Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -3

3 Ekim 2006 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Kur'an Sohbetleri

Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.

Şimdi Ramazan ayındayız dolayısıyla Ramazana özel olarak farklı ayetler okuyoruz. Biliyorsunuz insanların bir çoğu Ramazan’da zekatlarını verirler. Sadakalar oldukça artar, insanların oruç sebebiyle dini duyguları diğer zamanlara göre daha fazla coşkulu olur, dolayısıyla bu sebeple bizde Ramazanlarda infakla ilgili Ayet-i Kerimeleri hatırlatmış oluyoruz sizlere. Bakara Suresinin 261. Ayetini lütfen açarsanız, oradan okumaya çalışalım;

Bismillahirrahmanirrahim.

“Meselullezîne yunfigûne emvâlehum fî sebîlillâhi” “Mallarını Allah yolunda harcayanlar” “kemeseli habbetin embetet seb’a senâbile” “onların yaptıkları harcama bir buğday tanesi gibidir, yedi başak bitirmiştir” “fî kulli sumbuletim mietu habbeh” “her başakta yüz tane vardır”

Yani şimdi toprağa bir tohum atıyorsunuz, o tohum yedi tane başak bitiriyor, her başakta da yüz tane var. Allah rızası için malını harcayanlarda aynen bunun gibidir. Yani Allah yolunda harcadığınız zaman toprağa bir tohum atıyorsunuz hani elinizden önce çıkıyor, şöyle tohumu düşünün; tohumu attığınız zaman uzunca bir süre o tohumdan istifade edemezsiniz. O tohum öylece gider yani hatta çürüme tehlikesi de vardır. Uzunca süre ondan istifade edemezsiniz, ona epeyce süre harcamada da bulunursunuz ayrıca. Tohum attığınız zaman sulayacaksınız, gübreleyeceksiniz, onun ayrık otlarını temizleyeceksiniz, dışarıya karşı koruyacaksınız, bir sürü  hizmetler yapacaksınız, sonra bakarsınız ki oradan yedi tane başak bitmiş, her bir başağında yüz buğday tanesi var.

“vallâhu yudâıfu limey yeşâé’” “Allah istediği kişi için bunun katlarını verir” (yani yedi yüzle kalmaz katlarını verir) “vallâhu vâsiun alîm” “Allah-u Teala’nın imkanları geniştir ve her şeyi bilir.” (Bakara 2/261)

Onun için Allah Rızası için yapılan her harcama mutlaka size bu dünyada kazanç olarak döner. Ahirette de zaten kazanç olarak döner ama o şey de olduğu gibi buğdayı tarlaya atmakta olduğu gibi belli bir sabır dönemi geçmesi lazım. Yani harcama yap ertesi gün git o kazancı toparla, pek olmaz. Olduğu da olabilir elbette ama olmaz çünkü Allah-u Teala’nın kanunu böyle, insanlar biraz sıkıntıya girecekler, biraz sabırlı olacaklar o süre içerisinde kazanacaklar ve bu şeyler, sabırla denendikten sonra Allah onlara ikramını yapacaktır.

Şimdi şeyi düşünün, önümüzde örnek olarak Peygamber Efendimiz var. Peygamberimiz biliyorsunuz Mekke’de can güvenliği tamamen ortadan kalktığı için izini kaybettirerek Medine’ye hicret etti. Çünkü Mekkeliler onu öldürmeye karar vermişlerdi. Böyle bir insan, Medine’ye vardığı zaman Medine’deki kabileler arasında genel koordinatörlük görevini üstlenmiş oldu bir çeşit. Şimdi bizde çok gelenektir “Peygamberimiz Medine’ de devletini kurdu” derler. Böyle bir şey yok çünkü Medine’nin bir yapısı var. İki tane Arap kabilesi var, Evs ve Hazreç kabileleri. Dört tane de Yahudi kabilesi var. Kabile hayatı hakim. Araplardaki yerleşik geleneğe göre Peygamberimiz kaçkın, yani ülkesinden kaçmış, dolayısıyla orada en fazla bir sığıntı olarak kalabilir. Hukuki statüsü son derece bozuk ama O Peygamber Efendimizin en büyük özelliği; en kötü şartlarda en iyi sonucu almasıdır. Orada kabileler arasındaki anlaşmazlıkları gayet güzel bir şekilde kullanarak, onların arasında koordinatörlük görevini üstlenmiş ve fiilen onların başı gibi hareket etmiştir.

İşte şimdi Mekke’deki durumu düşünün, bütün imkanlarını Allah yolunda harcamış Peygamberimiz ve Ashab. Öyle bir harcama yapmış ki; Medine’ye gelirken evlerini bırakmışlar, ev eşyalarını bırakmışlar, oradaki mallarını şusunu busunu her şeyini bırakmışlar, kaçırabildikleriyle Medine’ye gelmişler. Yani onların Allah yolunda yaptıkları harcamalar çok fazla. Şimdi Medine’de bunun dönüşüne bakın; Medine’de onlar sefilleri oynamaları gerekirken öyle olmamış şehrin hakimi konumuna girmişlerdir. Ve Peygamber (S.A.V) biliyorsunuz bu dünyadan ayrılırken artık Medine’nin tam hakimi, çünkü oradaki Yahudi kabilelerden üç tanesini kovmuş suç işledikleri için ama bir Yahudi kabilesi kalmış. Çünkü o Yahudi kabilesi son derece uyumlu olan bir kabile, o kalan kabileden bir kişiye de Peygamberimizin vefatı sırasında zırhı rehindi ondan almış olduğu yiyeceğe karşılık rehin bırakmıştı. Diğerleri gitmişti. Peygamberimizin vefatı sırasında Türkiye’nin dört katı bir bölgeye hükmettiğini görüyoruz.

Şimdi siz Allah yolunda yapılan harcamaları, orada siz bire yedi yüzler, yedi binler, yedi milyonlarla çarpsanız bir neticesi olur mu? Yani hangi rakamla çarparsanız çarpın Allah’ın verdiği gene daha fazla gelir. Sonra öyle bir şey vermiş ki o insanlar, gönülden bağlı olmuşlar. Onun arkasından da bütün dünyaya hakim olmuşlar. Onun için herkesin samimiyetine göre Allah-u Teala yapılan harcamalara belirli bir şey veriyor. Tabii Allah yolunda malımızı harcarız, canımızı harcarız, bütün imkanlarımızı harcarız o Allah-u Teala bunun karşılığında bir şey verir fakat tıpkı tohumu tarlaya attığımız gibi belli bir bekleme dönemi vardır. O dönem sabır dönemidir, her şeye rağmen hedefe doğru yürüme dönemidir.

“Ellezîne yunfigûne emvâlehum fî sebîlillâhi summe lâ yutbiûne mâ enfegû mennev ve lâ ezel lehum ecruhum ınde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn” “Mallarını Allah yolunda harcayanlar, sonra yaptıkları harcamanın arkasından incitme ve başa kakma olmayan insanlar.” (Bakara 2/262)

Bazı insanlar vardır ki iyilik yapar arkadan söyler. Yani yaptığı iyilikle övünür ya da karşı taraftan teşekkür bekler, karşı tarafın ona karşı tavırlarının değişmesini bekler. Bu olmaması lazım çünkü yapacağınız iyiliği yalnız  Allah için yapacaksınız, karşılığını yalnız Allah’tan bekleyeceksiniz. İnsanlardan beklerseniz çok moraliniz bozulur, çok rahatsız olursunuz. O zaman şöyle dersiniz; “iyilik etme babanın evine gitme” dersiniz. Böyle dersiniz hani cennette söylenen söz vardı ya. Çünkü düşünün Allah insanlara her şeyi verdiği halde insanlar Allah’a karşı teşekkür ediyorlar mı? Nankörlük ediyorlar, çoğunluğu nankörlük ediyor. Allah her şeyi verdiği halde Allah’a karşı teşekkür etmeyen sana karşı teşekkür eder mi? O zaman öyleyse yaptığın her şeyi yalnız Allah rızası için yap insanlardan da bir şey bekleme. Sana karşı teşekkür eden birisi çıkarsa o zaman de ki bu çok farklı bir insan galiba. Bu çok farklı bir insan dersin.

Mallarını Allah yolunda harcayan , arkasından da başa kakma diye bir şey olmayan kimseler var ya; eziyetle incitmiyor da karşı tarafı” “lehum ecruhum ınde rabbihim” “bunların ücretleri Rableri katındadır.”

Şimdi biraz önce “Allah yolunda harcayanlar” dedi orada bir rakam verdi, bire yedi yüz ve onun katları, aşağıda rakam da yok. Allah için harcıyorsunuz, başa kakmıyorsunuz, incitmiyorsunuz, yalnız Allah’tan bekliyorsunuz sevabı bunların alacakları karşılık Rableri katındadır.

“ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn” “bunların üzerlerinde korku olmaz, bunlarda korku olmaz ve üzülmezlerde.”

Şimdi şöyle dikkat edin zengin zamanında fakir fukarayı kollayan insanlar vardır. Bu insanlar da elbette maddi sıkıntılara girerler. Çünkü Allah-u Teala’nın kanunu, Allah bizi her şeyle imtihan edecektir. Fakat o sıkıntılı günler bunlarda çok rahat geçer, sıkılırlar ama bunalmazlar. Bakarsınız ki en zor anında Cenab-ı Hak en sıkıntılı anlarında bunlara bir yerden açıklık nasip etmiştir. Onun için bunlarda korku olmaz, bunlar üzülmezlerde, mahzun da olmazlar.

“Gavlum mağrûfuv ve mağfiratun hayrum min sadegatiy yetbeuhâ ezâ” “Bir güzel söz, bir bağışlama arkasından incitme gelen sadakadan daha hayırlıdır” “vallâhu ğaniyyun halîm” “Allah zengindir ve yumuşak davranır. İnsanlara karşı sert davranmaz.” (Bakara 2 /263)

Yani Allah zengin olduğu halde, bütün imkanları size verdiği halde sizin başınıza kakmıyor. Siz küçücük bir şeye Allahın o sonsuz nimetleri karşısında zamanınızın çok az bir kısmını bile Allah’a ibadetle geçirdiğiniz zaman siz çok şey yapmış şeklinde kabul ediliyorsunuz. Aslında düşünseniz, bir tek nefes almamızın karşılığını ödememiz mümkün değil. Bunu  hastalara sormak lazım. Bir tek kelime söylemek için bir nefes veriyor bir de nefes alıyoruz, yani bir şükür demek için iki tane büyük nimet harcıyoruz. Dolayısıyla biz Allah-u Teala’nın verdiği nimetlere karşı yeteri kadar şükretme imkanına sahip değiliz. Ama Allah az ile iktifa ediyor, biz az bir şey yaptığımız zaman O çok sayıyor. Bak işte bire yedi yüz sayıyor, daha fazla sayıyor dolayısıyla Allah-u Teala’nın ikramı çok.

“Yâ eyyuhellezîne âmenû” “Müminler.” “lâ tubtılû sadegâtikum bil menni vel ezâ” “Sadakalarınızı başa kakarak ,  insanları inciterek iptal etmeyin.”

Yani şeye benziyor tarlaya tohumu atıyorsunuz, attıktan sonra insanlar üzerinden yürüyor. İşte başa kakmada adamın tepesine vurduğun gibi tohumun üzerinden yürüyorsun. Yürüdüğün zaman aşağıda sıkışıp kalıyor,  o tohumda gidiyor, oradan verimde alamıyorsun. Aşağıda çürüyüp kayboluyor. Bu şuna benzer;

“kellezî yunfigu mâlehû riâen nâsi” “malını insanlara gösteriş için harcayan kimseye benzer” “ve lâ yué’minu billâhi vel yevmil âhır” “gösteriş için harcamış, Allah’a ve ahret gününe inanmıyor, böyle bir insanın yaptığına benzer”

Hani giderler bazıları, gazinoya gider gazinodaki garsonlara paralar dağıtır, o paraları garsonlar fakir olduğu için dağıtmaz ben geldiğim zaman koşsunlar bana ilgi göstersinler diye dağıtır. İşte “Abi” falan diye başkalarının yanında ona özel bir muamele yapsınlar diye dağıtır. Tamam  belki o karşılığı alır ya da almaz ama onun bütün arzusu gösteriştir. Bazı kimseler üç beş tane çocuğa elbise giydirirler, gazeteci ve televizyoncuları da çağırırlar, bu elbisenin kaç katı parayı da öbürlerine verirler ondan sonra reklam için falanca adam filan yerde şunu yaptı. Siz şimdi böyle yaparsanız yaptığınız sadakaları iptal etmiş olursunuz.

“femeseluhû” “bunun örneği” “kemeseli safvânin” “bir kaya parçasına benzer, kaya parçasının örneği gibidir.” “aleyhi turâbun” “üzerinde toprak olan bir kaya parçası”

O toprağa bir şeyler ekmişsiniz, şeylerde vardır böyle, önüne de duvarlar yaparlar işte küçücük bir alan oluşur orada ekim yaparlar, ağaç yetiştirmeye çalışırlar, bir takım şeyler işte sebze ya da başka şeyleri yetiştirmeye çalışırlar.

“feesâbehû vâbilun“ “oraya bol yağmur yağmış, o toprak parçasını olduğu gibi almış götürmüş, atılan tohumlar da verilen emekler de hepsi geçmiş gitmiş.” “feterakehû saldâ” “o toprağı cascavlak bırakmış yani o toprak gitmiş kaya kalmış.” “lâ yagdirûne alâ şey’im mimmâ kesebû” “kazandıklarından hiçbir şeye de sahip olamadı, o kadar çalıştı gayret etti, toprakta gitti, tohumda gitti, her şey gitti, sıfır, sıfıra sıfır elde var sıfır.”

İşte yaptığınız iyilikleri başa kakarsanız, karşı tarafı incitirseniz sizinki de böyle olur. Malınız da gider, hiçbir şey de alamazsınız. Ne Allah’tan bir karşılık alırsınız ne de başkasından. Başa kaktığınız için yardım yaptığınız insan size karşı kötü duygular içerisinde olur ve Allah Rızası gözetmediğiniz için size de Allah-u Teala’dan size herhangi bir sevap gelmez.

“vallâhu lâ yehdil gavmel kâfirîn” “Allah kafirler topluluğuna dirlik ve düzenlik vermez. Yani onları yola getirmez” (Bakara 2/264)

Şimdi burada “kafir” kelimesi “nankör” manasına geliyor. Zaten bütün kafirler nankördür yani Allah-u Teala ‘yı görmezlikten geliyor, Allah’ın nimetlerini görmezlikten geliyor. Şimdi şöyle düşünün, hepinizin hayatında bunun örnekleri vardır. Birisine iyilik yaparsınız, belli bir noktaya getirirsiniz, sizden tekrar iyilik görme ihtimalini kaybettikten sonra yolda rastlarsınız selamınızı almaz, bir başka yerde rastlarsınız sizi tanımazlıktan gelir, görür görmezlikten gelir, böyle insanlar yok mu? Ne dersiniz ona? “Gözüne dizine dursun, Nankör”. İşte kafirlerde öyledir, yani bütün kullandıkları sahip oldukları her şeyi Allah vermiş ama Allah’ı görmezlikten geliyorlar, tıpkı sizi yolda görüp de selam vermedikleri gibi. Sizi görmezlikten gelirler, onlar da Allah-u Teala’ yı görmezlikten gelirler.

“İşte Allah böyle nankörler topluluğunu yola getirmez.”

Şimdi az önce bir şey söylemiştim o Ayet-i Kerime’nin açıklaması geliyor burada, hani malını Allah yolunda harcayıp da, karşı tarafı incitmeyen, nazik davranan insanlar da sıkıntı çekerler. Yani sıkıntısız , bu imtihan dünyası olduğu için zaman, zaman hepimiz, her insan maddi sıkıntıya da girer işte kendisi hasta olur, yakınları hasta olur, bazı kimseler ölür. Mutlaka çeşitli imtihanlardan geçeriz. Şimdi Ayet-i Kerimede hayır yapanlar bire yedi yüz kazanırlar, daha da fazlasını kazanırlar diye geçti ya, bu bire yedi yüz; bir lira verip yedi yüz lira alma şeklinde olmayabilir her zaman, başka şekillerde de olabilir. Ama öyle olsa da her noktada insanların çektiği sıkıntılar vardır. Büyümenin önünde de çok ciddi sıkıntılar vardır. Mesela maddi olarak büyüyorsunuz, şimdi şurada bir işyeriniz vardı, bir fabrikanız vardı şimdi şu tarafta bir tane daha kurdunuz. Fakat küçücük bir sıkıntı, piyasada bir daralma meydana geldiği zaman bu iki fabrika da size yük olmaya başlar. Görüntüde çok büyük malınız var gerçekte de çok büyük sıkıntılarınız var olur. Öyle noktalara gelirsiniz.

Şimdi böyle durumlarda Allah-u Teala ne yapar. Hayrı hasenatı yapan ve insanların başına kakmayan, incitmeyen kişiler için. Bak burada diyor ki;

“Ve meselullezîne yunfigûne emvâlehumub tiğâe merdâtillâhi” “Mallarını Allah Rızası için harcayabilenler.(harcıyor yalnız Allah’tan bekliyor başkasından beklemiyor, işte bunlar.)” “ve tesbîtem min enfusihim” “ve kendilerini de sağlamlaştırmak için harcıyorlar.”

Yani Allah rızası için vereyim ki benim de yerim sağlam olsun çünkü insan malı çok sever, yaratılıştan mal çok sevilir. Küçücük bir çocuğun eline oyuncak verirsiniz alamazsınız öyle değil mi? Bu nereden biliyor bu malı? Yaratılıştan. Onun için Kuran-ı Kerimin hiçbir ayetinde mal biriktirin emri yoktur. Zaten demesine lüzum yok ki Cenab-ı Hakkın , insanlar biriktirir.İnsanların yapısı öyledir. Hep söylenen malınızı harcayındır, hep harcayın. Dolayısıyla bu harcamayı da insanlar değişik şekillerde yaparlar. Kendi arzuları için harcarlar, keyifleri, eğlenceleri için harcarlar, ihtiyaçları için harcarlar, çok değişik harcamalar vadır. Harcamayı Allah Rızası için yaparsanız o zaman ne oluyor? Ve kendinizi sağlamlaştırmak için yani dini açıdan da sağlamlaşayım diye yaparsanız. Bunların yaptığı şey;

“kemeseli cennetim birabvetin” “tepe üzerinde bir bahçe gibidir bunların işyerleri, tepe üzerindeki bahçe gibidir.” “esâbehâ vâbilun feâtet ukulehâ dığfeyn” “Yağmur yağar ürünü iki kat verir (yani piyasa açıldığı zaman çok para kazanır.)Ürün iki kat verir.” “feil lem yusıbhâ vâbilun fetall” “yağmur yağmazsa gene bir çisenti olur.”

Kurumaz bahçe, evet iyi ürün vermez ama kurumaz, mahvolmaz yani bir kere yürür işler. Yağımızla kavruluyoruz Allah’a şükür dersiniz.

“vallâhu bimâ tağmelûne basîr” “Allah ne yaptığınızı görmektedir.” (Bakara 2/265)

Şimdi düşünmek lazım bütün malın mülkün sahibi Allah ise ki öyle, o zaman biz harcamalarımızı Allah için yaparsak, Allah rızası için yaparsak o bize çok fazlasıyla döner, gerçekten öyle. Zaten Allah Rızası için harcama yapanlar bunu hep bilirler, bilirler ve harcamadan da çekinmezler. Bakarsınız ki bir sıkıntıya girmiş fakat onun o girdiği sıkıntı dolayısıyla adeta sıkıştırılmış bir yay gibi olmuş olur, bir şey yaptı mı eskisinden daha fazla yukarıya kalkar.

