Sadaka ve Zekat

1 Kasım 2004 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Kur'an Sohbetleri

Bismillahirrahmanirrahim.

Bu akşam ki dersimizde ramazan olduğu için yine zekâtla ilgili ayetleri okuyacağız. İnşallah Muhammed suresine daha sonra devam ederiz. Bakara suresinin 261 ve devamı ayetlerini okuyoruz. Benim elimdeki Kuranı Kerimin 43 üncü sayfasıdır. Burada Allah-u Teala şöyle buyuruyor: “Meselullezine yunfikune emvalehum fi sebilillahi kemeseli habbetin embetet seb’a senabile fi kulli sumbuletin mietu habbeh” “mallarını Allah yolunda harcayanlar”(2/261). “Allah yolu” kavramının içine Allah rızası için yaptığın her şey girer. Yeter ki insan yaptığı harcamada Allahın rızasını gözetmiş olsun. “Mallarını Allah yolunda harcayanlar onların yaptığı bu iş bir buğday tanesini toprağa atmaya benzer” (2/261). O harcadığın mal elinden çıktığı gibi toprağa attığın buğday tanesi de elinden çıkar. “embetet seb’a senabile” “o buğday tanesi toprakta yedi başak bitirecek şekilde çimlenmiş, büyümüştür” (2/261). Yani çok iyi bir toprağa atılmış, çok iyi gübrelerle, suyla beslenmiş ve yedi başak bitirmiş. “fi kulli sumbuletin mietu habbeh” “her bir başağın üzerindede 100 buğday tanesi oluşmuştur” (2/261). O zaman bir buğday tanesinden kaç tane oldu. Bir katılımcı: Yedi yüz. Abdülaziz Bayındır: Yedi yüz tane oldu. Toprağa bir buğday tanesi attınız. O yedi başak bitirdi. Her bir başak üzerinde de yüz buğday tanesi oluştu. Yani bire yedi yüz vermiş oldu. Allah rızası için malını harcayan kişinin durumu tıpkı onun gibi olur. Bu kadarla kalır mı? “vallahu yudaıfu limen yeşae’” “Allah istediği kişi için bunun katını verir” (2/261). Bunu katlar. “vallahu vasiun alim” “Allahın imkanları geniştir ve Allah her şeyi bilir”(2/261). Bu ayeti Kerimenin farklı yorumları olabilir. Ama kelime anlamlarından hareket ettiğimiz zaman şunu anlamamız lazım. Bir kere “yunfikun” diyor. Bunun kökü nedir? İnfak. Onun da nafak, nafaka. İnfak kelimesinin anlamı bir şeyi nafaka sokmaktır. Nafak nedir? Tüneldir. Tünele Araplar “nafak” derler. Yerin altından tünel kazan bir hayvan vardır. Onun adına ne derler? Katılımcılar: Köstebek. Abdülaziz Bayındır: Araplar ne der? “Nafika” derler. Köstebek yerin altında nafaklar yani tüneller kazar. Ona nafika derler. Bir de aynı kökten münafık vardır. Örneğin köstebek tünele girdiği zaman tarla sahibi köstebeğin girdiği deliği bulur ve orayı kapatır. Tarla sahibi kendi kendine, ben şimdi burada seni yakaladım diye düşünür. Bakarsınız ki öbür taraftan çıkmış merhaba diye el sallıyordur. Adeta tarla sahibiyle dalga geçer. Münafık da öyledir. Yani bir tüneldeki adam gibidir. Bazen tünelin bir ucunda görünür bazen öbür ucunda görünür. Tam tüneli kapattım, bunu hapsettim, dersiniz. O öbür taraftan çıkar, gider. Yani ikiyüzlüdür. Onun için adına münafık denir. Yani hem bu taraftan görünür hem de öbür taraftan görünür.

İnfak ise malı o tünele sokmaktır. Mesela aralarında yüksek bir dağ bulunan, bu dağın bir tarafında sanayi diğer tarafında da tarım yapılan iki tane vadi düşünün. Sanayi olan taraf sanayi ürünlerini tarım yapılan tarafa götüremiyor, tarım yapılan taraf da tarım ürünlerini sanayi yapılan tarafa getiremiyor. İkisinin de ürettiği bir işe yaramaz. Sadece kendi ihtiyaçlarını karşılarlar. Ama o ikisini tünelle birbirine bağladığınız zaman ne olur? Tarım ürünleri sanayi tarafına, sanayi ürünleri de tarım tarafına gidebilir. Bir akış başlar. O zaman her iki tarafta rahat eder. İnfak, malı o tünelden geçirebilmektir. Yani harcama kanallarına sokmaktır. Hayatımızda da bizim görmediğimiz manevi tüneller vardır. Günlük hayatımızda biz bu manevi tünellere harcama kanalları veya harcama kalemleri gibi çeşitli ifadeler kullanıyoruz. Örneğin “Allah yolunda” yani Allah rızası için bir on milyonu ihtiyacı olan birine verdiniz. O ne yapar? Hemen on milyonu harcar. Gider bakkaldan ekmek, peynir alır. Çocuğuna kırtasiyeden kalem alır. On milyon ne oldu? Yirmi milyon oldu. Bakkal onunla o akşam ödemelerini yapar. Etti mi, otuz milyon. Bakkaldan alan kişi gider işçisinin haftalığını verir. Kırk milyon eder. O işçi de gider bakkalda harcar ve elli milyon eder. O ona, o ona, o ona derken bakarsınız ki kısa bir süre sonra bu para yedi yüz tane el değiştirmiştir. İşte bu olaya iktisatta çarpan etkisi diyorlar. Yedi yüzü on milyonla çarparsanız yedi milyar yapar. Bu yedi milyarlık harekete kim sebep oldu? On milyonu veren adam. On milyonu veren adam bu harekette yalnız Allah rızasını gözeterek verdi. Onun dışındakiler kendi ihtiyaçları için bu hareketi yaptılar. Dolayısıyla bu kişi o yedi milyarlık harekete sebep olan ilk hareketi yaptığı için onların hepsinin sevabından pay aldı. Daha sonra bu hareket toplumda birçok mal ve hizmetin üretimine de sebep olur. Çünkü birçok kişi o küçücük para sebebiyle ekonomik faaliyetler yapmış oldu. Onunda bir artı değeri olur. Bu ilk yardımı yapan kişi o artı değerden de kazanır. Mesela ondan kazanç elde edenler bunun dükkânına müşteri olarak gelmeye başlarlar. Bu harekete sebep olursa kendi toprağa attığı buğday tanesinden ambarına buğday götüren insan gibi de olur.

Kuranı Kerimde, malların sürekli hareket halinde olması için devamlı infak emredilir. Paranızı düşünün. Mesela cebimdeki bir milyonu düşünelim. Acıkan bir adam bunu yiyebilir mi? Bir katılımcı: Yenmez. Abdülaziz Bayındır: Üşüyen adam sırtına giyebilir mi? Üşüyen adam bununla ısınabilir mi? Bir katılımcı: Giyemez. Abdülaziz Bayındır: Yani para ne yenir, ne içilir, ne de giyilir.  İnsanın hiçbir fiziki ihtiyacını karşılamaz. Paranın yaptığı bir tek iş vardır. Mal ve hizmet akışını sağlamaktır. Onun için bu para cepte kaldığı zaman bir işe yaramaz. Dolaşımda olması lazımdır. Tabi bu dolaşımında doğal bir dolaşım olması gerekiyor. Anormal dolaşımda kötüdür. Mesela paranın, tıpkı vücuttaki kanın damarlarda dolaşması gibi ülke içerisinde dolaşmasına benzer. Kan damarlarını düşünün. Kan için o damarlar birer nafaktır. Yani birer tüneldir. Değil mi? Orada sürekli döner. İnfak, damarlarda kanın dolaşmasıdır. Mehmet bey kan dolaşmazda bir yerde kalırsa ne olur? Mehmet Bey: Pıhtılaşır tıkar. Abdülaziz Bayındır: Pıhtılaşır ve damarı tıkar. Organı tıkar. Kanama olur. Mehmet Bey: Nekroz olur. Doku ölür. Abdülaziz Bayındır: Ne dediniz? Mehmet Bey: Nekroz olur. Yani doku ölür. Abdülaziz Bayındır: O dokuyu öldürür. Yani kanın bir yerde birikmemesi için sürekli dolaşması gerekir. Ama bu kan dolaşımının da doğal bir seyir içerisinde dolaşması gerekir. Hızlı dolaşırsa buna ne diyorsunuz? Normalin üzerinde kan dolaşımı olursa bu olaya ne diyorsunuz? Tansiyon yükselmesi mi, diyorsunuz. Ne diyorsunuz? Nabzın fazla atması oluyor değil mi? Mehmet Bey: Tansiyon yükselmesi damarın içinde ki tazyikin artmasıdır. Abdülaziz Bayındır: Hızlı dolaşımına ne diyorsunuz? Nabzın yükselmesi diyorsunuz değil mi? Daha normalin üzerinde Mehmet Bey: Nabzın yükselmesi kalp atış sayısının artmasıdır. Abdülaziz Bayındır: Daha hızlı dolaşım olur. Mehmet Bey: Daha çok deveran olur. Abdülaziz Bayındır: Deveran hızlı olur. Ve bu tehlike işaretidir. Peki, nabzın gerektiğinden aşağı düşmesi ne oluyor? Mehmet Bey: Nabzın daha aşağı düşmesi durumunda dokulara yeteri kadar oksijen ve besin maddesi gidemez. Abdülaziz Bayındır: Dokulara yeteri kadar oksijen ve besin maddesi gitmezse vücut ölmeye başlar. Vücudun beslenememesi demektir. Tıpkı ülke içerisindeki parada öyledir. Eğer para piyasada doğal hızından fazla bir hızla dolaşırsa ne olur? O zaman mal ve hizmetin sirkülasyonu çok artar. Mesela vücudun ihtiyacı kaç kilo kandır? Normal bir vücut? Mehmet Bey: 5–6 Litre. Abdülaziz Bayındır: 5–6 litre kan hızlandığı zaman belki 10 litre gibi bir etki yapar. Sanki fazla kan varmış gibidir. Dolayısıyla kan içerisindeki maddeleri çok fazla dolaştırır. Bu bir hastalık belirtisidir. Bir toplumda da ekonomide bir hastalık olursa bunun adı enflasyondur. Enflasyonda, şişme demektir. Kan da bir şişme meydana getiriyor. Buda bir şişme meydana getiriyor. Enflasyon olduğu zaman mallar sürekli yükseldiği için insanlar hiç düşünmeden mal alımı yaparlar ve toplumda ciddi dengesizlikler olur. Evet, mal ve hizmet akışı fazladır ama anormal bir mal ve hizmet akışıdır. Normal değildir. Dolayısıyla toplumda mala ihtiyacı olan mal bulamaz, ihtiyacı olmayan da mal stoklamış olur. Böyle bir dengesizlik olur. Üzerinde bulunduğumuz konudan ayrılmamak için iktisadi konulara fazla girmeyelim. Özetle paranın sürekli dolaşımda olması gerekiyor. Onun için Cenabı hak bir ayeti Kerimede şöyle buyurur: “vellezine yeknizunez zehebe vel fiddate ve la yunfikuneha fi sebilillahi febeşşirhum biazabin elim” “altını ve gümüşü stok yapan”(9/34). Mesela Türkiye’de 1926’ya kadar para altın ve gümüştü. Para dendiği zaman altın ve gümüş anlaşılıyordu. Ve adına da lira deniyordu. 1840’da kâğıt para çıktı ama o kâğıt para altın ve gümüş karşılığı paraydı. “Altını ve gümüşü stok yapıp da onu Allah yolunda harcamayanları acıklı bir azapla müjdele” (9/34). Çünkü toplumdaki mal ve hizmet akışını engellemiş olurlar. Onun için parayı stokladığınız zaman bir işe yaramaz. Paranın kullanımda olması gerekir. Malın stoklanması da bir işe yaramaz. Çünkü orada bir stok maliyeti vardır. Ve zamanla onun değeri düşer, bozulur. Tabii ki o doğal stoklananların dışındakileri söylüyorum. Elbette malların depolanmasına ihtiyaç olur. Güzün buğday fazladır. Birisi onu depolayacak ve insanların ihtiyacı olduğu ölçüde insanlara piyasaya sunacaktır. Bununda karşılığını alacaktır. O manada demiyorum. Anormal stoklaşmaları kastediyorum. Şimdi para bir yerde yığılır kalırsa o zaman mallarda bir başka tarafta yığılır kalır. Mal akışı olmaz. Toplumda, şuanda Türkiye’de yaşadığımız gibi depolar mal doludur. Bankalar para doludur. Ama vatandaşta aç ve perişandır. Çünkü o para ülkenin damarlarında dolaşmıyor ve malda piyasaya çıkmıyor. Piyasaya çıkmayınca tüketilmiyor. Tüketilmeyince yeni üretim yapılamıyor. Yeni üretim yapılamayınca da milyonlarca insan işsiz kalıyor. Nasıl ki vücutta kanın az dolaşmasıyla hücreler arası oksijen ve besin maddesi gitmiyorsa, paranın da gereğinden az dolaşması toplumun geniş kesimlerini felç ediyor. Kılcal damarlara kan girmediği zaman ne olur vücutta? Felç başlar değil mi? Mehmet Bey: Beslenemez zayıflar ölür. Abdülaziz Bayındır: Neticede ülke felç oluyor. Allah-u teala bunun yaşanmaması için Kuranı Kerimin her tarafında infaktan bahsedilir. Diyor ki bir ayette “Ve enfiku fi sebilillahi” “Allah yolunda harcayın” “ve la tulku bieydikum ilet tehluketi” “kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın”(2/195). Çünkü onu harcamadığınız zaman kendinizi tehlikeye sokarsınız. Siz ne kadar para sahibi olursanız olun, siz o paranızı kullanamadıktan sonra size de faydası olmaz. O zaman bir sürü insan size düşmanlık yapar. O parayı elinizden almak için uğraşır ve canınızdan olursunuz. Yani huzurda gider, güvenlik de gider, her şeyde gider. “Kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın”(2/195) diyor. Hem dünya açısından hem de ahiret açısından bu böyledir. Onun için İslam ekonomisi harcamaya yönelik bir ekonomidir. Zenginler ellerindeki mallarını makul ölçüler içerisinde fukaraya dağıtsalar tabi hepsini dağıtsınlar manasında değil. Kuranı Kerimin emrettiği sadakalığı, Peygamberimiz de bunun miktarını 40 da 1 ile sınırlamıştır. Yani bir sınır çizmiştir. Tabii bazı durumlarda 40 da 1 in üzerine çıkılır. O ayrı bir konudur. Zenginler mallarını fukaraya dağıtsalar, bir müddet sonra kendilerine o para verdikleri insanlar belki de müşteri olarak zenginlerin dükkânlarına geleceklerdir. Ya da 21:31 önüne çıkacaklar ve malları satılmaya başlayacak. Böylece ülkede bir hareket başlayacak. Kendileri de rahat edecek, toplumda rahat edecek. Kuranı Kerimin hiçbir ayetinde mallarınızı biriktirin diye bir şey yoktur. Çünkü biriktirme zaten insanın fıtratında vardır. Küçük bir çocuğa bakın oyuncağını kimseyle paylaşmak istemez. Onun fıtratında vardır zaten. Zor olan vermektir. Dolayısıyla Cenabı Hak bize sürekli o zor olanı emrediyor. Mallarını Allah yolunda harcayanların yani Allah rızası için harcayanların bire yedi yüz kazanacaklarını bildiriyor.

Ellezine yunfikune emvalehum”(2/262) İnsanların onurlarıyla oynamamak için fukaraya vermenin de bir usulü vardır. “Ellezine yunfikune emvalehum” “mallarını infak edenler” yani “mallarını harcayanlar” (2/262). Hayra harcayanlar. Bu infak kelimesi hayra harcama manasında da kullanılır. Kendiniz için harcarsanız onun içinde kullanılır. Kendiniz için harcadığınız zamanda bir infaktır. Çünkü o parayı harcamış oluyorsunuz. Ama burada Allah rızası için harcamadığınızdan o az önceki sevapları alamazsınız. Çoluk çocuğunuza harcadığınızda da infaktır. Elbette ondan sevap alınır. Kendiniz için günah olmayan harcamalar yaparsanız da iyi bir davranıştır ama öbürü kadar değildir. Demek ki harcamanın kendisi bizatihi iyidir. Çünkü hareketi başlatıyor. “Ellezine yunfikune emvalehum fi sebilillahi” “mallarını Allah yolunda harcayanlar” “summe la yutbiune ma enfeku mennev ve la ezen” “yaptıkları harcamanın arkasından başa kalkma ya da incitme olmayan insanlar” (2/262). Yani karşı tarafı rahatsız edici hiçbir tavır içine girmiyor. Başa da kalkmıyor.

Bir gün Erzurum’dan bir zat gelmişti. Allah rahmet eylesin. Fakir ve yetim olan bir aile için biraz yardıma ihtiyacımız var derken adamın yüzü kızarıyordu. Yani hayatta hiç öyle bir şey yapmamış. Zaten tanıdığım bir insandı. Ne yaparız dedi? Bende tanıdığım bir adama telefon açtım. Dedim ki git o adama, o senin ihtiyaçlarını karşılar. Gitti. Yardım eden adam yaşıyor ama Erzurumlu kişi öldü. Biraz kumaş, birazda hatırlayamadığım birkaç bir şey almak istemiş. Adam da seç, beğen demiş. Tabii beğenmiş. Yardım eden adam ya bu kadar azdır demiş. Şunları da, bunları da verelim, demiş. Yardım eden adam, gel beraber şöyle bir yemek yiyelim, demiş. Gidip beraber bir yemek yemişler. Bu malı nereye göndereceksin, demiş. Erzurumlu zat Adana’nın bir ilçesi diye cevap vermiş. Peki, oraya gitmesi için senin araban var mı, demiş. Bir yerden araba bulurum, demiş. Yardım eden adam, hemen işçisini çağırmış ve bir araba tutup gel demiş. Arabanın nakliye ücretini verip eşyayı da yükletmiş. Gideceği insanların harçlıkları olmadığını da düşünerek harçlık da verip göndermiş. Erzurumlu zat tekrar yanıma geldi. Ben böyle bir insan görmedim, dedi. Daha sonra da yardım eden adamla görüştük. Dedim ki onlarda zekâta muhtaç insanlardı. Allah senden razı olsun. Dedi ki o kişinin lüzumsuz işlerle uğraşacak bir kişi olmadığını tavırlarından anladım. Zekâta da sıra gelince ben zekâtı zaten her sene birkaç kat veriyorum, dedi. Benim zekâtım çoktan bitti, onun birkaç katıda geçti. Buda bizim vazifemiz, dedi. Buradaki komşularım bu yapılan hayır ve hasenatın nasıl kâr olarak dükkâna girdiğini bilseler burada birbirimizle yarışırız ve fakir fukarayı paylaşamayız, dedi. O çeker gel bana, o çeker gel bana der. Ama ne yazık ki bilmiyorlar, dedi. Hakikaten Allah o şahsa hep veriyor. Hem aile huzuru var, hem işleri gayet güzel gidiyor. Cenabı Hak böyle insanların sayısının artmasını nasip eylesin.

