Allah ın emirlerine uyuyorlarmış öyle mi? Yani yetki verdik ya ortada şeriat varmış bu memlekette, öyle mi?  Yani Allah ın emirleri yürürlükteymiş birileri oy vermiş ki bunlar yürürlüktekini değiştirsinler… Böyle bir adam Kafir olur O çok kesin. Ama böyle bir olay söz konusu değil ki… Kendi hayallerinden bir senaryo uyduracaksınız onun arkasından da ördek olayı bu başka bir şey değil.

Ayet i Kerime şu: Tevbe 31

Tevbe 9/31 “…İlim adamlarını ve Din adamlarını Allah ile kendi aralarına Rabler olarak koydular,” Mesela bizde bu var işte Müslümanlarda var… Allah u Teala şöyle dedi diye Ayet i okuyorsunuz, falan da böyle dedi diyor. Falan Alimin görüşünü alıp Allah ın Ayetini atıyor; işte O, onu Rab edinmiş olur. Çok yaygın bu… Ondan sonra Meryem in oğlu Mesih i de öyle yaptılar. Allah ile kendi aralarına Rab olarak koydular. Bunu kim yaparsa yapsın Kafir olur. Bu kişilerin kafir olması değil bizim konumuz, bizim konumuz kim kafir olur kim olmaz değil… Kafir bir ülkede nasıl yaşanır? Konu budur. Yoksa adamlar Kafir. Gayri Müslimler ile ilişkilerimiz nedir konu O.

“…Bunlara verilen emir bir tek ilaha kul olmaktır,” işte biz o kulluğu yapıyoruz. İşte Allah u Teala bakın Onların ortak koştuklarından Allah Uzaktır. Allah İmanı öyle bir noktaya koymuş ki, kişinin kalbinin içerisinde; bu kişi hangi şartlarda yaşarsa yaşasın İmanı nı koruyabilir. Çünkü hiç kimse insanın Kalbinin içine bakamaz. Hiç kimsenin böyle bir yetkisi yoktur. Ama bir de toplu olarak yaşama meselesi var işte onu da kurallarını Cenab ı Hak Mümtehine suresinin 1 inci ayetinden 9. Uncu ayetine kadar koyuyor. Fetih suresi 25 inci ayette bu Hudeybiyye sırasında inmiş olan ayetlerden dir. Diyor ki burada Allah u Teala:

Fetih 48/25 “Kafir olanlar onlardır, sizi Mescid i Haram dan engellemişlerdir,” giremediler içeriye biliyorsunuz…

“… İşaretli kurbanları da yerine ulaşmasını engellediler, eğer o Mekke nin içinde,” Bakın üslup; Peygamberimizi Mekke ye girmekten engelleyen insanlar bunlar,

“… Mekke nin içerisinde Mümin kadınlar ve Mümin erkekler olmasaydı,” onlar orada yaşıyor, Müşrik mi onlar?  Mümin diyor değil mi? Olmasaydı, Siz onları tanımıyorsunuz…

“…Siz onları bilmeyecektiniz Mekke yi Fethettiğiniz zaman onları ezebilirdiniz.” Böyle bir şey olmasaydı Allah size Mekke ye girme fırsatını verebilirdi.  Onları korumak için vermedi Bir önceki Ayette de diyor ki…

Fetih 48/24 “Mekke nin ta göbeğinde onlara karşı size zafer vermişken, Allah onları sizden sizi onlardan engelledi…” Ya Rabbi peki Mekke yi zafer verdin,

Fetih 48/25“Allah onların yaptıklarını bilir, Kafirlik yapanlar onlar, sizi Mescid i Haram dan engellediler ki…”  Mekke deki örfe oradaki kanuna göre de bu Mekkeliler için büyük bir suçtur. Haram aylarında engel veriyorsunuz. Ondan sonra:

Fetih 48/25”… İşaretli Kurbanlıkların mahalline olaşmasını da engellediler,”  Şimdi oradaki yerleşik kanunlara göre Mekkeliler suçlu. Allah a karşı da suçlu Kafir, Peygamber efendimizi ve Müslümanları da Mekke ye sokmadılar, her bakımdan suçlular. Oradaki Mekke’nin içindeki fakir fukara ya karşı da suçlular çünkü bu Kurbanlar oraya gitseydi bir sürü insan doyacaktı.

“… Ve eğer Mekke deki Mümin erkekler ve Mümin kadınları (onları) siz tanımıyorsunuz onları oraya girdiğiniz zaman çiğneyebilirdiniz (Ezip geçebilirdiniz). Öyle bir durum olmasaydı Allah size Mekke ye girme firsatı verebilirdi.” Demek ki o şartlarda bile yaşayanlar Mümin kadın ve Mümin erkeklerdir. Öyle duygusal davranmanın bir anlamı yok. Başka bitirdik mi? Vakit bitiyor beş dakikamız var.