“Eyeveddu ehadukum en tekûne lehû cennetum” “Şimdi sizden kim ister ki bir bahçesi olsun.” “min nahîliv ve ağnâbin” “hurmadan ve üzümlerden oluşan bahçesi olsun, hanginiz istersiniz?”

SALONDAN BİR KATILIMCI: Hepimiz isteriz.

A.BAYINDIR: Sen de istiyorsun peki. Şimdi herkes kendi adına konuşsun, “hepimiz isteriz” diye söylüyor. İstiyorsunuz değil mi? Yani bak hurma bahçesi var.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Hurma pek olmayabilir ama üzüm bahçesi olabilir.

A.BAYINDIR: Şimdi neyse buraya göre bir şey olsun. Bahçem var.

“tecrî min tahtihel enhâru” Şimdi ağaçlar sıra sıra dizilmiş çok güzel ağaçlar, hurma ağaçları, üzüm ağaçları ve diğer ağaçlar.İçinden de sular akıyor, ister misiniz? İstemeyen var mı? Yok. İçinden sular akıyor, akarsuyu var içinde yani.

“fîhâ min kullis semerâti” “orada sadece hurma ve üzüm yok (fegale) bütün meyveler var.”

Onun için üzülmene gerek yok, bütün meyveler var, seçim için kendini zorlama. Her türlü   meyve olan içinden de sular akan bir bahçen var.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Üzümü şeker niyetine yenilirse ondan sonra

A.BAYINDIR: Üzümü şeker niyetine, üzüm her zaman şekerden daha iyidir.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Daha eski dönemlerde üzümle çay içiyorlarmış ya.

A.BAYINDIR: Eskiden üzümle içiyorlarmış. Ben de şimdi içiyorum üzümle çayı. Bu bir alışkanlık meselesi alışırsanız yaparsınız.Şimdi buraya kadar hepiniz istiyorsunuz da bakalım bundan sonrasını isteyecek misiniz?

“ve esâbehul kiberu” “artık yaşlanmış”

Artık yaşlanmışsınız, bahçe genç.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Bizde genç olsaydık keşke.

A.BAYINDIR: Sen mi anlatıyordun? “Rum kadın balıkçıya gitmiş , “evladım balıklar taze mi?” demiş. “Canlı ablacığım canlı” “Evladım taze mi?” “Canlı daha yeni tutulmuş.” “Evladım ben de canlıyım ama taze değilim.” Demiş. Şimdi evet şey canlı ama ihtiyarlamış.

“ve lehû zurriyyetun duafâé’” “Çocukları var ama hepside küçücük, çalışacak durumda değiller yani o işi yürütecek çocuklar değil.” “feesâbehâ iğsârun” “o bahçeyi  bir kasırga gelip vuruyor. Böyle büküyor bütün meyveleri yakıyor ve döküyor.” “fîhi nârun” “o kasırganın içinde de ateş var, ateşli bir kasırga ağaçları kurutuyor.” “fahteragat” “bütün meyveler yanıyor”

Şimdi ister misiniz? Bu bölümü istemezsiniz o zaman düşünün. Şimdi Allah size, bak o bahçe Allah’ın verdiği bir imkandır, o imkanı yerli yerinde kullanırsanız bu kasırga gelmez sizin şeyinize, bahçenize. Yani Allah rızası için harcayabilirseniz bu olmaz. Harcayabiliyorsanız. Çünkü malı veren Allah, O da harca diyor sen kimin malından cimrilik yapıyorsun? Bu durum olmaz o zaman ne olur? Yağmur yağdığı zaman bol nimet alırsın, bir önceki ayette olduğu gibi, yağmadığı zaman da en azından bir çisenti olur ağaçların kurumaz. Ama aksi takdirde ateşli bir kasırganın gelip ağaçları yaktığı gibi olursun.

“kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn” “İşte Allah ayetleri böyle açıklar belki düşünürsünüz diye.” (Bakara 2/266)

Bak, Allah Rızası için harcamada bulunanların bahçelerinde kuruma yok, yağmur yoksa da, yağmur yağmıyorsa da  bir çisenti olur. Yani dükkanınızda yağmıyorsa da damlıyor dersiniz değil mi? İş yürür ama öbür şekilde olursa; sen iyi durumdayken kimseyi gözün görmüyor, kötü durumdayken de kimsenin gözü seni görmez. Sen o zaman Allah’ın ayetlerini unuttun şimdi Allah seni unutmuş gözükür.

“kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn” “İşte Allah bunların işaretlerini böylece açıklar ki belki düşünürsünüz ya da ayetlerini size böylece açıklar belki düşünürsünüz.” (Bakara 2/266)

Şimdi bir de şeyi açalım da bir örnek bulalım Kuran-ı Kerimden. Nun Suresi, otuzuncu cüzde şey yirmi dokuzuncu cüz tabii otuzdan bir önceki, otuz eksi bir, bende 565. Sayfa yok 566, 564 Kalem Suresi “Nûn vel galemi”. Evet  burada on yedinci ayetten okuyoruz;

“İnnâ belevnâhum kemâ belevnâ ashâbel cenneh” Şimdi yukarıdan buraya kadar anlatılan kişiler var. Söz götürüp getiren, yemin eden, alçak ondan sonra böyle dedikodu yapan, hayra engel olan ve kötü ahlaklı insanların durumunu anlattıktan sonra “biz bunları” diyor “büyük bir sıkıntıya sokmuşuzdur.”

“kemâ belevnâ ashâbel cenneh” “O bahçe ashabını da bir imtihandan geçirdiğimiz gibi bunları da ağır imtihandan geçiririz yani yıpratıcı şeyden geçiririz.” “iz agsemû leyasrimunnehâ musbihîn” (Kalem 68/17)

Şimdi bahçeleri varmış, bunun sebebi nuzulüyle ilgili çeşitli şeyler anlatılıyor, babaları varmış, bunlar üç kardeş babaları vefat etmiş, babaları bahçeye gittiği zaman bütün fakir fukarayı çağırırmış herkesi de alıştırmış. Önce onları razı edermiş sonra da kendi, artanını alır getirirmiş evine.Allah-u Teala’da bol veriyor tabii bunlara. Şimdi babaları ölünce bunlar kendi aralarında yeminleşmişler, “ya şimdiye kadar Allah rahmet etsin babam bunları epeyce alıştırdı, biz şey yapmayalım. Sabahleyin erkenden gidelim millet uyanmadan mahsulü alıp gelelim, oraya herkes yığılmasın” demişler.Anlaşmışlar, yeminleşmişler “bak kimseye söylemek yok ha” “söz mü?” “Söz” “Yemin et”

“Ve lâ yestesnûn” “Ama hiçbir istisna yok.” (Kalem 68/18) Yani şimdi mahsul tamamen yetişmiş, toplayacaklar mahsule bir şey olacağına dair en küçük bir endişeleri yok. Dolayısıyla “İnşallah” “Allah nasip ederse” gibi söylemiyorlar, artık tamam, o kesin almaya gidiyorlar artık o şey olmaz.

“Fetâfe aleyhâ tâifum mir rabbike ve hum nâimûn” “Bunlar evlerinde gece uyurken Allah tarafından orayı dolaşan bir bela bir musibet geldi dolaştı” (Kalem 68/19)

“Feasbehat kessarîm” “O zaman o bahçe kapkara oldu, yandı” (Kalem 68/20)

Artık bahçenin o, hani öbür ayette vardı ya bir kasırga, ateşli bir kasırga, işte onun gibi bir şey geldi ve bahçenin bütün meyvelerini yaktı. Sanki o toplanmış gibi meyve kalmadı bahçede.

“Fetenadev musbihîn” Şimdi bunlar uykudayken bu olay olmuş olup bitenden haberleri yok. Şimdi sabahleyin kalkmışlar birbirlerine sesleniyorlar, o ona, o ona.(Kalem 68/21)

“Enığdû alâ harsikum in kuntum sârimîn” “Eğer toplayacaksanız (ha bu “sarimin” dediğine göre “kessarim” birbirine benzer mana verelim) O gece oraya bir şey geliyor, bütün meyveleri aşağıya indiriyor, yakıyor. Ağaçlara baktığınız zaman sanki meyveler toplanmış gibi. Aşağıdakilerde bir şey yok zaten dökülmüş olanlardan istifade etmek mümkün değil. Diyorlar ki; “Eğer bugün toplayacaksak erken çıkalım, birbirlerini şey yapıyorlar, hadi erken, gecikmeyin, ayak süründürmeyin çabuk.” (Kalem 68/22)

“Fentalagû ve hum yetehâfetûn” “Gidiyorlar ama birbirlerine karşı aralarında fısıldayarak konuşuyorlar, böyle sessizce. Hani gittiklerini de anlamasın diye kimse. Aman kimseyi uyandırmayın.” (Kalem 68/23)

“El lâ yedhulennehel yevme aleykum miskîn” “O bahçeye bugün bir yoksul gelmesin, kimse gelmesin” (Kalem 68/24)

“Ve ğadev alâ hardin gâdirîn” “Var güçleriyle de hızlı bir şekilde bahçeye doğru gittiler.” (Kalem 68/25) Çok çabuk gidiyorlar ki kimse görmesin, hani birisi uyanır görür diğerlerine haber verir, olmasın diye.

“Felemmâ raevhâ gâlû innâ ledâllûn” “Bahçeyi görünce Allah, bura bizim bahçe değil mi? Yanlış geldik galiba, kesin yanlış gelmişizdir, bahçede hiçbir şey yok eyvah.” (Kalem 68/26)

“Bel nahnu mahrûmûn” “Hayır, hayır bu bizim bahçe, Allah bizi bu nimetten mahrum bıraktı, cezamızı gördük.” (Kalem 68/27)

“Gâle evsetuhum” “O üç kardeşten ortancaları söz aldı dedi ki;” “elem egul lekum levlâ tusebbihûn” “Ben size demedim mi yani tespihte bulunsaydınız. Allah ne demişse ona göre hareket etseniz demedim mi?” (Kalem 68/28) Tespih çünkü emre hızla koşmak manasında. Yani “ Allah’In dediği gibi hareket edin dememiş miydim? Olsun fakir fukaranın hakkını da verelim şunu da yapalım bunu da  yapalım dememiş miydim?

“Gâlû subhâne rabbinâ” “Dediler ki; Rabbimizin hiçbir eksiği yok bu cezayı biz hak ettik.” “innâ kunnâ zâlimîn” “Biz gerçekten zalimlik ettik, niye biz bu fakir fukaranın hakkını vermemezlik ettik ki?” (Kalem 8/29)

Bakın kendilerinin de olmadı fakirin de olmadı her şey gitti.

“Feagbele bağduhum alâ bağdıy yetelâvemûn” “Birbirlerine döndüler o onu suçluyor, o onu suçluyor.” (Kalem 8/30)

“Sen sebep oldun” diyor, o ona diyor “niye ben sebep olayım”, o onu ayıplıyor, o onu ayıplıyor.

“Gâlû yâ veylenâ” Diyorlar ki; “Vay başımıza gelenler.” “innâ kunnâ tâğîn” “biz çok aşırı davranışlar yaptık çok yanlışlar yaptık.” (Kalem 8/31)

“Asâ rabbunâ ey yubdilenâ hayram minhâ innâ ilâ rabbinâ râğıbûn” “Belki Rabbimiz bize bundan daha hayırlısını verir biraz sabırlı olalım. Biz Rabbimize yöneliyoruz.” (Kalem 8/32)

Yani hatalarını anlamışlar tevbe etmişler.

“Kezâlikel azâb” “İşte azap böyledir.”

İşinizi yaparsınız ,yaparsınız tam sonucu almaya gelir elinizden kaçırırsınız. İşte asıl azap böyle.

“ve leazâbul âhırati ekber” “bir de ahret azabı vardır ki o çok daha büyüktür.” “lev kânû yağlemûn” “Bunu bir bilselerdi.” (Kalem 8/33)

Şimdi ben bu Ayet-i Kerimeyi okuduğum zaman bir köy var bildiğim bir köy, adı “Ballıköy”. Şimdi o köyde daha önce bal yetiştiren bir zat, bunun canlı şahitleri anlatıyor; petekleri  açtığı zaman köyde her aileye bir petek veriyormuş. Ondan sonrada epeyce de satıyormuş, zaten köyün adı da “Ballıköy” olmuş ondan dolayı. Ondan sonra, ben zannediyorum herhalde onun çocukları bu şey gibi davrandılar ki şimdi yiyecek balları yok ya da çok az. Yani satacak çok az balları var. O zaman tonlarla bal satıyorlarmış hem de eski kara kovan döneminde, şimdi bu kadar teknik gelişti bir şey yok. Yani yiyecek balları pek yok.

İşte insanlar kendi akıllarıyla işleri halledeceklerini düşünüyorlar esas işi halleden Allah-u Teala’nın koyduğu kurallardır. Dolayısıyla siz bakın Allah rızası için harcama yaptığınız zaman mutlaka, mutlaka eliniz boş kaba gitmez, mutlaka gönlünüz rahat eder ve mutlak işlerinizde bir açılma olur, mutlaka daha fazla gelir. Takip edin bunu görenleriniz çok vardır, denemişsinizdir.

Daha önce anlatmıştım benim başımdan geçen bir olay, ben İstanbul Müftülüğü’ne gelmiştim. Orada baktım ki müftü yardımcısı arkadaşlar, müftü yani o müftülüğün üst katındaki kişilere o kadar çok misafir geliyor ki. Sabahtan akşama kadar her gelene bir çay ikram ettikleri zaman zaten maaşlarının yarısı gidiyor. Gelir de yok. Şimdi İstanbul Müftülüğü şeye benzer; yüksek dağlara benzer. Belli bir metreden sonra ağaç bitmez. Şimdi herkes bakar orayı görür ama oraya gitsen orada duramazsın soğuktur, rüzgardır, suyu yoktur, hiçbir şeysi yoktur. İstanbul Müftülüğü öyle bir yer, benim kaldığım zamanlar öyleydi, şimdi nasıl bilmiyorum. Ama dışarıdan herkes orayı çok iyi görür ve herkes oradan bir şeyler bekler. E doğrudur da gerçekten. O yukarıda ki dağlardan küçücük bir su çıksa hemen aşağıya kayar. Orada herhangi bir güzel taş olsa o da aşağıya yuvarlanır yani kendinde kalmaz ne varsa aşağıya gider.

Şimdi orada dedim ki; işte bizde fetva falan veriyoruz. Ya dedim şu çaycıya söyleyeyim de; üst kata getirdiği çayların paralarını onlardan almasın, o parayı ben vereyim. Tamam öyle oldu, bu defa da aşağıdaki memurlar israf etmesinler diye her birinden sembolik olarak bir lira para almasını söyledim. Yani o bir lira çok sembolik ama israf etmesinler diye söyledim. Şimdi bir müddet sonra çaycı geldi dedi ki; “Hocam aşağıdaki memurlar hiç para vermiyorlar, niye müftü yardımcıları para ödemiyor da biz ödüyoruz diyorlar. Ben de diyorum ki Abdülaziz Hoca ödüyor kardeşim onlardan bir şey yaptığımız yok gidin Abdülaziz Hoca’ya yok biz vermeyiz.” E bizimde tabii bundan otuz sene ya da yirmi dokuz sene önceki durumumuz öyle diyeyim, benim de canım sıkıldı “Tamam” dedim “herkesten para al” dedim. Şimdi o zaman kadar ödediğim bu paralar bir yerlerden damla damla bir şekilde geliyordu hiç de sıkıntı çekmeden ödüyordum. Valla ondan sonra tek kuruş gelmemeye başladı, kuruş yok. Ve kendi kendime dedim “sen kendinden mi zannediyorsun, sen kendini ne zannediyorsun” dedim. Kendini ne zannediyorsun sanki bunu sen kendin şey yapmışsın, ondan sonra iyi bir tevbe ettim ondan sonra tekrar başladım “aşağıdakilerden de alma” dedim. Bundan sonra tekrar açıldı.

Şimdi birisi fetva sormaya geliyordu, bir on lira koyuyordu mesela onu bir kenara koyuyordum, zaten fazla da para gelmiyordu kaç kuruşluk çay içiliyorsa o kadar para geliyordu, daha fazla da gelmiyordu .E şimdi bizim bu vakıfta da öyle yani. Vakfın aylık geliri üç yüz elli liradır. Üç yüz elli Türk Lirası. Ama aylık gideri yirmi bin lira civarındadır, her ay. Şimdi kağıdın üzerine bakarsak, bazen bu arkadaş “para varsa şey olur hocam”. Yaa kardeşim para varsa diye olur mu? Olmayan şeyin hesabı yapılır mı? Siz ihtiyacınızı söyleyin boş verin onu. Ondan sonra bakıyorsunuz ki aybaşı oluyor işte bugün ayın üçüncü günü Allah’a şükür herkes maaşlarını aldı, değil mi? Hamdolsun. Bakıyorsun ki oluyor bir şekilde yürüyor bir şekilde oluyor, kasnı açsan beş kuruş para yok. Para olmuyor ama yürüyor.

İşte şimdi ama siz kendiniz bu iş bendendir , ben olmasam bu iş yürümez derseniz; siz de hapı yutarsınız o müessese de batar .Kendinizi hiçbir zaman öne almayacaksınız, Allah rızası için işinizi en iyi şekilde yapmaya çalışın, Allah rızası için yapıyorsanız Cenab-ı Hak sizi mahrum etmez.Her zaman da öyle, şimdi geçenlerde bu Mehmet Hoca diyor ki; “Aslında hayrı hasenatı fakirlerin yapması lazım çünkü onların paraya ihtiyacı var.” Bire yedi yüz, bundan daha iyi bir kar olur mu? Zenginlerin zaten paraya ihtiyaçları yok, onlar onun için pek de yapmıyorlar. Halbuki aslında işin esası öyle değil, fakirin paraya ihtiyacı olmaz. Gerçekten bunu şaka olarak söylemiyorum, paraya asıl ihtiyacı olanlar zenginlerdir çünkü o kadar çok giderleri vardır ki. Siz rakama bakarsınız dudaklarınız uçuklar “Yaa bir adamda bu kadar para olur mu?” dersiniz, bir de giderlerine baksanız “aman aman beni bu işe karıştırmayın” dersiniz. Şimdi dolayısıyla her şey ortada, huzurlu bir hayat yaşamak isterseniz yapacağınız şey; bu hayatı, hayatı yaratanın gösterdiği gibi yaşamaktır. Yaratan da diyor ki;

“lein şekertum leezîdennekum” “Eğer şükrederseniz yani size verilen talimata uygun davranırsanız mutlaka artırırım.” Diyor “ve lein kefertum inne azâbî leşedîd” “Ama bir de nankörlük yaparsanız şunu da bilin ki benim azabım çok şiddetlidir.” (İbrahim 14/7)

Tabii o azapta hemen akşamdan sabaha olmaz. Şimdi en son Enam Suresinde okuduğumuz ayetler vardı onları da şey yapayım da orada bir görelim. Ben bir bulayım önce. Enam 43, hatta isterseniz 40 tan başlayalım;

“Gul eraeytekum” “De ki; kendinize baktınız mı?” “in etâkum azâbullâhi” “size Allah’ın azabı gelse” “ev etetkumus sâatu” “Ya da kıyamet saati gelse.” “eğayrallâhi ted’ûn, in kuntum sadigîn” “Eğer haklıysanız söyleyin Allah’tan başkasına mı yalvarırsınız, şu kendi durumunuza bir bakın ve düşünün.” (Enam 6/40)

Allah’ın bir azabı geldi başkasına yalvarır mısınız o zaman? “Aman Yarabbi beni kurtar” dersiniz. E o zamana kadar niye Allah’ı hatırlamıyordun? Ondan sonra “haklıysanız söyleyin yani kıyamette kime yalvaracaksınız?” sadece Allah’a yalvaracaksınız.