Mallarını Allah yolunda harcayan arkasındanda başa kalkma ve incitme gibi bir davranışta bulunmayanlar” “lehum ecruhum ınde rabbihim” “bunların alacakları ücret Allah katındadır”(2/262). Çünkü yaptıklarının karşılığında karşı taraftan hiçbir şey beklemiyorlar ki… Yalnız Allah’tan bekliyorlar. Bunların ücretlerini de Allah verecektir. “ve la havfun aleyhim” “bunların üzerinde herhangi bir korku olmaz”(2/262). Ben vazifemi yapmışım, ne olacak, der. Benim bir endişem yok ki… “ve la hum yahzenun” “bunlar üzülecek de değillerdir”(2/262).

Kavlum mağrufuv ve mağfirah” “güzel bir söz bir tatlı söz bir bağışlama” “hayrum min sadekatiy yetbeuha eza” “arkasından incitme gelen bir sadakadan daha hayırlıdır”(2/263). Sadaka verirken karşı tarafı inciteceksen bir tatlı söz söyle sadaka verme daha iyidir. Yeter ki incitme insanları. “vallahu ğaniyyun halim” “Allah zengindir”(2/263). Bu insanı size muhtaç etmişse Allah veremediğinden değil. Hâşâ! Ama bir imtihan yapıyor. Senin vazifen bu imtihanı kazanmaktır, o kadar. Ve “halimdir”(2/263) Cenabı Hakkın acelesi de yoktur. Yani bunun cezasını gün gelir görürsünüz. Hemen anında olmaz.

Ya eyyuhellezine amenu” “müminler” “la tubtılu sadekatikum bil menni vel eza” “verdiğiniz sadakaları başa kalkarak ve karşı tarafı inciterek değersiz hale getirmeyin iptal etmeyin”(2/264). Mal elinden çıkmış ve Allah rızasını değil de karşı tarafın bir takım şeylerini bekliyorsun. “kellezi yunfiku malehu riaen nas” “malını insanlara gösteriş olsun diye harcayan gibi olmayın”(2/264). O anda bir teşekkür alır, daha sonra o yardım yaptığı insanlar bile bunu tanımaz olurlar. Ondan sonra da derki ya bu dünya da kimseye iyilik etmeyeceksin. İyilik etme, babanın evine gitme, der. Karşılığını karşı taraftan bekleyerek yapacağın iyilik gerçekten doğru bir şey değildir. Karşılığında unutacaklarsa niye iyilik edeceksin ki? Çünkü o insanlar her şeylerini borçlu oldukları Allaha teşekkür etmiyor. Sana teşekkür eder mi? Her şeylerini ona borçlular ama daha bir namaz kılmıyorlar. Allahın verdiği o kadar maldan çıkarıp onun rızası için kimseye bir şey vermiyorlar. Sen ne bekliyorsun ki onlardan. Ama Allahtan beklersen Allah sana fazlasıyla verir. “Kellezi yunfiku malehu riaen nasi ve la yué’minu billahi vel yevmil ahır” “insanlara gösteriş olsun için harcıyor ne Allaha inanıyor ne ahret gününe”(2/264). Sende başa kalkar eziyet edersen onun gibi olmuş olursun. Çünkü onun Allah rızası diye beklentisi yok. Sen Allah rızası falan diyorsun ama tavırların Allah rızası değil. Karşı tarafın başına kalktığın zaman, eziyet ettiğin zaman veya canını sıktığın zaman ondan bir şey bekliyorsun demektir. “Femeseluhu kemeseli safvan” “bu kişi bir kaya parçasına benzer” “aleyhi turabun” “üzerinde toprak var” “feesabehu vabilun” “şiddetli bir yağmur yağmış” “feterakehu salda” “o toprağı da alıp götürmüş cascavlak kupkuru bir taş kalmış”(2/264). Yani senin elindeki malın tamamını versen ne olur? Cenabı Hakkın mülkü karşısında zaten ne ki senin malın? Sana o malı da veren Allah-u Teala. Allah rızası olmazsa işte o yağmur gibi o anlık şeyi alır götürür. Malı da gider bir şeyde elde edememiş olur. “La yakdirune ala şey’im mimma kesebu” “kazançlarından hiçbir şeye kadir olamazlar”(2/264) hepsi gitmiştir. “Vallahu la yehdil kavmel kafirin” “Allah nankörler topluluğuna yol göstermez”(2/264). Nankörler topluluğunu yola getirmez.

Ve meselullezine yunfikune emvalehumub tiğae merdatillah” “bir grup da var ki mallarını Allah’ın rızasını kazanmak için harcarlar”(2/265). Bunlar neye benzer? “Ve tesbitem min enfusihim” “birde kendilerini sağlamlaştırmak için harcarlar”(2/265). Malını harcadığı zaman Allah rızası için mal veriyor. Kendisine de bir eğitim yaptırıyor. Allah rızası için bir iş yapmış olmanın zevkiyle iyiliğine daha iyi sarılıyor ve daha sağlamlaşıyor. Bunlar şuna benzer; “kemeseli cennetim birabveh” “bir tepe üstündeki bahçeye benzer” “esabeha vabilun” “yağmur yağar oraya” “featet ukuleha dığfeyn” “o zaman ürünlerini iki kat verir ikiye katlar” “feil lem yusıbha vabilun fetall” “yağmur yağmasa bile çisentiyle idare eder”(2/265). Bahçe kurumaz. Yani elbette işleriniz iyi gitmeyebilir. İşleriniz her zaman iyi gidecek değil. Siz eğer hayra, hasenata harcamada bulunursanız çisenti ile yine idare edersiniz. Allah sizi kimseye muhtaç etmez. İşleriniz yürür. “Vallahu bima tea’melune basir” “Allah sizin yaptığınız şeyi görmektedir”(2/265). Ne yaparsanız Allah görür.

Eyeveddu ehadukum en tekune lehu cennetum min nahil” “hanginiz ister ki bir hurma bahçesi olsun” “ve ea’nabin” “ve üzüm”(2/266). Üzüm bağı olsun. “Tecri min tahtihel enharu” “bu ağaçların hurmanın, üzümün altından ırmaklar yani sular (arklar) aksın”. “Lehu fiha min kullis semerati” “orada sadece hurma ve üzüm değil, her çeşit meyvede var” “ve esabehul kiberu” “evet böyle çok güzel bir bahçeye sahip ama artık iyice yaşlanmış” “ve lehu zurriyyetun duafaé’” “çocukları var fakat iş yapacak durumda değil zayıf güçsüz”(2/266).  Böyle bir durumdayken “feesabeha iğsarun fihi nar” “orayı bir kasırga, bir rüzgâr vuruyor ama bu rüzgarın içindede ateş var yakıp kavuruyor” “fahterakat” “o ağaçlar ürünler hepside yanıp kül oluyor”(2/266). Yanıp hiçbir işe yaramaz hale geliyor. Böyle bir durumdan bahsediliyor. Bunu kim ister? İstemiyorsanız, yaptığınız o güzelim iyilikleri yakıp kül etmeyin. İşte o güzel bahçeyi yakıp kül etmek gibi olur. Yalnız Allah rızası için yapın. İnsanların başına kalkmayın. İnsanları da incitmeyin. “Kezalike yubeyyinullahu lekumul ayati leallekum tetefekkerun” “Allah ayetlerini size işte bu şekilde açıklıyor belki düşünürsünüz”(2/266).

Ya eyyuhellezine amenu” “müminler” “enfiku min tayyibati ma kesebtum” “kazandıklarınızın güzel ve temiz olanlarından harcayın”(2/267). Siz iyi bir arkadaşınıza ikramda bulunmak isterseniz kötü şeyler verir misiniz? Hadi bir yemek yiyelim dediğiniz zaman imkânınız varsa gidip de şöyle içine girilemeyecek basit bir lokantada yemek yedirir misiniz? Temiz bir lokantaya gidelim arkadaşıma layık bir şey olsun diye düşünürsünüz. Peki, verdiğiniz şeyi Allah rızası için veriyorsanız o zaman çok daha dikkat etmeniz gerekir. Onun için kazandıklarınızın güzel ve temiz olanlarından verin, diyor. İşte o az önce anlattığım şahıs Cenabı Hak ömrünü uzun etsin, çok değerli bir insandır. Seç, beğen hangisinden beğenirsen al diyor. Oda kumaştan anlamıyor. Rengine bakarak gidip birisine talip oluyor. Yardım edecek olan adam; o yaramaz, sen şundan al, diyor. “Ve mimma ahracna lekum minel ard” “ve sizin için yerden bitirdiklerimizden de harcayın”(2/267). Yani ürünlerinizden de Allah rızası için verin. “Ve la teyemmemul habise minhu tunfikune” “o harcayacaklarınız arasında o pisine, beğenmediklerinize yönelmeyin” “ve lestum biahızihi illa en tuğmidu fih” “siz olsanız almazsınız”(2/267). Göz yumarsanız o ayrı bir konudur. Sen kendin almayacağın bir şeyi verme. “Vea’lemu ennallahe ğaniyyun hamid” “şunu çok iyi bilin ki Allah zengindir”(2/267). Allah için veriyorsanız Allah zengindir. “Ve Allah ne yaparsa en güzelini yapar”(2/267). Hiçbir şeyi oluruna bırakmaz her şeyin en güzelini yapar.

Eşşeytanu yeıdukumul fakr” “şeytan sizi fakirlikle tehdit eder”(2/268). Veremezsin, bizim ihtiyacımız var, der. Adamın evi, barkı, cebi, her tarafı doludur. Allah rızası için bir şey ver dediğin zaman bin bir tane ihtiyaç ortaya çıkarır, serer. Bu akşam vakfımızın yaptığı faaliyetlerden bahsediyorduk. Hali vakti yerinde olan bir adam; hocam, şu konuda da çalışma yapın, bu mühim bir meseledir. Çalışıyoruz, dedim. Bunları yapmak lazım falan filan dedi. Tamam, bu çok güzelde dedim. Ellerinde imkân olan insanlar yaptığımız faaliyetlerde bizi yalnız bırakıyor. Mesela biriside sizsiniz, dedim. Bugüne kadar hangi faaliyetimize destek verdiniz, dedim. Maddi durumunuzda gayet iyi, dedim. Ondan sonra bir 40:59 yok dedi. O zaman ben sana yardım edeyim, daha hiç konuşma, dedim. Sen benden daha fazla ihtiyaç sahibisin, geri aldım sözümü vazgeçtim. İnsanlar maalesef böyle.

Geçen sene bir örnek vermiştim. Onu yine vereyim. Nasıl olsa bu anlattığımız kişilerin hiç birisini hiç biriniz tanımıyor. Anlatmamda da tanımanız mümkün değil. Sadece kendileri dinlerse bilirler. Onun dışında kimse bilmez. Konfeksiyonla meşgul olan birisi vardı. İkide bir gider gelir. Halada öyledir. Buraya da gider gelir. Daha bir hafta önce yine telefon etti. Ama bizim vakıftan onu kimse tanımaz. Tanıyacak olsalar onu burada örnek vermem. Bayağı iyi durumda epeyce ihracatı var. Ben de o zamanlar müftülükte görevliyim. Müftülüğe her gün bir sürü fakir fukara, öğrenci geliyor. Yardım istiyorlar. Bize birkaç tane gömlek gönder de burada hem çalışanlara verelim hem de bazı kimselere verelim, dedim. Peki, dedi. Gönderdiği gömlekler hiç kimsenin giyeceği gömlekler değil. Kim giyebilir? Güneydoğuda bazı köylerde çobanlık yapan insanlar giyer. Yani şehir yerinde giyip dolaşılmaz. Neyse bir şey demedim. Görüştüğümüzde işler nasıl, diye sorarım. Hocam 500 bin dolar falan yerden gelecek, 1 milyon dolar filan yerden gelecek, der. Bende falanca fakire bir 50 dolar lazım, derim. Hocam bu sıra çok fazla ihtiyacımız var, der. Bir 50 dolar ya bak sen kaç binden bahsediyorsun. Ben bugüne kadar o adamın cebinden herhangi bir fakire 1 dolar verdiremedim. Geçen sene telefon açtı. Hocam işler çok kötü bir yanına geleyim, dedi. Geldi. Hocam intihar etmeyi düşünüyorum, dedi. Hayırdır? İşler bozuldu, dedi. Ben kırk senedir Mercedes’le dolaşırdım şimdi 43:50 dolaşmaya başladım. İşyerini sattım. Faize bulaşmış. Küçücük bir faiz almış katlanarak gitmiş. İşyerini sattım, yetmedi. Arabayı sattım, yetmedi. Eğer intihar edersem hayat sigortam var. Oradan alacakları parayla borçlarımı öderler, dedi. Neyse. Sonra 1,5 milyon dolara satmadığı bir köşkü vardı. Orada oturuyordu. Onu 460 bin dolara sattı. Yine borçlarından kurtulamadı. Bana geldi dedi ki hocam senin etrafında tanıdıklarından bana 30 bin dolar zekât bulur musun? Sen zamanında çok zenginken bir fakire verelim diye bir 30 dolar vermiyordun. Şimdi gelmişsin, ne yapıyorsun? Tabii ki bunları söylemedik, biz onu teselli ettik orada. O psikolojideyken bunlar söylenmez ki. Neyse şimdi biraz toparlanmaya yüz tutmuş, inşallah toparlanır. Aklı başına gelir. Yani bu konuda çok dikkatli olmak gerekiyor. “Şeytan sizi devamlı fakirlikle korkutur”. “ve yeé’murukum bil fahşaé’” “ve size çirkin şeyleri emreder”(2/268). Şunu yap, bunu yap diye. “Vallahu yeıdukum mağfirah” “ama Allah size bağışlama sözü verir” “minhu” “kendi katından” “ve falda” “ve ikram”(2/268). Bak işte bir yaparsanız yedi yüz vereceğim diyor. “Vallahu vasiun alim” “Allahın imkanları geniş ve her şeyi bilir”(2/268).

Yué’til hıkmete mey yeşaé’” “Allah isteyene hikmeti verir”(2/269). Yani gayret edersen doğru bilgiyi elde edebilirsin. Doğrunun bilgisi hikmettir. “Ve mey yué’tel hıkmete fegad utiye hayran kesira” “kimede hikmet verilmişse ona çok büyük hayır verilmiştir” “ve ma yezzekkeru illa ulul elbab” “bunu içi temiz olanlardan başkası anlayıp kavrayamaz”(2/269).  İçinde başka niyetler taşıyorsa ona bu tür şeyleri anlatamazsın.

Ve ma enfaktum min nefegatin ev nezertum min nezrin feinnallahe yea’lemuh” “hangi nafaka hangi harcamada bulunursanız bulunun ya da hangi adağı yapmış olursanız olun Allah bunu bilir”(2/270). Korkmayın, kaybolmaz. Ya kardeşim o kadar yaptık da hiç kimsede gelip teşekkür etmedi. Teşekküre gerek yok. Cenabı Hakkın bilmesi yeter. “Ve ma lizzalimine min ensar” “yanlış yapanlara yardım edecek kimse çıkmaz” (2/270). Yanlış yapmayacaksın doğru yapacaksın.

İn tubdus sadekati feniımma hi” “yaptığınız harcamaları açıktan yaparsanız ne kadar güzel olur”(2/271). Efendim sağ elin verdiğini sol el duymayacak. Oda olabilir. Ama açıktan vermenin birçok faydası var. Bir kere insanlar bu adam zekât vermiyor diye sizin için günaha girmezler. Sadaka vermiyor diye günaha girmezler. Bir de o verdiğinizle birçok kimseleri de teşvik etmiş olursunuz. Allah; ne güzel olur, diyor. “Ve in tuhfuha ve tué’tuhel fugarae” “fakirlere verirken gizlerseniz” “fehuve hayrul lekum” “bu sizin için hayırlı olur”(2/271). Sadaka ile ilgili ayeti biraz sonra okuyacağız. Bu zekât ve sadakaların sekiz tane harcama kalemi var. Bunları da sadece fakirlere verirken gizlemeniz daha iyi olur. Ama şimdi tefsir ve meallerde böyle değil. Mesela benim elimdeki meale bir bakayım nasıl mana vermişler. Hocanın Elindeki Meal:Eğer sadakaları açıktan verirseniz ne ala eğer onu fakirlere gizlice verirseniz”. Abdülaziz Bayındır: Bu ne oluyor biliyor musunuz? Sadece fakire vereceksin ve gizlice vereceksin. Bu ciddi bir anlam kaymasıdır. Hâlbuki bakın “ve in tuhfuha ve tué’tuhel fukarae” “fukaraya verirken”(2/271). Bu hal cümlesidir. Çünkü zekâtın harcama kalemi sadece fukara değil ki. Biraz sonra okuyacağız. Sadaka ve zekâtta sekiz gruba ayrılır. Bunlardan bir tanesi fukaradır. Fukaraya verirken gizlerseniz sizin için daha hayırlıdır. Çünkü o kişinin onuruyla oynamamış olursunuz. “Ve yukeffiru ankum min seyyiatikum” “bu sizin kötülüklerinizi örter”(2/271). Yapmış olduğunuz harcamalar sizin kötülüklerinizi örter. Çünkü insanların bir sürü eksiği, kusuru, hatası, vs. olur. “Vallahu bima tea’melune habir” “ne yaparsanız Allah ondan haberdardır”(2/271).

Leyse aleyke hudahum ve lakinnallahe yehdi mey yeşaé’” “onları yola getirmek sana düşmez ki ey Peygamber (s.a.v)”(2/272). Sen sadece yol gösterirsin. Ama Allah kim yola gelmek isterse onu yola getirir. Çünkü Allah kimin yola gelmek istediğini bilir. “Ve huve ea’lemu bilmuhtedin” “kimin yola gelmek istediğini en iyi bilen odur”(28/56). İçten bir karar olması lazım. “vallahu alimun bizatis sudur” “Allah kalplerde ne olduğunu bilir”(64/4). Ama peygamber bilemez ki kalplerde ne olduğunu. “Ve ma tunfiku min hayrin felienfusikum” “hayır olarak nasıl bir harcama yaparsanız bu sizin için olur”(2/272). Yani bunun asıl faydasını siz görürsünüz karşı taraf değil. “Ve ma tunfikune illebtiğae vechillah” “ama yalnız Allahın rızasını aramak için harcamada bulunursunuz”(2/272).  Başka bir maksatla değil. Yoksa o zaman bir şeyini göremezsiniz. “Ve ma tunfiku min hayriy yuveffe ileykum ve entum la tuzlemun” “yapacağınız bütün harcama size tastamam geri döner”(2/272). Buda o ilaveler tabii. Çünkü Allah-u Teala başka ayetlerde diyor ki “Men cae bil haseneti felehu aşru emsaliha” “kim bir iyilik yaparsa ona on katı var”(6/160). En başta okuduğumuz ayette de yedi yüz ve onunda katları olduğunu ifade etti. “Ve entum la tuzlemun” “yaptığınız harcamadan dolayı zarara uğratılmazsınız”(2/272). Ama şu var yapılan harcama bir yatırıma benzer. Bir yatırım yapan adam ertesi gün gidip de ürününü toplamaz. O yatırımın olgunlaşması lazım. Belli bir zaman sonra ancak bir gelir elde etmeye başlarsınız.