  • Mekke li Müşrikler Peygamberimize Devlet başkanlığı teklif etmişlerdi. Ama Peygamberimiz onların bu teklifini Reddetti… Yani Mekkeli Müşrikler Peygamber efendimizin kendisine emredilenlerden vaz geçmesi kaydıyla yani eski düzenlerin devamı için iktidar teklif etmişlerdi ama Peygamberimiz bunu kabul etmemiş mücadelesine devam etmişti. Esas olan Kuran ın Emir ve yasaklarının uygulanması değil mi?

Yok; esas olan Kuran ın emir ve yasaklarının uygulanması o kişilerin kendilerine ait olan  bir olaydır. Esas olan O emirlerin Tebliğ edilmesidir. Onun için Allah u Teala Ayetinde Peygamberimize

Maide 5/99 “Resule düşen tebliğden başka bir şey değildir…” İmkanın olduğu zaman bir kere sen kişisel olarak mutlaka tatbik edeceksin o hükümleri. İmkanın varsa  Ona inananlar içinde tatbik edersin ama inanmayanlar, yine inanmamaya devam ederler. Peygamberimiz Mekke ye Medine ye hakim olduğu zaman da dünya kadar inanmayan insan vardı.

  • Bir de Mümtehine Suresinin ilgili ayetleri ile yakından alakalı bir soru … Hocam Müslümanlara kaşı savaşmak ille de silahla mı olur. Mesela bugün içki satılan yerlerin Cami ve Okullara 200 metre uzağına açılmasına müsaade edilmeksen   şimdi 100 metre  yakınına açılır hale geldi. Bu yasa çıktı zina suç değil, Müslümanın parasıyla kilise yapılıyor. Müslüman askerleri Hıristiyan Kafir Amerikanın emrine veriliyor ben bunlara nasıl oy vereyim demiş ….. Bey?

Nasıl verecekse versin artık o rengini kendi belirlesin Ayetler çok açık, Bir kere bu söyledikleri onların olacağını biz öbür ayette okuduk. Ali İmran 186 de okuduk.

  • Müslüman olan bazı halklara; İslam hukukuna göre verilmesi gereken belirli haklar verilmiyor yine de bu otorite yi tanımamız lazım mı?

Bazı haklar derken yani öldürülüyorlar mı? Sürgün ediliyorlar mı? Mesele o bitti. O kadar Allah bunların üçünü çizgi olarak koymuş. Tekrar ediyorum İbrahim AS da Peygamberimiz de yaşama hakkını son saniyeye kadar kullanmışlardır. 01:49:18

  • Mustafa bey sormuş Resmi törenlerde bir heykel in önünde Hazır ol da durmak İslam a göre bir ibadet değil midir? Bir Kuran tefsiri dersinde kişiye baş eğmenin ibadet olduğunu söylemiştiniz.

Heykel in önünde saygı duruşu kabul edilebilir bir tavır değildir, ama o duruş ne onu teşvik edenler ne de orada o saygı duruşunu yapanlar açısından bir ibadet olarak telakki edilmiyor. Orada bir ruhaniyet farz edip, 01:50:10 Ona bir kulluğunu sunup ondan yardım isteme diye bir şey söz konusu değil yani bunu evet görüntü olarak yanlış bir şey olmaması gereken, bir şeydir, fakat o ne orada gidenler açısından ne de oraya çağıranlar açısından bir ibadet olarak kabul edilmiyor. İkisi aynı değil.

  • Hak cezalarını kim uygulayacak demiş arkadaşlar? Mesela içki içenler zina yapanlar.

Sanki karşı taraf Müslüman dedik te konuşuyorlar? Bu emirler Müslümanlara dır. Bu Ayetler Müslümanlarla Gayrimüslim bir yerde nasıl yaşarlar? Onunla ilgili Ayetlerdir, olay bu…

Sen Almanya’da isen bir Partiye Rahatlıkla oy verebilirsin. Türkiye de daha da iyi verebilirsin, çünkü o partideki insan ben Müslüman’ım diyor. Ben Müslüman’ım demeyen de ben şu ana kadar hatırlamıyorum.

  • O Oy verilenlerin yaptıkları her eylemden oy verenler de sorumlu mudur? Dolayısıyla Vekil tayin ettikleri için…

Vekil tayin ettiğinde bir göreve gelmesi için şey yapıyorsun, Vekil de kendi başına kanun çıkaramaz. Yapacağı her şeyi sana sorarak yapar, içinizde bir avukatı vekil tayin eden var mı acaba? Vekil kendi başına iş yapabilir mi? Ama bu gün Parlamentodakiler yapıyorlar O vekil değil Hukuken Vekil değil yani…

  • Bir de bu dersin ilk başına yönelik bir soru geldi şu anda tam konunun içinden bir soru değil ama annesi Kafir oğlu Müslüman olan birisi Annesinden bu sebeple yüz çevirmesi gerekir mi?