“Bel iyyâhu ted’ûne” “Yalnız Onu yardıma çağırırsınız” “feyekşifu mâ ted’ûne ileyhi in şâe” “Eğer Allah giderecekse sizin duanızı kabul eder sıkıntınızı giderir.” “ve tensevne mâ tuşrikûn” “ve siz ortak koştuklarınızı unutuverirsiniz.” (Enam 6/41)

(Bu bölümde videonun bir kısmı kesilmiş (00:52:40)

“ve lestum biâhızîhi illâ en tuğmidû fîh” “Gözünüzü kapatmadan siz onu almazsınız. Yani isteyerek almayacağınız , beğenmediğiniz malları Allah yolunda vermeyin, madem Allah Rızası için veriyorsunuz iyisini verin.” “vağlemû ennallâhe ğaniyyun hamîd” “şunu da bilin ki Allah zengindir ve yaptığını da güzel yapar.” (Bakara 2/267)

Yani Allah bu insanları size muhtaç ediyorsa haşa Allah’ta olmadığı için değil ki, bu bir imtihandır. Bir Hadis-i Şerif var. İşte bir Hadis-i Kutsi olarak geçiyor;

“Bütün insanların istedikleri şeylerin tamamını onlara versem, benim mülkümden bir iğnenin denize sokulup çıkarıldığı zaman, iğnenin oradan eksilttiği su kadar bir şey eksilmez.”

“Herkesin istediğini versem.” O zaman vermiyorsa bu bir imtihan yeridir, bu dünya böyledir. Birisini zengin yapar, birisini fakir yapar, birisini güçlü yapar, birisini zayıf yapar ve imtihan böyle yürür. İnsanoğlu yapı olarak cimridir. İşte o cimriliğimizi yenmemiz lazım kime karşı cimrilik yaptığımızı görmemiz lazım. Allah’a karşı cimrilik olur mu bütün malın sahibi o.

“Eşşeytânu yeıdukumul fagra” “Şeytan sizi fakirlikle korkutur.” “ve yeé’murukum bil fahşâé’” “ve çirkin şeyleri yapmanızı ister” “vallâhu yeıdukum mağfiratem minhu ve falda” “Allah da size kendi katında bir bağışlanma ve ikram vaadinde bulunur.” “vallâhu vâsiun alîm” “Allah’ın imkanları geniştir ve her şeyi bilir.” (Bakara 2/268)

Ben şimdi mesela size bir hizmet anlatılır, bir hayır anlatılır ya da bir fakir, bir muhtaç  görürsünüz, dersiniz “ya şuna şöyle bir yüz lira vereyim” dersiniz. Ondan sonra şeytan hemen başlar “tamam yüz lira ver de, sadece orası yok ki herkes var kardeşim yani senin bir sürü yardım edeceğin yerler var. Sen gel buna yarısını ver.”  Şimdi hemen anında yarısı gider. Ondan sonra der ki; “kardeşim senin gibi buraya üç tane adam yardım etse olur bu adam zengin onun için gel sen bunu yirmi beş yap.” İndirir,  indirir en sonunda da “sen daha sonra yaparsın” der. Şimdi camiden çıkarken bir bakın, yerinizde otururken epey bir para vermeye karar verirsiniz, para verme yerine geldiğiniz zaman çoğu birkaç metre açığından gider. “Ben daha sonra veririm” der.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Daha sonra da vermez.

A.BAYINDIR: Vermez tabii verse o anda verir. Yani şeytan böyle “Yaa kardeşim sana lazım bir sürü şey var.” Bir hayır hasenat yapmaya kaklında bir iyilik yapmaya kalkın da size engeller çıkmasın. Hiç mümkün değil, böyle bir şey mümkün değil yani aklınızdan çıkarın bunu. En sevdikleriniz, hiç beklemediğiniz kişiler önünüze engel çıkarırlar; “kardeşim yapma yaa alemin şeyi sen mi kaldın, yapma falan” artık her türlü şey söylenir. O da şuradan zaten sık sık okuyoruz ya ; şeytan nerede bulunuyordu? Doğru yolda. Kaç çeşit şeytan var? İnsan ve cin şeytanı. Cin şeytanı nasıl kovulur? “Euzubillahimineşşeytanirracim” dersin. İnsan şeytanı? Kapıdan kovsan bacadan girer. Şimdi dolayısıyla siz hayırlı bir iş yapmaya başlayında bakın ki ne engellerle karşılaşıyorsunuz. Öyleyse başarılı olanlar bu engelleri önemsemeyen insanlardır. Mutlaka çıkacaktır engeller. Hiç olmayan ihtiyaçlar ortaya çıkar. “Yaa işte torunuma da bir ev yaptırayım da, o da ihtiyaç çünkü yarın büyüyecek evlenecek. Birazda bankaya onun için para koyayım.”

Güzel de sen kendin için ne koyacaksın? Bir kere Allah Rahmet etsin, vefat etti böyle Türkiye’nin kalburüstü sanayicilerinden bir tanesi. Bundan epeyce bir zaman önce işyerine ziyarete gitmiştim, dedi ki; “Hocam” dedi “yıllardır hayalimdi, Allaha şükür gemi de satın aldım, artık gemi taşımacılığı da yapıyoruz,  işte şöyle bir firmamız oluştu.” Ondan sonra “işte sermayemiz şu noktalara geldi, işlerimiz böyle oldu” falan filan, epeyce anlattı. “İyi ne kadar güzel, ahret sermayen ne kadar oldu?” dedim, “ahret için hangi yatırımlarını yaptın?” “Müslüman  zengin olması lazım hocam.” Dedim “Ben hiçbir yerde okumadım, hiçbir ayette görmedim Müslüman zengin olması lazım diye bir şey görmedim. Sen nerede gördün bana bir söyler misin?” “Yaa işte Türkiye’nin en büyük zengini biz onlarla yarışmalıyız.” Şu bu falan. Bak senin inandığın Peygamber –az önce de anlattım ya- vefat ettiği zaman Türkiye’nin dört katı yere  hakimiyet kuruyordu ama zırhı bir yiyecek karşılığında rehindi.

Müslüman, Müslüman olmalıdır. Birinci şey bu. Tamam Allah için ne yaptın? Önemli olan o, bak dedim “Şimdi sen vefat etsen” Ve genç yaşta da öldü Allah rahmet eylesin “şimdi sen vefat etsen bu  mal kimin olacak?” dedim. “Benim evladımın” dedi. “Bak öyle bir iş yap ki öldüğün zaman da senin olsun” dedim. Bunu bırak demiyorum sakın bu iş devam etsin o ayrı bir konu ama onu da ihmal etme. “Yapacağız, edeceğiz” falan dedi, sonra Cenab-ı Hak şeyini gösteriyor, bir öğrenci geldi gerçekten çok yardıma ihtiyacı var, tanıdığım birisi. Buna telefon ettim “böyle, böyle bir öğrenci var yardımcı olur musun?” “Tabii hocam hemen gelsin.” Gönderdim, iş yerinin içi, içeriye sokmamış ve çocuğa üzücü bir takım haberler göndermiş, O da çok onurlu birisi, kahrolmuş, geri geldi. E ne olacak. Şimdi onların işyerinin bulunduğu yerden arada sırada geçiyorum, bomboş dükkanlar, koskoca bir han ama içerisinde belki vardır ama aşağıdaki dükkanda  bir şey yok epey zamandır, yukarılarda bir şey var mıdır bilmiyorum. Evet işte böyle neyse.

Tabii bu konuda söylenecek çok şey var, bir de faizle sadakayı karşılaştırmak lazım, onu daha sonra ki derslerimizde yapalım inşallah, sorulan sorular var o sorulara cevaplar verelim. Burada olunca teneffüs yapma imkanımız yok, çünkü dolaşacağınız yer yok. Burada sadece su koyuveriyorsunuz. Hepinizin suyu çıkıyor şu anda görüyorum, benim de çıkıyor mu? Bende de var. Şimdi bakalım sorulara. Geçen hafta sorulan sorular ne oldu? Birisi burada mı? Peki onu unutmayalım da, herhalde birisinin araştırması bitmedi değil mi? Tamam.

SORU: Yüce Allah insanı yaratmış ve meleklere de bu yarattığı kula secde etmelerini yani tasdik etmelerini emretmiştir. –Tastiklemeyi nerden çıkarıyor bunlar ya-.

CEVAP: Şimdi acayip şeyler var rastlıyorum, millet meal okuyor tamam, kendisi meale uyacağına meali kendisine uyduruyor. Bakıyorsunuz ki öyle acayip yorumlar çıkarmışlar ki hayret ediyorsunuz. Meal okumasına okuyun da o yorum işini bırakın lütfen, o yorum işi sizin işiniz değil ancak bilenlerin işidir, ulemanın işidir. Siz alacağınızı alın tamam. O şeye benzer, benim saat tamirime benzer, öyle yaparsanız. Belki anlatmışımdır, rahmetli babam gider Nacar saatlerinden alırdı gayet güzel pahalı. Ben ona bakardım çalışması falan şöyle bir içine bakayım derdim, açardım içerisini birkaç tane fazla parça çıkardı. Ondan sonra saatçiye götürürdüm tamir edemezdi. Onu bir kenara koyardık , babam hiç de kızmazdı gider bir tane daha alırdı Allah Rahmet eylesin.

Şimdi Kuran-ı Kerimi okuyup ta bu işin usulünü adabını bilmeyenler kendi başlarına hüküm çıkarmaya kalkarlarsa benim o Nacar saatleri gibi olur. Onun için biz saati kullanalım istifade edelim, Kuran-ı Kerim’i okuyalım, doğru dürüst anladıklarımızla hareket edelim. Şimdi bu ne biçim şeydir, bak ne demiş;

“Yüce Allah insanı yaratmış, meleklerine de bu yarattığı kula secde etmelerini yani tasdik etmelerini..”

Secde başka tasdik başka kardeşim. Böyle bir şey olmaz, bu yok. Allah, tasdik kelimesi de var Kuran’da, Secde kelimesi de var. Tasdik kelimesi olsaydı oraya tasdik kelimesini kullanırdı Cenab-ı Hak.

SORU’YA DEVAM: Ancak şeytan bu emre uymamış, büyüklük taslayarak karşı çıkmıştır.

A.BAYINDIR: Şeytanın karşı çıktığı secde etmeme meselesidir. Şeytan ne diyor, Allah-u Teala melekleri yaratıyor, şey Adem (A.S.) ı yaratıyor,  meleklere diyor ki; “Adem’e secde edin.” Hepsi secde ediyor ama iblis etmiyor. Allah-u Teala soruyor ; “Neden etmedin?” Diyor ki; “Beni ateşten yarattın onu çamurdan yarattın ben ondan daha hayırlıyım diyerek secde etmiyor. Allah’a karşı çıkıyor.

SORUYA DEVAM: Bu noktada anlayamadığım bir husus var, şeytan kendisini yaratanın Allah olduğunu bildiği halde, Allah’ın ezici ve yok edici gücünü bildiği halde, Allah’ın her şeyi, her istediğini istediği zaman yapma gücüne fazlasıyla sahip olduğunu bildiği halde, O’na nasıl karşı çıkmıştır? Ve bu şartlar altında Allah’tan kıyamet gününe kadar hangi akılla süre istemiş ve insanları yoldan çıkarmak için bir çaba içine girmiştir? Allah’ın en sonunda kendisini helak edeceğini ve ebedi cehennemine koyacağını bildiği halde nasıl ve hangi mantıkla Allah’a karşı gelmiştir? Bu akla ve mantığa ters, matematiğe ters, evren sistemine ters düşünceyi şeytan nasıl benimsemiş? Ve haşa Allah’ı kendisine karşı nasıl cephe edinmiştir? Şeytan bunu bile bile yapmışsa akıl yoksunu bir varlık mıdır? Yoksa Allah şeytanı bu yola kanalize ederek insanlara bir sınav, bir imtihan vesilesi mi yapmıştır?

CEVAP: Şimdi Cenab-ı Hak böyle bir zorlama yapmaz hiçbir varlık için, tabii bu Zat’ın ilk cümlesinin haricindeki cümleler gayet güzel. Ondan sonrakiler çok güzel iyi anlamış meseleyi. Şimdi insanlar, Allah-u Teala imtihan ettiği varlığa bir irade veriyor. Yani istediğini yapabilme, bir takım şeyleri isteme, irade veriyor bir de kudret veriyor, onu yapabilme gücü veriyor. Şimdi öyle olunca tıpkı insanlar gibi işte şeytan “minel cinneti vennas” diyor Allah-u Teala. İnsanlar nasıl kendileri Allah’ın emirlerine uyacağına, Allah’ın emirlerini kendilerine uyduruyorlarsa, bunlarda öyle yapıyor. Aslında her suç işleyen kişi şeytan gibidir. Herkes suçunu bilir, mesela adam gelir burada bir yalan söyler, çok iyi bilir ki birazdan ortaya çıkacak ve ben kötü duruma düşeceğim ama yapar.

Bakarsınız ki birisi çocuğuna nasihat ediyor; “oğlum, yalan söylemek böyle kötüdür, şöyle kötüdür” ya da “kızım” neyse “bak ben hayatta hiç yalan söylemem.” İşte o sözü yalandır. Onun o sözü yalandır çünkü hep yalan söylüyordur. Çoğunlukla böyle olur. Şimdi insanlar günahı bile bile işlerler, ondan dolayı Allah-u Teala diyor ki “Aklınızı kullanın.”

“ve yec’alur ricse alellezîne lâ yağgılûn” “Allah aklını kullanmayanların üzerine pisliği yığar.” (Yunus 10/100)

İşte şeytan da öyle yapıyor, aklını kullanmıyor, Allah ona akıl vermiş ama duygularını kullanıyor. Duygusal olduğunuz zaman…Adem (A.S.) ‘da öyle, şeytan diyor ki size “Bak , sana yok olmayacak bir saltanatı göstereyim mi?” diyor. İkinizde birer kral olun, sen kral ol eşin de kraliçe olsun, ebedi yaşayın, hiç ölmeyeceksiniz, şu ağaçtan yersen tamam. Allah o ağaçtan yemeyi yasakladı. Aynen işte insan da öyle, biz insanı iyi tanıdığımız için insandan hareketle anlatıyorum ki, şeytanı da öyle anlayalım.

Şimdi şeytan da kafir Kuran-ı Kerimde. Allah-u Teala;

SALONDAN KATILIMCI: İnsan gibi şeytanda…

A.BAYINDIR: Üstlenmiş, bile bile üstlenmiş, evet. İşte insanlar günahı bile bile işlerler, herkes öyledir. Ama hep kendisini de iyi gösterir çevresine karşı. Hapishaneye gidin suçlularla tek tek konuşun bakıyım tek bir suçlu bulabilecek misiniz? Herkes bir başkasını suçlar. Beni karım yaktı, beni komşu yaktı, beni bilmem ne yaktı. Hiç kendileri suçlu değildir. Hep bir başkasını ama kendi başına kaldığı zaman da “ben senin ne mal olduğunu bilmiyor muyum sanki?” der Nasrettin Hoca gibi.

Nasrettin Hoca –biliyorsunuz çok meşhur bir olay- yolda giderken ayağı kayıp düşüyor, “ahh ihtiyarlık” falan diyor. Bakıyor etrafta kimse yok, “sanki ben senin gençliğini bilmiyor muyum?” diyor.

Evet insanlar gerçekten bile bile yaparlar, adam işte maaşını alır, evde hanım para bekliyor, çocuk para bekliyor efendim evin kirası verilecek, kasaba ödenecek, bakkala ödenecek, okullarla ödenecek ama tutar parasını kumarda yer öyle gelir, maaşını kumarda yer evine gelir. “Yaa niye gidiyorsun?” “Yaa ben işte köşeyi dönerim diye gittim.” Köşeyi böyle dönüyor, böyle döneceğine. Evet herkes suçu bile bile işler, herkes öyledir, şeytan da öyle. Yani duygusallaşıyor, Adem (A.S.) da öyle duygusallaşmış. Adem (A.S.) aklını kullansa orada Allah’ın vermeyeceği şeyi bir ağaç nasıl verebilir, ben ağaçtan bir şey yediğim zaman bu nasıl olur.

Şimdi diyorlar ki; Medine’de otelin lobisinde sohbet yapıyorum, “bizim efendi beni kurtaracak” demiş oradan birisi, bana sordular, dedim ki “peki efendiyi kim kurtaracak.” Baktım birkaç tanesi böyle hırsla kalktılar gittiler. Ayaklarını yere vura vura gittiler.Ondan sonra buralara geldim, duydum “efendiyi kim kurtaracak?” diyor. Şimdi sorunun cevabı yok ya. Birkaç sene o soruyu tekrar duydum o cemaatten, “efendiyi kim kurtaracakmış?” Haklı olduğunu çok iyi biliyorlar ama o şeyden de ayrılamıyorlar. Yoksa Allah-u Teala haşa zalim değildir, hiç kimseye hak etmediği cezayı vermez. Suç işleyen bile bile işler sevabı kazanan da bile bile kazanır. Şeytan da kendi iradesi ile yoldan çıkmıştır. Tercihi öyle işte, yoksa akıllı davransa bu arkadaşın yazdığı gibi bire bir doğru.

Şimdi ben bugün bir grup hanımla sohbet yaptım Kadıköy’de. Yani yaş ortalaması elli civarında olan hanımlar ama hepsi de kültürlü böyle içlerinde birkaç tane de profesör vardı zannedersem, bir tane avukat vardı, başka şeyler vardı, birkaç tane desem yanlış olur ama hep böyle kültürlü hanımlardı. O profesör olan hanım değildi ama erkekti. Anlatıyoruz, aynen bu beyefendi gibi “olur mu öyle şey, nasıl şey yapılır” nasıl detaylara iniyorsanız, “aaa çok dikkatli olmamız lazım” demeye başlıyorlar. İşte insanlar gerçekten bir nokta da kendilerini Allah’ın yerine koymaya başlıyorlar. Kararı ben veririm diyorlar, şeytanın da yaptığı gibi. Şeytan da; Allah “Adem’e secde et” diyor, etmiyor “burada benim dediğim doğrudur” diye Cenab-ı Hakka karşı çıkıyor. Aklını kullanacak olsa o hale gelmez, ondan dolayı Allah-u Teala Kuran-ı Kerim’de sık sık bize akıl kullanmayı öneriyor, ondan dolayı Allah-u Teala Kuran-ı Kerim’de müşriklere,”bu şirk koştuğunuz şeylerle ilgili belge varsa getirin bana” diyor. Allah’ın varlığı ve birliği ile ilgili sonsuz belge olduğu halde şirk koşulanlarla ilgili hiçbir belge yoktur. Gerçekten akıllı bir kimse hiçbir zaman bu duruma düşmez işte şeytan da aynıdır.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Meleklerle şeytan ayrımıdır hocam? Meleklerde itaatin dışına çıkmadıkça sorun yok herhalde, şeytan da o özgürlük o irade oluşuyor mu orada?