Lil fukaraillezine uhsıru fi sebilillahi” “şu fakirlere harcamada bulunun Allah yolunda mahzun kalmışlardır”(2/273). Yani Allah rızası için hayır, hasenat, güzel hizmetlerde bulunuyorlar. “La yestetiune darben fil ard” “o işi bırakarak gidip para kazanma imkânı yok”(2/273). Yani Müslümanların bir takım hizmetlerini görüyorlar. O işi bırakıp da gidip para kazansalar bu hizmet görülmeyecek. O zaman siz onlara zekâtlarınızdan vereceksiniz. “Yahsebuhumul cahilu ağniyae” “bunlar itibarlı insanlardır toplumda” (2/273). İtibarlı oldukları için cahiller onları zengin sanırlar. Ebu Hanife’nin hocalarından Hammad mıydı ismini yanlış hatırlayabilirim. Ama neyse hocalarının bir tanesi diyeyim. Bir katılımcı: 53:39 Abdülaziz Bayındır: Şimdi anlatacağım olay onunla ilgili ise… 53:44 çok güzel bir elbisesi varmış. Dışarıya çıkarken onu giyinirmiş. Âlim olduğu için itibar görmesi gerekiyor. İtibar görmesi içinde iyi giyinmesi gerekiyor. O elbiseyi giydiği için herkes onu zengin biliyor. Hatta yardım istemeye de geliyorlarmış. O sıralar öyle bir durumdayım ki ölü hayvan eti bana helaldi, diyor. Evde hiçbir şey yok. Ama elbiselerle dışarıya çıkmak zorundayım. İlmin itibarını korumak için. Vatandaşta beni çok zengin zannediyor. “Yahsebuhumul cahilu ağniyae minetteaffuf” “iffetli davranışından dolayı onun iç yüzünü bilmeyenler onları zengin sanırlar” “tağrifuhum bisimahum” “onları görünüşlerinden sen anlarsın”(2/273). Dikkat edersen, dikkatle bakarsan anlarsın. “La yes’elunen nase ilhafa” “insanlardan ısrarla bir şey istemezler”(2/273). Bir şey isteyebilir. Bir kere söyler, tamam. Üzerine durmaz. Şunu ver, şunu ver diye ısrar etmez. Bir kere hafifçe söyler geçer. Karşı taraf verirse verir, vermezse vermez. “Ve ma tunfiku min hayrin feinnallahe bihi alim” “yaptığınız her türlü hayrı Allah-u Teala hiç şüphesiz ki bilir” (2/273).

Ellezine yunfikune emvalehum billeyli ven nehari” “mallarını gece ve gündüz harcayanlar” “sirrav ve alaniyeten” “gizli ve açık” “felehum ecruhum ınde rabbihim” “bunların alacakları karşılık Allah katındadır” “ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenun” “bunların üzerinde ne bir korku olur nede bunlar üzüleceklerdir” (2/274).

Bu harcamalar kimlere yapılır. Onu da Tövbe suresinin 60 ıncı Ayetinden okuyacağız. Bendeki mealde 195 inci sayfa. Burada Allah-u Teala şöyle buyuruyor. “İnnemes sadekatu lilfukarai”(9/60). Burada sadaka kelimesi kullanılıyor. Sadaka, “sıdk” kökünden türetilmiş bir kelimedir. Sıdk, özü sözü doğru olmak demektir. İster Müslüman ister kâfir olsun, insanlardan hangisine sorarsanız sorun. Allah’ı mı çok seviyorsun malını mı? Ya böyle bir soru olur mu Allah’ını seversen, tabii ki Allah’ı çok seviyorum, der. Peki, o zaman malını Allah için ver bakalım derseniz ya öyle bir şey söyledin ki kardeşim, derler. Yani ne alakası var, derler. Çok alakası var. Malını Allah için verdi mi işte sadık odur. Allah’ı daha çok sevdiğini ispatladı. Onun için bunun adı sadakadır. Zekâtta öyledir, Allah rızası için yapılan diğer harcamalarda öyledir. Kuranı Kerimde; Allah rızası için zekât olsun, diğer harcamalar olsun, bütün bunların adına sadaka kelimesi kullanılıyor. Bu sadakalar sadece şu sınıflara harcanır. “İnnema” kelimesi var. Ne anlam ifade ediyor? 57:50 Yani bir sınır çiziyor.  Sadakalar fukara içindir. Yani birinci grup fakirlerdir. “Vel mesakini” “bir de miskinler”(9/60) içindir. 58:13 58:20 sn arası anlaşılmıyor. Fakir kelimesinin tarifini Kuranı Kerimde, Peygamberimizde yapmamış. Kitaplar tarifini yapmıştır. Herkes kendi dönemine göre bir fakir tanımı yapar. Her zamanın fakiri farklı olur yani. İhtiyaçlar farklı olduğu için fakir tanımı da farklılaşabilir. Ama bizim kitaplarımızda yapılan tanım oldukça güzel bir tanım. Temel ihtiyaçları dışında bir aylık ya da bir yıllık yiyeceği olmayan kimsedir. Yani temel ihtiyaçları olur da, olmaz da fark etmez. Temel ihtiyaçlarının olması bir adamı zengin yapmıyor. Evi, ev eşyası, arabası olabilir. Çünkü acıktığı zaman arabayı, evinin eşyasını, evini de yiyemez. Bunun dışında bir aylık ya da bir yıllık ihtiyacı olmayan kişidir diye tarif edilmiş. Tabii bu üst nokta onun en altına yani hiçbir şeyi olmayana kadar inebilirseniz.

Vel mesakin” “miskinler”(9/60). Bu miskin kelimesine mezhepler çok farklı anlamlar vermiştir. Şafiiler, hiçbir şeyi olmayana fakir demişler. Bir şeyleri var ama işte az önce söylediğim fakir tanımıdır. Yani evi, arabası var ama yiyeceği yok. Buna da miskin diyor. Hanefilerde bunun tam tersini söylüyorlar. Hiçbir şeyi olmayana miskin diyorlar.  Bizim için esas olan şu, Kuranı Kerim ne diyor. Kuranı Kerim miskinle ilgili bize güzel bir ipucu veriyor. Musa (a.s) ile kendisine ilim verilen bir kul olayında bir gemi meselesi var. Kendisine ilim verilen bir kul gemiyi deliyor. Musa (a.s) da niye deldin diyor. Sonra kendisine ilim verilen bir kul sebebini anlatıyor. “Emmes sefinetu fekanet limesakine yea’melune fil bahri” Kehf suresi 79 uncu ayet, sayfa kaç? Kehf 18 inci sure değil mi? Bende 301 inci sayfa “Emmes sefinetu fekanet limesakine” “o sefine o gemi miskin kişilere aitti”(18/79). Miskine, Hanefilerin yaptığı gibi hiçbir şeyi olmayan derseniz bu ayette miskin diye nitelenen adam gemi sahibidir. Değil mi? Gemi sahibi bunlar. Uyuyor mu bu tarif? Şafiiler gibi temel ihtiyaçları dışında kendilerine bir ay yetecek yiyeceği olmayan ya da bir yıl yetecek yiyeceği olmayan derseniz uyar mı bu tarife? Bir katılımcı: Uyar. Abdülaziz Bayındır: Nasıl uyar gemi çalıştıran adamın cebinde 3–5 kuruş parası olmaz mı? Yani Gemiyi çalıştıran kişinin evinde sadece bir aylık yiyeceğimi olur. Bu akşam burada Mecit Çetinkaya yok, olsaydı senin bu sözünden dolayı üzülürdü. 1:02:22 1:02:29 sn arası anlaşılmıyor. Küçük bir takası da olsa, başka bir şeyi de olsa bu yolcu taşıyor. Cebinde 3–5 kuruş parası, bir kenarda bir şeyi olur. Miskin kelimesi “sekine” kelimesinden türetilmiş bir kelimedir. Sekine Türkçemizde sakin anlamındadır. Öyle miskin miskin oturma kelimesi de var, oda uyar. Yani hareketsiz, yapacağı bir işi olmayan kimse anlamındadır. Bir katılımcı: Hocam miskinler 1:03:15 varmış… Abdülaziz Bayındır: Miskinler 1:03:17 doğru. Sekine kelimesinin sonunda “ta” harfi vardır. O “ta” harfini kaldırmışlar. Arapçada bu tür kelime türetilişleri vardır. Onun yerine başına bir “mim” harfi koymuşlar. Böylece miskin oluşmuştur. Miskin, hareketsiz, sakin duran kişidir. Kim sakin ve hareketsiz durur? İşi olmayan. Yapacağın bir şey yok. Öyle değil mi? Şimdi o zaman ayeti nasıl anlarız. Bu gemi ellerinden alındığı takdirde yapacak hiçbir işleri olmayan birkaç kişiye aittir. Yani tek bildikleri iş gemicilik, o gemide ellerinden giderse yapacakları hiçbir şey yok. O zaman buradan hareketle ne olur. İşsiz kimselerdir. İki grup oldu. Fakirler ve işsizlerdir. Bir katılımcı: Tembel değil yani. Abdülaziz Bayındır: Tembel değil. Bir kenarda parası da olabilir. Mesela o gemi sahiplerinin paraları olabilirdi ama o gemi gittiği takdirde başka yapacakları bir şey yok. İşsizler. Mesela bir insan bir işyerinde çalışıyor. İşyerinde çalıştığı süre içerisinde evinin kirasını, çocukların masrafını öder. Evine nafaka alır. İşten çıkarıldığı an ne olur? Adamın yapacağı hiçbir şey kalmaz. Fakirde değildir. Çoluk çocuğu böyle az yemeye de alışmamıştır. Bu insanların belli bir geçim seviyesi vardır. Birde toplumda o itibarını sağlaması gerekiyor. Az önce Ebu Hanife’nin hocasıyla ilgili söylediğimiz gibi. Ama bu adam miskinleşmiş. İşsiz güçsüz kalmış. Buna destek vermek gerekir. Şimdi batılıların işsizlik sigortası dediği şey burada kendiliğinden var. Çok fakirde olabilir. Hiçbir şeyde bulamayabilir. Örneğin bugün bir kişi ay başında maaş aldığı zaman zaten aldığı maaşı ay başına kadar biriken borçlarına yetiremiyor değil mi? Bir de ay başında işine son verilmiştir, denirse. Bir tek ekmek parası bile kalmaz. Bir katılımcı: Devlet memuru da miskinler sınıfına girer mi? Abdülaziz Bayındır: Devlet memuru, işçisi girer. Ama işsiz kalmışsa giriyor. İşi olan değil. İşsiz kalmış olan. İşi olan girmiyor. Dün evine her türlü yiyeceği kucağında taşıyabilen adam bu gün bir ekmek alacak durumu da kalmaz. Ancak sağdan soldan borçlanırsa o zaman olur. Onu da bir süreye kadar borçlanır. Borcunu ödeyemediği takdirde kimse artık onu da vermez. Yani onun için miskindir. O gemi sahipleri gibi bir kenarda parası olabilir. Ebu Hanife’nin hocasının dediği gibi hiçbir şeyi kalmamış da olabilir. Hatta öyle bir noktaya gelir ki adam, akşam millet çekildikten sonra pazar yerine gider, çöplüklerde acaba domates var mı? Bir yerde bir patlıcan bulabilir miyim, diye oraları, çöplüğü karıştırmaya başlar. 1:07:8 1:07:10 sn arası anlaşılmıyor. Yani artık toza toprağa bürünmüş bir miskin haline dönüşür. Yapacağı başka bir şey yok. Ne yapsın aç kalmaktan daha iyidir. Onun için bu farklı bir sınıftır. Bir Katılımcı: Hocam orada o fakirlerin işi de olsa kazandığı kendi ihtiyacını karşılamıyorsa fakir sayılır değil mi? Abdülaziz Bayındır: Tabi işi de olsa ihtiyacından artan bir şeyi yoksa fakirdir. Belli bir ölçüde geçiniyor. O fakir kendisi için belli bir düzen kurmuştur. Yani onun harcaması, geçimi, hayat standardı bellidir. Belli bir çizgi tutturmuş gidiyor. Fakirlere de, işsiz güçsüz kalmış olanlara da zekât vereceksiniz. Toplumda üretici ve zekât verecek duruma gelecekler. O durumda kalacak değiller. Tekrar ediyorum; parası olsa da olmasa da zekât vereceksiniz. Çünkü bunun bir desteğe ihtiyacı var.

Vel amiline aleyha” “zekât işinde çalışanlarada”(9/60). Zekâtın toplanması ciddi bir iştir. Birileri onu toplayacak ve dağıtacak. Bunun için bir teşkilat kurmak gerekecek. Bu teşkilatın masrafı da bu zekâttan karşılanır. “Vel muellefeti kulubuhum” “ve kalpleri islama ısındırılan kişilere”(9/60). Kalpleri ısındırılan dediğimiz zaman bir yerde bir kâfir vardır. Zekâttan ona verirsin. Ondan dolayı kalbi İslama ısınabilir. Ya Müslüman olmasını beklersin ya da Müslümanlara zarar vermemesini beklersin. Ya da o kâfire verirsin onu gören çevresi Müslümanlığa gelir. O Müslüman olmayabilir. Yahut itibarlı bir Müslüman vardır. Zenginde olabilir. Ona verirsin o verdiğinle İslamı temsil eder. Gider harcamalar yapar ve insanları Allahın yoluna davet eder. Bu şekilde karşı tarafların kalbini kazanırsın. Yani “muellefeti kulub” “kalpleri ısındırılanlar”(9/60). Kavramı oldukça geniş bir kavramdır.

Vefirrikab” “birde köleler uğrunda”(9/60) harcanır. Burada Arapça bilen arkadaşlarımız var onlar için söylüyorum. Burada sekiz sınıf sayılıyor. İlk dört sınıfta “lam harfi ceri” kullanılmıştır. Bu kişilerin kendine verilecek şey demektir. Fakirlere, işsizlere, zekât memurlarına ve kalpleri ısındırılanlara bizzat onların cebine girecek şekilde verilir. Ondan sonrada dört grup için “fi harfi ceri” kullanıyor. “Fi” de bir zarf, kap anlamına gelir. Yani bir fon oluşturuyorsunuz, o fonun içinden harcamalar yapıyorsunuz. Yani o insanları bu durumdan kurtarıyorsunuz. “Vefirrikab” kölenin kendisine vermiyorsun. Çünkü kölenin kendisine parayı kişi verirse parayı köleye veren kişi kölenin efendisi olur. Kurduğun fonda köleyi hürriyetine kavuşturuyor. Onun için harcıyorsun. Daha önce Muhammed suresinde okumuştuk biliyorsunuz. İslamiyet hiçbir zaman kölelik müessesi kurmuyor. Savaş sırasında düşmanın beli kırılıncaya kadar esir almaya müsaade etmiyor. Ancak savaş bittikten sonra esir almaya müsaade ediyor. Ama bu esirlere ancak iki muamele yapabiliyoruz. “Feşuddul vesaka feimma mennem bağdu ve imma fidaen” “bağı sıkı tutun” diyor. “Hatta tedaal harbu evzaraha” “harp tamamen yüklerini bırakıncaya kadar”(47/4). Yani karşı tarafın savaşma gücü bitince esir alırsınız. Ama bu esirleri aldıktan sonra ya karşılıksız serbest bırakacaksınız ya da karşılığını alarak serbest bırakacaksınız. Mutlaka serbest bırakılacak. Karşılığını alıp da serbest bırakma durumunda öncelikle o esirin ailesi buraya fidyesini göndermelidir. Ailesinin gönderemediğini düşünün. Kuranı Kerim zekâtın sekizde birini esirlerin kölelikten kurtulması için ayırıyor. Her yıl Müslümanlar bunu topluyor, bu çok yüksek bir rakamdır. Bir kere İslami İlimler Vakfında, Türkiye de zekât potansiyeli diye bir toplantı düzenlemiştik. Devlet Planlama Teşkilatından bazı uzmanları davet etmiştik. Kendi ellerindeki rakamlara göre bir zekât hesaplaması yapmışlardı. Halbuki devletin zekât hesaplaması diye bir birimi olmadığı için zekât hesaplaması yapan ekip bu konuda hesaptan kesin çok büyük bir kalem mal kaçırmıştır. Onlar sadece kendi ellerindeki rakamlara göre bir hesaplama yapmışlardı. Kitap olarak da neşretmiştik, burada o kitaptan vardı. Tarihini tam hatırlamıyorum ama o seneki Türkiye bütçesinin tam dört katıydı. Bunun sekizde birinin kölelerin kurtarılması için kullanıldığını düşünseniz ne kadar büyük bir rakam olduğunu görürsünüz. Bir katılımcı: Bütçenin olması mı gerekiyor? Abdülaziz Bayındır: O gün ki sahip olunan resmi bütçenin tam dört katıydı. Bunu çok iyi hatırlıyorum. O tarihte kitap olarak da neşretmiştik. Eğer birisi götürmediyse burada vardı, bulabilirsiniz.