İbrahim AS da babası örneği verildi de İbrahim AS ın babası onu kovdu, Bu Ayet i Kerimeyi bir hatırla sana, Dedi ki:

Meryem 19/46 “… Sen bu fikrinden caymazsan seni taşla öldürürüm dedi…” İbrahim AS a dedi ki babası “seni ben taşla öldüreceğim” dedi… Onun için “git uzunca bir süre seni gözüm görmesin,” dedi. BU Ayetlerin bağlantıları çok önemli, ama annesi Kafir olabilir.

Lokman 31/15 “Hakkında bilgi olmayan bir şeyi bana ortak koşman için seninle mücadele ederlerse,” İlla sen de şunu yapacaksın,  bugün çok var. Mesela kadın kızına diyor ki: “İlla başını açacaksın kızım” diyor tek günahın bu olsun… Allah ın bir emrine karşı tavır alıyor.  Bu bir kere şirk tir. Kesin Şirk tir. Allah ın bir emrine karşı tavır almak şirktir. Onu yapmamak günah ama tavır almak şirk tir. Şimdi ne olacak?

“… Onlara itaat etme, ama Dünya işlerinde de örfe uygun arkadaşlık yap,” Yani güzel arkadaşlık yap diyor. Onları terk etme diyor. İbrahim AS ın babası farklı.

Peygamber Efendimizin kızı Zeynep var daha önemli bir örnek, Zeynep in kocası Ebul HAss Kafir. Bir kafilesi yakalanıyor, Medine ye getiriliyor. Bir yolunu bulup kaçıyor. KArısının yanına gidiyor. Peygamberimiz Ebul Hass a diyor ki: “Gel Müslüman ol” diyor.  Hayır Müslüman Olmam diyor. Peygamberimiz Kızına diyor ki: Misafirine iyi bak diyor… O yine Müslüman olmam diyor. Peygamberimiz, bu defa dönüyor O nun mallarını ganimet olarak alan adamlarını da esir eden Müslümanlara da diyor ki: “Bu sizin hakkınız ama esirleri bıraksanız ganimetleri de iade etseniz olmaz mı?” diyor. Esirleri bırakıyorlar ganimetleri Ebul Hass a iade ediyorlar, Ebul Hass elini kolunu sallaya sallaya ganimetleri adamları ile birlikte Mekke ye geliyor. Bak “Ben Müslüman olmam” Diyen adama karşı Peygamberimizin tavrına bak…

Üç ay sonra geliyor “Ben Müslüman oldum…” Diyor. Karısının yanına dönüyor. Dolayısıyla bak işte bu Allah bir sevgi Halk eder meselesi bu… Karşı tarafın; bize karşı her hangi bir şeyi bahane edememesi lazım, Ebul Hass bu olayı hangi Kafire anlatsa Allah Allah diyecek? Bu ne iyi bir insanmış diyecek.