Şimdi meleklerle şeytanlar aynımıdır gayrımıdır şeklinde, bu cinlerde, cin taifesinden şeytan. Cinleri Allah-u Teala ayrıca anlatıyor, işte “dumansız ateşten” yarattığını bildiriyor, hadislerde de meleğin nurdan yaratıldığı ifade ediliyor. İkisinin kaynağı da ateş de, mesela nur dediğimiz ışıktır. Şu odayı dolduran nur, bir de şu lambanın  olduğu yerde, oraya elini vuramazsın. İşte o ateşin dumansız hale geldiği anda ki o durumdan şeytanı yaratmış. Nurdan da hani onun yaydığı ışıklar gibi nurdan da melekleri yaratmış. Şeytanı dumansız ateşten yarattığı Kuran-ı Kerimde var, meleklerin nurdan yaratıldığı da Hadis-i Şeriflerde var, Kuran-ı Kerimde yok. Yani ayetlere baktığınız zaman ikisinin ayrı varlıklar olduğu anlaşılıyor. Peki neden öyle olmuş? Zaten yeryüzünde cinler var, eskiden cinlerle melekler iç içe bulunabiliyorlardı. Birinci kat semaya çıkıp, meleklerin konuşmalarını dinliyorlardı, o anda verilen emre onlar da demek ki muhatap olmuşlar.

SORU: Ben denizcilik mesleğinde ekmeğini kazanan biri olarak, gemideki özel durumlardan bazı sorularım olacak. Gemi devamlı bir sefer halinde olduğundan dolayı ben de namazda, oruçta seferi olarak mı sayılacağım? Gemide kamaramda namazımı eda ederken, köprü üstünde gemi rotasını değiştirirse kıble yönüm değişeceğinden namazım bozulur mu? Ben kamaramda olduğumdan rota değişikliğinden haberim yok.

CEVAP: Şimdi evvela bu arkadaşımız sürekli seferidir, yolculuk halindedir. Sürekli seferidir. Seferi haldeyken oruç tutmayabilir ama tutması daha hayırlıdır. Fakat namazını kılacak, namazını da seferi olarak kılacak. Yani dört rekatlık namazları iki rekat olarak kılacak, akşam namazı zaten üç rekat. Şimdi kıbleye sıra gelince; kıble konusu ondan namaz kılarken haberiniz yoksa yapacağınız bir şey yok. Zaten büyük bir denizin ortasındaysanız, geminin döndüğünü bile fark edemezsiniz, değil mi? Siz gemiciler, gözle çoğu zaman fark edilebilir mi?

SALONDAN KATILIMCI: Fark edilir de, gemi dönmez ki zaten rotasını çizer dümdüz gider…

A.BAYINDIR: Yok, yok bazen rotasını değiştirdiği anlar olur.

SALONDAN KATILIMCI: Ani dönüş yapar belli olur…

A.BAYINDIR: Yok ağır döner bu ani dönüşleri zaten o anlar ,bu kamaramdan anlayamıyorum diyor , hafif dönüşleri diyor , kıbleden sapmalardan bahsediyor.

SALONDAN KATILIMCI: Gemi çok ağır döner yani o namazı birkaç sefer kılar hocam.

A.BAYINDIR: Öyle mi? Birkaç sefer kılar mı? Onun için burada iki tane gemici var. Gemi uzun süre aynı istikamette gidiyor.

SALONDAN KATILIMCI: Manevra anı olursa dediğiniz doğru.

A.BAYINDIR: Manevra anında değişir doğru. Neyse şimdi hiç kimseyi Cenab-ı Hak gücünün yetmediği şeyden sorumlu tutmaz, bu zat bulunduğu yerde kıbleye doğru döner namazını kılar. Ama o arada gemi dönüyorsa ve farkına varamadıysa yapacağı bir şey yok farkına varabiliyorsa o zaman döner, dönemiyorsa. Döndüğüm zaman başım döner, başımı vururum,  manevra sırasında duramayabilir, dalgalar olur o zaman oturduğu yerde kılar ama her halükarda namazını kılar. Çünkü Ayet-i Kerime de Cenab-ı Hak diyor; o ayetin numarası kaçtı, Bakara 259 mu, baksana, iki yüz otuz dokuz; Şimdi bu Bakara suresi 239. Ayette Allah-u Teala buyuruyor ki;

“Fein hıftum fericâlen ev rukbânâ” hatta ondan önce “Hâfizû ales salevâti ves salâtil vustâ” “Namazlarınızı koruyun yani sürekli kılın ve orta namazı da”

Şimdi kaç vakit namaz kılıyoruz? Beş. Yani iki bir tarafta, iki bir tarafta bir de ortada oluyor beş vakit.

“ve gûmû lillâhi ganitîn” “itaatkarlar olarak Allah için ayakta durun yani Allah’a ibadet yapın.” (Bakara 2/238)

“Fein hıftum” “Eğer korku içerisinde olursanız, korkarsanız”

Buradaki korku bir bilgiye ya da zanna dayanan bir korkudur. Kuru kuruya bir korku değil mesela işte gemi giderken ayakta korka korka namaz kılıyorsunuz, sallanıyor başınız dönüyor, olabilir daha önce şey yapmışsınızdır ya da o sallantıda düşüyorsunuz hoş olmayan durumlar oluyor. Bu bir korkudur. Trende olur korkudur ya da korku işte korkunun tarifi yok. Birisinin korktuğu şey bir başkası için zevk, eğlence bile olabilir. İzafidir. Onun için Allah burada konuyu tanımlamamış herkes kendine göre bunu tanımlayamazsın. Kendin için korkulu bir durum olur işte bir yere yetişeceksindir yetişemiyorsundur, o da bir korkudur.

“Korkarsan yürüyerek ve binili olarak nazmını kıl” diyor. Yürüyorsun, eve doğru yürüyorsun mesela havanın kararacağını köy yerinde bir düşünün. Şehir merkezinde havanın kararması fazla bir dert değil de. Hava kararacak ya da yağmur yağıyor falan yürüyerek namaz kılacaksın. Kıble tam arkanda kalıyor şimdi geri geri mi yürüyeceksin? Tabii ki önüne doğru yürüyeceksin ya da binili olarak. Şimdi buradan binmişsin arabana, geçmişsin E-5’ ten köprüye doğru gidiyorsun köprü tıkanmış. Sende yolda kalmışsın, abdestsizsin ve ikindi namazı geçiyor ve direksiyondasın. Hadi bakalım kıble ne tarafta şöyle o tarafa bir döneyim, arabayı da yavaş yavaş sürerim. Böyle yapacak halin yok ki, o zaman bu ne demektir? Gittiğin tarafa doğru, hem direksiyonda şey yaparsın çünkü orada arabayı çekeceğin bir yer yok ama namazda geçiyor. Tamam olmasa abdestinde yoksa orada teyemmümde alıp orada namazını kılarsın ama namazını kazaya bırakamazsın.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Onun için arabanın içinde toprak bulundurmak…

A.BAYINDIR: İhtiyaten çok iyi olur gerçekten. Arabada toprak bulundurmak yani teyemmüm yapacağın bir şey bulundurmak çok iyi olur. Şimdi;

“feizâ emintum” “Güvenli duruma geldiğiniz zaman” “fezkurullâhe kemâ allemekum” “artık Allah’ın öğrettiği gibi Allah’ı zikredin” Yani artık normal o tehlike geçtikten sonra o ibadeti normal şekilde yaparsınız. Bu durum herkes için söz konusudur, gemici için de öyledir, başkaları için de öyledir ama bu neyi gösteriyor; Allah bütün kolaylıkları göstermiş namaz için, kazaya fırsat yok. Namaz kazaya bırakılamaz bu mümkün değil, mutlaka vaktinde kılacaksın.

Burada acaba atladığım bir şey var mı? Gözükmüyor. Haa burada soruyu buraya koymuşsun değil mi, dersleriniz de özet olarak koymuşsun. Geçen hafta biraz uzundu.

SORU: Derslerinizde kimlerle savaş yapılacaklara Kuran’dan örnek vermişsiniz, peki Süleyman (A.S.)’ ın Belkıs’a tehdit vari ve savaş yapacakmış gibi konuşmasının sebebi hangisidir?

CEVAP: Hani üç tane kırmızı  çizgi meselesi vardı ya. Mümtaine Suresinde. Yani savaş sebebi neydi; bir, dinimizden dolayı bizi öldürmeye kalkmaları, birinci kırmızı çizgi oydu. İkincisi, ülkemizden çıkarmaları. Üçüncüsü de, çıkaranlara destek vermeleri. Yani insanlar bizi dinimizden dolayı öldürmeye kalkarlar, ülkemizden çıkarırlar ya da çıkaranlara destek verirlerse, bu üç şey savaş sebebiydi. Bunlardan birisi yapılmadıysa o zaman biz kafirlerle iyi geçinme imkanına sahibiz. O zaman Allah-u Teala öyle diyor Mümtaine Suresinin sekiz ve dokuzuncu ayetlerinde.

Şimdi bu arkadaşımızda çok haklı olarak bir soru sormuş, geçen hafta soru geldi, biz biraz bakalım dedik. Baktık. İnşallah doğru sonuca varmışızdır. Yani iyi yakalamış. Yirmi yedinci sureydi değil mi Neml Suresi? Şimdi burada gerçekten Süleyman (A.S) mektup gönderiyor Hüdhüd ‘le Belkıs’a. Ve o mektubun içeriği de ayette şöyle;

“Ellâ tağlû aleyye veé’tûnî muslimîn” “Bana karşı diklenmeyin, teslim olarak bana gelin. Bana teslim olun.” (Neml 27/31) diyor. Ondan sonra da kadın üst yönetimini topluyor, diyor ki;

“ Ey prenslerim bu konuda bana sağlam bir görüş bildirin. Biliyorsunuz sizinle istişare yapmadan hiçbir karar vermem.” (Neml 27/32) Diyor. Gerçekten çok akıllı bir yöneticiymiş. Onlar diyorlar ki. Bak burada Süleyman (A.S.) Belkıs’ı imana çağırmıyor yani o arkadaşın yaptığı tespit yerinde. Belkıs’ı imana çağırmıyor, diyor ki “gel bana teslim ol, yoksa geldim mi, görürsün” diyor. Şimdi bak burada da bunlar toplaşıyor ve diyorlar ki;

“Biz güçlüyüz ve hücum kuvvetimiz vardır” “ulû beé’sin şedîdiv” “hücum gücümüz vardır.” Yani biz bu savaşı yapabiliriz, karşı koyabiliriz hatta hücum da edebiliriz. Sadece savunma değil. “Ama son karar senindir düşün ne emredersen et.” (Neml 27/33) diyorlar. O da diyor ki;

“Melikler.” Bakın Süleyman (A.S.) ‘a elçi demiyor, Peygamber olarak mektubu gönderseydi Süleyman (A.S.) diyecekti ki “bunlar güneşe tapıyorlarmış, yalnız Allah’a ibadet edin bana itaat edin” diyecekti. Öyle bir şey demiyor. Diyor ki bak;

“Melikler bir ülkeye girdikleri zaman oranın düzenini bozarlar. İzzetli ve şerefli olanı zelil ve hakir hale getirirler ve bu şekilde yaparlar. Ben şimdi bir hediye göndereceğim. Süleyman’a bir hediye göndereceğim ve bakacağım ki elçiler nasıl geri dönüyor.” (Neml 27/34-35)

“Süleyman’a o elçisi gelince diyor ki “siz bana malla destekte mi bulunuyorsunuz? Allah’ın verdiği sizin verdiğinizden çok daha hayırlıdır, siz verdiğiniz hediyeyle övünürsünüz.” (Neml 27/36) diyor.

“Dön onlara de ki; öyle ordularla gelirim ki karşı koyamazlar ve onları oradan zelil ve hakir olarak çıkarırım.” (Neml 27/37) diyor.

Şimdi bunların tamamı bir Peygamberlik şeyi değil, bir kral, Hz.Süleyman da aynı zamanda bir kraldı biliyorsunuz yani bu ilişkiler bir Peygamberin tebliği ilişkisi değil. Dolayısıyla burada Belkıs’ın yaptığı herhangi bir şey yok. Bu kırmızı çizgilerden bir tanesinin çiğnendiğine dair en küçük bir işaret yok burada. Öyle bir şey yok ve Süleyman (A.S.)’ın mektubu onu dine falan davet etmiyor zaten Belkıs çok sonra, bütün olup bitenlerden geriye geliyor her şeyi görüyor ve ondan sonra;

“ve eslemtu mea suleymâne lillâhi rabbil âlemîn” “Süleyman’la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum.” (Neml 27/44) diyerek en son da Müslüman oluyor yani buralarda Müslüman olma meselesi yok.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Süleyman’ın yanına geliyor değil mi hocam? Orada görüyor, müşahade ediyor  ve sonra  kabul ediyor.

A.BAYINDIR: Kabul ediyor, son derece akıllı bir yöneticiymiş. Şimdi burada üç kırmızı çizgiden hiçbirisi yok. Şimdi bir, o üç kırmızı çizgi Kuran-ı Kerim’de bizim Peygamber efendimizle alakalı olan bir hüküm. Yani bizimle ilgili olan hüküm. Biz biliyoruz ki Allah-u Teala daha önceki ümmetlere verdiği bir takım yetkileri daha sonra kaldırmıştır ve bunlar hafifletici ve rahatlatıcı hükümlerdir. Bu da bizim için çok rahatlatıcıdır,  bu kırmızı çizgileri çiğnememişse gayrimüslimlerle gayet rahat bir şekilde geçinebiliriz. Asırlarca öyle yapmışız ama burada arkadaşlarla da konuştuğumuz zaman bizim aklımıza gelen daha uygunu şu. O da uygun ama –o şey neredeydi Sad Suresinde miydi? Sad 35 mi?- Evet burada Sad Suresi 35. Ayette Süleyman (A.S.) Allah’a dua ediyor, diyor ki;

“Yarabbi beni affeyle, bana bir mülk yani bir saltanat ver” diyor. Meliklik. “öyle bir saltanat ki benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir saltanat olsun.” “inneke entel vehhâb” “Sen çok veren , ikramda bulunansın.” (Sad 38/35)

Yani Allah’tan öyle bir saltanat istiyor ki, hiç kimseye nasip olmamış, olmasın benden sonra hiç kimseye. Şimdi Hüdhüd kuşu gidiyor, kayboluyor geliyor Süleyman (A.S.)’a bir şey söylüyor. Diyor ki;

“İnnî vecedtumraeten temlikuhum” “Ben bir kadın gördüm ki onlara Meliklik yapıyor. Melike yani kraliçe” “ve ûtiyet min kulli şey’iv” “her şeyi var” “Bir de büyük de bir tahtı var.” (Neml 27/23)

Şimdi Süleyman (A.S) Allah’tan istemiş yani nasıl olur, o  benden daha  iyi olur? Allah’ta buna bu yetkiyi vermiş, bu fırsatı vermiş. Dolayısıyla buradan şunu çok iyi anlarız ki; madem Allah-u Teala Süleyman (A.S.)’ a hiç kimseye nasip olmayacak bir saltanatı vermiş, Belkıs’ta burada Süleyman (A.S.)’a adeta yarışır gibi bir noktada Hüdhüd’ün verdiği bilgiye göre. Allah-u Teala’nın verdiği o yetkiyi kullanmış olabilir. Aklımıza gelen o dur yani bir Süleyman (A.S) Allah’ın verdiği o yetkiyi kullanmıştır ve ondan sonra kimseye layık olmayacak olan bir durum. İkinci husus ta önceki peygamberlerle ilgili bazı hususların Kuran-ı Kerim’de değiştirildiğini biliyoruz, değiştirme daha iyiye doğrudur. Bu sadece Muhammet Ümmetine de ait olabilir çünkü şimdi Tevrat’ta İncil’de hatırlarsanız, ben şu an da net olarak hatırlayamayacağım ama insanlara karşı o kadar böyle kan dökücü ifadeler taşıyan ibareler var ki eğer onlar gerçekten doğru ibarelerse…hatırlayanınız var mı? Neyse şu anda aklıma gelmedi ama bizim İncil, Tevrat uzmanları yok bu akşam. Onlar bu akşam olsalardı hemen kalkar getirirlerdi burada.

Ancak bu şekilde cevap verebiliriz. Bir kere elimizde Kuran-ı Kerim var ve bizim muhatap olduğumuz emirlerde bellidir. O üç kırmızı çizgiyi Kuran-ı Kerim bizim için çizmiştir. Böylece bu sonucu elde etmiş oluyoruz. Ondan sonraki soru;

SORU: Bebek doğunca kesilmesi gereken bir akika kurbanı islamda gerçekten var mı? Varsa ayeti nedir, nasıl kesilir? Teşekkür ederim.

CEVAP: Şimdi “akika kurbanı” bazı Hadis-i Şeriflerde var. Yani işte doğan bir çocuk on iki yaşına kadar onun için bir kurban kesilir. Eğer erkek çocuksa iki tane bazı rivayetlerde, kız çocuksa bir tane şeklinde de var. İşte bazıları diyor, hayvanın kemikleri kırılır ki çocuk kaba olmasın böyle nazik olsun. Bazıları da kırılmaz derler, dayanıklı olsun, çeşitli şeyler var. Sonra ulemanın bir kısmı diyor ki; kurban vacip oluncaya kadardı bu, kurban vacip olunca görev olmaktan çıktı diyorlar. Ama neticesi şudur; böyle bir kurbanı kesmek “müstehap” tır yani güzeldir, hoştur ama bir görev değildir. Yani çocuğu olduğu için bir şükür kurbanı kesmek güzeldir ama bir görev değildir, yani yapması gerekir diye bir şey yok.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Görevmiş gibi lanse ediyorlar bunu?

A.BAYINDIR: Bir görev değil.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Kendilerine şart koşuyorlar illa şey yapmamız lazım gibi.

A.BAYINDIR: Şimdi onu komşu keserse vacip olur, benim oğlum ondan aşağı mı? Derler ya komşu komşuya bakar, canını ateşe atar ya da yakar. Neyse, yani böyle bir şeydir o senin dediğin yoksa kitaplarımızda böyle bir şey yok yani keserse iyi kesmezse kötü değil.

SORU: Engin Doruk, Tokat’tan göndermiş. Rabbimiz Allah mübarek Kuran’ın Nisa Suresinde “Kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadığını” beyan etmiştir. Yeryüzünde de, gökyüzünde de tek İlah olan Allah sizce yeryüzündeki insanların siyasi yönetimlerine hiçbir müdahalede bulunmuyor mu? Allah’ın hükmüyle hükmetmeyenler zalimlerdir, fasıklardır ayetlerini nasıl anlamamız gerekir? Bu konuları sizler Arpaça bile ve araştıran birileri olarak beni aydınlatırsanız sevinirim ayrıca kurandersi.com sitenizdeki çok görüntülü ve sesli Kuran Sohbeti, ha çoğu görüntülü ve sesli Kuran Sohbeti bölümleri açılmıyor bazıları açılıyor.

O problem halledilmedi mi hala? Şimdi burada bu teknik bir mesele, bu işi kendimiz yapamıyoruz dışarıda yaptırıyoruz, dışarıda yaptırınca da bu ancak bu kadar oluyor. İnşallah bu işi iyi bilen kişiler, siz de biliyorsanız tavsiye edin onlara yaptıralım. Bu teknik bir konu bizim başarabileceğimiz bilebileceğimiz bir şey değil. Ancak bu kadar yaptırıyoruz yapan kişilere, elbette daha iyileri vardır onlarla görüşebilirsek daha iyisini yaptırırız.