Vel ğarimine” “ve borçlulara harcarsınız”(9/60). Borçluların uğrunda harcarsınız. Bu borçlularında fakir olması gerekmez. Mesela bir fabrikanız var. O fabrikada onlarca işçi çalıştırıyorsunuz. Az ya da çok bir üretim yapıyorsunuz. Fabrikanın değeri 1 trilyon. Sizin 50 milyar borcunuz var, dönmüyor. İşletme sermayeniz yok. Bizim fıkıh kitaplarına bakarsanız yapacağınız şey işçileri çıkaracaksınız. Fabrikayı da satacaksınız. Borcunuzu ödeyeceksiniz hadi Allaha ısmarladık. Bu adama zekât verilmez. Biraz sonra ilmihalden okuyacağım. Ama bu şahsın 50 milyarlık döner sermayesini zekâttan karşılarsanız oradaki işçiler işine devam eder. Üretim devam eder. Sonra sene sonunda da bu adam belki 100 milyar zekât verecek duruma gelir. Ne oldu, son derece normal bir şeydir. Siz bir ticaret ya da sanayi içerisindeyseniz ve iş yapıyorsanız zamanla tıkanmalar olur. Bu tıkanmaları karşılamadığınız zaman hemen devreye faiz girer. Ondan sonrada bir sürü iflaslar peş peşe dizilir. Bakın harcama kalemlerini görüyor musunuz?

vefi sebilillah” “ve Allah yolunda”(9/60). İslamda, “Allah yolu” ifadesi kamu yararı manasına tercüme edilebilir. Kamu yararına olan her türlü işlerde kullanılabilir. “vebnissebil” burada “es sebil” kelimesi var. Ben şimdi fıkıh kitaplarında verilen mananın dışında manalar veriyorum. “Es sebil” kelimesi elif lamlı bir sebildir. Onun en yakınında “sebilullah” vardır. “Es sebilin” onun tekrarı olması en makul olur değil mi? İbnis sebilde o sebilin oğlu demektir. Buda ne demek olur? Kamu hizmetinde bulunan yani Allah yolunda bir takım harcamalar yapıyorsunuz, bir de Allah yolunun hizmetinde bulunan insanlar vardır. Az önce Bakara suresinde “Lil fukaraillezine uhsiru fi sebilillahi”(2/273) diye okumuştuk. Buda “ibnis sebilin” açıklamasıdır. Yani bu Allahın dininin ayakta durması için dolayısıyla toplumun hizmetlerinin görülmesi için yapılan harcamalardır. Mesela bu ayete göre Başbakan “ibnis sebil” dir. Yani bir Başbakan para kazanabilir mi? Bir Cumhurbaşkanı para kazanabilir mi? Pazara gidip alışveriş yapabilir mi? Vali para kazanabilir mi? Peki bunların ödenekleri nereden karşılanacak? Kuranı Kerime baktığınız zaman bir İslam devletinin iki türlü geliri vardır. Birincisi zekâttır, ikincisi de ganimetlerdir. Ganimetler savaş geliridir. Savaşa göre bütçe yapılmaz. Biz şimdi bütçe yaparken bu sene şu kadar ganimet alacağız, diye yapıyoruz. Ya bütün kazandığın giderse ne yapacaksın? Ona göre bütçe yapamazsınız. Bütçe yapabileceğiniz tek gelir kaleminiz zekâttır. Öyleyse zekât sizin bütün giderlerinizi karşılamak zorundadır. Başbakanınızın maaşını da buradan vereceksiniz çünkü o “ibnis sebildir”. Yani kendisini bu yola adamış kişidir. Kamu yararı için çalışan insandır. Vali’de, falan yerdeki öğretmende, filan yerdeki hocada, alimde öyledir. Örneğin bir okuldaki hoca talebelerinizi yetiştiriyor. Bazıları banane kardeşim okulun dışında da gitsin pazarda yoğurt satsın, der. Peki, satsın güzel. O zaman yarın derse kim girecek? Ve bu insan nasıl hazırlanacak? Bunları nasıl imtihan edecek? Peki, bunların parasını nasıl kim nereden karşılayacak? Bütün bunlar “feridaten minallah” “Allahtan bir farz olmak üzeredir”. “Vallahu alimun hakim” “Allah her şeyi bilir ve yerinde yapar” (9/60). Cenabı hak yerinde karar verir de acaba Müslümanlar yerinde bu kararları kavrayabilir mi?

Bir katılımcı: Hocam sekizi saymadınız. Abdülaziz Bayındır: Sekiz tane saydık. Bir katılımcı: O yolcuyla yolda kalan… Abdülaziz Bayındır: Kardeşim o yolda kalmışlar bizimkilerin uydurması. Şimdiye kadar Peygamberimizin yolda kalmış kaç kişiye zekât verdiğini sen biliyorsun? Sekizde bir gibi büyük bir rakamdan bahsediyoruz. Türkiye bütçesinin dört katıydı. Bu tam hesap yapılamadığı bir zamandı. Tabii hesap yapılsa belki çok daha fazlası çıkacak. Bunun sekizde birinin karşılığında kaç kişi yolda kalacak? Bir katılımcı: Hocam yedi “fi sebilillah” sekiz “ibnis sebil”. Abdülaziz Bayındır:İbnis sebil” tabi. Bir katılımcı: Hocam şu sekizi bir daha… Abdülaziz Bayındır: Peki sekizi bir daha sayacağım. Zaten sayacağım şimdi ilmihalden.

Ben size her defasında bizim ulemanın hatasını söylüyorum. Yalnız şöyle çok ciddi bir tehlike ortaya çıkıyor. Siz bunları benden çok kolaylık da dinliyorsunuz, dinleyenlerin birçoğu kendisini de alim zannediyor. Bunlarla hep karşılaşıyoruz. Kendilerini alim zannediyorlar, internetten bize fetvalar gönderiyorlar, bir takım görüşler gönderiyorlar. Karşımıza çıkıp konuşanlar falan. Arkadaşlar Kuranı Kerim size ciddi bir bilgi verir ama sizi alim yapmaz. Kuranı Kerimi kim açıklayabilir? Yani şimdi Kuranı Kerimin açık ayetleri vardır, onları hepimiz anlarız. Ama birde az önce yaptığımız açıklamalar var. Ben onu yaparken burada tam olarak birkaç kişi demek istediğimi anlayabildi. En fazla 3-4 kişidir, daha fazlası değil. Bir çoğunuz anladığını zannediyor. Ondan sonra fetva vermeye başlıyor. Bu hataya lütfen düşmeyelim. Alim olmak demek Allah u Teala’nın bildirdiği gibi “Kitabun fussılet ayatuhu kur’anen arabiyyen” “bu bir kitaptır ayetleri açıklanmıştır arapça Kuran olarak”(41/3). Kimin için açıklanmış? “Li kavmin yea’lemun” “bilen bir toplum için”(41/3). Bilmeyenler için o açıklama yok. Bilmeyenler o açıklamayı bilenlerden öğrenecek. Çünkü o bilenler ayetler arası ilişkileri arapça bilgisiyle çok doğru kurar. Sen önüne gelen mealle kurmaya kalkıyorsun. O mealde bir sürü hata vardır sen onu anlayamazsın ki. Burada anlatıyoruz fakat birçok kimse bu hataya düşüyor. Çok kolayca bir takım bilgilere ulaşıyor. Ben Ömer Nasuhi Bilmen’i anlatacağım. Kendini Ömer Nasuhi Bilme’nin üstünde zannediyor. Ömer Nasuhi Bilmen çok ciddi bir ilim adamıdır. Onun hatası metottaki yanlışlıktır. Öyle sıradan bir insan değildir. Kendi devri itibariyle İslam aleminde en önde gelen birkaç kişiden biridir. Bir metot hatasından dolayı yaptığı yanlışları okuyacağız. Başka bir ayette “ver rasihune fil ılmi yekulune amenna bihi kullum min ındi rabbina” “ilimde rusuh sahipleri yani sağlam bir yer edinmiş olan insanlar ayetler arası ilişkileri onlar kurabilir”(3/7). Geçen hafta hayızlı kadınlar namaz kılamazlar diye iki hafta burada üst üste konuştuk. Bir dostumuz bize mail gönderiyor. Kendini böyle bir alim yerine koyup karşı çıkıyor. Sen bu yapılan açıklamayı dikkatle dinle. Hala diyor ki oradaki temizlik sadece cinsel ilişkiye manidir. Kardeşim ayetler arasında “müteşabih” diye bir olay var(3/7). Birbirine benzeyen ayetler var. O benzerliklerden hareketle hayızlı kadının temiz olmadığını Allah bildiriyor. Abdestte temizlik için alınır(5/6). İşte o benzerlikten hareketle verilen bir hükümdür. Hadisin Orjinali Peygamberimizde hadisinde adetli kadının namazı terk edeceğini bildiriyor. Buda peygamberimizin yaptığı bir açıklamadır. Alim burada açıklamasını yaptığı zaman Peygamberin açıklamasıyla da onun sağlamasını yapmış oluyor. Ondan sonrada birçok ayeti kerimelerle birlikte sonuca ulaşıyor. Ama bakıyorsunuz ki arapça bilmez, ayetler arası ilişkileri bilmez ve fetva vermeye kalkar. O zamanda bu yanlış olur. Tıpkı benim çocukluğumda nacar saatlerini tamir etmeme benzer. Rahmetli babam her ay bir tane saat alırdı. Öyle tamir ederdim ki tamirciler işin içinden çıkamazdı.

Ömer Nasuhi Bilmen’in kitabından okuyorum. Zekâtın harcama kalemlerini söylüyor. Burada sekiz sınıfı da bu arada tekrar görmüş olacağız. Ömer Nasuhi Bilmen zekâtın masrafı yani harcama kalemlerini verileceği kimseleri şöyle sayıyor. Birinci olarak Müslüman fakirler var. Ayette fakir kelimesinde Müslüman var mıydı? Bir katılımcı: Yoktu. Abdülaziz Bayındır: Burada Müslüman fakirler, dedi. Zaten bir toplumun bütün geliri budur. Müslüman, kafir ayrımı yaparsan öbürleri nereden geçinecek? İkinci olarak miskinler, üçüncü borçlular, dördüncü yolcular, beşinci mükatepler, dedi. Yani köleler demedi mükatepler dedi. Mükatep dediğimiz efendisiyle sana şu kadar para verirsem beni serbest bırakır mısın diye bir sözleşme yapan efendisinin de kabul ettiği kişilerdir. Siz ona zekât veriyorsunuz. Bizim bu fıkıh kitaplarındaki anlayışla bu ayeti kerimede dört tane lam harfi cerinin kullanılması, dört tanede fi harfi cerinin kullanılmasının ayırımı yoktur. Hepside lam harfi ceri gibi kabul edilmiştir. Kişinin kendine yani eline vereceksin. 1:26:23 1:26:24 Şartı vardır derler. Delil olarak da buradaki lam harfi cerini söylerler. Peki, sadece dört tanesinde var, diğerlerini ne yapacağız? Bundan dolayı mükatep diye değiştirmiş. Halbuki Kuranda mükatep kelimeside, rikab kelimeside var. Allah öyle bir ayırım yapmamış. Altıncı olarak mücahitler diyor. Cihat yapan kimselerdir, demiş. Mücahit derken savaşanları kastediyor. “Fi sebilillahi” de ona hasrediyor. Sadece savaş yapanlara indirgiyor. Ve amillerden yani zekât toplama memurlarından ibaret olmak üzere yedi kısımdır diyor. Yedi kısım mı? Ayette kaç taneydi? Bir katılımcı: Sekiz. Abdülaziz Bayındır: Eksik ne? Bir katılımcı:Muellefeti kulub”. Abdülaziz Bayındır:Muellefeti kulub”u saymadı. “Muellefeti kulub”u şunun için saymıyor. Burada yazmamış ama 1:27:17 1:27:20 sn arası anlaşılmıyor yazmış. Diyor ki “muellefeti kulub” yani kalpleri ısındırılanlar o zaman için geçerliydi. Tarihselcilik varya. Bu bir tarihselci yorumudur. Bu o dönem içindi, diyor. Bir dönem bu uygulandı sonra kaldırıldı. Kaldıran kim? Bir katılımcı: Hz Ömer! Abdülaziz Bayındır: Hz Ömer’in ayetin hükmünü kaldırma yetkisi nereden çıkıyor? Allah ben dininizi tamamladım diyor(5/3). Artık ondan sonra kim ondan bir şey eksiltebilir? Ben bunları her defasında size anlatıyorum. Bunlarında ağır faturasını ödüyorum, tabii siz farkında değilsiniz. Yani tepkiler bize geliyor. Ama son derecede mutluyum. Müslümanların bu durumda olmalarının sebeplerini dikkat ederseniz her derste saymaya çalışıyoruz. Müslümanların bu durumda olmaları boşuna değil. Peki, bu yedi sınıf dedi. Biri gitti. Bakalım yedi sınıf kalacak mı? Şimdi onu inceleyelim. Yedi sınıf da olsa razı olacağız.

Ömer Nasuhi Bilmen fakiri anlatıyor. Fakir kimdir? Ömer Nasuhi Bilmen: Nisap miktarı fazla bir mala malik olmayan kimsedir. Abdülaziz Bayındır: Adamın evi, arabası vs. var. Bir aylık yiyeceği var. Ama nisap miktarı malı olmayan insandır. Burada anlatılan 20 miskal altındır. Yuvarlak hesap 85 gr altın diyelim. Fakir, 85 gr altını olmayan insandır. Fakiri tarif etti. Buna ek olarak; Ömer Nasuhi Bilmen: İsterse evi, ev eşyası ve borcuna karşılık parası bulunsun.

Abdülaziz Bayındır: Sonra miskini anlatıyor. Ömer Nasuhi Bilmen: Hiçbir şeye malik olmayıp yiyeceği ve giyeceği şeyler için dilenmeye muhtaç olan yoksul kimselerdir. Abdülaziz Bayındır: Buda fakir kapsamına girmiyor mu? Yani hiçbir şeyi de yoksa bu adam fakir değil mi? Şimdi nisap miktarı mala sahip olmayan o üst nokta ise en alta indiğin zaman bu zaten fakir tanımının içerisine girer. O zaman ayette bir de miskinler diye ikinci bir gruba ne lüzum var. Bak öbür ayetle karşılaştırdık işsizler dedik. Değil mi?

Üçüncü olarak borçluyu tarif ediyor. Bakın borçlu kimmiş? Ömer Nasuhi Bilmen: Bundan maksat borcundan fazla nisap miktarı mala malik olmayan kişilerdir. Abdülaziz Bayındır: Az önce anlattığımız örnekte adamın 1 trilyonluk fabrikası var. 100 milyar da borcu var. Borcundan fazla 900 milyarlık malı var. Bu tanıma göre adam borçlu sayılmaz. Bana ne, satsın fabrikasını borcunu ödesin, deriz. Ama eğer bir trilyonluk malı var, 1 trilyonluk da borcu varsa ondan fazla da bir malı yoksa bu adam borçlu olur. Buda yine fakir tanımına girmez mi? Çünkü fakiri de az önce tarif ederken borcuna yetecek parası varsa yine fakirdir, dedi. 1:30:55 1:30:56 koydu.

Az önce toplumsal hizmetleri gören kişiler diye tarif ettiğimiz “ibnissebil” e Ömer Nasuhi Bilmen yolcudur, diyor. Orada sebil yol demektir. “İbnissebil”e de yolcu diyor. Hâlbuki Kuranı Kerimde yolcu kelimesi var. Mesela geçen hafta okuduğumuz ayette “femen kane minkum meridan ev ala seferin” “yolculuk halindeyse”(2/184). Kuranda yolcu başka bir kelimeyle ifade ediliyor. Bir katılımcı: Abiri sebilin… Abdülaziz Bayındır: Abiri sebilin diyor, yani yolda yürüyendir. Dördüncü olarak yolcuyu tarif edecek. Ömer Nasuhi Bilmen: Bundan maksat malı beldesinde kalıp elinde bir şey bulunmayan garip kimsedir. Abdülaziz Bayındır: Yani memleketinde zengin olabilir. Yalnız şuanda hiçbir şeyi yok. Peki, buna ne derler? Buna da fakir demezler mi? Ömer Nasuhi Bilmen: Böyle bir kimse yalnız ihtiyacı miktarında zekât alabilir. Fakat fazlası helal değildir. Böyle yolcular için mümkün olduğunca borç almak zekât almaktan daha iyidir. Abdülaziz Bayındır: Özetle yine fakiri tarif ediyor. Bakın hala bir sınıf.

Beşinci olarak mükatep, diyor. Ayette ise köleler, diyor. Hâlbuki köleler dediğiniz zaman sadece mükatep olanlar girmez. Tüm köleleri kapsar. Bu mükatep diyerek şöyle açıklıyor. Ömer Nasuhi Bilmen: Bu bir bedel mukabilinde azat edilmek üzere efendisiyle antlaşma yapmış köle veya cariye demektir. Abdülaziz Bayındır: Efendisine, ben sana 10 milyar para kazanıp getirsem beni azat eder misin, diyor. Efendisi de ederim, diyor. Bir antlaşma yapıyorlar. Buna mükatep denir. Kuranda mükatep kelimesi de var. Ama burada bütün kölelerden bahsediliyor. Şimdi buda ne oldu? Yeni bir sınıf girdi mi devreye? Bir katılımcı: Hayır.

Altıncı olarak mücahidi açıklıyor. Mücahit kimmiş? Ömer Nasuhi Bilmen: Bundan maksat Allah-u Teala yolunda gönüllü olarak cihada iştirak etmek istediği halde nafakadan silah ve saireden mahrum olan gazi demektir. Abdülaziz Bayındır: Savaşa gitmek istiyor fakat nafakası, silahı, cephanesi yok. Buna ne derler? Fakir derler. Buda fakir sınıfına giriyor. Ancak o durumda buna zekât vereceksin. Yani Amerika gelip Irak’ı işgal edecek. Savaştan önce alırsak olmaz. O zaman savaşa hazırlanacağız. Bana kalaşnikof al diye kapı kapı zekât verecek adam arayacağım. Hâlbuki bunlar önceden alınır. Savaşa hazırlık yapılır. Eğitim vs. yapılır.

İkinci sınıf amili açıklıyor. Bir tek bunu doğru açıklamış. Ömer Nasuhi Bilmen: Bundan maksat veliyul emir tarafından yani yetkili organ tarafından emvali zahirenin zekâtını toplamaya memur edilen kimsedir. Abdülaziz Bayındır: Malları da iki sınıfa ayırmışlar. Açıkta olan mallar, gizli mallar diye. Açık malların zekâtını devlet alır, gizli malların zekâtını kişinin kendi verir. Gizli mallar; para, ticaret malları.,, Açık mallarda hayvanlar, gümrüklerden şehirlerarası nakliyesi yapılan mallardır. Kuranı Kerim ve sünnet böyle bir ayırım yapmamış. Hz Osman zamanında görülen lüzum üzerine böyle bir uygulama yapılmış ve kemikleşmiş kalmış.

Peki, şimdi siz devletsiniz. Sizin uyguladığınız fıkıh kitabı da Ömer Nasuhi Bilmen’in kitabı. Devletin hangi ihtiyacını zekâttan karşılayabilirsiniz? Söyler misiniz hangi kalemi karşılayabilirsiniz? Bir tane var mı? Bir katılımcı: Yok. Abdülaziz Bayındır: O zaman siz devlet olarak zekâta gereken önemi verir misiniz? Ne yapacaksınız? Devletin harcamalarını nereden karşılayacaksınız? Yeni vergiler koyarak karşılamaya çalışacaksınız. Bir katılımcı: Tekarif-i örfiye… Abdülaziz Bayındır: Tekarif-i örfiye diye evet. Milleti canından bezdireceksiniz. Aksi takdirde vergi almayan bir devlet ayakta durur mu?  Geçici vergiler koyacaksın ve kalıcı hale gelecek. Osmanlı o noktaya gelmiş ki çift bozan vergisi koymuş. Çift bozan nedir? Adam çiftçiliği bırakıyor. Niye bıraktın, gel vergi ver diyor. Ya kardeşim devam etsem de alıyorsun, bıraksam da alıyorsun, ben ne yapayım? İşyerini kapatıyorsun, vergisini ver, diyor. Ya kapatıyorum, neyini vereceğim? Tabi bir yerde bir hata yapıldığı zaman mecburen hatalar zinciri oluşuyor.