BİTTİ

Tüm Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 Kitaba Çağrı 16 Eylül 2017
2 Kurban İbadeti 24 Ağustos 2017
3 Hadislerin Derlenmesinde İran Etkisi 19 Ağustos 2017
4 Diyanetin Fetö Raporu: Bu din bu hale nasıl geldi? 14 Ağustos 2017
5 Hilal, Fitre ve Bayram 28 Haziran 2017
6 Nebi’mizin Ramazan Hayatı 12 Haziran 2017
7 İmsak Ölçüleri 27 Mayıs 2017
8 Dini Siyasete Alet Etmek 20 Mayıs 2017
9 Nebilere Yüklenen Olağanüstü Özellikler 13 Mayıs 2017
10 Tarih Boyunca Nebilere Gösterilen Tepkiler 6 Mayıs 2017
11 Yanlış Şeriat Algısı Suç ve Ceza 29 Nisan 2017
12 Kapitalizmin Sonu 15 Nisan 2017
13 Faiz Bağlamında Modern Finansal Ürünler 8 Nisan 2017
14 Hadislere Bakışımız Nasıl Olmalı 1 Nisan 2017
15 Haram Aylar 25 Mart 2017
16 Kur’an’cılık Tehlikesi 1.Bölüm 20 Mart 2017
17 Din ve Devlet İlişkileri 1.Bölüm 11 Mart 2017
18 Cuma Namazı ve Hutbe’si 4 Mart 2017
19 Kur’an’a Göre Sihir Kavramı 25 Şubat 2017
20 Abese Suresi Bağlamında Nebi’mizin Korunmuşluğu 18 Şubat 2017
21 Ev İçi Mahremiyet Kuralları 11 Şubat 2017
22 Örtünme İle İlgili Hükümler 4 Şubat 2017
23 Baş Örtüsü ve Örtünme 28 Ocak 2017
24 Kur’an’nın Çözüm Üretmedeki Yeri 21 Ocak 2017
25 Yahudileri Gölgede Bırakan Hileler 16 Ocak 2017
26 Müslümanlar’da Allah’a Güven Krizi 31 Aralık 2016
27 Müslümanlığımızı Gözden Geçirme İhtiyacı 24 Aralık 2016
28 Ümmet Olamamanın Ağır Bedeli 17 Aralık 2016
29 Tarihsellik İddialarında Cezalar Örneği 10 Aralık 2016
30 Mezhepçiliğin Doğurduğu Acı Sonuçlar 3 Aralık 2016
31 Kur’an’nın Tarihselliği İddiası ve Miras Konusu 26 Kasım 2016
32 Takiye (Kimliği Gizleme) 19 Kasım 2016
33 Faiz ve Güncel Meseleler 12 Kasım 2016
34 Mehdi Gelicek mi ? 7 Kasım 2016
35 Hz.İsa Gelicekmi? 31 Ekim 2016
36 Çağdaş Ulemanın Usulsüzlüğü 22 Ekim 2016
37 Dinsel Çoğulculuk 15 Ekim 2016
38 Son Kitabı Devre Dışı Bırakma Projesi, Dialog 8 Ekim 2016
39 Fıtrat Zemininde Buluşma 1 Ekim 2016
40 Nisa 34. Ayet Bağlamında Kadına Şiddet 24 Eylül 2016
41 Kurban İbadeti 10 Eylül 2016
42 Kadının Dövülmesi 3 Eylül 2016
43 Kur’an’a Göre Hükmetmek 27 Ağustos 2016
44 15 Temmuz Darbe Gecesine Kurani Bir Bakış 20 Ağustos 2016
45 Paralel Dinin Olmazsa Olmazı Aracılık – 1 13 Ağustos 2016
46 Müslüman Gayrimüslim İlişkileri 2 Temmuz 2016
47 Zekat 25 Haziran 2016
48 Oruçla İlgili Hükümler 18 Haziran 2016
49 Uydurulan Dinde Yatsı Sonu, Seher ve İmsak Vakti 4 Haziran 2016
50 Uydurulan Dinde Mut’a Nikahı 28 Mayıs 2016
51 Uydurulan Dinde Şartlı Talak 21 Mayıs 2016
52 Uydurulan Dinin Dayatması Olarak Çocukların Evlendirilmesi 7 Mayıs 2016
53 Kölelik ve Cariyelik Mezheplerin Dayatması mı? 30 Nisan 2016
54 Musa Hızır Kıssasının Evrensel Mesajı 23 Nisan 2016
55 Sünnetin Delil Değeri 16 Nisan 2016
56 Kira Sertifikaları Faizsiz Ürün mü? 9 Nisan 2016
57 Suç-Ceza Dengesi Açısından Cinsel İstismar 2 Nisan 2016
58 Boşanma Konusunda Allah’ın Koyduğu Sınırlar 26 Mart 2016
59 Allah’ın Koyduğu Sınırlar Nasıl Aşıldı 19 Mart 2016
60 Muhsana, Kadına Pozitif Ayrımcılık 13 Mart 2016
61 İnsanlar ile Cinlerin Ortak Özellikleri 5 Mart 2016
62 Nebiler Günahtan Korunmuş mudur? 27 Şubat 2016
63 Bedir Savaşı Örneğinde Nebi ve Resul Farkı 20 Şubat 2016
64 Dinde Haram-Helal Koyma Yetkisi 13 Şubat 2016
65 Cinler 6 Şubat 2016
66 İlk İnsanın Yaratılışı 30 Ocak 2016
67 İnsanı İnsan Yapan Özellikler 23 Ocak 2016
68 Allah’ı İkinci Sıraya Koymak 16 Ocak 2016
69 Şirkle İman Arasındaki Kararsızlık 9 Ocak 2016
70 Mehdi Beklentisi 2 Ocak 2016
71 Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
72 Fıkıh Müzakereleri | Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
73 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik – 2 19 Aralık 2015