Şimdi Kuran-ı Kerim’de Allah-u Teala temel prensipleri koyar, detay vermez. Yani mesela bazıları derler ki; “saltanatın babadan oğla geçmesi Kurana aykırıdır.” Niye aykırı? Davut (A.S.) neydi? Hem peygamber hem kraldı. Öldüğü zaman saltanat kime geçti? Oğluna geçti, Kuranın neresine aykırı? Efendim İslamiyet demokrasiyi emreder diyorlar. Ben onu söyleyenlere diyorum ki; “siz bunu gidin Suudi Arabistan’da konuşun bakalım”. Bunlar gereksiz şeyler, efendim seçimle olmak mecburiyeti falan, böyle hep işte bizde de var, başkasında olur da bizde olmaz mı gibi şeylerdir.

Hz. Ebubekir ile ilgili bir seçim yapılmıştır ama o seçime Medine’de “Ben-i Sakif” gölgeliği dışında, orada toplaşan birkaç kişi dışında kim katıldı? Seçmen kütükleri mi oluşturuldu? Efendim Medine’nin dışındaki bölgelere adamlar mı gönderildi? Medine’de bulunanların da hepsi değil, bir kısmı biat etti sonra diğer kısmı biat etti ve kabul olmuş oldu. Dolayısıyla burada bizim bildiğimiz şekilde bir seçim sistemi yok. Peki hadi Ebubekir (R.A) öyle oldu Hz.Ömer nasıl seçildi? O da bir heyet tarafından, tabii şey işaret etti Hz. Ebubekir , Hz.Ebubekir’in görüşünü reddetmediler –tamam doğru söyledin öyle- o da onun atamasıyla oldu. Peki Hz.Ömer’in vefatından sonra ne oldu? Bir ekip kuruldu, heyet kurdu Hz.Ömer, dedi ki; “şu şu adamlar birisini seçsinler.” Onlar seçtiler.

Peki Hz.Ali’nin seçimi nasıl oldu? Bakın hiçbiri diğerine uymaz, İslam da aslında seçim vardır deliline işte Hz.Ebubekir. Seçim sandıkları nerede kuruldu, seçmen kütükleri neredeydi? Bunların hepsi gereksiz sözdür. Allah’ın emrettiği şeyler var, bir kere adalet olacak, iç ve dış güvenlik sağlanacak, huzur olacak, dirlik olacak, düzen olacak ve insanlar dinlerini rahat yaşayabilecek bir ortama sahip olacaklardır. Yani kafir, kafirliğini rahat yaşayacak, Müslüman da Müslümanlığını rahat yaşayacak. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kafirlerdir, elbette öyledir. Şimdi hükmetmek kelimesi gelince, insanların hep başkasına hükmetmesi akla geliyor. Aslında kendine yapacağın hükümdür. Şimdi imanla ilgili hükümler yok mu? Aslında o hüküm şirke düşmeyeceksin asıl o konuda önce kendine bir sözün geçsin. İbadetle ilgili hükümler var, ahlakla ilgili hükümler var falan. Şimdi sosyal hayatla ilgili hükümler de elbette var. Eline imkan geçtiği zaman, gücün yettiği zaman elbette ki Allah’ın emirlerine uygun davranırsın. Sen Müslümansan nerede bulunursan bulun iman, inancına uygun davranırsın. İnsanlar yasaklasa, yasakladığı zamanda fırsat bulduğun zaman bunu yaparsın.

Ama Kuran-ı Kerimde de , Peygamberimizin sünnetinde de herhangi bir devlet şekli yok ama Allah zulmü yasaklıyor, adaletsizliği yasaklıyor, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarılmasını yasaklıyor, huzur ve güvenliğin olmasını istiyor ve adaleti yerine getirecek olan kişilerin bulunmasını istiyor. Yani siz ona göre bir yönetim kurun da adına ne derseniz deyin.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Hocam soruda geçiyordu ya günümüzde yönetime Allah müdahil oluyor  mu olmuyor mu?

A.BAYINDIR: Allah müdahil olmaz, Allah emreder işi biz yaparız. Allah emir verir işi biz yaparız. İyi yaparsak sevap kazanırız kötü yaparsak cezamızı alırız yani İslam devleti olmaz Müslümanın devleti olur. Biz yaparız, iyi yaparsak iyi kötü yaparsak kötü, sevabı da bizim günahı da bizimdir.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Hocam bir hususla ilgili bir şey sorabilir miyim?

A.BAYINDIR: Tabii buyurun.

KATILIMCI: Hulefa-i Raşidin, Hz. Ebubekir’in seçimi meselesi. Oradakiler seçmişler diğerleri de zımni biat…

A.BAYINDIR: Daha sonra da biat ettiler. Mesela Hz.Ali  altı ay sonra biat etti.

KATILIMCI: Hz. Ömer’ in kinde  teklif edildi, teklif edildiğinde sahabenin zımni biati yani çoktan aldığı biatin büyük bir kısmının…

A.BAYINDIR: O teklifi de kabul etmişlerdir.

KATILIMCI: Dolayısıyla burada seçim meselesine benzeme yok mu? Oradakilerin ses çıkarmamış olması, kabullenme manasında.

A.BAYINDIR: Bugün seçim dendiğinde o anlaşılmıyor Abdullah Hoca. Seçim dediğiniz zaman evet birisi bir adamı işaret ediyor, bugün de bir siyasi parti lideri falanca olsun dediğinde, mesela diyelim ki şimdi cumhurbaşkanlığına kim aday olacak? Gazetelerde herkesi aday yapıyorlar ama en sonunda Tayyip Erdoğan’ın iki dudağından çıkacak bir kelimeyle bir adam aday olacaktır. İşin gerçeği bu, Hz. Ebubekir’in ağzından çıkan da o. Yani insanlar saygı duydukları kişilerin sözlerine de saygı duyarlar ve dikkate alırlar. Ama benim burada söylediğim o değil, bugün seçim derken, demokrasi derken, devlet yönetimi derken bizim anladığımız şeyler oralarda yok. Ama temel öğeleri var siz onu kastediyorsunuz, doğru.

SALONDAN BİR KATILIMCI: Hocam başlangıç kısmında arkadaşımızın dediği şey vardı; yani sisteme müdahale var mı?

A.BAYINDIR: Ben müdahaleyi şöyle anlıyorum. Senin dediğin manada ifadeyi kullandığını düşünmüyorum yani Allah “şöyle bir yönetim kuracaksınız” demiyor mu? Şeklinde, ben o şekilde anlıyorum. Soru öyle yani şöyle bir yönetim değil, durum ve şartlara göre.