Evet, tekrar ediyorum. Ayeti okuduğumuz zaman ne kadar neşelendiniz değil mi? İçiniz açıldı. Bütün problemleri çözüyor. Ama fıkıh kitabını okuduğumuz zaman ne olur? Mesela ben müftülükteyken onlara şahit oldum. Hocalar zekâtı fakirin eline vereceksin, diyorlar. Adamda ne yapsın, zekâtını vermek istiyor. Fakiri nerede bulurum diye düşünürken falan yerdeki Kuran kursuna gideyim, diyor. Başka ne yapayım? Ya da filan yerdeki mahalleye gidip muhtarla görüşelim diye düşünüyor. Kuran kursuna gidiyor çocukları sıraya diziyor. Herkesin eline para veriyor. Bu çocukta kişilik kalır mı? Bu çocuktan ne beklersin? Artık o çocuk karşısına gelen herkesin eline bakacak, bana ne verecek diye? Allah aşkına bu çocuktan ne beklersin? Kuranı Kerim bunu mu söylüyor? İbadetler ne hale geliyor. Başta sekiz sınıfı yediye düşürdü. Peygamberimizden sonra Hz Ömer kendi zamanında bunu kaldırdı. Orada bunu kaldırdık dediği için en çok bu konular delil alınıyor. Bu gün ilahiyatçı camiasında çok tartışılıyor. Hz Ömer bunu kaldırmıştı, diyor. Bende şunu kaldırıyorum, diyor. Öbürü de canım ayetler ne olursa olsun onlara uymak zorunda değilsin ki diyor. Çünkü onun bir kere uymadığını okudu. Hani rahmetli Özal bir kere anayasayı delsen ne olur, demişti. Ondan sonra delik deşik olur. Gülüstan’da Sadi’nin çok güzel bir şiiri var. Eskiden Farsçayı iyi bilirdim ama dilim döndüğünce bir beyit okuyayım. 1:38:23 1:38:36 sn arası anlaşılmıyor. “Eğer halkın bağından sultan bir elma koparırsa askerleri elmaları kökünden çıkarırlar” diyor. Doğru değil mi? “Sultan beş tane yumurtaya tenezzül ederse askerleri bin tane tavuğu şişe vururlar” diyor. Hz Ömer “muellefeti kulub”u kaldırdı, diyorlar. Öbürüde bütün ayetleri kaldırırım, diyor. Evet, bugün söyleniyor. Bugün kitaplarda yazılıyor. İlahiyat fakültelerinde bunun doktoraları yapılıyor, tezleri ortaya konuyor. Felaketi görüyor musunuz? Bir katılımcı: Hocam Hz Ömer onu kaldırmadım hüküm orada duruyor ben sadece askıya aldım gibi bir şey… Abdülaziz Bayındır: Ya arkadaşlar ben Hz Ömer’in ne yaptığından bahsetmiyorum. Bu kitap öyle diyor. Şuanda Hanefi mezhebinin görüşünden bahsediyorum. Hanefi öyle algılamış. Yoksa Hz Ömer’i yargılamıyorum. Onun yaptığı şuna benzer. Diyelim ki burada hiçbir tane fakir kalmadı, yedi sınıf var. Bir sınıf yok. Fakir yok diye fakire zekât vermiyorsun. Fakir olmadığı için zekât veremiyorsan fakir sınıfını kaldırmış mı oluyorsun? Yahya: Mesela zekât memurları var, bugün için. Abdülaziz Bayındır: Bugün zekât memuru olabilir yani zekât toplamakla memur kişilerde bugün olabilir. Olmadığı zaman vermezsin. Hz Ömer de demiş ki bu “muellefeti kulub” İslam’ın zayıf zamanlarındaydı, şuanda güçlendik. Bunlara ihtiyaç yok demiş. Ben şahsen o görüşte değilim. Onun o içtihadına asla katılmıyorum. Bende şunu söylüyorum. Mesela Şam Valisi Muaviye’ye Peygamberimiz “muellefeti kulub” fonundan zekât vermiştir. Bu paranın gördüğü çok büyük iş vardır. Psikolojik olarak insanın kalbini ısındırır. Acaba Hz Ömer bunu kaldırmasaydı ve hala Şam Valisine zekâttan pay gitseydi, o isyanları yapacak mıydı? Şahsen ben bu soruyu soruyorum. Peygamberimiz bilmiyor mu ya? Bu fona her zaman ihtiyaç olur. O kadar geniş sahası var ki. Ama onun içtihadından dolayı da saygı duyarım, o ayrı bir konudur. Fakat arkadan Hanefilerin gelip de bu kaldırılmıştır demelerini kabul etmek mümkün değildir. Böyle bir saçmalık olmaz. Diyoruz ve dersi bitiriyoruz.