74 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik 12 Aralık 2015
75 Kur’ân’da Dindarlık 5 Aralık 2015
76 Tarih Boyunca Bir Siyasi Baskı ve Ötekileştirme Aracı Olarak Zındıklık 28 Kasım 2015
77 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 2) 21 Kasım 2015
78 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 1) 21 Kasım 2015
79 Kur’an’a Göre Dinden Dönmenin Hükmü 16 Kasım 2015
80 Kur’an’da Zina Suçu Ve Cezası 7 Kasım 2015
81 Tağut Doğru Yolun Üstünde Oturur 31 Ekim 2015
82 Hadis Uydurma Faaliyetleri 24 Ekim 2015
83 Kader İnancı Ve Nesih 17 Ekim 2015
84 Resulullah Sonrası Siyasi Gelişmeler 10 Ekim 2015
85 Nesih 3 Ekim 2015
86 Hac Ve Kurban 19 Eylül 2015
87 Terör Olayları Karşısında Nebevi Siyaset 12 Eylül 2015
88 Dinde Özgürlük 5 Eylül 2015
89 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 4 “Cariyelik” 29 Ağustos 2015
90 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 3 “Cariyelik” 22 Ağustos 2015
91 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 2 “Kitap Algısı” 15 Ağustos 2015
92 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 8 Ağustos 2015
93 Nebimizin Yürüttüğü Dış Politika 1 Ağustos 2015
94 Kadir Gecesi ve İmsak Vaktine Tavırlar 11 Temmuz 2015
95 Zekat 4 Temmuz 2015
96 Oruç İbadeti 2 27 Haziran 2015
97 Oruç İbadeti 20 Haziran 2015
98 Kutup Bölgelerinde İftar ve İmsak Vakitleri 13 Haziran 2015
99 Emtia Borsalarındaki İşlemlerin Fıkhi Hükmü 6 Haziran 2015
100 Kur’ân’a Göre Gece-Gündüz 30 Mayıs 2015
101 Prof. V. A. Yefimov’la Yapılan Toplantının Değerlendirilmesi 23 Mayıs 2015
102 İsra ve Mirac 16 Mayıs 2015
103 Berzah Alemi 2 9 Mayıs 2015
104 Berzah Alemi 2 Mayıs 2015
105 Enflasyon ve Faiz 25 Nisan 2015
106 İşsizlik Probleminin Kaynağı 18 Nisan 2015
107 Peygamberimizin Öldürülmesini Emrettiği Kişiler Hakkındaki Rivayetler 4 Nisan 2015
108 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Zekat-Faiz Karşılaştırması) 28 Mart 2015
109 Faizsiz Sistemin İlkeleri – Faizsiz Bankacılık 28 Mart 2015
110 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Enflasyon) 21 Mart 2015
111 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Bankacılık) 14 Mart 2015
112 Faizsiz Sistemin İlkeleri 7 Mart 2015
113 Tecavüz Suçunun Cezası 28 Şubat 2015
114 İdam Cezası ve Kıssas Tartışmaları 21 Şubat 2015
115 Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 14 Şubat 2015
116 Kur’ân’da Ruh Kavramı 7 Şubat 2015
117 İcmanın Delilleri ve Değerlendirilmesi 24 Ocak 2015
118 Fıkıh Müzakereleri | Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 17 Ocak 2015
119 Nebiye Hakaretin Cezası 10 Ocak 2015
120 Noel ve Mevlid Kandili Kutlamalari 3 Ocak 2015
121 Kelime Oyunları ve Şeb-i Arus 27 Aralık 2014
122 Evlilik Nedeniyle Ortaya Çıkan Haramlık 20 Aralık 2014
123 Talak’ın Şarta Bağlanması 13 Aralık 2014
124 Kadının Boşanma Hakkı 6 Aralık 2014
125 Boşanmanın Hükümleri 29 Kasım 2014
126 Küçüklerin Evlendirilmesi 22 Kasım 2014
127 İslam Hukuku-Roma Hukuku Karşılaştırması 15 Kasım 2014
128 Beni Kureyza Yahudileri ve Esirlerin Öldürülmesi 8 Kasım 2014
129 İslâm Miras Hukukunda Kelâle 3 Kasım 2014
130 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı – 2 25 Ekim 2014
131 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı 18 Ekim 2014
132 İslam Alimlerinin Işid’e Gönderdikleri Mektubun Eleştirisi 11 Ekim 2014
133 Kurban İbadeti 27 Eylül 2014
134 Birbirimizden yardım istemek şirk midir? 9 Ağustos 2014
135 Nafile Oruç 2 Ağustos 2014
136 Zekat ve Fitre 26 Temmuz 2014
137 Kadir Gecesi 19 Temmuz 2014
138 Tarihi gelişimi ve Hükümleri Açısından İtikaf 12 Temmuz 2014
139 Yatsının Son Vakti 5 Temmuz 2014
140 Vakti Dışında Namaz, Süresinden Fazla Oruç 28 Haziran 2014