Tüm Kur'an Sohbetleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 İsra Suresi 13-15. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Mart 2024
2 İsra Suresi 9-11. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Şubat 2024
3 İsra Suresi 4-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Şubat 2024
4 İsra Suresi 2-3. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Şubat 2024
5 İsra Suresi 1. Ayet | Kur’an Sohbetleri 6 Şubat 2024
6 Nahl Suresi 124-128. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ocak 2024
7 Nahl Suresi 119-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Ocak 2024
8 Nahl Suresi 114-118. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ocak 2024
9 Nahl Suresi 110-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ocak 2024
10 Nahl Suresi 103-109. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Ocak 2024
11 Nahl Suresi 101-102. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Aralık 2023
12 Nahl Suresi 94-100. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Aralık 2023
13 Nahl Suresi 93. Ayet | Kur’an Sohbetleri 12 Aralık 2023
14 Nahl Suresi 90-93. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Aralık 2023
15 Nahl Suresi 83-89. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Kasım 2023
16 Nahl Suresi 77-82. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Kasım 2023
17 Nahl Suresi 72-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Kasım 2023
18 Nahl Suresi 68-71. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Kasım 2023
19 Nahl Suresi 65-67. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ekim 2023
20 Nahl Suresi 60-64. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ekim 2023
21 Nahl Suresi 56-59. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ekim 2023
22 Filistin-İsrail Savaşı | Kur’an Sohbetleri 10 Ekim 2023
23 Nahl Suresi 51-55. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ekim 2023
24 Nahl Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Eylül 2023
25 Nahl Suresi 41-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Eylül 2023
26 Nahl Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Eylül 2023
27 Nahl Suresi 35-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Eylül 2023
28 Nahl Suresi 30-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Ağustos 2023
29 Nahl Suresi 24-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Ağustos 2023
30 Nahl Suresi 15-23. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Ağustos 2023
31 Nahl Suresi 9-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Ağustos 2023
32 Nahl Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Ağustos 2023
33 Nahl Suresi 3-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Temmuz 2023
34 Nahl Suresi 1-2. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Temmuz 2023
35 Hicr Suresi 88-99. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Temmuz 2023
36 Hicr Suresi 85-87. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Temmuz 2023
37 Hicr Suresi 61-77. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Haziran 2023
38 Hicr Suresi 51-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Haziran 2023
39 Hicr Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Mayıs 2023
40 Hicr Suresi 43-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Mayıs 2023
41 Hicr Suresi 28-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Mayıs 2023
42 Hicr Suresi 26-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Mayıs 2023
43 Hicr Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Mayıs 2023
44 Hicr Suresi 14-18. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Nisan 2023
45 Hicr Suresi 6-13. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Nisan 2023
46 Hicr Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Nisan 2023
47 İbrahim Suresi 42-52. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Nisan 2023
48 İbrahim Suresi 35-41. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Mart 2023
49 İbrahim Suresi 28-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Mart 2023
50 İbrahim Suresi 22-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Mart 2023
51 İbrahim Suresi 18-21. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Mart 2023
52 İbrahim Suresi 9-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Şubat 2023
53 İbrahim Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Şubat 2023
54 İbrahim Suresi 1-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Şubat 2023
55 Rad Suresi 41-43. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Şubat 2023
56 Rad Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ocak 2023
57 Rad Suresi 36-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ocak 2023
58 Rad Suresi 33-36. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ocak 2023
59 Rad Suresi 30-32. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 10 Ocak 2023
60 Rad Suresi 26-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ocak 2023
61 Rad Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Aralık 2022
62 Rad Suresi 17-19. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Aralık 2022
63 Rad Suresi 15-16. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Aralık 2022
64 Rad Suresi 11-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Aralık 2022
65 Rad Suresi 6-10. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Kasım 2022
66 Rad Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Kasım 2022
67 Yusuf Suresi 105-111. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Kasım 2022
68 Yusuf Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Kasım 2022
69 Yusuf Suresi 87-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Kasım 2022
70 Yusuf Suresi 77-86. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Ekim 2022
71 Yusuf Suresi 67-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Ekim 2022
72 Yusuf Suresi 58-66. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Ekim 2022
73 Yusuf Suresi 43-57. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Ekim 2022
74 Yusuf Suresi 36-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Eylül 2022
75 Yusuf Suresi 30-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Eylül 2022
76 Yusuf Suresi 23-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Eylül 2022
77 Yusuf Suresi 7-22. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Eylül 2022
78 Yusuf Suresi 1-6. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ağustos 2022
79 Kur’an’da İman Esasları | Kur’an Sohbetleri 23 Ağustos 2022
80 Hud Suresi 118-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ağustos 2022
81 Hud Suresi 116-117. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ağustos 2022
82 Hud Suresi 114-115. Ayetler – Namazların Birleştirilmesi | Kur’an SohbetleriFgOoOm0a2AkFgOoOm0a2Ak 2 Ağustos 2022
83 Hud Suresi 109-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Temmuz 2022
84 Hud Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Temmuz 2022
85 Hud Suresi 84-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Haziran 2022
86 Hud Suresi 69-83. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Haziran 2022
87 Hud Suresi 61-68. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Haziran 2022
88 Hud Suresi 50-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Haziran 2022
89 Hud Suresi 36-49. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Mayıs 2022
90 Hud Suresi 25-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Mayıs 2022
91 Hud Suresi 18-24. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Mayıs 2022
92 Hud Suresi 15-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Mayıs 2022
93 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 13-14. Ayetler 26 Nisan 2022
94 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 12. Ayet 20 Nisan 2022
95 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 8-11. Ayetler 13 Nisan 2022
96 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 7. Ayet 6 Nisan 2022
97 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 5-6. Ayetler 30 Mart 2022
98 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 1-4. Ayetler 23 Mart 2022
99 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 107-109. Ayetler 16 Mart 2022
100 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 101-106. Ayetler 9 Mart 2022
101 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 99-100. Ayetler 2 Mart 2022
102 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 93-98. Ayetler 23 Şubat 2022
103 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 75-86. Ayet 9 Şubat 2022
104 Kur’an Sohbetleri | Yunus 71-74. Ayetler 2 Şubat 2022
105 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 65-70. Ayetler 26 Ocak 2022
106 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 61-64. Ayetler 19 Ocak 2022
107 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 59-60. Ayetler 12 Ocak 2022
108 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 54-58. Ayetler 5 Ocak 2022
109 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 45-53. Ayetler 29 Aralık 2021
110 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 41-44. Ayetler 22 Aralık 2021
111 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 38-40. Ayetler 15 Aralık 2021
112 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 37. AYET 8 Aralık 2021
113 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 31-36. AYETLER 1 Aralık 2021
114 Kur’an Sohbetleri | YUNUS 26-30. AYETLER 24 Kasım 2021
115 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 21-25. AYETLER 17 Kasım 2021
116 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 15-20. AYETLER 10 Kasım 2021
117 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 7-14. AYETLER 3 Kasım 2021
118 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 4-6. AYETLER 27 Ekim 2021
119 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 1-3. AYETLER 20 Ekim 2021
120 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 123-129. AYETLER 13 Ekim 2021
121 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 119-122. AYETLER 5 Ekim 2021
122 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 113-118. AYETLER 28 Eylül 2021
123 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 107-112. AYETLER 21 Eylül 2021
124 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 97-106. AYETLER 15 Eylül 2021
125 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 90-96. AYETLER 8 Eylül 2021
126 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 81-89. AYETLER 31 Ağustos 2021
127 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 74-80. AYETLER 24 Ağustos 2021
128 Kur’an Sohbetleri | SIKINTILAR VE BOLLUKLA İMTİHAN 17 Ağustos 2021
129 Kur’an Sohbetleri | RESUL VE TEBLİĞ 17 Ağustos 2021
130 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 71-73. AYETLER 4 Ağustos 2021
131 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 64-70. AYETLER 27 Temmuz 2021
132 Kur’an Sohbetleri | BÜYÜK GÜNAHLAR 20 Temmuz 2021
133 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 61-63. AYETLER 14 Temmuz 2021
134 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 58-60. AYETLER 6 Temmuz 2021
135 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 53-57. AYETLER 30 Haziran 2021
136 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 43-52. AYETLER 23 Haziran 2021
137 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 38-42. AYETLER 16 Haziran 2021
138 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 36-37. AYETLER 9 Haziran 2021
139 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 34-35. AYETLER 2 Haziran 2021
140 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 32-33. AYETLER 26 Mayıs 2021
141 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 30-31. AYETLER 19 Mayıs 2021
142 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 29. AYET (CİZYE) 12 Mayıs 2021
143 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 28. AYET (Müslüman olmayanlar Mekke’ye giremez mi?) 5 Mayıs 2021
144 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 25-27. AYETLER 28 Nisan 2021
145 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 23-24. AYETLER 21 Nisan 2021
146 Kur’an Sohbetleri | ORUÇ İLE İLGİLİ AYETLER 15 Nisan 2021
147 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 17-22. AYETLER 6 Nisan 2021
148 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 16. AYET 31 Mart 2021
149 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 9-15. AYETLER 24 Mart 2021
150 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 5-8. AYETLER 17 Mart 2021
151 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 1-5. AYETLER 10 Mart 2021
152 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 72-75. AYETLER 3 Mart 2021
153 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 67-71. AYETLER 25 Şubat 2021
154 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 65-66. AYETLER 17 Şubat 2021
155 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 59-64. AYETLER 10 Şubat 2021
156 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 52-58. AYETLER 5 Şubat 2021
157 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 50-51. AYETLER 27 Ocak 2021
158 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 49. AYET 21 Ocak 2021
159 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 45-48. AYETLER 14 Ocak 2021
160 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 41-44. AYETLER 6 Ocak 2021
161 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 35-40. AYETLER 30 Aralık 2020
162 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 31-34. AYETLER 23 Aralık 2020
163 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 28-30. AYETLER 16 Aralık 2020
164 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 17-23. AYETLER 2 Aralık 2020
165 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 13-16. AYETLER 26 Kasım 2020
166 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 9-12. AYETLER 18 Kasım 2020
167 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 5-8. AYETLER 5 Kasım 2020
168 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 1-4. AYETLER 29 Ekim 2020
169 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 204-206. AYETLER 22 Ekim 2020
170 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 200-204. AYETLER 15 Ekim 2020
171 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 189-199. AYETLER 8 Ekim 2020
172 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 188. AYET 1 Ekim 2020
173 Kur’an Sohbetleri | SUR’A ÜFLENMESİ 24 Eylül 2020
174 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’DA KIYAMET SAATİ 17 Eylül 2020
175 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 184-186. AYETLER 10 Eylül 2020
176 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 180-183. AYETLER 3 Eylül 2020
177 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 179. AYET VE DEVAMI 28 Ağustos 2020
178 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 175-178. AYETLER 20 Ağustos 2020
179 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 172-174. AYETLER 13 Ağustos 2020
180 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 168-171. AYETLER 5 Ağustos 2020
181 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 163-167. AYETLER 24 Temmuz 2020
182 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 158-162. AYETLER 15 Temmuz 2020
183 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 154-157. AYETLER 8 Temmuz 2020
184 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 138-153. AYETLER 1 Temmuz 2020
185 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 127-137. AYETLER 24 Haziran 2020
186 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 103-126. AYETLER 17 Haziran 2020
187 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 100-102. AYETLER 10 Haziran 2020
188 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 94-99. AYETLER 3 Haziran 2020
189 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 85-93. AYETLER 26 Mayıs 2020
190 Kur’an Sohbetleri | KADİR GECESİ 19 Mayıs 2020
191 Kur’an Sohbetleri | A’RÂF SURESİ 73-78. AYETLER 13 Mayıs 2020
192 Kuran Sohbetleri | A’RAF SURESİ 65-72 ARASI AYETLER 6 Mayıs 2020
193 Kur’an Sohbetleri | NAMAZ VAKİTLERİNİN EVRENSEL ÖLÇÜLERİ 30 Nisan 2020
194 Kur’an Sohbetleri | ORUCA BAŞLAMA VE BİTİŞ VAKİTLERİ 23 Nisan 2020
195 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 59-64. AYETLER 16 Nisan 2020
196 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 57-58. AYETLER 9 Nisan 2020
197 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 53-56. AYETLER 2 Nisan 2020
198 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 52. AYET 26 Mart 2020
199 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 42-51. AYETLER 19 Mart 2020
200 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 37-41. AYETLER 13 Mart 2020
201 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 34-37. AYETLER 5 Mart 2020
202 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 31-32. AYETLER 27 Şubat 2020
203 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 29-30. AYETLER 20 Şubat 2020
204 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 26-28. AYETLER 13 Şubat 2020
205 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 10-25. AYETLER 7 Şubat 2020
206 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 4-9. AYETLER 30 Ocak 2020
207 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 1-3. AYETLER 23 Ocak 2020
208 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’A DAİR KURGULAR VE GERÇEKLER 16 Ocak 2020
209 Kur’an Sohbetleri | İSLAM VE TİCARET 10 Ocak 2020
210 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 159-165. AYETLER 3 Ocak 2020
211 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 154-157. AYETLER 26 Aralık 2019
212 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 150-153. AYETLER 19 Aralık 2019
213 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 148-150. AYETLER 12 Aralık 2019
214 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 146-147. AYETLER 6 Aralık 2019
215 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 142-145. AYETLER 28 Kasım 2019
216 Kur’an Sohbetleri | DÜNYA HAYATININ ANLAMI 21 Kasım 2019
217 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 141. AYET 14 Kasım 2019
218 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 136-140. AYETLER 7 Kasım 2019
219 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 133-135. AYETLER 31 Ekim 2019
220 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 128 – 132. AYETLER 24 Ekim 2019
221 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 122 – 127. AYETLER 17 Ekim 2019
222 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 118 – 121. AYETLER 10 Ekim 2019
223 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 113-117. AYETLER 3 Ekim 2019
224 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 111 VE DEVAMI AYETLER 26 Eylül 2019
225 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 108-111. AYETLER 19 Eylül 2019
226 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 106-108. AYETLER 12 Eylül 2019
227 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 106-107 ARASI AYETLER 5 Eylül 2019
228 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 100-106 ARASI AYETLER 29 Ağustos 2019
229 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 95-99 ARASI AYETLER 22 Ağustos 2019
230 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 93-94 ARASI AYETLER 11 Temmuz 2019