Tüm Kur'an Sohbetleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 İsra Suresi 13-15. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Mart 2024
2 İsra Suresi 9-11. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Şubat 2024
3 İsra Suresi 4-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Şubat 2024
4 İsra Suresi 2-3. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Şubat 2024
5 İsra Suresi 1. Ayet | Kur’an Sohbetleri 6 Şubat 2024
6 Nahl Suresi 124-128. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ocak 2024
7 Nahl Suresi 119-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Ocak 2024
8 Nahl Suresi 114-118. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ocak 2024
9 Nahl Suresi 110-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ocak 2024
10 Nahl Suresi 103-109. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Ocak 2024
11 Nahl Suresi 101-102. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Aralık 2023
12 Nahl Suresi 94-100. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Aralık 2023
13 Nahl Suresi 93. Ayet | Kur’an Sohbetleri 12 Aralık 2023
14 Nahl Suresi 90-93. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Aralık 2023
15 Nahl Suresi 83-89. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Kasım 2023
16 Nahl Suresi 77-82. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Kasım 2023
17 Nahl Suresi 72-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Kasım 2023
18 Nahl Suresi 68-71. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Kasım 2023
19 Nahl Suresi 65-67. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ekim 2023
20 Nahl Suresi 60-64. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ekim 2023
21 Nahl Suresi 56-59. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ekim 2023
22 Filistin-İsrail Savaşı | Kur’an Sohbetleri 10 Ekim 2023
23 Nahl Suresi 51-55. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ekim 2023
24 Nahl Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Eylül 2023
25 Nahl Suresi 41-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Eylül 2023
26 Nahl Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Eylül 2023
27 Nahl Suresi 35-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Eylül 2023
28 Nahl Suresi 30-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Ağustos 2023
29 Nahl Suresi 24-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Ağustos 2023
30 Nahl Suresi 15-23. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Ağustos 2023
31 Nahl Suresi 9-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Ağustos 2023
32 Nahl Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Ağustos 2023
33 Nahl Suresi 3-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Temmuz 2023
34 Nahl Suresi 1-2. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Temmuz 2023
35 Hicr Suresi 88-99. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Temmuz 2023
36 Hicr Suresi 85-87. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Temmuz 2023
37 Hicr Suresi 61-77. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Haziran 2023
38 Hicr Suresi 51-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Haziran 2023
39 Hicr Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Mayıs 2023
40 Hicr Suresi 43-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Mayıs 2023
41 Hicr Suresi 28-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Mayıs 2023
42 Hicr Suresi 26-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Mayıs 2023
43 Hicr Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Mayıs 2023
44 Hicr Suresi 14-18. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Nisan 2023
45 Hicr Suresi 6-13. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Nisan 2023
46 Hicr Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Nisan 2023
47 İbrahim Suresi 42-52. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Nisan 2023
48 İbrahim Suresi 35-41. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Mart 2023
49 İbrahim Suresi 28-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Mart 2023
50 İbrahim Suresi 22-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Mart 2023
51 İbrahim Suresi 18-21. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Mart 2023
52 İbrahim Suresi 9-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Şubat 2023
53 İbrahim Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Şubat 2023
54 İbrahim Suresi 1-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Şubat 2023
55 Rad Suresi 41-43. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Şubat 2023
56 Rad Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ocak 2023
57 Rad Suresi 36-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ocak 2023
58 Rad Suresi 33-36. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ocak 2023
59 Rad Suresi 30-32. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 10 Ocak 2023
60 Rad Suresi 26-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ocak 2023
61 Rad Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Aralık 2022
62 Rad Suresi 17-19. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Aralık 2022
63 Rad Suresi 15-16. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Aralık 2022
64 Rad Suresi 11-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Aralık 2022
65 Rad Suresi 6-10. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Kasım 2022
66 Rad Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Kasım 2022
67 Yusuf Suresi 105-111. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Kasım 2022
68 Yusuf Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Kasım 2022
69 Yusuf Suresi 87-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Kasım 2022
70 Yusuf Suresi 77-86. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Ekim 2022
71 Yusuf Suresi 67-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Ekim 2022
72 Yusuf Suresi 58-66. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Ekim 2022
73 Yusuf Suresi 43-57. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Ekim 2022
74 Yusuf Suresi 36-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Eylül 2022
75 Yusuf Suresi 30-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Eylül 2022
76 Yusuf Suresi 23-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Eylül 2022
77 Yusuf Suresi 7-22. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Eylül 2022
78 Yusuf Suresi 1-6. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ağustos 2022
79 Kur’an’da İman Esasları | Kur’an Sohbetleri 23 Ağustos 2022
80 Hud Suresi 118-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ağustos 2022
81 Hud Suresi 116-117. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ağustos 2022
82 Hud Suresi 114-115. Ayetler – Namazların Birleştirilmesi | Kur’an SohbetleriFgOoOm0a2AkFgOoOm0a2Ak 2 Ağustos 2022
83 Hud Suresi 109-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Temmuz 2022
84 Hud Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Temmuz 2022
85 Hud Suresi 84-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Haziran 2022
86 Hud Suresi 69-83. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Haziran 2022
87 Hud Suresi 61-68. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Haziran 2022
88 Hud Suresi 50-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Haziran 2022
89 Hud Suresi 36-49. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Mayıs 2022
90 Hud Suresi 25-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Mayıs 2022
91 Hud Suresi 18-24. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Mayıs 2022
92 Hud Suresi 15-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Mayıs 2022
93 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 13-14. Ayetler 26 Nisan 2022
94 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 12. Ayet 20 Nisan 2022
95 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 8-11. Ayetler 13 Nisan 2022
96 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 7. Ayet 6 Nisan 2022
97 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 5-6. Ayetler 30 Mart 2022
98 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 1-4. Ayetler 23 Mart 2022
99 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 107-109. Ayetler 16 Mart 2022
100 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 101-106. Ayetler 9 Mart 2022
101 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 99-100. Ayetler 2 Mart 2022
102 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 93-98. Ayetler 23 Şubat 2022
103 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 75-86. Ayet 9 Şubat 2022
104 Kur’an Sohbetleri | Yunus 71-74. Ayetler 2 Şubat 2022
105 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 65-70. Ayetler 26 Ocak 2022
106 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 61-64. Ayetler 19 Ocak 2022
107 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 59-60. Ayetler 12 Ocak 2022
108 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 54-58. Ayetler 5 Ocak 2022
109 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 45-53. Ayetler 29 Aralık 2021
110 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 41-44. Ayetler 22 Aralık 2021
111 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 38-40. Ayetler 15 Aralık 2021
112 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 37. AYET 8 Aralık 2021
113 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 31-36. AYETLER 1 Aralık 2021
114 Kur’an Sohbetleri | YUNUS 26-30. AYETLER 24 Kasım 2021
115 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 21-25. AYETLER 17 Kasım 2021
116 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 15-20. AYETLER 10 Kasım 2021
117 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 7-14. AYETLER 3 Kasım 2021
118 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 4-6. AYETLER 27 Ekim 2021
119 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 1-3. AYETLER 20 Ekim 2021
120 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 123-129. AYETLER 13 Ekim 2021
121 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 119-122. AYETLER 5 Ekim 2021
122 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 113-118. AYETLER 28 Eylül 2021
123 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 107-112. AYETLER 21 Eylül 2021
124 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 97-106. AYETLER 15 Eylül 2021
125 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 90-96. AYETLER 8 Eylül 2021
126 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 81-89. AYETLER 31 Ağustos 2021
127 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 74-80. AYETLER 24 Ağustos 2021
128 Kur’an Sohbetleri | SIKINTILAR VE BOLLUKLA İMTİHAN 17 Ağustos 2021
129 Kur’an Sohbetleri | RESUL VE TEBLİĞ 17 Ağustos 2021
130 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 71-73. AYETLER 4 Ağustos 2021
131 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 64-70. AYETLER 27 Temmuz 2021
132 Kur’an Sohbetleri | BÜYÜK GÜNAHLAR 20 Temmuz 2021
133 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 61-63. AYETLER 14 Temmuz 2021
134 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 58-60. AYETLER 6 Temmuz 2021
135 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 53-57. AYETLER 30 Haziran 2021
136 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 43-52. AYETLER 23 Haziran 2021
137 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 38-42. AYETLER 16 Haziran 2021
138 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 36-37. AYETLER 9 Haziran 2021
139 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 34-35. AYETLER 2 Haziran 2021
140 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 32-33. AYETLER 26 Mayıs 2021
141 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 30-31. AYETLER 19 Mayıs 2021
142 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 29. AYET (CİZYE) 12 Mayıs 2021
143 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 28. AYET (Müslüman olmayanlar Mekke’ye giremez mi?) 5 Mayıs 2021
144 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 25-27. AYETLER 28 Nisan 2021
145 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 23-24. AYETLER 21 Nisan 2021
146 Kur’an Sohbetleri | ORUÇ İLE İLGİLİ AYETLER 15 Nisan 2021
147 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 17-22. AYETLER 6 Nisan 2021
148 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 16. AYET 31 Mart 2021
149 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 9-15. AYETLER 24 Mart 2021
150 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 5-8. AYETLER 17 Mart 2021
151 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 1-5. AYETLER 10 Mart 2021
152 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 72-75. AYETLER 3 Mart 2021
153 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 67-71. AYETLER 25 Şubat 2021
154 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 65-66. AYETLER 17 Şubat 2021
155 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 59-64. AYETLER 10 Şubat 2021
156 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 52-58. AYETLER 5 Şubat 2021
157 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 50-51. AYETLER 27 Ocak 2021
158 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 49. AYET 21 Ocak 2021
159 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 45-48. AYETLER 14 Ocak 2021
160 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 41-44. AYETLER 6 Ocak 2021
161 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 35-40. AYETLER 30 Aralık 2020
162 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 31-34. AYETLER 23 Aralık 2020
163 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 28-30. AYETLER 16 Aralık 2020
164 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 17-23. AYETLER 2 Aralık 2020
165 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 13-16. AYETLER 26 Kasım 2020
166 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 9-12. AYETLER 18 Kasım 2020
167 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 5-8. AYETLER 5 Kasım 2020
168 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 1-4. AYETLER 29 Ekim 2020
169 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 204-206. AYETLER 22 Ekim 2020
170 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 200-204. AYETLER 15 Ekim 2020
171 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 189-199. AYETLER 8 Ekim 2020
172 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 188. AYET 1 Ekim 2020
173 Kur’an Sohbetleri | SUR’A ÜFLENMESİ 24 Eylül 2020
174 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’DA KIYAMET SAATİ 17 Eylül 2020
175 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 184-186. AYETLER 10 Eylül 2020
176 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 180-183. AYETLER 3 Eylül 2020
177 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 179. AYET VE DEVAMI 28 Ağustos 2020
178 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 175-178. AYETLER 20 Ağustos 2020
179 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 172-174. AYETLER 13 Ağustos 2020
180 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 168-171. AYETLER 5 Ağustos 2020
181 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 163-167. AYETLER 24 Temmuz 2020
182 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 158-162. AYETLER 15 Temmuz 2020
183 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 154-157. AYETLER 8 Temmuz 2020
184 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 138-153. AYETLER 1 Temmuz 2020
185 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 127-137. AYETLER 24 Haziran 2020
186 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 103-126. AYETLER 17 Haziran 2020
187 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 100-102. AYETLER 10 Haziran 2020
188 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 94-99. AYETLER 3 Haziran 2020
189 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 85-93. AYETLER 26 Mayıs 2020
190 Kur’an Sohbetleri | KADİR GECESİ 19 Mayıs 2020
191 Kur’an Sohbetleri | A’RÂF SURESİ 73-78. AYETLER 13 Mayıs 2020
192 Kuran Sohbetleri | A’RAF SURESİ 65-72 ARASI AYETLER 6 Mayıs 2020
193 Kur’an Sohbetleri | NAMAZ VAKİTLERİNİN EVRENSEL ÖLÇÜLERİ 30 Nisan 2020
194 Kur’an Sohbetleri | ORUCA BAŞLAMA VE BİTİŞ VAKİTLERİ 23 Nisan 2020
195 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 59-64. AYETLER 16 Nisan 2020
196 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 57-58. AYETLER 9 Nisan 2020
197 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 53-56. AYETLER 2 Nisan 2020
198 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 52. AYET 26 Mart 2020
199 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 42-51. AYETLER 19 Mart 2020
200 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 37-41. AYETLER 13 Mart 2020
201 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 34-37. AYETLER 5 Mart 2020
202 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 31-32. AYETLER 27 Şubat 2020
203 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 29-30. AYETLER 20 Şubat 2020
204 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 26-28. AYETLER 13 Şubat 2020
205 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 10-25. AYETLER 7 Şubat 2020
206 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 4-9. AYETLER 30 Ocak 2020
207 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 1-3. AYETLER 23 Ocak 2020
208 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’A DAİR KURGULAR VE GERÇEKLER 16 Ocak 2020
209 Kur’an Sohbetleri | İSLAM VE TİCARET 10 Ocak 2020
210 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 159-165. AYETLER 3 Ocak 2020
211 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 154-157. AYETLER 26 Aralık 2019
212 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 150-153. AYETLER 19 Aralık 2019
213 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 148-150. AYETLER 12 Aralık 2019
214 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 146-147. AYETLER 6 Aralık 2019
215 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 142-145. AYETLER 28 Kasım 2019
216 Kur’an Sohbetleri | DÜNYA HAYATININ ANLAMI 21 Kasım 2019
217 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 141. AYET 14 Kasım 2019
218 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 136-140. AYETLER 7 Kasım 2019
219 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 133-135. AYETLER 31 Ekim 2019
220 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 128 – 132. AYETLER 24 Ekim 2019
221 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 122 – 127. AYETLER 17 Ekim 2019
222 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 118 – 121. AYETLER 10 Ekim 2019
223 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 113-117. AYETLER 3 Ekim 2019
224 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 111 VE DEVAMI AYETLER 26 Eylül 2019
225 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 108-111. AYETLER 19 Eylül 2019
226 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 106-108. AYETLER 12 Eylül 2019
227 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 106-107 ARASI AYETLER 5 Eylül 2019
228 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 100-106 ARASI AYETLER 29 Ağustos 2019
229 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 95-99 ARASI AYETLER 22 Ağustos 2019
230 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 93-94 ARASI AYETLER 11 Temmuz 2019