141 Bakara 187. Ayet Işığında Oruç İbadeti 21 Haziran 2014
142 Kimler Oruç Tutabilir 14 Haziran 2014
143 Orucun Tarihi ve Meşruiyeti 7 Haziran 2014
144 Ecel ve Şehitlik – Sorular ve Cevaplar 24 Mayıs 2014
145 Ecel ve Şehitlik 17 Mayıs 2014
146 Seferilik Mesafesi ve Müddeti 10 Mayıs 2014
147 Yolculukta Namaz – 2 26 Nisan 2014
148 Dinden Dönmek 19 Nisan 2014
149 Yolculukta Namaz 5 Nisan 2014
150 Namazı Terketmenin Hükmü 29 Mart 2014
151 Namazda Zikir 8 Mart 2014
152 Kadınların Cemaate Katılması 1 Mart 2014
153 Cemaatle Namaz – 2 22 Şubat 2014
154 Cemaatle Namaz 15 Şubat 2014
155 Sehiv Secdesi 8 Şubat 2014
156 Namazı Bozan Haller – 2 1 Şubat 2014
157 Namazı Bozan Haller 18 Ocak 2014
158 Cumanın Farzından Önceki ve Sonraki Sünnetler 11 Ocak 2014
159 Cuma Hutbesi 4 Ocak 2014
160 Cuma Namazı 28 Aralık 2013
161 Sünnet Namazları 21 Aralık 2013
162 Vitir Namazı 14 Aralık 2013
163 Teheccüd Namazı 7 Aralık 2013
164 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – Sorular 23 Kasım 2013
165 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – 2 18 Kasım 2013
166 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları 2 Kasım 2013
167 Cezanın Amacı Açısından Mağdur Hakları 26 Ekim 2013
168 Bayram Namazı ve Teşrik Tekbirleri 12 Ekim 2013
169 Tarihi, Amacı ve Ahkamı Yönüyle Kurban 5 Ekim 2013
170 Kur’an’da Münafıkların Durumu – 2 28 Eylül 2013
171 Kur’an’da Münafıkların Durumu 21 Eylül 2013
172 Günümüz İslam Dünyasının Problemleri 14 Eylül 2013
173 Bedel Hac – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Eylül 2013
174 Allah’ın Bilgisi ve Kader 24 Ağustos 2013
175 Mısırdaki Müslümanların Durumu 17 Ağustos 2013
176 Kadir Gecesi 3 Ağustos 2013
177 İmsak Tartışmaları 27 Temmuz 2013
178 Kutup Bölgelerinde İbadet Vakitleri 20 Temmuz 2013
179 Kader 19 Ocak 2013
180 Kıyamet Alametleri 22 Aralık 2012
181 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 20 Ekim 2012
182 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Hac İbadeti 13 Ekim 2012
183 Faiz-Zekat İlişkisi 6 Ekim 2012
184 Namazların Birleştirilmesi 29 Eylül 2012
185 İslama Yönelik Saldırılar 22 Eylül 2012
186 Alternatif Bir Finansal Ürün Olarak Kira Sertifikaları(SUKUK) 15 Eylül 2012
187 Öğle ve İkindi Namazlarının Vakitleri 8 Eylül 2012
188 Yatsı Namazı Vaktinin Bitişi 1 Eylül 2012
189 Kur’an’a Göre Gelenek 25 Ağustos 2012
190 Bayram Namazı ve Fitre 18 Ağustos 2012
191 Televizyondan Kabe İmamına Uyulabilir mi? 11 Ağustos 2012
192 Ramazan Ayının İnsana Sunduğu Fırsatlar 4 Ağustos 2012
193 İmsak Vakti ve Seher – 2 28 Temmuz 2012
194 İmsak Vakti ve Seher 21 Temmuz 2012
195 Nesih, Kıblenin Değişmesi Örneği 23 Haziran 2012
196 İsra ve Miraç 16 Haziran 2012
197 Uydurma Hadisler – Harun Ünal 9 Haziran 2012
198 Sezaryen Doğum 2 Haziran 2012
199 Vahiy – Sünnet İlişkisi 26 Mayıs 2012
200 Nesih Kavramı 19 Mayıs 2012
201 Din ve Tıp Açısından Sünnet 14 Mayıs 2012
202 Din ve Müzik 5 Mayıs 2012
203 Hadislerin Kur’an’a Arzı 28 Nisan 2012
204 Türkiye’de Kutlu Doğum Etkinlikleri 21 Nisan 2012
205 Allah’ın Elçisini Doğru Anlamak 14 Nisan 2012
206 Kur’an Öncesi Mekke Toplumu 7 Nisan 2012
207 Faizsiz Bankacılğın Problemleri 31 Mart 2012
208 Hz.Muhammed’in(S.A.V.) Tebyin Görevi 24 Mart 2012
209 İslam ve Türk Medeni Kanunu(TMK) Miras Sistemlerinin Mukayesesi 17 Mart 2012
210 Kur’an’a Göre Tağut Kavramı 10 Mart 2012
211 Farklı İnançların Birlikte Yaşamasının Doğal Kuralları 3 Mart 2012
212 Kur’an’a Göre Resule İman, İtaat ve İttiba 25 Şubat 2012
213 Organ Nakli 18 Şubat 2012
214 Sebeb-i Nüzul Meselesi 11 Şubat 2012
215 Daru’l-Harbde Faiz 4 Şubat 2012
216 İftida 28 Ocak 2012
217 Talak (Boşanma) 21 Ocak 2012