231 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (91-92 ARASI AYETLER) 4 Temmuz 2019
232 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (83-90 ARASI AYETLER) 27 Haziran 2019
233 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (74-83 ARASI AYETLER) 20 Haziran 2019
234 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (68-73 ARASI AYETLER) 14 Haziran 2019
235 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (63-67 ARASI AYETLER) 3 Mayıs 2019
236 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (61-64 ARASI AYETLER) 25 Nisan 2019
237 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (60-62 ARASI AYETLER) 18 Nisan 2019
238 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (56-59 ARASI AYETLER) 11 Nisan 2019
239 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (54-59 ARASI AYETLER) 4 Nisan 2019
240 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (50-53 ARASI AYETLER) 28 Mart 2019
241 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (42-49 ARASI AYETLER) 21 Mart 2019
242 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (37-41 ARASI AYETLER) 14 Mart 2019
243 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (32-36 ARASI AYETLER) 7 Mart 2019
244 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (19-31 ARASI AYETLER) 28 Şubat 2019
245 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (11-18 ARASI AYETLER) 21 Şubat 2019
246 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (1-11 ARASI AYETLER) 12 Şubat 2019
247 KUR’AN SOHBETLERİ | HER KÂFİR YALANCIDIR (ENAM 6/27) 5 Şubat 2019
248 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’DAN KİMLER İSTİFADE EDER 29 Ocak 2019
249 KUR’AN SOHBETLERİ | CAİZ OLAN VE OLMAYAN VESİLELER 22 Ocak 2019
250 KURAN SOHBETLERİ | KİMSE MÜŞRİĞİM DEMEZ (ENAM 6/22-24) 15 Ocak 2019
251 KUR’AN SOHBETLERİ | İSLAM’IN EVRENSELLİĞİ (EN’AM 6/19-21) 8 Ocak 2019
252 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’IN EVRENSELLİĞİ 1 Ocak 2019
253 Kuran Sohbetleri | İnsanı Kamil Uydurması 25 Aralık 2018
254 Allah’a Teslim Olmak (En’am 12-15. Ayetler) 18 Aralık 2018
255 Kur’an’da Yolculuk ve Amaçları (En’am 11. Ayet) 11 Aralık 2018
256 Nebimize Kur’an’dan Başka Mucize Verilmiş Midir? (En’am 7-10. Ayetler) 4 Aralık 2018
257 Allah Her Şeyi Bilir (En’am 1-6. Ayetler) 27 Kasım 2018
258 Dinin Bozulmasının Canlı Örneği: Namaz Vakitleri (En’am 3-6. Ayetler) 20 Kasım 2018
259 Ecel (En’am 2. Ayet) 13 Kasım 2018
260 Dünya Düz Mü Yuvarlak Mı? (En’am 1. Ayet) 6 Kasım 2018
261 İsa Aleyhisselam’ın Mucizeleri (Maide 109. Ayet ve Devamı) 30 Ekim 2018
262 Mahşerde Rasullerle Yüzleşme (Maide 109. Ayet) 23 Ekim 2018
263 Vasiyet ve Kadının Şahitliği (Maide 106-108. Ayetler) 16 Ekim 2018
264 Tebliğ Görevi ve Bireysel Sorumluluğumuz (Maide 103-105. Ayetler) 9 Ekim 2018
265 Soru Sorma Özgürlüğü (Maide 101 ve 102. Ayetler) 2 Ekim 2018
266 Çoğunluk Hakikatin Ölçüsü mü? (Maide 100. Ayet) 25 Eylül 2018
267 İnsanları Uyarma Görevi (Maide 77-81. Ayet) 18 Eylül 2018
268 Dinde Aşırılık (Maide 77. Ayet) 11 Eylül 2018
269 Rasul ve Tebliğ (Maide 99. Ayet) 4 Eylül 2018
270 İhramlıyken Avlanma Yasağı (Maide 94-98. Ayetler) 24 Temmuz 2018
271 Uyuşturucu Maddelerin Haramlığı (Maide 90-93. Ayetler) 17 Temmuz 2018
272 İçkinin Yasaklanması ve Tedricilik (Maide 90. Ayet) 10 Temmuz 2018
273 Yemin Keffâreti (Maide 89. Ayet) 3 Temmuz 2018
274 Ehl-i Kitaptan Mümin Olanlar (Maide 82-86. Ayetler) 19 Haziran 2018
275 Hristiyanlıktaki Teslis İnancı (Maide 72-76. Ayetler) 15 Mayıs 2018
276 Kur’an’a Yönelik Saldırılar (Maide 70 ve 71. Ayetler) 8 Mayıs 2018
277 İsrailoğulları’nın Kur’an’a Karşı Tutumları (Maide 70. Ayet) 1 Mayıs 2018
278 Ehli Kitap Ne Zaman Kafir Olur? (Maide 69. Ayet) 24 Nisan 2018
279 Müslümanın Görevi Kur’an’a Uyma (Maide 67-68. Ayetler) 17 Nisan 2018
280 Gerçek Zenginliğin Yolu (Maide 66. Ayet) 10 Nisan 2018
281 Yahudilerin Çıkmazları (Maide 64-66. Ayetler) 3 Nisan 2018
282 İslam’da Ticaret Ahlakı: Çiftlik Bank Örneği 27 Mart 2018
283 Günahta Yarışan Dindarlar (Maide 60-63. Ayetler) 20 Mart 2018
284 Ehli Kitaptan Maymunlaşan ve Domuzlaşanlar (Maide 60-63. Ayetler) 13 Mart 2018
285 Ehli Kitabın Müslümanlardan İntikamı (Maide 59. Ayet) 6 Mart 2018
286 Tasdik Bağlamında Namaz (Maide 55-57. Ayetler) 27 Şubat 2018
287 Mü’minlerin Yakın Dostu Sadece Mü’minlerdir (Maide 55-57. Ayetler) 20 Şubat 2018
288 Ehli Kitapla Savaşta Nebevi Siyaset (Maide 54-56. Ayetler) 13 Şubat 2018
289 Dinden Dönme ve Zındıklık (Maide 53-54. Ayetler) 6 Şubat 2018
290 Ehl-i Kitaptan Münafıklar (Maide 51-52. Ayetler) 30 Ocak 2018
291 Savaş Ahlakı 23 Ocak 2018
292 Yahudiler ve Hristiyanlarla İlişkiler: Cizye (Maide 51. Ayet) 16 Ocak 2018
293 Yahudi ve Hristiyanlarla İlişkiler (Maide 51. Ayet) 9 Ocak 2018
294 Ehli Kitapla İlişkiler (Maide 50-51. Ayetler) 2 Ocak 2018
295 Hadisler Vahiy Olabilir mi? (Maide 48-49. Ayetler) 26 Aralık 2017
296 Önceki Şeriatler (Maide 48. Ayet) 19 Aralık 2017
297 Muhammed Aleyhisselam ve Kur’an (Maide 48. Ayet) 12 Aralık 2017
298 İsa Aleyhisselam ve İncil (Maide 46-47. Ayet) 5 Aralık 2017
299 Kısasta Hayat Vardır (Maide 45. Ayet) 28 Kasım 2017
300 Allah’ın İndirdiğiyle Hükmetmeyenler (Maide 44. Ayet) 24 Kasım 2017
301 Tevrat Kime Verildi? (Maide 43-44. Ayetler) 14 Kasım 2017
302 Kafirlikte Yarışanlar (Maide 41-42. Ayetler) 7 Kasım 2017
303 Hırsızlık Suçu ve Cezası (Maide 38-40. Ayetler) 31 Ekim 2017
304 Küfür ve Şirk (Maide 36-37. Ayetler) 24 Ekim 2017
305 Şirke Alet Edilen Ayet (Maide 35. Ayet) 17 Ekim 2017
306 Toplumsal Güvenliği İhlal Suçu ve Cezası (Maide 32-34. Ayetler) 10 Ekim 2017
307 Kur’an’da Kuşların Dünyası (Maide 27-32. Ayetler) 3 Ekim 2017
308 Kendini Büyük Görmek (Maide 15-26. Ayetler) 28 Eylül 2017
309 İmtihanı Kaybettiren Benlik Yarışı (Maide 17,18 ve 19. Ayetler) 22 Eylül 2017
310 Allah Kime Lanet Eder? (Maide 12-13. Ayetler) 8 Eylül 2017
311 Allah’a Verilen Sözde Daima Adil Olmak (Maide 7-11. Ayetler) 5 Eylül 2017
312 Adaletten Şaşmamak (Maide 8-10. Ayetler) 22 Ağustos 2017
313 Yargısız İnfaz (Mâide 7-8. Ayetler) 23 Mayıs 2017
314 Allah’a Verilen Söz 16 Mayıs 2017
315 Abdestte Ayağa Mesh Meselesi (Maide 6. Ayet) 9 Mayıs 2017
316 Evlenmede Namuslu Olma Şartı 2 Mayıs 2017
317 Haram Kılınan Hayvansal Gıdalar (Maide 3. Ayet) 25 Nisan 2017
318 Dosta ve Düşmana Karşı Tavrımız Ne Olmalı? 18 Nisan 2017
319 Şirk Tehlikesi 11 Nisan 2017
320 Kitaplara İman’ın Anlamı Nisa 136 Ankabut 46 4 Nisan 2017
321 Miras Nisa 176.Ayet 28 Mart 2017
322 Kafir’lik Kendini Büyük Görmektir Nisa 172 ve 175.Ayetler 21 Mart 2017
323 Din’de Aşırılık Nisa 171 ve 173.Ayetler 14 Mart 2017
324 İnsanlığa Çağrı Nisa 170.Ayet 7 Mart 2017
325 Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları Nisa 167-169.Ayetler 28 Şubat 2017
326 Nebi ve Resul Nisa 163-166.Ayetler 21 Şubat 2017
327 Ehli Kitap’tan Mümin Olanlar 14 Şubat 2017
328 Her Haram Bir Mahrumiyet Doğurur Nisa 160-162. Ayetler 7 Şubat 2017
329 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (3) 153-158.Ayetler 31 Ocak 2017
330 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (2) 153-155.Ayetler 25 Ocak 2017
331 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa 153-155.Ayetler 17 Ocak 2017
332 Allah İle Resul’lerinin Arasını Ayırmak Nisa-148-149 ve 150. Ayetler 3 Ocak 2017
333 Müslümanların Baş Belası Münafıklar II 27 Aralık 2016
334 Müslümanların Baş Belası Münafıklar Nisa 138 ve Devamı 20 Aralık 2016
335 İman Konusunda Verilen İmtihan Nisa 137 ve 147.Ayetler 13 Aralık 2016
336 Kafirlik Müşriklik ve Munafıklık Nisa 136.Ayet ve Devamı 6 Aralık 2016
337 İmanın Şartları Nisa 136 29 Kasım 2016
338 Takva Nisa Suresi 131 ve 135.Ayetler 22 Kasım 2016
339 Nüşuz ve Kadına Darp Nisa-128 ve 130.ayetler 15 Kasım 2016
340 Nisa suresi 125 ve 127.ayetler 8 Kasım 2016
341 Nisa suresi 122 ve 125.ayetler 2 Kasım 2016
342 Yüzü Suyu Hürmetine Dua – Nisa Suresi 117. Ayet 28 Ekim 2016
343 En Büyük Din İstismarı Şirk – Nisa Suresi 116-121. Ayetler 18 Ekim 2016
344 İcma 11 Ekim 2016
345 Peygamberlerin İsmet Sıfatı – Nisa Suresi 113. Ayet 4 Ekim 2016
346 Tevbe İstiğfar – Nisa Suresi 110-112. Ayetler 27 Eylül 2016
347 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 4 – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 20 Eylül 2016
348 Kur’an Yorumlanabilir mi? – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 6 Eylül 2016
349 Düşmanı Etkisizleştirmenin İlkeleri – Nisa Suresi 101-104. Ayetler 30 Ağustos 2016
350 Yolculukta Namaz – Nisa Suresi 101-103. Ayetler 23 Ağustos 2016
351 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 3(Tevbe Suresi Bağlamında) 16 Ağustos 2016
352 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 2 9 Ağustos 2016
353 Müslümanın Ana Görevi Cihad – Nisa Suresi 94-100.Ayetler 31 Mayıs 2016
354 Adam Öldürmenin Cezası – Nisa Suresi 92-93. Ayetler 24 Mayıs 2016
355 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır – Nisa Suresi 88-91. Ayetler 18 Mayıs 2016
356 Münafıklık – Nisa Suresi 89-90. Ayetler 10 Mayıs 2016
357 Allah’a ve Ahiret Gününe İman – Nisa Suresi 86-87. Ayetler 3 Mayıs 2016
358 Şefaat İnancı – Nisa Suresi 85. Ayet 26 Nisan 2016
359 Müslüman-Gayrimüslim İlişkileri – Nisa Suresi 84. Ayet 19 Nisan 2016
360 Yetkililere İtaat – Nisa Suresi 83.Ayet 12 Nisan 2016
361 Kur’an’ı Çelişkili Olarak Gösterenler – Nisa Suresi 82.Ayet 5 Nisan 2016
362 Kitap-Resul İlişkisi – Nisa Suresi 80-82. Ayetler 29 Mart 2016
363 Bollukla ve Sıkıntı ile İmtihan 22 Mart 2016
364 Canı Pahasına İmtihanı Kazanmak 15 Mart 2016
365 Nisa Süresi 71. Ayet Ve Devamı (Allah Yolunda Cihad) 8 Mart 2016
366 Nisa Süresi 65-70. Ayetler (İntihar Eylemleri) 1 Mart 2016
367 Nisa Süresi 60-65. Ayetler (Müslümanların Kur’ân’dan Kaçışı) 23 Şubat 2016
368 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı 2) 16 Şubat 2016
369 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı) 9 Şubat 2016
370 Nisa Süresi 56-57. Ayetler (Hocaları Sorgulayan Müslüman) 2 Şubat 2016
371 Nisa Süresi 53-54. Ayetler (Hikmetsiz Kalan Müslümanların Çaresizliği) 26 Ocak 2016
372 Nisa Süresi 48-52. Ayetler (Müslümanların Kimlik Bunalımı) 19 Ocak 2016
373 Nisa Süresi 47. Ayet (Kur’ân’a Güvenmemenin Acı Sonuçları) 12 Ocak 2016
374 Nisa Süresi 44-46 Ayet (Ayetleri Tahrif) 5 Ocak 2016
375 Nisa Süresi 43. Ayet (Abdestte Çıplak Ayağa ve Çoraplara Mesh) 29 Aralık 2015
376 Nisa Süresi 41-42. Ayetler (Kafir İle Günahkarın Farkı) 22 Aralık 2015
377 Harcama Kültürü, Nisa 36.Ayet 16 Aralık 2015
378 Nisa Süresi 36. Ayet (Anne-Babaya İyi Davranmak) 8 Aralık 2015
379 Nisa Süresi 36. Ayet (Müslümanları Batıran Şirk) 1 Aralık 2015
380 Nisa Süresi 35. Ayet (Aile Hakemliği) 24 Kasım 2015
381 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi 2) 17 Kasım 2015
382 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi) 10 Kasım 2015
383 Nisa Süresi 33. Ayet (Mirasta Kadın-Erkek Dengesi ve Avliyye) 3 Kasım 2015
384 Nisa Süresi 32. Ayet (Kendimizi Keşfedelim) 27 Ekim 2015
385 Büyük Günahlar 20 Ekim 2015
386 Sorgulamayan Müslümanlar Ve İntihar Eylemleri 13 Ekim 2015
387 Nisa Süresi 29. Ayet Ve Devamı (Faizli Kredi Ekonomiyi Öldürür) 6 Ekim 2015
388 Hac’da Şeytan Taşlama 29 Eylül 2015
389 Nisa Süresi 26-28. Ayetler (Allah’ın İradesi Ve Sünnetullah) 22 Eylül 2015
390 Nisa Süresi 25. Ayet Ve Devamı (Recim Cezası Konusunda Şii-Sünni İttifakı) 15 Eylül 2015
391 Nisa Süresi 25. Ayet (Evlenmede Öncelik Sıralaması) 8 Eylül 2015
392 Nisa Süresi 24. Ayet (Muta Nikahı) 1 Eylül 2015
393 Nisa Süresi 22-23. Ayetler (Hürmet-i Müsahare) 25 Ağustos 2015
394 Mekkeli Müşrikler Bir Nebi Beklentisi İçindemiydiler 18 Ağustos 2015
395 Nisa Süresi 20-21. Ayetler “Evlenme Ve Boşanma Kolay Olmalı” 11 Ağustos 2015
396 Nisa Süresi 19. Ayet (Kadına Yönelik Şiddet) 4 Ağustos 2015
397 Nisa Süresi 17-18. Ayetleri (Tevbe) 28 Temmuz 2015
398 Nebimizin Yürüttüğü İç Politika (Son Olaylara Kur’an Penceresinden Bakış) 21 Temmuz 2015
399 Kur’ân’a Göre İftar ve İmsak Vakitleri 16 Haziran 2015
400 Nisa Süresi 15-16. Ayetler (Batı Güdümüne Giren Müslümanların Perişan Hali) 9 Haziran 2015
401 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 2.Bölüm 6 Haziran 2015
402 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 1.Bölüm 2 Haziran 2015
403 Nisa Süresi 13-14. Ayetleri (Allah’ın Koyduğu Sınırların Aşılması ve Kader) 26 Mayıs 2015
404 Nisa Süresi 12. Ayet ve Kelale 19 Mayıs 2015
405 Nisa Süresi 12. Ayet – Miras Konuları 12 Mayıs 2015
406 Miras Ayetleri Bağlamında Vasiyet – 2 5 Mayıs 2015
407 Nisa Süresi 11. Ayet – Miras Paylaşımı 29 Nisan 2015
408 Nisa Süresi 11. Ayet 21 Nisan 2015
409 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras (Vasiyet) 14 Nisan 2015
410 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras 7 Nisan 2015
411 Nisa Süresi 6. Ayet – Miras’da Asabelik 31 Mart 2015
412 Nisa Süresi 6. Ayet – Yetim ve Öksüz Çocuklar 24 Mart 2015
413 Nisa Süresi 3.Ayet – Çok Eşlilik 17 Mart 2015
414 Nisa Süresi 2.Ayet – Evlilik Yaşı 10 Mart 2015
415 Nisa Süresi 1. Ayeti ve Devamı – Kadın ve Erkeğin Yaratılışı 3 Mart 2015
416 Al-i İmrân Süresi 196 – Dünyalıkla İmtihan 24 Şubat 2015
417 Al-i İmrân Suresi 188. Ayet – Yaratılan Ayetlerdeki Zikir 17 Şubat 2015
418 Al-i İmrân Suresi 187. Ayet – Kur’ân’ı Anlatma Görevi 10 Şubat 2015
419 Al-i İmrân Suresi 186. Ayet – Gayrimüslimlerle İlişkiler 3 Şubat 2015
420 Al-i İmrân Suresi 183. Ayet – Geleneksel Dinin Çıkmazları 27 Ocak 2015
421 Al-i İmrân Suresi 180. Ayet – Cimrilik Eden Kendine Eder 20 Ocak 2015
422 Ali İmran Suresi 179- Ayet – Kur’an’ı Merkeze Koyma Zorunluluğu 13 Ocak 2015
423 Al-i İmrân Suresi 169-172. Ayetler – Güven ve Kararlılık 6 Ocak 2015
424 Al-i İmrân Suresi 164-168. Ayetler – Allah’ın Bilgisi ve Kader 30 Aralık 2014
425 Al-i İmrân Suresi 156-161. Ayetler – Hoşgörülü ve İlkeli Olmak 23 Aralık 2014
426 Al-i İmrân Suresi 149-154. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 3 16 Aralık 2014
427 Al-i İmrân Suresi 142-148. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 9 Aralık 2014
428 Al-i İmrân Suresi 140-142. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 Aralık 2014
429 Al-i İmrân Suresi 137-140. Ayetler – Allah’a Güvenenler En Üstünlerdir 25 Kasım 2014
430 Al-i İmrân Suresi 137-139. Ayetler-Sünnetullah Kavramı 18 Kasım 2014
431 Al-i İmrân Suresi 132-136. Ayetler 11 Kasım 2014
432 Al-i İmrân Suresi 130-131. Ayetler – Faiz ve Ekonomi 4 Kasım 2014
433 Al-i İmrân Suresi 121-129. Ayetler 28 Ekim 2014
434 Al-i İmrân Suresi 116-120. Ayetler 21 Ekim 2014
435 Al-i İmrân Suresi 109-115. Ayetler 14 Ekim 2014
436 Kurban İbadeti ve Bayram Ahlakı 30 Eylül 2014
437 Ehl’i Kitap ile İlişkiler 23 Eylül 2014
438 Gayri Müslimler ile İlişkiler 16 Eylül 2014
439 Al-i İmrân Suresi 104-108. Ayetler 9 Eylül 2014
440 Al-i İmrân Suresi 100-105. Ayetler – Allah’ın İpine Sarılmak 2 Eylül 2014
441 Al-i İmrân Suresi 98-101. Ayetler 26 Ağustos 2014
442 Âl-i İmrân Suresi 96-97.ayetler 19 Ağustos 2014
443 Âl-i İmrân Suresi 92-93.ayetler 12 Ağustos 2014
444 Tevbe Nedir? Nasıl Yapılır? 7 Ağustos 2014
445 Yatsı Namazı ve İmsak Vakti 24 Haziran 2014
446 Esirlere Yapılması Gereken Muamele 17 Haziran 2014
447 Ali-İmran Suresi 90. Ayet 10 Haziran 2014
448 Ali-İmran Suresi 85-89. Ayetler 3 Haziran 2014
449 Ali-İmran Suresi 83-84. Ayetler 27 Mayıs 2014
450 Ali-İmran Suresi 81-82. Ayetler 20 Mayıs 2014
451 Ali-İmran Suresi 81. Ayet 13 Mayıs 2014
452 Ali-İmran Suresi 78-80. Ayetler – Nebimizin Sözleri Vahiy midir? 6 Mayıs 2014
453 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-3 Paralel Din 29 Nisan 2014
454 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-2 Paralel Din 22 Nisan 2014
455 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-1 Paralel Din 15 Nisan 2014
456 Ali-İmran Suresi 77. Ayet 8 Nisan 2014
457 Geçici Zaferi Kalıcı Hale Getirmek 1 Nisan 2014
458 Ali-İmran Suresi 70-77. Ayetler 25 Mart 2014
459 Ali-İmran Suresi 64-69. Ayetler 11 Mart 2014
460 Ali-İmran Suresi 64. Ayet – Dinler Arası Diyalog İhaneti 4 Mart 2014
461 Ali-İmran Suresi 60-64. Ayetler – Kur’an’da Mehdilik 25 Şubat 2014
462 Ali-İmran Suresi 56-59. Ayetler – İsa (a.s) ve Adem (a.s)’ın Yaratılışları 18 Şubat 2014
463 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı 11 Şubat 2014
464 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı – 2 (Şahs-i Manevi) 11 Şubat 2014
465 Ali-İmran Suresi 49-51. Ayetler – İsa a.s. Hayatı 4 Şubat 2014
466 Yahudilere Temiz Yiyeceklerin Haram Kılınması 4 Şubat 2014
467 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 4 28 Ocak 2014
468 Ali-İmran Suresi 44-48. Ayetler 28 Ocak 2014
469 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 3 21 Ocak 2014
470 Ali-İmran Suresi 38-44. Ayetler – Meryem Ana 21 Ocak 2014
471 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 2 14 Ocak 2014
472 Ali-İmran Suresi 33-37. Ayetler – Zekeriyya a.s. ve Meryem Ana 14 Ocak 2014
473 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? 7 Ocak 2014
474 Ali-İmran Suresi 33. Ayet – Haddini Aşmak 31 Aralık 2013
475 Allah’ın Kullarını, Allah’ın Kitabına Davet 24 Aralık 2013
476 Ali-İmran Suresi 33. Ayet 17 Aralık 2013
477 Ali-İmran Suresi 30. Ayet 10 Aralık 2013
478 Ali-İmran Suresi 29. Ayet 3 Aralık 2013
479 Ali-İmran Suresi 28-30. Ayetler – Kafirleri Dost Edinmek 26 Kasım 2013
480 Ali-İmran Suresi 27. Ayet 19 Kasım 2013
481 Ali-İmran Suresi 26-27. Ayetler 12 Kasım 2013
482 Ali-İmran Suresi 19-25. Ayetler – Allah’ın Kitabına Teslim Olmak yada Olmamak 5 Kasım 2013
483 Ali-İmran Suresi 14-20. Ayetler – Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları 29 Ekim 2013
484 Dünya Sevgisi 22 Ekim 2013
485 Ali-İmran Suresi 8-12. Ayetler – Muhkem Müteşabih Ayetler – 3 8 Ekim 2013
486 Ali-İmran Suresi 7. Ayet – Muhkem Müteşabih Ayetler – 2 1 Ekim 2013
487 Muhkem ve Müteşabih Ayetler 24 Eylül 2013
488 Ali-İmran Suresi 5-6. Ayetler 17 Eylül 2013
489 Kur’an’da Furkan Kavramı 10 Eylül 2013
490 Ebubekir Sifil ve Faruk Beşer’e Cevaplar 27 Ağustos 2013
491 Kur’an’ı İkinci Sıraya Koymak 20 Ağustos 2013
492 Kur’an’ın Önceki Kitapları Tasdiki 20 Ağustos 2013
493 Ali-İmran Suresi 1-2. Ayetler 13 Ağustos 2013
494 Bakara Suresi 285-286 Ayetler 2 Temmuz 2013
495 Bakara Suresi 284-Ayet Kişinin İçinde Olanlardan Sorumluluğu 25 Haziran 2013
496 Bakara Suresi 283. Ayet – Vasiyet ve Rehin 18 Haziran 2013
497 Bakara Suresi 282. Ayet – 11 Haziran 2013
498 Kur’an’daki Musa-Hızır Kıssasının Kader Konusu ile İlgisi 4 Haziran 2013
499 Bakara Suresi 282. Ayet – Daru’ul-harpte Faiz, Borcun Zekata Sayılması ve Borcun Belgelenmesi 28 Mayıs 2013
500 Bakara Suresi 278-280. Ayetler 14 Mayıs 2013
501 Bakara Suresi 277-279. Ayetler-Kredi Sisteminin Ekonomiye Etkisi 7 Mayıs 2013
502 Bakara Suresi 275-276. Ayetler 30 Nisan 2013
503 Bakara Suresi 274. Ayet 23 Nisan 2013
504 Bakara Suresi 270-273. Ayetler – Yardımı İncitmeden Yapmak 16 Nisan 2013
505 Bakara Suresi 269. Ayet – Hikmet ve Sünnet 9 Nisan 2013
506 Bakara Suresi 267. Ayet 2 Nisan 2013
507 Bakara Suresi 262-266. Ayetler 26 Mart 2013
508 Kader İnancının Hesap Günündeki Yansımaları 19 Mart 2013
509 Kader İnancının Dini Hayata Yansımaları 12 Mart 2013
510 Allah’ın Bilgisi ile İlgili Ayetler 5 Mart 2013
511 Allah’ın Gayb Bilgisi 26 Şubat 2013
512 Doğru Allah İnancı 19 Şubat 2013
513 İnsanın Kaderi Ne Zaman Yazılır 12 Şubat 2013
514 Allah’ın İlmi ve İradesi 5 Şubat 2013
515 Bakara Suresi 261. Ayet ve Kader Konusuna Cevaplar 22 Ocak 2013
516 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar – 2 15 Ocak 2013
517 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar 8 Ocak 2013