231 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (91-92 ARASI AYETLER) 4 Temmuz 2019
232 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (83-90 ARASI AYETLER) 27 Haziran 2019
233 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (74-83 ARASI AYETLER) 20 Haziran 2019
234 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (68-73 ARASI AYETLER) 14 Haziran 2019
235 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (63-67 ARASI AYETLER) 3 Mayıs 2019
236 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (61-64 ARASI AYETLER) 25 Nisan 2019
237 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (60-62 ARASI AYETLER) 18 Nisan 2019
238 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (56-59 ARASI AYETLER) 11 Nisan 2019
239 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (54-59 ARASI AYETLER) 4 Nisan 2019
240 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (50-53 ARASI AYETLER) 28 Mart 2019
241 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (42-49 ARASI AYETLER) 21 Mart 2019
242 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (37-41 ARASI AYETLER) 14 Mart 2019
243 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (32-36 ARASI AYETLER) 7 Mart 2019
244 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (19-31 ARASI AYETLER) 28 Şubat 2019
245 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (11-18 ARASI AYETLER) 21 Şubat 2019
246 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (1-11 ARASI AYETLER) 12 Şubat 2019
247 KUR’AN SOHBETLERİ | HER KÂFİR YALANCIDIR (ENAM 6/27) 5 Şubat 2019
248 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’DAN KİMLER İSTİFADE EDER 29 Ocak 2019
249 KUR’AN SOHBETLERİ | CAİZ OLAN VE OLMAYAN VESİLELER 22 Ocak 2019
250 KURAN SOHBETLERİ | KİMSE MÜŞRİĞİM DEMEZ (ENAM 6/22-24) 15 Ocak 2019
251 KUR’AN SOHBETLERİ | İSLAM’IN EVRENSELLİĞİ (EN’AM 6/19-21) 8 Ocak 2019
252 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’IN EVRENSELLİĞİ 1 Ocak 2019
253 Kuran Sohbetleri | İnsanı Kamil Uydurması 25 Aralık 2018
254 Allah’a Teslim Olmak (En’am 12-15. Ayetler) 18 Aralık 2018
255 Kur’an’da Yolculuk ve Amaçları (En’am 11. Ayet) 11 Aralık 2018
256 Nebimize Kur’an’dan Başka Mucize Verilmiş Midir? (En’am 7-10. Ayetler) 4 Aralık 2018
257 Allah Her Şeyi Bilir (En’am 1-6. Ayetler) 27 Kasım 2018
258 Dinin Bozulmasının Canlı Örneği: Namaz Vakitleri (En’am 3-6. Ayetler) 20 Kasım 2018
259 Ecel (En’am 2. Ayet) 13 Kasım 2018
260 Dünya Düz Mü Yuvarlak Mı? (En’am 1. Ayet) 6 Kasım 2018
261 İsa Aleyhisselam’ın Mucizeleri (Maide 109. Ayet ve Devamı) 30 Ekim 2018
262 Mahşerde Rasullerle Yüzleşme (Maide 109. Ayet) 23 Ekim 2018
263 Vasiyet ve Kadının Şahitliği (Maide 106-108. Ayetler) 16 Ekim 2018
264 Tebliğ Görevi ve Bireysel Sorumluluğumuz (Maide 103-105. Ayetler) 9 Ekim 2018
265 Soru Sorma Özgürlüğü (Maide 101 ve 102. Ayetler) 2 Ekim 2018
266 Çoğunluk Hakikatin Ölçüsü mü? (Maide 100. Ayet) 25 Eylül 2018
267 İnsanları Uyarma Görevi (Maide 77-81. Ayet) 18 Eylül 2018
268 Dinde Aşırılık (Maide 77. Ayet) 11 Eylül 2018
269 Rasul ve Tebliğ (Maide 99. Ayet) 4 Eylül 2018
270 İhramlıyken Avlanma Yasağı (Maide 94-98. Ayetler) 24 Temmuz 2018
271 Uyuşturucu Maddelerin Haramlığı (Maide 90-93. Ayetler) 17 Temmuz 2018
272 İçkinin Yasaklanması ve Tedricilik (Maide 90. Ayet) 10 Temmuz 2018
273 Yemin Keffâreti (Maide 89. Ayet) 3 Temmuz 2018
274 Ehl-i Kitaptan Mümin Olanlar (Maide 82-86. Ayetler) 19 Haziran 2018
275 Hristiyanlıktaki Teslis İnancı (Maide 72-76. Ayetler) 15 Mayıs 2018
276 Kur’an’a Yönelik Saldırılar (Maide 70 ve 71. Ayetler) 8 Mayıs 2018
277 İsrailoğulları’nın Kur’an’a Karşı Tutumları (Maide 70. Ayet) 1 Mayıs 2018
278 Ehli Kitap Ne Zaman Kafir Olur? (Maide 69. Ayet) 24 Nisan 2018
279 Müslümanın Görevi Kur’an’a Uyma (Maide 67-68. Ayetler) 17 Nisan 2018
280 Gerçek Zenginliğin Yolu (Maide 66. Ayet) 10 Nisan 2018
281 Yahudilerin Çıkmazları (Maide 64-66. Ayetler) 3 Nisan 2018
282 İslam’da Ticaret Ahlakı: Çiftlik Bank Örneği 27 Mart 2018
283 Günahta Yarışan Dindarlar (Maide 60-63. Ayetler) 20 Mart 2018
284 Ehli Kitaptan Maymunlaşan ve Domuzlaşanlar (Maide 60-63. Ayetler) 13 Mart 2018
285 Ehli Kitabın Müslümanlardan İntikamı (Maide 59. Ayet) 6 Mart 2018
286 Tasdik Bağlamında Namaz (Maide 55-57. Ayetler) 27 Şubat 2018
287 Mü’minlerin Yakın Dostu Sadece Mü’minlerdir (Maide 55-57. Ayetler) 20 Şubat 2018
288 Ehli Kitapla Savaşta Nebevi Siyaset (Maide 54-56. Ayetler) 13 Şubat 2018
289 Dinden Dönme ve Zındıklık (Maide 53-54. Ayetler) 6 Şubat 2018
290 Ehl-i Kitaptan Münafıklar (Maide 51-52. Ayetler) 30 Ocak 2018
291 Savaş Ahlakı 23 Ocak 2018
292 Yahudiler ve Hristiyanlarla İlişkiler: Cizye (Maide 51. Ayet) 16 Ocak 2018
293 Yahudi ve Hristiyanlarla İlişkiler (Maide 51. Ayet) 9 Ocak 2018
294 Ehli Kitapla İlişkiler (Maide 50-51. Ayetler) 2 Ocak 2018
295 Hadisler Vahiy Olabilir mi? (Maide 48-49. Ayetler) 26 Aralık 2017
296 Önceki Şeriatler (Maide 48. Ayet) 19 Aralık 2017
297 Muhammed Aleyhisselam ve Kur’an (Maide 48. Ayet) 12 Aralık 2017
298 İsa Aleyhisselam ve İncil (Maide 46-47. Ayet) 5 Aralık 2017
299 Kısasta Hayat Vardır (Maide 45. Ayet) 28 Kasım 2017
300 Allah’ın İndirdiğiyle Hükmetmeyenler (Maide 44. Ayet) 24 Kasım 2017
301 Tevrat Kime Verildi? (Maide 43-44. Ayetler) 14 Kasım 2017
302 Kafirlikte Yarışanlar (Maide 41-42. Ayetler) 7 Kasım 2017
303 Hırsızlık Suçu ve Cezası (Maide 38-40. Ayetler) 31 Ekim 2017
304 Küfür ve Şirk (Maide 36-37. Ayetler) 24 Ekim 2017
305 Şirke Alet Edilen Ayet (Maide 35. Ayet) 17 Ekim 2017
306 Toplumsal Güvenliği İhlal Suçu ve Cezası (Maide 32-34. Ayetler) 10 Ekim 2017
307 Kur’an’da Kuşların Dünyası (Maide 27-32. Ayetler) 3 Ekim 2017
308 Kendini Büyük Görmek (Maide 15-26. Ayetler) 28 Eylül 2017
309 İmtihanı Kaybettiren Benlik Yarışı (Maide 17,18 ve 19. Ayetler) 22 Eylül 2017
310 Allah Kime Lanet Eder? (Maide 12-13. Ayetler) 8 Eylül 2017
311 Allah’a Verilen Sözde Daima Adil Olmak (Maide 7-11. Ayetler) 5 Eylül 2017
312 Adaletten Şaşmamak (Maide 8-10. Ayetler) 22 Ağustos 2017
313 Yargısız İnfaz (Mâide 7-8. Ayetler) 23 Mayıs 2017
314 Allah’a Verilen Söz 16 Mayıs 2017
315 Abdestte Ayağa Mesh Meselesi (Maide 6. Ayet) 9 Mayıs 2017
316 Evlenmede Namuslu Olma Şartı 2 Mayıs 2017
317 Haram Kılınan Hayvansal Gıdalar (Maide 3. Ayet) 25 Nisan 2017
318 Dosta ve Düşmana Karşı Tavrımız Ne Olmalı? 18 Nisan 2017
319 Şirk Tehlikesi 11 Nisan 2017
320 Kitaplara İman’ın Anlamı Nisa 136 Ankabut 46 4 Nisan 2017
321 Miras Nisa 176.Ayet 28 Mart 2017
322 Kafir’lik Kendini Büyük Görmektir Nisa 172 ve 175.Ayetler 21 Mart 2017
323 Din’de Aşırılık Nisa 171 ve 173.Ayetler 14 Mart 2017
324 İnsanlığa Çağrı Nisa 170.Ayet 7 Mart 2017
325 Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları Nisa 167-169.Ayetler 28 Şubat 2017
326 Nebi ve Resul Nisa 163-166.Ayetler 21 Şubat 2017
327 Ehli Kitap’tan Mümin Olanlar 14 Şubat 2017
328 Her Haram Bir Mahrumiyet Doğurur Nisa 160-162. Ayetler 7 Şubat 2017
329 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (3) 153-158.Ayetler 31 Ocak 2017
330 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (2) 153-155.Ayetler 25 Ocak 2017
331 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa 153-155.Ayetler 17 Ocak 2017
332 Allah İle Resul’lerinin Arasını Ayırmak Nisa-148-149 ve 150. Ayetler 3 Ocak 2017
333 Müslümanların Baş Belası Münafıklar II 27 Aralık 2016
334 Müslümanların Baş Belası Münafıklar Nisa 138 ve Devamı 20 Aralık 2016
335 İman Konusunda Verilen İmtihan Nisa 137 ve 147.Ayetler 13 Aralık 2016
336 Kafirlik Müşriklik ve Munafıklık Nisa 136.Ayet ve Devamı 6 Aralık 2016
337 İmanın Şartları Nisa 136 29 Kasım 2016
338 Takva Nisa Suresi 131 ve 135.Ayetler 22 Kasım 2016
339 Nüşuz ve Kadına Darp Nisa-128 ve 130.ayetler 15 Kasım 2016
340 Nisa suresi 125 ve 127.ayetler 8 Kasım 2016
341 Nisa suresi 122 ve 125.ayetler 2 Kasım 2016
342 Yüzü Suyu Hürmetine Dua – Nisa Suresi 117. Ayet 28 Ekim 2016
343 En Büyük Din İstismarı Şirk – Nisa Suresi 116-121. Ayetler 18 Ekim 2016
344 İcma 11 Ekim 2016
345 Peygamberlerin İsmet Sıfatı – Nisa Suresi 113. Ayet 4 Ekim 2016
346 Tevbe İstiğfar – Nisa Suresi 110-112. Ayetler 27 Eylül 2016
347 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 4 – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 20 Eylül 2016
348 Kur’an Yorumlanabilir mi? – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 6 Eylül 2016
349 Düşmanı Etkisizleştirmenin İlkeleri – Nisa Suresi 101-104. Ayetler 30 Ağustos 2016
350 Yolculukta Namaz – Nisa Suresi 101-103. Ayetler 23 Ağustos 2016
351 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 3(Tevbe Suresi Bağlamında) 16 Ağustos 2016
352 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 2 9 Ağustos 2016
353 Müslümanın Ana Görevi Cihad – Nisa Suresi 94-100.Ayetler 31 Mayıs 2016
354 Adam Öldürmenin Cezası – Nisa Suresi 92-93. Ayetler 24 Mayıs 2016
355 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır – Nisa Suresi 88-91. Ayetler 18 Mayıs 2016
356 Münafıklık – Nisa Suresi 89-90. Ayetler 10 Mayıs 2016
357 Allah’a ve Ahiret Gününe İman – Nisa Suresi 86-87. Ayetler 3 Mayıs 2016
358 Şefaat İnancı – Nisa Suresi 85. Ayet 26 Nisan 2016
359 Müslüman-Gayrimüslim İlişkileri – Nisa Suresi 84. Ayet 19 Nisan 2016
360 Yetkililere İtaat – Nisa Suresi 83.Ayet 12 Nisan 2016
361 Kur’an’ı Çelişkili Olarak Gösterenler – Nisa Suresi 82.Ayet 5 Nisan 2016
362 Kitap-Resul İlişkisi – Nisa Suresi 80-82. Ayetler 29 Mart 2016
363 Bollukla ve Sıkıntı ile İmtihan 22 Mart 2016
364 Canı Pahasına İmtihanı Kazanmak 15 Mart 2016
365 Nisa Süresi 71. Ayet Ve Devamı (Allah Yolunda Cihad) 8 Mart 2016
366 Nisa Süresi 65-70. Ayetler (İntihar Eylemleri) 1 Mart 2016
367 Nisa Süresi 60-65. Ayetler (Müslümanların Kur’ân’dan Kaçışı) 23 Şubat 2016
368 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı 2) 16 Şubat 2016
369 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı) 9 Şubat 2016
370 Nisa Süresi 56-57. Ayetler (Hocaları Sorgulayan Müslüman) 2 Şubat 2016
371 Nisa Süresi 53-54. Ayetler (Hikmetsiz Kalan Müslümanların Çaresizliği) 26 Ocak 2016
372 Nisa Süresi 48-52. Ayetler (Müslümanların Kimlik Bunalımı) 19 Ocak 2016
373 Nisa Süresi 47. Ayet (Kur’ân’a Güvenmemenin Acı Sonuçları) 12 Ocak 2016
374 Nisa Süresi 44-46 Ayet (Ayetleri Tahrif) 5 Ocak 2016
375 Nisa Süresi 43. Ayet (Abdestte Çıplak Ayağa ve Çoraplara Mesh) 29 Aralık 2015
376 Nisa Süresi 41-42. Ayetler (Kafir İle Günahkarın Farkı) 22 Aralık 2015
377 Harcama Kültürü, Nisa 36.Ayet 16 Aralık 2015
378 Nisa Süresi 36. Ayet (Anne-Babaya İyi Davranmak) 8 Aralık 2015
379 Nisa Süresi 36. Ayet (Müslümanları Batıran Şirk) 1 Aralık 2015
380 Nisa Süresi 35. Ayet (Aile Hakemliği) 24 Kasım 2015
381 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi 2) 17 Kasım 2015
382 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi) 10 Kasım 2015
383 Nisa Süresi 33. Ayet (Mirasta Kadın-Erkek Dengesi ve Avliyye) 3 Kasım 2015
384 Nisa Süresi 32. Ayet (Kendimizi Keşfedelim) 27 Ekim 2015
385 Büyük Günahlar 20 Ekim 2015
386 Sorgulamayan Müslümanlar Ve İntihar Eylemleri 13 Ekim 2015
387 Nisa Süresi 29. Ayet Ve Devamı (Faizli Kredi Ekonomiyi Öldürür) 6 Ekim 2015
388 Hac’da Şeytan Taşlama 29 Eylül 2015
389 Nisa Süresi 26-28. Ayetler (Allah’ın İradesi Ve Sünnetullah) 22 Eylül 2015
390 Nisa Süresi 25. Ayet Ve Devamı (Recim Cezası Konusunda Şii-Sünni İttifakı) 15 Eylül 2015
391 Nisa Süresi 25. Ayet (Evlenmede Öncelik Sıralaması) 8 Eylül 2015
392 Nisa Süresi 24. Ayet (Muta Nikahı) 1 Eylül 2015
393 Nisa Süresi 22-23. Ayetler (Hürmet-i Müsahare) 25 Ağustos 2015
394 Mekkeli Müşrikler Bir Nebi Beklentisi İçindemiydiler 18 Ağustos 2015
395 Nisa Süresi 20-21. Ayetler “Evlenme Ve Boşanma Kolay Olmalı” 11 Ağustos 2015
396 Nisa Süresi 19. Ayet (Kadına Yönelik Şiddet) 4 Ağustos 2015
397 Nisa Süresi 17-18. Ayetleri (Tevbe) 28 Temmuz 2015
398 Nebimizin Yürüttüğü İç Politika (Son Olaylara Kur’an Penceresinden Bakış) 21 Temmuz 2015
399 Kur’ân’a Göre İftar ve İmsak Vakitleri 16 Haziran 2015
400 Nisa Süresi 15-16. Ayetler (Batı Güdümüne Giren Müslümanların Perişan Hali) 9 Haziran 2015
401 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 2.Bölüm 6 Haziran 2015
402 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 1.Bölüm 2 Haziran 2015
403 Nisa Süresi 13-14. Ayetleri (Allah’ın Koyduğu Sınırların Aşılması ve Kader) 26 Mayıs 2015
404 Nisa Süresi 12. Ayet ve Kelale 19 Mayıs 2015
405 Nisa Süresi 12. Ayet – Miras Konuları 12 Mayıs 2015
406 Miras Ayetleri Bağlamında Vasiyet – 2 5 Mayıs 2015
407 Nisa Süresi 11. Ayet – Miras Paylaşımı 29 Nisan 2015
408 Nisa Süresi 11. Ayet 21 Nisan 2015
409 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras (Vasiyet) 14 Nisan 2015
410 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras 7 Nisan 2015
411 Nisa Süresi 6. Ayet – Miras’da Asabelik 31 Mart 2015
412 Nisa Süresi 6. Ayet – Yetim ve Öksüz Çocuklar 24 Mart 2015
413 Nisa Süresi 3.Ayet – Çok Eşlilik 17 Mart 2015
414 Nisa Süresi 2.Ayet – Evlilik Yaşı 10 Mart 2015
415 Nisa Süresi 1. Ayeti ve Devamı – Kadın ve Erkeğin Yaratılışı 3 Mart 2015
416 Al-i İmrân Süresi 196 – Dünyalıkla İmtihan 24 Şubat 2015
417 Al-i İmrân Suresi 188. Ayet – Yaratılan Ayetlerdeki Zikir 17 Şubat 2015
418 Al-i İmrân Suresi 187. Ayet – Kur’ân’ı Anlatma Görevi 10 Şubat 2015
419 Al-i İmrân Suresi 186. Ayet – Gayrimüslimlerle İlişkiler 3 Şubat 2015
420 Al-i İmrân Suresi 183. Ayet – Geleneksel Dinin Çıkmazları 27 Ocak 2015
421 Al-i İmrân Suresi 180. Ayet – Cimrilik Eden Kendine Eder 20 Ocak 2015
422 Ali İmran Suresi 179- Ayet – Kur’an’ı Merkeze Koyma Zorunluluğu 13 Ocak 2015
423 Al-i İmrân Suresi 169-172. Ayetler – Güven ve Kararlılık 6 Ocak 2015
424 Al-i İmrân Suresi 164-168. Ayetler – Allah’ın Bilgisi ve Kader 30 Aralık 2014
425 Al-i İmrân Suresi 156-161. Ayetler – Hoşgörülü ve İlkeli Olmak 23 Aralık 2014
426 Al-i İmrân Suresi 149-154. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 3 16 Aralık 2014
427 Al-i İmrân Suresi 142-148. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 9 Aralık 2014
428 Al-i İmrân Suresi 140-142. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 Aralık 2014
429 Al-i İmrân Suresi 137-140. Ayetler – Allah’a Güvenenler En Üstünlerdir 25 Kasım 2014
430 Al-i İmrân Suresi 137-139. Ayetler-Sünnetullah Kavramı 18 Kasım 2014
431 Al-i İmrân Suresi 132-136. Ayetler 11 Kasım 2014
432 Al-i İmrân Suresi 130-131. Ayetler – Faiz ve Ekonomi 4 Kasım 2014
433 Al-i İmrân Suresi 121-129. Ayetler 28 Ekim 2014
434 Al-i İmrân Suresi 116-120. Ayetler 21 Ekim 2014
435 Al-i İmrân Suresi 109-115. Ayetler 14 Ekim 2014
436 Kurban İbadeti ve Bayram Ahlakı 30 Eylül 2014
437 Ehl’i Kitap ile İlişkiler 23 Eylül 2014
438 Gayri Müslimler ile İlişkiler 16 Eylül 2014
439 Al-i İmrân Suresi 104-108. Ayetler 9 Eylül 2014
440 Al-i İmrân Suresi 100-105. Ayetler – Allah’ın İpine Sarılmak 2 Eylül 2014
441 Al-i İmrân Suresi 98-101. Ayetler 26 Ağustos 2014
442 Âl-i İmrân Suresi 96-97.ayetler 19 Ağustos 2014
443 Âl-i İmrân Suresi 92-93.ayetler 12 Ağustos 2014
444 Tevbe Nedir? Nasıl Yapılır? 7 Ağustos 2014
445 Yatsı Namazı ve İmsak Vakti 24 Haziran 2014
446 Esirlere Yapılması Gereken Muamele 17 Haziran 2014
447 Ali-İmran Suresi 90. Ayet 10 Haziran 2014
448 Ali-İmran Suresi 85-89. Ayetler 3 Haziran 2014
449 Ali-İmran Suresi 83-84. Ayetler 27 Mayıs 2014
450 Ali-İmran Suresi 81-82. Ayetler 20 Mayıs 2014
451 Ali-İmran Suresi 81. Ayet 13 Mayıs 2014
452 Ali-İmran Suresi 78-80. Ayetler – Nebimizin Sözleri Vahiy midir? 6 Mayıs 2014
453 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-3 Paralel Din 29 Nisan 2014
454 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-2 Paralel Din 22 Nisan 2014
455 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-1 Paralel Din 15 Nisan 2014
456 Ali-İmran Suresi 77. Ayet 8 Nisan 2014
457 Geçici Zaferi Kalıcı Hale Getirmek 1 Nisan 2014
458 Ali-İmran Suresi 70-77. Ayetler 25 Mart 2014
459 Ali-İmran Suresi 64-69. Ayetler 11 Mart 2014
460 Ali-İmran Suresi 64. Ayet – Dinler Arası Diyalog İhaneti 4 Mart 2014
461 Ali-İmran Suresi 60-64. Ayetler – Kur’an’da Mehdilik 25 Şubat 2014
462 Ali-İmran Suresi 56-59. Ayetler – İsa (a.s) ve Adem (a.s)’ın Yaratılışları 18 Şubat 2014
463 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı 11 Şubat 2014
464 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı – 2 (Şahs-i Manevi) 11 Şubat 2014
465 Ali-İmran Suresi 49-51. Ayetler – İsa a.s. Hayatı 4 Şubat 2014
466 Yahudilere Temiz Yiyeceklerin Haram Kılınması 4 Şubat 2014
467 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 4 28 Ocak 2014
468 Ali-İmran Suresi 44-48. Ayetler 28 Ocak 2014
469 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 3 21 Ocak 2014
470 Ali-İmran Suresi 38-44. Ayetler – Meryem Ana 21 Ocak 2014
471 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 2 14 Ocak 2014
472 Ali-İmran Suresi 33-37. Ayetler – Zekeriyya a.s. ve Meryem Ana 14 Ocak 2014
473 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? 7 Ocak 2014
474 Ali-İmran Suresi 33. Ayet – Haddini Aşmak 31 Aralık 2013
475 Allah’ın Kullarını, Allah’ın Kitabına Davet 24 Aralık 2013
476 Ali-İmran Suresi 33. Ayet 17 Aralık 2013
477 Ali-İmran Suresi 30. Ayet 10 Aralık 2013
478 Ali-İmran Suresi 29. Ayet 3 Aralık 2013
479 Ali-İmran Suresi 28-30. Ayetler – Kafirleri Dost Edinmek 26 Kasım 2013
480 Ali-İmran Suresi 27. Ayet 19 Kasım 2013
481 Ali-İmran Suresi 26-27. Ayetler 12 Kasım 2013
482 Ali-İmran Suresi 19-25. Ayetler – Allah’ın Kitabına Teslim Olmak yada Olmamak 5 Kasım 2013
483 Ali-İmran Suresi 14-20. Ayetler – Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları 29 Ekim 2013
484 Dünya Sevgisi 22 Ekim 2013
485 Ali-İmran Suresi 8-12. Ayetler – Muhkem Müteşabih Ayetler – 3 8 Ekim 2013
486 Ali-İmran Suresi 7. Ayet – Muhkem Müteşabih Ayetler – 2 1 Ekim 2013
487 Muhkem ve Müteşabih Ayetler 24 Eylül 2013
488 Ali-İmran Suresi 5-6. Ayetler 17 Eylül 2013
489 Kur’an’da Furkan Kavramı 10 Eylül 2013
490 Ebubekir Sifil ve Faruk Beşer’e Cevaplar 27 Ağustos 2013
491 Kur’an’ı İkinci Sıraya Koymak 20 Ağustos 2013
492 Kur’an’ın Önceki Kitapları Tasdiki 20 Ağustos 2013
493 Ali-İmran Suresi 1-2. Ayetler 13 Ağustos 2013
494 Bakara Suresi 285-286 Ayetler 2 Temmuz 2013
495 Bakara Suresi 284-Ayet Kişinin İçinde Olanlardan Sorumluluğu 25 Haziran 2013
496 Bakara Suresi 283. Ayet – Vasiyet ve Rehin 18 Haziran 2013
497 Bakara Suresi 282. Ayet – 11 Haziran 2013
498 Kur’an’daki Musa-Hızır Kıssasının Kader Konusu ile İlgisi 4 Haziran 2013
499 Bakara Suresi 282. Ayet – Daru’ul-harpte Faiz, Borcun Zekata Sayılması ve Borcun Belgelenmesi 28 Mayıs 2013
500 Bakara Suresi 278-280. Ayetler 14 Mayıs 2013
501 Bakara Suresi 277-279. Ayetler-Kredi Sisteminin Ekonomiye Etkisi 7 Mayıs 2013
502 Bakara Suresi 275-276. Ayetler 30 Nisan 2013
503 Bakara Suresi 274. Ayet 23 Nisan 2013
504 Bakara Suresi 270-273. Ayetler – Yardımı İncitmeden Yapmak 16 Nisan 2013
505 Bakara Suresi 269. Ayet – Hikmet ve Sünnet 9 Nisan 2013
506 Bakara Suresi 267. Ayet 2 Nisan 2013
507 Bakara Suresi 262-266. Ayetler 26 Mart 2013
508 Kader İnancının Hesap Günündeki Yansımaları 19 Mart 2013
509 Kader İnancının Dini Hayata Yansımaları 12 Mart 2013
510 Allah’ın Bilgisi ile İlgili Ayetler 5 Mart 2013
511 Allah’ın Gayb Bilgisi 26 Şubat 2013
512 Doğru Allah İnancı 19 Şubat 2013
513 İnsanın Kaderi Ne Zaman Yazılır 12 Şubat 2013
514 Allah’ın İlmi ve İradesi 5 Şubat 2013
515 Bakara Suresi 261. Ayet ve Kader Konusuna Cevaplar 22 Ocak 2013
516 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar – 2 15 Ocak 2013
517 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar 8 Ocak 2013