218 Gayrimüslimlerle Evlilik 14 Ocak 2012
219 A’raf Ehli 7 Ocak 2012
220 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? – 2 31 Aralık 2011
221 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? 24 Aralık 2011
222 Çocukların Evlendirilmesi 17 Aralık 2011
223 İnanç Özgürlüğü 10 Aralık 2011
224 Evliliğin Denetlenmesi 3 Aralık 2011
225 Adetli Kadın Kur’an’a Dokunabilir mi? 26 Kasım 2011
226 Hz.İsa’yı(a.s.) Geri Getirmek İsteyenlerin Hedefi 19 Kasım 2011
227 Nebi ve Resul Kavramları 12 Kasım 2011
228 Kurban Bayramına Nasıl Hazırlanmalıyız? 5 Kasım 2011
229 İcma Delili ve Değerlendirilmesi 22 Ekim 2011
230 Vekaletle(Bedel) Hac 15 Ekim 2011
231 İhram Yasakları 8 Ekim 2011
232 Kadınların Yolcuğu 1 Ekim 2011
233 Kur’an ve Sünnet Işığında Hac İbadeti 24 Eylül 2011
234 Faiz Anlayışı 10 Eylül 2011
235 Bayram Namazı 27 Ağustos 2011
236 İmsak Vakti 20 Ağustos 2011
237 Teravih Namazı Konusunda Diyanet’e Cevap 13 Ağustos 2011
238 Oruç Tutamayanlar Ne Yapmalı? 6 Ağustos 2011
239 Güneşin Batmadığı Yerlerde Namaz Vakitleri 2 Temmuz 2011
240 Yatsı Namazının Vakti 7 Mayıs 2011
241 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler – 2 30 Nisan 2011
242 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler 23 Nisan 2011
243 Günahlarla İlgili Kavramlar – 2 2 Nisan 2011
244 Günahlarla İlgili Kavramlar 26 Mart 2011
245 Büyük Günahlar – 3 19 Mart 2011
246 Büyük Günahlar Nelerdir? 12 Mart 2011
247 Büyük Günah İşleyenlerin Durumu 5 Mart 2011
248 Ye’cüc ve Me’cüc 26 Şubat 2011
249 Dabbetü’l-Arz 19 Şubat 2011
250 Tarikatlarda Vesile ve Tevessül 12 Şubat 2011
251 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar – 2 5 Şubat 2011
252 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 29 Ocak 2011
253 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar 22 Ocak 2011
254 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular – 2 1 Ocak 2011
255 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular 25 Aralık 2010
256 Mehdi İnancı 18 Aralık 2010
257 Kur’an’a Göre Zekat Oranları 4 Aralık 2010
258 Artan Malı İnfak Etme 27 Kasım 2010
259 Vitr Namazı 13 Kasım 2010
260 Bayram Namazları 6 Kasım 2010
261 Sehiv Secdesi – Mukayeseli Fıkıh Dersleri 30 Ekim 2010
262 Kurban İle Alakalı Sorular 23 Ekim 2010
263 Hac Farklı Aylarda Yapılabilir mi? – Fıkıh Dersi 9 Ekim 2010
264 Başkasının Yerine Hacc Yapmak 2 Ekim 2010
265 Hilal İle İlgili Sorulan Sorular 25 Eylül 2010
266 Cariyeler İle İlgili Sorulan Sorular 18 Eylül 2010
267 ORUÇ BOZMANIN CEZASI 4 Eylül 2010
268 Zekat 28 Ağustos 2010
269 İmsak ve Yatsı Vakitleri – 2 21 Ağustos 2010
270 İmsak ve Yatsı Vakitleri 14 Ağustos 2010
271 İsra ve Miraç -2 10 Temmuz 2010
272 İsra ve Miraç -1 3 Temmuz 2010
273 İcma’a Delil Getirilen Hadisler 26 Haziran 2010
274 İcma 19 Haziran 2010
275 Başörtüsü ve Örtünme 12 Haziran 2010
276 Mezheplerin Tutarlılığı 29 Mayıs 2010
277 Asabe Siyaset İlişkisi (Kızın Çocuklarının Mirasçılığı Örneği) 22 Mayıs 2010
278 Kur’an’ı Açıklama Usulü 15 Mayıs 2010
279 Kartepe Programı Değerlendirme 5 Mayıs 2010
280 Abdestte Ayakların Mesh Edilmesi 24 Nisan 2010
281 Hudeybiye’den Geri Kalanlar 13 Nisan 2010
282 Peygamberimizin Zeynep (ranha) ile Evliliği 3 Nisan 2010
283 Bedir Savaşı 20 Mart 2010
284 Kur’an Sünnet Bütünlüğü: Allah’ın İzni Meselesi 13 Mart 2010
285 Vahiy Çeşitleri 6 Mart 2010
286 Kadınların Özel Halleri 11 Şubat 2010
287 Kur’an’a Göre Zekat Nispeti 6 Şubat 2010
288 Vahy-i Gayr-i Metlüv’e Dair Getirilen Deliller -1 30 Ocak 2010
289 Iskat (Ölen Kimseyi İbadet Borçlarından Kurtarmak) 16 Ocak 2010
290 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrailin Rolü -2 2 Ocak 2010