518 Başımıza Gelenler Ne Zaman Yazılır? 1 Ocak 2013
519 Allah’ın Bilgisi ve Kader 25 Aralık 2012
520 Canlıların İlk Yaratılışı ve Yaratılışın Tekrarı 18 Aralık 2012
521 Bakara Suresi 258. Ayet – Üzeyir(a.s.) Allah’ın Oğlu mudur? 11 Aralık 2012
522 İbrahim As’ın Tağuta Karşı Tavrı 4 Aralık 2012
523 Bakara Suresi 257-258. Ayetler 27 Kasım 2012
524 İnandığı Gibi Yaşama Hürriyeti 20 Kasım 2012
525 Bakara Suresi 255. Ayet – Allah İnancı (Ayetu’l Kursi) 13 Kasım 2012
526 Bakara Suresi 254. Ayet 6 Kasım 2012
527 Resul Kavramının İçinin Boşaltılması 30 Ekim 2012
528 Kurban Bayramının Vakti ve Bayram İle İlgili Hükümler 23 Ekim 2012
529 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 16 Ekim 2012
530 Bakara Suresi 246-252. Ayetler – Allah’a Güvenen Kazanır 9 Ekim 2012
531 Bakara Suresi 240-245. Ayetler 2 Ekim 2012
532 İddet Bekleyen Kadının Geçindirilmesi 2 Ekim 2012
533 Ölüm İddeti Bekleyen Kadının Evden Çıkması 2 Ekim 2012
534 Ölüm, Allaha Ait Bir Karardır 2 Ekim 2012
535 Kaza Namazı Yoktur, Korku Namazı Nedir? 25 Eylül 2012
536 Bakara Suresi 235. Ayet 18 Eylül 2012
537 Bakara Suresi 234. Ayet 11 Eylül 2012
538 Bakara Suresi 233. Ayet 4 Eylül 2012
539 Bakara Suresi 230. Ayet 28 Ağustos 2012
540 Kadir Gecesi 14 Ağustos 2012
541 Evlilik İle İlgili Mezheplerin Hataları 7 Ağustos 2012
542 Oruçla Alakalı Güncel Meseleler 31 Temmuz 2012
543 Bakara Suresi 185-187. Ayetler 24 Temmuz 2012
544 Nikahın Denetlenmesi 26 Haziran 2012
545 Bakara Suresi 230. Ayet 19 Haziran 2012
546 Kadının Boşama Hakkı İftida 3 12 Haziran 2012
547 Kadının Boşanması 5 Haziran 2012
548 Boşanma (Talak ve İftida) 29 Mayıs 2012
549 Kur’an’da Erkeğin Eşini Boşaması 22 Mayıs 2012
550 İla ve Yemin 15 Mayıs 2012
551 Bakara Suresi 222. Ayet 8 Mayıs 2012
552 Farklı Dinden Olanların Evliliği 1 Mayıs 2012
553 Yetimlerle İlgili Ayetler 24 Nisan 2012
554 Artan Malın Hepsi Verilecek mi? 17 Nisan 2012
555 Peygamberi Yanlış Algılamak 10 Nisan 2012
556 Bakara Suresi 218-219. Ayetler – İçki ve Kumar Yasağı 3 Nisan 2012
557 Bakara Suresi 214-217. Ayetler 27 Mart 2012
558 Dinlerde Süreklilik ve Allah’ın Kitabına Uyma Zorunluluğu 20 Mart 2012
559 Kafir ve Münafıkların Davranışları 13 Mart 2012
560 Şeytan Taşlama 6 Mart 2012
561 Bakara Suresi 197-202. Ayetler 28 Şubat 2012
562 Hac Farklı Zamanlarda Yapılabilir mi? 21 Şubat 2012
563 Hac Kurbanı 14 Şubat 2012
564 Faizin Ekonomiye Etkileri – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Şubat 2012
565 Ekonomi Krediye Değil Zekatla Gelişir 31 Ocak 2012
566 Ceza Yargılamasında Objektif Delil 24 Ocak 2012
567 Bakara Suresi 190-191. Ayetler – Savaş Hukukunun Temel Kuralı 17 Ocak 2012
568 Bakara Suresi 188. Ayet – 1 – Rüşvet 10 Ocak 2012
569 Bakara Suresi 188. Ayet – 2 – Hilal Hesapla Belirlenir 10 Ocak 2012
570 Bakara Suresi 183-187. Ayetler 3 Ocak 2012
571 Çağdaş Kölelik Sistemi – Kredi 27 Aralık 2011
572 Özel Hayatın Gizliliği 20 Aralık 2011
573 Bakara Suresi 180-183. Ayetler – Vasiyet ve Miras 13 Aralık 2011
574 Bakara Suresi 180-181. Ayetler – Mirası Paylaştırma Görevi 6 Aralık 2011
575 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Ölüm Cezası 29 Kasım 2011
576 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Kur’an’da Kısas Cezası 22 Kasım 2011
577 Bakara Suresi 177. Ayet – Allah Yolunda İyi Olanlar 15 Kasım 2011
578 Ayet ve Hadislere Göre Kurban İbadeti 1 Kasım 2011
579 Allah’ın Evliyası Kimlerdir? 25 Ekim 2011
580 Bakara Suresi 172-175. Ayetler – Helal Gıda 18 Ekim 2011
581 B. 171. Ayet – Kalp, Göz ve Kulakların Mühürlenmesi Ne Demektir? 11 Ekim 2011
582 Bakara Suresi 168-170. Ayetler – Hayvan Kesimi ve Deniz Ürünleri 4 Ekim 2011
583 Bakara Suresi 163-167. Ayetler – Allah İle İlişkiyi Koparmak 27 Eylül 2011
584 Bakara Suresi 159-162. Ayetler – Ayetleri Gizlemek Küfürdür 20 Eylül 2011
585 Bakara Suresi 158. Ayet – Geleneğin Kur’an ve Sünnet Anlayışı 13 Eylül 2011
586 Bakara Suresi 155-157. Ayetler – Sıkıntıyı Bunalıma Dönüştürmemek 6 Eylül 2011
587 Kadir Gecesi 23 Ağustos 2011
588 Sosyal ve Ekonomik Açıdan Zekat 16 Ağustos 2011
589 Kur’an ve Sünnet Işığında Teravih Namazı 9 Ağustos 2011
590 Bakara Suresi 183-186. Ayetler – Oruç 2 Ağustos 2011
591 Bakara Suresi 154. Ayet 5 Temmuz 2011
592 Kutuplara Yapılan İkinci Yolculuk 30 Haziran 2011
593 Bakara Suresi 153. Ayet – Allah’tan Başkasından Yardım İstenir mi? 14 Haziran 2011
594 Bakara Suresi 152. Ayet – Allah’ı Zikir 7 Haziran 2011
595 Bakara Suresi 152. Ayet – Kur’an’da Hikmet Kavramı 31 Mayıs 2011
596 Bakara Suresi 151-152. Ayetler – Sahabenin Kur’an Eğitimi 24 Mayıs 2011
597 Bakara Suresi 142-150. Ayetler -“Kıblenin Değişmesi” 17 Mayıs 2011
598 Bakara Suresi 142. Ayet 10 Mayıs 2011
599 Bakara Suresi 139-141. Ayetler 3 Mayıs 2011
600 Bakara Suresi 135-138. Ayetler 26 Nisan 2011
601 Kur’an’da Peygamber Algısı 19 Nisan 2011
602 Bakara Suresi 130-134. Ayetler 12 Nisan 2011
603 Bakara Suresi 124-130. Ayetler 5 Nisan 2011
604 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar – 2 29 Mart 2011
605 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar 22 Mart 2011
606 Bakara Suresi 124-128. Ayetler 15 Mart 2011
607 Bakara Suresi 122-123. Ayetler 8 Mart 2011
608 Bakara Suresi 121. Ayet 1 Mart 2011
609 Bakara Suresi 120. Ayet 22 Şubat 2011
610 Bakara Suresi 117-119. Ayetler 15 Şubat 2011
611 Bakara Suresi 116. Ayet 8 Şubat 2011
612 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 1 Şubat 2011
613 Bakara Suresi 114-115. Ayetler 25 Ocak 2011
614 Bakara Suresi 113. Ayet 18 Ocak 2011
615 Bakara Suresi 110-112. Ayetler 11 Ocak 2011
616 Bakara Suresi 109. Ayet – “Ehl-i Kitabın Kıskançlıkları” 4 Ocak 2011
617 Bakara 108. Ayet – “Ehl-i Kitap ve Müşriklerin Peyg. İstekleri” 28 Aralık 2010
618 Bakara Suresi 105-107. Ayetler – İlahi Kitaplarda Nesh 21 Aralık 2010
619 Bakara Suresi 104. Ayet – İlahi Kitapların Tahrifi 14 Aralık 2010
620 Bakara Suresi 102-104. Ayetler 7 Aralık 2010
621 Bakara Suresi 97-102. Ayetler 30 Kasım 2010
622 Bakara Suresi 91-96. Ayetler 23 Kasım 2010
623 Hayvan Kesimi 9 Kasım 2010
624 Hayvan Kesimi – Sorular ve Cevaplar 9 Kasım 2010
625 Kurban İbadeti 2 Kasım 2010
626 Kurban İbadeti – Sorular ve Cevaplar 2 Kasım 2010
627 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti 26 Ekim 2010
628 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti – Sorular ve Cevaplar 26 Ekim 2010
629 Bakara Suresi 87-90. Ayetler 19 Ekim 2010
630 Bakara Suresi 84-86. Ayetler 12 Ekim 2010
631 Bakara Suresi 83. Ayet – 4. Bölüm 5 Ekim 2010
632 Bakara Suresi 83. Ayet – 3. Bölüm 28 Eylül 2010
633 Bakara Suresi 83. Ayet – 2. Bölüm 21 Eylül 2010
634 Bakara Suresi 83. Ayet 14 Eylül 2010
635 Bakara Suresi 80-82. Ayetler / Günaha Batma ve Sonuçları 31 Ağustos 2010
636 Bakara Suresi 78-79.Ayetler – Kendi Kitaplarını Kuran Gibi Gösterenler 24 Ağustos 2010
637 Bakara Suresi 74-77. Ayetler / İman ve Küfür İlişkisi 17 Ağustos 2010
638 Bakara Sûresi 183-187.Ayetler / Oruç 10 Ağustos 2010
639 Bakara Sûresi 72-73.Ayetler – Ölülerin Diriltilmesi 6 Temmuz 2010
640 Bakara Sûresi 65-71.Ayetler – Kurbanlık Boğa Olayı 29 Haziran 2010
641 Bakara Sûres 65.Ayet – Allah’a İsyanın Dünyadaki Sonuçları 22 Haziran 2010
642 Bakara Sûresi 64.Ayet – Yahudilerden Alınan Söz 15 Haziran 2010
643 Bakara Sûresi 62.Ayet – Kimler Cennete Girer 8 Haziran 2010
644 Bakara Sûresi 61.Ayet – Tarım ve Avcı Toplumu 25 Mayıs 2010
645 Bakara Suresi 60. Ayet – Mucize ve Keramet 18 Mayıs 2010
646 Bakara Sûresi 58-59 – Ehl-i Kitabın Dünya Hakimiyeti Beklentisi 11 Mayıs 2010
647 Bakara Sûresi 53-58 Ayetler – Hz. Musa’ya İnen Kitap 4 Mayıs 2010
648 Bakara Sûresi 50-52 Ayetler – Yahudilerin Denizi Geçme Mucizesi 27 Nisan 2010
649 Bakara Sûresi 47-52 Ayetler – Yahudilere Verilen Nimetler 20 Nisan 2010
650 Bakara Sûresi 40-46 Ayetler – Yahudilerin Peygamber Beklentisi 13 Nisan 2010
651 Bakara Sûresi 39.Ayet – İnsanların ve Cinlerin Ortak Sorumluluğu 6 Nisan 2010
652 Bakara Sûresi 34-39 Ayetler 30 Mart 2010
653 Bakara Sûresi 34.Ayet – Hz. Adem (as) ve Cenneti 23 Mart 2010
654 Bakara Sûresi 31.Ayet – Hz. Adem’e Eşyanın İsimlerinin Öğretilmesi 16 Mart 2010
655 Bakara Sûresi 30.Ayet – Halifelik 9 Mart 2010
656 Bakara Sûresi 29.Ayet / Göklerin ve Yerin Yaratılışı 2 Mart 2010
657 Bakara Sûresi 28.Ayet / Reenkarnasyon İddialarına Kur’an’dan Cevaplar 23 Şubat 2010
658 Bakara Sûresi 26-27 Ayetler – Allah’a Teslimiyet 16 Şubat 2010
659 Bakara Sûresi (25) Ayet / Cennet ve Cennet Nimetleri 26 Ocak 2010
660 Bakara Sûresi (24-25) Ayetler 19 Ocak 2010
661 Bakara Sûresi (23-24) Ayetler 12 Ocak 2010
662 Bakara Sûresi (21-22) Ayetler 5 Ocak 2010
663 Bakara Sûresi (7-20) Ayetler 29 Aralık 2009
664 Bakara Sûresi (5-7) -1 22 Aralık 2009
665 Bakara Sûresi (1-5) 15 Aralık 2009
666 Bakara Sûresi -1 8 Aralık 2009
667 Fatiha Sûresi -1 1 Aralık 2009
668 Bakara Sûresi (5-7 Ayetler) -1 22 Kasım 2009
669 Bakara Sûresi (1-5 Ayetler) -1 15 Kasım 2009
670 Fatiha Sûresi -1 8 Kasım 2009
671 Ehli Kitap ve Müşrikler 30 Haziran 2009
672 Nas Sûresi / Vesvese 28 Nisan 2009
673 Hased ve Nazar 21 Nisan 2009
674 Felak Sûresi / Şerden Korunma 17 Nisan 2009
675 İhlas Sûresi / Allah’ın Varlığı 7 Nisan 2009
676 Tebbet Sûresi / Beddua 31 Mart 2009
677 Nasr Sûresi / Allah’ın Yardımı 24 Mart 2009
678 Roma Ziyareti 17 Mart 2009
679 Kafirûn Sûresi / Kafirler 3 Mart 2009
680 Kevser Sûresi / Kurban 24 Şubat 2009
681 Maûn Sûresi / Dini Yalanlayanlar 17 Şubat 2009
682 Kureyş Sûresi / Kadınların Mahremsiz Yolculuğu 10 Şubat 2009
683 Fil Sûresi / Fil Olayı ve Yanardağ Patlaması 3 Şubat 2009
684 Hümeze Sûresi / Koğuculuk 27 Ocak 2009
685 Asr Sûresi / İyiliği ve Sabrı Tavsiye 20 Ocak 2009
686 Tekasür Sûresi / Çoğaltma Sevgisi ve Ölüm 13 Ocak 2009
687 Kur’anda İsrailoğulları 6 Ocak 2009
688 Karia Sûresi / Sevapların ve Günahların Tartılması 30 Aralık 2008
689 Cariyeler ve Sömürülen Cinsellikleri 23 Aralık 2008
690 Adiyat Sûresi / Aşırı Mal Sevgisinin Tehlikesi 16 Aralık 2008
691 Ayetler ve Hadisler Işığında Kurban 2 Aralık 2008
692 Ayetler ve Hadisler Işığında Mut’a Nikahı 25 Kasım 2008
693 Hac 11 Kasım 2008
694 Zilzal Sûresi / Hesap Günü 11 Kasım 2008
695 Zilzal Sûresi / Zelzele 4 Kasım 2008
696 Beyyine Sûresi / Hanifler 27 Ekim 2008
697 Beyyine Sûresi / Kafirler ve Müşrikler 27 Ekim 2008
698 Alak Sûresi / Namaz Vakitleri 14 Ekim 2008
699 Alak Sûresi / Yaratılış Safhaları 7 Ekim 2008
700 Kadr Sûresi / Kadir Gecesi 26 Eylül 2008
701 Alak Sûresi / Okumanın Önemi 16 Eylül 2008
702 Tin Sûresi / Salih Amel 9 Eylül 2008
703 İnşirah Sûresi / Zorluk ve Kolaylık 2 Eylül 2008
704 Oruç 26 Ağustos 2008
705 Duha Sûresi / Yetimlik 19 Ağustos 2008
706 Duha Sûresi / Peygamberin Yetimliği 12 Ağustos 2008
707 Leyl Sûresi / Cömertlik ve Cimrilik 15 Temmuz 2008
708 Şems Sûresi – İyilik ve Kötülük 8 Temmuz 2008
709 Beled Sûresi / İnsanın Vasıfları 1 Temmuz 2008
710 Fecr Sûresi / Kötülüğe Yönelmek 24 Haziran 2008
711 Gaşiye Sûresi / Kıyamet Günü 17 Haziran 2008
712 Ala Sûresi / Eşyanın Dili -2 10 Haziran 2008
713 Kur’anda Haram Kılınan Yiyecekler 3 Haziran 2008
714 Tekvir Sûresi / İsar Kelimesi 1 Haziran 2008
715 Ala Sûresi / Eşyanın Dili 27 Mayıs 2008
716 Avrupa’da Hayvan Kesimi 20 Mayıs 2008
717 Ala Sûresi / Kainatın Oluşumu 13 Mayıs 2008
718 Tarık Sûresi / Sabah Yıldızı 6 Mayıs 2008
719 Büruc Sûresi / Göğün Burçları -2 29 Nisan 2008
720 Büruc Sûresi / Göğün Burçları 22 Nisan 2008
721 İnşikak Sûresi / Mal ve Mülk ile Şımarma 8 Nisan 2008
722 İnşikak Sûresi / Göğün Yarılması 1 Nisan 2008
723 Mutaffifin Sûresi / İlliyyun 25 Mart 2008
724 Mutaffifin Sûresi / Ölçü ve Tartıda Hile 18 Mart 2008
725 İnfitar Sûresi / Göğün Yarılması 11 Mart 2008
726 Tekvir Sûresi / Mesiet ve İrade Toplantısı Değerlendirmesi 4 Mart 2008
727 Tekvir Sûresi / Kuranda Meşiet ve İrade 26 Şubat 2008
728 Tekvir Sûresi / Kıyamet Sahneleri 5 Şubat 2008
729 Abese Sûresi / Kıyamette İnsanların Durumu 29 Ocak 2008
730 Abese Sûresi / İnanç Hürriyeti 15 Ocak 2008
731 Abese Sûresi / Peygamberin Masumiyeti 8 Ocak 2008
732 Abese Sûresi / Peygamber Masum mudur? 1 Ocak 2008
733 Nâziat Sûresi / Kıyamet 25 Aralık 2007
734 Hac Sûresi / Hac İle İlgili Ayetler 18 Aralık 2007
735 Nâziat Sûresi / Yeniden Diriliş 11 Aralık 2007
736 Nâziat Sûresi / Ahiretle İlgili Hatırlatmalar 4 Aralık 2007
737 Nebe Sûresi / Hüküm Günü 13 Kasım 2007
738 Nebe Sûresi / Büyük Haber 6 Kasım 2007
739 Nebe Sûresi / Kıyamet Haberleri 30 Ekim 2007
740 Mûrselat Sûresi / Hakikatler 23 Ekim 2007
741 Mûrselat Sûresi / Alemin İdaresi 17 Ekim 2007
742 Ramazan Özel / Bayramdaki Görevlerimiz 9 Ekim 2007
743 2007 Ramazan Özel / Zekat ile İlgili Ayetler 2 Ekim 2007
744 2007 Ramazan Özel / Zekat – Sadaka 18 Eylül 2007
745 2007 Ramazan Özel / Ramazan ile İlgili Ayetler 11 Eylül 2007
746 İnsan Sûresi / İnsanın Yaratılışı 4 Eylül 2007
747 Kıyamet Sûresi / Kıyamet Sahnesi 31 Temmuz 2007
748 Kıyamet Sûresi / Kıyamet 24 Temmuz 2007
749 Müddessir Sûresi / 32-56.Ayetler 17 Temmuz 2007
750 Müddessir Sûresi / Faiz Yasağı 26 Haziran 2007
751 Müddessir Sûresi / İnsanları Uyarma 26 Haziran 2007
752 Müzzemmil Sûresi / Kur’an Okumanın Önemi 19 Haziran 2007
753 Müzzemmil Sûresi / Gece Kur’an Okumak 12 Haziran 2007
754 Müzzemmil Sûresi / Örtüsüne Bürünen 5 Haziran 2007
755 Ana Rahmindeki Sakat Ceninin Alınması 29 Mayıs 2007
756 2007 Ramazan Özel / Oruç ile İlgili Ayetler 25 Mayıs 2007
757 Kalem Sûresi / 32-52.Ayetler 25 Mayıs 2007
758 Cin Sûresi / Mescidler 22 Mayıs 2007
759 Cin Suresi 15 Mayıs 2007
760 Cin Suresi 8 Mayıs 2007
761 Cin Sûresi / İnsan ve Cinler 1 Mayıs 2007
762 Nuh Sûresi / Davet 24 Nisan 2007
763 Nuh Sûresi / Nuh Kıssası 17 Nisan 2007
764 Meâric Sûresi / İnkarcılar 10 Nisan 2007
765 Meâric Sûresi / Hesap Günü 4 Nisan 2007
766 Mearic Suresi 27 Mart 2007
767 Hakka Suresi / Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
768 Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
769 Hakka Sûresi / Helak Olan Kavimler 13 Mart 2007
770 Kalem Sûresi / 13-43.Ayetler 6 Mart 2007
771 Hakka Sûresi / Semûd ve Ad Kavmi 27 Şubat 2007
772 Hakka Sûresi / Kıyamet Günü 20 Şubat 2007
773 İnsanın Yaratılışı / Yokluk 6 Şubat 2007
774 İnsanın Yaratılışı / Ana Rahmi 23 Ocak 2007
775 Kalem Sûresi / Öğretmek 9 Ocak 2007
776 Ramazan Özel -Soru Cevap 2 Ocak 2007
777 Kurban Özel / Kurban İle İlgili Ayetler 26 Aralık 2006
778 Kalem Sûresi / Kalem’e Yemin 19 Aralık 2006
779 Süleymaniye Vakfı Hakkında 12 Aralık 2006
780 Mülk Sûresi 24.Ayet / İnsanın Gelişimi 5 Aralık 2006
781 Mülk Sûresi 23.Ayet / İnşâ Etmek 28 Kasım 2006
782 Mülk Sûresi 15.Ayet / Yeryüzü Nimetleri 21 Kasım 2006
783 Mülk Sûresi / Yardımlaşma 14 Kasım 2006
784 Tahrim Sûresi / Tevbe Etmek 30 Ekim 2006
785 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -4 10 Ekim 2006
786 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -3 3 Ekim 2006
787 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -2 26 Eylül 2006
788 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler 19 Eylül 2006
789 Tahrîm Sûresi 3.Ayet / Haram Kılma Yetkisi 12 Eylül 2006
790 Tahrîm Sûresi / Peygamberlerin Haram Kılma Yetkisi 5 Eylül 2006
791 Talak Sûresi 8.Ayet / Boşanma -4 8 Ağustos 2006
792 Talak Sûresi 6.Ayet / Boşanma -3 1 Ağustos 2006
793 Talak Sûresi 4.Ayet / Boşanma -2 27 Temmuz 2006
794 Talak Sûresi / Boşanma 18 Temmuz 2006
795 Teğabun Sûresi 14.Ayet / İtaat 11 Temmuz 2006
796 Teğabun Sûresi / Cehennemlikler 4 Temmuz 2006
797 Teğabun Sûresi 5.Ayet / Kafir Kime Denir 20 Haziran 2006
798 Tegabûn Sûresi / Kafirlik 13 Haziran 2006
799 Teğabun Sûresi / Aldatmak 6 Haziran 2006
800 Münafikûn Sûresi / Ecel -2 30 Mayıs 2006
801 Münafikûn Sûresi 11. Ayet / Ecel 23 Mayıs 2006
802 Hz.İsa Gelecek mi? 20 Mayıs 2006
803 Münafikûn Sûresi / Münafıklar 20 Mayıs 2006
804 Münafikûn Sûresi / Allah Yolunda Olanlara Karşı Gelenler 16 Mayıs 2006
805 Münafikun Sûresi / Cuma Namazı 2 Mayıs 2006
806 Cum’a Sûresi / Cuma Namazı 25 Nisan 2006
807 Muhammed Sûresi 1-4 Ayetler / Aracılık ve Şirk 19 Nisan 2006
808 Cum’a Sûresi / Kitap Yüklenenler 18 Nisan 2006
809 Hz. İsa’nın Müjdesi 11 Nisan 2006
810 Saff Sûresi 3. Ayet / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 28 Mart 2006
811 Saff Sûresi / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 21 Mart 2006
812 Mümtehine Sûresi 13.Ayet / İftida – Bey’et 14 Mart 2006
813 Mümtehine Sûresi / İftida – Gayrimüslimlerle Evlilik 7 Mart 2006
814 Mümtehine Sûresi 10.Ayet / Kadınların Boşama Hakkı 28 Şubat 2006
815 Karikatür Olayı 14 Şubat 2006
816 Mümtehine Sûresi / Gayrimüslimlerle İlişkiler 14 Şubat 2006
817 Mücadele Sûresi 18.Ayet / Allah’ın İsimleri 31 Ocak 2006
818 Haşr Sûresi 11. Ayet / Münafıklar ve Karekterleri 19 Ocak 2006
819 Ganimet – Kurban 3 Ocak 2006
820 Fetih Suresi -15 / Tebük Seferi ve Münafıklar 28 Aralık 2005
821 Haşir Sûresi / Ganimet ve Nesir 27 Aralık 2005
822 Fetih Sûresi / Hudeybiye Sonrası Olaylar 21 Aralık 2005
823 Haşr Sûresi / Sürgün ve Ganimetler 20 Aralık 2005
824 Mücadele Sûresi / Allah’ın Gazab Ettiği Kişilerle İlişkiler 13 Aralık 2005
825 Mücadele Sûresi / Allah’a ve Peygamberine Karşı Gelmek 6 Aralık 2005
826 Mücadele Sûresi / Zihar ve Kefareti 22 Kasım 2005
827 Kur’anı Kerim’de Ehli Kitap 15 Kasım 2005
828 Hadid Sûresi / Demirin Önemi 8 Kasım 2005
829 Fetih Sûresi / İslam Müslümanlar ve Diğer Dinler 1 Kasım 2005
830 Ramazan Özel / Zekat 1 Kasım 2005
831 Ramazan Özel / Zekat ve Kadir Gecesi 25 Ekim 2005
832 Ramazan Özel / İnfak – Zekat 18 Ekim 2005
833 Ramazan Özel / Oruç 11 Ekim 2005
834 Ramazan Özel 4 Ekim 2005
835 Hadid Sûresi 20.Ayet 27 Eylül 2005
836 Hadid Sûresi 11.Ayet 20 Eylül 2005
837 Hadid Sûresi 7.Ayet / İnfak 13 Eylül 2005
838 Hadid Sûresi / Arş ve Kûrsi 6 Eylül 2005
839 Vakıa Sûresi 41. Ayet / Cehennemlikler 16 Ağustos 2005
840 Vakıa Sûresi / Cennet Nimetleri 9 Ağustos 2005
841 Rahman Sûresi / Cennette Hûriler ve Gilmanlar 3 Ağustos 2005
842 Rahman Sûresi 14. Ayet / Cinlerin Yaratılışı 26 Temmuz 2005
843 Rahman Sûresi / İnsanın Yaratılışı 19 Temmuz 2005
844 Kamer Sûresi 41.Ayet / Allah’ın Varlıklara Koyduğu Standart 12 Temmuz 2005
845 Kamer Sûresi 23.Ayet / Kur’anı Anlamak Kolaydır 5 Temmuz 2005
846 Necm Sûresi 33.Ayet / Şefaat 21 Haziran 2005
847 Necm Sûresi 26.Ayet / Şefaat 14 Haziran 2005
848 Necm Sûresi 19. Ayet / Şefaat 7 Haziran 2005
849 Necm Sûresi / İsra ve Miraç 31 Mayıs 2005
850 Necm Sûresi / Sünnet – Vahiy İlişkisi 24 Mayıs 2005
851 Fetih Sûresi 24.ayet / Hac Rüya ve Mekkenin Fethi 17 Mayıs 2005
852 Tur Sûresi / İsra Miraç Hristiyanlar ve Mucize 10 Mayıs 2005
853 Zariyat Sûresi / Siirt Konferansı ve Kadın Erkek Ayrımcılığı 26 Nisan 2005
854 Zariyat Sûresi 38.Ayet / Tevbe ve Zamanı 12 Nisan 2005
855 Zariyat Sûresi 41.Ayet / Kıssalar 3 Nisan 2005
856 Zariyat Sûresi 36.Ayet / Ecel-i Musemma 29 Mart 2005
857 Zariyat Sûresi / Gökten Rızık İnmesi 22 Mart 2005
858 Zariyat Sûresi / Gök Kapıları 15 Mart 2005
859 Kaf Sûresi / Kıyamet 8 Mart 2005
860 Kaf Sûresi / Kıyamet Günü ve Yeniden Dirilme 1 Mart 2005
861 Hucurat Sûresi 18.Ayet / İman İslam ve Münafıklar 22 Şubat 2005
862 Hucurat Sûresi 7. Ayet / İslam Kardeşliği 15 Şubat 2005
863 Başörtüsü ve Laiklik 12 Şubat 2005
864 Hucurat Sûresi / Öncelik Allah ve Elçisi 1 Şubat 2005
865 Kamer Sûresi / Peygamberlerine Karşı Çıkanların Sonu 28 Ocak 2005
866 Hucurat Suresi 25 Ocak 2005
867 Kur’an ve Sünnete Göre Kurban 18 Ocak 2005
868 İftida – Hudeybiye 14 Aralık 2004
869 Muhammed Sûresi (28-38) 30 Kasım 2004
870 Kadir Gecesi 19 Kasım 2004
871 Sadaka ve Zekat 1 Kasım 2004
872 Oruç ile ilgili ayetler 2 Ekim 2004
873 Zekat / Tevbe Sûresi 60.Ayet 13 Mayıs 2004
Kuran Dersi Canlı Yayın