518 Başımıza Gelenler Ne Zaman Yazılır? 1 Ocak 2013
519 Allah’ın Bilgisi ve Kader 25 Aralık 2012
520 Canlıların İlk Yaratılışı ve Yaratılışın Tekrarı 18 Aralık 2012
521 Bakara Suresi 258. Ayet – Üzeyir(a.s.) Allah’ın Oğlu mudur? 11 Aralık 2012
522 İbrahim As’ın Tağuta Karşı Tavrı 4 Aralık 2012
523 Bakara Suresi 257-258. Ayetler 27 Kasım 2012
524 İnandığı Gibi Yaşama Hürriyeti 20 Kasım 2012
525 Bakara Suresi 255. Ayet – Allah İnancı (Ayetu’l Kursi) 13 Kasım 2012
526 Bakara Suresi 254. Ayet 6 Kasım 2012
527 Resul Kavramının İçinin Boşaltılması 30 Ekim 2012
528 Kurban Bayramının Vakti ve Bayram İle İlgili Hükümler 23 Ekim 2012
529 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 16 Ekim 2012
530 Bakara Suresi 246-252. Ayetler – Allah’a Güvenen Kazanır 9 Ekim 2012
531 Bakara Suresi 240-245. Ayetler 2 Ekim 2012
532 İddet Bekleyen Kadının Geçindirilmesi 2 Ekim 2012
533 Ölüm İddeti Bekleyen Kadının Evden Çıkması 2 Ekim 2012
534 Ölüm, Allaha Ait Bir Karardır 2 Ekim 2012
535 Kaza Namazı Yoktur, Korku Namazı Nedir? 25 Eylül 2012
536 Bakara Suresi 235. Ayet 18 Eylül 2012
537 Bakara Suresi 234. Ayet 11 Eylül 2012
538 Bakara Suresi 233. Ayet 4 Eylül 2012
539 Bakara Suresi 230. Ayet 28 Ağustos 2012
540 Kadir Gecesi 14 Ağustos 2012
541 Evlilik İle İlgili Mezheplerin Hataları 7 Ağustos 2012
542 Oruçla Alakalı Güncel Meseleler 31 Temmuz 2012
543 Bakara Suresi 185-187. Ayetler 24 Temmuz 2012
544 Nikahın Denetlenmesi 26 Haziran 2012
545 Bakara Suresi 230. Ayet 19 Haziran 2012
546 Kadının Boşama Hakkı İftida 3 12 Haziran 2012
547 Kadının Boşanması 5 Haziran 2012
548 Boşanma (Talak ve İftida) 29 Mayıs 2012
549 Kur’an’da Erkeğin Eşini Boşaması 22 Mayıs 2012
550 İla ve Yemin 15 Mayıs 2012
551 Bakara Suresi 222. Ayet 8 Mayıs 2012
552 Farklı Dinden Olanların Evliliği 1 Mayıs 2012
553 Yetimlerle İlgili Ayetler 24 Nisan 2012
554 Artan Malın Hepsi Verilecek mi? 17 Nisan 2012
555 Peygamberi Yanlış Algılamak 10 Nisan 2012
556 Bakara Suresi 218-219. Ayetler – İçki ve Kumar Yasağı 3 Nisan 2012
557 Bakara Suresi 214-217. Ayetler 27 Mart 2012
558 Dinlerde Süreklilik ve Allah’ın Kitabına Uyma Zorunluluğu 20 Mart 2012
559 Kafir ve Münafıkların Davranışları 13 Mart 2012
560 Şeytan Taşlama 6 Mart 2012
561 Bakara Suresi 197-202. Ayetler 28 Şubat 2012
562 Hac Farklı Zamanlarda Yapılabilir mi? 21 Şubat 2012
563 Hac Kurbanı 14 Şubat 2012
564 Faizin Ekonomiye Etkileri – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Şubat 2012
565 Ekonomi Krediye Değil Zekatla Gelişir 31 Ocak 2012
566 Ceza Yargılamasında Objektif Delil 24 Ocak 2012
567 Bakara Suresi 190-191. Ayetler – Savaş Hukukunun Temel Kuralı 17 Ocak 2012
568 Bakara Suresi 188. Ayet – 1 – Rüşvet 10 Ocak 2012
569 Bakara Suresi 188. Ayet – 2 – Hilal Hesapla Belirlenir 10 Ocak 2012
570 Bakara Suresi 183-187. Ayetler 3 Ocak 2012
571 Çağdaş Kölelik Sistemi – Kredi 27 Aralık 2011
572 Özel Hayatın Gizliliği 20 Aralık 2011
573 Bakara Suresi 180-183. Ayetler – Vasiyet ve Miras 13 Aralık 2011
574 Bakara Suresi 180-181. Ayetler – Mirası Paylaştırma Görevi 6 Aralık 2011
575 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Ölüm Cezası 29 Kasım 2011
576 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Kur’an’da Kısas Cezası 22 Kasım 2011
577 Bakara Suresi 177. Ayet – Allah Yolunda İyi Olanlar 15 Kasım 2011
578 Ayet ve Hadislere Göre Kurban İbadeti 1 Kasım 2011
579 Allah’ın Evliyası Kimlerdir? 25 Ekim 2011
580 Bakara Suresi 172-175. Ayetler – Helal Gıda 18 Ekim 2011
581 B. 171. Ayet – Kalp, Göz ve Kulakların Mühürlenmesi Ne Demektir? 11 Ekim 2011
582 Bakara Suresi 168-170. Ayetler – Hayvan Kesimi ve Deniz Ürünleri 4 Ekim 2011
583 Bakara Suresi 163-167. Ayetler – Allah İle İlişkiyi Koparmak 27 Eylül 2011
584 Bakara Suresi 159-162. Ayetler – Ayetleri Gizlemek Küfürdür 20 Eylül 2011
585 Bakara Suresi 158. Ayet – Geleneğin Kur’an ve Sünnet Anlayışı 13 Eylül 2011
586 Bakara Suresi 155-157. Ayetler – Sıkıntıyı Bunalıma Dönüştürmemek 6 Eylül 2011
587 Kadir Gecesi 23 Ağustos 2011
588 Sosyal ve Ekonomik Açıdan Zekat 16 Ağustos 2011
589 Kur’an ve Sünnet Işığında Teravih Namazı 9 Ağustos 2011
590 Bakara Suresi 183-186. Ayetler – Oruç 2 Ağustos 2011
591 Bakara Suresi 154. Ayet 5 Temmuz 2011
592 Kutuplara Yapılan İkinci Yolculuk 30 Haziran 2011
593 Bakara Suresi 153. Ayet – Allah’tan Başkasından Yardım İstenir mi? 14 Haziran 2011
594 Bakara Suresi 152. Ayet – Allah’ı Zikir 7 Haziran 2011
595 Bakara Suresi 152. Ayet – Kur’an’da Hikmet Kavramı 31 Mayıs 2011
596 Bakara Suresi 151-152. Ayetler – Sahabenin Kur’an Eğitimi 24 Mayıs 2011
597 Bakara Suresi 142-150. Ayetler -“Kıblenin Değişmesi” 17 Mayıs 2011
598 Bakara Suresi 142. Ayet 10 Mayıs 2011
599 Bakara Suresi 139-141. Ayetler 3 Mayıs 2011
600 Bakara Suresi 135-138. Ayetler 26 Nisan 2011
601 Kur’an’da Peygamber Algısı 19 Nisan 2011
602 Bakara Suresi 130-134. Ayetler 12 Nisan 2011
603 Bakara Suresi 124-130. Ayetler 5 Nisan 2011
604 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar – 2 29 Mart 2011
605 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar 22 Mart 2011
606 Bakara Suresi 124-128. Ayetler 15 Mart 2011
607 Bakara Suresi 122-123. Ayetler 8 Mart 2011
608 Bakara Suresi 121. Ayet 1 Mart 2011
609 Bakara Suresi 120. Ayet 22 Şubat 2011
610 Bakara Suresi 117-119. Ayetler 15 Şubat 2011
611 Bakara Suresi 116. Ayet 8 Şubat 2011
612 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 1 Şubat 2011
613 Bakara Suresi 114-115. Ayetler 25 Ocak 2011
614 Bakara Suresi 113. Ayet 18 Ocak 2011
615 Bakara Suresi 110-112. Ayetler 11 Ocak 2011
616 Bakara Suresi 109. Ayet – “Ehl-i Kitabın Kıskançlıkları” 4 Ocak 2011
617 Bakara 108. Ayet – “Ehl-i Kitap ve Müşriklerin Peyg. İstekleri” 28 Aralık 2010
618 Bakara Suresi 105-107. Ayetler – İlahi Kitaplarda Nesh 21 Aralık 2010
619 Bakara Suresi 104. Ayet – İlahi Kitapların Tahrifi 14 Aralık 2010
620 Bakara Suresi 102-104. Ayetler 7 Aralık 2010
621 Bakara Suresi 97-102. Ayetler 30 Kasım 2010
622 Bakara Suresi 91-96. Ayetler 23 Kasım 2010
623 Hayvan Kesimi 9 Kasım 2010
624 Hayvan Kesimi – Sorular ve Cevaplar 9 Kasım 2010
625 Kurban İbadeti 2 Kasım 2010
626 Kurban İbadeti – Sorular ve Cevaplar 2 Kasım 2010
627 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti 26 Ekim 2010
628 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti – Sorular ve Cevaplar 26 Ekim 2010
629 Bakara Suresi 87-90. Ayetler 19 Ekim 2010
630 Bakara Suresi 84-86. Ayetler 12 Ekim 2010
631 Bakara Suresi 83. Ayet – 4. Bölüm 5 Ekim 2010
632 Bakara Suresi 83. Ayet – 3. Bölüm 28 Eylül 2010
633 Bakara Suresi 83. Ayet – 2. Bölüm 21 Eylül 2010
634 Bakara Suresi 83. Ayet 14 Eylül 2010
635 Bakara Suresi 80-82. Ayetler / Günaha Batma ve Sonuçları 31 Ağustos 2010
636 Bakara Suresi 78-79.Ayetler – Kendi Kitaplarını Kuran Gibi Gösterenler 24 Ağustos 2010
637 Bakara Suresi 74-77. Ayetler / İman ve Küfür İlişkisi 17 Ağustos 2010
638 Bakara Sûresi 183-187.Ayetler / Oruç 10 Ağustos 2010
639 Bakara Sûresi 72-73.Ayetler – Ölülerin Diriltilmesi 6 Temmuz 2010
640 Bakara Sûresi 65-71.Ayetler – Kurbanlık Boğa Olayı 29 Haziran 2010
641 Bakara Sûres 65.Ayet – Allah’a İsyanın Dünyadaki Sonuçları 22 Haziran 2010
642 Bakara Sûresi 64.Ayet – Yahudilerden Alınan Söz 15 Haziran 2010
643 Bakara Sûresi 62.Ayet – Kimler Cennete Girer 8 Haziran 2010
644 Bakara Sûresi 61.Ayet – Tarım ve Avcı Toplumu 25 Mayıs 2010
645 Bakara Suresi 60. Ayet – Mucize ve Keramet 18 Mayıs 2010
646 Bakara Sûresi 58-59 – Ehl-i Kitabın Dünya Hakimiyeti Beklentisi 11 Mayıs 2010
647 Bakara Sûresi 53-58 Ayetler – Hz. Musa’ya İnen Kitap 4 Mayıs 2010
648 Bakara Sûresi 50-52 Ayetler – Yahudilerin Denizi Geçme Mucizesi 27 Nisan 2010
649 Bakara Sûresi 47-52 Ayetler – Yahudilere Verilen Nimetler 20 Nisan 2010
650 Bakara Sûresi 40-46 Ayetler – Yahudilerin Peygamber Beklentisi 13 Nisan 2010
651 Bakara Sûresi 39.Ayet – İnsanların ve Cinlerin Ortak Sorumluluğu 6 Nisan 2010
652 Bakara Sûresi 34-39 Ayetler 30 Mart 2010
653 Bakara Sûresi 34.Ayet – Hz. Adem (as) ve Cenneti 23 Mart 2010
654 Bakara Sûresi 31.Ayet – Hz. Adem’e Eşyanın İsimlerinin Öğretilmesi 16 Mart 2010
655 Bakara Sûresi 30.Ayet – Halifelik 9 Mart 2010
656 Bakara Sûresi 29.Ayet / Göklerin ve Yerin Yaratılışı 2 Mart 2010
657 Bakara Sûresi 28.Ayet / Reenkarnasyon İddialarına Kur’an’dan Cevaplar 23 Şubat 2010
658 Bakara Sûresi 26-27 Ayetler – Allah’a Teslimiyet 16 Şubat 2010
659 Bakara Sûresi (25) Ayet / Cennet ve Cennet Nimetleri 26 Ocak 2010
660 Bakara Sûresi (24-25) Ayetler 19 Ocak 2010
661 Bakara Sûresi (23-24) Ayetler 12 Ocak 2010
662 Bakara Sûresi (21-22) Ayetler 5 Ocak 2010
663 Bakara Sûresi (7-20) Ayetler 29 Aralık 2009
664 Bakara Sûresi (5-7) -1 22 Aralık 2009
665 Bakara Sûresi (1-5) 15 Aralık 2009
666 Bakara Sûresi -1 8 Aralık 2009
667 Fatiha Sûresi -1 1 Aralık 2009
668 Bakara Sûresi (5-7 Ayetler) -1 22 Kasım 2009
669 Bakara Sûresi (1-5 Ayetler) -1 15 Kasım 2009
670 Fatiha Sûresi -1 8 Kasım 2009
671 Ehli Kitap ve Müşrikler 30 Haziran 2009
672 Nas Sûresi / Vesvese 28 Nisan 2009
673 Hased ve Nazar 21 Nisan 2009
674 Felak Sûresi / Şerden Korunma 17 Nisan 2009
675 İhlas Sûresi / Allah’ın Varlığı 7 Nisan 2009
676 Tebbet Sûresi / Beddua 31 Mart 2009
677 Nasr Sûresi / Allah’ın Yardımı 24 Mart 2009
678 Roma Ziyareti 17 Mart 2009
679 Kafirûn Sûresi / Kafirler 3 Mart 2009
680 Kevser Sûresi / Kurban 24 Şubat 2009
681 Maûn Sûresi / Dini Yalanlayanlar 17 Şubat 2009
682 Kureyş Sûresi / Kadınların Mahremsiz Yolculuğu 10 Şubat 2009
683 Fil Sûresi / Fil Olayı ve Yanardağ Patlaması 3 Şubat 2009
684 Hümeze Sûresi / Koğuculuk 27 Ocak 2009
685 Asr Sûresi / İyiliği ve Sabrı Tavsiye 20 Ocak 2009
686 Tekasür Sûresi / Çoğaltma Sevgisi ve Ölüm 13 Ocak 2009
687 Kur’anda İsrailoğulları 6 Ocak 2009
688 Karia Sûresi / Sevapların ve Günahların Tartılması 30 Aralık 2008
689 Cariyeler ve Sömürülen Cinsellikleri 23 Aralık 2008
690 Adiyat Sûresi / Aşırı Mal Sevgisinin Tehlikesi 16 Aralık 2008
691 Ayetler ve Hadisler Işığında Kurban 2 Aralık 2008
692 Ayetler ve Hadisler Işığında Mut’a Nikahı 25 Kasım 2008
693 Hac 11 Kasım 2008
694 Zilzal Sûresi / Hesap Günü 11 Kasım 2008
695 Zilzal Sûresi / Zelzele 4 Kasım 2008
696 Beyyine Sûresi / Hanifler 27 Ekim 2008
697 Beyyine Sûresi / Kafirler ve Müşrikler 27 Ekim 2008
698 Alak Sûresi / Namaz Vakitleri 14 Ekim 2008
699 Alak Sûresi / Yaratılış Safhaları 7 Ekim 2008
700 Kadr Sûresi / Kadir Gecesi 26 Eylül 2008
701 Alak Sûresi / Okumanın Önemi 16 Eylül 2008
702 Tin Sûresi / Salih Amel 9 Eylül 2008
703 İnşirah Sûresi / Zorluk ve Kolaylık 2 Eylül 2008
704 Oruç 26 Ağustos 2008
705 Duha Sûresi / Yetimlik 19 Ağustos 2008
706 Duha Sûresi / Peygamberin Yetimliği 12 Ağustos 2008
707 Leyl Sûresi / Cömertlik ve Cimrilik 15 Temmuz 2008
708 Şems Sûresi – İyilik ve Kötülük 8 Temmuz 2008
709 Beled Sûresi / İnsanın Vasıfları 1 Temmuz 2008
710 Fecr Sûresi / Kötülüğe Yönelmek 24 Haziran 2008
711 Gaşiye Sûresi / Kıyamet Günü 17 Haziran 2008
712 Ala Sûresi / Eşyanın Dili -2 10 Haziran 2008
713 Kur’anda Haram Kılınan Yiyecekler 3 Haziran 2008
714 Tekvir Sûresi / İsar Kelimesi 1 Haziran 2008
715 Ala Sûresi / Eşyanın Dili 27 Mayıs 2008
716 Avrupa’da Hayvan Kesimi 20 Mayıs 2008
717 Ala Sûresi / Kainatın Oluşumu 13 Mayıs 2008
718 Tarık Sûresi / Sabah Yıldızı 6 Mayıs 2008
719 Büruc Sûresi / Göğün Burçları -2 29 Nisan 2008
720 Büruc Sûresi / Göğün Burçları 22 Nisan 2008
721 İnşikak Sûresi / Mal ve Mülk ile Şımarma 8 Nisan 2008
722 İnşikak Sûresi / Göğün Yarılması 1 Nisan 2008
723 Mutaffifin Sûresi / İlliyyun 25 Mart 2008
724 Mutaffifin Sûresi / Ölçü ve Tartıda Hile 18 Mart 2008
725 İnfitar Sûresi / Göğün Yarılması 11 Mart 2008
726 Tekvir Sûresi / Mesiet ve İrade Toplantısı Değerlendirmesi 4 Mart 2008
727 Tekvir Sûresi / Kuranda Meşiet ve İrade 26 Şubat 2008
728 Tekvir Sûresi / Kıyamet Sahneleri 5 Şubat 2008
729 Abese Sûresi / Kıyamette İnsanların Durumu 29 Ocak 2008
730 Abese Sûresi / İnanç Hürriyeti 15 Ocak 2008
731 Abese Sûresi / Peygamberin Masumiyeti 8 Ocak 2008
732 Abese Sûresi / Peygamber Masum mudur? 1 Ocak 2008
733 Nâziat Sûresi / Kıyamet 25 Aralık 2007
734 Hac Sûresi / Hac İle İlgili Ayetler 18 Aralık 2007
735 Nâziat Sûresi / Yeniden Diriliş 11 Aralık 2007
736 Nâziat Sûresi / Ahiretle İlgili Hatırlatmalar 4 Aralık 2007
737 Nebe Sûresi / Hüküm Günü 13 Kasım 2007
738 Nebe Sûresi / Büyük Haber 6 Kasım 2007
739 Nebe Sûresi / Kıyamet Haberleri 30 Ekim 2007
740 Mûrselat Sûresi / Hakikatler 23 Ekim 2007
741 Mûrselat Sûresi / Alemin İdaresi 17 Ekim 2007
742 Ramazan Özel / Bayramdaki Görevlerimiz 9 Ekim 2007
743 2007 Ramazan Özel / Zekat ile İlgili Ayetler 2 Ekim 2007
744 2007 Ramazan Özel / Zekat – Sadaka 18 Eylül 2007
745 2007 Ramazan Özel / Ramazan ile İlgili Ayetler 11 Eylül 2007
746 İnsan Sûresi / İnsanın Yaratılışı 4 Eylül 2007
747 Kıyamet Sûresi / Kıyamet Sahnesi 31 Temmuz 2007
748 Kıyamet Sûresi / Kıyamet 24 Temmuz 2007
749 Müddessir Sûresi / 32-56.Ayetler 17 Temmuz 2007
750 Müddessir Sûresi / Faiz Yasağı 26 Haziran 2007
751 Müddessir Sûresi / İnsanları Uyarma 26 Haziran 2007
752 Müzzemmil Sûresi / Kur’an Okumanın Önemi 19 Haziran 2007
753 Müzzemmil Sûresi / Gece Kur’an Okumak 12 Haziran 2007
754 Müzzemmil Sûresi / Örtüsüne Bürünen 5 Haziran 2007
755 Ana Rahmindeki Sakat Ceninin Alınması 29 Mayıs 2007
756 2007 Ramazan Özel / Oruç ile İlgili Ayetler 25 Mayıs 2007
757 Kalem Sûresi / 32-52.Ayetler 25 Mayıs 2007
758 Cin Sûresi / Mescidler 22 Mayıs 2007
759 Cin Suresi 15 Mayıs 2007
760 Cin Suresi 8 Mayıs 2007
761 Cin Sûresi / İnsan ve Cinler 1 Mayıs 2007
762 Nuh Sûresi / Davet 24 Nisan 2007
763 Nuh Sûresi / Nuh Kıssası 17 Nisan 2007
764 Meâric Sûresi / İnkarcılar 10 Nisan 2007
765 Meâric Sûresi / Hesap Günü 4 Nisan 2007
766 Mearic Suresi 27 Mart 2007
767 Hakka Suresi / Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
768 Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
769 Hakka Sûresi / Helak Olan Kavimler 13 Mart 2007
770 Kalem Sûresi / 13-43.Ayetler 6 Mart 2007
771 Hakka Sûresi / Semûd ve Ad Kavmi 27 Şubat 2007
772 Hakka Sûresi / Kıyamet Günü 20 Şubat 2007
773 İnsanın Yaratılışı / Yokluk 6 Şubat 2007
774 İnsanın Yaratılışı / Ana Rahmi 23 Ocak 2007
775 Kalem Sûresi / Öğretmek 9 Ocak 2007
776 Ramazan Özel -Soru Cevap 2 Ocak 2007
777 Kurban Özel / Kurban İle İlgili Ayetler 26 Aralık 2006
778 Kalem Sûresi / Kalem’e Yemin 19 Aralık 2006
779 Süleymaniye Vakfı Hakkında 12 Aralık 2006
780 Mülk Sûresi 24.Ayet / İnsanın Gelişimi 5 Aralık 2006
781 Mülk Sûresi 23.Ayet / İnşâ Etmek 28 Kasım 2006
782 Mülk Sûresi 15.Ayet / Yeryüzü Nimetleri 21 Kasım 2006
783 Mülk Sûresi / Yardımlaşma 14 Kasım 2006
784 Tahrim Sûresi / Tevbe Etmek 30 Ekim 2006
785 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -4 10 Ekim 2006
786 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -3 3 Ekim 2006
787 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -2 26 Eylül 2006
788 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler 19 Eylül 2006
789 Tahrîm Sûresi 3.Ayet / Haram Kılma Yetkisi 12 Eylül 2006
790 Tahrîm Sûresi / Peygamberlerin Haram Kılma Yetkisi 5 Eylül 2006
791 Talak Sûresi 8.Ayet / Boşanma -4 8 Ağustos 2006
792 Talak Sûresi 6.Ayet / Boşanma -3 1 Ağustos 2006
793 Talak Sûresi 4.Ayet / Boşanma -2 27 Temmuz 2006
794 Talak Sûresi / Boşanma 18 Temmuz 2006
795 Teğabun Sûresi 14.Ayet / İtaat 11 Temmuz 2006
796 Teğabun Sûresi / Cehennemlikler 4 Temmuz 2006
797 Teğabun Sûresi 5.Ayet / Kafir Kime Denir 20 Haziran 2006
798 Tegabûn Sûresi / Kafirlik 13 Haziran 2006
799 Teğabun Sûresi / Aldatmak 6 Haziran 2006
800 Münafikûn Sûresi / Ecel -2 30 Mayıs 2006
801 Münafikûn Sûresi 11. Ayet / Ecel 23 Mayıs 2006
802 Hz.İsa Gelecek mi? 20 Mayıs 2006
803 Münafikûn Sûresi / Münafıklar 20 Mayıs 2006
804 Münafikûn Sûresi / Allah Yolunda Olanlara Karşı Gelenler 16 Mayıs 2006
805 Münafikun Sûresi / Cuma Namazı 2 Mayıs 2006
806 Cum’a Sûresi / Cuma Namazı 25 Nisan 2006
807 Muhammed Sûresi 1-4 Ayetler / Aracılık ve Şirk 19 Nisan 2006
808 Cum’a Sûresi / Kitap Yüklenenler 18 Nisan 2006
809 Hz. İsa’nın Müjdesi 11 Nisan 2006
810 Saff Sûresi 3. Ayet / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 28 Mart 2006
811 Saff Sûresi / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 21 Mart 2006
812 Mümtehine Sûresi 13.Ayet / İftida – Bey’et 14 Mart 2006
813 Mümtehine Sûresi / İftida – Gayrimüslimlerle Evlilik 7 Mart 2006
814 Mümtehine Sûresi 10.Ayet / Kadınların Boşama Hakkı 28 Şubat 2006
815 Karikatür Olayı 14 Şubat 2006
816 Mümtehine Sûresi / Gayrimüslimlerle İlişkiler 14 Şubat 2006
817 Mücadele Sûresi 18.Ayet / Allah’ın İsimleri 31 Ocak 2006
818 Haşr Sûresi 11. Ayet / Münafıklar ve Karekterleri 19 Ocak 2006
819 Ganimet – Kurban 3 Ocak 2006
820 Fetih Suresi -15 / Tebük Seferi ve Münafıklar 28 Aralık 2005
821 Haşir Sûresi / Ganimet ve Nesir 27 Aralık 2005
822 Fetih Sûresi / Hudeybiye Sonrası Olaylar 21 Aralık 2005
823 Haşr Sûresi / Sürgün ve Ganimetler 20 Aralık 2005
824 Mücadele Sûresi / Allah’ın Gazab Ettiği Kişilerle İlişkiler 13 Aralık 2005
825 Mücadele Sûresi / Allah’a ve Peygamberine Karşı Gelmek 6 Aralık 2005
826 Mücadele Sûresi / Zihar ve Kefareti 22 Kasım 2005
827 Kur’anı Kerim’de Ehli Kitap 15 Kasım 2005
828 Hadid Sûresi / Demirin Önemi 8 Kasım 2005
829 Fetih Sûresi / İslam Müslümanlar ve Diğer Dinler 1 Kasım 2005
830 Ramazan Özel / Zekat 1 Kasım 2005
831 Ramazan Özel / Zekat ve Kadir Gecesi 25 Ekim 2005
832 Ramazan Özel / İnfak – Zekat 18 Ekim 2005
833 Ramazan Özel / Oruç 11 Ekim 2005
834 Ramazan Özel 4 Ekim 2005
835 Hadid Sûresi 20.Ayet 27 Eylül 2005
836 Hadid Sûresi 11.Ayet 20 Eylül 2005
837 Hadid Sûresi 7.Ayet / İnfak 13 Eylül 2005
838 Hadid Sûresi / Arş ve Kûrsi 6 Eylül 2005
839 Vakıa Sûresi 41. Ayet / Cehennemlikler 16 Ağustos 2005
840 Vakıa Sûresi / Cennet Nimetleri 9 Ağustos 2005
841 Rahman Sûresi / Cennette Hûriler ve Gilmanlar 3 Ağustos 2005
842 Rahman Sûresi 14. Ayet / Cinlerin Yaratılışı 26 Temmuz 2005
843 Rahman Sûresi / İnsanın Yaratılışı 19 Temmuz 2005
844 Kamer Sûresi 41.Ayet / Allah’ın Varlıklara Koyduğu Standart 12 Temmuz 2005
845 Kamer Sûresi 23.Ayet / Kur’anı Anlamak Kolaydır 5 Temmuz 2005
846 Necm Sûresi 33.Ayet / Şefaat 21 Haziran 2005
847 Necm Sûresi 26.Ayet / Şefaat 14 Haziran 2005
848 Necm Sûresi 19. Ayet / Şefaat 7 Haziran 2005
849 Necm Sûresi / İsra ve Miraç 31 Mayıs 2005
850 Necm Sûresi / Sünnet – Vahiy İlişkisi 24 Mayıs 2005
851 Fetih Sûresi 24.ayet / Hac Rüya ve Mekkenin Fethi 17 Mayıs 2005
852 Tur Sûresi / İsra Miraç Hristiyanlar ve Mucize 10 Mayıs 2005
853 Zariyat Sûresi / Siirt Konferansı ve Kadın Erkek Ayrımcılığı 26 Nisan 2005
854 Zariyat Sûresi 38.Ayet / Tevbe ve Zamanı 12 Nisan 2005
855 Zariyat Sûresi 41.Ayet / Kıssalar 3 Nisan 2005
856 Zariyat Sûresi 36.Ayet / Ecel-i Musemma 29 Mart 2005
857 Zariyat Sûresi / Gökten Rızık İnmesi 22 Mart 2005
858 Zariyat Sûresi / Gök Kapıları 15 Mart 2005
859 Kaf Sûresi / Kıyamet 8 Mart 2005
860 Kaf Sûresi / Kıyamet Günü ve Yeniden Dirilme 1 Mart 2005
861 Hucurat Sûresi 18.Ayet / İman İslam ve Münafıklar 22 Şubat 2005
862 Hucurat Sûresi 7. Ayet / İslam Kardeşliği 15 Şubat 2005
863 Başörtüsü ve Laiklik 12 Şubat 2005
864 Hucurat Sûresi / Öncelik Allah ve Elçisi 1 Şubat 2005
865 Kamer Sûresi / Peygamberlerine Karşı Çıkanların Sonu 28 Ocak 2005
866 Hucurat Suresi 25 Ocak 2005
867 Kur’an ve Sünnete Göre Kurban 18 Ocak 2005
868 İftida – Hudeybiye 14 Aralık 2004
869 Muhammed Sûresi (28-38) 30 Kasım 2004
870 Kadir Gecesi 19 Kasım 2004
871 Sadaka ve Zekat 1 Kasım 2004
872 Oruç ile ilgili ayetler 2 Ekim 2004
873 Zekat / Tevbe Sûresi 60.Ayet 13 Mayıs 2004
Kuran Dersi Canlı Yayın