291 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrail’in Rolü 26 Aralık 2009
292 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kurban 21 Kasım 2009
293 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -2 14 Kasım 2009
294 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -1 7 Kasım 2009
295 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kur’anı Anlama 31 Ekim 2009
296 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Yolculukta Namazin Kısaltılması Örneği 24 Ekim 2009
297 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? -2 17 Ekim 2009
298 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-1 10 Ekim 2009
299 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-2 10 Ekim 2009
300 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -1 3 Ekim 2009
301 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -2 3 Ekim 2009
302 Mirasta Avliye Meselesi -1 26 Eylül 2009
303 Mirasta Avliye Meselesi -2 26 Eylül 2009
304 Kasten Orucu Bozanın Cezası -1 12 Eylül 2009
305 Kasten Orucu Bozanın Cezası -2 12 Eylül 2009
306 Oruç Keffareti -2 29 Ağustos 2009
307 Oruç Keffareti -1 29 Ağustos 2009
308 Adetli Kadının Orucu -1 22 Ağustos 2009
309 Adetli Kadının Orucu -2 22 Ağustos 2009
310 Hastaların Orucu -1 15 Ağustos 2009
311 Hastaların Orucu -2 15 Ağustos 2009
312 Namazda Örtünme / 2-1 8 Ağustos 2009
313 Namazda Örtünme / 2-2 8 Ağustos 2009
314 Namazda Örtünme / 1-1 1 Ağustos 2009
315 Namazda Örtünme / 1-2 1 Ağustos 2009
316 Kur’an’da Örtünme -1 18 Temmuz 2009
317 Kur’an’da Örtünme -2 18 Temmuz 2009
318 Gayrimüslimlerle Evlilik -1 11 Temmuz 2009
319 Gayrimüslimlerle Evlilik -2 11 Temmuz 2009
320 Müşriklerle Evlilik -1 4 Temmuz 2009
321 Müşriklerle Evlilik -2 4 Temmuz 2009
322 Ehli Kitap ve Müşrikler -1 27 Haziran 2009
323 Ehli Kitap ve Müşrikler -2 27 Haziran 2009
324 Hayvan Kesimi / 2-1 20 Haziran 2009
325 Hayvan Kesimi / 2-2 20 Haziran 2009
326 Hayvan Kesimi -1 13 Haziran 2009
327 Hayvan Kesimi -2 13 Haziran 2009
328 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -1 6 Haziran 2009
329 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -2 6 Haziran 2009
330 Nafile Namazlar -1 9 Mayıs 2009
331 Nafile Namazlar -2 9 Mayıs 2009
332 Vitir Namazı -1 2 Mayıs 2009
333 Vitir Namazı -2 2 Mayıs 2009
334 Kur’an’ın Genel Açıklaması -1 25 Nisan 2009
335 Kur’an’ın Genel Açıklaması -2 25 Nisan 2009
336 Namazın Mekruhları -1 11 Nisan 2009
337 Namazın Mekruhları -2 11 Nisan 2009
338 Namazı Bozan Şeyler -1 4 Nisan 2009
339 Namazı Bozan Şeyler -2 4 Nisan 2009
340 Namazda Konuşmak -1 28 Mart 2009
341 Namazda Konuşmak -2 28 Mart 2009
342 Namazda Abdestin Bozulması / 2-1 21 Mart 2009
343 Namazda Abdestin Bozulması / 2-2 21 Mart 2009
344 Namazda Abdestin Bozulması / 1-1 14 Mart 2009
345 Namazda Abdestin Bozulması / 1-2 14 Mart 2009
346 Namazda İmamlık / 3-1 28 Şubat 2009
347 Namazda İmamlık / 3-2 28 Şubat 2009
348 Namazda Saf Düzeni -1 21 Şubat 2009
349 Namazda Saf Düzeni -2 21 Şubat 2009
350 Namazda İmamlık / 2-1 14 Şubat 2009
351 Namazda İmamlık / 2-2 14 Şubat 2009
352 Namazda İmamlık / 1-1 7 Şubat 2009
353 Namazda İmamlık / 1-2 7 Şubat 2009
354 İmamın Arkasında Kıraat -1 24 Ocak 2009
355 İmamın Arkasında Kıraat -2 24 Ocak 2009
356 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-1 17 Ocak 2009
357 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-2 17 Ocak 2009
358 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-1 10 Ocak 2009
359 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-2 10 Ocak 2009
360 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-1 3 Ocak 2009
361 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-2 3 Ocak 2009
Kuran Dersi Canlı Yayın